Dini Bayramlarda Yardımlaşma ve Dayanışma Konulu Bir Hikâye Yazınız. etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dini Bayramlarda Yardımlaşma ve Dayanışma Konulu Bir Hikâye Yazınız. etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Dini Bayramlarda Yardımlaşma ve Dayanışma Konulu Bir Hikâye Yazınız.

 Dini Bayramlarda Yardımlaşma ve Dayanışma Konulu Bir Hikâye Yazınız.

 

Bahar mevsimi yavaş yavaş  güzelliklerini göstermeye başlamıştı. Dışarıda papatyalar açmış, dağ çiçekleri açmış ve doğa ana toprak ile bütünleşmişti. Okuldan eve doğru giderken yüzüme doğru çiseleyen yağmur taneleri beni çok mutlu etmişti. Bugün orucun da son günüydü. Yarın Ramazan Bayramıydı. Yağmurun yağması Yüce Allah’ın bize hediyesiydi. Otuz günlük oruçtan ve açlıktan sonra gelen bu yağmur yüreklerimize ferahlık getirmişti.  Allah’a şükürler ederek evimize vardım. Eve vardığımda annem ikindi namazını kılıyordu. Bugün son oruç olduğu için  bir yandan da evler pırıl pırıl olmuş, evden mis gibi kokular gelmeye başlamıştı. Üstümü değiştirdikten sonra annemin yanına vardım. Annem namazını bitirmiş sabır ile tespihini çekiyordu.


 Annem halsiz görünüyordu ama bu halsizlik her zamanki halsizliklerden değil gibiydi. Annem üzgündü, ağlamıştı sanırım. Gözleri kızarmış, çekilmiş gibi olmuştu. Hemen anacığımın yanına sokularak ona bir derdi olup olup olmadığını sordum. Annem ise bana dönerek komşu  Nergis Teyze’nin evinden geldiğini söyledi. Nergis Teyze yetmiş yaşında, çocukları tarafından terk edilmiş, eşi de yıllar önce hayatını kaybetmiş bir teyzemizdi. Bir emekli maaşı bile olmadığı için maddi olarak çok sıkıntılı günler geçirmiş, geçirmeye de devam ediyordu. Bir yandan da evlatlarının hasreti ve sorumsuzluğu onun içini yakıp kavuruyordu. 


Annem evine vardığımda diye başladı söze: Hiçbir şey yoktu evinde kızım Gülnur. Evinde bir şey olmamasına rağmen sadece ekmek ve su ile oruç tutuyormuş  son iki gündür. Her gün komşular annem de dahil olmak üzere ona yemek götürürdü ama son iki gün getiren olmamış galiba diyerek ağlamaya başladı benim merhametli, güzel gözlü annem. Kendisi de onu onu unuttuğu için vicdan azabı çekiyordu. Nergis Teyze de aç olduğunu kimseye söylememiş ve onuru ile aç kalıp oruç tutmuş ama açlıktan da bitap düşmüş dedi anacığım. Bunu duyunca gözlerim doldu ve onun o halini düşündükçe içim acıdı ve ben de ağlamaya başladım. Ağlamak bir işe yaramazdı onun için bir çare bulmalıydım. Hemen Okulumuzun müdiresini aradım. 


Ben ortaokula gittiğim için bir şeyler yapabilirim düşüncesi ile birçok arkadaşımın da evini arayarak Nergis Teyze için ne yapabiliriz diye oturup telefonda saatlerce konuştuk ve okul ve aile birliği ile Nergis Teyze için bir çözüm yolu bulduk. Yarın bayram olduğu için ona hayatında hiç unutamayacağı bir anı yaşatacaktık. Bu duygusallığın verdiği hüzün ve mutluluk ile gece sabah beşe kadar uyuyamadım. Bir an önce  ona olan sevgimizi, saygımızı ve dayanışmamızı göstermek için can atıyordum. Bayram namazının ardından okul müdiremiz Hatice Hanım ve biz çocuklar Nergis Teyzemin ziline bastık. 





Ona kocaman bir demet çiçek yaptırmıştık. Rengarenk çiçeklerin olduğu demeti gören Nergis Teyze bizi görünce neye uğradığını şaşırmıştı ve gözlerinden sular seller gibi yaşlar gelmeye  başladı.   Hatice Hoca ve biz öğrenciler teyzemizin ellerini öptük, ona iyi bayramlar dedik Annem de yanımızda gelmişti bize yardım etmek için. Bırakır mıydı hiç komşusunu. Okul aile birliği tarafından  alınan kıyafetler , gıda yardımı ve daha birçok şey Nergis Teyze’ye verildi. Aldıkları karşısında utandığını söyleyen Nergis Teyzeye daha çok sarıldık ve bizleri de bir evladı olarak görmesini istedik. Böylece o da utanmayı bıraktı ve bize daha çok sarılmaya devam etti. Annemin aldığı rengarenk şekerlemelerden de bize ikram etti güzel teyzemiz. O şekerleri de bir güzel ağız tadı ile yedik. Şekeri birlikte yemek bile güzeldi yardımlaşma ve dayanışma nasıl güzel olmasın ki.


Ona yaptığımız bu güzel yardımlaşma ve dayanışma hepimizi çok  mutlu etmiş, o gece vicdan rahatlığı içinde uyumuştuk. Hayatımda unutamayacağım bir bayram günü geçirmiştim o gün. Ne güzel bir duyguydu bayramlarda böyle güzel işlere ortak olmak. İyi ki insan olmayı başarmıştık, iyi ki ailelerimiz tarafından şefkat ve merhamet duygularına sahip olan çocuklar olarak yetiştirilmiştik. O gün Bursa için güzel bir gece olduğunu düşünmüştüm.