Kuşların Çağrısı Kitabı İle İlgili Test Soruları ve Cevapları (2. Test)

 

Kuşların Çağrısı Kitabı İle İlgili Test Soruları ve Cevapları (2. Test Ufka Yolculuk)


1) Her zaman diri ve canlı olup hiç ölmeyen, bütün hayatların kaynağı olan isim Yüce Allah’ın hangi ismidir?

A) El Aliyy

B) El Hafiz

C) El Hayy

D) Eş Şehid

 

2) Her şeyi en iyi şekilde gören ve gösterendir. Bu anlam Yüce Allah'ın hangi isminin anlamıdır?

A) El Hayy

B) Er Rahim

C) El Müheymin

D) El Basir

 

3)  Her şeyi en iyi şekilde işiten ve işittirendir. Bu isim Yüce Allah'ın hangi ismidir?

A) El Vâli

B) El Mukaddim

C) Es Semi

D) El Muktedir


4) Esmayıhüsnayı zikretmek için insanda bulunan özelliklerinden biri değildir?

A) Egzersiz

B) Dil

C) Kalp

D) Akıl

 

5) Çocukların bindiği teknenin adı nedir?

A) Resuller Teknesi

B) Melekler Teknesi

C) Ümit Teknesi

D) Güller Teknesi


 

6) Çocukların bildiği tekne kaç parçadan oluşuyormuş?

A) 89 bin parça

B) 124 bin parça

C) 90 bin parça

D) 100 bin parça

 

7) Aşağıdakilerden hangisi her Peygamber’de mutlaka bulunması gereken sıfatlardan biri değildir?

A)Sıdk

B) Fetanet

C) İsmet

D) Nebi

 

8) Aşağıdaki kavramlardan hangisinin anlamı yanlış verilmiştir?

A) Sıdk: Emin olunmayan kişi

B) Fetanet: Zeki

C) İsmet: Peygamberlerin günahsız olmaları

D) Tebliğ: Peygamberlerin Allah’tan aldıkları  emirleri insanlara olduğu gibi iletmeleri

 

9) Müslümanlar için kutsal olan taşın adı nedir?

A) Elmas Taşı

B) Ay Taşı

C) Hacerülesved Taşı

D) Akik Taşı

 

10)  Sevgili Peygamber Efendimiz Hz Muhammed’in lakabı neydi?

A) Muhammedülemin

B) Zeki kimse

C) Olgun kimse

D) Hayır işleyen kimse


 

11) Abdullah’ın elinde getirdiği parçalarda hangi Peygamber’in adı  yoktur?

A) Hz Elyasa

B) Hz. idris

C) Hz. Hud

D) Hz. Adem

 

13)  Abdullah’ın elinde getirdiği parçalarda hangi Peygamber’in adı bulunmaz?

A) Hz. Harun

B) Hz.Eyüp

C) Hz. Musa

D) Hz. Şuayb

 

14) İbrahim’in elinde getirdiği parçalarda hangi Peygamber’in adı yazmaz?

A) Hz. İbrahim

B) Hz. İsmail

C) Hz. Yakup

D) Hz. Davud

 

15) Asiye’nin elinde getirdiği parçada kaç Peygamber adı yazıyordu?

A) 9

B) 5

C) 6

D) 7

 


16)  Asiye’nin elinde getirdiği parçalarda hangi Peygamber adı yoktur?

A) Hz. Musa

B) Hz. Zekerriya

C) Hz. Elyasa

D) Hz İlyas

 

18) Hangi surede ebabil kuşlarından bahsedilir?

A) Kevser Suresi

B) Fatiha Suresi

C) Fil Suresi

D) İhlas Suresi

 

18)  Kuşlarla konuşan Peygamber aşağıdakilerden hangisidir?

A) Hz. Lut

B) Hz Davut

C) Hz Süleyman

D) Hz İdris

 

19)  Çocukların Sultan Teyzeleri ile gittiği kütüphanenin adı nedir?

A) Şükür Kütüphanesi

B)  Tevhid Kütüphanesi

C) Emek Kütüphanesi

D) Bilim Kütüphanesi

 

20)  Kurandaki her ayet nedir?

A) Kelime

B) Cümle

C) Vahiy

D) Sıfat

 

 

Cevaplar:

1. c  2.d  3.c  4.a  5.a  6.b  7.d  8.a  9.c  10.a  11.a  12.a  13. b  14.d  15.d  16.a  17.c  18.c  19. b  20.c

Kuşların Çağrısı Kitabı İle İlgili Test Soruları ve Cevapları (1. Test, Ufka Yolculuk)

 

Kuşların Çağrısı Kitabı İle İlgili Test Soruları ve Cevapları (1.Test Ufka Yolculuk)


1)Sultan Teyze;  Süleyman, Abdullah ve İbrahim’e hangi lakabı takmıştır?

A) Turna Kuşları

B) Aşiyan Biraderler

C) İncir Çekirdekleri

D) Uslu Kuzular


2) Süleyman yatakta uyurken cama vuran kimdi?

A) Leylek

B) Kartal

C) Karga

D) İspinoz

 

3) Beşer Ağacının ilk başlarda kaç tane kurumuş dalı vardı?

A) 3

B) 8

C) 1

D) 6

 

4)  Beşer Ağacının dalları niçin kurumuş?

A) Yeterli sulanmadığı için

B) Kuraklık olduğu için

C) İnsanlar imandan uzaklaşıp sorumluluklarını yerine getirmediği için

D) İnsanlar ahiret hayatına daha çok zaman harcadığı için

 

5) Aşağıdakilerden hangisi imanın altı şartından biri değildir?

A) Allah’a inanmak

B) Meleklere inanmak

C) Namaz kılmak

D)  Kaza ve kadere iman


 

6)  Çocuklara Beşer Ağacı ile ilgili verilen görevde en önemli olan şey nedir?

A) Felsefe yapmak

B) Empati kurmak

C) Cevap vermek

D)  Soru sormak

 

7)  Çocukların gittiği ormanın adı nedir?

A) Amentü Ormanı

B) İhlas Ormanı

C) Kevser Ormanı

D) Fatiha Ormanı

 

8)  Çocukların içinde en kıpır kıpır olanı kimdir?

A) Süleyman

B) Abdullah

C) İbrahim

D) Asiye

 

9) İmanın ilk şartı nedir?

A) Ahirete inanmak

B) Allah’a inanmak

C) Meleklere inanmak

D) Kitaplara inanmak

 

10)  Aşağıdakilerden hangisi mümin olan bir kimsenin özelliklerinden biri değildir?

A) Dedikoduyu çok sever

B) Yalan söylemez

C) Haksız yere kavga etmez.

D) Elinden ve dilinden herkesin güvende olduğu kimsedir.


 

11) Hangi sureyi okursak Kuran'ın üçte birini okumuş oluruz?

A) İhlas Suresi

B) Kıyamet Suresi

C) Yasin Suresi

D) Bakara Suresi

 

12) Kuran’ın ilk suresi nedir?

A) Fatiha Suresi

B) Bakara Suresi

C) Fetih Suresi

D) Tevbe Suresi

 

13) Kuran'ın son suresi nedir?

A) Lokman Suresi

B) Meryem Suresi

C) Nahl Suresi

D) Nas Suresi

 

14) Kuran’da en uzun süre nedir?

A) İnsan Suresi

B) Abese Suresi

C) Bakara Suresi

D) Tin Suresi

 

15)  “De ki o Allah birdir. Allah Samed’dir, her varlık O’na muhtaçtır. O hiçbir şeye muhtaç değildir. Başvurulup yardım istenilecek tek varlık O’dur. O baba olmadı ve doğurmadı da. Hiçbir şey  O’na denk değildir.” Yukarıda anlamını verdiğimiz sure hangi surenin anlamıdır?

A) Secde Suresi

B) Mü’min Suresi

C) İhlas Suresi

D) Zuhruf Suresi


 

16) Aşağıdaki kavramlardan hangisinin anlamı yanlış verilmiştir?

A) Esmayıhüsna: Allah’ın en güzel isimleri anlamına gelir.

B) Ehad:  Allah’a ortak koşanlar anlamına gelir.

C) Elhamdülillah: Allah’ım her şey için seni övüyor ve sana teşekkür ediyorum

D) Sübhanallah: Ne mükemmel Yaratıcı, bunu eksiksiz yapmış.

 

17) Yüce Allah’ın kaç ismi vardır?

A) 90

B) 99

C) 100

D) 101

 

18) Maceracı  ve hayalperest olan çocuk kimdir?

A) Süleyman

B) İbrahim

C) Asiye

D) Abdullah


19)  Rahmetiyle bütün  yaratılmışları kucaklayan ve hepsine nimetler verendir. Açıkladığımız isim Yüce Allah’ın hangi ismidir?

A) El Aziz

B) El Malik

C) Er Rahman

D) El Aziz

 

20)  Bütün kainatın gerçek sahibi ve hükümdarıdır. Bu isim Yüce Allah2ın hangi ismine aittir?

A) El Cebbâr

B) El Melik

C) El Mütekebbir

D)  El Muiz

 

21) İspinoz adlı kuşun renkleri farklıdır. Aşağıdakilerden hangisi bu renklerden biri değildir?

A) Mor

B) Mavi

C) Beyaz

D) Kahverengi


Cevaplar:

1. b  2.d  3.d  4.c  5.c  6.d  7.a  8.d  9.b  10.a  11.a  12.a  13.d  14.c  15.c  16.b  17.b  18.a  19.c  20.b  21.a

İnsan Hayatı Boyunca Hangi Duygularını Kaybetmemelidir Konulu Konuşma

 

İnsan Hayatı Boyunca Hangi Duygularını Kaybetmemelidir Konulu Konuşma


İnsanoğlu farklı duygulara  sahip olur zaman zaman. Yaşadığımız olaylara göre değişiklik kazanır. Mesela bir şeye çok üzüldüğümüz zaman acı çekeriz. Birine acıdığımız zaman merhametli oluruz. Bir şeyden utandığımız zaman ar duygusuna sahip oluruz. Severiz, seviliriz, şaşırırız vb.


Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

Bana göre  insan hayatı boyunca ar duygusunu yani utanma duygusunu kaybetmemelidir.  Utanmaktan kastım kişinin haddini bilmesi gerektiğidir. Nerede nasıl davranışlar yapacağını bilmesi, ölçülü olması gerekir. Pişkin yani arsız olmamak gerekir. Mesela parası olduğu halde dilenen ve insanların duygularını sömüren insanda ar duygusu yoktur. Oysa evine ekmek alacak kadar parası bile yokken kimseye minnet duymayan kişi  ar duygusuna sahiptir. Yani haya duygusu çok değerlidir o kimse için. Çünkü belli bir duruşa sahiptir. İnsan  merhamet duygusunu kaybetmemelidir. Çünkü merhametli olmak insan kalbini canlı tutar. Merhameti kaybettiğimiz zaman vay bizim halimize. Çünkü o zaman insanlıktan da çıkmışız demektir. Yüce Allah'ın verdiği nimetlere şükran duymak yani minnettarlık duygusunu kaybetmemelidir. 


Umudunu kaybetmemelidir. Sevme duygusunu kaybetmemeli, merak duygusunu kaybetmemeli ve her şeyden önce adalet duygusunu kaybetmemelidir. Çünkü bir toplumda adalet yoksa orada ahlak da yoktur ve ahlak bozulduğu zaman da he şey kökten kötü olur. Adalet öldüğü zaman insanlık ölür. İnsan vicdan duygusunu kaybetmemelidir. Sabırlı olmalıdır. Neşeli olmalıdır, duyarlı olmalıdır. İşte tüm bu duyguları kaybetmediğimiz zaman daha iyi insan oluruz ve daha anlamlı bir hayat yaşarız. Konu hakkında söyleyeceklerim bunlardır. Beni ilgi ile dinlediğiniz için hepinize teşekkür ederim.

Allah Bu Millete Bir Daha İstiklal Marşı Yazdırmasın Sözünü Kim Niçin Söylemiştir?

 

Allah Bu Millete Bir Daha İstiklal Marşı Yazdırmasın Sözünü Kim Niçin Söylemiştir?


“Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.”  diyen kişi milli marşımızın değerli yazarı, şair, milletvekili ve Milli Mücadele Dönemi aydını olan üstat Mehmet Akif Ersoy’dur. Mehmet Akif bu sözle bir daha bağımsızlık savaşı yapılmasın, özgürlüğümüz elden asla gitmesin  bir daha o zor dönmelere dönmeyelim diye bu sözü söylemiştir. Çünkü Kurtuluş Savaşı yıllarında milletimiz çok acılar yaşamış, evlatlarını kaybetmiş okuyan, eğitim gören körpecik kuzucuklarını bu vatan için şehit vermiştir. O zorlukları bilen ve o zorluklara şahit olan Mehmet Akif  Ersoy  da  bu sözü söylemiştir. 


