"En kudretli insan, kendini idare edebilen insandır." Özdeyişi İle İlgili Kompozisyon

"En kudretli insan, kendini idare edebilen insandır." Özdeyişi İle İlgili Kompozisyon

 "En kudretli insan, kendini idare edebilen insandır." Bu özdeyiş, insanın içsel gücünün ve öz disiplininin ne kadar değerli olduğunu vurgular. Gerçek güç, dışsal koşulların etkisine kapılmadan, iç dünyamızı yönetebilmekte yatar.


Kendini idare etmek, başkalarını kontrol etmekten çok daha büyük bir beceridir. İradeyi kullanarak duygularımızı denetleyebilmek, düşüncelerimizi yönlendirebilmek ve davranışlarımızı kontrol altında tutabilmek, içsel kudretimizin bir göstergesidir. Bir insanın gerçek gücü, dış dünyanın değişkenliklerinden etkilenmeden, kendi iç dengesini koruyabilmesinde yatar.


Kendini idare edebilen insan, duygusal zorluklarla karşılaştığında sakinliğini koruyabilir. Hayatın getirdiği stres, zorluklar ve engeller karşısında içsel bir dengeye sahiptir. Başkalarının davranışlarına karşı sabırlı ve hoşgörülü olabilir. Öfkeye kapılmadan önce durup düşünebilir ve empati yapabilir. Bu durum, ilişkilerde sağlıklı etkileşimler kurabilmesine ve çatışmaları çözebilmesine yardımcı olur.


Kendini idare edebilen insan, hedeflerine ulaşmak için kendini motive edebilir ve azimle çalışabilir. Zaman yönetiminde disiplinli olur, öncelikleri belirler ve hedeflerine odaklanır. Dışarıdan gelen olumsuz etkilerle kolayca saptırılmadan ilerleyebilir. Kendi değerlerine sadık kalır ve kendi kararlarını alır. Başkalarının beklentilerinden ziyade kendi iç sesini dinler.


Bir insanın kendi düşüncelerini ve davranışlarını yönetebilmesi, bireysel büyüme ve gelişim için temel bir adımdır. Kendini idare edebilen insan, sürekli olarak kendini sorgulama ve yenileme yolunda ilerler. Kötü alışkanlıklardan kurtulma ve olumlu alışkanlıklar geliştirme konusunda kararlıdır. Kendi potansiyelini keşfetmek ve sınırlarını zorlamak için içsel bir motivasyona sahiptir.


Sonuç olarak, "En kudretli insan, kendini idare edebilen insandır." özdeyişi, gerçek gücün, içsel kudretin ve öz disiplinin değerini vurgular. Kendini idare edebilen insan, dış dünyanın değişkenliklerinden etkilenmeden, içsel dengeyi koruyabilen, duygusal zekası yüksek, motivasyonu güçlü ve hedeflerine odaklanabilen bir bireydir. Kendini keşfetme ve kişisel gelişim yolunda ilerleme konusunda kararlıdır. İçsel kudretimizi keşfetmek ve kendimizi yönetmek, gerçek gücümüzü ortaya çıkarır ve daha tatmin edici bir yaşam sağlar.

 

"İnsanlar, düşünmek sevmek ve inanmak için dünyaya gelmiştir" Sözü İle İlgili Kompozisyon

J.J. Rousseau'nun ifade ettiği gibi, insanların dünyaya gelme amacı düşünmek, sevmek ve inanmak olarak belirtilmiştir. Bu söz, insan doğasının derinliklerine işleyen temel özellikleri tanımlamaktadır.


İnsanlar, düşünebilen varlıklardır. Akıl ve düşünme yetenekleri sayesinde çevrelerini analiz eder, düşünceleri ve fikirleriyle dünyayı anlamaya çalışırlar. Düşünmek, insanların bilgiyi araştırma, sorgulama ve keşfetme eğilimlerini ifade eder. Zihinsel faaliyetlerimiz, insanlığın ilerlemesine ve kültürel gelişime katkıda bulunur. Düşünmek, insanların hayal gücünü kullanma, sorunlara çözüm bulma ve yeni fikirler yaratma yeteneğini de içerir.

Sevgi, insanların birbirleriyle ve dünyayla bağlantı kurmasını sağlayan güçlü bir duygudur. İnsanlar, sevgi ve bağlılıkla ilişkiler kurar, empati yapar ve sevgi dolu ilişkilerin önemini kavrarlar. Sevgi, insanların birbirlerine yardım etme, destek olma, paylaşma ve anlama ihtiyacını karşılar. Bu, toplumların oluşmasını, dayanışmayı ve insanlığın birlikte ilerlemesini sağlar.

İnanç da insanların hayatında önemli bir role sahiptir. İnsanlar, bir inanca sahip olma ihtiyacı duyarlar ve farklı inanç sistemleri üzerine kurulan düşünceler geliştirirler. İnanmak, insanlara umut, anlam ve ilham verir. İnanç, insanların dünyayı anlamlandırma çabasını yansıtır ve hayatlarına anlam katma amacını güder. İnanç, insanların değerlerini, ahlaki prensiplerini ve yaşama bakış açılarını şekillendirir.

Bu özdeyiş, insanların varoluşsal amaçlarını ifade ederken aynı zamanda insanlığın en temel özelliklerini de yansıtır. Düşünme, sevgi ve inanç, insanların kendilerini gerçekleştirmelerini sağlayan güçlü araçlardır. Bu üç etken birleştiğinde, insanlar kendilerini keşfeder, dünyayı anlar, ilişkiler kurar ve anlamlı bir yaşam sürerler.

Sonuç olarak, J.J. Rousseau'nun ifade ettiği gibi, insanlar düşünmek, sevmek ve inanmak için dünyaya gelmiştir. Düşünme yeteneğiyle bilgiyi araştırır, sevgiyle bağlar kurar ve inançla hayata anlam katarlar. Bu temel özellikler, insanlığın evrensel birliğini ve insanların içsel arayışlarını yansıtır.

Yapay Zekanın Gelişimi: İnsanlığın Geleceğindeki Dönüşüm

 Yapay Zekanın Gelişimi: İnsanlığın Geleceğindeki Dönüşüm

Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte, yapay zeka kavramı hayatımızın merkezine yerleşmeye başladı. Yapay zeka, bilgisayar sistemlerinin insan benzeri düşünme ve öğrenme yetenekleri kazanmasıdır. Bu teknolojinin hızlı ilerlemesi, birçok sektörde devrim niteliğinde değişikliklere yol açmaktadır.


Yapay zeka, tıp, otomotiv, finans, iletişim, eğitim, sanayi ve daha birçok alanda etkisini göstermektedir. Örneğin, sağlık sektöründe, yapay zeka teknolojisi, hastalıkların teşhis ve tedavisinde kullanılabilmekte ve hastalara daha etkili bir sağlık hizmeti sunulabilmektedir. Otomotiv sektöründe, otonom araçlar yapay zeka ile donatılarak trafik güvenliği artırılmakta ve sürücülerin yükünü azaltmaktadır.


Yapay zekanın gelişimiyle birlikte, endişe ve tartışma da beraberinde gelmektedir. Birçok kişi yapay zekanın insan işgücünün yerini alacağından endişe etmektedir. İş dünyasında otomasyonun yaygınlaşması, bazı işlerin otomatikleştirilerek insan gücüne olan ihtiyacı azaltabileceği düşüncesi, işsizlik oranlarının artmasına yol açabileceği korkularını doğurmuştur. Ancak, yapay zekanın doğru bir şekilde yönetilmesi ve insan işbirliğiyle birlikte kullanılması durumunda, yeni iş fırsatlarının ortaya çıkabileceği de unutulmamalıdır.


Yapay zeka aynı zamanda etik ve güvenlik sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Özellikle, yapay zeka sistemlerinin veri güvenliği ve mahremiyeti konularında dikkatli olunması gerekmektedir. Algoritmaların önyargılı olabileceği, kişisel verilerin kötüye kullanılabileceği, insanların karar alma süreçlerinden dışlanabileceği gibi etik endişeler bulunmaktadır. Bu nedenle, yapay zeka teknolojisinin geliştirilmesi ve kullanılması sırasında etik kurallara ve mevzuatlara sıkı bir şekilde uyulması önemlidir.

