Siz Okul Müdürü Olsanız Cumhuriyet Bayramı İle İlgili Nasıl Bir Konuşma Yapardınız?


Siz Okul Müdürü Olsanız Cumhuriyet Bayramı İle İlgili Nasıl Bir Konuşma Yapardınız?

Ben okul müdürü olsam Cumhuriyet Bayramı ile ilgili şu şekilde bir konuşma yapardım:
29 Ekim 1923 sabahı  ülkemiz Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk  ve yüce milletimiz sayesinde hepinizin de bildiği gibi çok büyük başarıya imza atmıştır. Çünkü bu günde Cumhuriyet ilan edilmiştir. Savaşlardan çıkan Türk Milleti yorulmuştu ve maddi sıkıntılar çekiyordu.  Salgın hastalıklar bir yandan, yoksulluk bir yandan  vuruyordu milletimizi. Çoğu yerde elektrik yoktu, su yoktu. Kadın insan yerine konulmuyordu. 

Kadın hakları yoktu, eşitlik yoktu. Kadının boşanma hakkı, velayet hakkı yoktu, kızlık soy adını kullanma hakkı yoktu  vb. Müzik yok, tiyatro yok, spor yok, resim yok vb. Okuma yazma  yok. Yok da yok. Kısacası ülkemiz çok zor durumdaydı. Geriye kalan borçlu ve hastalıklı bir vatandı. Ama bunca yokluğa rağmen, hastalığa rağmen milletimiz Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ve askerlerimiz tarafından çok iyi yerlere getirilmiş ve  ülkemizin özgür olması için, çağdaş olması için her türlü çaba harcanmıştır. Özgür bir millet olarak başka milletlere örnek olmuşuz ve hiç kimsenin esiri olmamışızdır. Cumhuriyet demek halkın egemenliği demek, demokrasinin anlam bulduğu  yönetim şekli demektir.  Cumhuriyet  demek insan hakları demek, özgürlük demek, eşitlik demek, çağdaşlık demektir. Halkın egemenliği, liyakatli kişilerin başa geçmesi demektir.  Başa geçen kişi görevini adil bir şekilde yapmazsa yine halk tarafından o kişinin baştan indirilmesi demektir.

Cumhuriyet demek yaşamak demek, hayatın anlamı, coşkusu demektir. Onun için Cumhuriyet’in, demokrasinin kıymetini bilmeliyiz ve ülkemize, vatanımıza her zaman sahip çıkmalıyız. Cumhuriyet’in mucize olduğunun farkında olmalıyız ve ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak için var gücümüzle ilim ve fen  yolunda ilerlemeliyiz.

Hayvanları Korumak İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Hayvanları Korumak İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Yüce Allah’ın yarattığı tüm canlılar  değerlidir ve sevmeye değerdir. Bu canlıların içinde en çok korunmaya, bakıma muhtaç olanlar da elbette hayvanlardır. Hayvanlar arkadaş canlısı, dost canlısıdır.  Hayvanların  aklı olmayabilir  fakat onların da duyguları vardır, onların sevme, sevilme ihtiyaçları vardır. Onun için hayvanlara her zaman iyi davranmalıyız. Onların canını yakacak fiziksel  eylemlerden uzak durmalıyız.

Onlara eziyet eden her kim olursa olsun  buna dur demeliyiz ve tüm hayvanları çok sevmeliyiz ve onları korumalıyız.   Sahibi olmayan, kimsesiz sokak hayvanlarını yolda gördüğümüz zaman onlara bir kap yemek vermeliyiz,  önlerine su koymalıyız. Onların özellikle de kış aylarında açlıktan ölmemesi için kampanyalar başlatmalıyız ve bu konuda hayvan koruma derneklerinin yanında olmalıyız. Evimizde besleyemesek bile  evimizin çevresinde onlara küçük bir kulübe yapmalıyız ve  onların  yaşama hakkının olduğunu asla unutmamalıyız.  Gözlerimize umutla bakan, bizden sevgi ve merhamet isteyen o masumlara asla eziyet etmemeliyiz. Eziyet eden kendini bilmezleri de uyarmalıyız ve onlara gereken cezanın verilmesini sağlamalıyız.

Hayvanları korumak ile ilgili şu sözün de önemi kavramalıyız: ‘’Bir milletin büyüklüğü ve ahlaki gelişimi, hayvanlara olan davranış biçimi ile değerlendirilir.’’ Mahatma  Gandhi

Gelecek Biziz Konulu Kompozisyon

Gelecek Biziz Konulu Kompozisyon

 Bir toplumda geleceğin iyi olması için , o toplumdaki insanların nesillerinin daha mutlu ve daha huzurlu bir hayat yaşaması için  gençlerin eğitilmesi gerekir . Yani gelecek genç insanlardır .  Gençler ülkesi için  , vatanı için , bayrağı için , ülkesinin bölünmemesi için  toplum içinde üzerine düşen sorumlulukları  en iyi bir şekilde yerine getirmeye çalışmalıdır . 

Öğrenci isen  iyi bir öğrenci , öğretmen isen iyi bir öğretmen , doktor isen iyi bir doktor olmalı ve gelecek kuşaklara gelişmiş bir ülke bırakılmalıdır .  Türkiye'de biz gençler iyi bir eğitim  almalı , şu anda ithal ettiğimiz teknolojik ürünleri kendimiz  icat ve buluşlar geliştirerek üretmeli Türkiye olarak biz başka ülkeler bu ürünleri ihraç etmeliyiz . 


Gelecek gerçekten biz gençlerin elindedir . Çağdaş uygarlıklar seviyesine çıkmak için ve aydın bir ülke olmak için o ülkedeki gençler zamanlarını ilim ve bilim yolunda harcamalı , sabahlara kadar araştırmalar yapmalı , deneyler yapmalı , hipotezler geliştirmeli ve daha birçok yeni işler yaparak ülkesinin gelişmesini sağlamalıdır . Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal de gençlerin çok çalışması gerektiğini ve sabahlara kadar labaratuvarda olmalarını istemiştir . Bizler de gençler olarak paslanmak yerine çalışarak yıpranmalı ve her zaman hiç durmadan çalışmaya ve ülkemizi kalkındırmaya devam etmeliyiz .  Gelecek gençlere , gençler ise bilime  ve ilime emanettir .

Çocukluk Hakkında Kompozisyon Yazınız.


Çocukluk Hakkında Kompozisyon Yazınız.

İnsanın en masum yılları, saf ve temiz yılları çocukluk yıllarıdır. Doğruluğun, güvenin ve temiz bir kalbin bozulmadığı yıllardır çocukluk yılları. İnsan geriye dönüp şöyle baktığında keşke hep çocuk kalsaydım diyor bazen. Çünkü çocukluk dönemi kadar aydınlık ve  güzel  günler olmuyor her zaman.  Çocuklar her zaman çocukluğunu doya doya yaşamalıdır ve onların yaşama özgürlüğü,  eğlenme, barınma ihtiyacı, sevme, sevilme, ilgi görme gereksinimleri ellerinden alınmamalıdır.

Tüm çocuklar savaştan uzak olmalı ve hiçbir çocuk acı içinde büyümemelidir. Çocuklar mutlu ailelerde büyümeli, çocuğuna iyi bakamayacak anne ve babalar da kesinlikle çocuk yapmamalıdır. Çünkü yapılan hataların bedelini, onların  o masum  bakışları, o masum yürekleri ödememelidir. Bunun için çocukluk yılları güzel geçirilmelidir. Onlar sevgi ile büyümeli, saygıyı öğrenmeli ve yaşamalıdır.  Gelecek nesillerin temeli çocuklukta atılır. Gelecek nesillerin erdemli, ahlaklı ve bilgili olunması isteniyorsa çocuklar çok iyi yetiştirilmeli ve onlara çok güzel erdemler çocukken öğretilmelidir. Bu konuda aileler onlara model olmalı, güzel ahlakı onlara yaşatmalı ve onların  mutlu olmasını sağlamalıdır. Çocukların yaşama hakkı ellerinden alınmamalıdır. Onlara paylaşma öğretilmeli, birlik ve beraberlik öğretilmelidir.

Bencil,  kibirli, insanlara yüksekten bakan çocuklar yetiştirilmemelidir. Çocuklara merhamet edilmeli ve onların da ilerde merhametli olması için onlar çok iyi yetiştirilmelidir. Çünkü onlara küçük yaşta ne verirlerse hemen alırlar, çünkü onlar müthiş bir anlama ve algılama kapasitesine sahip küçük meleklerdir.

Milli Mücadele Yıllarındaki Yararlılık Gösteren Çocuk Kahramanlar Hakkında Bilgi Veriniz.


Milli Mücadele Yıllarındaki Yararlılık Gösteren Çocuk Kahramanlar Hakkında Bilgi Veriniz.

Milli Mücadele yıllarında  sadece yetişkinler değil, çocuklar da vatanın kurtulması için, vatan birliği  bütünlüğü, bağımsızlığı için ellerinden gelen her türlü fedakarlıkları yapmışlardır. Çocuk kahramanlar  çok büyük görevler yapmışlardır ve vatan uğrunda hayatlarını kaybedenler olmuş, gazi kalanlar olmuştur. Şimdi bu kahramanların kimler olduğuna kısaca göz gezdirelim:

*Şekerci Ökkeş:  Fransızlar yurdumuza geldiği zaman Ermeniler onlardan aldığı güçle  milletimize daha çok saldırmaya başladı. Bunu görenlerden biri de Şekerci Ökkeş’ti. Şekerci Ökkeş savaş bitene kadar, muharebelerde hep savaşın önünde yer aldı ve korkmadan düşmanla çarpıştı. Antep Savunmasına  katıldı, Şam’daki savaşlarda yer aldı ve 16 yaşında hayatını kaybetti.

* Etlioğlu  Ahmet Duran: Ahmet Duran ve genç ve atılgan bir kahraman olduğu için savaşın hep önlerinde yer alıyordu. Savaşın ilk günlerde düşman tarafından gelen kurşunla ayak topuğundan yaralanan Ahmet Duran , arkadaşları tarafından  hastaneye götürülmüştür. Savaş bittiği zaman Gazi Mustafa Kemal tarafında çağrılarak kendisine  İstiklal Madalyası takılmıştır.
* Çuhadar Ali: Çuhadar Ali de Kurtuluş Savaşı’nın önemli çocuk  kahramanlarındandır. Kahramanmaraş’ı ele geçirmek isteyen Ermeniler iki Türkü öldürmüştü. Çuhadar Ali de bunun intikamını almak için Ermen çetesinde yer alan iki kişiyi öldürdü ve birini yaralayarak onlardan intikamını aldı. Çuhadar Ali 17 yaşında şehit oldu.
* Fındıklıoğlu  İbrahim: Fransızlara karşı  mücadele etmiş ve babasına yardım etmiştir.  Başından aldığı şarapnel parçası ile  ağır yaralanmış ve daha sonra kan kaybından şehit olmuş, Hakkın rahmetine kavuşmuştur. 19 yaşında şehit olduğu  söylenir.
* Sait Yalçın: Maraş ve Antep savunmasında yer almıştır. Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan sonra   kendisine Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından İstiklal Madalyası verilmiştir.
* Kısakürekzade Şahap: Fransız Başkanı o yıllarda Türk bayrağının kaleden indirilmesi gerektiğini söylemişti.  Şahap’ın babası da bu konu ile ilgili bir beyanname hazırlamıştı. Şahap da bu beyannameyi her yere  dağıttı ve bayrak olayının içinde yer alarak büyük bir  görev üstlenmiştir.

* Bombacı Ahmet: Savaşın en çetin, en şiddetli zamanlarında kalede görev yapan askerlere erzak taşımış ve onlara yardım etmiştir. Ermeni sığınaklarının yok edilmesi için çaba göstermiş ve  ve bu sığınakların el yapımı bombalar ile  yıkılmasına katkı sağlamıştır. Bombacı Ahmet de 17 yaşında hayatını kaybetmiştir.


‘’İnsan Yalnız Kendisi İçin Değil, Kendisinden Sonra Gelecek İçin de Çalışmalıdır.’’ Bu Sözden Ne Anladığını Kompozisyon Halinde Yazınız.


‘’İnsan Yalnız Kendisi İçin  Değil, Kendisinden Sonra Gelecek İçin de  Çalışmalıdır.’’ Bu Sözden Ne Anladığını Kompozisyon Halinde Yazınız.

Çalışmak insanı yaşama katar ve insanı  geliştirir. İnsanoğlu çalışmayı bıraktığı zaman hayattan da soğur. Çünkü çalışınca mutluluk olur, çalışınca yaşamın anlamı olur. İnsan elbette çalışmalı , çabalamalı fakat sadece kendisini mutlu etmek için, kendi maddi durumunu iyileştirmek için çalışmamalıdır.

İnsan  öyle bir  şekilde çalışmalıdır ki  çalıştığı işler geleceğe de fayda sağlamalıdır. Yani gelecek için de çalışmalıdır. Ancak böyle yapıldığı zaman kişi hem kendisine hem de gelecektekilere fayda sağlamış olur. Geleceğimiz için çalıştığımız zaman , gelecek kuşaklar da bizim yaptığımız güzel çalışmalardan faydalanmış olur. Örnek verecek olursak şunu diyebiliriz:  Bilim insanları  hem kendi merakları için  birçok başarıya imza atmakta hem de geleceğe iyi şeyler bırakmak için  çalışmaktadır. Örneğin Edison elektriği bulduğunda hem kendi merakını gidermiş ve büyük bir başarı sağlamış  hem de insanlığa çok ama çok faydalı bir miras bırakmıştır. Bugün elektrik, ampul olmasaydı hayatımız ne kadar da zor olur kim bilirdi.

İşte bir çalışma yaparken tüm insanlığa, tüm geleceğe fayda sağlayacak şekilde çalışmalar, bilimsel araştırmalar yapılmalıdır. İşte böyle olduğu zaman  yaşar ve yaşatılırsınız ve hep anılırsınız.

‘’Durmadan Devam Ettiğin Sürece, Ne Kadar Yavaş Gittiğinin Önemi Yoktur.’’ Sözü İle İlgili Giriş, Gelişme, Sonuç Bölümü Olacak Şeklinde Kompozisyon Yazınız.


‘’Durmadan Devam Ettiğin Sürece, Ne  Kadar Yavaş Gittiğinin  Önemi Yoktur.’’ Sözü İle İlgili Giriş, Gelişme, Sonuç Bölümü Olacak Şeklinde Kompozisyon Yazınız.

Hayatta herkesin kendine göre idealleri vardır. Kimileri bu ideallere hemen ulaşmak ister ve bunun için  çok çalışır  ve hemen işin başarı ile  sonuçlanmasını ister. Kimileri ise hedefleri doğrultusunda hareket etmeye devam  ederken  başarmak isteyeceği işin hemen sonuçlanması için  sabırsızlanmaz ve sadece sürece bakarak ilerler. Adım adım  gider ve  bu uğurda mücadelesinden de asla vazgeçmez.

Öbür taraftan diğer bir kimse ise hemen  başarı istediği için  kendini çok zorlar ve bir anda her şeyi yapmak ister. Böyle kimseler uzun süreli mücadeleyi sevmez ve bunun için de başarıya  ulaşamayabilir. Bunun için yapılması gereken  başarıya ulaşmak için adım adım ilerlemektir. Yani  durmadan  devam eden, bıkmadan amacından  vazgeçmeyen kimseler ne kadar yavaş giderlerse gitsin istediği başarıyı eninde sonunda yakalayacaklardır. Bundan dolayı az da olsa her gün işimizi yapmalıyız. Dinde bile bu böyledir.  Bunu şu  örnekle açıklayabilirim: Örneğin; yatsı namazını kılan bir kimse hiç uyumadan  sabaha kadar  ibadet ettiği zaman ertesi güne ibadet edecek hali kalmaz. Çünkü bütün enerjini bir gecede harcamıştır. Oysa ibadeti az da olsa devamlı yapmak iyidir.

İşte böyle olduğu zaman hem ibadetler aksatılmamış olur  hem kişi kendini daha huzurlu ve daha mutlu hisseder.   Bunun için  az da olsa her zaman  işlerimizi yapmalıyız ve işleri bir güne bırakmamalıyız. Her şeyde ölçülü olmak her zaman daha iyidir.

Saygı Kavramı İle İlgili Bilgilendirici Bir Metin Yazınız.

Saygı  Kavramı İle İlgili Bilgilendirici  Bir Metin Yazınız.

İnsanların yaşadığı bir yerde, iletişimin sağlık kurulması gerektiği bir yerde saygı olmazsa olmazlardandır. Saygı o kadar anlamlı ve güzel bir kavramdır ki saygının olduğu yerde anlayış vardır, güzel iletişim vardır,  hoşgörü vardır.

İnsan Yüce Allah’ın yarattığı her şeye saygılı olmalıdır. Yolda yürürken taşların  altından çıkmış bir çiçeğe, hayvanlara, ağaçlara, ormanlara her şeye saygı göstermeliyiz. İnsanlar birbirine saygı gösterdiği zaman sevgi iklimi de ortaya çıkar. Sevginin olduğu yerde de muhabbet olur, içtenlik olur. Bunun için her zaman hayatımızda saygı kavramını temel ilke edinmeliyiz.  Başka insanların  özel yaşamına girmeye çalışmamalıyız.  Bir arkadaşımız bizimle bir sırrını paylaşmak istemediği zaman onu bu konuda zorlamamalıyız ve ona karşı, onun duygu ve düşüncelerine karşı saygılı olmalıyız. Çevremizdeki büyüklerimize karşı her zaman nazik olmalıyız ve saygıda kusur etmemeliyiz. Şu kısacık hayatta saygı ve sevgi ile yaşamak varken, yaşatmak varken kötülüğün hiçbir anlamı olmaz.

Kin, hoşgörüsüzlük, anlayışsızlık kişi ya da kişilere hiçbir şey kazandırmaz. Saygı varsa insanlık olur, hoşgörü olur, yardımlaşma ve dayanışma  olur. Bunun için her zaman saygıdan yana olmalıyız ve saygı ile yaşamalıyız.

Barış, Mutluluk, Dostluk, Çocuk, Gelecek Kelimelerinden Siz De Aşağıya Bir Şiir Yazınız.


 Barış, Mutluluk,  Dostluk, Çocuk, Gelecek Kelimelerinden Siz De Aşağıya Bir Şiir Yazınız.

Savaşların son bulduğu
Çocukların  özgürce yaşayacağı bir yer olduğu
Kanın, gözyaşının, ayrılıkların hiç yaşanmadığı
Barış dolu bir dünya istiyorum, çünkü ben çocuğum.

Yardımlaşmanın ve dayanışmanın   var olduğu
İnsanların birbirine ön yargılı yaklaşmadığı
Her çocuğun ailesi ile birlikte mutlu şekilde yaşadığı
Huzurlu bir dünya istiyorum , çünkü ben çocuğum , çünkü ben bunu hak ediyorum.

Dostlukların daim olduğu, arkadan   kötü işlerin çevrilmediği
İnsanların olduğu gibi göründüğü
Yalanın, iftiranın , dedikodunun son bulduğu
Geleceğimizin aydın olduğu, umutların var olduğu sevgi dolu bir dünya istiyorum.

Çiçeklerin  solmadığı,  ağaçların, ormanların yakılmadığı
Karşılıksız sevginin daim olduğu
Çocukların çocukluğunu barış içinde yaşadığı
Barış dolu bir dünya  istiyorum çünkü ben çocuğum , çünkü ben  masumum.

Bombaların  çocuklar üzerinde patlamadığı
Korkunun, şiddetin,  üzüntünün, ayrılığın hiç yaşanmadığı
Sevenlerin sevdikleriyle mutlu  bir yaşam sürdüğü
Hayat dolu bir dünya istiyorum, hayatım anlamlı geçsin istiyorum

Gelin birlik olalım,  kötülüklere son verelim.
Sevgiyi, barışı, dostluğu tüm dünyaya yayalım
Zalimlerde, zulümden yana değil mazlumdan yana olalım
Sevgi dolu bir dünya istiyorum, mutluluklar hep bizimle  kalsın, çocuklar hep yaşasın istiyorum.

Çalışan, Gayret Eden Kişiye Duyulan Hayranlık Konulu Kompozisyon Yazınız.

Çalışan, Gayret Eden Kişiye Duyulan Hayranlık Konulu Kompozisyon Yazınız.

Hayatta  mutlu olmak için,  psikolojik olarak rahat etmek için, maddi ve  manevi açıdan  mutlu olmak için  çalışmaya mecburuz.  Bu hayatta hepimizin kendimize, ailemize ve içinde yaşadığımız ülkemize karşı sorumluluklarımız vardır. Bu sorumlulukları yerine getirmek için de çalışkan ve üretken  bir insan olmak gerekir. 

Çalışan insana,  ekmeğini alın teri ile kazanan insana  her yerde saygı gösterilir ve bu insan el üstünde tutulur. Çalışan insan hem kendi mutlu olur, hem de çevresini mutlu eder. Böyle insanlara  da hayranlık duyulur ve saygı gösterilir.  Çalışmak Yüce Allah’ın bize verdiği çok anlamlı bir görevdir. İnsan sabahtan akşama kadar evde boş boş otursa kafayı yer. Oysa çalıştığımız zaman hem fiziğimiz hareket halinde olur hem ruh halimiz iyi olur hem de kimseye  muhtaç olmayız. Bu kişinin kendini daha güçlü ve daha mutlu hissetmesini sağlar.  Mesela  engelli olmak da kişinin çalışmasını engellemez. Çevremize baktığımızda çalışan engelli kimseleri gördüğümüz zaman  o  özel insanlara, o değerli insanlara daha fazla  hayranlık duyarız ve o kimseleri daha çok takdir ederiz. Çünkü  hazıra  alışmamışlardır ve çalışmışlardır.

Böyle çalışkan insanlar  da olduğu zaman ülkemiz daha çok gelişir  ve ilerler. Çalışan insanın  o masum yüzünü görmek, o saflığını görmek ve yüzündeki  insanlığı görmek de insana ayrı bir huzur verir ve insanda ayrı bir hayranlık uyandırır.