Günlük Yaşantımızda Sık Kullanılan ve Sınavlarda Çıkmış Olan Atasözleri ve Kimi Atasözlerinin Anlamları

 Günlük Yaşantımızda Sık Kullanılan ve Sınavlarda Çıkmış Olan Atasözleri ve Kimi Atasözlerinin Anlamları

 

* Ağaç yaşken eğilir:   Ağaç yaş olduğu zaman kolayca eğilip kırılabilir. Ağacı kuruyunca eğip kırmak güç olur. Atasözümüzde verilmek istenen mesaj ise şudur: Bir insanın en iyi şekilde yetiştirileceği zaman küçük yaşlarıdır. Çünkü insan küçük yaşta eğitilir ve küçük yaşta öğrendiğimiz her şey ilerleyen yaşlarımızda da hayatımıza yön verir. Çocukluk çağında, gençlik çağında eğitilmeyen kişilerin  kötü alışkanlıklarından vazgeçmesi güç olur ve böyle kimseler de kolay kolay değişmez ve olumlu yönde değişmeye de direnirler. Onun için her şey zamanında ve kritik döneminde olur daha güzel ve daha faydalı sonuçlar elde edilir.

 

Adam ahbabından bellidir:  Kişi arkadaş olduğu kişiden belli olur. Yani bir kimsenin nasıl biri olduğunu o kimsenin arkadaşının davranışlarına bakarak da öğrenebiliriz. Kişilik bakımından birbirinin aynısı olan kimseler iyi anlaşır ve iyi arkadaş olurlar.  İnsan kendine iyi arkadaşlar edinmelidir.

Acele işin sonu pişmanlıktır:  Bir iş aceleye getirilerek yapılırsa o işten verim alınmaz ve o işin sonu da pişmanlık olur.

 

Acıkan doymam, susayan kanmam sanır: Aç kişi çok acıktığı için her şeyi yiyip yutacağını ve doymayacağını sanır. Susuz kimse de suya hasret olduğu için ne kadar su içersem içiyim suya kanmam zanneder.

 

Başak büyüdükçe boynunu eğer:  İnsan olgunlaştığı zaman daha da alçakgönüllü, mütavezi bir kimse olur.

 

Bilmemek ayıp değil, sormamak (öğrenmemek) ayıp: Bir insan bir işi bilmeyebilir bu son derece normaldir ve  kişi bilmediği şeyi öğrendiği zaman da mutlu olur. Asıl öğrenmemek ayıp, ir şeyi merak etmemek ve çaba göstermemek ayıptır. Fırsatımız varken bilmediğimiz, öğrenmediğimiz şeyleri öğrenmeli ve gelişmeye, ilerlemeye açık olmalıyız.

Derdini söylemeyen, derman bulamaz:  Zor ve kötü günler geçiren kimseler bu durumlarını yakınlarına ve çevresindeki kimselere söylemelidir. Söylemediği zaman kimse ona yardık edemez ve sıkıntılı olan durumu da kimse yardım edemez. 

 

Ağaç düşse de yakınına yaslanır:  Sıkıntılı zamanlarımızda bize yardımcı olan kimseler yakınlarımızdır ve bu süreçte bizler de onlara dayanarak güç buluruz

 

Adalet ile zulüm bir yerde barınmaz:  Zulmün olduğu yerde adalet yoktur.  Adaletin olduğu yerde de zalimlik ve zulüm olmaz.

 

Ağır taş yerinden oynamaz:  Ağırbaşlı insanlar nerede, nasıl davranacağını bilen , kimsenin alay edemeyeceği  kimsenin oyuncağı olmayan  insanlardır.

 

Ak akçe kara gün içindir: Elimizde olan paranın hepsini çabuk bitirmemeliyiz. Kazancımızın bir kısmını zor günler için saklamalıyız.








Ağaç yaprağı ile gürler:  İnsan ailesi ile, çevresinde bulunan olumlu kişilerin varlığı  ile bir bütündür. Ailemiz olmadığı zaman, sevdiğimiz kimseler  olmadığı zaman  meyve  vermeyen ağaç gibi olur ve yalnız kalırız.


Âlim unutmuş, kalem unutmamış:  Ne kadar akıllı olursak olalım bildiğimiz şeyleri bir gün unutabiliriz. İşte bunun olmaması için de bildiğimiz şeyleri yazıya geçirmeli ve o bilgilerin kalıcı olmasını sağlamalıyız.

 

Akıl akıldan üstündür:  Önemli konularda bizden daha deneyimli ve daha bilgili kişilerin görüşünü almalıyız ve ona göre hareket etmeliyiz.

Akla gelmeyen, başa gelir:  Hiç ummadığımız anda başımıza farklı olaylar gelebilir. Akla gelmeyen şey planlı değildir ve ne olduğunu da bilemeyiz.


 Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır: Geleneklerimize göre eve gelen birine kahve ikram edilmesi  saygının göstergesidir.  Saygı gösterilen kişi de bunun kıymetini bilmeli ve onun için de vefalı olmalıdır. Yapılan iyilikler  küçük de olsa unutulmaz ve yıllarca hatırlanır  ve yapılan iyilik asla unutulmaz.


 Başa gelmeyince bilinmez:  Kişi, başkalarının uğradığı olumsuzlukların acı taraflarını gerektiği kadar yeterince anlayamaz . Kişinin bu acıyı anlaması için de o kişinin de acı çekmesi gerekir.

 

 Aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz: Sahip olduğu şeylerin kıymetini bilmeyen kimseler  sahip olduğu şeylerin birikmesi ile oluşan büyük şeylere de sahip olmayabilirler.

 

Zahmetsiz rahmet olmaz:  Çalışıp emek etmezsek karşılığında da güzel sonuçlar elde edemeyiz. Bunun için de çok çalışmalıyız ve bereketimiz de çok olsun.

 

Zararın neresinden dönülse kârdır. Bir işten zarar görmüş olsak da yaşamdan umudumuzu kesmemeliyiz ve yapılan hatalardan ders çıkarak yolumuza devam etmeliyiz. Zararın neresinden dönülürse işte o anda da doğruya ulaşmış, fayda sağlamış oluruz.

 

Keskin sirke, küpün zarar:  Öfkeli olan insanın zararı kendisine dokunur. Onun için ani bir öfke ile yanlış şeyler yapmamalıyız.

 

Lafla peynir gemisi yürümez: Bir şeyi yapacağım, edeceğim diyerek o şey gerçekleşmez. Önemli olan icraata dökmek, uygulamaktır.

 

Marifet iltifata tabiidir: Başarılı insanlara destek olmak gerekir. Böyle kimseler desteklenirse, onlara gereken moral verilirse onlar  daha güzel ve daha başarılı işler gerçekleştirilir.

 

Körle yatan, şaşı kalkar: Kişi kim ile arkadaşlık kurarsa ondan etkilenir ve onun gibi olmaya başlar. Onun huyunu almaya başlar.

 

Kiminin parası, kiminin duası: Hayatta her şey para değildir. Bazen aldığınız bir dua paradan daha değerlidir ve size daha güzel şeyler getirebilir. Kiminin duası önemli olur, kiminin de parası.

 

Abanın kadri yağmurda bilinir:  Yağmurlu havalarda  aba insanı ıslaklık olmaktan korur ve abanın değeri bu durumda daha iyi anlaşılır. Bir şeyin gerçek kıymeti ona ihtiyaç duyulduğunda daha çok ortaya çıkar.

 

Adam adamı bir defa aldatır:  Akıllı olan kimse bir defa aldanır, ikinci defa aldanmaz. İkinci defa aldanan da henüz geçmiş aldatılmalardan ders almamıştır.

 

Adam arkadaşından belli olur:  Kişi arkadaşından belli olur. Kiminle gezersin o kişiye benzersiniz.

 

Adamın iyisi iş başında belli olur:  Adamın iyi iş yapanı, nitelikli olanı iş başında belli olur, işini iyi yapan kişi adamın iyidir yani.





Ağır git ki yol alasın: Hedeflediği yolda başarıya ulaşmak için gidenler amaçlarına emin ve güvenilir adımlarla  ulaşmaya çalışmalıdır. Yani acele ile işler yapılmamalıdır.

Akıl olmayınca başta ne kuruda biter ne yaşta:

Akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi aklını almış:

Aman dileyene kılıç kalkmaz:

Ay görmüşün yıldıza minneti yoktur:

Biri yer, biri bakar; kıyamet ondan kopar:

Boş çuval dik durmaz.

Buğday başak verince orak pahaya çıkar.

 Büyük lokma ye, büyük söz konuşma.

Can boğazdan gelir.

Canı yana eşek atı geçer.

Boş gezmekten bedava çalışmak yeğdir.

Dost kara günde belli olur.

Dostun attığı taş baş yarmaz.

 

 

 

 

 

Kimse ayranım ekşi demez.

Komşu, komşunun külüne muhtaçtır.

Yanlış hesap Bağdat’tan döner:.

