En Sevgili Kitabı İle İlgili Klasik Sorular ve Cevapları (Mustafa Soykök)

 

En Sevgili Kitabı İle İlgili Klasik Sorular ve Cevapları


1) Peygamber Efendimizin müşrik hasımlarına karşı en büyük silahı neydi?

Cevap: Güvenilir olmaktı.

 

2 Efendimize Peygamberlik kaç yaşında gelmiştir?

Cevap: Kırk yaşlarında gelmiştir.

 

3)  Peygamberlik  görevi hangi surenin ilk beş ayeti ile başlamıştır?

Cevap: Alâk Suresinin ilk beş ayeti ile.

 

4) Kuran’ın ilk emri ne olmuştur?

Cevap: Oku (ıkra) olmuştur.

 

5)  Namus-u Ekber kimdir?

Cevap: Hz. Cebrail

 

6) Peygamber Efendimizin Peygamber olarak seçildiğini bilen  kişi kimdir?

Cevap: Varaka

 

7) İlk iman edenler, ilk namaz kılanlar ve ilk teslim olanlar kimlerdir?

 Hz. Osman (r.a), Hz. Zübeyr bin Avvam (r.a) Hz. Taha bin Ubeydullajh (r.a), , Hz. Abdurrahman bin Avf, Hz. Sa’d bin Ebi Vakkas.

 

8) Vahyin kesintiye uğradığı döneme ne denilir?

Cevap: Fetret dönemi denilir.

 

9) İslam düşmanları Hz. Muhammed’i ne gibi lakaplar takmışlardır?

Cevap:  İslam düşmanları Sevgili Peygamber Efendimize kâhin, büyücü, şair, mecnun, yalancı, deli gibi kötü nitelendirmede bulunmuşlardır.

 

10) Tebbet Suresi kimler için inmiştir?

Ebu Leheb ve karısı Müslüman olanlara kötülük ediyordu. Allah da inananlar için Ebu Leheb ve ailesini cehennemde yanacaklarını bildiren suresini indirmiştir.


 

11) Müslüman olmanın bedelini ağır ödeyen ilk mücahitLer kimler olmuştur?

Cevap: Hz. Bilal-i Habeşi (r.a), Hz. Ammar Bin Yasir (r.a), Hz. Süheybi Rumi(r.a), Hz. Habbab bin Eret (r.a), Hz. Ebu Fukeyhe (r.a) Müslüman olmanın bedelini ağır ödeyen ilk mücahitler olmuştur.

 

12) Hz Muhammed ne zaman ve nerede dünyaya gelmiştir?

Cevap: Miladi 571 yılının 20 Nisan tarihine denk düşen Rebiulevvel ayının 12’sinde şafak  sökerken Mekke’de

 

13)  Hz Muhammed’in annesinin adı nedir?

Cevap: Âmine

 

14) Hz. Muhammed’in babasının adı nedir?

Cevap: Abdullah Bin Abdulmuttalip

15)  Tam mızrakla delik deşik edilecekken canını kurtarmak için imanından döndüğünü söyLeyip yere yığılan kişi kimdir?

Cevap: Hz Ammar (r.a)

 

16)  Kalbi imanla dopdolu olduğu halde, zorlama altında küfür sözcüklerini söyleyenlerin aslında kafir olmayacaklarını bildiren ayeti kerime indirilmiştir. Bu  ayet hangi surede geçmektedir?

Cevap: Nahl Suresi 106. ayet

 

17)  İlk hicret yurdu neresi olmuştur?

Cevap: Habeşistan

 

18)  İslam için akıtılan ilk kan kimin kanı olmuştur?

Cevap: Hz. Sa’d b. Ebi Vakkas

 

19)  Hz. Hamza hangi yönleri ile bilinirdi?

Cevap: Cesareti, mertliği ve kuvveti ile bilinirdi.

20)  Hz. Ömer2in kız kardeşinin adı ve eniştesinin adı nedir?

Cevap: Kız kardeşi Fatıma, enişTesi ise Said’dir.

 

21)  Elindeki yayı Ebu Cehil2in kafasına indiren ve “Bir daha Muhammed’i incitmeyeceksin.” diyerek arkasını dönüp uzaklaşan kişi kimdir?

Ce4vap: Hz. Hamza (r.a)


 

22)  Kendisi Müslüman olmadığı halde Ebu Cehil’in kafasını gözünü patlatan, altına alıp yumruklayan kişi kimdir?

Cevap: Ebü’l Buhteri

 

23)  Peygamber Efendimizin üstüne deve işkembesini döken kişi kimdir?

Cevap: Ukbe b. Ebi Muayt

 

24) Arap yarımadasının bağları ve bahçeleri ile meşhur olan ve verimli arazisi olan kenti hangisidir?

Cevap: Taif kenti.

 

25)  Hz Muhammed Miraca çıkarken  bindirildiği bineğin adı nedir?

Cevap: Burak

 

26) Beş vakit namaz ne zaman farz kılınmıştır?

Cevap: Efendimiz Miraca çıkarıldığı zaman.

 

27) Medine öncesi ilk durak neresi olmuştur?

Cevap: Kuba

 

28)  İslam’ın zirvesi nedir?

Cevap: Cihat etmek

 

29) Efendimiz Döneminde yapılan savaşlardan üçünü yazınız.

Cevap: Bedir Savaşı, Uhud Savaşı, Hendek Savaşı

 

30) Okçular Tepesi  adlı tepe hangi savaşta geçmektedir.

Cevap: Uhud Savaşı


 

31) Esir alınan kişiler on Müslüman çocuğa okuma yazma şartı ile serbest bırakıldı. Bu sonuç hangi savaşın sonucudur?

Cevap: Bedir Savaşı

 

32) Uhud Savaşı'nda “Muhammed'i öldürdüm.” diye bağıran kimdir?

Cevap: İbn Kamie

 

33)  “ Muhammed öldü ise ne duruyorsunuz. Siz de onun öldüğü dava uğruna onun gibi ölün.” diyen kişi kimdir?

Cevap: Hz. Enes bin Nadr (r.a)

 

34)  Babasını, eşini, iki oğlunu ve kardeşini şehit veren sahabe kadın kimdir?

Cevap: Hz. Sümeyra (r.anha)

 

35) Yahudi milletinin en hayırlısı olan kişi kimmiş?

Cevap: Muhayrık

 

36) Efendimizin devesinin adı nedir?

Cevap: Adva

37)  Efendimizin hangi eşine büyük bir iftira atılmıştır?

Cevap: Hz. Aişe

 

38) Hendek Savaşı’nın Efendimizden sonra büyük komutanı kimdir?

Cevap: Hz. Selman-ı Farise (r.a)

 

39)  Müslümanların kafirlere karşı güç gösterisinin sembolü nedir ve bu sembolün nasıl uygulanmaktaydı?

Cevap: Remel adlı uygulamadır. Bu uygulama şu şekildedir: Ashabın müşriklere karşı  gösterişli görünmeleri gerekiyordu. Bu yüzden efendimiz (s.s.s) sağ omuzların açıkta bırakılarak pazularını gösterilmesini, omuzlar dik, çalımlı ve heybetli yürünmesini emir buyurdu.

 

40)  Sasani komutanına: “Sizin şarabı ve yaşamayı sevdiğiniz kadar, cihadı ve şehadeti seven bir ordu ile karşınıza geldim diyen kişi kimdir?

Cevap: Hz. Halid Bin Velid


41) Efendimize göre kimler Allah yolundadır?

Cevap: Kim İlah-i Kelimetullah (Allah’ın sözünün, düzeninin yüceltilmesi için) çalışıyorsa o Allah yolundadır.

 

42) Bütün ibadetlerin zirvesi nedir?

Cevap:  Allah yolunda cihat etmektir.

 

43)  Peygamber Efendimiz Kâbe anahtarını kimin taşıması gerektiğini söylemiştir?

Cevap: Ebu Talha ve ailesi

 

44)  Efendimiz hırkasını kime hediye etmiştir?

Cevap: Kâb Bin Züheyr (r.a)

 

45) Cihattan geri kalma gafletleri ile cezalandırılan kişiler kimlerdir?

Cevap: Hz. Kab bin Malik, Hz. Mürare bin Rebi, Hz. Hilal bin Ümeyye

 

46) Efendimiz namazlara çıkmayacak duruma geldiği zaman namazı kimin kıldırmasını emretmiştir?

Cevap: Hz. Ebubekir

 

47) Efendimiz yaşamının son günlerini diğer hanımlarından da izin alarak hangi hanımının yanında geçirmiştir?

Cevap: Hz. Aişe

48)  Peygamber Efendimizi ne zaman vefat etmiştir?

Cevap: Hicri Takvim ile 14 Rebiülevvel 11, miladi takvim ile 8 Haziran 632 Pazartesi günü kuşluk vakti, dünya imtihanını başarı ile vermiş bir kul olarak Refik-i Âla’ya yani en yüce dostuna kavuşmuştur.

Şermin Yaşar’ın Söyleme Bilmesinler Kitabı İle Test Soruları ve Cevapları

 

 Şermin Yaşar’ın Söyleme Bilmesinler Kitabı İle Test Soruları


1) Aşağıdakilerden hangisi Kâzım Bey’in evlatlarından biri değildir?

A) Ekrem

B) Emin

C) Ethem

D) Murat

 

2) Emin’in sevdiği kızın adı nedir?

A) Hülya

B) Nurten

C) Sevgi

D) Çiğdem

 

3) Anne ve babasının zoru ile evlenen, öğretmen olmaya zorlanan kişi kimdir?

A) Nurten

B) Sevgi

C) Emin

D) Ethem

 

4) Öğretmenlikten emekli olduktan emlakçılık yapmaya başlayan kişi kimdir?

A) Ethem

B) Emin

C) Sevgi

D) Hülya

 

5) Kâzım Baba gençliğinde yaptığı hatayı kime anlattı?

A) Hülya

B) Çiğdem

C) Nurten

D) Sevgi

 

6) Nurten’in topal kalmasına neden olan kişi kimdir?

A) Eltisi

B) Annesi

C) Babası

D) Eşi

 

7)  Sevgi’ye evlatlık olduğunu söyleyen kişi kimdir?

A) Eltisi

B) Eşi

C) Annesi

D) Babası

 

8) Selami kimdir?

A) Çiğdem’in evlatlığı

B)  Ekrem’in en yakın arkadaşı

C) Emin’in öğrencisi

D) Ethem’in işçisi

 

9) Laf sokmadan konuşmayı beceremeyen kişi kimdir?

A) Ekrem

B) Selami

C) Emin

D) Ethem

 

10)  Sesi çok güzel olan kişi kimdir?

A) Nurten

B) Hülya

C) Sevgi

D) Çiğdem

 

11) Evlatlık olan kişi kimdir?

A) Ekrem

B) Ethem

C) Emin

D) Hülya

 

12) Aşağıdakilerden hangisi kitapta geçen alıntılardan biri değildir?

A) İçimde hep sevilmeyi bekleyen bir çocuk var.

B) “Sessizlik gürültüden çok daha ağır bir şey…”

C) “Anlatsan, seni anlayacakları bile şüpheli. Sadece bu yetmez mi insana?”

D) İnsanlar insanlar içinde insana muhtaçtır.

 

13) Hayatlarının gerçeğini öğrendikten sonra birbirlerine daha sıkı sarılan ve sanki yeni aşık çiftler kimi olan kişiler aşağıdakilerden hangisidir?

A) Ekrem ve Sevgi

B) Emin ve Hülya

C) Emin ve Çiğdem

D) Nurten ve Ethem

 

14) Kâzım Babaya bakan kişi kimdir?

A) Sevgi

B) Ethem

C) Çiğdem

D) Hülya

 

 Cevaplar:

1.d  2.d  3.c  4.b  5.a   6.c  7.b  8.d  9.c  10.a   11.b  12.d  13.d  14.d

Adalet İle Şiir Örnekleri

 

Adalet İle Şiir Örnekleri


Bir ülkede adalet yoksa ahlak da yoktur. Adalet olmadığı zaman toplum bozulmaya başlar. Güçlü olan güçsüzü ezer ve toplumda huzur diye bir şey kalmaz.


Adalet ile ilgili şiir örnekleri şunlardır:

1) Boynu Eğri Olmamıştık Kafire

Boynu eğri olmamıştık kafire bi'l ittifak
Müslümanın kalmadı iş erlerinde baş ayak

Olmağa vareste gerdan-bestelerden yok ümid
Söndü ümmidi adalet kalmadı ızhar-ı Hak

Pençe-i zalimlerin attı o şahinler bugün
Yoldular mazlum kebuterlerde bitti tüy tozak

Mürtekipler seddi bend etti adalet kal'asın
Feth-i bab etmez tüfenk top yay kılınç okla bıçak

Bul adalet çeşmesinin katresinden bir eser
Yandı tüttü bende zulmün ateşinden dil dudak

Doldu zulmün çillesi halk oldu yarım müslüman
Şeyhulislamlar zemane başına versin sebak

Lafzı var manası yok ahkam-ı şer'in şimdilik
İsmini yad etmeğe dillerde resmen bir tuzak

Vah yazık Tuba-yı adl-i saltanatta hasılı
Kalmadı Seyrani'ye meyve verir bir dal budak (Seyrani)

 

 

2)Halkın Ekmeği

 Bilin: Halkın ekmeğidir adalet.
bakarsınız bol olur bu ekmek,
bakarsınız kıt,
bakarsınız doyum olmaz tadına,
bakarsınız berbat.
Azaldı mı ekmek, başlar açlık,
bozuldu mu tadı, başlar hoşnutsuzluk boy atmaya.

Bozuk adalet yeter artık!
Acemi ellerle yuğurulan, iyi pişirilmemiş adalet yeter!
Yeter katıksız, kara kabuklu adalet!
Dura dura bayatlayan adalet yeter!

Bolsa insanın önünde ekmek, lezzetliyse,
gözler öbür yiyeceklere yumulsada olur.
Ama her şey bollaşmaz ki birdenbire...
Bilirsiniz,nasıl bolluk doğurur ekmek:
Adaletin ekmeğiyle beslene beslene.

Ekmek her gün nasıl gerekliyse nasıl,
adalet de gerekli her gün,
hem o, günde bir çok kez gerekli.

Sabahtan akşama dek, iş yerinde, eğlencede,
hele çalışırken canla başla,
kederliyken, sevinçliyken,
halkın ihtiyacı var pişkin, bol ekmeğe,
günlük, has ekmeğine adaletin.

madem adaletin ekmeği bu kadar önemli,
onu kim pişirmeli, dostlar, söyleyin?

Öteki ekmeği kim pişiren?

Adaletin ekmeğini de
kendisi pişirmeli halkın,
gündelik ekmek gibi.

Bol, pişkin, verimli. ( Bertolt  Brecht)

 

3) Adalet De Çürürse

Her şey çürüse bir yer bulunur atılır da,
Adalet de çürürse nereye atacağız?
Katiller olabilir, hırsızlar olabilir,

Bekçi hırsızsa gece biz nasıl yatacağız? (Kazım Karagöz)

Vefa Ne Demek, Vefalı Nasıl Olunur, Vefalı Olmak İçin Ne Yapmalıyız?

 

Vefa Ne Demek, Vefalı Nasıl Olunur, Vefalı Olmak İçin Ne Yapmalıyız?


Vefa, sözünü yerine getirme, sözünde durma, sevgi, dostluk ve bağlılıkta kararlılık ve dini sorumluluklarını yerine getirme anlamlarına gelir. Vefa, sevgide devamlılık demektir. Vefa insana yakışan en güzel erdemlerden biridir. Vefalı olmak için nankör olmamak gerekir. Gönül bağı kurduğumuz  insanlar ile bu bağı ömür boyu devam ettirmek gerekir. Zor zamanlarımızda yanımızda olan, başarılı anlarımızda bizimle mutlu olan insanların bizler de her zaman yanında olmalıyız. 


Vefalı olmak için  sevmek gerekir, saygı gerekir, menfaatin ortadan kalkması gerekir.  Paylaşma, yardımlaşma ve dayanışma gerekir. Vefalı olmak için şunları yapmalıyız: Sevdiğimiz insanları arayıp sormalıyız, onlara kötülük etmemeliyiz, onların zor zamanlarında elimizden gelen her türlü maddi ve manevi desteği sağlamalıyız. Verdiğimiz sözü tutmalıyız, doğru, dürüst ve güvenilir bir insan olmalıyız, sevdiklerimizi daima hatırlamalı ve onları anmalıyız, empati kurma becerisine sahip olmalıyız, sevdiğimiz insanlara zaman ayırmalıyız, bencillikten uzak durmalıyız, empati kurma becerisine sahip olmalıyız. 


Affedici olmalıyız, sadık olmalıyız, sevdiklerimizi her daim hatırlamalıyız, yeri gediği zaman onlar için fedakarlık yapmalıyız, eski arkadaşları, dostları, komşuları unutmamalıyız, ne oldum delisi olmamalıyız, olgun ve erdemli bireyler olmalıyız minnettar olmalıyız. Bunlar vefalı olmak için yeterli özelliklerdir.

Hayatınızda Size İlham Veren Bir Öğretmeni Seçin ve Bu Öğretmenin Size Nasıl Etkisi Olduğunu Anlatın

 

Hayatınızda Size İlham Veren Bir Öğretmeni Seçin ve Bu Öğretmenin Size Nasıl Etkisi Olduğunu Anlatın


Hayatımda bana ilham veren kişi çok değerli öğretmenim olan  Uygur adlı Türkçe Öğretmenimdir. Onu ilk başlarda çok sevmemiştim. Çünkü Türkçe dersini sevmiyor ve çok fazla anlamıyordum. Özellikle de cümlenin ögeleri konusu benim hiç anlamadığım konuydu. Özne, yüklem, nesne nerede, nasıl bulacağım gibi konuları anlamıyordum. Sınıfta hemen hemen herkes konuyu anlamışken ben kendimi aptal gibi hissediyor ve keşke öğretmenim beni kaldırmasa diyordum. Öğretmen ise inadına her gün beni kaldırıyor ve cümlenin ögeleri ile ilgili cümle yazıp o cümlenin ögelerini bulmamı istiyordu. Yapamıyordum, anlamıyordum ve öğretmen de her gün eksi veriyordu. 


Toplamda on altı tane eksim olmuştu ve bu duruma canım çok sıkılıyordu. Öğretmenden nefret etmeye başlamıştım. Neden beni kaldırıyordu  ki? Uğraşmasın benimle , yapamıyorum diyordum ama o uğraşmaya devam ediyordu. Ben ise artık bu konuyu öğrenmeliyim diye inat etmeye başladım ve ablamdan yardım istedim. O da beni cümlenin ögeleri, konusuna çalıştırdı ama ben yine anlamıyordum. Bir gün teneffüste öğretmenim beni yanına çağırdı ve sana her gün okul çıkışı yarım saat gönüllü ders vereceğim dedi ve dediğini de yaptı. Aslında o benim öğrenmem için, çalışmam için bana eksi veriyormuş, ondan boşuna nefret etmişim. Bana konuları özveriyle anlattı ve en sonunda on altı eksim on altı artıya dönüştü.


 İşte tüm bunları Uygur Öğretmenime borçluyum. Çünkü o bana yardım etti, bana mücadeleyi, azimli olmayı ve sabrı öğretti. Şimdi en sevdiğim ders Türkçe ve severek gidiyorum okula. İleride iyi bir Türkçe Öğretmeni olmak istiyorum. Tıpkı Uygur Öğretmenim gibi. Bana ilham veren öğretmenimin de ellerinden öpüyorum, var olsun böyle öğretmenler.

Hobilerin Nelerdir Konulu Konuşma

 

Hobilerin Nelerdir Konulu Konuşma

 

 Bir müzik aleti çalmak, değişik türden müzikler dinlemek,  sesli bir şekilde şarkı söylemek, sesli bir şekilde kitap okumak, çok sevdiğim bir kitabı iki üç kere okumak, tatile gitmek,  satranç oynamak, futbol oynamak, basketbol oynamak, doğa yürüyüşüne çıkmak, babamla balık tutmaya gitmek, dağa tırmanmak, bahçedeki ağaçları sulamak, tavuklara yem vermek, belgesel izlemek, sevdiğim youtuberleri takip etmek, teknolojideki son gelişmeleri takip etmek, robotik kodlama yapmak, yapay zeka ile sohbet etmek,  günlük tutmak vb’dir.

 

Sevgili öğretmenim,

 En sevdiğim hobim müzik dinlemektir. Küçük yaşlardan beri müzik dinlemeyi çok seviyorum. Çünkü müzik dinlerken mutlu olabiliyorum, işlerimi yapabiliyorum ve işlerime daha iyi odaklanabiliyorum. Müzik eşliğinde dans etmeyi seviyorum. Böylece kendimi daha sakin  ve daha huzurlu hissediyorum. Evimizin bahçesindeki ağaçları sulamak, onların meyvelerini toplamak bana müthiş duygular hissettiriyor. Babamla balık tutmaya gitmek ise bir başka tutkumdur. Sabırla balıkları beklemek, onlara yem atmak ve onları tutup geri denize özgürlüklerine bırakmak çok güzel oluyor. Yorgun olduğum günlerde yapay zeka ile sohbet etmek beni güldürüyor ve mutlu ediyor. Kodlama yapmak ise zekamı geliştiriyor ve kendimi daha bilgili hissediyorum ve kodlamaya olan ilgim günden güne artıyor. Çünkü kodlama sayesinde birçok şey öğreniyorum.

 

Günlük tutmak, önemli günleri yazmak beni heyecanlandırıyor ve bunları yaşlılığımda okurum diye mutlu oluyorum. Mahallede arkadaşlarımla futbol oynamak birlik ruhumuzu güçlendiriyor ve daha sosyal bir insan oluyorum. Benim hobilerim bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

Sabır ve Azmin Başarıya Etkisi Konulu Konuşma

 

Sabır ve Azmin Başarıya Etkisi Konulu Konuşma


Başarılı olmak için çalışmak ve kendine güvenmek gerekir. Çalışmak tek başına yeterli olmaz. Bunun için azim ve sabır da olmazsa olmazlardandır. Çünkü sabırlı ve kararlı olan insanlar eninde sonunda istediği hedefe ulaşır.


Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

Sabır ve azim başarıya giden süreçte birbirini tamamlayan ki temel unsurdur. Sabır kişinin süreç boyunca karşılaştığı güçlüklere karşı dirençli olmasını sağlarken, azim ise amaçlara yaklaşmak için gereken kararlılığı göstermedir. Sabırlı insan başarıya ulaşmak için acele etmez. İşlerini adım adım yapar ki daha kalıcı  ve sağlam sonuçlara ulaşabilsin. Azimli insanlar için umutlarını asla kaybetmezler ve inatla amaca ulaşmak için çalışmaya, alın teri dökmeye devam ederler. Sabırlı ve azimli olan kimseler uzun vadeli başarı sağlarlar. Böyle insanların özgüveni de yüksek olur. Onun için temeli çok iyi atmak, sabırla ve azimle de bunu taçlandırmak gerekir. 


Örneğin yakın bir tanıdığım doktor olmadan önce nasıl bu başarıyı sağladığını bize anlatmıştı. Küçücük yaşlardan beri sabırla çalışmaya devam etmiş. Ailesinin maddi durumu olmamasına rağmen arkadaşlarını kaynak kitabını ödünç alıyor, kitabın üzerini çizmeden soruları çözüyor ve sahiplerine geri veriyormuş. Düşünün kitap alacak parası yokmuş ama sabrı varmış, azmi varmış.


 Bu süreç böylece devam etmiş ama o kişi doktor olmak için var gücü ile çalışmaya devam etmiş ve en sonunda amacına ulaşmış. Askla pes  etmemiş, bahane bulmamış ve şikayet etmek yerine çözüm odaklı olmuş ve şu anda da çok iyi bir yerde çok aranan bir doktor olarak hayatına devam ediyor. Sabrın ve azmin başarıya etkisi bu örnek olsa. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

Aşağıdaki Dergi Yazısını Okuyunuz Yazıdan Hareketle Çocuklarla Bilim İnsanları Arasındaki Ortak Özellikleri Belirleyiniz

 

Aşağıdaki Dergi Yazısını Okuyunuz Yazıdan Hareketle Çocuklarla Bilim İnsanları Arasındaki Ortak Özellikleri Belirleyiniz


 Canan Dağdeviren çocukken taşları kırıp içlerindeki atomu bulmaya çalışırmış. Meraklı bir çocukmuş ve deneyler yapmayı severmiş. Ailesi de onu bu konuda desteklermiş. İyi eğitim almış, merakının peşinden gitmiş ve şimdiye kadar iki tıbbi cihaz geliştirmiş: Giyilebilen kalp pili ve esnek deri algılayıcı. Genç buluşçunun bilimle uğraşmak isteyenlere birkaç önerisi var:


“Soru sorun, hayal kurun, plan yapın, bilimsel kaynakları tarayın ve mümkün olduğunca kendinizden farklı insanlarla bir araya gelin. En çok bilgiyi farklı insanlardan öğrenir, olaylara farklı açılardan bakabilme kabiliyeti kazanırız. Yazıyı okuduğumuz zaman çocuklar ile bilim insanları arasındaki ortak özelliklerin şunlar olduğunu hemen görürüz: Meraklı olmak, merakının peşinden koşmak, azimli olmak, yılmamak, çalışkan olmak, heyecanlı olmak, sürekli soru sormak, hayal kurmak vb. diyebiliriz. Bunlar hem çocuklarda olan özellikler hem de bilim insanlarında olan özelliklerdir. 


Çocukken  çok soru sorardık, meraklıydık, hayal kurardık. Büyüdüğümüz zaman da bu özelliklerimizi kaybetmemeliyiz ve tıpkı bilim insanları gibi meraklı olmaya, çalışkan olmaya ve üretken olmaya devam etmeliyiz. Böyle olursak başarı ve mutluluk bizimle gelecektir.

Karagöz ve Hacivat’ın Kişilik Özellikleri

 

Karagöz ve Hacivat’ın Kişilik Özellikleri


Türk gölge oyunun  en bilinen karakterleri Hacivat ve Karagöz’dür. İki karakter toplumun farklı kesimlerini yansıtırlar. Birbirleri ile çatışan bu iki karakter hem eğlendirir, hem toplumsal mesajlar verirler.


 Karagöz’ün kişilik özellikleri şunlardır:

 Karagöz okumamış cahil biridir.  Halkın saf ve doğal temsilcisidir. Hacivat'ın kullandığı kelimeleri anlamaz ya da yanlış anlar ve komik duruma düşer. Düşündüklerini çekinmeden doğrudan söyler. Bunun için patavatsız ve dobradır denilir. Bu özelliği onu halkın gözünde sevimli hale getirir. Haksızlıklara karşı çıkar ve doğruyu söylemekten asla çekinmez. Meraklıdır, olaylara hızlı tepki verir. Düzenli bir işi  yoktur. Geçici işlerde çalışır. Bu da onun hayat mücadelesini anlatır.

 

Hacivat’ın kişilik özellikleri şunlardır:

Görgülü ve eğitimlidir. Bundan dolayı da bilgi sahibidir. Farsça ve Arapça kelimeler kullanır. Toplumun aydın kesimini yansıtır. Nazik ve kibardır. Karagöz’ü sık sık uyarır ve ona yol gösterir. Herkesin nabzına göre şerbet veren politik biridir. Bu özelliği onu kimi zaman ikiyüzlü olarak yansıtır. Karagöz’ü de eğitmek ister ama Karagöz onun öğütlerini dinlemez, anlamaz. Toplumda herkesle iletişim içinde olan ve işlerini kolaylaştıran bir karakterdir. Yani sosyal biridir.

Herhangi Bir Alanda Başarılı Olan Bir Büyüğünüzle Onun Bu Yolda Ne Tür Zorluklarla Karşılaştığını Konuşunuz.

 

Herhangi Bir Alanda Başarılı Olan Bir Büyüğünüzle Onun Bu Yolda Ne Tür Zorluklarla Karşılaştığını Konuşunuz.


Başarılı olmak için sabır, azim, mücadele, alın teri gerekir. Ben de yakın tanıdığım bir  iş insanın başarılı olduğu alanda nasıl başarılı olduğunu sordum ve o da bana yaşadıklarını tek tek anlattı. Yaşar Amca'nın ağzından duyduklarıma şimdi hikayeye dönüştürüyorum. Yaşar Amca küçüklüğünden beri spora meraklı biriydi. Çok güzel de futbol oynardı ve ileride futbolcu olmak istiyordu. Yetenekli, azimliydi. Bir spor kulübüne gitmek ve orada kendini göstermek istiyordu ama babasının maddi durumu iyi olmadığı için kulübe gidememiş ve bu durum içinde bir acı olarak kalmıştı. Okulda yeteneği ortaya çıksa da maddi durum olmadığı için ona kimse sahip çıkmamış. Kimi zaman amatör takımlarda oynamış ama destekçisi olmadığı için yine bir başına gelmiş.


 Daha sonra belediyede temizlik işçisi olarak hayatına başlamış ama içindeki o futbol aşkı asla bitmemiş. Madem ben futbolcu olamadım öyleyse ben de imkanlarım doğrultusunda kredi çekerek kendi futbol kulübümü kurar ve oraya gelen öğrencilere hocalık eder, çalışır, alın teri döker ve başarılı olurum inancı ile yola çıkmış ve dediklerini de bir bir başarmış. Yaşar Amca önce devletten yüklü miktarda kredi çekmiş ve kulübü kurmuş. Daha sonra çok güvendiği yakın bir arkadaşını da işe almış ve onunla birlikte olup kulübün reklamını yapmışla rve yaşadığı şehirdeki çocuklar da kulübe yazılmaya başlamış. Başlarda çok fazla bir geliri olmayan Yaşar Amca çalıştıkça, emek ettikçe işi büyütmüş ve zamanla yaptığı işten kâr etmeye başlamış. Kulübe gelen çocukları elinden geldiğince iyi yetiştiriyor, onlarla ilgileniyormuş. Maddi durumu olmayan yetenekli çocuklardan da asla para almamış. 


İş bu şekilde devam etmiş ve kulüp büyüdükçe büyümüş. Yaşar Amca şu anda çok mutlu. Hem çok güzel bir geliri var, hem de kendisinin yetiştirip başka kulüplere sattığı futbolcular. Kendi ile gurur duyuyor. Arada bir arkadaşları ile halı saha maçına gidiyor ama eskisi kadar yüreğinde acı kalmamış. Yaşadığı zorluklar onu daha güçlü hale getirmiş, daha savaşçı olmuş, daha başarılı olmuş. Şu anda zengin bir insan, mutlu bir insan olarak kulübünü yaşatmaya devam ediyor. Oraya giden öğrenciler de Yaşar Hocasını çok seviyor. Kulüp aile gibi olmuş. İnsan isterse güçlüklerin üstesinden geliyor ve başarıyormuş.