Aşağıda
Verilmiş Olan Eş Sesli Sözcükleri Farklı Anlamlarıyla Cümlelerde Kullanınız.
Bel: Çocukların okul çantasını taşıdığı için beli
çok ağrımaya başlamıştı.
Bel: Bel yardımı ile toprağın
altını üstünü bir güzel karıştırarak ekinlerimizi toprağa ektik.
Yüz: Kimi insanların masum ve güzel
ruhlu olduğu bu durum yüzlerine o kadar yansımış ki böyle birini gördüğüm zaman
işte bu iyi bir insan diyesim geliyor içimden.
Yüz: Babam derslerimde başarılı
olursam beni yüzmeye yazdıracak.
Yüz: Kardeşim matematikten yüz
aldığı için çok mutlu oldum.
Yüz: Yüz liraya artık günümüzde bir
şey etmiyor.
Satır: Bayramdan kalan kemikleri
satırla doğrayarak anneme yardım ettim.
Satır: İki satırlık ödevi kalmıştı
ama onu yapmaya bile üşeniyordu.
Kır: Otuz üç yaşıma geldiğimde
düşmüştü saçlarıma ilk kırlar.
Kır: Ablamla kırlarda akşamlara
kadar koştuk ve çiçek topladık.
Boy: Kısa boylu olduğu için kendi
kötü hissetmişti.
Boy: Türk boyları arasında siyasi
anlaşmazlıklar oluyordu.
Ben: Hem benim yaptığım işlere
karışıyordu hem de oturduğu yerden emir veriyordu.
Ben: Yüzünde çok sayıda benlerin
çıkması annemi endişelendirmeye başlamıştı.
Kara: Bugün karada yürüyüşe çıkmıştık.
Kara: Kara kediyi her gördüğümde
içim bir tuhaf olurdu.
Kurt: Çocuğun bağırsağındaki
kurtlar onun kilo almasını engellemiş ve onu hasta etmişti.
Kurt: Dağdaki kurtlar bir kış günü
köye indikleri zaman köylüler arkasına bile bakmadan kaçmaya başlamışlardır.
Yaz: Bu yaz tatilinde memlekette
kalacaktık.
Yaz: Kardeşim yazısını güzel
yazmadığı için çok üzülmüştü.
Baş: Babamın başı çok ağrıdığı için
annemden ağrı kesici istedi.
Baş: Kardeşim okul çıkışı beni
yolun başında bekleyeceğini söyledi
Diz: Annem yumurtaları rafa dizdi.
Diz: Kardeşim yolda giderken hızla
yere düşmüş ve dizi kanlar içinde kalmıştı.
Çay: Akşamları ailem ile birlikte çay
saatlerimiz olurdu.
Çay: Dedemle birlikte çay kenarında bir
sohbet gerçekleştirdik.
Bin: Kardeşim bine kadar saymayı
öğrendiği için öğretmeni ona ödül olarak çikolata verdi.
Bin: Babam bindiği dalın kırılması
ile kendini yerde buldu.
An: Her On Kasım’da Atatürk’ü
anarız.
An: Haberi duyduğum an ne
yapacağımı şaşırdım.
Yan: Evin her yanı pislik içinde
kalmıştı.
Yan: Annem ocağı açık bıraktığı
için evimiz cayır cayır yanmaya başlamıştı.
Al: Her gün allı pullu kıyafetler
giyerdir.
Al: Çarşıdan gelirken turşu
almıştı.
Dik: Yürüdüğümüz yollar çok dik olduğu için dedem
çok yoruldu.
Dik: Bugün bahçeye on tane çam
fidanı diktiğimiz için mutlu olmuştum.
Yaş: En sevdiğim şey yaş pastadır.
Yaş: Abim bu yıl dokuz yaşına
girecek.
Kap: Evinde bir kap yemeği bile
yoktu.
Kap: Köpek elimdeki kemiği kaptığı
için hızla uzaklaşmaya başladı.
Ocak: Maden ocağında çıkan
patlamada yine canlarımız yok olmuştu.
Ocak: Ocağın altını bu kadar fazla
açarsan çaydanlık kulpu tabi yanar.
At: Topu bana doğru attı.
At: Bugün ailemle birlikte at
çiftçiliğine gittik.
El: O gün elim çok kötü ağrımıştı.
El: El sözüne inanıp evini terk
ettiği.
Toka: Ayşe’ye annesi toka almıştı.
Toka: Ailemle tokalaşıp buralardan
ayrılmaya karar verdim.
Şiş: Bu kazağı örmem için şiş
olması gerekir.
Şiş: Çok yürüdüğü için ayakları şişmişti.
Saf: Çok saf biriydi.
Camide safları sıklaştırmaya
başladık.
Pas: Bana pas atmadığı için gol
yedik.
Pas: Bisikletinin bir parçası paslanmıştı.
Hayır: Hayır seni istemiyorum
artık.
Hayır: Her işte bir hayır vardır.
Dolu: Ağaçlara yağan dolu
meyveleri zedelemişti.
Dolu: Otobüs tıklım tıklım doluydu.
Ek: Sabah kahvaltısına ek olarak bir
dilim de tatlı yedim.
Ek: Pancar tohumu ektik.