Küçük Ağacın Eğitimi Adlı Kitaptan Alıntılar

 

Küçük Ağacın Eğitimi Adlı Kitaptan Alıntılar

 

Kitap;  Çerokilerin düşünüş şeklini ve onların yaşam tarzını anlatıyor. Bunu yaparken kendi Çeroki eğitimini anlatıyor. Okunması ve içinde öğrenilmesi gereken nice güzel anlamlı bilgiler barındırmaktadır. Kitabın yazarı  olan Forrest Carter Keseri çok güzel yazmıştır. Oradaki okuduğumuz bilgiler kişiye geçmektedir.


Kitapta geçen özlü sözler şunlardır:


“Büyükbaba dedi ki verdiğin bir şeyi nasıl yaptığını ona anlatmak, yalnızca “bir şey” vermekten daha iyiymiş. Dedi ki “Bir adama kendi başına yapmasını öğretirsen, o zaman o adam iyi olur.. Oysa yalnızca bir şey verip hiçbir şey öğretmezsen, o zaman adama geri kalan yaşamı boyunca  sürekli veriyor olursun.” O adama yanlış hizmet etmiş olursun, çünkü sana bağımlı olursa, o zaman onun kişiliğini alır ve çalarsın. Bazı insanlar sürekli vermeyi severmiş, çünkü bu onları kibirli, verdiği kişiden daha kılarmış.” Yapmaları gereken tek şeyin, kişiye kendisine bağımlı olmamasını sağlayacak küçük bir şey öğretmek olduğu halde.

 

“ Büyükbaba “Politikacılar… dedi” Araştırırsanız tarihteki bütün cinayetlerden onlar sorumludur.”

“Büyükbaba dedi ki, ‘Kahrolası aptal sözcük oyunu adamları aptallaştırır. Bir kişinin başka birine karşı sözcükleri kullandığını işitirsen, onu tanımak için sözcüklerden yola çıkma. Kahrolası sözcüklerin hiçbir anlamı yoktur çünkü. Sesinin tonuna dikkat et. Dürüst olup olmadığını yalan söyleyip söylemediğini anlarsın.”

"Yalnızca arılar, ihtiyaçlarından fazlasını depolar ve bu yüzden ayılar tarafından soyulur. Paylarından fazlasını depolayan insanlar için de durum böyledir. Bu yüzden savaşlar çıkar ve herkes kendi payını arttırmak için söz oyunlarına başvurur."

"Büyükbaba dedi ki, daha az sözcük olsaydı, dünyada bu kadar sorun olmazmış. Bana, özel olarak, sorun yaratmaktan başka bir işe yaramayan bir sözcük oluşturmanın her zaman çok aptalca olduğunu söyledi. Ki bu da mantıklıydı. Büyükbaba sesten ya da bir sözcüğün söyleniş biçiminden, anlamından yanaydı. Farklı sözcükler konuşan insanların müziğin sesini dinleyerek aynı şeyi hissedebileceğini söyledi."


“Annenin kollarında, annesi yürürken kapanmayacak gözlerle sarsılarak gökyüzüne bakan katılaşmış bebek hakkında şiir yazamazsınız. Karısının ölü bedenini yere koyarak geceleri birlikte yatan ve sabah yeniden omzuna alan ve en büyük oğluna, en küçüğün bedenini taşımasını söyleyen babanın şarkısını söyleyemezsiniz…. Ve bakamazsınız… Sözünü edemezsiniz… Ağlayamazsınız… Dağları hatırlatamazsınız… Bu güzel bir şarkı olmazdı.”

“Bütün insanlar gevşek davranırsa, o zaman politikacılar kontrolü alabileceklerini görürler. Gevşek insanlar üzerinde kontrol kurarlar ve çok geçmeden bir diktatörün olur.”

“Büyükbaba, sert kışların zaman zaman gerekli olduğunu söyledi. Bu, doğanın işleri temizleme ve daha iyi büyümesini sağlama yoluydu. Buz, ağaçların zayıf dallarını kırıyor, böylece yalnız güçlüler gelişiyordu. Zayıf meşe palamudunu, ceviz ve kestaneleri temizliyor ve dağlarda daha iyi bir ürün için hazırlık yapıyordu.”

“Büyükbaba “Yalnızca gereksinim duyduklarını al. Geyik alıyorsan, en iyisini alma. En küçük ve en yavaş olanını seç, o zaman geyik daha güçlü olur ve her zaman sana et verir. “

Büyükanne ölü insanı kolayca tanıyabileceğini söyledi. “Ölü insanlar….” Dedi. “Bir kötü insana baktığın zaman pislikten başka bir şey görmezsin. Onlar öteki insanlara baktıkları zaman kötüden başka bir şey görmezler., hiçbir zaman güzellik görmezler. İşte onlar yürüyen ölü insanlardır.”

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme