İsraf, Buğday, Kıtlık,
Nesil Kelimeleri İle İlgili Hikaye
Bugün hava ço sıcaktı. Adana’nın
sıcağı, hele hele Çukurova’nın sıcağı bir başka olur. Güneş’ten yanarsınız da
kendinize zor gelirsiniz. Annem ve babam sabah
erkenden kalkıp pamuk tarlasına gitmişlerdi. Alın teri ile çalışan annem
ve babam bizim içn ellerinden gelen her türlü fedakarlığı yapıyordu. Onların ne
kadar çalışkan, ne kadar sorumlu kişiler olduğunu biliyordum ve onları çok seviyordum. Ben de kalktım,
kardeşimi de uyandırdım. Bugün hafta sonu olduğu için biraz geç kalktık.
Hemen çayı demledim, ekmek
kızarttık, yumurta kaynattım, patates kızarttım ve güzelce kahvaltımızı yaptık.
Daha sonra dışarı çıkıp arkadaşlarımla oynadık. Akşama doğru anca eve girdik.
Annem ve babam tarladan dönmüştü. Annem yemek hazırlamış, babam ise kanepeye
uzanmış, haberleri izliyorlardı. İkisi de çok yorgundu. Annem bana dönerek Elif
kızım neden ekmekleri çöpe attın diye sitem etti. Anne yiyemedik hepsini onun için çöpe attık
dedim. Annem bana dönerek ama böyle olmaz benim güzel kızım. Dünyada açlık
sorunu var, küresel ısınma her geçen gün daha da artıyor, ileride buğday dahi
bulamayacağımız günler olabilir. Yeni nesli daha zor şartlar bekliyor dedi. Lütfen bir
daha yiyeceğiniz kadar ekmek ile tost
edin. Bunu bulmayan çocuklar var dedi.
Ben de tamam anneciğim dedim ve
ona sarıldım. Ne kadar duyarlı, çevre dostu bir annem var diye sevindim. Bir
daha evimizde hiçbir şeyi israf etmedim ve her zaman yiyeceğimiz kadar ekmekten
tost yaptım. Bu sırada annem tarhana çorbasını kaselere koyuyordu ben de ona
yardım ettim. Tavadaki etin kızaran kokusu ise beni daha çok acıktırmıştı.
Hemen ailece sofraya oturduk ve harika bir hafta sonuydu.. Alın teri ile evine
ekmek götüren annem ve babama ise bir kez daha bakıp yatağıma yöneldim.
0 Comments:
Yorum Gönder
Deneme