Tüketim Çılgınlığı İle İlgili Deneme Yazınız .

Tüketim Çılgınlığı İle İlgili Deneme Yazınız .

Günümüzün en büyük hastalıklarından biri de tüketim çılgınlığıdır . İnsanlar ne kadar fazla  şeye sahip olurlarsa o kadar mutlu olurum düşüncesi ile hareket edip daha fazla tüketim içine giriyor ve daha fazla yeni şeylere sahip olmak istiyor . Bu da zamanla insan da doyumsuzluğun yaşanmasına neden oluyor . Bir türlü doyuma ulaşamayan insanlar ise zamanla kendilerini boşlukta bulmaya başlıyor ve bu , kişinin psikolojisinin bozulmasına neden oluyor .  Bu nedenle tüketim çılgınlığına bir dur demenin zamanı geldi de geçiyor bile . 

Tüketim çılgınlığından kurtulmamaız için sürekli yeni birşeyler istememeliyiz , sürekli daha iyisi , daha fazlası bende olsun gibi bir ruh haline girmemeli , bir arayış içinde olmamalıyız . Kişi biraz da elde olanların kıymetini bilmeli ve bunlarla yetinmesini bilmelidir .  Hayatın tadını çıkarabilmek için tüketim çılgınlığından uzak durmalıyız ve var olanlarla hayatın tadını çıkarmaya çalışmalıyız . Herkes her şeyin en iyisine sahip olamaz . Herkes her şeyin en iyisi , en fazlası peşinde koşmaya başlarsa bu o kişi ya da kişiler hakkında olumlu sonuçlar doğurmaz . Bundan dolayı tüketim çılgını değil, üretim çılgını olalım ve daha fazla üretip daha fazla mutlu olalım .


Herşeyin ölçülüsü insan için iyi olan , faydalı olandır . Eğer tüketim çılgınlığına devam edilirse kişi çok az şeylerden mutlu olmaya başlar ve bu da kişinin gündelik yaşamını bile zora sokabilir .

Yerli Malı Haftası İle İlgili Deneme Yazınız .

Yerli Malı Haftası İle İlgili Deneme Yazınız .

Yerli Malı haftası eskiden sadece Yerli Malı Haftası olarak kutlanırken daha sonraları ise bu hafta  Tutum , Yatırım ve Türk Malları Haftası diye kutlanmaya başlamıştır .  Cumhuriyet ilan edildikten sonra  milli ekonominin gelişmesine önem verildi ve bunun için de İzmir İktisat Kongresi toplandı . Yerli malı üreterek milletimizin daha güçlü olacağı ve ekonomimizin daha iyi durma getirileceği gibi kararlar alınmıştır . Yerli malı haftası bizim için çok önemli bir haftadır .

Özellikle de okullarda bu haftanın kutlanması çocuklarımızda yerli malın ne kadar önemli olduğunu , tutumluluğun milletimize ne kadar fayda sağlandığı öğretilmeye çalışılmakta ve bu şekilde öğrenciler yerli malı ile ilgili bilgilendirilmeye ve bilinçlendirilmeye çalışılmaktadır . Çocuklar ilk olarak bireysel çabaları ile tasarruf yapmayı öğrenecek  , daha sonra ise toplumsal çıkarlar da göz önünde bulundurularak tasarruf sağlanacak ve bu şekilde ülke ekonomisi korunacak ve daha zengin hale getirilmeye çalışılacaktır .  Bu  yüzden biz yetişkin insanlar da milli ekonomimizin gelişmesi için tasarruf yapmasını bilmeliyiz . Her şeyin yerli olmasına dikkat etmeliyiz ve milli ekonomimize katkı sağlamalıyız .


Tutumlu olmak için ise sadece para anlamda tutumlu olmamalıyız . Aynı zamanda eşyada tutumlu olmalıyız , enerjide tutumlu olmalıyız , zamanda tutumlu olmalıyız , sağlıkta tutumlu olmalıyız .  Sahip olduğumuz her şeyin kıymetini bilmeliyiz ve hiçbir şeyi boşa tüketmemeliyiz . Bunun için yerli malı haftasını çok önemsemeliyiz .

Dilini Terbiye Etmeden Önce Yüreğini Terbiye Et ; Çünkü Söz Yürekten Gelir Dilden Çıkar Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

Dilini Terbiye Etmeden Önce Yüreğini Terbiye Et ; Çünkü Söz Yürekten Gelir Dilden Çıkar  Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

Mevlana'ya ait olan  bu sözde çok mana vardır anlamak isteyene . İnsanlar birbirlerine karşı yürekten sevgi duymalı , yürekten saygı duymalıdır . Yani gerçekten insanları koşulsuz sevmesini bilmeliyiz . Kişi dilini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye etmelidir . Yani kimseye içinden kin beslememelidir . İçimizdeki başkalarına olan olumsuz duyguları giderebilmeliyiz . 

İnsanlar size ya da bir başkasına hata yapmış olabilir . Önemli olan insanların bu yaptığı hataya takılıp kalmamaktır, onları içtenlikle , yürekten affedebilmektir . Ama bu affetmek   sözde affetmek olmamalı , gerçek affetmek olmalıdır . Bunu başaran kimse de zaten  gerçek insan olur ve içinde kin , öfke , nefret , kıskançlık barındırmadığı için hayatta daha mutlu olur ve daha huzurlu olur . Bazen  öfkeleniriz ve içimzden karşıdaki kimseye söylenmemesi gereken sözler söyler ve o kişiyi mutsuz ederiz . Aslında burda dilin suçu yoktur . Burada suç yüreğimizindir , yani içimizdeki kötü duyguları öldüremeyişimizin , yok edemeyişimizindir . Eğer bunları yok etsek dilimizden çıkan söz kimseyi yaralamaz ve kimseye zarar vermez .

Bundan dolayı da dilimizi terbiye etmeden yüreğimiz terbiye etmeliyiz, affetmeliyiz, temiz kalpli olmalıyız, unutmaya çalışmalıyız, kin tutmamalıyız. Dilden yanlış cümleler çıkmaması için  yüreği temiz insan olmalıyız ve hiç kimseyi incitmemeliyiz.


"Bu Türkçe İle Nereye Gidiyoruz?" Sorusu Hakkında Duygu Ve Düşüncelerinizi Anlatan Bir Deneme Yazınız.

"Bu Türkçe İle  Nereye Gidiyoruz?"  Sorusu Hakkında  Duygu Ve Düşüncelerinizi Anlatan Bir Deneme Yazınız.

Son zamanlarda  dilimize gereken önem verilmemekte ve dilimizin kurallarına uygun olmayan bir şekilde konuşulup yazılmaktadır . Özellikle de gençler arasında yaygınlaşan bu tutum dilimize büyük bir zarar vermektedir . Bir özentilik tutturduk gidiyoruz . Kibarlaşmak adına  farklı konuşma çabaları , telefonda mesajlaşırken  merhaba yerine yerine kısaca "mrb"  yazılması , aleykümselam yerine "a.s"  denmesi , "hadi bye"  denmesi gibi kısa yoldan  konuşulmaya çalışılması Türkçeye zarar vermektedir . Bu Türkçe ile dilimizi ancak  köreltir ve ona gereken değeri vermemiş oluruz . Bu durumların bir an önce ortadan kalkması için Türk diline gereken önem verilmeli , gereken özen gösterilmelidir . Dilimiz yozlaşmamalıdır .

Telefonda mesajlaşırken, merhaba , nasılsın,  hoşça kal gibi kelimeleri yazmalıyız ve bunu asla zaman kaybı olarak görmemeliyiz . Eğer bizler şimdiden böyle yaparsak  gelecekteki nesli düşünemiyorum bile .   Kısa yoldan fazla yorulmayayım diyerek kısa kısa konuşmalar yapmak , kısa yoldan yazdığını karşıdaki tarafa anlatmaya çalışmak dilimize büyük zarar verir . Oysa kıymetli Türk dili diller içinde çok önemli bir yere sahiptir . Dilimizin dünya dilleri içerisinde saygın bir yer edinmesi için onu geliştirmeliyiz ve onu düzgün kullanmalıyız . Kültürel değerlerimizi gençlere güzel bir Türkçe kullanarak anlatmalı ve milli benliğimizi korumalıyız . Bu Türkçe ile nereye gidiyoruz diye bakıldığında şunları söyleyebiliriz :  Daha çok gelir getirsin diye açılan iş yeri adları, spor salonlarına yabancı adlar verilmekte ve böylece daha çok dikkat çekileceği düşünülmekte ve daha fazla gelir getireceği zannedilmektedir . Aslında bu durum çok tehlikelidir . Bunun yerine açılan  iş yerleri , spor salonları , alış veriş merkezleri , marketler vb. Türkçe isimler almalı ve değerlerimiz , Türk dilimiz korunmalıdır . Burada en çok görev de biz gençlere düşmektedir .

Maalefef şunu söylemek gerekir ki " Bu Türkçe ile ancak ve ancak sömürge devleti olma yolunda ilerleyebiliriz ."


Ünlü Türemesi İle İlgili 10 Örnek

Ünlü Türemesi İle İlgili 10 Örnek  

Ünlü türemesi ile ilgili örneklere geçmeden önce kısaca ünlü türemesinin ne olduğundan bahsedelim . Ünlü türemesi , Türkçe'de bazı kelimelerin " -cık , -cik , -cuk , -cük " eklerini aldığında küçültme eki ile kelime arasında bir ünlü sesin türemesi olayına denir . Aşağıdaki cümlelerde koyu olarak yazılmış olan kelimelerde ünlü türemesi vardır ve kelminin ek - kök ayrımı cümlenin sonunda verilmiştir .

1. Şu köşede azıcık dinleneyim demiştim . ( az-ı-cık )
2. Annem benim bu hayattaki biricik varlığımdır . ( bir-i-cik )
3. Bu şehirde evler arasından daracık yollar geçer . ( dar-a-cık )
4. Bu başarıları kazandığında gencecik bir adamdı . ( genç-e-cik )
5. Etrafına gülücükler saçarak yürüyordu . ( gül-ü-cük )


6. Sahnedeki şarkıcı hayranlarına öpücük atıyordu . ( öp-ü-cük )
7. Kaza sonrası yapılan incelemelerde arabanın sapasağlam olduğu görüldü . ( sap-a-sağlam )
8. Şu hayatta artık yapayalnız kaldım . ( yap-a-yalnız )
9. Karşıdaki dükkan güpegündüz soyuldu . (güp-e-gündüz )
10. Dertler etrafımızı çepeçevre sarmıştı . ( çep-e-çevre )
11. Senin bu yaptığın düpedüz yalancılıktır . ( düp-e-düz )