Doğan Cüceloğlu'nun "Mış Gibi Yetişkinler" Kitabında Geçen Anlamlı Sözler

 

 Doğan Cüceloğlu'nun "Mış Gibi Yetişkinler" Kitabında Geçen Anlamlı Sözler

 

Mış Gibi Yetişkinler kitabı her yetişkinin okuması gereken bir kitaptır. İçinde aile, amme baba, çocuk, aile büyükleri ile ilgili harika bilgiler vardır. Bu kitabı okudukça çok şey öğreneceksiniz.


Kitapta geçen anlamlı sözler şunlardır:

 

Sağlıksız aile çocuğu utanca boğar. Böylece kalıplanmış insanlar yetişerek ailenin sağlıksız düzenini sürdürürler, kuşaktan kuşağa aktarırlar. Medya ve giyim-kozmetik sanayi utanca boğulmuş insanların bu psikolojik durumundan faydalanarak para kazanmaya bakar.

“Yaşamın temel amacını öğrenmek, bilinçlenmek olduğuna inandığım için başıma gelenlere bir öğrenme fırsatı olarak bakardım.”

"Utanç ile mahcubiyet arasındaki en önemli fark şudur: Mahcubiyet duygusunun kaynağı kişinin kendi özü, kendi algılaması, kendi değerlendirmesidir. Bunun temelinde vicdan vardır. Utanç duygusunun temelinde başkalarının beklentilerini yerine getirememe korkusu vardır.”

"Sağlıklı aile düzeni, ailenin gereksinmelerini doğal olarak karşılar ve her bir aile üyesi, o aileye ait olmaktan mutludur. Sağlıksız aile düzeninde gereksinmeler karşılanamaz ve aile üyeleri, mutsuz ve doyumsuz oldukları halde, bu hastalıklı durumu devam ettirebilmek için çaba gösterirler."


Yobaz, hem cahil hem de okumuş olabilir.”

“Mutlu aile ortamında yetişen insanlar, başlarına gelen olayların çoğunluğunda mutlu olunacak bir yön bulurlar. Mutsuzluk içinde yetişmiş insanları mutlu edecek olayların sayısı ise yok denecek kadar azdır.”

“Beni olduğum gibi sevecek, beni de kendisi gibi insan olarak değerli görecek bir eş olmadıkça evliliğin ne anlamı var?”

“Sağlıklı ailede çocuk yemek yemeye zorlanmaz.”

"Sağlıklı aile kendi üyelerini değerli bulur ve aile üyeleri, benlik değerlerini olumlu yönde geliştirir. Aile, toplumla ilişkisini dengelemiştir; ne toplumdan kopar; ne de toplumun baskısına tümüyle boyun eğer. Kısacası, sağlıklı aile, insanların psikososyal yönden olgunlaşmasını temin eden temel sosyal bağlamı oluşturur."

“Duygusal olgunluğunu tamamlayamamış kişinin içinde, kendinin de tam anlayamadığı doldurulamayacak bir boşluk vardır. Bu boşluk, mutsuzluk olarak kişinin yaşamına yansır. Kişi mutsuzdur. Bu mutsuzluğun sebebini ise dışarıda bir nesnede olayda ya da kişide bulur.”

“Dış dünyada olan bitenlerin kendi başına bir anlamı yok; olaylara, insanlara, nesnelere anlamı biz veriyoruz.”

 

“Her insanın içinde bir iç çocuk, bir de iç ana baba vardır. İç çocuk kişinin özünü, iç ana baba toplumun beklentilerini simgeler.”

“Oyun çocuğun hayatında çok önemlidir. Çocuğun oyun oynaması önlenirse o insan sağlıklı gelişemez.”

“Ben değerliyim duygusunu aile içerisinde elde eden bir birey ,kendini kanıtlamak için aşırı davranışlarda bulunmaya gerek duymaz.”

“Davranışlarından dolayı kişileri yargılamak, onlara kızmak kolay. … Ancak yüzde biri karşıdakine kızmadan önce onu anlamayı dener.”

‘Korku’, tehlikeli durumlardan sakınmamıza yol açar. Bu demektir ki, hiç korkmayan insanın ömrü de kısa olur. Kendisini tehlikelerden korumasını bilmeyen kişi, mezarlıktaki adresine erken kavuşur.”


“Her anne babanın, her eğitimcinin çocuk yetiştirirken en çok sahip olması gereken şey geleceğe olan umududur. Ancak o umut olduğu zaman bugün karşılaştığımız zorlukların aşılmaz bir engel olmadığını anlayabiliyoruz.”

“Çocuğa gülümseyen, hasta olduğu zaman ona ilacını veren ve sırtını ovan anne, onunla oynayan ve düştüğü zaman kucaklayan baba farkında olmadan çocuğa, "sen önemlisin, değerlisin, seni seviyorum, bana güven" mesajını verir. Bunlar ana babanın yansıtmalarıdır.”

“İnsanlara gerçekten içten saygı duymak bambaşka bir şeydir.”

“Karşılaştığı her zorlukta çocuğuna yardım eden ana-baba, sürekli başkalarından yardım bekleyen, kendi beceri ve yeteneklerine güvenemeyen bir insan yetiştirir.”

“Çocuk, koşullu sevgi ile büyümüş ve kalıplaşmışsa, duygusal bakımdan gelişemez.”

 

 

 

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme