Arkadaşını Söyle Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim Konulu Konuşma

 

Arkadaşını Söyle Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim Konulu Konuşma


İnsan huyunu suyunu bildiği sevdiği, anlaştığı, yanından bulunmaktan hoşlandığı kişilerle arkadaşlık kurar. Bundan dolayı bir kimsenin iyi veya kötü olduğu arkadaşlık kurduğu kimsenin kişiliğine bakılarak anlaşılır. Arkadaşını seçen geleceğini seçer, geleceğinin iyi olup olmaması da arkadaşının kötü ya da güzel huylara sahip olup olmaması ile ilgilidir. Bunun için atalarımız arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim demiştir.

 

Sevgili öğretmenim, değerli dinleyiciler,

Arkadaşlık  bir güven ve dürüstlük üzerine kurulmalıdır. Güzel alışkanlıklara sahip, örnek insanlar ile arkadaşlık kurulduğu zaman kişi de güzel huylara sahip olur, güzel ahlaklı olur, çalışkan ve nitelikli bir birey olur. Kişinin seçtiği arkadaş çevresi kötü alışkanlıklara sahipse kişi de zaman içinde kötü alışkanlıklara başlar ve bu da ömür boyu sürer gider. Bunun için arkadaş seçerken çok dikkatli olunmalıdır. İyi, dost canlısı, güzel erdemlere sahip kişiler arkadaş olarak seçilmelidir. Kötü arkadaş kötü yola iyi arkadaş iyi yola götürür. Her ne kadar ben etkilenmem, ben değişmem deseniz de bu bir anda olma zaten. Zaman içinde o kötü arkadaşa benzemeye başlarsınız. Konuşmanız, davranışlarınız ve hatta düşünceleriniz bile onunla aynı olur. “Kiminle gezdiğinize, kiminle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin. Çünkü bülbül güle, karga ise çöplüğe götürür.” diye bir söz vardır. Bu söz arkadaş seçiminin hayatımızı doğrudan etkilediğini anlatmak ister.

 

Geçenlerde instagramda bir video görmüştüm. Suçlu mahkemeye gider ve çok sayıda suçtan dolayı hakimin karşısına çıkıyor ve hakim olan kadın suçlu adamı görünce aynı okulda okuduklarını anlıyor ve adama da bunu diyor. Hakim seninle arkadaştık ve çok zeki bir çocuktun o zamanlar diyor. Oysa adamın yanlış arkadaş seçimleri onu kötü biri haline getirmiş ve suçlu yapmıştır. Adam ağlıyor, üzülüyor,  hakim de üzülüyor ama iş işten geçmiş oluyor. Çünkü arkadaşını seçen geleceğini seçer diyor hakim. Bu konu hakkında anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum.

Y Harfi İle İlgili Kısa Atasözü Örnekleri ve Anlamları

 

Y Harfi İle İlgili  Kısa Atasözü Örnekleri ve Anlamları


Yaş ağaç tez eğilir: İnsanlar küçük yaşta kolay eğitilir.

Yangın yerinin ekini gür biter: Bir işin cefasını çeken kişi sonunda başarıyı elde eder ve kazancı bol olur.

Yalnız elin avazı çıkmaz: Başarıya ulaşmak için birlik olmak gerek.

Yanık yerin otu tez biter: Acı veren bir olayın etkileri kısa sürede ortadan kalkar.


Yanan kendi derdine yanar: Herkes acısını kendi yaşar ve kendi dindirmeye çalışır.

 Yardımcısının yardımcısı olur: Bir işi yapmakla gönülsüz olan kimse o işi savsaklar veya başkasına yaptırmaya çalışır.

Yarının gelişi bugünden bellidir: Bir işin sonu en başından belli olur. İş iyi başlarsa iyi, kötü başlarsa kötü biter.


Yatan öküze yem yok: .alışmadan yan gelip yatana ekmek yoktur.

Yavuz sirke küpüne zarar: Sert, öfkeli kişi en çok kendisine zarar verir.

Yavaş köpek sürüye kurt getirir: Beceriksiz kimse yalnızca kendisine değil çevresine de zarar verir.

Yaz ayransız, kış yorgansız olmaz: İnsan mevsime göre hazırlanmalı, mevsimin gerektirdiği malzemeyi önceden hazırlamalıdır.

Yavuz hırsız ev sahibini bastırır. Suçlu kişi zarar verdiği kişiyi edepsizce susturur, hatta suçu ona atar.

İnce Memed Kitabı İle Klasik Sorular ve Cevapları

 

İnce Memed Kitabı İle Klasik Sorular ve Cevapları


1)  Kitapta ne anlatılır, kısaca açıklayınız.

Cevap: Yaşar Kemal'in dört ciltlik eseri olan İnce Memed romanı düzene baş kaldıran Memed’in insan ilişkileri, doğası ve renkleriyle Çukurova anlatılır. İnce Memed ağaların köylüleri insan yerine koymayışına isyan eder, adaletsizliğe isyan eder ve bunun için dağlara giderek eşkıyalık yapar ve  kendini kanun koyucu yerine koyarak hayatını dağlarda eşkıya olarak geçirir. Anadolu halkının geri kalmışlığı, köy hayatının sefaleti ve ağaların tüm yöreye tamamen hakim olması üzerine bu duruma karşı bir isyan öyküsüdür İnce Memed adlı roman.

2)  Değirmenoluk Köyünün kanun ve törelerini koyan ve uygulayan ağa kimdir?

Cevap: Abdi Ağa

3)  İnce Memed'i ve annesini çalıştıran, onların emeğini sömüren ve tüm bunlara rağmen onları döven kişi kimdir?

Cevap: Abdi Ağa

4) İnce Memed’in ağadan kaçıp himayesine girip sığındığı kişi kimdir?

Cevap: Süleyman


5)  Kış günü İnce Memed ve anası neden geçim sıkıntısı yaşamıştır?

Cevap: İnce Memed başka köye Süleyman adında birine sığındığı için Ağa o yıl onlara çalıştıklarının karşılığını vermez ve ceza olarak sadece hasadın dörtte birini verir. Bunun için de İnce Memed ve anası geçim sıkıntısı yaşarlar ve çok zor bir duruma düşerler. Ağa onlara katiyen acımaz.

6) İince Memed ilk defa kasabaya gitmiştir. Kasabaya birlikte gittiği arkadaşının adı nedir?

Cevap: Mustafa

7) İnce Memed’in sevdiğinin adı nedir?

Cevap: Hatice

8)  İnce Memed’in sevdiği kızı kime vereceklermiş?

Cevap: Abdi Ağa

9) İnce Memed sevdiği kızın başkasına verileceğini duyunca ne yapmıştır?

Cevap: Hatice’yi kaçırıp onunla birlikte olmuşlardır. Bunun üzerine Ağa ve adamları onların izini bulmuştur. İzlerini bulan izci kişi olarak bilinen Topal Ali’dir.

10)  Hatice’yi hapishaneye düşürten kişi kimdir?

Cevap: Abdi Ağa

11) İnce Memed’in artık sığınacak yeri kalmadığı için İnce Memed hangi çeteye sığınır?

Cevap: Deli Durdu çetesine katılır fakat daha sonra onun yaptığı haksızlıklar görünce de  Deli Durdu’dan nefret etmeye başlar.

12) Hatice’nin hapishaneden çıkmasına yardımcı olan kişi kimdir?

Cevap: İnce Memed


13)  Hatice( Hatçe)  vurulduğu zaman İnce Memed'i  bu durumda tutuklamanın doğru olmadığını bilen ve onun için İnce Memed’i yakalayan kişi kimdir?

Cevap: Asım Çavuş'tur. Normalde Asım Çavuş sürekli İnce Memed'i arıyordu ve jandarmalar dağları delik deşik ediyordu ama bu defa Asım Çavuş Memed'in durumuna üzüldü ve onu gördüğü halde yakalatmadı ve yön değiştirip başka yerlere yöneldi.

14) Hatice öldükten sonra çocuğuna kim bakmaya başlar?

Cevap: Iraz Ana. Iraz Ana çocuğu alır ve Gaziantep'e götürür ve orada büyüteceğine ve ona sahip çıkacağına söz verir.

15) Abdi Ağa’yı öldüren kişi kimdir?

Cevap: İnce Memed

 

16) Eşkıya olan İnce Memed hakkında bilgi veriniz?

cevap: Zalimliğe ve zulme dur demek istemiş, dağlara çıkıp eşkıya olmuş ama eşkıyalığın da bir sonu vardır. İnce Memed köylüleri haksızlığa karşı uyarmış kimi köylüler İnce Memed’in arkasında dururken kimileri se ağaların yani gücün yanında durmuştur. İnce Memed hayatını yaşayamamış, dağdan dağa gezmiş ve gezmeye de devam etmiştir. Kimiz aman yaralanmış, kimi zaman aç kalmış ama her türlü zorluğa da direnmiştir.

19) İnce Memed’in hayat hikayesi nerede geçmektedir?

Cevap: Çukurova

20)  İnce Memed adlı roman kimin eseridir?

Cevap: Yaşar Kemal

 

21) İnce Memed kitabında sizi etkieleyen alıntılardan dört tanesini yazınız.

Cevap: ” İnsanlarla oynamamalı. Bir yerleri var, bir ince yerleri, işte oraya değmemeli.”

“Bir insan konuşmadı da içine gömüldü müydü, sonu felakettir.”

"Konuşan insan, öyle kolay kolay dertten ölmez. Bir insan konuşmadı da içine gömüldü müydü, sonu felakettir."

“İnsan olanın başına her şey gelir…”

“İnsanoğlu bu, kimin içinde ne var bilinmez.”

“Hangi günü gördük akşam olmamış?”

Hastalık İle İlgili Atasözü Örnekleri ve Anlamları

 

Hastalık İle İlgili Atasözü Örnekleri ve Anlamları


Hastaya çorba mı sorarsın:  Bir kimse ona gerekli olan şeye gereksinimi olup olmadığı sorulmaz. Gereken yapılır, yani çorba yapılıp götürülür. Yalandan lafla sorulmaz, ihtiyaç ne ise giderilir.

Hasta tabip ararken tabip ayağına geldi: İnsan kimi zaman  çok zor durumlara girebilir ve hiç ummadığı anda bir yardımla karşılaşır ve o zor durumdan kolaylıkla kurtulur.

Hastalık da sağlık da bizim için: İnsan sağlıklı olabildiği gibi hasta da olabilir. Sağlık da hastalık da insanoğlu içindir.


Hasta yatan ölmez, eceli yeten ölür: Hasta olan kişi ölecek diye bir durum yoktur. Ancak eceli geldiyse ölür.

Hasta olmayan sağlığın kadrini bilmez: İnsan sağlığın ne denli büyük bir hazine olduğunu ancak onu kaybettiği zaman anlayabilir.

 Hastalık han kapısından girer, dirhemle çıkar: Hastalık çok çabuk gelir ama insanı harap ederek gider. İyileşme ise yavaş yavaş olur.

Hastayı döşek bilir, ölüyü teneşir: İnsanın kıymeti hasta olunca veya ölünce bilinir.


Hastaya bakmaktan hasta olmak yeğdir: Bir hastaya bakmak o kadar zor bir durumdur ki onun için hasta olmak daha iyi olur belki anlamında söylenmiş atasözüdür.

Hastaya naz etmek hekime yakışmaz: İnsan sağlığı söz konusu olduğu zaman duygusal olarak hareket etmek, hasta kişiyi mağdur etmek yanlış bir tutumdur. Orada size muhtaç olana yardım edilmeli, şımarık hareketlere girilmemelidir.

Leyla’nın Evi Kitabı İle İlgili Klasik Sorular ve Cevapları

 

Leyla’nın Evi  Kitabı İle İlgili Klasik Sorular ve Cevapları


1)  Leyla Hanım kimdir?

Cevap: Boğaziçi'nde Bosnalılar Yalısı'nda doğup büyümüş paşa torunudur.

2) Leyla’nın babası nerelidir?

Cevap: İngiltere

3) Leyla’nın anne ve babasına ne olmuştur?

Cevap: Leyla’nın annesi Handan İngiliz subayı ile aşk yaşamış  bunu duyan yakınları ise o subayı öldürmüştür. Çünkü Handan hamile kalmıştır. Leyla2yı dünyaya getirdikten sonra da annesi de ölmüştür. Bunun bedelini de yalnız kalarak Leyla ödemiştir. Tüm aile üzülmüş ve yıllar böyle geçip gitmiştir.

4) Leyla  yalıdaki küçük evin sahibi olduğu halde, elinde tapusu da bulunduğu halde  neden evinde oturamaz ve Ömer ve Necla tarafından  yalı dışarı atılır?

Cevap: Evin yeni sahibi olan Ömer ve Necla Leyla hakkında görevini hakkı ile yapmayan bir doktora akıl rahatsızlığı var adı altında uyduruk bir rapor hazırlattığı için. Leyla deli gibi görünmüş bunun içinde yalıdaki o küçük evine girememiştir.


5) Leyla Hanıma yardım eden ve onu alıp evine götüren kimdir?

Cevap: Küçüklüğünden beri Leyla Hanımı çok seven, ona hayran olan  Yusuf Leyla Hanımı alıp Cihangir’deki evine götürmüştür.

6) Yusuf’un mesleği nedir?

Cevap: Gazetecilik

7) Roxy ya da ana adı ile Rukiye Leyla Hanımı evlerinde görünce  ne yapmıştır?

Cevap: Suratını asmış, onu istemediğini belli eden hareketler yapmış ve hatta Almanca Leyla hakkında kötü sözler söylemiştir.

8) Rukiye nasıl bir ailede büyümüştür?

Annesi vefat etmiş babası ise tutucu ve zorba bir adamdır. Leyla’ya sürekli hakaret eden, bağnaz, bencil biriydi. Bundan dolayı da Leyla herkesten nefret eder hale gelmiş, onun için de kimiz aman yanlış yollara sapmış ama Yusuf ile tanışınca daha doğru bir hayata geçmiş ve bir ailesi olmuştur.

  9)  Rukiye’nin işi nedir?

Cevap: Rukiye müzik ile ilgilenmiş ve  Hip hop müzik yapan biridir.

10) Rukiye nerede doğup büyümüştür?

Cevap: Almanya

11) Rukiye’ye Roxy adını veren kimdir?

Cevap: Almanca Öğretmeni

12)  Yalının yeni sahibi olan Ömer ve eşi Necla ile nasıl insanlardır?

Cevap: Ömer eşine aşırı bağlı olan aba bunu abartan biridir. Çünkü babasını yalıdaki eve almamıştır ve Necla ne derse hep onu yapmıştır. Necla ise sonradan görme, bencil, şımarık, kayınbabasını hizmetçilik yaptığı için aşağılayan bir karakterdir. Ömer zengin bir bankacı olmuş ve çok iyi yerlere gelmiş ama ne yazık ki insan olamamıştır.

 

12) Ömer’in babası Ali Yekta Bey kimi tabanca ile vurarak öldürür?

Cevap: Gelini Necla’yı.

13)  Leyla ile ilgili bilgi veriniz?

Leyla bir paşa torunudur. İyi eğitimli, görgülü yetiştirilmiş, ana dili gibi Almanca ve farklı dilleri de bilen, müzik alanında notları anlayan, piyanoyu biler çalabilen, kültürlü, aydın bir Osmanlı torunudur. Sessiz, sakin, dertlerini kimseye anlatmayan, hayatta hiç evlilik yapmamış olan, anne v e babasının istenmeyen birlikteliği yüzünden yalnız kalmış  hayata küsmüş, hüzünlü bir insan tipinin örneğidir.

 14) Yusuf ve Rukiye’nin borçlarına yardım eden ve onlara para veren kişi kimdir?

Cevap: Leyla

15)  Leyla yalıdaki küçük evine kimin izni ile tekrar döner?

Cevap: Ömer


16) Kitabı kısaca tanıtınız.

Cevap:  Osmanlı İmparatorluğu’nun  son dönemlerinden ve Cumhuriyet’in ilk yıllarından günümüze kadar Türkiye'nin yaşadığı toplumsal dönüşümü anlatan, göç ve barınma sorununa odaklanan bir İstanbul romanıdır. Leyla'nın Evi, bir yanıyla da "ev" üstüne bir roman: "Çünkü imparatorluk yıkılırken bütün Osmanlı tebaası acı çekti ve herkes birbirinin evine yerleşti.

18) Leyla yazdığı  mektubunda yalıyı kime miras bırakmıştır?

Cevap: Yusuf ve Rukiye’nin yeni doğmuş olan adını da Leyla koydukları kıza bırakmıştır.

19) Leyla’nın Evi adlı kitabın yazarı kimdir?

Cevap: Leyla’nın Evi adlı kitabın yazarı Ömer Zülfü Livaneli’’dir.

20) Rukiye ve Leyla’nın arası ilerleyen zamanlarda nasıl olmuştur?

Cevap: Rukiye Leyla’nın gerçek bir hanımefendi ve kültürlü bir insan olduğunu, merhametli ve insan gibi insan olduğunu anlamış ve onu sevmeye başlamıştır. İki ana kız gibi olmuşlardır ama Leyla en sonunda yalıdaki küçük evine gitmiş ve orada yalnız yaşamaya devam etmiş ve en sonunda da dışarıdaki çarşafların içinde ölü olarak bulunmuş, hayatını kaybetmiştir. Hüzünlü bir hayata veda olmuştur.

En Sevdiğim Spor Dalı ve Sevme Nedenlerim Konulu Konuşma

 

En Sevdiğim Spor Dalı ve Sevme Nedenlerim Konulu Konuşma


Futbol, basketbol, badminton, atletizm ve daha çok sayıda spor dalları bulunur. Benim bunlar içerisinde en sevdiğim spor dalı ilse basketboldur.


Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım, Basketbolu çok seviyorum çünkü küçüklüğümden beri evimizin bir kenarına bir yere babam pota yapmıştı ve ortada kardeşlerimle sürekli oynardım ve büyük zevk alırdım. Bu arada basketbol sayesinde boyum da uzamıştı. Basketbolu çok severim çünkü; bu oyunu oynamak kemiklerimi daha güçlü yapıyor ve vücudum daha atletik yapıya sahip oluyor. Basketbol sayesinde arkadaşlar arasındaki sorumluluk da gelişiyor ve ben de  sorumluluklarımı yerine getiriyorum ve bu sayede kendime olan güvenim de artıyor.


 Devamlı hareket halinde olduğum için egzersiz de yapmış oluyorum ve bundan ötürü de kilo almıyorum, daha sağlıklı bir bedene ve daha sağlıklı bir ruha sahip oluyorum. Gün içindeki stresimi basket sayesinde atabiliyorum ve çok ama çok mutlu oynuyorum. Bağışıklık sistemimim de bu sayede daha güçlü oluyor.

 

Sevgili öğretmenim,

 Basketbol sosyalleşmek için gerekli olan etkili ve anlamlı bir takım oyunudur. Hem arkadaşlarımızla iletişim halinde oluyoruz, hem herkes sorumluluk alıyor ve böylece yardımlaşma ve dayanışma ruhu da gelişmiş oluyor. Bunun sonucunda hem mutlu oluyoruz, hem eğlenceli anlar oluyor hem de günün sonunda faydalı bir spor dalı ile ilgilenmiş oluyoruz. 


Zor durumlar ile karşı karşıya kaldığımız zaman olayları daha iyi anlıyor ve sabırlı oluyoruz. Bu sayede problem çözme becerimiz de gelişmiş oluyor. Daha dikkatli oluyoruz, zararlı alışkanlıklar yerine faydalı bir alışkanlığa sahip olmuş oluyorum. Spora gittiğim için daha güçlü olmak için daha faydalı gıdaları tüketiyorum. Sporcu olduğum için hem çevik, hem zeki hem de güzel ahlaklı olmaya çalışıyorum. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum.

11 Atasözü ve Anlamları

 

11 Atasözü ve Anlamları


1) Pire yüzünden yorgan yakılmaz: İnsan hayatında birçok basit engellerle karşılaşabilir. Böyle basit bir engel karşımıza çıktığında çok değerli varlıklarımızı yok etmemiz akıl işi değildir.

2) Pilavdan dönenin kaşığı kaşığı kırılsın: Yaralı bir şeyi elde etmek için sonuna kadar uğraşmalı, direnilmelidir.

3)  Odunun kurusu, suyun durusu: Kullanılacak eşyanın kalitelisi ve işe yarar olanı makbuldür.


4) Kar susuzluk kandırmaz: Gerçek ihtiyaçlar avutucu, oyalayıcı, göz boyayıcı şeylerle karşılanmaz.

5) Gitsen de beni bağlamaz, kendi düşen ağlamaz: Gitmek isteyen bir kişiyi durduramam. Ancak gitmesinden dolayı kendisine zarar veren kişinin yakınmaya hakkı yoktur.

6) Düzlükte kurt ulusa evde itin bağrı sızlar: Geçmişte kötü olaylar yaşayanlar o olayı en ilgisiz zamanda ve en ilgisiz şeylerde hatırlarlar.

7) Anamızı rüşvet ile işret ağlatır: Dürüst elde edilmeyen kazanç ve zevk ile sefa insanın yok oluşunu hazırlar.

8) Balık baştan avlanır: Eğer bir yeri ele geçirmek istiyorsan oranın hakimi olan yöneticileri ele geçirmen yeterlidir.


9) Balcıya pekmez satılmaz: Bir işin ehline  yaptığı iş konusunda büyüklük taslanmaz.

10) Geç geçenden: İnsan kendisine değer vermeyen, saygı göstermeyen kişiye aynı şekilde değer vermemeli, saygı göstermemelidir.

11) İyi yoldaşla uzun yol  kısalır: İnsan her konuda anlaştığı bir kimse ile mutlu ve huzurlu olur.

Kurunun Yanında (Veya Arasında) Yaş Da Yanar Konulu Konuşma

 

Kurunun Yanında (Veya Arasında) Yaş Da Yanar Konulu Konuşma

 

Hiç suçu günahı olmayan kimseler bazen yanlış davranışlarından dolayı cezalandırılan kişiler gibi hırpalanırlar. Bunun için atalarımız kurunun yanında yaş da yanar demiştir.

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,


Yanlışı yapan kişiye gereken ceza verilse de onun yanında hiçbir yanlışı olmayan, hiç suçu olmayan insanlar da suçlu gibi görülür ve bu durumdan onlar da kötü etkilenir. Yani masum olan da zarar görür. Buna en güzel örnek savaşları verebiliriz. Savaşlar ne yazık ki binlerce, on binlerce, yüz binlerce sivil ve masum insanların ölmesine neden olan bir olaydır. Hiçbir günahı olmayan bebeklerin, çocukların, yaşlıların, kadınların bundan zarar görmesi atasözüne iyi bir örnektir. Başka bir örnek ise şunu verebiliriz: Trafiğe alkollü çıkan birisi kaza yaptığı zaman hem kendine zarar vermiş olur, hem de başka bir cana zarar vermiş olabilir. Masum olan diğer sürücü yok yere canından olabilir ya da büyük zarara uğrayabilir. Burada da görüldüğü gibi suçlunun yanında suçu olmayan da olumsuz sonuçlara katlanır. Sınıfta bir arkadaşımızın yaramazlık yapması sonucunda öğretmenimizin hepimizi sıra dayağına da çekmesi kurunun yanında yaşın da yanmasına güzel bir örnektir.


Bu atasözü ile ilgili anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür eder, konuşmamı burada sonlandırırım.

7 Atasözü ve Anlamları

 

7 Atasözü ve Anlamları


1) Adam adamı bir kere aldatır: İnsanlar arasındaki ilişkilerde iyi niyeti kötüye kullanıp aldatıcı olanlar bunu ancak bir kez yapabilirler. Bu tutumları onlara bir defalık kazandırsa da bu olay duyulacağı için bir daha kimse onlarla iş yapmaz, dolayısıyla uzun vadede zararlı çıkarlar.

2) Adamın kıymetini adam bilir: Bir kimsenin değerini ancak o kimsenin değerini ölçebilecek niteliklere sahip insanlar takdir eder.


3) Ak akçe kara gün içindir: İnsanın alın teriyle, emeğiyle ve bilgi birikimiyle kazanıp sağladıkları onu zor günlerinde yaşayacağı sıkıntılardan kurtarır.

4)  Çocuk onuna kadar ekmekçi, yirmisine kadar ortakçıdır: Çocuklar küçük yaşlarında anne ve babasından sadece yemek beklerler. Büyüdüklerinde ise onların her malına ortak olurlar.

5) Beşer şaşar: İnsan yaradılışı gereği zayıf olduğu için zaman zaman hatalar yapması doğaldır. Bunu hoş görmek gerekir.


6) Takke düştü, kel göründü: Bir ayıbı örtüp gizleyen şey ortadan kalktığında gerçek ortaya çıkar.

7) Şüphe insanı rahat komaz amma tehlikeden de korur: Her şeye şüphe ile yaklaşmak insanı rahatsız eder. Ancak bu şüphecilik karşılaşabileceği sıkıntılara karşı önlem almasını, bundan dolayı da  tehlikelere karşı kişinin korunmasını sağlar.

Kişilik Olarak Hangi Özelliklere Sahip Kişi Size Göre En Örnek Olanıdır?

 

Kişilik Olarak Hangi Özelliklere Sahip Kişi Size Göre En Örnek Olanıdır?


İnsanların kişilik özellikleri ahlaki, bireysel ve kültürel değerlerinize göre değişir ama evrensel olarak kabul edilen kişilik özellikleri  de bulunur. Bu erdemlere baktığımızda şunları söyleyebiliriz: Dürüst ve güvenilir olmak, sadakatlı olmak, empati kurmak ve affedici olmak, merhametli olmak, adaletli olmak ve adaletsizlik karşısında susmamak, cesaretli olmak, kararlı olmak, tutarlı olmak, bilgili olmak, alçakgönüllü olmak, öğrenmeye meraklı içinde öğrenme aşkı olmak, saygılı ve nezaket sahibi olmak, sorumluluk sahibi olmak, idealist olmak, ileri görüşlü olmak, gerçekçi olmak,  açık sözlü olma, sabırlı ve disiplinli olmak, çok yönlü olmak, temiz bir kalbe sahip olmak, yeri geldiği zaman iyimser yeri geldiği zaman da kötümser olmayı bilmek, kendine özgü olmak, umutlu olmak kimi kişilik özelliklerinden biridir. 


Beni en çok etkileyen kişilik özelliği insanların doğru, dürüst ve güvenilir olmasıdır. Doğru, dürüst ve güvenilir insanlar ile çalışmak, onlarla aynı yolda ilerlemek isterim. Sabırlı, disiplinli ve adaletli insanları da çok severim. Çünkü böyle insanlar kendini bilmiş, olgun ve kıymetli insanlardır. Özellikle de adaletli insanları daha fazla hayran kalırım. Ne olursa olsun adaletsizlik karşısında susmayan, haktan ve hukuktan yana olan kendi menfaatini değil doğru olanı tercih eden insanları benim model aldığım insanlardır. Bilge olan insanları da çok severim. Çünkü bilge olan kültürlü insanlardan öğreneceğim çok şey vardır.


 Merhametli olan, güzel kalpli olan, empati kurma becerisine sahip olan insanlar da ayrı bir güzeldir. Kısacası yukarıda saydığım özelliklere sahip olan herkese saygı duyar ve herkesi severim.