 

Teknolojiyle Birlikte Yaşamak İçin Hangi Becerileri ve Farkındalığı Geliştirmeliyiz? Kompozisyon Örneği

Teknolojiyle Birlikte Yaşamak İçin Hangi Becerileri ve Farkındalığı Geliştirmeliyiz?

Günümüzde teknoloji, hayatımızın hemen her alanında etkisini hissettiren güçlü bir araç hâline gelmiştir. İnternet, akıllı telefonlar, sosyal medya platformları ve yapay zeka gibi yenilikler, hayatımızı kolaylaştırırken aynı zamanda bağımlılıklara, bilgi kirliliğine ve sosyal ilişkilerin zayıflamasına neden olabilmektedir. Dolayısıyla, teknolojiyle sağlıklı bir denge kurabilmek ve daha iyi bir yaşam sürdürebilmek için bazı becerileri ve farkındalığı geliştirmemiz gerekmektedir.

İlk olarak, dijital okuryazarlık becerileri günümüzün vazgeçilmezlerinden biridir. İnternet ve dijital platformlar üzerindeki bilgi akışını doğru bir şekilde anlamak, değerlendirmek ve kullanmak için kritik düşünme ve bilgi filtreleme yeteneklerini geliştirmek önemlidir. Gerçek ve güvenilir kaynakları ayırt edebilmek, kişisel verilerin gizliliğini korumak, siber güvenlik konularında bilinçli olmak gibi konular üzerinde bilgi sahibi olmak, teknolojiyle güvenli bir şekilde etkileşimde bulunmamıza yardımcı olacaktır.

İkinci olarak, dijital dengeyi sağlama becerisini geliştirmeliyiz. Teknolojiyle sınırsız bir erişime sahip olduğumuz bu çağda, zamanımızı ve dikkatimizi etkili bir şekilde yönetmek önemlidir. Sürekli telefonlarımızın ekranlarına bağlı kalmak yerine, bilinçli bir şekilde teknoloji kullanımı yapabilmeliyiz. Düzenli aralıklarla ekranlardan uzaklaşmak, gerçek dünya etkileşimlerine zaman ayırmak, aile ve arkadaşlarla anlamlı bağlantılar kurmak için teknolojiden uzaklaşabilmek, zihnimizi ve ruhsal sağlığımızı korumak için önemlidir.

Üçüncü olarak, sosyal becerilerimizi geliştirmeliyiz. Teknoloji bizi birbirimize bağlayan bir araç olmasına rağmen, yanlış kullanıldığında sosyal ilişkileri zayıflatabilir. Yüz yüze iletişim, empati, işbirliği ve etkili iletişim gibi sosyal becerileri sürdürmek ve güçlendirmek önemlidir. Teknolojiye çok fazla bağlı kalmadan, gerçek dünyada insanlarla etkileşimde bulunmak, duygusal olarak kendimizi geliştirmek sosyal hayat içerisinde mutlu ve huzurlu olmamızı sağlayacaktır.

 


"Kurtlar Sofrası" Deyimi İle İlgili Kompozisyon Örneği

Karanlık bir dünyada, insanların karanlık yüzleri ortaya çıkar. Güç ve iktidar arzusuyla yanıp tutuşanların hüküm sürdüğü bir mekândır Kurtlar Sofrası. Bu sofrada, insanoğlunun en primitif ve vahşi içgüdülerine teslim olmuş kurtlar bir araya gelir.

Kurtlar, yüreklerindeki açgözlülükle kendilerine kurdukları entrikaların ağına düşmüşlerdir. Bu sofrada, her biri birbirinden habersizce, kendi çıkarları uğruna kıyasıya savaşır. Kurnazlık, ihanet, ve şiddet, masumiyetin ve dürüstlüğün yerini almıştır. Her adım bir tehdit, her nefes bir kumpas olabilir.

Bu sofrada, her bir kurt kendi çıkarlarını korumak için diken üstünde yaşar. Sırtını güvendiği dostlara dayamak, ihanetin habercisi olabilir. Zira Kurtlar Sofrası'nda sadakat bir değer değil, satın alınabilecek bir meta haline gelmiştir. Arkadaşlık maske takmıştır, dostluk sadece geçici bir ittifakın ifadesidir.

Sofrada birbirleriyle yarışan kurtlar, hayatta kalabilmek için ellerinden gelen her şeyi yapar. Güç, korku salar. Hırslarının peşinden koşarken insanlıklarını kaybetmişlerdir. Onlar için başarı, herhangi bir fiyatın ödenebileceği bir hedef olmuştur.

Ancak, Kurtlar Sofrası'nın karanlık gölgeleri arasında bile umut vardır. Bir avuç cesur yürek, zalimliklere başkaldırır ve aydınlık bir gelecek için savaşır. Bu yürekler, dürüstlüğü, adaleti ve insanlığı temsil eder. Onlar, kurtların yemine boyun eğmeyen, yılmayan ve umutsuzluğa teslim olmayan bireylerdir.

Kurtlar Sofrası, insan doğasının zorlu bir yüzünü temsil eder. Bu yüz, açgözlülük, ihanet ve şiddetle karanlıklaşır. Ancak, umut ve direnişle aydınlanır. Kurtlar Sofrası'nda insanlık kaybolmuş gibi görünse de, her zaman bir umut ışığı yanar. Ve bu umut, bir gün bu sofranın sona ereceği ve insanlığın yükselişe geçeceği günlere kadar sönmez.

 


“Şu Acayip Bitkiler” Kitabı İle İlgili Test Soruları ve Cevapları

 “Şu Acayip Bitkiler”  Kitabı İle İlgili Test Soruları ve Cevapları


1)  Kitaba göre  aşağıdakilerden hangi bitki astıma iyi gelir?

A) Ada  Çayı

B) At Kestanesi

C) Ayı Üzümü

D)  Ayrık Otu

 

2)  Armudun iyisini …….. aşağıdaki hayvanlardan hangisi yer?

A) Manda

B) Deve

C) Ayı

D) Arı

 

3) Aşağıdakilerden hangisi armudun faydalarından biri değildir?

A) Tansiyonu düşürür.

B) Kanı ve böbrekleri temizler.

C) Romatizmaya faydalıdır.

D) Saçı koyulaştırır.

 


4)  Patates ilk olarak hangi kıtadan ülkemize getirilmiştir.

A) Avrupa

B) Asya

C) Afrika

D) Antartika

 

 

5)  Patates ilk olarak hangi kıtada ortaya çıkarılmıştır?

A) Amerika

B) Avrupa

C) Asya

D) Afrika

 

 

6)  Aşağıdakilerden hangisi patates ile ilgili doğru bir bilgi değildir?

A) Tansiyona iyi gelir.

B) Böbrek sorunlarına iyi gelir.

C) Fazla tüketilirse kilo aldırmaz

D)  Astıma ve eklem romatizmasına iyi gelir.


 

 

7)  Kitaba göre istikbal  nerededir?

A) Çalışmaktadır.

B) Göklerdedir.

C) Köklerdedir.

D) Uzaydadır.

 

 

8)  Kitabın yazarı olan Tarık Uslu en çok hangi meyvenin yapraklarını sevmekte ve güzel olarak bulmaktadır?

A) Dut

B) İncir

C) Kayısı

D) Ceviz

 

 

9)  Dünyanın yeşil ciğerleri …………..’dır. Noktalı yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Denizler

B) Göller

C) Ormanlar

D) Hava

 

 

10) Kitaba göre gökyüzünün süpürgeleri nedir?

A) Yaprak

B) Meyve

C) Kökler

D) Meyveler

 

 Cevaplar:

1. a    2.  c    3. d     4. a   5. a   6. c   7.c   8. b   9.  c   10.a

 

“Bülbülü Öldürmek” Kitabında Geçen Özlü Sözler

  “Bülbülü Öldürmek” Kitabında Geçen Özlü Sözler


 “İnsanların çoğu iyidir, yeter ki sen onları bir gün gör.”

“Zulüm, ön yargılı insanlardan kaynaklanır.”

“Okumak bana doğal gelen bir şeydi. Pantolonumun düğmelerini iliklemek, çözülen pabuç bağlarımı bağlamak gibi doğal bir şey.”

“Daha başlamadan yüzyıl önce davayı kaybetmiş olmamız demek kazanmaya çalışmayacağız anlamına gelmez”

“İnsanlar genelde neyi görmek istiyorlarsa onu görürler, neyi duymak istiyorlarsa onu duyarlar.”

“İnsanlar kendilerinden daha çok şey bilen birini çevrelerinde görmekten hoşlanmazlar, sinirlenirler. Doğru konuşarak onları değiştiremezsin, kendileri öğrenmek istemelidir. Onlar öğrenmek istemiyorlarsa bir şey yapamazsın. Ya çeneni kaparsın ya da  onlar gibi konuşursun.”

“Bak yavrum birinin kötü olduğunu düşündüğü bir şeyle seni nitelendirmesi hiçbir zaman hakaret değildir. O kişinin ne kadar zavallı olduğunu gösterir.”

“Gerçek cesaretin ne olduğunu görmek istiyordum, gerçek cesaretin eli tüfekle bir adamla ilgisi olmadığını.”

 “İnsanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim. Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır.”


“Bilmediği bir şey için de sorumlu tutulamazdı.”

“Doğru konuşarak onları değiştiremezsin, kendileri öğrenmek istemelidir. Onlar öğrenmek istemiyorlarsa bir şey yapamazsın.”

 “Daha başlamadan yenileceğini bildiğin halde başlamak ve ne olursa olsun sonuna kadar devam etmek demektir cesaret.”

“Ama hiçbir zaman yaşadığım hayatı, yaşamak istediğim hayat olduğu için yaşadığımı anlamayacaklar.”

“Sıfatları kaldırırsan geriye gerçekler kalır.”

“İnsanların başına neler geldiğini asla bilemeyiz. Kapalı kapılar ardında evlerde neler olup bittiğini, ne sırların gizlendiğini bilemeyiz.”

“Bir adamın rengi ne olursa olsun, kendisine adil davranılması gereken yek yer mahkeme salonudur.”

“Gerçek olması, doğru olduğunu anlamına gelmez.”

 “Ama sabah olunca her şey hep daha iyi olur.”


 “Küçük bir çocuğun gözünde yalan yoktur. Çocuklar gördüklerinin ve hayal dünyalarının içinde yaşarlar ve onlar her şeyi yalansız görürler. Bizler içimizdeki bütün kötülükleri onlara aşılamakla en büyük görevi üstleniyoruz.”

“Bana kalırsa tek bir tür insan var. İnsanların hepsi insan.”

“Bizim mahkemelerimizde beyaz adamın dünyasıyla siyah adamın dünyası karşı karşıya geldiğinde, her zaman beyaz adam kazanır. Bunlar çirkin ama hayatın da gerçeğidir.”

“ Soytarılar kederlidir, İnsanlar onlara gülerler.”

"Öyle tip adamlar vardır ki daha merhaba demeden tabancanı çıkarıp onları vurman gerekir. Vurman gerekir ama harcayacağın kurşuna yazık."

“Eşit haklara evet, özel ayrıcalıklıklara hayır.”

"Demiryolu Çocukları" Kitabı İle İlgili Test Soruları ve Cevapları

 Demiryolu Çocukları  Kitabı İle İlgili Test Soruları ve Cevapları


1) Aşağıdakilerden hangisi kitapta geçen kardeşlerden biri değildir?

A) Roberta

B) Peter

C) Phyllis

D) Heidi

 

2)  Çocukların köpeklerinin adları nedir?

A) James

B) Oscar

C) Rex

D) Chip

 

 

3) Çocukların annesinin mesleği nedir?

A) Yazar

B) Doktor

C) Terzi

D) Öğretmen


 

4) Çocukların babasına ne olmuştur?

A) Vefat etmiştir.

B) Çocukları terk etmiştir.

C) Bir iftira yüzünden hapishaneye atılmıştır.

D) Kaçırılmıştır.

 

 

5) Anneleri hastalanınca çocuklar kimden yardım istemişlerdir?

A) Komşu  kadından

B) Öğretmenlerinden

C) Babalarından

D) Yaşlı centilmenden

 

6) Kardeşler pikniğe gittiği zaman aşağıdakilerden hangisi olmamıştır?

A) Yer oynamaya başlamıştır.

B) Ağaçlar hareket etmeye başlamış.

C) Ağaçlar devrilmeye başlanmış

D)Güneşli bir havada sorun olmadan piknik yapmışlar.


 

7) Çocuklar,  büyük bir tren kazasını önledikleri için onlara hediye olarak ne verilmiştir?

A) Gözlük

B) Saat

C) Araba

D) Oyuncak tren

 

8) Babasının cezaevinde olduğunu öğrenen  çocuk kimdir?

A) Peter

B) Roberto

C) Phyllis

D) Victor

 

9)  Çocuklar ,istasyonda beklerken her trene bir isim  veriyorlar.” Aşağıdakilerden hangisi çocukların verdiği adlardan biri değildir ?

A) Yeşil Ejderha

B) Wantiey Solucanı

C) Gecenin Korkunç Çığlığı

D) Kömür Karası  

 

 

10)  Çocukların annesinin yardımcı olduğu, daha sonra memleketine gitmesine yardımcı olduğu kişi kimdir?

A) Yabancı bir yazar

B) Yabancı bir öğretmen

C) Yabancı bir doktor

D) Yabancı bir asker

 

 

Cevaplar:

1. d   2. a  3. a  4. c  5. d   6. d   7. b 8. b  9.d   10. a

"Bülbülü Öldürmek" Kitabı İle İlgili Test Soruları ve Cevapları

 "Bülbülü Öldürmek" Kitabı İle İlgili Test Soruları ve Cevapları

1) Aşağıdakilerden hangisi kitapta geçen kahramanlardan biri değildir?

A) Scout

B) Jem

C) Dill

D) Maria

 

2) İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, ………………. öldürmek günahtır. Boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Gül

B) Bülbül

C) Leylak

D) Zambak

 

3) Çocukların babasının mesleği nedir?

A) Öğretmen

B) Yazar

C) Avukat

D) Hakim

 

 

4) Çocukların babası olan Atticus kimin hakkını savunmak için diğer insanlar tarafından dışlanmayı önemsememiştir?

A) Bir öksüzün

B) Bir yetimin

C) Bir zencinin

D) Bir beyazın

 

 

5)  Sırf rengi farklı olduğu için dışlanan ve kendisine iftira atılan kişinin adı nedir?

A) Tom Robinson

B) David

C) Alice

D) Gilda

 

6) Aşağıdakilerden hangisi Atticus’un özelliklerinden biri değildir?

A) Sonucu her ne olursa olsun haksızlık karşısında susmayan biridir.

B) İnsanlar arasında renk ayrımını zavallılık olarak görür.

C) Eğer ki gerçekten insanlara bakarsak her insanda bir iyilik olduğunu görebiliriz.

D) Çocuklarını baskı ve şiddetle büyütmüştür.

 

7)  Atticus’un çocuklarını öldürmeye kalkışan kişinin adı nedir

A) Bay Tate

B) Bob Ewell

C) Öcü Radley

D) Bayan Maudie

 

 

8) Çocukların evden çıkmadığı için çok korktuğu ama korkularının yersiz olduğu, aslında o kişinin iyi bir insan olduğu kişinin adı nedir?

A) Bay Arthur

B) Bay Tate

C) David

D)Bayan Dubose

 

9) Aşağıdakilerden hangisi kitapta geçen özlü sözlerden biri değildir?

A) Sıfatları çıkarırsan geriye gerçekler gelir.

B) İnsanların çoğu iyidir, yeter ki sen onları gör.

C) Başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim.

D) Amaca giden her yol meşrudur.

 

10)  Bülbülü Öldürmek adlı kitabın yazarı kimdir?

A) Harper Lee

B) Mark Twain

C) Kim Fortuny

D) Ayn Rand

 

11) Aşağıdakilerden hangisi kitaptan çıkarılamaz?

A) İnsanlar arasında ayrım yapmak insan olunmadığının göstergesidir.

B) İnsanları etiketlemek ve aşağılamak cahilliktir.

C) Her insan eşittir ve özgürdür.

D) Ön yargılı olmalıyız.

 

12) Kitabın türü nedir?

A) Hikaye

B) Roman

C) Anı

D) Deneme

 

 

13) Scout’a öğretmeni sınıfta neden kızmıştır.

A) Okumayı bir türlü öğrenemediği için

B) Okumayı önceden öğrenip okula geldiği için

C) Arkadaşının kalemini izinsiz aldığı için

D) Tırnaklarını kesmeden okula geldiği için

 

 

14) Scout’un aşık olduğu kişi kimdir?

A) Dill

B) Mark

C) David

D) Peter

 

 

15) Aşağıdakilerden hangisi Scout’un özelliklerinden birid eğildir?

A) Özgürlüğüne düşkündür.

B) Babasını çok sevmektedir.

C) Kız gibi giyinmeyi sevmez.

D) Tam bir hanımefendi  halasının istediği  gibi bir kızdır.

 

 

Cevaplar:

1. d   2.b  3. c   4. c   5. a  6.d    7. b   8. a    9. d   10. a  11. d   12. b    13. b   14. a   15. d

"Çizgili Pijamalı Çocuk" Kitabında Geçen Anlamlı Sözler

 "Çizgili Pijamalı Çocuk" Kitabında Geçen Anlamlı Sözler


“Baktığı her yerde iki tip insan görüyordu: Mutlu, gülen, bağıran üniformalı askerler ve çizgili pijamaları içinde mutsuz, ağlayan, bir çoğu sanki uyuyormuş gibi boşluğa bakan insanlar...”

“Eğer bana sorarsan hepimiz aynı gemideyiz ve gemi su alıyor.”

“Ruhunu; küçük bedeninde artık yaşamamaya, oradan kaçıp yelken açmaya, gökyüzüne yükselip çok uzaklara ulaşana kadar bulutlara uçmaya ikna etmek ister gibi, yere bakıyordu Shmuel.”

''Keşfetmekte önemli olan keşfettiğin şeyin bulmaya değer olup olmadığı. Bazı şeyler orada kendi hallerinde duruyor ve keşfedilmeyi bekliyor , Amerika gibi. Bazı şeyleri de keşfetmemek daha iyi, bir dolabın arkasındaki ölü fare gibi.''


“Burası evim değil ve asla olmayacak!” dedi. İki nefes arasında söylenerek odasına girdiğinde, giysilerinin yatağın üzerine dağılmış, oyuncak ve kitap kutularının daha açılmamış olduğunu gördü. Maria’nın, onun önceliklerinin farkında olmadığı belliydi.”

‘Bir ev; bir sokak, bir şehir ya da tuğla ve harç gibi yapay şeyler değildir. Ev, insanın ailesinin olduğu yerdir…’

“Yemeğe ihtiyaç duymanın ne demek olduğunu bilemezsin. Hiç aç kalmadın, değil mi?" Pek çok insan, anne babasından tamamen farklı şekilde büyür." "Herkes böyle düşünmek ister," dedi kendinden gayet emin, başını iki yana sallayarak. "Ama bunun gerisinde hepimiz silik taklitlerden ibaretiz."


“Onu en çok öfkelendiren şey, bilmediği bir şey olduğunda yetişkinlerin ona gülmeleriydi ;özellikle de soru sorarak cevapları bulmaya çalışırken.”

"Acıyor mu?" "Artık hissetmiyorum," dedi Shmuel. “Acıyormuş gibi görünüyor." "Artık hiçbir şey hissetmiyorum," dedi Shmuel.

“Her kötü şeyin iyi bir yanını bulmalıyız ."