Uzaydaki Kaynaklar Çevreye Zarar Vermeden Paylaşılmalıdır

 

Uzaydaki Kaynaklar Çevreye  Zarar Vermeden Paylaşılmalıdır


Uzay artık sadece bilimsel keşiflerin yapıldığı bir yer değildir. Çünkü uzayda ekonomik değeri büyük olan kaynaklar vardır ve bu kaynaklar da tüm insanlığın ortak malı olarak kabul ediliyor. Bundan dolayı ülkeler veya şirketler uzaydaki kaynakları tek başına sahiplenmemelidir. Kaynaklar kontrolsüzce çıkarılırsa uzay bir çöpe dönüşür ve uzay çöplüğü artar


Gelecekteki görevler tehlikeye girer. Ay ve diğer gök cisimlerinin yüzeyi kalıcı olarak zarar görür. Roket faaliyetleri Dünya'nın atmosferini kirletebilir. Güçlü olan ülkeler uzay kaynaklarını tekelleştirirse ( Tekelleşme:Hâkim durumdaki bir teşebbüsün veya önde gelen birkaç teşebbüsün rekabete aykırı uygulamalarla piyasada pazar güçlerini arttırma çabasıdır. Amerikan literatüründe hâkim durumun kötüye kullanılmasının karşılığı olarak kullanılmaktadır.) küresel eşitlik büyür.


İşte tüm bunlardan dolayı uzaydaki kaynaklar çevreye zarar vermeden adil olarak paylaşılmalıdır. Kısacası uzaydaki kaynaklar uluslararası işbirliği ile, bilimsel ve hukuk kurallarına uygun ve çevreyi koruyacak şekilde adaletli bir şekilde paylaşılmalıdır. U durum insanlığın faydasına olur ve böylece daha insani davranışlar içinde olunmuş olurum. Konu hakkında anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ederim.

En Sevdiğiniz Mevsimi Tanıtınız

 

En Sevdiğiniz Mevsimi Tanıtınız


Mevsimlerin kendine göre güzellikleri vardır. Her mevsim içimizde farklı hisler uyandırır. Mesela ilkbaharda canlanır ve çevreye daha meraklı oluruz. Yaz mevsiminde rahatlama başlar ve uzun günler bizi mutlu eder. Sonbaharla yaprakların dökülmesi içimizde hüzün duygusunu barındırır. Kış ise kapalı ev ortamı ama sıcacık sobanın yanında mis gibi kestane kokuları içinde ve patateslerin enfes tatlarında kaybolur gideriz.


Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

En sevdiğim mevsim kış mevsimidir. Bazıları kış mevsimini çok sevmeyebilir ama ben en çok kışı seviyorum. Çünkü kış mevsimi geldiği zaman evimizin içinde daha uzun sohbetler yapılıyor, geceler uzun olduğu için kış akşamları misafirliğe gidiyoruz ve zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorum. Çünkü aşırı mutlu oluyorum. Komşularımızın çocukları ile minik legolarımızdan türlü şekiller yapıp saatlerce bıkmadan usanmadan oynayabiliyoruz. Soba yanarken pişen ekmekler, kavrulan kabak çekirdekleri,  sobanın fırınında yapılan balıklar harika bir tat veriyor bana. Bunları bir de akraba ile komşu ile yemek daha da güzel oluyor.

 

Sevgili öğretmenim,

Sabah uyandığımda annemin dışarı bak demesi ile günüm aydınlanıyor. Çünkü he yer kar ile kaplanmış oluyor. Hele bir de benim gibi Sivaslı olanlar karın tadına doyuyor be harika bir kış geçiriyoruz. Zorlukları da oluyor ama  yine de her şeye rağmen kışı çok ama çok seviyorum. Dışarıda arkadaşlarla kar topu oynamak, akşamlara kadar kaymak beni çok mutlu ediyor. Kış yemekleri de çok güzel oluyor. Annemin yaptığı pırasa, kereviz ve ıspanak yemeklerinin tadını çok seviyorum. Her şeyi ile kışı seviyorum.  Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ederim.

Uzaydaki Kaynaklar Gelecek Nesillerin Hakları Gözetilerek Sorumlu Bir Şekilde Paylaşılmalıdır

 

Uzaydaki Kaynaklar Gelecek Nesillerin Hakları Gözetilerek Sorumlu Bir Şekilde Paylaşılmalıdır


Uzayda bulunan kaynakların maden, enerji kaynakları, Ay veya asteroidlerdeki değerli minarellerin ( İçme suyu, oksijen üretimi, roket yakıtı, demir, titantum, alüminyum, altın, nikel, platin, kobaşt, kimi nadir bulunan minareller vb) yalnız bugün değil gelecek kuşakların çıkarları da düşünülerek kullanılması gerekir.


Sevgili Öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

 Kaynaklar sınırlıdır. Uzayda çok büyük miktarda kaynak olsa da bunların çıkarılması, ve kullanılması zor ve maliyetlidir. Eğer bugünkü kuşak bu kaynakları sınırsız gibi kullanırsa ilerideki kuşaklara bundan faydalanamaz ve çok zor durumlara düşer. Bunun için ölçülü kullanmak gerekir. Bugün elde edilen kaynakları yalnız ekonomik kazanç için tüketmek yerine uzun  vadeli etkileri, çevreye ve insanlığa vereceği zarar veya faydalar düşünülerek hareket edilmelidir. Gelecek kuşakların da bugünde hakkı vardır.


Sevgili Öğretmenim,

İşte tüm bunlardan dolayı uzaydaki kaynakları ölçülü kullanmak gerekir. Çevreye zarar vermeden kullanmak gerekir. Bilimsel etik kurallarını ihmal etmemek şarttır. Uzay kaynaklarını tek bir ülke veya şirketin tekeline bırakmamak gerekir. Kısaca uzaydaki kaynakları barışçıl ve adil bir şekilde, uluslararası işbirliği ile, tüm insanlığın faydasına olacak şekilde paylaşmak ve kullanmak gerekir. Hukuk ve etik kurallarına uymalıyız.

Su İle İlgili Atasözü Örnekleri ve Anlamları

 

Su İle İlgili Atasözü Örnekleri ve Anlamları


Su bulanmayınca durulmaz: Bazı işler, konular, olaylar veya durumlar pek çok tartışma, çekişme ve mücadeleden sonra aydınlığa kavuşur. Herkes fikrini söyler, söylenmedik bir şey kalmaz, sonunda mesele çözülür ve iş yoluna girer.

Suyu havana koy, döv döv yine su:: Boş işlerle uğraşmaktan yararlı sonuç elde edilemez.


Suya gidenin susağı, köye gidenin köpeği: İnsan ne iş yapıyorsa veya nereye gidiyorsa yanında bulundurması gereken araç ve gereçleri önceden hazırlamalıdır.

Su bulandırılmakla balık tutulmaz: Ortamı karıştırarak, işleri çıkmaza sokarak sağlıklı ve yararlı bir iş yapılamaz.

Suya düşen yılana sarılır: En tehlikeli durumlarda insan kurtuluşu için her çareye başvurabilir, çıkış yolu bulmak için her tehlikeyi göze alabilir.

Suyun akarına giden yorulmaz: Yürüyen bir iş insanı yormaz, ters giden iş insanı hem üzer hem de yorar.


Suyun çağlaması, insanın söylemezi: Çok sık sinirlenmeyen kişiler sabırları taştığında aşırı tepki gösterirler ve çok kızgın olurlar. Her zaman, her şeye kızan kişinin ise tepkileri aşırı boyutta olmaz.

Su akar, yolunu bular: Bazı işler başlangıçta düzensiz ve disiplinsiz olsa da zaman içinde tekrarlandıkça belirli bir düzen ve disipline kavuşur.