Sizce İyi Bir Kitap Nasıl Özelliklere Sahip Olmalıdır ?


Sizce İyi Bir Kitap Nasıl Özelliklere Sahip  Olmalıdır ?

Kitaplar  insanı bilgilendiren, hafızamızı güçlendiren  , bize hayatı öğreten  vazgeçilmez kaynaklardır . İyi bir kitap şu özelliklere sahip olmalıdır :
* Kitabın  dış görünüşü göze hitap etmeli , dışındaki ve içindeki yazılar  okunabilir olmalıdır .
* Kitabın içeriği özgün olmalı , başka kaynakların bire bir taklidi olmamalıdır .
* Kitapta anlatım sadece ve akıcı olmalıdır .


* Dil iyi kullanılmalıdır .
* İyi bir kitapta yabancı kelimelerin karşılığı altında yazılmalıdır .
* Anlatım coşkulu olmalıdır .
* İnsanların  ilgisini çekmelidir .
* Kitapta karekterler günlük yaşamın içinde olmalı , gerçekçi olmalıdır , yeri geldiği zaman da hayali karakterlere yer verilmelidir .
* Kitapta empati duygusuna yer verilmelidir .
* İnsanların hatalarından ders çıkarılması sağlanmalıdır .
* İyi bir kitapta argo kelimeler kullanılmamalıdır .
* Kitabın yazarı duygularını  etkili bir dille anlatabilmelidir .
* İyi bir kitap insanı kendine çekmeli , sanki o kitabı okuyor değil de yaşıyor olmalıyız .
* İyi bir kitap  insana geleceğe dair hayaller kurdurabilmelidir .
* İyi bir kitap zengin bir bilgi birikiminin  ürünü olmalıdır .


Kitap Okumayı Sever Misiniz? Nedenleriyle Açıklayınız


Kitap Okumayı Sever Misiniz? Nedenleriyle Açıklayınız 

Kitaplar dünyamızı zenginleştiren ,  kendimizi geliştirmemize yardımcı olan en önemli kaynaklardır . Kitaplar bize hayal kurdurmayı sağlayan , hayallerimizi yazı ile de olsa  gerçekleştiren  kaynaklardır . Kitap okumayı çok seviyorum . Çünkü kitap okuduğum için unutkanlığım fazla olmuyor . Her şeyi kolayca aklımda tutabiliyorum .

Kitap okuduğum için boş vakit diye bir şeyim olmuyor . Çünkü okuyarak hayatın tadını çıkarabiliyorum . İstediğim ülkelere, şehirlere kitapları okuyarak gitmiş kadar oluyorum . Çünkü okumak beni farklı ülkelere götürüyor , farklı ülkelerin kültürleri hakkında , gelenek ve görenekleri hakkında bilgi sahibi oluyorum  . Kitap okuduğum için kelime dağarcığım zenginleşiyor . İnsanlar ile daha iyi bir  iletişim kurabiliyorum ve dilimi doğru kullanıyorum . Kitap okuduğum için daha keskin bir zekaya sahip oluyorum . Kitap okuduğum için ve doğal olarak yorulduğum için daha kaliteli uyuyabiliyorum . Kitap okuduğum için fazla strese girmiyorum , daha sakin oluyorum ve ruhumu dinliyorum . Kitap okuduğum için ifade yeteneğim daha çok gelişiyor . Daha iyi yazıyorum , analitik düşünme becerim  gelişiyor . Yaratıcı bir zekaya sahip oluyorum . İnsanlar ile daha pozitif iletişim kurabiliyorum .

Unutulmayacak hatıralar kazanabiliyorum . Kitap okumak beni geliştiriyor ve karakterimi şekillendiriyor . Çeşitli bilgiler öğreniyorum , kitap okuyarak hem kendime hem yaşadığım topluma hem de dünyaya faydalı bir insan olacağıma inanıyorum .

Sizin Oynadığınız Oyunlar Ve Oyuncaklarla Eski Oyun Ve Oyuncaklar Arasında Ne Gibi Farklılıklar Olabilir ?


Sizin Oynadığınız Oyunlar Ve Oyuncaklarla Eski Oyun Ve Oyuncaklar Arasında Ne Gibi Farklılıklar Olabilir ?

Oyunlar ve oyuncaklar çocukların vazgeçilmezidir . Çünkü onlar bizi hayata bağlar ve bizi mutlu eder . Bizim oynadığımız oyunlar genelde mendil kapmaca , körebe , kaptım oyunu , yağ satarım bal satarım , koşma yarışı , yakar top , can tatlı , futbol , voleybol gibi oyunlardır . Oynadığımız oyuncaklar ise genelde alışveriş merkezlerinden , oyuncakcıdan alınan oyuncaklardır .

Plastik arabalar, tahta arabalar, oyuncak bebekler, aycıklar vb. dir.  Eskilerin oynadığı oyunlar ise söbe, mendil kapmaca, koşma, yağ satarım, tren geliyor Mersin'den, yangın var,  yakartop gibi oyunlardır . Genelde eskiye göre oyunlarımız biraz daha çeşitlendi ama yine ortak birçok oyunumuz aynı . Eskikilerin oynadığı oyuncaklar ise genelde çamurdan yapılmış bebekler, arabalar, kamyonlar, bezden dikilmiş bez bebekler vb.dir. Eskiden oyuncakları çocuklar kendileri  yapıyorlardı . Şimdi ise bizler genelde hazır oyuncak almayaal. Şehir hayatı binlerce binanın yapılmasına neden olduğu için, nüfus fazla olduğu için insanlar çocuklarını fazla dışarı çıkarmıyor ve genelde alışveriş merkezlerine götürüyor .

Köyde yaşayan çocuklar bu durumda daha şanslı oluyor ve toprak ile oynama zevkini ve topraktan  oyuncaklar yapma zevkini tadıyorlar .

Karamanoğlu Mehmet Bey ve onun Türkçeye katkıları ile ilgili araştırma yapınız.


Karamanoğlu Mehmet Bey ve onun Türkçeye katkıları ile ilgili araştırma yapınız.

Öncelikle Karamanoğlu Mehmet Bey'in Türkçeye katkılarını söylemeden önce onun döneminin bir tasvirini yapmamız gerekir . Karamanoğlu Mehmet Bey döneminde Selçuklu Devleti'nin dili Farsçaydı ve devlet dairelerinde de Arapçanın hakimiyeti söz konusuydu . Yani Türkçe halk arasında kullanılan 3. bir dil konumuna düşmüştü .

İşte Karamanoğlu Mehmet Bey böyle bir ortamda 13 Mayıs 1277'de tüm devlet adamları ve ordu mensuplarını toplayarak meşhur sözünü yani " Bugünden geru divanda, dergahta, bergahta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır." sözünü söylemiştir .

Bu sözlerini bir ferman olarak ülkenin dört bir yanına göndererek Türk dilinin unutulmasını önlemiştir . Kültürel alanda da milli gelişimimize önemli bir katkı sağlamıştır .

Karamanoğlu Mehmet Bey Kimdir ?

1261-1277 yılları arasında Karamanoğulları beyliğinin yöneticisi olmuştur . Askeri ve siyasi yönden bilgili olması yanında dilimize de önem veren kültürel yönden de kendini geliştirmiş bir beydi . Kendi döneminde bilim adamlarını etrafına toplaması onun ilime verdiği önemi gösteren davranışlarından biridir . Mehmet Bey millet olarak birlik içerisinde olmanın şartı olarak dil birliğini görüyordu .  

Acelecilikle ilgili deyim, atasözü ve özdeyiş araştırınız.


Acelecilikle ilgili deyim, atasözü ve özdeyiş araştırınız.

Arkadaşlar her işin yapılması için gerekli bir süre vardır . Bu süreyi kısaltmaya çalışmak bize fayda değil zarar getirir . Bu defa az bir kazanç sağlayacağım diye çok daha büyük zararlara yol açabiliriz . Bu yüzden her işimizi zamanında aceleye getirmeden yapmalıyız . Aksi taktirde büyük zararlar görürüz .

Deyimler.
Kelle götürmek: Gereksiz bir aceleyle gitmek, koşuşturmak, acele davranmak.
Telaşa vermek: Davranış ve hareketleriyle çevresindekileri heyecana, aceleye, sıkıntıya sokmak.
Aceleye gelmek:  Acele davranmak zorunda kalmak.
Aceleye getirmek: Bir işi çabuk çabuk, özensiz, hatalı yada eksik yapmak.

Atasözleri
Acele eden (giden) ecele gider:  Hızlı araç kullanan kaza yapıp ölebilir.
Acele ile menzil alınmaz: Bir işe çabuk ve düşüncesizce atılmaktansa, iyi düşünüp ölçülü biçimde girişmek daha olumlu sonuç verir.
Acele yürüyen yolda kalır: Aceleyle iş yapmaya çalışan, amacına ulaşamaz, hedefine varamaz.
Acele işe şeytan karışır : Bir an önce bitsin diye acele ile yapılan işlerin sonunda mutlaka bir aksilik çıkar .

Özdeyişler
Aceleci sinek, süte düşer. (Kaşgarlı Mahmut)
Acelecilik, el keser; gevezelik dil. (Cahit Zarifoğlu)
Acelecilik, her işte hatayı getirir. (Herodot)
Acele etmenin anlamı yoktur. Önemli olan zamanında yola çıkmaktır. (La Fontaine)