Onun için hep çok çalışmalıyız. bağımsızlığımızı kaybetmemek için, ülkemizin elden gitmemesi için bir daha aynı zorlukları  yaşamamak için  güçlü olmalıyız, her alanda kendimizi geliştiren bir ülke ve o ülkenin çalışkan fertleri olmalıyız. Bir milletin yeniden İstiklal Marşı  yazması gerekirse demek ki o millet yeniden bağımsızlık mücadelesine girmek zorunda kalmıştır. Bu söz bir temenni, dilek sözüdür. Çünkü acı dolu, kanlı bir savaş olmuştur Kurtuluş Savaşı. Köylerimiz, şehirlerimiz yakılıp yıkılmış, askerler aç susuz vatan için hayatını feda etmiş, çocukla öksüz yetim, kadınlar eşsiz, ana ve babalar da evlatsız kalmıştır.


 Savaşın maddi ve manevi etkileri, savaşın psikolojik ve sosyolojik etkileri, ekonomik etkileri büyük yıkımlara neden olur. Onun için bir daha yazılmasın marşımız ve daim olsun İstiklal Marşımız. Millet bir daha esaret ve yıkım görmesin, ülkemiz hep bağımsız ve özgür kalsın.

Teknolojinin Gelişimi Gençlerin Hayatını Nasıl Etkiliyor Konulu Konuşma

 

Teknolojinin Gelişimi Gençlerin Hayatını Nasıl Etkiliyor Konulu Konuşma

 

Teknolojik ürünler cep telefonu, tablet, bilgisayar vb gibi ürünler amacına uygun bir şekilde kullanıldığı zaman fayda sağlar. Kişinin o ürünleri nasıl kullandığına bağlıdır durum. Teknolojinin gelişimi gençlerin hayatını hem olumlu yönde etkiler hem de olumsuz yönde etkiler.


Sevgili öğretmenim,

 Teknolojinin gelişimi gençlerin bilgiye kolay erişimini sağlar. Gençle araştırmak istediği bir konu hakkında hemen yapay zekaya ya da diğer sitelere sorular sorar, videolar izler ve araştırdığı konu hakkında bilgi edinir. Eğitim videoları, çevrimiçi kurslar, dijital kütüphaneler onların öğrenmesine büyük katkı sağlar. Sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları gençlerin dünyanın bir diğer ucundaki insanlarla iletişime geçmesini sağlar. Gençler tasarım, yazılım üretebilir. Kendine ve topluma fayda sağlayan siteler kurabilir ve kaliteli içerikler üreterek insanlığa faydalı olabilir. Örneğin; Barış Özcan, Ruhi Çenet gibi… Böylece gençler yalnız tüketen değil üreten gençlere dönüşür ve buda herkesin işine gelir. Yen iş alanları bulunur. Böylece ekstra gelir elde edilmiş olur. Mesela bir öğretmen internet aracılığı ile birçok öğrenciye ders anlatabilir, bir müzisyen binlerce takipçisine ulaşabilir vb.

 

Sevgili öğretmenim,

Teknolojiye aşırı bağımlılık olduğu zaman ise sonuçlarda pek keyfi vermez. Sosyal medyada oyun oynayarak saatlerini geçirmek,, sosyal bağları zayıflatır ve gençleri gerçek yaşamdan koparır. Bu da gençlerde zaman yönetimi sorununa ve dikkat dağınıklığına neden olur. Saatlerce ekran karşısında durmak sağlığı da ciddi şekilde tehdit etmeye başlar. İnternette paylaşılan bilgiler yanlış olabilir ve bu da gençlerin düşüncelerini olumsuz etkiler ve gençleri  iyi yönde ilerleme sağlamaz. Unutulmamalı ki teknolojiyi kullanmak bilinçli olmayı gerektirir. Bilinçli, ölçülü ve üretken bir şekilde kullanmak gençler için daha faydalı olacaktır. Konu hakkında konuşacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

Öğretmenlik Mesleğini Tanıtan Konuşma Örneği

 

Öğretmenlik Mesleğini Tanıtan Konuşma Örneği

 

İnsanlık tarihinin en kutsal ve en anlamlı mesleklerinden biridir öğretmenlik. Çünkü öğretmenlikte herhangi bir yapıya şekil verme yoktur bir insana şekil verme, onu eğitme, onu geleceğe kazandırma vardır.

