20 Tane Atasözü Ve Anlamları
2. Acı acıya, su sancıya: Acısı olan birinin acısını başına gelen daha
büyük acılar bastırır. Yani etkisi hafif olan acı fazla kafayı kafayı takmamayı
öğretir bize. Zor bir problemle karşılaştığımız zaman o probleme üzülmek yerine
problemin üstesinden gelmeye çalışmalıyız.
3. Aça kuru
ekmek helvası bal gibi gelir: Karnı
gerçekten aç olan kimse ekmeğinin içine katık aramaz. Yani aç olan kişi
o ya da bunu yiyeceğim diye tercih yapmaz, ne bulursa yer.
4) Açılan
solar, ağlayan güler: Gerçek
anlamda baktığımızda açan her çiçek zamanı gelince solmaya başlar. İnsanoğlu
için de bu durum geçerlidir. Derdi olani sıkıntıları olan maddi zorluklar
çeken bir kimsenin bu sorunlar bir gün sona erer ve o kişinin de yüzü gülmeye
başlar. Yani yaşamda iyi günler de olur, kötü günler de. Onun için başımıza
gelen bir olumsuz olaya takılıp kalmamalıyız.
5) Adam adamdan
korkmaz ama hatır sayar: Biri bizim kalbimizi kırdığında ona karşılık vermiyorsak bu bizim korkak ya da
laf veremiyoruz gibi anlamlara gelmemelidir. Kişinin cevap vermemesi kendisine
olan saygısı ve başkasına olan naifliğidir. Aslında karşıdaki kişinin hatırı
kırılmasın diye asil davranış gösteriyoruzdur. Durum bundan ibaret, yoksa
herkesin her söz verilecek gayet de güzel cevabı vardır. Bunun için kimsenin
onurunu kırmamalıyız.
6) Adam
adamın rahmanı, adam adamın şeytanı:
Arkadaşlarımızı çok iyi seçmeliyiz. Unutmayın ki iyi arkadaş aydınlık
yollara, kötü arkadaş da karanlık yollara götürür.
7) Ağaç yumuşağını kurt yer:
Ağaca zarar veren böcekler ağacın daha çok yumuşak
yerini yer. Temel anlamı budur. Yorum olarak baktığımızda ise bu atasözünden şu
anlam çıkar: Gerektiği kadar mülayim olunmalıdır. Gereğinden başlı yumuşak
başlı olmak iyi bir şey değildir. Çünkü bu defa da iyi niyet istismarcıları
ortaya çıkar. Bunun için kendimizi tamamen bırakıp her işte teslimiyetçi
olmamalıyız. Bu her konu için geçerlidir. Yani Kişi kendini ezdirmemelidir.
8) Bekri
Mustafa kadı olunca dünyanın ne olacağı anlaşılır: Bekri Mustafa devamlı
alkol alan ,alkolik bir kimsedir. Atasözümüzün bizlere vermek istediği mesaj
ise şudur: Kendine bile hayrı dokunmayan kimseleri iş başına getirdiğimizde o
işler alt üst olur, karmaşa olur, düzen bozulur. İşte toplum yöneticiliğine
duyarlı ve sorumluluk sahibi insanları başa getirmeliyiz.
9) Başını
acemi berbere teslim eden , cebinden pamuğu eksik etmesin: Acemi bir
kişiye iş yaptıran kişi onun acemiliğinin verdiği zarardan da razı olmalıdır. Çünkü bileyerek acemi
kişiyi işe almıştır ve sonucunda razı olmalıdır. Sonradan pişman olmamak için
de işi ehli olan kimselere yani ustalarına yaptırmalıyız.
10) Çalıda
gül bitmez; cahile söz yetmez: Gül çalıda bitmez, kendi ağacında biter.
Cahil insanlar da kaba olduğu ve dediğim dedik kimseler olduğu için bir şey
anlatırken onu inandıramazsın. Kısacası cahilin ne kendine faydası olur, ne de
içinde yaşadığı topluma. Yani cahil cahil olmaya devam eder.
11)
Çürüksüz koz ( ceviz) kemiksiz et olmaz:
Her ceviz sağlam çıkmaz içinde mutlaka çürüğü vardır. Et de kemiksiz olmaz. Yani her insanın bir
kusuru vardır ve hiç kimse mükemmel değildir. Bunun için her şeyi olduğu kabul
etmeliyiz.
12) Cami ne kadar büyük
olursa olsun, hoca ( imam) yine kendi
bildiğini okur: Caminin küçük ya da büyük olması imamı etkilemez. Çünkü
imam cemaate kendi bildiklerini anlatır. Yani bir konuda istikrarlı olan birisi
koşullar ne olursa altından yine kendi bildiğini devreye sokar.
13) Dağ
kuşu dağa, bağ kuşu bağa yakışır: Dağ kuşu dağda mutlu olur. Bağ kuşu da
bağda mutlu olur. Çünkü onların yetiştiği yer orasıdır. İnsan kendi yerinde,
yurdunda mutlu olur. Yani her şey yerinde güzeldir, yerinden
uzaklaştırıldığında çekiciliğini kaybeder.
14) En kötü
züğürtlük, akıl züğürtlüğüdür: Her yokluğa çare olunur ama akıl
noksanlığına çare bulunamaz. Doğuştan akıl yokluğunun ne yazık ki çaresi yoktur
onun için bu kimselere yardım etmeliyiz.
15) Fukaranın
tavuğu, zenginin atı kıymetli olur:
Fakir kimsenin atı olmadığı için
elindeki en değerli malı tavuğudur. Elindeki şey onun için kıymetlidir. Bizler
de elimizde olanın değerini bilmeliyiz ve onları korumalıyız.
16) Gönül
kocamaz: İnsanlar zaman içinde fiziksel olarak yaşlanmaya başlar. Her ne
kadar fizik olarak yaşlansak da gönlümüz
yaşlanmaz. Hayata tutunuruz inadına ve
yeni olan, güncel olan her bilgiyi de takip ederiz. Deneriz, merak
ederiz. Çünkü yaş kocasa da gönül kocamaz. Gönül her şeyi ister ve yaşlanmaz.
17) Hırsız anahtar
istemez: Hırsız zaten çaldığı için anahtara gerek duymaz. Kötü
niyetli kimseler de yapacağı kötülüğü her şekilde yapmaya çalışır.
18) İyilik
iki baştan olur: Birbiri ile iyi
geçinen kimselerin iyiliği sadece bir kişiden kaynaklanmaz bu her iki tarafında
iyi olmasından dolayıdır.
19) Keserin
tıkırtısı gündeliğe göredir: İşçi aldığı gündeliğe göre emek eder, işini
yapar. Çalıştırılan kişilere yaptığı hizmetin karşılığı tam olarak verilsin ki
işini yapan da iyi, nitelikli bir iş ortaya koysun.
20) Laf söyledikçe, toprak kazdıkça çoğalır: Söz sözü açar, toprak da kazıldıkça daha verimli olur. bu atasözünde verilmek istenen mesaj şudur: Yerinde ve zamanında konuşmalıyız.
0 Comments:
Yorum Gönder
Deneme