Çocuklara Kitap Okuma Bilincini Nasıl Kazandırabiliriz ?

Çocuklara Kitap Okuma Bilincini Nasıl Kazandırabiliriz ?

Kitap okumak  insanlık için çok faydalı bir  etkinliktir . Özellikle de çocukların kitap okuması  geleceğimizin için harika bir şeydir . Geleceğimizin eğitimli nesiller olması için , aydın bir ülke , gelişmiş bir ülke olmamız için çocuklarımıza mutlaka ama mutlaka kitap okuma alışkanlığını kazandırmalıyız . Çocukları kitap okuma konusunda bilinçli birer bireyler halinde getirmeliyiz . Çocuklara bu bilincin kazandırılması için anne , baba ve evdeki diğer bireyler ile okulda öğretmenlere çok büyük görevler düşer . Ama ilk önce bu alışkanlığın ailede başlaması gerekir . Anne ve baba kendileri kitap okuyarak çocuklarına model  bir aile olmalıdır .

Çocuğu hangi kitapları okumayı çok sevdiği sorulmalı ve onunla birlikte kitapçıya gidip kitap alınmalıdır . Çocuğun haftada bir kez bir kitap bitirmesi için  belli aralıklarla kitapçıya gidilmeli ve böylece çocuk için kitabın önemi çocuğun beynine yerleştirilmelidir .  Yani bir anda  birçok kitap alınmamalı , okudukça alınmalı ve ona  okuduğu kitaplardan sonra ilk başlarda küçük ödüller verilmelidir . Böylece çocuğu okumaya yönlendirmek için pekiştirmiş oluruz . Okul ve aile çocuğun kitap okuma alışkanlığına sahip olması için iş birliği yapmalıdır . Öğretmen de  çocuğu bu konuda bilinçlendirmeli , her hafta bir kitap okuyan bir çocuğu sınıf ortasında alkışlatmalı ya da gülen yüz gibi sembolik hediyeler vermelidir çocuğa . Çocuğa kitabı neden okuması gerektiği anlatılmalıdır . Okursa ne gibi kazanımlar elde edileceği söylenmelidir . Okumadığı takdirde neleri kaybedebileceği açıklanmalıdır . 


Kitap okuma alışkanlığının kazandırılması için  adım adım gidilmeli ve bir anda çocuğa baskı yaparak , zorbalıkla kitap okuma alışkanlığı kazandırılmaya çalışılmamalıdır .  Bu  şekilde davranılırsa çocuk zaten okumadan da soğur eğitimden de . Bunun için  dikkatli olmalıyız ve çocuğa kitabı sevdirerek  okutmaya gayret göstermeli ve bu şekilde amacımıza ulaşmalıyız .

Kalem Kılıçtan Keskindir Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

Kalem Kılıçtan Keskindir  Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

Bilginin gücü her şeyden üstündür . Çünkü asıl güç kılıçta , silahta, tankta , tüfekte değildir . Asıl güç bilgidedir ,  bilimdedir , ilimdedir . Bunun için de atalarımız kalem kılıçtan keskindir demiştir . Osmanlı Devleti zamanında  Osmanlı hükümdarlarından olan padişahlar bile bilginin gücünü kullanmışlar , ilime ve bilime önem vermişler ve  öncülük etmişlerdir . Bunun en güzel örneğini Fatih Sultan Mehmet olarak verebiliriz .

İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmet  ilime çok önem vermiş  , ülkesinin  daha çok gelişmesi için farklı ülkelerin bilim insanlarından ve kendi ülkesinin bilim insanlarından faydalanmıştır . Bir millet güçlü olmak istiyorsa ilim ve fen yolunda ilerlemelidir .  Ülkeler savaşarak değil , ilime yaptığı hizmetler ile kendini ön plana çıkarmalıdır . Daha güçlü olmak için daha çok çalışmalı ve bunun için de kitaplardan faydalanmalıyız . Bizler de Türkiye Cumhuriyeti olarak dünya ülkeleri arasında yer almak istiyorsak milletimizin fertlerini ilim ile uğraşmaya özendirmeliyiz . İlimin gücü her şeyden güçlüdür . Savaşarak , bombalar yağdırarak gücünü göstermeye çalışan ülkeler aslında acizliğini göstermektedir . Bir ülke başarısını kanıtlamak istiyorsa ilimi ile kanıtlamalıdır . Yaptıkları icatlar ile keşifler ile insanlığa örnek olmalıdır .


İnsanlık için çalışılmalı , ürettiği  teknolojik ürünleri de insanlığı yok etmek için kullanmamalıdır , insanlığı yaşatmak için kullanmalıdır . İşte böyle olursa kalem kılıçtan  daha keskin olur .

Ek Fiil Alarak Yüklem Görevinde Kullanılan İsimlere 20 Örnek

Ek Fiil Alarak Yüklem Görevinde Kullanılan İsimlere 20 Örnek

Bu yazımızda ek fiil ekleri alarak yüklem olan isimlere örnekler vereceğiz . Ek fiiller ile ilgili detaylı konu anlatımına ulaşmak istiyorsanız burayı tıklayabilirsiniz . İsim soylu sözcükler ek fiil eklerinden “(i)di , (i)miş ve –dır” eklerini alarak yüklem olurlar . Aşağıdaki cümlelerde altı çizili olarak verilen kelimeler k fiil alarak yüklem olmuş isim soylu sözcüklerdir .
1.İnsanlara yeni ufuklar açan en üzel şey kitaptır .
2.Doğan her güneş onun için yeni bir umuttu .
3. Bu hayata anlam katan en güzel şey çocukmuş .
4. Bizleri doğru yola da yanlış yola da yönlendirecek olanlar arkadaşlarımızdır .
5. Gülümsemenin olduğu her yer cennettir .
6. Patlamanın olduğu yer bir boya fabrikasıymış .


7. Kapıdaki adam belediye görevlisiymiş .
8. Bu yıl en çok kazandıran yatırım altınmış .
9. İnsanın en mutlu olduğu yer kendi evidir .
10. Bizleri başarıya götürecek olan şey azimdir .
11. Geçen yıl kaza yaptığımda yerler çok buzluydu .
12. Sokakta gördüğü kadın çok zayıfmış .
13. Fuarda dikkatimi en çok çeken şey son model arabalardı .
14. İnsanların aklını en çok çelen şey paradır .
15. Yıllar sonra insanların savaşlarının temeli suymuş .
16. Bizim hayatın zorluklarına karşı koymamızı sağlayan şey inançtır .
17. En sevdiğim şehir İstanbul’dur .
18. Beni en çok rahatsız eden şey büyük kalabalıklardır .
19. Sana güvenmem büyük bir hataydı .

20. En çok mutlu olduğu yer okulmuş

Asıl İktidarın Kitapta Olduğunu Gördükten Sonra Hükümdarlar da Kaleme Sarılıp Kitap Yazmaya Başladılar Özdeyişi İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

Asıl İktidarın Kitapta Olduğunu Gördükten Sonra  Hükümdarlar da Kaleme Sarılıp Kitap Yazmaya Başladılar Özdeyişi İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

Asıl iktidar kitaplardır , bunun için hükümdarlar da kitaba sarılmış , ilime ve bilime önem vermişlerdir . Yani asıl güç bilginin gücüdür , ilimin gücüdür . Bu gücün karşısında hiç kimse duramaz . Bundan dolayı da hükümdarlar bile  daha çok öğrenmek için , devletini daha güçlü bir konuma getirmek için  bilime ve ilime önem vermişlerdir . İlim ile uğraşa insanları ülkelerine getirmişler ve ülkelerinin ilim ve fen yolunda daha çok gelişmesini sağlamışlardır . Buna en güzel örnek Osmanlı Tarihinden verebiliriz .

Osmanlı Devleti sadece  savaştaki zaferleri ile değil , ilime ve bilime verdiği önemle tanınan bir dünya devleti olmuştur . Uzun yıllar ayakta güçlü bir şekilde kalabilmesinin bir nedeni de hükümdarlarının ilime verdiği önemden kaynaklanır . Osmanlı Devleti hükümdarlarından  İstanbul'u fetheden 2. Mehmet yani Fatih Sultan Mehmet ilime ve bilime çok önem vermiştir .  Fatih Sultan Mehmet birçok ilim insanından ders almış ve devletini daha güçlü hale getirmek için ilim yolunda   yürümüştür hep . Pozitif ilimlere ve  dini ilimlere çok önem vermiş , ülkesinin fertlerinin daha iyi eğitim görmesi için çeşitli medreseler açmış , çeşitli külliyeler inşa etmiştir . Fatih Sultan Mehmet  tarafından yapılan Topkapı Sarayı  yüzyıllardır ayakta kalmış ve hala da ayakta klmaya devam etmektedir .  Fatih Sultan Mehmet döneminde Ali Kuşçu , Ahmet Paşa , Sina Paşa gibi birçok devlet adamı yetişmiş ve bu bilim insanları devlete büyük katkılar sağlamıştır . Fatih Sultan Mehmet hem müslüman bilim adamlarından faydalanmış hem de Batı'nın ilim adamlarından faydalanmıştır . Böyelece ülkesini daha güçlü hale getirmiş ve Osmanlı Devleti Fatih Sultan Mehmet döneminde koca bir devlet olmuştur İşte ilimin gücü, işte kitapların gücdür budur .


Eğer  bilime gereken önem verilmemiş olsaydı , bilimin , bilginin gücü es geçilmiş olsaydı bugün büyük bir Osmanlı Devleti'nden ve büyük hükümdarlarından bahsedemeyebilirdik . Bunun için yaşasın bilginin gücü ! Yaşasın kitaplar !

Saygı İle İlgili Kompozisyon

Saygı İle İlgili Kompozisyon

Saygı  tüm varlıklara karşı duyulması gereken bir histir . İnsanın  hem diğer insanlara hem de doğadaki tüm canlı ve cansız varlıklara karşı yaklaşımında saygı olmalıdır . Doğada var olan her şeye saygı duymalıyız . Derenin kenarında  , kendini kayalıkların altına saklamış olan bir dağ çiçeğine , yolda  giderken yavrusunu korumaya çalışan bir  koyuna , bir annenin çocuğu için yaptığı  fedakarlıklara vb. her şeye saygı duymalıyız .

Herkes birbirini sevmek zorunda değildir. Çünkü sevmek  başka şeydir fakat toplumdaki her birey bu kim olursa olsun biri birine saygı duymak ve saygı göstermek zorundadır . İnsan olmanın gereği de insanca yapılan davranışlardan ve saygılı olmaktan geçer . İnsanların dili , dini, inancı , siyasi görüşü , kişisel düşünceleri , zevkleri , fobileri ne olursa olsun tüm bunlara saygı duymak zorundayız . Saygı duymak için kişilerin empati kurabilme becerisine sahip olması gerekir . Empati  becerisinden yoksun kimse sadece kendini düşündüğü için saygı kavramından da yoksundur . Bunun için saygı çok değerli bir kavram ve çok önemli bir şeydir . Saygının olmadığı yerde çatışma çoğalır .  Toplumda huzur ve güven kalmaz . Toplum hoşgörüden yoksun kalır ve insanların birbirine bakışı bile değişir . Bunun için saygılı olmak çok farklı şeydir . 


Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi özgürce yaşamak istiyorsak bunun yolu da insanların ,  toplumların , milletlerin saygı kavramını içine yerleştirmesi ,  benimsemesi sayesinde olur . Saygı ile kalın, saygılar .