“Savaşın Çocuklar Üzerindeki Etkileri” Konulu Uluslararası Bir Konferansa Davetli Olduğunuzu Düşünün. Yapacağınız Bu Konuşmanın Metnini Aşağıya Yazınız.
Çocuklarımız; geleceğimiz, umudumuz, baharı bize müjdeleyen
tomurcuklanmış güllerimiz, her şeyimiz.
Sevgili büyüklerim, değerli
dinleyiciler!
Beni dinlemeye geldiğiniz için
öncelikle hepinize şimdiden teşekkür ederim. Biliyorsunuz ki çocuklar bir
dünyanın kurtarıcılarıdır, umutlarıdır, hayalleridir, baharıdır. Onlar ki en
savunmasız, en masum canlardır ve
dünyanın en güzel halidir bana göre. Sevilmeye, saygı görmeye en çok ihtiyacı
olan onlardır. Başlarının okşanması, güzel bir söz, samimiyettir onların
istediği tek şey. Ayrıca savaşların
olmaması, yakınlarının yok olmaması, oyun alanlarının yerle bir olmaması. Savaşlar ahhh! O dünyayı yerle bir eden, doğayı
yıkıp geçen, çocukların psikolojisini yerle bir eden o zalim savaşlar, o hain
savaşlar. Savaşlardan en çok etkilenen o körpe kuzular, masum yavrulardır.
Savaşların çocuklar üzerinde yıkıcı etkileri şunlardır: Psikolojik
travmalar, fizyolojik sorunlar, sosyal problemler ve daha sayamayacağımız çok
sayıda olumsuzluklar vardır. Yaralanma, engelli kalma, kötü muamele görme, anne, babasının,
kardeşlerinin yok olması ya da yaralanması, en yakın çocukluk arkadaşının
gözleri önünde katledilmesi, evlerinin ani bir sesle gelen gürültü ile yok
oluvermesi, çocukların çatışmalarda kullanılması,
hastalıklar, sefalet ve daha çok sayıda kötü şeylere maruz kalma. İşte savaş
çocuklarımızda, bu genç beyinlerimizde çok sayıda kötü etki bırakmaktadır.
Savaşın yıkıcı etkilerine maruz kalan çocuk bu olumsuz etkiyi yıllarca üzerinden
atamamaktadır. Çekinme, kimse ile
konuşmama, kimseye güvenmeme, en ufak bir sesten bile ürkme savaşın onda
bıraktığı kalcı izli davranışlardır.
Savaşlar sonucunda ailesini kaybeden çocuk, çocukluğunu yaşayamayan
çocuklar bir daha eski hallerine asla dönemezler. Bakımevlerinde büyümek,
aileden ayrı kalmak, yoksulluk içinde yaşam sürmek onların hayatlarının, dengelerinin bozulmasına neden
olur. Savaşın acımasız yönü en çok da çocukları vurur. Ülkelerin bitmek bilmeyen
hırsları, toprak kavgaları, sınır kavgaları , politik çatışmalar en çok da
çocuklara darbe vurur.
Sevgili dinleyiciler, sevgili ülke
başkanları!
Lütfen savaşlara hep birlikte dur
diyelim. Bir yanda sıcak yatağında, anne ve babası yanında huzur ve güven
içinde olan çocuklar; diğer yanda savaşın ortasına atılan ve başına gelmedik
olay kalmayan, ailesinden ayrı düşürülen, bombaların arasında korkudan tir tir
titreyen melek yüzlü çocuklar. Sizlere soruyorum. Onların da hakkı değil midir?
Barış ve güven içinde, huzur içinde yaşamak. Diğer çocuklar insan da onlar
insan değil midir, onlar çocuk değil midir? Onların duyguları yok mudur,
çocukluğunu yaşamaya, çocuk oyunları oynamaya hakkı yok mudur ? Bir de bu
şekilde baksak dünyaya. Empati kursak, tüm çocukların mutlu olması için el
birliği ile barışı dünyamıza hakim kılsak daha iyi olmaz mı? Savaşlar yok olsun artık, çocuklar ölmesin,
aileleri yanında olsun artık.
Bırakalım düşmanlığı bir kenara, savaşı bir
kenara. Hepimiz özgür olalım kendi ülkemizde, kendi vatan topraklarımızda. Kimse kimsenin toprağına
göz koymasın, hiçbir ülke kendi içinde de savaşlar çıkarmasın, kan , göz yaşı
ve acı olmasın sonumuz. Mutlu yüzler, gülen gözler, aydınlık bakışlar sarsın
etrafımızı. Çocuklar mutluluktan ağlasın, mutlulukla oynasın oyunlarını .
Savaşlar o lanet olası savaşlar bir daha olmasın ve hep mutlu olalım sonsuza
kadar. Beni sabırla dinlediğiniz için siz kıymetli dinleyicilere teşekkür
ederim, konuşmalarıma duyarlı olacağınıza inanarak sözlerimi burada bitiriyor,
saygılarımı ve sevgilerimi tüm dünya çocuklarına ve sizlere sunar, savaşsız günler
dilerim.
0 Comments:
Yorum Gönder
Deneme