Yaşadığınız
Yöreye Ait, Hikayesi Olan Türküleri Araştırınız.
Yaşadığım yöre Sivas’tır. Sivas ozanları ile ünlü olan bir şehirdir ve daha birçok farklı özelliklere sahiptir. Yaşadığım şehir olan Sivas’ta hikayesi olan türkülerden bir tanesi şudur: Yıllar yıllar önce Sivas’tan bir kervancı Halep'e gider ve oradan mal getirir. Üç yol boyunca kervancılar ana vatanından ayrı kalmış, memlekete hasret kalmışlardır. Kervancılar Halep’ten çıkarak aylarca yol almışlar, en sonunda, karlı fırtınalı bir kış günü Sivas'la Kayseri arası yıkık bir Selçuk hanına girmişler ve yorgunluktan kendilerini oraya atıvermişlerdir. Handa gecelemeye karar verip, yüklerini çözmüşler fakat daha sonra karar değiştirmişlerdir.
Sivas
çok yakında olduğu için kervancılar hemen evlerine, ocaklarına gitmek istemişler
ve gece yola çıkmışlardır. Sabırsızlanırlar kervancılar ama dışarda çok kötü bir
fırtına ve tipi vardır. Gözü gözü
görmüyordur dışarıda. Yine de çıkarlar yola. Sabırsızlıkları, çabuk kavuşma özlemleri onlara
pahalıya mal olmuştur. Fırtına yüzünden kervancıların kervanı yolda kara ve fırtınaya
teslim olur, oracıkta ne yazık ki tüm kervancılar hayatını kaybeder ve
memlekete kavuşmak nasip olmaz . Onların hayatını kaybettiği yere de kervankıran
denir. Bu olay üstüne Anadolu insanları, türlü türlü türküler çıkarmışlardır.
Sivas’ın Yollarına türküsü de bu hikayeden yola çıkarılarak yazılmıştır ve dilden dile söylenmeye devam eder. Yüreğe
dokunan hüzünlü bir türküdür. Türkü şu
şekildedir:
Sivas’ın
Yolları
Siyah saçım dolam dolam
Boynun da kurbanın olam
Eğer başka yar seversen
Bu ellerde nasıl duram
Sivas'ın yollarına
Çıkayım dağlarına
Bırak ben beni vuram
Ölüm gitmez zoruma
Selvi boylum salın da gel
Bir bakışın ömre bedel
İkimizi ayırdılar
Körolası zalım kader
Sivas'ın yollarına
Çıkayım dağlarına
Bırak ben beni vuram
Ölüm gitmez zoruma
0 Comments:
Yorum Gönder
Deneme