6.Sınıf Etkinlik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
6.Sınıf Etkinlik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

İstiklal Marşı'ndaki İsim ve Sıfat Tamlamaları

Özet :  İstiklal marşındaki isim ve sıfat tamlamaları,istiklal marşındaki isim tamlamaları nedir,istiklal marşındaki sıfat tamlamaları nelerdir

İstiklal Marşı'ndaki isim ve sıfat tamlamaları şunlardır :


bu şafaklar : sıfat tamlaması
al sancak : sıfat tamlaması
yurdumun üstü : belirtili isim tamlaması
en son ocak : sıfat tamlaması
milletimin yıldızı : belirtili isim tamlaması
nazlı hilal : sıfat tamlaması
kahraman ırkım : sıfat tamlaması
bu şiddet : sıfat tamlaması
bu celal : sıfat tamlaması
dökülen kanlarımız : sıfat tamlaması
hangi çılgın : sıfat tamlaması
kükremiş sel : sıfat tamlaması
çelik zırhlı duvar : sıfat tamlaması
garbın afakı : belirtili isim tamlaması
iman dolu göğsüm : sıfat tamlaması
 böyle bir iman : sıfat tamlaması
tek dişi kalmış canavar : sıfat tamlaması
hayasızca akın : sıfat tamlaması
bastığın yerler : sıfat tamlaması
kefensiz yatan : sıfat tamlaması
şehit oğlu : belirtisiz isim tamlaması
cennet vatan : sıfat tamlaması
ruhumun emeli : belirtili isim tamlaması
mabedimin göğsü : belirtili isim tamlaması
dinin temeli : belirtili isim tamlaması
yurdumun üstü : belirtili isim tamlaması
kanlı yaş : sıfat tamlaması
şanlı hilal : sıfat tamlaması
kanlarımın hepsi : belirtili isim tamlaması
bayrağımın hakkı : belirtili isim tamlaması
milletimin hakkı : belirtili isim tamlaması  

İsim Tamlamaları İle İlgili Çalışma Kağıdı İndir

Kaldırımlar 1 Şiirindeki Tamlamalar ve Çeşitleri

Kaldırımlar 1 Şiirindeki Tamlamalar
Kimsesiz bir sokak ortası : Sıfat tamlamasıdır. Bu tamlamanın içerisinde yer alan " sokak ortası " kısmı ise belirtisiz isim tamlamasıdır .
Yolumun karanlığa saplanan noktası : Belirtili isim tamlamasıdır . " karanlığa saplanan nokta " kısmı ise sıfat tamlamasıdır .
Beni bekleyen bir hayal : Sıfat tamlamasıdır. "nasıl hayal ? " sorusuna cevap verdiği için ismi nitelemiştir .
Kara gökler : Sıfat tamlamasıdır
Kül rengi bulutlar : Sıfat tamlamasıdır .
Evlerin bacası : Belirtili isim tamlamasıdır . Hem tamlayan hem tamlanan ek almıştır .
Serseri kaldırımlar : Sıfat tamlamasıdır .
Damla damla bir korku : Sıfat tamlamasıdır .
Gözüne mil çkilmiş bir ama : Sıfat tamlamasıdır .
Çilekeş / yalnızların annesi : Tamamı sıfat tamlamasıdır . "yalnıların annesi " kısmı belirtili isim tamlamasıdır .
İçimde yaşamış bir insan : Sıfat tamlamasıdır .
İçimde kıvrılan bir lisan : Sıfat tamlaması
Yumuşak bir kucak : Sıfat tamlamasıdır .
Kaldırımların emzirdiği çocuk : Sıfat tamlaması
Bu karanlık sokak : Sıfat tamlamasıdır .
Ayak sesi : Belirtisiz isim tamlamasıdır .
Aç köpekler : Sıfat tamlamasıdır .
Yolumun zafer takı : Belirtili isim tamlamasıdır .
Gölgeden taş kemerler : Sıfat tamlamasıdır .
Islak bir yorgan : Sıfat tamlaması
Esrarlı bir uyku : Sıfat tamlamasıdır .
Kaldırımların kara sevdalı eşi : Belirtili isim tamlamasıdır. Tamlama içerisine sıfatlar da girimiştir.

İçerisinde Zamirlerin Geçtiği Bir Yazı

     Bu etkinlikte ilk önce tüm zamir türlerinin geçtiği bir metin verilmiştir. Daha sonra ise ikinci metin verilerek bu metindeki zamirleri sizin bulmanız istenmektedir. İkinci etkinliğin cevabı etkinliğin sonunda verilecektir.

Örnek Metin :

Büyük bir ormanın içerisinde ben ( kişi zamiri ) ve arkadaşlarım yolumuzu bulmaya çalışıyordu . Arkadaşım " Buraya ( işaret zamiri )  gelmek kimin ( soru zamiri ) fikriydi ? " diye sordu . Ben gidelim demiştim ama hepimizin ( belgisiz zamir ) ortak kararıydı aslında . Mert , şurada ( işaret zamiri ) bir yol gözüküyor , dedi. Güvenli olup olmadığını kim ( soru zamiri ) kontrol edecekti ? Hiçbirimiz ( belgisiz zamir )cesaret edip de gidemiyorduk . Sonunda birkaçımız ( belgisiz zamir ) beraber bakmaya karar verdik . evet bizi ( kişi zamiri ) bu karanlık ormandan kurtaracak yol buydu ( işaret zamiri ) .

Etkinlik :

Zaman bazıları için geçmek bilmiyordu . Orada sessizce yatan adam içimizi ürpertmişti . Üstü kapalı bu adam da kimdi ? Birçoğumuz için korkulacak biri olan bu adam kim bilir neler yaşamıştı ? Hiç kimse onu anlamaya çalışmış mıydı acaba ? O an burasının ürpertici olması mı daha fazla korkuttu bizi yoksa onu tanımamak mı bilemedim.

Cevaplar :


Bazıları -----> belgisiz zamir
Orada  -----> işaret zamiri
Birçoğumuz -----> belgisiz zamir
Kim -----> soru zamiri
Neler -----> soru zamiri




Hiç kimse -----> belgisiz zamir
Burasının -----> işaret zamiri
Onu ----- > kişi zamiri
Bizi -----> kişi zamiri 

Her Hangi Bir Metindeki Ses Olaylarını Bulma

                      Akıl; kişinin meydana gelen  olaylar karşısında fikrini ( fikir-i-n-i > ünlü düşmesi )  üretebilme becerisi ve problemleri en hızlı şekilde değerlendirip bir neticeye  ulaşabilmesi yeteneğidir ( yetenek - i- dir > ünsüz yumuşaması ) . Akıl Allah tarafından insanlara diğer canlılardan farklı bir özellik olarak verilmiştir ( veril-miş-dir ( ünsüz benzeşmesi ) . Her insanın aklı ( akıl - ı > ünlü düşmesi )  vardır ancak insanların aklını ( akıl- ı- n - ı > ünlü düşmesi )  kullanabilme yeteneği ( yetenek -i >  ünsüz yumuşaması ) birbirinden farklıdır.


           Birtakım  insanlar en basit problemlerde bile fikir üretmekte ( üretmek - de > ünsüz sertleşmesi )  zorlanır. Bazı insanlar yaşı büyük insanların daha bilgili olduğunu ( ol - duk - u - n - u > ünsüz yumuşaması ) zanneder. Boy, kilo vb. yaş ilerledikçe ( ilerle- dik - ce > ünsüz sertleşmesi )  artan özelliklerden çok farklıdır akıl.  “akıl yaşta değil baştadır “ atasözü  beynini ( beyin - i - n - i > ünlü düşmesi )  kullanabilen insanların daha akıllı olduğunu ( ol - duk - u - n - u  > ünsüz yumuşaması )  vurgulamaktadır ( vurgu-la- mak - da - dır > ünsüz sertleşmesi ) . Vücudun ( vücut - un > ünsüz yumuşaması ) gelişebilmek için bazı besinlere ihtiyacı olduğu ( ol - duk - u > ünsüz yumuşaması )  gibi aklında ( akıl - ın - da > ünlü düşmesi )  gelişebilmesi için bazı besinler şarttır ( şart - dır > ünsüz benzeşmesi ) . Aklı ( akıl - ı > ünlü düşmesi ) geliştiren besinler okumak, araştırmak, sorgulamak ve soru sormaktır ( sorgu - la - mak - dır > ünsüz sertleşmesi ) . Yüzyıl yaşayıp da yemek içmek dışında bir gayesi olmamış bir insanla 15-20 yaşında ama sürekli araştırmış, çalışmış bir genci ( genç - i > ünsüz yumuşaması )  bilgi yönünden bir tutabilir miyiz ?  


       Aklın önemini gerektiği ( gerek - dik - i > ünsüz yumuşaması )  gibi anlayamıyoruz( anla- y - a - ma- yor - uz > ünlü daralması ) 

İçinde Hal Eklerinin Geçtiği Bir Olay Yazısı

     Kağan'a  ( yönelme hali ) babası okuldan ( ayrılma hali ) çıkınca eve ( yönelme hali )gelmesini ( belirtme hali ) söylemşti. Kağan heyecanla okuldan ( ayrılma hali ) çıkacağı anı bekledi. Çünkü babası okuldan ( ayrılma hali )  çıkınca hemen eve ( yönelme hali )  gel dediğine ( yönelme hali )  göre mutlaka ona ( yönelme hali ) bir sürpriz yapacaktı. 

