Ezberlediğiniz Gurbet Konulu Şiiri Arkadaşlarınıza Okuyunuz


Ezberlediğiniz Gurbet Konulu  Şiiri  Arkadaşlarınıza Okuyunuz.

İnsanların  kendi vatanlarından ayrılması, başka yerlerde yaşaması zordur. İnsanın sıla hasreti  çekmesi kadar zor bir şey yoktur. Çünkü insan  kendi vatanının  toprağını, havasını, suyunu özler. Orada insanın anıları vardır, özlemleri vardır, hasretleri vardır.

Gurbet Konulu ezberlediğim şiir şudur: 
Bu o acılardan ki
Tadını tadan bilir
İçimde bir acı var
Doğunca sorsam aya;
Gözümün ağlamaya
Ne çok ihtiyacı var…

Bu öyle bir sızı ki
Vatandan bıkılmadan,
Gurbete çıkılmadan
Anlaşılmaz, bilinmez…

O gurbetin kızı ki:
Saçlarını ay örer;
Ona ait sevgiler
Kavuşmadan silinmez…

Kavuşunca o kıza
Duyduğum ayrılığı,
Ne hıyanet, ne ölüm,
Ne saçı büklüm büklüm
Bir bakışın ışığı

Yakamaz, duyuramaz.
Ne kadar anlatsam az
Gurbet denen acıyı
O gönüller anlar ki

Gurbeti vatan bilir;
Bu onulmaz sancıyı
Gurbette tek başına
Kalarak kana kana
Candan ağlayan bilir.  Orhan Şaik Gökyay

Gurbet ile ilgili ezberlediğim  diğer şiir ise şudur:
Gurbet o kadar acı
Ki, ne varsa içimde
Hepsi bana yabancı
Hepsi başka biçimde

Eriyorum gitgide
Elveda her ümide!
Gurbet benliğimi de
Bitirdi bir biçimde

Ne arzum ne emelim
Yaralanmış bir El’im
Ben gurbette değilim
Gurbet benim içimde.   Kemalettin Kamu

Gelecekte Hangi Mesleği Seçmeyi Düşünüyorsunuz? Meslek Tercihinizde Etkili Faktörler Nelerdir? Düşüncelerinizi Arkadaşlarınızla Paylaşınız.


Gelecekte Hangi Mesleği  Seçmeyi Düşünüyorsunuz? Meslek Tercihinizde Etkili Faktörler Nelerdir? Düşüncelerinizi Arkadaşlarınızla Paylaşınız.

Gelecekte  yapmak istediğim meslek öğretmenliktir. Boş  zamanlarımda ise  blog yazarlığı yapmak istiyorum. Öğretmenlik mesleğini çok seviyorum. Çünkü çocukların seviyesine inmek, hayata onların penceresinden bakmak hoşuma gidiyor. Çocuklar masum olduğu için onları iyi yönde, olumlu yönde etkilemek istiyorum. Ülkemin çocuklarını geleceğe, bilinçli nesiller olarak yetiştirmek istiyorum. Ülkemin çocuklarının eğitimli ve bilinçli  olmasını istiyorum.

Öğretmen olmak bana göre ayrıcalıklı mesleklerdendir. Çünkü insan yetiştirmek ve ona şekil vermek çok güzel bir duygudur. İyi bir öğretmen, ülkeme faydalı bir öğretmen olmak istiyorum.

Öğretmenlik dışında kalan  boş zamanlarımı ise blog yazarlığı yaparak geçirmek istiyorum.  El işlerinde çok yetenekli olduğum için yaptığım el işlerini internette insanların beğenisine sunmak istiyorum. Buradan aldığım gelirle de maddi durumu olmayan öğrencilere burs sağlamak istiyorum. Bu meslekler benim en büyük hayallerimdir.
Meslek seçiminde etkili faktörler ise şunlardır:
*Yetenek: işinin bir mesleği yapması için o mesleğe karşı yetenekli olması gerekir. Ben de sosyal ve girişken olduğum için  öğretmenlik  mesleğini  yapabileceğime inanıyorum.
* İlgi: Küçüklükten beri öğretmenliği çok sevmişimdir ve bu mesleğe olan ilgim gün geçtikçe daha da çok artmaktadır.
* Meslek Değeri: Bu meslek toplum tarafından da çok önemsenen ve değerli olan bir meslektir. Aynı zamanda bu meslekten doyum alacağıma inanıyorum.
* Yetkinlik Beklentisi:  Bireyin yetenekleri  yönünde kendisini aşıp belirli bir yetkinlik seviyesine ulaşması durumudur.

Sigaranın Zararları İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


Sigaranın Zararları  İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Hayatı mahveden ve geri  dönülmez acılar bırakan kötü alışkanlılardan biri de sigaradır. Çevremize baktığımızda tanıdığımız insanların çoğunun bu zararlı maddeyi  tüketmekte olduğunu görmekteyiz.  İnsan sağlığını son derece tehdit eden ve kansere kadar varan hastalıklara neden olan sigaranın bırakılması için insanların bir an önce kendilerine gelmeleri ve bilinçli olmaları gerekir.  Günümüzde küçücük çocukların bile sigara içtiğini görmekteyiz.  Sanki sigara içmek büyüklükmüş,  olumlu bir farklılık  gibi sigara içen  çocuk yaştaki bireyler hem kendilerini, hem de  geleceklerini mahvetmektedirler.  

Kötü çevrede yetişme, aile yaşantısında sigaraya özendirme gibi davranışlar  insanları bu zararlı alışkanlığa yönlendirmeye daha çok  yardım etmektedir. İçinde çok sayıda zehir bulunan sigaranın  zararlarına bakacak olursak şunları söyleyebiliriz: Sigara ne yazık ki yılda altı milyon kişinin yaşamını kaybetmesine neden olmaktadır. Sigara dumanı, çocuklarda işitme kaybına  neden olmaktadır. Sigara içen anne adayı karnındaki bebeğini zehirler. Solunum  yolları hastalıklarına sebep olur. Kalp ve damarlar tıkanır ve bu da kalp krizini tetikler. Akciğer kanserine neden olur. Sindirim sitemi hastalıklarına neden olur. Cildin cansız ve soluk görünmesine neden olur. Diş eti hastalıklarına ve dişte sararmalara neden olur. İştahı azaltır. Tırnaklarda güçsüzlük ve sararmalara neden olur. Kötü koku oluşumuna neden olur ve çevredeki sigara içmeyen bireyleri aşırı derecede rahatsız eder. Beyin hücrelerinin ölümüne neden olur ve bundan dolayı sigara içen kişide unutkanlık ve  alzheimer gibi hastalıklara neden olur. Kadınların menopoza  daha erken girmesine neden olur. Göz de problemlere neden olur ve hatta körlüğe bile yol açabilir. Kısırlığa neden olur. Koku alma duyusunu azaltır ve daha birçok olumsuz sonuçlara yol açar.  Ayrıca hem kendimizi zehirlemiş oluruz hem de cebimizdeki para ile aile bütçesine zarar veririz.

İşte tüm bunlardan  dolayı sigara dahil hiçbir kötü   maddeyi kullanmamalıyız ve erken yaştan sevdiklerimizden ayrılmak zorunda kalmamalıyız. Sigarasız hayat içini dumansız yaşam için hep birlikte mücadele etmeliyiz ve kendi elimizle sağlığımızdan olmamalıyız.

Vatan Kelimesinin Sizde Çağrıştırdıklarından Yola Çıkarak Vatan Sevgisi Konulu Bir Konuşma Yapınız.


Vatan  Kelimesinin Sizde Çağrıştırdıklarından Yola Çıkarak  Vatan Sevgisi Konulu Bir Konuşma  Yapınız.

Vatan kelimesinin bende çağrıştırdıkları şunlardır:  Özgürlük, bağımsızlık,   bana ait olan topraklarda özgürce nefes alma, başka ülkelerin kölesi olmama, dilimi özgürce konuşabilme, dinimi istediğim gibi yaşayabilme, kimsenin özgürlüğüme karışmaması  gibi çağrışımlar yapar.

Vatan Sevgisi İle  İlgili Konuşma Yapınız.
Her insanın vatanı  kendisi için çok önemli ve değerlidir. Benim için de içinde yaşadığım vatanım, ülkem Türkiye Cumhuriyeti çok ama çok önemlidir. Ben bu vatan topraklarında gözlerimi açtım ve Allah’ın izni  ile de bu vatan topraklarında  hayata gözlerimi yummak istiyorum. Çünkü burası benim hayatım, burası benim  topraklarımdır. Bu ana vatanın bu günlere gelmesi için  çok sayıda vatan evladı şehit olmuştur.  Başka ülkelerin manda ve himayesi altında yaşamamak için, özgürlüğümüzü doyasıya yaşamak için bu vatanın, bu kıymetli toprakların değerini bilmeliyiz. Vatan uğrunda gözümü kırpmadan öleceğim tek yerdir. Çünkü vatan benim  onurum, vatan benim namusum,  vatan benim  atalarımın bana ve diğer gençlere emanetidir. Vatan sevgisi sevgilerin en kutsalı ve en yücesidir. Vatan sevgisinin önemi ile ilgili  Ulu Önder  Mustafa Kemal Atatürk de şu sözü söylemiştir:
‘’ Türk milleti kendisi için, kendi geleceği ve kurtuluşu için çalışan kimseleri ve kurulan zorluk karşısında bırakmayacak kadar yüksek vatanseverlik ve yüksek onur duygusuyla doludur.’’

 İşte tüm bunlardan dolayı vatanımıza karşı sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Bu vatanın fertleri ilim ve irfan ordusu olmalıdır. Ülkemizi ancak ve ancak çok çalışarak, ilim ve fende ilerleyerek yüceltebilir ve geliştirebiliriz. İşte tüm bunları yaptığımız zaman da vatanımızı sevmiş oluruz.


Aşağıya, Kültürel Değerlerin Gelecek Nesillere Aktarılmasında Üzerimize Düşen Görevlerin Neler Olduğunu Belirten Bir Metin Yazınız


Aşağıya, Kültürel Değerlerin  Gelecek Nesillere Aktarılmasında Üzerimize Düşen  Görevlerin Neler Olduğunu Belirten  Bir Metin Yazınız.

Kültür bir toplumun maddi ve manevi değerlerinin  hepsidir. Bir  toplumu ayakta tutan, o toplumun  değerlerinin yaşatılmasını sağlayan ögeler kültürel  ögelerdir. Bunun için kültürel değerlerimize önem vermeliyiz.  Kültürel değerlerimizin gelecek nesillere aktarılması için bize düşen sorumluluklar şunlardır:
 * Kültürün ne olduğunu iyi bilmeliyiz. Bunun için de geçmişimizi iyi bilmeliyiz ve geçmişte yaşayan insanların neler yaptığını  yeni nesillere anlatmalıyız ve kültürel değerlerimizi elimizden geldiği kadar yaşatmalıyız.
*  Ana dilimiz olan Türkçeyi iyi bilmeliyiz ve gençlerin ana dilini güzel ve etkin kullanmasını sağlamalıyız.
* Milli benliğimizi kaybetmemek için,  özümüzün yok olmaması için  bu konuda üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeliyiz.

* Kültürümüzde yer alan değerleri yaşatmalıyız. Örneğin;  her yörenin kendine uygun  yöresel kıyafetleri, yöresel yemekleri, yöresel türküleri vb. vardır. İşte bunları gençlere öğretmeliyiz ve bunların unutulmaması için  çok çalışmalıyız.
* Okullarda kültürel değerlerin neler olduğu  hakkında  öğrenciler bilgilendirilmelidir. Bunun  için de kültürel  değerler ile ilgili yaparak yaşayarak öğrenme sağlanmalıdır.
* Devlet kültürel değerlerin korunması için üzerine düşen sorumlulukları yerine  getirmelidir.
* Gelenek, görenek, örf ve adetler yaşanmalı ve yaşatılmalıdır.
*  Aileler  çocuklarına bu konu hakkında bilgi vermeli ve çocukların kültürünü tanımalarını ve yaşatmalarını sağlamalıdır. Bu konuda aileye çok büyük görevler düşmektedir. Aileler de bunu göz ardı etmemelidir.

* Vatan ve millet sevgisi,  bayrak sevgisi, dil sevgisi vb. gençlere öğretilmelidir.
* Bilinçli ve eğitimli çocuklar, nesiller yetiştirilmelidir.
* Kültürel değerlerimizin unutulmaması için müzelere gidilmeli ve çocuklara geçmişleri hakkında bilgiler aktarılmalıdır.

Türk Halı Ve Kilim Kültürü Hakkında Neler Düşünüyorsunuz?

Türk  Halı Ve Kilim Kültürü Hakkında Neler Düşünüyorsunuz? 

Halı ve kilim kültürümüzde çok önemli bir yere sahiptir.   Çünkü bunlar gelenek, göreneklerimizin sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Kültürümüzün insanı halı ve kilime yaşam tarzını yansıtır, sevgisini yansıtır, aşkını, acılarını, ayrılıklarını, hasretlerini yansıtır. Çünkü kilim kültürümüzde hasrettir, özlemdir.  Eski zamanlarda genç kız ya da genç delikanlılar  sevgisini herkese göstererek yaşayamıyordu. Çünkü eskiden insanlar daha utangaç ve sevdasını daha içten  yaşıyorlar ve büyüklerinden de utanıyorlardı.

Genç kızlar dokudukları halı ve kilimlere sevdiğine olan hasretini, sevgisini yansıtmıştır. Kavuşamayan sevdalılar da  dertlerini kilimlerdeki motiflere yapmıştır . Ayrıca yaşanılan bölgenin coğrafi koşulları, doğal afetler, duygusal durumları, inançları, acıları, sevinçleri, anıları,  özlemleri ve kültürel olaylar halı ve kilimlerdeki farklı motifleri ortaya çıkarmıştır. Ayrıca halı ve kilimlerin kültürümüzde ticari anlamda da önemi vardır. Eskiden maddi durumu olmayan aileler geçimlerini sağlamak için  halı dokurlar ve bu halılar çeşitli aşamalardan geçerek çok güzel bir görünüme sahip olurdu. Daha sonra dokunan halılar satılmaya gönderilir ve çalışan kadınlar emeğinin hakkını alırdı. Yine baktığımızda anneler evlenecek olan genç kızlar için çeşitli halılar dokur ve bu halılar kızların çeyizine konurdu. Çünkü bu bir gelenekti. Ayrıca temiz bir ortamda oturulması için de  halılar dokunur ve bunlar yere serilerek temiz bir halının üzerinde oturma da daha rahat ve daha güzel olurdu. Desenli halıların üzerinde komşular, akrabalar bir araya  gelir, sohbetler edilir, eğlenceler yapılır ve samimi bir ortam ortaya çıkardı.

Bunun için halı ve kilim kültürümüzde çok önemli bir yere sahiptir. Ayrıca halı ve kilimler estetik açısından ve sanatsal açıdan da ayrı değere sahiptir. Dokunan halılarda  kızlarımızın, kadınlarımızın ne kadar  ince becerilere sahip olduğunu ve ne güzel eserler ortaya çıkardığını görebiliriz.


Not: Siz Olsaydınız Kilimi Neye Benzetirdiniz?

Ben kilimi sevdaya benzetirdim. Aşka, mutluluğa  benzetirdim. Çünkü dokunan halılar o kadar büyük bir incelikle ve ustalıkla ortaya koyulmuştur ki ondaki   motifler ve desenler bana aşkı, mutluluğu ve karşılıksız sevgiyi  hatırlatırdı. Ayrıca kavuşamayan gençlerin  acılarına, hüzünlerine benzetirdim.

Mehmet Akif Ersoy’un Hayatı Hakkında Edindiğiniz Bilgileri Aşağıya Kısaca Yazınız.


Mehmet Akif Ersoy’un  Hayatı Hakkında Edindiğiniz Bilgileri Aşağıya Kısaca Yazınız.

Hayatı:
- İstanbul’da dünyaya gelmiştir.
- İstiklal Marşı’nın yazarıdır. Kendisine Milli Şair de denilir.
-  Kaynağını İslam Dininden almıştır. İmani şiirler ve manzum hikayaler yazmıştır.
- Fatih Rüştiyesini  ve İstanbul İdadisini bitirdikten sonra, Halkalı Baytar Mektebinden mezun olmuştur.
- Halkalı Yüksek Ziraat Mektebi ile Edebiyat  Fakültesinde  edebiyat dersleri okutmuştur.
- Birinci Dünya Savaşı’nda Almanya’ya  inceleme gezisine gönderilmiştir.
- Burdur Milletvekili  olmuştur .
- Türk şiirine gerçek realizmi getiren kişidir.
- Aruz ölçüsünü ustalıkla kullanmıştır .
- Epik ve didaktik şiirler yazmıştır.
- Şiirinin konusunu genelde günlük olaylardan esinlenerek yazmıştır.
- İstiklal Marşı’nı halka armağan ettiği için  marşı kitabına almamıştır.
- Nazmı nesre yaklaştırmıştır.

Tarihimizdeki Değeri:
Milli şairimiz olan Mehmet Akif Ersoy İstiklal Marşı’nı  yazmış ve bunu milletine armağan etmiştir. Yazdığı bu marş o kadar güzel ve o kadar etkilidir ki milletimiz marşımızdan  çok etkilenmiş ve marşı çok beğenmiştir. Onun için Mehmet Akif Ersoy gönüllerde taht edinmiştir. Yazdığı İstiklal Marşı için tek kuruş dahi talep etmemiş, para verilirse bu işi yapmayacağını söyleyen değerli bir şahsiyettir.


Eserleri: Çanakkale Şehitlerine, Asım, Küfe, Safahat, Seyfi Baba, Gölgeler, Hatıralar, Hakkın Sesleri, Fatih Kürsüsünde, Bülbül.


Eserlerinde işlediği konular: Vatan sevgisi, millet sevgisi, yoksulluk, cehalet,  kahramanlık,  manzum hikayeler, epik ve didaktik şiirler.

Not: Mehmet Akif Ersoy’un bir şiirini burada paylaşalım:

Çanakkale Şehitlerine
Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı dünyâda eşi?
En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi,
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde -gösterdiği vahşetle “Bu: Bir Avrupalı!”
Dedirir- yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
Eski Dünyâ, Yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, tûfan gibi, mahşer mahşer.
Yedi iklîmi cihânın duruyor karşına da,
Ostralya’yla berâber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk;
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâ’ûna da züldür bu rezîl istîlâ!
Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asîl,
Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle sefîl,
Kustu Mehmedçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe, hakîkat, yüzsüz.
Sonra mel’undaki tahrîbe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.
Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a’mâkı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam ;
Atılan her Iağamın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkâz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara, vâdîlere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller
Veriyor yangını, durmuş da açık sînelere,
Sürü hâlinde gezerken sayısız tayyâre .
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermîler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdîde güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından
Alınır kal’a mı göğsündeki kat kat îman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te’sîs-i İlâhî o metîn istihkâm.
Sarılır, indirilir mevki’-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkîf edemez sun’-i beşer ;
Bu göğüslerse Hudâ’nın ebedî serhaddi;
“O benim sun’-i bedî’im, onu çiğnetme” dedi.
Âsım’ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek.
Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
Yaralanmış temiz alnından, uzanmış yatıyor;
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd’i...
Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi...
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
“Gömelim gel seni târîhe” desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyyetler eder istîâb.
“Bu, taşındır” diyerek Kâ’be’yi diksem başına;
Rûhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ nâmıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ’yı uzatsam oradan;
Sen bu âvîzenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvîzeni lebrîz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.
Sen ki, son ehl-i salîbin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddîn’i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslâm’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, rûhunla berâber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a’sâra gömülsen taşacaksın... Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
Ey şehîd oğlu şehîd, isteme benden makber,
Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.

Barış Konulu Bir Deneme Yazınız


Barış Konulu Bir Deneme Yazınız

Savaşların olmadığı, gözyaşının son bulduğu, ayrılıkların  olmadığı bir dünyada yaşasak ne güzel olurdu. Çünkü savaş olmadığı zaman barış olur. Barışın olduğu yerde huzur olur, güven olur.  İnsanlık olur, yaşam olur.  İnsanlar birbirleri ile kardeşçe yaşamayı bilmelidir. Bitip tükenmeyen mal hırsları artık son bulmalıdır. Siyasi anlaşmazlıklar son bulmalıdır.  Terör son bulmalıdır ve insanlar birlik, beraberlik ve dayanışma içinde yaşamasını bilmelidirler.

İnsanlar dayanışma içinde yaşamadığı zaman  sevgi olmaz, saygı olmaz.  Hayatın anlamı olmaz.  Savaşların , kötülüklerin insanlığa çok zararı olur. Savaş olduğu zaman  çeşitli sorunlar ortaya çıkar. Dünyaya kan ve gözyaşı hakim olur. Böyle olunca da dünya karanlık bir yere dönüşür. Dünyada aydınlanma, gelişme ve ilerleme olmaz.  Örneğin; Amerika Birleşik Devletleri’nin  yıllar önce Hiroşima’ya attığı atom bombası  orada yaşayan insanların hayatını alt üst etmiş ve bunun yankıları da hala devam etmektedir. Atom bombasının etkisi ile  birçok çocuk sakat doğmuş, çevre kirlilikleri yaşanmış,  insanlarda, hayvanlarda fiziksel problemler ortaya çıkmış ve daha birçok sorunlar dünyayı da etkilemiştir. İşte tüm bunlar da insanlığı kötü etkilemiştir.  Bu ve bu gibi  olayların bir  daha yaşanmaması için  Yurtta Barış, Dünyada Barış ilkesi ile hareket edilmeli ve mecburi olmadıkça savaşın bir cinayet olduğu akıldan çıkmamalıdır.

Barış içinde   mutlu bir şekilde yaşamalıyız. Çocuklar barış dolu bir dünyada yaşamlarını sürdürmeli, gençler barış dolu ve güven dolu bir dünyada  çalışmalarını yapmalı, yaşlılar barış dolu bir dünyada  saygı ile korunmalı ve yaşamalıdır.

Saygının Toplum Hayatındaki Yeri ve Önemi Konusunda Konuşma

Saygının Toplum Hayatındaki Yeri ve Önemi Konusunda Konuşma

Sevgili Arkadaşlar, “Büyüklere, yaşlılara, değeri yüksek olanlara, kutsal bilinen kimselere, şeylere karşı duyulan, sevgi ve çekinmeyle karışık bağlılık duygusu.” olarak tanınan saygı kavramı bir toplumun huzur ve barış içerisinde yaşayabilmesi için en önemli olan konulardan birisidir.

İnsanlar topluluk halinde yaşayan varlıklardır. Yani hepimiz başka insanlarla iç içe, onlarla birlikte yaşarız. Birlikte yaşarken birbirimizin farklılıklarına, düşüncelerine, inançlarına saygı göstermemiz gerekir. Bizim isteklerimiz olduğu gibi başkalarının da istekleri olduğunu bilmeli ve onlara saygı göstermeliyiz. Saygılı olduğumuz zaman toplum içerisinde huzur olur, barış ve kardeşlik ortamı oluşur. Saygının olduğu toplumlarda insanlar birbirlerinin haklarını gözetir ve işbirliği içerisinde hareket ederler. Saygı güzeldir lakin tek taraflı bir saygı bizi yıpratır. Biz insanlara saygı göstermeliyiz ama başkalarının da bizlere saygı göstermesinin en doğal hakkımız olduğunu unutmamalıyız.

Kıymetli arkadaşlar, saygının temelinde kendimize yapılmasından hoşlanmayacağımız bir şeyi başkasına yapmamak vardır. Biz kendimiz için istediklerimizi başkaları için de isteyebilirsek o zaman gerçek manada saygıyı öğrenmiş oluruz. Saygının olduğu toplumlarda da her daim barış ve kardeşliğin egemen olduğunu unutmayalım.  

Vatan Sevgisi İle İlgili Bir Şiir Yazınız.


Vatan Sevgisi İle İlgili Bir Şiir  Yazınız.

Ruhum bedenden ayrılıncaya kadar
Bir ömür senin  kanatlarında geçinceye kadar
Toprağında, suyunda, havasında  yaşayabildiğim kadar
Sen benimsin   vatanım, sen  atamdan bana armağansın vatanım.

Nice yiğitler can verdi  senin   ayakta kalman için
Nice  kahraman kadınlar  umutla çalıştı senin hep var olman için
Bayrak yere inmesin, vatan bölünmesin  diye
Ne badireler atlatıldı, ne savaşlar yapıldı senin için
Sen vatanımsın, dünyanın en değerli hazinesisin vatanım.

Dilimi özgürce konuşabildiğim
Kültürümü yaşayıp, yaşatabildiğim
Geleneklerime  her zaman sahip çıkabildiğim
Sen ne zengin bir  topraksın , sen  nasıl bir  ülkesin benim canım vatanım.

Bağımsızlık için, özgürlük için
Başka ülkelere yem olmamak için
Güçsüz, zayıf düşmemek için
Seni hep koruyacağım, seni hep seveceğim benim canım vatanım.

Kolay kazanılmadı bu topraklar
Kolay  def edilmesi zalim düşmanlar
Yandı nice canlar, yandı , yıkıldı köyler
Sen  ne büyük badirelere atlatarak bu günlere geldin benim  güzel vatanım.

Vatan candır, vatan canandır
Gerisi yalandır, gerisi dolandır
Vatan deyince   durur saatler
Sen ne güzel bir  yersin,  nefes alabildiğim  eşsiz vatanım.