Mustafa Kemal
Atatürk’ün Eseri Olan Nutuk Kitabında Geçen Özlü Sözler
Nutuk Mustafa Kemal Atatürk’ün
eşsiz bir eseridir.
Nutuk adlı eser Atatürk'ün 3 aylık bir süre içinde tamamladığı ve 15-20
Ekim 1927 tarihlerinde Cumhuriyet Halk Fırkası’nın İkinci Büyük Kurultayında
kürsüden okuduğu eserdir. Nutuk, Türkiye tarihinin 1919-1927 yılları
arasındaki 9 yıllık bir sürecinde, özellikle Milli Mücadele'de yaşanan olayları
anlatan önemli tarihî bir kaynaktır ve Türkiye'nin bu dönemle ilgili en temel
resmî tarih kaynağı olma niteliğindedir.
Nutuk adlı eserde geçen özlü sözler şunlardır:
“Vatanını en çok seven , görevini
en iyi yapandır…”
“Hâkimiyet kayıtsız şartsız
milletindir.”
“Hayatta başarı kazanmak, mutlaka
mücadelede başarı kazanmaya bağlıdır.”
“Daima, milletin sevgi ve güvenine
dayanarak hep birlikte ileri gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mutlu, başarılı ve
galip olacaktır.”
"Bendeniz ne Fransızların ve
ne de herhangi bir yabancı devletin sahip çıkmasına tenezzül eden kişilerden
değilim. Benim için en büyük korunma yeri ve yardım kaynağı ulusumun
bağrıdır."
'' Müslümanlığın, yüzyıllardan beri
yapıla geldiği üzere bir siyaset vasıtası olarak kullanılmaktan kurtarılmasının
ve yüceltilmesinin şart olduğu gerçeğini de görmüş bulunuyoruz.''
“Biz Türkler, bütün tarihimiz
boyunca hürriyet ve bağımsızlığa sembol olmuş bir milletiz!”
“Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz
insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.”
“Gelecekte olabilecekler üzerine
konuşmak giriştiğimiz gerçek ve maddi savaşa boş hayaller niteliği verebilirdi,
dış tehlikenin yakın etkileri karşısında üzüntü duyanlar arasında ise
geleneklerine, düşünce yeteneklerine, ruhsal durumlarına aykırı olası
değişikliklerden ürkeceklerin ilk anda direnmelerine yol açabilirdi. Başarı
için kullanışlı ve güvenilir yol her safhayı zamanı geldikçe uygulamaktı.”
“Birtakım şeyhlerin, dedelerin,
seyyitlerin, çelebilerin, babaların, emirlerin, arkasından sürüklenen,
kaderlerini, hayatlarını falcılara, büyücülere, üfürükçülere, muskacıların
ellerine bırakan insanlardan meydana gelmiş bir topluluğa bir Millet gözüyle
bakılabilir mi?”
“Ben 1919 yılında Samsun’a çıktığım
gün elimde maddi hiçbir kuvvet yoktu. Yalnız Büyük Türk Milleti’nin asaletinden
doğan ve benim vicdanımı dolduran, yüksek ve manevi bir kuvvet vardı. İşte ben
bu kuvvete, bu Türk Milleti’ne güvenerek işe başladım.”
''Sizler, Yani yeni Türkiye'nin
genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz... Dinlenmemek üzere
yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim
yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.''
"Tam bağımsızlık demek,
elbette siyaset, maliye, ekonomi, adalet, askerlik, kültür gibi her alanda tam
bağımsızlık ve özgürlük demektir."
“Dinlenmemek üzere yürümeye karar
verenler, asla ve asla yorulmazlar.”
“Muhtaç olduğun güç, damarlarındaki
soylu kanda mevcuttur!”
"Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı
müdafaa vardır. (Savunma hattı yoktur, savunma alanı vardır.) O alan, bütün
vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça,
bırakılamaz. Onun için küçük büyük her birlik, bulunduğu mevziden atılabilir.
Fakat küçük büyük her birlik, ilk durabildiği noktada tekrar düşmana karşı
cephe kurup savaşa devam eder. Yanındaki birliğin çekilmek zorunda olduğunu
gören birlikler, ona bağlı olamaz. Bulunduğu mevzide sonuna kadar dayanmak ve
direnmek zorundadır."
“Millete efendilik yoktur, ona
hizmet etmek vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur.”
“Adalet dilenmekle ve başkalarını
kendine acındırmakla ulus işleri, devlet işleri görülemez; ulusun ve devletin
onuru ve bağımsızlığı güven altına alınamaz.”
"Efendiler, zavallı ulusumuzu
tutsak etmek isteyen düşmanları mutlaka yeneceğimize olan güven ve inancım, bir
dakika olsun sarsılmamıştır. Bu dakikada, bu kesin inancımı, yüce heyetinize
karşı, bütün ulusa karşı ve bütün dünyaya karşı ilan ederim."
“Beni görmek demek, behemehal
yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve
hissediyorsanız bu yeterlidir.”
“Millete önder olacakların, her ne
pahasına olursa olsun amaçtan dönmemeleri, memlekette barınabilecekleri son
noktada, son nefeslerini verinceye kadar, bu amaç uğrunda fedakârlığa devam
edeceklerine daha işin başında karar vermeleri gerekir. Kalplerinde bu gücü
duymayanların teşebbüse geçmemeleri elbette daha isabetli olur. Çünkü, aksi
halde hem kendilerini hem de milleti aldatmış olurlar.”
“Türkün onuru ve gururu ve yeteneği
çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir ulus tutsak yaşamaktansa yok olsun, daha iyi.
“ Bu nedenle ya bağımsızlık, ya ölüm. “
“Bilirsiniz ki yaşam demek,mücadele
ve çarpışma demektir...”
“Ne kadar zengin ve bolluk içinde
olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir millet, medenî insanlık dünyası
karşısında uşak olmak konumundan yüksek bir davranışa lâyık görülemez.”
“Aciz ve korkak insanlar, herhangi
bir felaket karşısında milletin de hareketsizliğe sürüklenmesini ve bir kenara
çekilip kalmasına yol açarlar.”
“Ulusal sınırlar içinde bulunan
vatanın bütün kısımları bir bütündür. Birbirinden ayrılamaz.”
“Temel ilke, Türk milletinin
haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam
istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir.”
“Bir yıkıma uğramadan önce, onu
önleme ve ona karşı savunma önlemlerini düşünmek gerekir. Yıkıma uğradıktan
sonra yanıp yakılmanın yararı yoktur.”
“Bir Türk komutanının, ordusunu
kullanmaksızın, herhangi bir kötü rastlantı ve kötü şans eseri bile olsa, düşmana
esir düşmesini biz mazur görsek de, tarih bunu asla affetmez ve affetmemelidir.
Türk İnkılâp tarihinin gelecek nesillere hitap ve uyarısı işte budur.”
“Temel ilke, Türk milletinin
haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam
istiklale sahip olmakla gerçekleştirilebilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde
olursa olsun, istiklalden yoksun bir millet, medeni insanlık dünyası karşısında
uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layık görülemez.”
“Her şeye rağmen muhakkak bir ışığa
doğru yürümekteyiz. Bende bu imanı yaşatan kuvvet, yalnız aziz memleket ve
milletimin hakkındaki sonsuz sevgim değil, bugünün karanlıkları,
ahlâksızlıkları, şarlatanlıkları içinde sırf vatan ve hakikat aşkıyla ışık
serpmeye ve aramaya çalışan bir gençlik görmemdir.”
“Tarihi yaşadığımız gibi yazdık,
fakat geleceği Cumhuriyet’e inananlarla onu koruyanlara ve yaşatacaklara emanet
etmek gerekir.”
“Memleket baştan sonuna kadar
virâneliktir. Her yerde baykuşlar ötüyor. Milletin yolu yok, serveti yok,
hiçbir şeyi yok. Bütün millet acınacak bir yoksulluk içindedir.”
“İnsaf ve merhamet dilenmek gibi bir ilke yoktur. Türk milleti Türkiye'nin gelecekteki çocukları, bunu bir an akıllarından çıkarmamalıdır.”
0 Comments:
Yorum Gönder
Deneme