Vanilya Kokulu Mektuplar Kitabında Geçen Özlü Sözler

 

Vanilya Kokulu Mektuplar Kitabında Geçen Özlü Sözler


Annesiyle Babası ayrılan Kıymık, bir süreliğine anneannesinin yanına yerleşmek zorunda kalır. Hayal gücü çok geniş bir çocuk tur. Bundan dolayı  Kıymık kendi dedektiflik ve keşif bürosunu kurar. Bir gün postacı bay güler yüz, Kıymık'ın ölen dedesine, otuz yıl önce Paris'ten postalanmış bir mektup getirir ve kitap bu şekilde ilerlemeye devam eder. Okunması gereken harika bir kitaptır.

Kitapta geçen özlü sözler şunlardır:

"Koku deyip geçme, bazen bir koku insanı taa nerelere götürür. Çocukluğa, bir gemi yolculuğuna, eski bir düşe..."

"Eskimez ya. Dünyada eskimeyen bir dil vardır, o da müziğin dilidir. Müzik eskimeyince müzisyenler eskir mi? Her zaman çağa ayak uydururlar."

“Sevgiyle verilen her haber güzelleşir.”

“En harika şeyler kaybettiklerimizdir.”


"Müzik aletlerini kullandıkça ruhunun zenginleştiği" sözü içine öyle işlemiş ki!”

“İlkler hep iz bırakır.”

“Dünyayı, insanları tanımak yetmez. Dünyayı değiştirmekte gerekir.”

“Hayal kurmadan hiçbir mesleği başarıyla yürütemezsiniz. Bir terzi hayal edemediği bir giysiyi dikemez, öyle değil mi?”

“Hayal kurmadan hiçbir mesleği başarıyla yürütemezsiniz.”

“Yolunda gitmeyen bir iş varsa bir suç ve bir suçlu da mutlaka vardır.”

“Yaşam bir aynadır, sen ona gülümsersen o da sana gülümser.”

"Uzakta, sislerin içinde bir adam var. Bana kucak dolusu meyve sunuyor. Meyveler lezzetli de olabilir, kurtlu da."

“Dünyada eskimeyen bir dil vardır, o da müziğin dilidir.”

"Vanilya dünyanın en güzel kokusudur. Vanilya kokusu giren eve mutsuzluk girmez".

"Acı insanı küçültür. omuzlarını çöktürür, gövdesini büzer, başını yere yakınlaştırır. bir insanın gözümün önünde küçülmesine dayanamam."


“Bir gün denizde şişe içinde bir mektup bulursan mektup senindir, demişti.”

Belki de şu anda en iyisi kar olmak... Kar olup Bay Tırtır'ın üstüne lapa lapa yağmak isterdim. Bedenini bembeyaz örtümle sarar, iyileştirici gücümü boca ederdim. Eriyip suya dönüşürken hastalığını alır, sağlığını geri verirdim. Tonton Tırtır Amcam, kim bilir ne sevinirdi! "Bir gecede felç olmuştum, bir gecede sağlığıma kavuştum. Yaşam bu kadar şaşırtıcı işte." derdi.

“Yüreğindeki kuşlar neden susmuş ötmüyor?”

“Küçük dostum, insanların yüreklerine en kolay neyle ulaşabilirsin, biliyor musun? “ Ne sözle, ne gösterişle. Müzikle.”

"Şu sandalyeye çakılı gördüğün yaşlı adam belki de sağlıklı insanlardan daha az sıkılıyordur. yaşamanın, soluk alıp vermenin, bir günün öneminin herkesten çok farkındadır. kim bilir!"

"Savaşlar oyun bile olsa hiçbir işe yaramazlar. mezar taşlarını artırır, göğsü madalyalarla dolu ama kolu, bacağı, gözü olmayan insanlar türetirler."

"Felçli bir adama kitap okuyacak bir genç aranıyor." İlanı okur okumaz kendimi denizde boğulmak üzereyken bir sala tutunmuş hissettim. Beni kurtarsa kurtarsa böyle bir iş kurtarabilir ancak, dedim.”

“Kendimi en iyi, en güvenli hissettiğim zamanlar siz dostlarımla birlikte olduğum anlardır."

“Dünyanın en hızlı çoğalan şeyi soru işaretleridir. Birini yok etseniz, ikisi, üçü gelir yerine.”

"Başarının sırrını anladım. Bir işe ne kadar çok sarılırsan, başarılı olma şansın o kadar artar.”

“Yüreğindeki kuşlar neden susmuş ötmüyor?”


“Kimi belki de hiç gelmeyecek bir mektubu bekler. Gelenlerin hiçbiri heyecanlandırmaz onu. Gözü hep gelmemiş olandadır.”

“Bay Güleryüz'ün gözünde yaptığı işin en önemli yanlarından biri, mektubun alıcıya veriliş şeklidir. Mektubu sevgiyle iletmenin çok önemli olduğuna inanır. "Sevgiyle verilen her haber güzelleşir," der.”

“İnsan ne oldum dememeli, ne olacağım demeli.”

“Mutluluk akıl işidir bir kere.”

“O günden sonra başkemancı kızın yaşamı bayağı hareketlenmiş. Yeni kemanını okşayıp çaldıkça, ünü bütün dünyaya yayılmış. Birçok ülkede konserler vermeye başlamış. Kız, Sava'ya her gittiği yerden mektup yolluyor, kemanıyla dostluğunun her geçen gün arttığından söz ediyormuş. Sava, artık günlerini kemancı kızın mektuplarını okuyarak, hayaller kurarak geçirir olmuş.”

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme