Sorumluluk,
Umut, Zafer, Heyecan, Barış Kelimeleri İle İlgili Hikaye
Kurtuluş Savaşı yıllarıydı. Küçük Yusuf memleketinin düşman tarafından işgal edilmesini istemiyor, Fransız askerlerinin yanından geçerken dimdik geçiyor ve onların suratına bile bakmıyordu. Askerler onu durdurdu ve Türk bayrağını ayağınla çiğneyeceksin ufaklık diyerek alaycı bir şekilde gülmeye başladı. Ölürüm de bayrağımı yerlerde süründürmem ve onu alır alnıma koyar ve öperim ancak diyerek bağırdı ve oradan uzaklaştı. Vatan elden gitmemeli, ben de bir sorumluluk almalıyım dedi ve hemen arkadaşı Mustafa, Yasin, Ahmet ve Cemal’i çağırdı. Aralarında konuşmaya başladılar.
Türk Kurtuluş Savaşının kadın kahramanlarından Halide Edip Adıvar'ın yanına gittiler ve ondan kendilerine sorumluluk vermesini istediler. Ufaklıkların heyecanlı hallerini gören Halide Hanım duygulanmış ve hepsinin yanağını okşamıştı. Bu durumu Mustafa Kemal'e de bildirdi. Bu çocuklar vatan kurtulsun diye her türlü zorluğa göğüs gereceklerini, sorumluluk istediklerini iletti. Böylece çocuklar oldukça umutlar da tükenmez ve zafer bizim olur dedi. Mustafa Kemal de çocuklara şu görevin verdirilmesini istedi. Cephanedeki askerlere ekmek ve su taşınması görevi. Çocuklar bunu duyunca çok mutlu oldular. İşe yarama duygusu onları daha da umutlandırdı ve vatan bizim her şeyimiz diyerek her gün askerlere erzak götürdüler. Kurtuluş Savaşı bitmiş ve milletimiz düşmanla baş etmeyi bilmişti.
Yabancı güçlü devletler yeni
kurulan Türkiye Cumhuriyeti ile barış antlaşmaları imzalamış zafer ülkemizin
olmuştu. Büyük zaferden sonra Halide Edip Adıvar ve Mustafa Kemal çocukları
unutmamış ve onlara da hediyeler vermiş, adlarının yeni kurulan okullara verilmesini istemiştir. Çocukların iyi bir
eğitim alması için Halide Edip Adıvar onlara her zaman destek olmuştur.
0 Comments:
Yorum Gönder
Deneme