Bir Ülkede Bilim Ve Tekniğin Gelişmesi Neleri Değiştirir?

Bir  Ülkede  Bilim  Ve Tekniğin Gelişmesi Neleri Değiştirir?


Vatanını ve milletini çok seven, içinde insanlık  sevgisi  ve  insanlığa   hizmet olan kişi yada kişiler her zaman bilim ve teknik peşinde koşmak için can atarlar. Bilim ve tekniğin olduğu yerde ilerleme,  aydınlanma,  gelişme  ileri seviyede olur. Bir ülke yer altı  kaynakları  bakımından  zengin  olabilir, coğrafi koşulları gelişmeye uygun olabilir. 

Bütün bunlara rağmen bunlar tek başına bir gelişmişlik göstergesi değildir. Örneğin Suudi Arabistan zengin bir ülkedir, orada çıkarılan petrol ülkeye büyük bir mali kaynak sağlamaktadır. Peki bu ülke  zengin  olmasına  rağmen  bilim  ve teknik açıdan gelişmiş bir ülke mi diye sorduğumuzda yanıtımız elbette hayır olacaktır. Çünkü yer altı kaynakları tek başına bir hazine değildir. 

Bir ülkeyi  ayakta  tutan  en  önemli  etken o ülkenin insanlarının bilinçli insanlar olmaları ve bilim yolunda  yorulmadan ilerlemeye devam etmeleridir.

Bilim ve tekniğin geliştiği ülkede şunlarda da değişimler gözlenir:

·        *Gelişmiş ülkede kişi başına düşen milli gelir artar.

·        * Bilim ve teknik geliştiği için o ülke beyin göçü vermez aksine başka ülkelerden beyin göçü alır.

·        *Ekonomik anlamda, kültürel anlamda ilerleme sağlanır.

·        * Eğitim  işleri yolunda gider ve çocuklara verilen eğitimin niteliği kaliteli olur ve o eğitim yaşamda faydası görülür.

·        * Sağlık hizmetleri çok gelişmiştir.

·        * Alt yapı gelişir.

·        * Tarımda geleneksel yöntemler değil modern yöntemler kullanılarak daha yüksek verim elde edilir.

·        *Nitelikli işgücü gelişir.

·        *Okuryazarlık oranı artar.

·        *Teknolojik imkanlar  fazla olur.

·        *Gelir dağılımı dengeli olur vb.

 

İşte  bütün bunlardan da yola çıkarak ülkemizin   vatansever insanları olarak bilimin yolundan ayrılmamalıyız ve ülkemizi her anlamda geliştirmek için mücadele etmeliyiz. Mustafa Kemal Atatürk’ün bilim ile ilgili şu sözünü de kendimize rehber edinmeliyiz:

·         Bu millet ve memleket ilme ve irfana çok muhtaç; eğitim ve öğretim görmek için, ilim ve fen almak için Avrupa’ya, Amerika’ya ve her tarafa çocuklarımızı göndermeye mecburuz. İlim ve fen ve ihtisas nerede varsa, sanat nerede varsa gidip öğrenmeye mecburuz. Çok çalışmaya mecburuz. Çalışmak demek ise boşuna yorulmak terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü medeni buluşlardan azami derecede yararlanmak zorunludur.”




“İşinin Başında Olmayıp Çaba Harcamayanın Başarı Kazanması Mümkün Değildir.” Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

“İşinin Başında Olmayıp Çaba Harcamayanın Başarı Kazanması Mümkün Değildir.” Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


İnsan  ancak çalışarak  bir yerlere gelebilir  ve  işinde başarılı olabilir. Çalışmadan sadece hayal kurup sürekli oturan kimsenin başarısı da hayalden öteye gitmez.  Başarıya ulaşmak isteyen insan önce  iyi bir  hazırlık yapmalıdır. İyi bir hazırlıktan sonra  da elinden gelenin en iyisini yapmalıdır. İşinin başında durmalı, boş  işlere zaman ayırmamalıdır.


Kişi  işinde başarılı olmak için  önüne çıkan engelleri ortadan kaldırmalıdır. Karşısına çıkan bu engeller kendinden kaynaklıysa hemen kendine çekidüzen vermelidir, kendiyle ilgili değilse o halde yoluna bakmalı ve işini en iyi şekilde yapmak için mücadeleye devam etmelidir. O engeller de ortadan kalktıktan sonra zamanını iyi değerlendirmelidir. Gündemi takip etmeli, kendisinden deneyimli olan kişilerin sözlerine kulak vermeli ve işinin başından asla ayrılmamalıdır. Bütün bunlar yapıldığı zaman  kişi başarıya ulaşır. İşinin başında olmayan, alın teri dökmeyen kişinin başarısızlığı kaçınılmaz olur.  Çünkü çalışmayan, işlerini takip etmeyen kişi ne kendisine faydalı olur, ne de içinde yaşadığı topluma faydası dokunur.


Hayallerin gerçekleşmesi için, yaşama aktif bir şekilde katılmak ve gelecekte mutsuz olmamak için her işlerin başında olunmalıdır.  Başkalarına sırtımızı dayarsak bir arpa yolu bile yok kat edemeyiz. Bundan dolayı işinin  başında olup işinin ehli olmak için uğraşmalıdır insan.




Saygılı İnsan Nasıl Davranır?

Saygılı  İnsan Nasıl Davranır?


Yaşlılara, büyüklere,  değeri olan kimselere, kutsal bilinen kimselere karşı duyulan  sevgi ve çekinmeyle karışık bağlılık duygusunun  adıdır saygı. Ya da başka kimseleri  rahatsız etmekten çekinme de diyebiliriz.   Saygının olduğu ortamda kişinin kendini bilme eylemi vardır.   Saygılı olan kimseler  başka  insanların özel yaşamına müdahale etmekten  hoşlanmazlar. Aynı zamanda kendi yaşantılarına da başkalarının  girmesine izin vermezler. Saygılı olan kimseler aynı zamanda insanlar ile  arasına  iyi yönde mesafe koyanlardır. 

 

Saygılı insan  kendini bilen insandır.  Başkalarına karşı dürüst davranan,  güzel ahlaklı olan, güler yüzlü, yardımsever,  başkalarının arkasından atıp tutmaktan zevk almayan, sabırlı, güvenilir, paylaşımcı, insanlara değer veren, davranışlarına dikkat eden  kimselerdir. Saygının olduğu yerde sevgi de güneş gibi doğar. Böylece o ortamda huzur olur, aydınlık olur ve olumlu iletişim süreci gerçekleşir. Saygılı insanlar  kendilerine başkalarına saygısı olanlardır. Böyle insanlar her zaman iyilikten yana olurlar ve kimseye kötülük düşünmezler. Aynı zamanda bencil olmayan  , merhamet ve vicdan sahibi olan  kimselerdir. Saygılı insan başkalarına yaptığı iyiliği göstererek değil gizliden yapan insanlardır. Saygılı insanın özelliğine şu örneği verebiliriz:  Yüzüne güldüğümüz bir insanın da arkasından konuşmamalıyız. Onun yüzüne gülüp arkasından konuşanlara da haddini bildirmeliyiz ve o kişiye olan saygımızı böylece yitirmemiş oluruz.   Saygının önemi ile ilgili şu söz de son derece değerli ve  akılda kalıcı bir sözdür:

 

‘’ Ana babanı sayarsan oğlundan da saygı görürsün. Saygı ve sevginin bir arada bulunduğu toplumlar uzun ömürlü olur ve hiçbir zaman kargaşa içine düşmez. O toplumda saygı ve sevgi ne zaman  kaybolursa  toplum da o zaman çökmeye mahkum kalır.’’



 Yazılanlardan anlaşılacağı üzere her zaman saygıdan yana olmalıyız. Saygılı insanların değerini bilmeliyiz ve onları el üstünde tutmalıyız. Onları örnek  alarak yaşama devam etmeliyiz.

‘’ Giden Hayatı Geri Getirebilecek Hiçbir İlaç Yoktur.’’ Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 ‘’ Giden Hayatı Geri Getirebilecek Hiçbir  İlaç Yoktur.’’  Sözü İle İlgili Kompozisyon  Yazınız.

 

Yaşam içinde en kolay harcadığımız, değerini bilemeyip israf ettiğimiz  en değerli hazine zamandır. Oysa biz insanlar  en  kolay israfın zaman olduğunu unutup zamanı hunharca harcamaya devam ediyoruz. Hem de bilerek ve isteyerek... Günlük yaşamımızda bile  zamanın önemi o kadar unutulmuş ki  randevuya bile biraz sonra geleceğim, misafirliğe gidileceği zaman akşama doğru gelirim,  birini arayacağımız zaman biraz sonra seni arayacağım deyip zamanı boşa harcamaya devam etmekteyiz.   Ya da günü gününe derslerimize çalışmak yerine yarın çalışırım, sonra yarın olur öbür gün çalışırım, çalışırım da çalışırım....  


Saatin, dakikanın , saniyenin bile  çok değerli olduğu bu yaşamda  yukarıdaki saydıklarım ne yazık ki insanların öncelikleri değil, sonraları durumuna dönüşmüştür.  Oysa geçirdiğimiz her zaman  gitmektedir, yok olmaktadır  ve bir daha da asla geriye gelme şansı bulunmayacaktır. Çünkü giden yaşamı, giden ömrü geri getirebilecek bir ilaç bulunmamıştır.

 

Okullar açıldığı zaman  eğitimcilerin, öğretmenlerimizin  önem vereceği, üstünde duracağı en önemli şey zaman olmalıdır. Çocuklara zamanın ne kadar önemli olduğu onlara anlatılmalı ve giden zamanın  bir daha gelmeyeceği söylenmelidir. Nasıl ki su  israfı yapılmasın, elektrik israfı yapılması diye çeşitli çalışmalar, hazırlıklar yapılıyorsa zaman konusunda da aynı şekilde  çalışmalar ve hazırlıklar yapılmalıdır. Çünkü zaman da  temel ihtiyaçlarımız kadar çok önemlidir ve  boş yere geçirilmemelidir. Gündemimizde zamana her zaman yer verilmelidir.  Zamanın ne denli  önemli olduğunu şu sözlerle de belirtmek isterim:

‘’  Bu dünyadan bir kez geçeceğime inanıyorum, eğer gösterebileceğim herhangi bir davranış ya da yapabileceğim bir iyilik varsa şimdi yapmalıyım; çünkü bu yolun dönüşü yok.’’ William Pen.

* ‘’ Hayatta bütün başarılarım; her zaman ve her işte  zamanından bir çeyrek saat önce, hareket etmeme borçluyum.’’   Oscar Wilde.

 


İşte tüm bu sözlerden de anlaşılacağı üzere zamanın kıymetini bilmeliyiz ve giden zamana üzülmek yerine anın kıymetini bilelim ki pişmanlıklarla dolu bir yaşamımız olmasın.

“Kendimden Başka Kimseyi Değiştirmem.” Konulu Kompozisyon Yazınız.

“Kendimden  Başka Kimseyi Değiştirmem.” Konulu  Kompozisyon Yazınız.

 

Değişim olumlu yönde  olursa ve kişinin gelişimine, hayata bakış açısına fayda sağlarsa  müthiş bir şeydir. Çünkü olumlu değişimin olduğu  yerde ilerleme de kaçınılmaz olur.  Kişi başkalarının değişimini beklemeden önce kendisini değiştirmeye karar vermelidir. Başkalarının kusurlarını görmeden önce aynaya bakmalı ve kendi hatalarının  ne olduğunun bilincinde olmalıdır. 

 

Kendi hatalarının ne olduğunun farkında olan insan da daha çok çalışır, daha çok bilinçli kimse olur ve böylece çalışkan, üretken ve nitelikli kimse olur.  Başkalarını değiştirmeye gerek kalmadan kendini düzeltmenin en iyi yolu bu olsa gerek.

 

Hata yapmak elbette insanlara özgüdür.  Önemli olan bu hatalardan ders çıkarıp durmadan yolumuza devam edebilmekten geçer.  İnsan  başkalarının eksikliklerini çabuk görür, dedikoduyu sever ve  basit insanlar dedikodudan da zevk alır.  Başkaları hakkında ileri geri konuşur.  Kendinde olan eksiklikleri görmezden gelir ve en büyük hatayı da böylece yapmış olur. Oysa  hayatta bir amacı olan , hayata bakış açısı daha farklı olan kimseler başkalarını eleştirmek yerine, başkalarında   eksik arama yerine kendine yönelir ve devamlı kendini  geliştirmeye yönelir. Çok okur, araştırır, sorgular, gezer ve böylece daha  üstün özelliklere sahip, kendini bilen, alçakgönüllü kimse haline gelir. Bunun için de  değişime ilk olarak kendinden başlamak gerekir.

 

Bununla ilgili şu güzel sözü de aklımızın bir köşesinde bulundurmalıyız: ‘’Herkes dünyayı değiştirmeyi düşünür ama kimse kendini değiştirmeyi düşünmez.’’ Oysa herkes kendini değiştirmeye çalışsa dünya daha barış dolu bir dünya olur ve daha yaşanılır bir cennete dönüşebilir.


‘’ Zor İmkansızdan Kolaydır ’’ Sözünü Açıklayan Kompozisyon Yazınız .

"Zor  İmkansızdan Kolaydır" Sözünü  Açıklayan  Kompozisyon Yazınız.


Hayatta  çalışmak , emek etmek , alın teri dökmek kadar güzel  bir şey yoktur . Dinlenmenin tadı bile yorulunca ortaya çıkar .  Çalışmaya devam ederken  önümüze birtakım güçlükler çıkabilir . Önemli olan da  bu güçlükler  eğer aşılabilecekse o güçlüklerin üstüne üstüne gitmektir. Bunu yapabildiğimiz zaman başarmanın, mücadele etmenin tadını alırız.

Çünkü  hedefe ulaşmak zor da olsa  , eğer  durmadan yolumuza devam edersek o zoru başarabiliriz . Çünkü zor imkansız gibi değildir . İmkansız olan şeyi asla başaramayız , zor olan şeyi ise eninde sonunda başarabiliriz . Yeter ki bunu isteyelim ve içimizdeki  çekirdek inancı gerçek inanca dönüştürebilelim . İnsanlar için kolay ulaşılabilen şeylerin değeri olmaz. Çünkü emek verilmeden kazanılan şeyler insanlar için vazgeçilmesi en kolay şeylerdir.

Gerçekleşebilecek hayaller peşinde koşmalıyız ve bu hayallerimizin de hayatımıza  girmesi için, bize mutluluk vermesi için zorlukların üstesinden gelmeliyiz. Ulaşamayacağımız hayaller peşinde koşmamalıyız . Bu yolda karşımıza çıkan engeller asla şevkimizi kırmamalı ve hedefe ulaşmak için elimizden geleni yapmalıyız. 




Yeni Yılda Neler Yapacaksınız İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Yeni  Yılda  Neler Yapacaksınız İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 

2020  yılının son günlerine   veda  ederken  artık  2021  yılına  girme  zamanı geldi. 2020 yılı tam anlamıyla bir felaket yılı gibiydi. Art arda gelen olumsuzluklar bu yılın biraz daha aksiyonlu geçmesine neden oldu. 


Virüsler, depremler ve daha bir çok şey 2020 yılında oldu. İnşallah bu  kötü günler de yok olup gider ve 2021 yılı daha güzel geçer ve daha hayat dolu bir dünya bizi bekler.

 

Yeni yılda virüsten dolayı sosyal mesafeli olacağımız için ve dışarı çıkamayacağımız için bu yılı evde geçireceğiz. Önceki yıllarda yakınlarımıza giderdik ya da onlar bize gelir ve çok güzel yeni yıl akşamları geçirirdik. Aile yakınlarımızla tombala,  tabu, uno gibi oyunlar oynardık. Bu yıl ise herkes evinde ailesi ile kendi bildikleri oyunları oynayacaktır. Ben de ailemle birlikte olacağım için  onlarla çok güzel bir akşam yemeği yiyeceğim. Daha sonra yeni yılı kutlamak için eğlenceli müzikler açıp  oynayacağım ve özlediğim akrabalarımın yeni yılını telefondan kutlayacağım ve onlarla görüntülü sohbet ederek hasret gidermeye çalışacağım.

 


Bu yıl böyle geçecek çünkü herkesin evinde olması gerekir. Hem sağlığımız için hem de başka insanların sağlığını korumak için bu yıl dışarı çıkmayacağım ve böyle mutlu olmaya çalışacağım.  Televizyon izleyeceğim, şarkı dinleyeceğim ve geçmişteki yıllarda yaptığımız güzel, eğlenceli anılarımızı anımsayarak duygulanacağım. Umarım bu yıl bizim için daha güzel bir yıl olur ve herkes mutlu ve huzurlu bir yıl geçirmiş olur.

Irkçılık İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Irkçılık  İle  İlgili  Kompozisyon  Yazınız.

 

Kendi ırkını diğer  ırklardan değerli ve üstün görme, siyasal tutumunu da buna göre değerlendirmeye  ırkçılık denir. Irkçılığın ortaya çıkmasının en önemli nedenleri arasında ekonomik nedenler sayılsa da  düşünsel nedenler de bunun sebepleri arasında yer almaktadır. Irkçılık gibi kafatasçı düşünceler soykırıma kadar varabilen  caniliği ve şiddeti haklı gösterebilen  tutumlar ve düşüncelerdir. Irkçılıkta temel faktör aynı ırktan gelme, aynı soydan gelme, aynı dili  konuşma gibi özellikler yer alır.  Farklı soydan gelenler, farklı dili konuşanlar ve farklı ırktan olanlar insan olarak kabul edilmez ve onlara hep aşağılıkmış gibi muamele yapılır.

 

Bu da son derece yanlış ve cahilce bir davranıştır fakat ırkçı kafalar ne yazık ki bunun ne denli yanlış olduğunu anlayamayacak kadar kapasitesiz kimselerdir. Çünkü insana insan olduğu için değer verilmelidir ve bu geri düşüncelere, bu cahilce fikirlere asla hoşgörü ile yaklaşılmamalı ve haksızlığa uğrayan kişi ya da kişilerin yanında olunmalıdır. Örneğin;  Başakşehir ve  Paris Saint Germain maçı sırasında 4. hakemin  Pierre  Webo’ya ırkçı söylemlerde bulunması sonrası Başakşehir  maçtan çekilme kararı oldu ve o hakemin bu ırkçı davranışlarını kınadılar ve o hakem  de bu ırkçı söylemlerinden dolayı hemen görevinden alındı. Başakşehir  futbolcuları arkadaşları, yoldaşları Webo’nun yanında yer aldılar ve ‘’ Irkçılığa Hayır’’ sloganı yazarak hareket ettiler. 


Dünya basınında da geniş yer tutan bu habere her yerden çeşitli tepkiler geldi ve bu ırkçı zihniyetlere hoşgörü gösterilmemesi gerektiği belirtildi. Çünkü hiçbir insanın başka bir insandan üstünlüğü yoktur ve her insan aynıdır ve değerlidir. Sevgili Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa da bu ırkçı söylemlere her zaman karşı çıkmış ve veda hutbesinde şu güzel sözlerini söylemiştir ve insanlığa da o yıllarda mesaj vermiştir: ‘’ Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem'in çocuklarısınız, Adem ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah'tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız O'ndan en çok korkanınızdır.’’ 

Irkçılık ile ilgili diğer bir söz ise şudur: '' İnsanların ten rengi farklı olsa da gözyaşları aynıdır.''

*''Irkçılık cahilin sığınağıdır. Bölmek ve yok etmek ister. Özgürlüğün düşmanıdır ve kafaya kafaya çarpışıp yok edilmeyi hak eder .Pierre Berton

Gerçekten de ırkçılık kadar kötü bir şey yoktur ve insanları hor gören bu cahil  düşünce sistemi bir an önce yok olmalıdır. Bu maç örneğinde Webo adlı antrenör kardeşimiz  belki fiziksel  olarak sakatlanmamıştır fakat duygusal sakatlık ne yazık ki fiziksel sakatlıktan daha kötü ve daha ağır bir duygu durumudur. Bundan dolayı ırkçılığa dur demesini bilmeliyiz ve  insanlar arasında ayrım  yapan zihniyetleri her türlü kınamalıyız ve insana, insanlığa örnek  olan davranışlar sergilemeliyiz. Unutmayalım ki ırkçılık yapılan kimsenin kendini kötü hissetmesinin en önemli nedeni ırkçılık  yapan cahil beyinler yüzünden, aşağılık düşüncelere sahip insani özelliklere sahip olmayan beyinler yüzündendir. Bunun için ırkçılığa her zaman  karşı durmalıyız.

 

Asıl olan şey sevgidir, hoşgörüdür,  Yaratılanı Yaratandan ötürü sevmek ve insanı her hali ile kabul edebilmek ve sevmektir.  Kimse kimseden üstün değildir. Üstünlük ancak güzel ahlakta ve  erdemli olmaktadır.  Dünya barışının sağlanması için, ırkçılığın son bulması için el ele vermeliyiz ve sevgi dolu, saygı dolu bir dünya ortaya çıkarmalıyız ve insanlığı sonsuza kadar yaşatmalıyız. Yeter ki kalplerimiz bir olsun, kalplerimiz kirlenmesin ve ırkçılık denen  zırdeli  ve saçma fikirler yok olsun bir daha böyle şeylerin yaşanmasına izin verilmesin’’. Yaşasın  ırkçılık yapmayanlar, yaptırmayanlar.  Yok olsun ırkçı zihniyetler ve ona her türlü destek verenler.’’

İyilik İle İlgili Atasözleri Ve Anlamları

İyilik İle İlgili Atasözleri Ve Anlamları

 

1. İyilik Eden İyilik Bulur:   İyilik eden insana da gün gelir başka biri yardım eder. Yani iyilik deden insan da iyilik bulur ve yaptığı iyiliğin karşılığını alır.

2. İyilik et kötülük bul: Yapılan iyiliğe kötülük edenler için söylenmiş bir atasözümüzdür. Kimi insanlar kendini bilmedikleri için hadsiz olurlar ve yapılan iyiliğe karşılık  kötülük ederler.

3. İyilik et denize at balık bilmezse Halik  (Yaratıcı) bilir: Kimi insanlar yapılan iyiliğin kıymetini bilmezler fakat Yüce Allah yapılan iyiliklerin hepsini bilir ve görür. Onun için  çok tasalanmamak gerekir . Ne de olsa Yüce Allah yapılan her iyiliğin karşılığını verecektir.

 

4. Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır: Yapılan küçük bir iyilik bile üzerinden yıllar geçse de unutulmaz ve  hep  güzel hatırlanır. Onun için bize yapılan küçük bir iyiliği bile hiçbir zaman unutmamalıyız ve her zaman bize iyilik edenlere vefalı olmalıyız, hatır, kıymet bilmeliyiz.

 

5. İyiliğe  ‘’nereye gidiyorsun’’ demişler . ‘’kötülüğe’’ demiş.:  Yapılan iyiliklere çoğu kez kötülükle karşılık verilir. İnsanoğlu çiğ süt emdiği için  yapılan iyiliği unutur ve kendine yapılan iyiliğe iyilikle cevap veremez ne yazık ki.

6. İyilik et ele, varsın övünsün kele: İyilik ettiğin bir kimse bir zaman sonra yapılan iyiliği ve kendi kusurunu unutur.  Yani kendine yapılan iyiliği söylemez. Daha sonra kendini başkalarına kusursuz ve hatasız göstermeye başlar. Bunun için söylenmiş bir atasözüdür.

7. İyiliğe iyilik  her kişinin karı , kötülüğe iyilik er  kişinin karı: İyilik edildiği zaman iyilik bulunabilir fakat kötülük eden kişiye karşılık  iyilik etmek erdemli ve kendini bilen medeni insanlara özgü bir durumdur.

8. İyiliğe iyilik olsaydı , koca öküze bıçak  olmazdı ( bıçak dayamak):   Eski zamanlarda  öküzler tarlayı süren, tarladaki en zorlu işleri yapan bir hayvandı.  O kadar iş yapmasına rağmen en sonunda  yemeklere güzel ziyafet olurdu. İnsanoğlu için  de aynı şey geçerlidir. İyilik eden insanlara kötülük edilir ve o masum ve saf kimselerin  değeri bilinemez. Ne kadar iyi olursan ol yine de karşılığında yaptığının karşılığını göremezsen ve çeşitli nankörlüklerle, vefasızlıklarla karşı karşıya kalınır.

 

İyilik ile ilgili atasözleri ve anlamları

 

Dostluk , Kardeşlik Ve Arkadaşlık Hakkında Kompozisyon Yazınız.

Dostluk , Kardeşlik Ve Arkadaşlık Hakkında Kompozisyon Yazınız.

 

İnsan o kadar  sosyal bir varlıktır ki yalnız yaşamak, yalnız eğlenmek onun doğasına uygun bir şey değildir. Çünkü insan yaratılıştan  sosyal olmaya , başka insanlarla iletişim ve etkileşim içinde olmaya eğilimli bir varlıktır.  Hayatta bizi mutlu eden, o olmadan yaşamın fazla tadı çıkmaz dediğimiz kimselerden biri ya da birileri elbette ki arkadaşlarımız, dostlarımız, yakınlarımızdır. Hayat onlarla daha güzel ve daha yaşanılırdır. Çünkü  dünya insanla güzel olur, insanların kaynaşması ve  birbirini sevmesi, birbirine güvenmesi ile daha rengarenk bir   yere dönüşür.

 

Dostlarımız, arkadaşlarımız, kardeşimiz gibi gördüklerimiz canlarımız bizler için vazgeçilmez kıymetli kimselerdir.  İnsanın her zaman bir dosta, bir arkadaşa ihtiyacı vardır.  İnsan acılarını, sevinçlerini,  özlemlerini, ayrılıklarını yine en yakınları ile paylaşır ve yine hep onlara özlem duyar. Bunun için dostlarımızın, değerli varlıkların kıymetini bilmeliyiz.  Böyle iyi yürekli kimselerin her zaman yanında olmalıyız. Mesefaler uzak olsa bile can dostlarımızın halini hatrını her zaman sormalıyız. Onlara karşı vefasız kimse olmamalıyız.  Her zaman değer veren, fedakar ve vefalı insanlar olmalıyız. En ufak bir sorun da dostlarımıza arkamızı dönmemeliyiz.

 


Onların bize ettiği iyiliklerin, fedakarlıkların  değerini her zaman yüreğimizde  hissetmeliyiz. Dost candır, dost hayattır, dost  en üzgün olduğun anda bile seni mutlu etmek için elinden gelen her türlü fedakarlığı yapan değerdir. Bunun için dostunuzun, arkadaşınızın kıymetini bilin.

 

Çünkü yaşam onlarla şen olur, şenlik olur. Ömür onlarla daha güzel ve daha uzun olur. Dostlar insanın  yaşama sebebidir, yaşamdan zevk alma , yaşama bağlanma sebebidir. Bundan dolayı dost olun, dostça kalın, kıymet bilin, kıymet verin, kıymetli olun ki öldükten sonra bile güzel anılasınız.