 

Sevgili öğretmenim, değerli dinleyiciler,

Öğretmenlik bir meslekten daha fazlasıdır. İçinde gönüllük vardır, çocuklara olan koşulsuz sevgi vardır, merhamet vardır, şefkat vardır, yardımseverlik vardır, yeri geldiğinde anne, abla, baba, ağabey olmak vardır. Yeri geldiğinde de kuralları gerektiği gibi uygulama vardır. Nasıl ki bir çiftçi tarlasına tohum ekiyor ve onun olgunlaşıp gelişmesi için sabrediyorsa, çok çalışıyorsa öğretmen de öğrencilerinin kalbine bilgi, sevgi, ve umut tohumları eker ve o da tıpkı çiftçi gibi sonucu çalışarak ve sabırla bekler. 


Öğretmen öğrencisine sadece akademik anlamda bir şey öğretmez. Aynı zamanda  Nasıl insan olunur, nezaket sahibi, topluma uyumlu, sosyal bağları güçlü çocuklar nasıl olunur işte tüm bunları öğretir. Doğruyu aramayı, sorgulamayı, hoşgörüyü, işbirliğini ve dayanışmayı öğretir. Empati kurma becerisine nasıl sahip olunacağını gösterir ve öğretir. Her öğrencinin gözündeki ışık öğretmenlerinin onlara gösterdiği sabır ve emek sayesinde olur. Öğretmenin öğrencisinde bıraktığı etki ömür boyu unutulmaz. Sevgi, inanç ve sabırdır öğretmenlik mesleğinin gerektirdiği ölçütler. Tüm bunlar olduğu zaman aydınlanır geleceğimiz ve umutlanır filizlerimiz. Mustafa Kemal2in öğretmenlik mesleği ile ilgili şu sözü çok değerlidir: "“Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır.” Atatürk'ün bu sözleri öğretmenlik mesleğinin önemini ve millet olma üzerindeki etkin rolünü açıkça ortaya koymaktadır.


 Unutmayalım ki bir ülkenin gerçek zenginliği, gelişmişliği, uygarlığı iyi yetişmiş, nitelikli insan gücü sayesinde olur. Bu sağlayan çok değerli öğretmenlerimizdir. Öğretmenlik hakkında anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür derim.

Ahlaklı İnsanların Özellikleri İle İlgili Konuşma

 

Ahlaklı İnsanların Özellikleri İle İlgili Konuşma

 

Ahlaklı insan her şeyden önce haddini bilen, yalan söylemeyen, güvenilir, dost canlısı, yardımsever ve merhametli, işbirlikçi ve dayanışmacı bir insandır. Nerede muhtaç görse ona elini uzatan ve elinden gelen her türlü özveriyi gösteren bir kimsedir.


Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

Ahlaklı insan başka insanların yaşamına müdahale etmez ve dedikodu etmez. Gerçek bir dost canlısıdır, herkese kibar davranır ama herkesle de arkadaşlık ve dostluk kurmaz. İnsanların kötülüğünün , kurnazlığının farkında olduğu halde insan olmaya, insan kalmaya devam eder ve insanlığı tercih eder. Ahlaklı insan adaletli olur. En ufak bir adaletsizlikte sesini çıkarır ve haksızlık karşısında sesini yükseltir. Saygılı bir kimsedir. Sorumluluk sahibidir. Ben değil biz anlayışı içindedir ve bencillikten nefret eder. Hoşgörülüdür, yargılayıcı değildir. Sabırlıdır. Hemen kükremez ve insanlara ağzına geleni demez. Önce dinlemeyi, olayları anlamayı tercih eder. Nezaket sahibi kimsedir. Alçakgönüllüdür. Yaptığı iyilikleri gösterişe dökmez. Özdenetimi vardır. 


Çevreye ve topluma duyarlıdır.  Öfke ve bencillik yerine doğru olanı tercih eder. İhtiyacı olanlara yardım eder. Kendini ilgilendirmeyen işlere maydanoz olmaz ve duracağı yeri bilir. İnsanların zaaflarından faydalanmaz ve sır saklar. Yüzüne ayrı arkandan ayrı konuşmaz. Dürüsttür , nettir yani. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ederim.

Hayatta En Çok Neyi Başarmak İstersin Konulu Konuşma

 

Hayatta En Çok Neyi Başarmak İstersin Konulu Konuşma

 

Hayatta en çok başarmak istediğim şey ileride iyi bir hakim olmak ve ülkemin insanlarına en iyi şekilde hizmet edebilmektir. İyi bir hakim olmak, adaletli olmak, örnek insan olmak ve güzle bir ahlaka sahip olmak ve tüm bunları içselleştirmek isterim.

 

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

İyi bir hakim olarak anne ve babama hayırlı evlat, devletime işini dürüstçe yapan bir hakim olmak isterim. Annemin ve babamın kalacağı kendi evleri yok. Yıllarca kirada oturuyorlar ve babam rahatsız olduğu için yıllardır çalışamıyor ve annem temizliğe giderek bizi geçindirmeye çalışıyor ama yetmiyor ne yazık ki olmuyor... Onun için yüksek bir hakim olacağım, maaşımla canım aileme güzel bir ev almak ve onları yaşadığı zorluklardan kurtaracağım. Onlara bahçeli çok güzel bir ev yaptıracağım ve aylık belli miktarda da maaşımdan düzenli olarak vereceğim. Çünkü ben hakim olursam en büyük emek onlarındır. Onlar benim okumam için ellerinden gelen her türlü özveriyi gösteriyorlar ve onları çok ama çok seviyorum.

 

Sevgili öğretmenim,,

Hayatta en çok insan olmayı, insan kalabilmeyi başarmak isterim. Kimseyi kırıp dökmeden bu dünyadan başarılarımla, mutlu bir şekilde yaşayarak, güzel yaşlanarak ve kimseye muhtaç olmadan zamanım gelince Allah'ın takdir ettiği kadarı ile  sessizce çekip gitmek isterim. Can yakmamak, iftira atmamak, merhametli olmak, yardımsever olmak, öfke anımda öfkeme hakim olabilmek en çok başarmak istediğim konulardır. Bunları başarırsam her şey de kendiliğinden daha güzel olur diye düşünüyorum. Benim anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

Sosyal Medyanın Zararları Nelerdir? Bu Zararlardan Korunmak İçin Neler Yapmalıyız?

 

Sosyal Medyanın Zararları Nelerdir? Bu Zararlardan Korunmak İçin Neler Yapmalıyız?


Sosyal medyanın zararlarına baktığımızda onu amaca uygun olarak kullanmadığımız zaman ve saatlerce orada vakit geçirdiğimiz zaman gerçekten insan zihni karmakarışık bir hal alıyor. Bu zararlara baktığımızda şunları söyleyebiliriz:


* Zaman kaybına yol açar ve zamanımız boşa gittiği için de işimize odaklanamayız ve gün içinde ciddi sorunlar yaşarız, işlerimizi zamanında yapmamanın verdiği vicdani rahatsızlık başlar  ve başarımızda düşüşe geçilir.

* Sürekli bildirimlerin gelmesi, sürekli birilerini takip etmek insanda alışkanlık haline gelir ve bu da sağlıklı bir alışkanlık olmaz kişiyi bağımlı yapar.

* Gerçek dışı haberlere hemen inanabiliriz ve bu da bizi yanıltabilir.

* Kişisel bilgilerimiz kötüye kullanılabilir ve bu da bizi üzer.

* Gece ekran kullanımı uyku kalitesini bozar ve sabah hiç uyumamış gibi kalkmak kişinin gün içinde uykusuz kalmasına neden olur ve kişi işlerini de düzenli bir şekilde yapamaz. Sinirli, gergin ve mutsuz olur.

* Psikolojik sorunlar ortaya çıkar. Stres, kıyaslama, yalnızlık, kişiden özgüven kaybı, değersizlik duygusu vb. gibi.


Sosyal medyanın zararlarından korunmak için şunların yapılması gerekir:

* Kullanım süresini kısıtlamalıyız

* Bize faydalı olan içerikleri takip etmeli ve takip sayımızı da azaltmalıyız.

* Bildirimleri kapatıp gündelik işlerimize öncelik vermeliyiz, boş zamanlarımızda sınırlı olarak sosyal medyadan faydalanabiliriz.

* Gerçek insan ilişkilerine önem vermeliyiz. Yüz yüze arkadaşlık gibi, mahalle oyunları gibi yani sosyal bağlarımızı güçlendirmeye çalışmalıyız.


*Yatmadan iki saat önce ekranı kapatmalıyız.

* Sosyal medyada gördüğümüz bir şeyin doğru olup olmadığını anlamadan hemen paylaşımlar yapmamalıyız. Güvenilir ve doğru olduğunu anladıktan sonra dilersek paylaşımlar yapmalıyız.

* Hayattaki gerçek amaçlarımıza yönelmeliyiz, mesela daha kitap okumalıyız, daha çok bilim dergilerine yönelmeliyiz ve gerçek hayattan kopmamalıyız.

Mustafa Kemal Atatürk’ün Nerede Karşılıklı Sevgi ve Saygı Varsa Orada İtimat ve İtaat Vardır…

 

 Mustafa Kemal Atatürk’ün Nerede Karşılıklı Sevgi ve Saygı Varsa Orada İtimat ve İtaat Vardır…


Mustafa Kemal Atatürk'ün “Nerede karşılıklı sevgi ve saygı varsa, orada itimat ve itaat vardır. İtimat ve itaatin olduğu yerde disiplin vardır. Disiplinin olduğu yerde huzur, huzurun olduğu yerde başarı vardır.” ve “Zafer, zafer benimdir diyebilenindir demiştir. Mustafa Kemal Atatürk bu sözü ile bir toplumda güven ve gönüllü bağlığının temelinin sevgi ve saygı olduğunu anlatmak istemiştir. Toplum içinde yaşayan insanlar sevgi ve saygı içinde birbirlerine yaklaşıp değer veriyorsa orada güven ortamı oluşur. İşte bu güven ortamı sağlandığı için de insanlar orada kurallara kendiliğinden yani gönüllü olarak uymaya başlar. Zorla olmaz istekle, hevesle kurallara uyma olur.


 İtimat ve itaatin olduğu yerde disiplin vardır. Mustafa Kemal'in buradaki disiplin kavramında anlatmak istediği dışarıdan baskı olarak düşünülen disiplin anlayışı değildir aksine burada farklı bir bakış açısı vardır ki o da şudur: Gerçek disiplin güven ve bağlılığın sonucu olarak ortaya çıkar. İnsanlar birbirine güvenir ve ortak amaçlara inanırsa düzen kendiliğinden sağlanır. En basit örnekle bir çekirdek aileyi ele alım: Mesela bir evde anne ve baba kitap okuyan kişilerse, çocuklarına da kitap okuma alışkanlığını kazandırıyorsa, odalarını toplama alışkanlığını severek, onlara saygı ile yaklaşarak öğretiyorsa o çocuklar bir zaman sonra kendiliğinden kitap okumaya başlayacaklar, kitapsız  geçen gün onlar için boş bir günden ibaret olacaktır. Odalarını düzenleyecekler ve temiz olma, düzenli olma alışkanlığı da doğal olarak ortaya çıkacaktır Sevgi ve saygıya dayalı bir disiplin hem aileleri hem de  toplumları ileriye götürecektir.


 Disiplinin olduğu yerde başarı ve mutluluk da kaçınılmaz olacaktır. Bir toplumda, bir ailede disiplin varsa  bu durumda insanlar daha verimli, daha üretici ve daha motive olmuş bir şekilde başarıyı sağlayacaktır. Huzur başarının temelidir. Zafer, zafer benim diyebilenindir sözü Mustafa Kemal'in inanç ve kararlılığının göstergesidir. Bir amaca ulaşmak isteyen insan önce o amacı başarabileceğine yürekten inanmalı daha sonra onu uygulamak için durmadan çalışmaya, üretmeye devam etmelidir. Yani sevgi, saygı, disiplin, kendine olan inanç doğal olarak da başarıyı ve huzuru getirecektir.  Kendine inanmak ve kararlı olmak da başarıyı doruk noktalara çıkaracaktır. Disiplinli insanların olduğu, inançlı insanların olduğu toplumlar da daha uygar olacak ve ilerlemeye devam edecektir. Böyle toplumlar da daha uygar ve daha gelişmiş toplumlara dönüşecektir.