Yel kayadan ne koparır.

Yaş kesen, baş keser.

 

Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.

Yalancının evi yanmış, kime inanmamış.

Veren el, alan elden daha hayırlıdır.

Vakit nakittir.

Üzüm üzüme baka baka kararır.

Vermeyince mabut neylesin Sultan  Mahmut.

Ummadığın taş, baş yarar.

Ucuz alan, pahalı alır.

Toprağı işleyen, ekmeği dişler:.

Terzi kendi söküğünü dikemez:

Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.

Damlaya damlaya göl olur.

Davulun sesi uzaktan hoş gelir.

Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşmaz.

Doğrunun yardımcı Allah’tır.

Dost kara günde belli olur.

Dost acı söyler.

İşleyen demir ışıldar.

İşleyen demir pas tutmaz.

El elden üstündür.

Ev alma, komşu al.

Et tırnaktan ayrılamaz.

Evdeki hesap çarşıya uymaz.

Gönülsüz yenen aş ya karın ağrıtır ya baş.

Geç olsun üç olmasın

Güvenme varlığa, düşersin darlığa.

Garip kuşun yuvasını Allah yapar.

Gençlikte para kazan, kocalıkta kur kazan.

Gök ağlamayınca yer gülmez.

Gönül kimi severse güzel odur.

Gönül ferman dinlemez.

Güneş girmeyen eve doktor girer.

Gülü seven, dikenine katlanır.

Görünen köy kılavuz istemez.

Güneş balçıkla sıvanmaz.

Gün doğmadan neler doğar.

Hatasız kul olmaz.

Hayır dile komşuna hayır gele başına.

Hatır için çiğ tavuk bile yenir.

Her işte vardır bir hayır.

Her işin başı sağlıktır

Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.

Hazıra dağlar dayanmaz.

İğneyi kendin, çuvaldızı başkasına batır.

İki karpuz bir koltuğa sığmaz.

İş insanın aynasıdır.

Kalp kalbe karşısıdır.

İyilik eden iyilik bulur.

 İyiliğe iyilik her kişinin kârı kötülüğe iyilik er kişinin kârı

Kara haber tez duyulur.

Mal canın yongasıdır.

Mart kapıdan baktırır , kazma kürek yaktırır.

Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer.

Meyve veren ağaç taşlanır.

Mum dibine ışık vermez.

Ne oldum dememeli ne olacağım denmelidir.

Nerede birlik, orada dirlik.

Öfke ile kalkan zarar ile oturur.

Parayla dost bulunmaz.

Sabır acıdır, meyvesi tatlıdır.

Sakla samanı gelir zamanı

Ayağını yorganına gör uzat.

Sakınılan göze çöp batar.

Sayılı gün tez geçer.

Sabreden derviş muradına ermiş.

Son pişmanlık fayda etmez.

Su uyur düşman uyumaz.

Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer.

Taşıma su ile değirmen dönmez.

Tatlı dil yılanı deliğinden çıkartır.

Tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış.

Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmu.

Veren el , alan elden hayırlıdır.

Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.

Yalnızlık Allah’a mahsustur.

Yaş kesen, baş keser.

Zahmetsiz rahmet olmaz.

Yanlış hesap Bağdat’tan döner.

Ummadığın taş baş yarar.

Cahile söz anlatmak, deveye hendek atlatmaktan zordur.

Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme.

Çoğu zarar, azı karar.

Cins kedi ölüsünü göstermez.

Cahil kendinin düşmanıdır.

Cahilin dostluğundan alimin düşmanlığı yeğdir.

Çabuk parlayan, çabuk söner.

Çok bilen, çok yanılır.

Çok havlayan it ısırmaz.

Dağ başına kış, insan başına iş gelir.

Damdan düşen, damdan düşenin halinden anlar.

Denize düşen, yılana sarılır.

Doğru söz acıdır.

Parayı veren, düdüğü çalar.

Üzüm hırsızı güzün belli olur.

Vakitsiz öten horozun başını keserler.

Sabırla koruk helva olur, dut yaprağı atlas.

Sabreden derviş, muradına ermiş.

Sakınan göze çöp batar.

Sayılı gün tez geçer.

Zorla güzellik olmaz.

Zaman insana her şeyi öğretir.

Bu ve bunun gibi çok sayıda atasözlerimiz vardır. Bu atasözleri bizlere mesaj verimek için yazılmıştır. Atalarımızın zekaları ile ortaya çıkan bu güzel atasözlerini çoğumuz gündelik yaşamda yaşadığımız olaylara konuşur, tartışırız.

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme