Gülseren
Budayıcıoğlu’nun “Hayata Dön” Kitabında Geçen Özlü Sözler
Kitapta geçen özlü sözler
şunlardır:
“İnsanın zayıflığını, acizliğini
bir başkasına göstermesi... kolay olmasa gerek.”
“Düşünüyorum da, insanı, yine başka
insanlar üzüyor en çok... Taptığı, hayran olduğu, değer verdiği, muhtaç olduğu
ve en çok sevdiği insanlar... Düşmandan çok dostlar üzüyor.”
“Ben, her insanın güzel ve sevimli
bir yanını bulmada ustayımdır. Çünkü severim insanı!”
“Ölümden de büyük acılar var demek
ki bu hayatta.”
“Sorgulamadan yaşanan bir hayat,
yaşanmaya değmez.”
“Mutlu olmak, iyi ki varım, iyi ki
yaşıyorum ve iyi ki bu güzellikleri görebiliyorum diyebilmek için öncelikle
mutlu olmaya karar vermek gerekiyor.”
“Acı katlana katlana sonunda bu
kızın yüreğini dondurmuş. Yaşadığımız acılar, taşıyabileceğimizin çok üzerine
çıkınca işte böyle taş gibi olur insan. Beyin tarafından izin verilmeyen hiçbir
acı hissedilmez çünkü bir acı eşiği vardır. O eşiği aşan, yani insanın tahammül
edemeyeceği acıyı beyin bloke eder.”
“İnsan çok korkunca hiçbir şey
hissetmiyor. Acı duymuyor... ağlamıyor... bağırmıyor.”
“Bir kere kırılan testi ne kadar
yapıştırılırsa yapıştırılsın bir daha asla eskisi gibi olmaz.”
“Hiçbir şey çok uzun sürmüyor, ne
keder ne sevinç.”
“Kadınlara yapılan eziyetlere yine
kadınların destek vermesi ne garip! Sanki çektikleri acıdan zevk alıyorlar.
Erkekler tarafından konan kurallara itaat ediyorlar. Hatta bunu onlardan daha
fazla destekliyorlar. Yani kraldan fazla kralcı oluyorlar. Bu kadınları anlamak
zor.”
“Akıl öfkeyi durdurabilir mi?
-Durduramaz ama öncelikle kendisine zarar veren bu negatif enerjiyi bir başka
tarafa yönlendirebilir. -Ankara'da sık sık su boruları patlar ve tonlarca su
yollara akar. Boşa akan bu su yüzünden trafik felç olur, arabalar kayar,
insanlar ıslanır ve her taraf çamur deryasına döner. İşte öfke ve kin de insan
için böyledir. Hem kendi iç kaynaklarını kurutur, hem de çevreye bir şekilde
zarar verir.Boşa akan bu su başka yerlere kanalize edilebilirse, başta kişinin
kendisi olmak üzere,hepimiz kazançlı çıkarız.”
“Bir çocuğun nasıl bir ortamda, kimlerin
elinde, ne şartlarda büyüdüğü o çocuğun kaderini yazıyor.”
“Kimi en sevdiklerini kaybetmiştir,
kimi aldatılmış, terk edilmiş, kandırılmış, kimi hayatta aradığını bulamamış,
kiminin hayaleri gerçekleşmemiş, kimi işinden olmuş, başaramamıştır. Bir de her
şeyi tamam olanlar vardır. Her şeyleri tamam olsa da, başkaları bunu böyle
görse de, gönüllerinin bir yerinde hüzün vardır, kırılmışlık, hatta kopmuşluk
vardır.”
“Hiç sevilmeyen birini sevmek öyle
zor ki… Sevginin izi yok yüzünde.”
“Biliyor musunuz sandığınızın
tersine buraya genellikle deliler değil, akıllılar gelir. Asıl deliler sokakta
dolaşır.”
“Ruhumuzdaki yaraların en temel
ilacı sevgidir.”
“İhanete en yatkın insanlar,
hayattan beklentileri en yüksek, göğüslerinde taşıdıkları yürekse en zayıf olanlardır.”
“Tüm acılarımız için Freud bize
anne babalarımızı, Marx ise toplumdaki üst sınıfları suçlamamız gerektiğini
söylüyor. Hindistan karma düşüncesine göre ise hayatımız kendi ektiklerimizin
bir meyvesidir ve kendimizden başka kimseyi suçlayamayız. Aslında sorun kimi
suçlayacağımız değil, hayatla, sorunlarımızla, acılarımızla nasıl başa
çıkacağımız.”
“Her şehrin görüntüsü kadar sesi
de, kokusu da farklıdır. Ankara bu anlamda kendini aşan bir şehirdir. insanda
bağımlılık yaratan, kendine has kekremsi bir tadı vardır Ankara'nın. Tıslayan
bir düdüklü tencereye benzer. Tısladıkça etrafa is, pas, buhar ve bolca umut
saçar.”
"Daha uygar bir ülkede
yaşamaya can atan, Avrupa' da ya da Amerika' da yaşıyor olsaydı her şeyin çok
farklı geleceğini düşünen, mutluluğun ve iç huzurun başka ülkelerde
bulunabileceğine inanan çok insan tanıyorum. 'Kendinizi oraya goturdukten
sonra, değişen pek fazla bir şey olmaz, ' diyemiyorum hepsine ."
“Mutlu insan gelmez psikiyatriye.
Kimi en sevdiklerini kaybetmiştir, kimi aldatılmış, terk edilmiş, kandırılımış,
kimi hayatta aradığını bulamamış, kiminin hayalleri gerçekleşmemiş, kimi
işinden olmuş, başaramamıştır. Bir de her şeyi tamam olanlar vardır. Her
şeyleri tamam olsa da, başkaları bunu böyle görse de, gönüllerinin bir yerinde
hüzün vardır, kırılmışlık hatta kopmuşluk vardır.Herkesin gördüğü bu tamamlığı
bir türlü hissedemezler içinde.”
0 Comments:
Yorum Gönder
Deneme