Doğan Cüceloğlu’nun Korku Kültürü Kitabında Geçen Özlü Sözler

 

Doğan Cüceloğlu’nun Korku Kültürü Kitabında Geçen Özlü Sözler

Korku kültürü ile çocuk yetiştirilmemelidir. Korku ile, dayatma ile yetiştirilen çocuklarda ileride büyük sorunlar çıkar. Çocukları koşulsuz sevmeliyiz,  onlara güzel ahlaklı olmayı öğretmeliyiz. İyi insan olmalarını sağlamalıyız ve bu konuda onlara örnek olmalıyız. Adaletli, insan haklarına değer veren çocuklarımız olmalıdır. Bir şeyin alın teri ile çalışılarak elde edileceğini çocuklarımıza anlatmalıyız.

Kitapta geçen özlü sözler şunlardır:


“Uygarlıklar bilgi değil farkındalıklar üzerine kurulur.”

“Unutmayalım, niyet ne olursa olsun, elde edilen sonucu belirleyen, yapılan eylemdir.”

“Ben insanın özüne "can" diyorum. İşte, nasıl ki çiçeğin suya, güneşe, toprağa ihtiyacı var; insan ruhunun, 'can'ın da aynen öyle beslenmeye, doyurulmaya ihtiyacı var. 'Can'ın besini, diğer 'can'lardır.”
“Yaşam başarısı olmadan okulda başarılı olmak, diploma almak, meslek sahibi olmak, mesleğinde başarılı olmak, evlilik yapmış olmak, mış gibi bir hayatın olmasını önleyemez. Anlamsız, coşkusuz, güçsüz bir yaşam oluşur."

"En temel özgürlük, insanın yaşamında kendisi olarak var olabilmesi ve bütünlüğünü yaşayabilmesidir dürüst insan özgürdür "


"Senin planlamamanı, önceden düşünmemeni, ben kendi acil sorunum haline getirmeyeceğim."

“Gülmesini bilmeyenin, ağlamasının bir anlamı yoktur.”

“Türkiye'de insanları işe alırken, unvan verirken, kimliklerine göre işe alır ve unvan veririz. Hangi iş ve pozisyon için olursa olsun, insanları yeteneklerine, mesleğine ya da eğitimine göre liyakat temelinde işe almayız. Ayrıca işini iyi yapan ile işini iyi yapmayanı ayırt etmeyiz. Belediye başkanının hemşehrisi olarak işe başlamış birine bir şey söylenemiyor.”

“İnsan doğuştan insan olarak mı doğar, yoksa içinde yetiştiği topluma göre mi insan olma vasfını kazanır ? İnsan her yerde ve her zaman insan mıdır, yoksa içinde bulunduğu topluma, zamana ve mekana göre insan olma tanımı değişir mi ? Kadın ya da erkek olmanın insan olmakla ilişkisi nedir ?”

“Bir insanın yaşamında hakkaniyet anlamını kaybederse, zamanla her şey anlamını kaybeder.”

“Bir çocuk bir köpekle ilk karşılaştığı zaman yanındaki bir büyük, köpek ısırır ,ondan uzak dur derse korkmayı, ne tatlı şey gel sevelim derse sevmeyi öğrenir. Ve çocuğun sevmeyi ya da korkmayı öğrenmesi için bir tek deneyim yeter.”

“Bir sürü seminer verdim ve on binlerce baba katıldı ama Emre'nin babası edindiği bilgiden sorumluluk alıp gereğini yaptı. Çocuğun özüne değer verdi ödevlerine değil. Bu bilgiyi edinmemiş gibi davranmadı.”

"Sabırla beklersen, koruk, üzüm olur."

“Benim meslek ve girişim olanaklarım yaşamımın çok önemli parçalarıdır. Ben örnek bir girişimci olmak isterim, kendi geleceğini inşa eden bir insan örneği olmak isterim. Türkiye'deki kültür, "farklı olma"ya hoş bakmıyor, "farklı olan"a destek vermiyor.”

“Sohbet, hem zihinlerin hem de gönüllerin işin içinde olduğu bir danstır.”


“Keder, kılık değiştirmiş öfkedir. Keder güçsüzün, öfkesini ifade etme tarzıdır.”

“Gönlünün muradını keşfederek, kendi istediği alanda gelişerek bir şeyler yapma, istediği alanda başarılı adımlar atma, kendi yaşamında kendi olarak var olmak insan mutluluğunun temel bir koşuludur.”

“Seven sevdiğini değiştirmek istemez, onun gelişmesine olanak sağlamak ister ve onun olabileceğinin en iyisi olmasını ister.”

“Bir gün seminere başlamadan önce biri geldi, elimi öpmek istedi. "Niye elimi öpmek istedin?" diye sorduğumda anlattı .Üç yıl önce benim bir seminerime gelmiş; o seminerin sonlarına doğru ben, "Bir insanın anavatanı çocukluğudur; çocukluğunu doya doya yaşayamamış bir insanın mutlu olması zordur. O nedenle, bir anne ve babanın en temel görevi çocuklarının çocukluğunu doya doya yaşamalarına olanak yaratmaktır," demişim. "Hocam ,"dedi seminerden sonra çalıştığım şehre gece otobüsle dönerken hiç uyuyamadım. Yarama dokunmuştunuz. Çocukluğu boyunca oğluma bir gün bile, 'Oğlum, bugün doya doya oynadın mı?' diye sormadım. Sormak aklıma bile gelmemişti o sözü söyleyinceye kadar sormadığımın farkında bile değildim.”


“Evvelden nineler masal anlatırmış, şimdi masal anlatan yok ama kitap okuyan da yok. Çocuklar ne annelerini, ne babalarını, ne dedelerini, ne ninelerini, ne ağabeylerini, ne ablalarını, ne dayılarını, ne komşularını ve en acısı ne de öğretmenlerini kitap okurken görüyorlar. Hiç kimseyi okurken görmüyorlar.”

“İnsan kendine saygısı olan ben olmayı gerçekleştirmeden biz olmayı gerçekleştiremez.”

“Niyetin saflığına eren insanların keşkeleri  az olur.”

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme