Azimle Yüce Dağlar Devrilir Atasözü İle İlgili Hikaye Örneği

 Azimle Yüce Dağlar Devrilir Atasözü İle İlgili Hikaye Örneği

 Sonbahar mevsimi gelmiş, havalar soğumaya yavaş yavaş başlamıştı. Artık sabahları sıcak değil soğuk oluyordu. Babam sabah erkenden kalkmış bizi de uyandırmıştı. Annem kahvaltıyı hazırlamış, çayın mis gibi kokusu odama kadar gelmişti. Hemen kahvaltıya koştum. Annem hey ufaklık önce el yüz yıkanacak unuttun mu dedi. Ben de zoraki gülümsemeyle  yüzümü yıkadım ve tekrar sofraya geldim. Bu sabah babamın canı sıkkındı. Onun üzüntülü olduğunu yüzündeki acı tebessümden anlayabiliyordum. İş yerindeki patronu artık ona ihtiyaç olmadığını ve zorunlu olarak onu işten çıkarmak zorunda kaldığını söylemişti. Babam bunu bizimle paylaşırken sesi titriyor ama yine ağlamamak için kendi tutuyordu.


 Annem babamın elini tuttu ve canın sağ olsun Mithat dedi. Üzülme birlik oluruz, beraber oluruz bunun da bir yoluna bakarız elbet dedi. Daha sonra babam beni, Mustafa ve ablamı okula bıraktı. Kayseri’nin soğuğu da bir başkaydı. Hemen okula girdim ve doğruca sınıfıma gittim. Aklım babamda kalmıştı. Nasıl geçineceğiz ne yaparız bu kış diye üzülmeye başladım ve daha sonra öğretmenim geldi ve ders başladı. Ders bittiğinde babam ve annem okula gelmişti. İkisinin de gözleri parlıyordu. Çünkü benim becerikli annem babama bir konuda fikir vermişti. Annemin çarşıda babasından kalma küçük bir dükkanı varmış. Dedem babamın işten çıkarıldığını duyunca o dükkan senin Mithat ne yaparsan yap demiş. Annem çok becerikli olduğu için oraya küçük bir pastane açmayı planlamış. Hep birlikte pasta, börek, kek , sarma, mantı dolma yapılıp satılacakmış. Bunu duyduğumda çok mutlu oldum. Hemen işe başlandı.

 

Önce dükkan yıkandı ve pırıl pırıl oldu. Daha sonra babam devletten üç yüz bin kadar kredi çekti ve bizim minik aile pastanemiz kuruldu. He bu arada babam yanına  iş araya genç birini de aldı ve böylece o kişiye de bir ekmek kapısı açılmış oldu. Babam ve annem azmi ile her gün muhteşem yemekler, pastalar yaptı. Okul çıkışı dükkanımız dolup taşıyordu. Çektiğimiz kredinin kat kat fazlasını kazanmaya başladık. Pastanemizin adını azim pastanesiydi. Daha sonra babam bizim pastaneyi büyüttü ve kocaman ünlü bir pastaneye dönüştü.  Pastanemizin farklı şehirlerde de şubeleri açıldı ve hem maddi olarak hem ruh olarak zengin bir aile olmuştuk ve kimseye el açmak zorunda kalmamıştık. Azimle yüce dağlar devrilmiş, azmin kararlığı karşısında umutsuzluğa yer dahi verilmemişti.

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme