Affetmek Ve Unutmak İyi İnsanların İntikamıdır Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

Affetmek Ve Unutmak İyi İnsanların İntikamıdır Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

 Hayatta mutlu olmak için gerçekten iyi insan olmak ve size yapılanları gerçekten unutmak gerekir . Bize yapılan kötülükleri gibi görünmemeliyiz . Gerçekten kalpten ,  gönülden affetmesini bilerek büyüklüğümüzü göstermeliyiz . Kin tutmak , içindeki nefreti büyütmek kişinin kendisinden başka kimseye zararı olmaz .

 Bilim insanlarının yaptığı deneylerde bile insan organizması incelendiğinde  kolay affetmeyen , kırgın olan , küs olan  insanların daha sağlıksız olduğunu ortaya koymuştur . Affeden ,  hayattta kendisine yapılanları umursamadan hayatın ve anın kıymetini bilen insanlar  incelendiğinde ise onların da  daha sağlıklı olduğu yapılan araştırmalar neticesinde ortaya çıkmıştır . İyi insan olmak  zordur. Her insan iyi olmaz . İyi olmak yürek ister , insanlık ister , vicdan ister, temiz kalp ister .  Bazen beklemediğimiz, iyi bildiğimiz insanların ihanetine uğrayabiliriz ve büyük bir hayal kırıklığı yaşayabilir ve hayata küsebiliriz. Bu hayata küsme işini  yıllara yayarsak  sağlık sorunlarımız oluşmaya başlar . Çünkü yapılan kötülükleri kafaya takmak kişiyi daha fazla hasta eder ve kişide birtakım psikolojik problemler ortaya çıkabilir . Oysa yapılan kötülükleri , kurnazlıkları , haksızlık karşısında susuşlarını sadece izlemeli ve bunlara gülüp geçmeliyiz  . Bunu yapabildiğimizde karşımızdaki insanları mahcup etmeyi başarabiliriz ve onların utanç duyması da en büyük intikamdır .

Yapılanlara karşı içimizde nefret tohumunu büyütüp hasta olmamalıyız . Affetmeli ve unutmalıyız yapılan kötülükleri . Ama bundan sonraki hayatımızda ise  bize büyük darbe vurmuş insanlar ile aramıza mesafe koymalı , sadece insani ilişkiler çerçevesinde ilişkimizi sürdürmeliyiz. İşte böyle yaparsak hem yapılanları daha kolay unutmuş oluruz  hem de hayatımıza  yapılan kötülüklere takılmadan devam eder ve mutlu bir yaşam sürebiliriz .


Athena "Senden, Benden, Bizden " Şarkısındaki Hal Ekleri Nelerdir ?

Athena "Senden, Benden, Bizden " Şarkısındaki Hal Ekleri Nelerdir ?

Hiçbir zaman affetmedin beni 
Ben ne çok sevdim seni 
Herkese bahset senden, benden, bizden 
Defalarca sordum sana neden? 
Cevap vermedin içten 
Herkese bahset senden, benden, bizden 

Eğer dansetmek istersen kırık kalpler salonu' nda 
Bana hiçbir zaman dönme arkadaşça ya da dostça 


Beni gerçekten sevdiysen söyle 
Asla hayır deme 
Herkese bahset senden, benden, bizden

Şarkı sözlerindeki hal eki alan kelimeler şunlardır :
- beni : ben-i ( belirtme hal eki )
- seni : sen-i ( belirtme hal eki )
- herkese : herkes-e ( yönelme hal eki )
- senden : sen-den ( ayrılma hal eki )
- benden : ben-den ( ayrılma hal eki )
- bizden : biz-den ( ayrılma hal eki )
- sana : sen - a ( yönelme hal eki )
- içten : iç-ten ( ayrılma hal eki )
- salonunda : salon-u-n-da ( bulunma hal eki )
- bana : ben-a ( yönelme hal eki )

- gerçekten : gerçek-ten ( ayrılma hal eki )

Sözcükleri İsim , Sıfat ve Zarf Görevinde Kullanmak İle İlgili Örnekler

Sözcükleri İsim , Sıfat ve Zarf Görevinde Kullanmak İle İlgili Örnekler

Türkçede birçok kelime hem isim hem sıfat hem de zarf görevinde kullanılabilir . Bu yazımızda bazı kelimeleri isim , sıfat ve zarf görevinde kullanmakla ilgili örnekler vereceğiz :

1. Doğru
- Arkadaşımızın bugün size anlattıklarının hepsi doğruydu . ( isim )
- Hayatta doğru insanlarla karşılaşabilmek çok önemlidir . ( sıfat )
- Büyüklerinle her zaman doğru konuş . ( zarf  )

2. Sakin
- Kaza yerindeki adam oldukça sakindi . ( isim )
- Sakin insanlar olaylara mantıklı bir şekilde yaklaşır . ( sıfat )
- Bu kadar sıkıntıya rağmen oldukça sakin görünüyor . ( zarf )

3. Hızlı
- Yoldan geçen araba çok hızlıydı . ( isim )
- Son dönemlerde hızlı araçlar çok üretiliyor . ( sıfat )
- Ahmet çok hızlı koşabiliyor . ( zarf )


4. Güzel
- Misafirlikte yediğimiz yemekler çok güzeldi . ( isim )
- Yakında çok güzel günler göreceğiz . ( sıfat )
- Sınıfa yeni gelen arkadaşımız çok güzel konuşuyor . ( zarf )

5. Yavaş
- Önümüzden geçen araç çok yavaştı .
- Yavaş bilgisayarlarla çalışmak işkence gibi oluyor .
- Bu şirkette işler çok yavaş ilerliyor .

Tüketim Çılgınlığı İle İlgili Deneme Yazınız .

Tüketim Çılgınlığı İle İlgili Deneme Yazınız .

Günümüzün en büyük hastalıklarından biri de tüketim çılgınlığıdır . İnsanlar ne kadar fazla  şeye sahip olurlarsa o kadar mutlu olurum düşüncesi ile hareket edip daha fazla tüketim içine giriyor ve daha fazla yeni şeylere sahip olmak istiyor . Bu da zamanla insan da doyumsuzluğun yaşanmasına neden oluyor . Bir türlü doyuma ulaşamayan insanlar ise zamanla kendilerini boşlukta bulmaya başlıyor ve bu , kişinin psikolojisinin bozulmasına neden oluyor .  Bu nedenle tüketim çılgınlığına bir dur demenin zamanı geldi de geçiyor bile . 

Tüketim çılgınlığından kurtulmamaız için sürekli yeni birşeyler istememeliyiz , sürekli daha iyisi , daha fazlası bende olsun gibi bir ruh haline girmemeli , bir arayış içinde olmamalıyız . Kişi biraz da elde olanların kıymetini bilmeli ve bunlarla yetinmesini bilmelidir .  Hayatın tadını çıkarabilmek için tüketim çılgınlığından uzak durmalıyız ve var olanlarla hayatın tadını çıkarmaya çalışmalıyız . Herkes her şeyin en iyisine sahip olamaz . Herkes her şeyin en iyisi , en fazlası peşinde koşmaya başlarsa bu o kişi ya da kişiler hakkında olumlu sonuçlar doğurmaz . Bundan dolayı tüketim çılgını değil, üretim çılgını olalım ve daha fazla üretip daha fazla mutlu olalım .


Herşeyin ölçülüsü insan için iyi olan , faydalı olandır . Eğer tüketim çılgınlığına devam edilirse kişi çok az şeylerden mutlu olmaya başlar ve bu da kişinin gündelik yaşamını bile zora sokabilir .

Yerli Malı Haftası İle İlgili Deneme Yazınız .

Yerli Malı Haftası İle İlgili Deneme Yazınız .

Yerli Malı haftası eskiden sadece Yerli Malı Haftası olarak kutlanırken daha sonraları ise bu hafta  Tutum , Yatırım ve Türk Malları Haftası diye kutlanmaya başlamıştır .  Cumhuriyet ilan edildikten sonra  milli ekonominin gelişmesine önem verildi ve bunun için de İzmir İktisat Kongresi toplandı . Yerli malı üreterek milletimizin daha güçlü olacağı ve ekonomimizin daha iyi durma getirileceği gibi kararlar alınmıştır . Yerli malı haftası bizim için çok önemli bir haftadır .

Özellikle de okullarda bu haftanın kutlanması çocuklarımızda yerli malın ne kadar önemli olduğunu , tutumluluğun milletimize ne kadar fayda sağlandığı öğretilmeye çalışılmakta ve bu şekilde öğrenciler yerli malı ile ilgili bilgilendirilmeye ve bilinçlendirilmeye çalışılmaktadır . Çocuklar ilk olarak bireysel çabaları ile tasarruf yapmayı öğrenecek  , daha sonra ise toplumsal çıkarlar da göz önünde bulundurularak tasarruf sağlanacak ve bu şekilde ülke ekonomisi korunacak ve daha zengin hale getirilmeye çalışılacaktır .  Bu  yüzden biz yetişkin insanlar da milli ekonomimizin gelişmesi için tasarruf yapmasını bilmeliyiz . Her şeyin yerli olmasına dikkat etmeliyiz ve milli ekonomimize katkı sağlamalıyız .


Tutumlu olmak için ise sadece para anlamda tutumlu olmamalıyız . Aynı zamanda eşyada tutumlu olmalıyız , enerjide tutumlu olmalıyız , zamanda tutumlu olmalıyız , sağlıkta tutumlu olmalıyız .  Sahip olduğumuz her şeyin kıymetini bilmeliyiz ve hiçbir şeyi boşa tüketmemeliyiz . Bunun için yerli malı haftasını çok önemsemeliyiz .

Dilini Terbiye Etmeden Önce Yüreğini Terbiye Et ; Çünkü Söz Yürekten Gelir Dilden Çıkar Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

Dilini Terbiye Etmeden Önce Yüreğini Terbiye Et ; Çünkü Söz Yürekten Gelir Dilden Çıkar  Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

Mevlana'ya ait olan  bu sözde çok mana vardır anlamak isteyene . İnsanlar birbirlerine karşı yürekten sevgi duymalı , yürekten saygı duymalıdır . Yani gerçekten insanları koşulsuz sevmesini bilmeliyiz . Kişi dilini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye etmelidir . Yani kimseye içinden kin beslememelidir . İçimizdeki başkalarına olan olumsuz duyguları giderebilmeliyiz . 

İnsanlar size ya da bir başkasına hata yapmış olabilir . Önemli olan insanların bu yaptığı hataya takılıp kalmamaktır, onları içtenlikle , yürekten affedebilmektir . Ama bu affetmek   sözde affetmek olmamalı , gerçek affetmek olmalıdır . Bunu başaran kimse de zaten  gerçek insan olur ve içinde kin , öfke , nefret , kıskançlık barındırmadığı için hayatta daha mutlu olur ve daha huzurlu olur . Bazen  öfkeleniriz ve içimzden karşıdaki kimseye söylenmemesi gereken sözler söyler ve o kişiyi mutsuz ederiz . Aslında burda dilin suçu yoktur . Burada suç yüreğimizindir , yani içimizdeki kötü duyguları öldüremeyişimizin , yok edemeyişimizindir . Eğer bunları yok etsek dilimizden çıkan söz kimseyi yaralamaz ve kimseye zarar vermez .

Bundan dolayı da dilimizi terbiye etmeden yüreğimiz terbiye etmeliyiz, affetmeliyiz, temiz kalpli olmalıyız, unutmaya çalışmalıyız, kin tutmamalıyız. Dilden yanlış cümleler çıkmaması için  yüreği temiz insan olmalıyız ve hiç kimseyi incitmemeliyiz.


"Bu Türkçe İle Nereye Gidiyoruz?" Sorusu Hakkında Duygu Ve Düşüncelerinizi Anlatan Bir Deneme Yazınız.

"Bu Türkçe İle  Nereye Gidiyoruz?"  Sorusu Hakkında  Duygu Ve Düşüncelerinizi Anlatan Bir Deneme Yazınız.

Son zamanlarda  dilimize gereken önem verilmemekte ve dilimizin kurallarına uygun olmayan bir şekilde konuşulup yazılmaktadır . Özellikle de gençler arasında yaygınlaşan bu tutum dilimize büyük bir zarar vermektedir . Bir özentilik tutturduk gidiyoruz . Kibarlaşmak adına  farklı konuşma çabaları , telefonda mesajlaşırken  merhaba yerine yerine kısaca "mrb"  yazılması , aleykümselam yerine "a.s"  denmesi , "hadi bye"  denmesi gibi kısa yoldan  konuşulmaya çalışılması Türkçeye zarar vermektedir . Bu Türkçe ile dilimizi ancak  köreltir ve ona gereken değeri vermemiş oluruz . Bu durumların bir an önce ortadan kalkması için Türk diline gereken önem verilmeli , gereken özen gösterilmelidir . Dilimiz yozlaşmamalıdır .

Telefonda mesajlaşırken, merhaba , nasılsın,  hoşça kal gibi kelimeleri yazmalıyız ve bunu asla zaman kaybı olarak görmemeliyiz . Eğer bizler şimdiden böyle yaparsak  gelecekteki nesli düşünemiyorum bile .   Kısa yoldan fazla yorulmayayım diyerek kısa kısa konuşmalar yapmak , kısa yoldan yazdığını karşıdaki tarafa anlatmaya çalışmak dilimize büyük zarar verir . Oysa kıymetli Türk dili diller içinde çok önemli bir yere sahiptir . Dilimizin dünya dilleri içerisinde saygın bir yer edinmesi için onu geliştirmeliyiz ve onu düzgün kullanmalıyız . Kültürel değerlerimizi gençlere güzel bir Türkçe kullanarak anlatmalı ve milli benliğimizi korumalıyız . Bu Türkçe ile nereye gidiyoruz diye bakıldığında şunları söyleyebiliriz :  Daha çok gelir getirsin diye açılan iş yeri adları, spor salonlarına yabancı adlar verilmekte ve böylece daha çok dikkat çekileceği düşünülmekte ve daha fazla gelir getireceği zannedilmektedir . Aslında bu durum çok tehlikelidir . Bunun yerine açılan  iş yerleri , spor salonları , alış veriş merkezleri , marketler vb. Türkçe isimler almalı ve değerlerimiz , Türk dilimiz korunmalıdır . Burada en çok görev de biz gençlere düşmektedir .

Maalefef şunu söylemek gerekir ki " Bu Türkçe ile ancak ve ancak sömürge devleti olma yolunda ilerleyebiliriz ."


Ünlü Türemesi İle İlgili 10 Örnek

Ünlü Türemesi İle İlgili 10 Örnek  

Ünlü türemesi ile ilgili örneklere geçmeden önce kısaca ünlü türemesinin ne olduğundan bahsedelim . Ünlü türemesi , Türkçe'de bazı kelimelerin " -cık , -cik , -cuk , -cük " eklerini aldığında küçültme eki ile kelime arasında bir ünlü sesin türemesi olayına denir . Aşağıdaki cümlelerde koyu olarak yazılmış olan kelimelerde ünlü türemesi vardır ve kelminin ek - kök ayrımı cümlenin sonunda verilmiştir .

1. Şu köşede azıcık dinleneyim demiştim . ( az-ı-cık )
2. Annem benim bu hayattaki biricik varlığımdır . ( bir-i-cik )
3. Bu şehirde evler arasından daracık yollar geçer . ( dar-a-cık )
4. Bu başarıları kazandığında gencecik bir adamdı . ( genç-e-cik )
5. Etrafına gülücükler saçarak yürüyordu . ( gül-ü-cük )


6. Sahnedeki şarkıcı hayranlarına öpücük atıyordu . ( öp-ü-cük )
7. Kaza sonrası yapılan incelemelerde arabanın sapasağlam olduğu görüldü . ( sap-a-sağlam )
8. Şu hayatta artık yapayalnız kaldım . ( yap-a-yalnız )
9. Karşıdaki dükkan güpegündüz soyuldu . (güp-e-gündüz )
10. Dertler etrafımızı çepeçevre sarmıştı . ( çep-e-çevre )
11. Senin bu yaptığın düpedüz yalancılıktır . ( düp-e-düz )

Çocuklara Kitap Okuma Bilincini Nasıl Kazandırabiliriz ?

Çocuklara Kitap Okuma Bilincini Nasıl Kazandırabiliriz ?

Kitap okumak  insanlık için çok faydalı bir  etkinliktir . Özellikle de çocukların kitap okuması  geleceğimizin için harika bir şeydir . Geleceğimizin eğitimli nesiller olması için , aydın bir ülke , gelişmiş bir ülke olmamız için çocuklarımıza mutlaka ama mutlaka kitap okuma alışkanlığını kazandırmalıyız . Çocukları kitap okuma konusunda bilinçli birer bireyler halinde getirmeliyiz . Çocuklara bu bilincin kazandırılması için anne , baba ve evdeki diğer bireyler ile okulda öğretmenlere çok büyük görevler düşer . Ama ilk önce bu alışkanlığın ailede başlaması gerekir . Anne ve baba kendileri kitap okuyarak çocuklarına model  bir aile olmalıdır .

Çocuğu hangi kitapları okumayı çok sevdiği sorulmalı ve onunla birlikte kitapçıya gidip kitap alınmalıdır . Çocuğun haftada bir kez bir kitap bitirmesi için  belli aralıklarla kitapçıya gidilmeli ve böylece çocuk için kitabın önemi çocuğun beynine yerleştirilmelidir .  Yani bir anda  birçok kitap alınmamalı , okudukça alınmalı ve ona  okuduğu kitaplardan sonra ilk başlarda küçük ödüller verilmelidir . Böylece çocuğu okumaya yönlendirmek için pekiştirmiş oluruz . Okul ve aile çocuğun kitap okuma alışkanlığına sahip olması için iş birliği yapmalıdır . Öğretmen de  çocuğu bu konuda bilinçlendirmeli , her hafta bir kitap okuyan bir çocuğu sınıf ortasında alkışlatmalı ya da gülen yüz gibi sembolik hediyeler vermelidir çocuğa . Çocuğa kitabı neden okuması gerektiği anlatılmalıdır . Okursa ne gibi kazanımlar elde edileceği söylenmelidir . Okumadığı takdirde neleri kaybedebileceği açıklanmalıdır . 


Kitap okuma alışkanlığının kazandırılması için  adım adım gidilmeli ve bir anda çocuğa baskı yaparak , zorbalıkla kitap okuma alışkanlığı kazandırılmaya çalışılmamalıdır .  Bu  şekilde davranılırsa çocuk zaten okumadan da soğur eğitimden de . Bunun için  dikkatli olmalıyız ve çocuğa kitabı sevdirerek  okutmaya gayret göstermeli ve bu şekilde amacımıza ulaşmalıyız .

Kalem Kılıçtan Keskindir Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

Kalem Kılıçtan Keskindir  Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

Bilginin gücü her şeyden üstündür . Çünkü asıl güç kılıçta , silahta, tankta , tüfekte değildir . Asıl güç bilgidedir ,  bilimdedir , ilimdedir . Bunun için de atalarımız kalem kılıçtan keskindir demiştir . Osmanlı Devleti zamanında  Osmanlı hükümdarlarından olan padişahlar bile bilginin gücünü kullanmışlar , ilime ve bilime önem vermişler ve  öncülük etmişlerdir . Bunun en güzel örneğini Fatih Sultan Mehmet olarak verebiliriz .

İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmet  ilime çok önem vermiş  , ülkesinin  daha çok gelişmesi için farklı ülkelerin bilim insanlarından ve kendi ülkesinin bilim insanlarından faydalanmıştır . Bir millet güçlü olmak istiyorsa ilim ve fen yolunda ilerlemelidir .  Ülkeler savaşarak değil , ilime yaptığı hizmetler ile kendini ön plana çıkarmalıdır . Daha güçlü olmak için daha çok çalışmalı ve bunun için de kitaplardan faydalanmalıyız . Bizler de Türkiye Cumhuriyeti olarak dünya ülkeleri arasında yer almak istiyorsak milletimizin fertlerini ilim ile uğraşmaya özendirmeliyiz . İlimin gücü her şeyden güçlüdür . Savaşarak , bombalar yağdırarak gücünü göstermeye çalışan ülkeler aslında acizliğini göstermektedir . Bir ülke başarısını kanıtlamak istiyorsa ilimi ile kanıtlamalıdır . Yaptıkları icatlar ile keşifler ile insanlığa örnek olmalıdır .


İnsanlık için çalışılmalı , ürettiği  teknolojik ürünleri de insanlığı yok etmek için kullanmamalıdır , insanlığı yaşatmak için kullanmalıdır . İşte böyle olursa kalem kılıçtan  daha keskin olur .