Okul bitti ve Kağan uçarcasına ( yönelme hali )  eve ( yönelme hali )  koştu. Sokağın başına ( yönelme hali )  gelince kapının önünde ( bulunma hali ) ışıl ışıl parlayan bisikleti ( belirtme hali ) gördü. İki yıldan (ayrılma hali )  beri bu bisikletin hayalini ( belirtme hali ) kuruyordu. Adeta mutluluktan ( ayrılma hali ) havalara ( yönelme hali ) uçmuştu.

 Babasının boynuna ( yönelme hali )  sarıldı ve babasına ( yönelme hali ) teşekkür etti. Üzerini değiştirip sokağa ( yönelme hali ) çıkmak için can atıyordu. Bisikletini ( belirtme hali ) arkadaşlarına ( yönelme hali ) gösterecekti. Herkesin ona ( yönelme hali ) imrenerek bakacağından ( ayrılma hali ) emindi. Çünkü kimsede ( bulunma hali )  onunki gibi güzel bir bisiklet yoktu. Yıllar sonra Kağan'ın aklına ( yönelme hali )  o gün geldikçe içine ( yönelme hali ) bir mutluluk dolduğunu ( belirtme hali ) hissediyordu.


     Kağan yıllar sonra kendi çocuklarının ve tüm çocukların mutlu olması için elinden ( ayrılma hali ) geleni ( belirtme hali )  yapmaya ( yönelme hali ) karar verdi. Küçük hediyelerde ( bulunma hali ) bile çocukları mutlu edecek çok büyük anlamlar olduğunu ( belirtme hali ) anlamıştı. 

Bir Metnin Büyük Ünlü Uyumu Açısından İncelenmesi

- Bir (tek heceli sözcük olduğu için ünlü uyumu kuralı aranmaz )  kimsenin (uyar ) yaşadığı (uyar ) olumsuzluklar ( uyar )  karşısında ( uyar )  üzülebilmek ( uyar )  ve ona acıyabilmek ( uymaz çünkü -ebilmek yardımcı fiili büyük ünlü uyumu kuralını bozar. ) olarak tanımlayabiliriz merhameti ( "e" ince ünlüsü ile başlayıp "a" kalın ünlüsü ile devam ettiği için uymaz).

- Her ne kadar "bir kişinin..." diye başlamış olsak bile söze, merhamet sadece ( "a" kalın ünlüsü ile başlayıp "e" ince ünlüsü ile devam ettiği için uymaz. )  insanlara ( "i" ince ünlüsü ile başlayıp "a" kalın ünlüsü ile devam ettiği için uymaz. ) değil tüm canlılara duyulan bir histir.

- İnsanı insan yapan duyguların ( uyar çünkü hepsi kalın ünlüdür ) en başında gelenlerinden birsidir merhamet.

- Çünkü merhamet insanın başkalarının dertleriyle (uyar çünkü ünlülerin hepsi incedir ) dertlenebilmesi, dertli bir insana yardımcı olabilmek ( uymaz çünkü -ebilmek yardımcı fiili büyük ünlü uyumu kuralını bozar ) için elinden geleni yapması demektir.

- Yani merhamet insanı bencillikten (uyar çünkü hepsi ince ünlüdür )  ve yalnız kendi nefsini düşünmekten alıkoyan bir duygudur.

- Etrafındaki ( uymaz çünkü ünlüler ince-kalın-kalın-kalın-ince şeklinde sıralanmıştır )  tüm canlılara merhamet nazarı ile bakmayı bilen bir insan hiç kimseye kötülük ( uyar çünkü ünlülerin hepsi incedir )  yapamaz, bulunduğu ortamda kötülük yapılmasına da müsaade ( uymaz çünkü ünlüler ince-kalın-kalın-ince şeklinde sıralanmıştır ) edemez.

- Merhamet duygusu yüksek insanlardan oluşan bir toplumda ( uyar çünkü ünlülerin hepsi kalındır )  kötülükten eser kalmaz ve herkes ( uyar çünkü ünlülerin hepsi incedir ) birbirinden emin olur.

- Dünyanın ( uymaz çünkü ünlüler ince-kalın-kalın şeklinde sıralanmıştır )  bir gerçeği olarak her yerde varlıklı, güçlü ( uyar çünkü ünlülerin hepsi incedir )  insanlar olduğu gibi ; maddi ve manevi ( ikisi de uymaz çünkü ünlüler kalın-ince şeklindedir )  olarak güçsüz insanlar da vardır.

- Güçlü insanlar etrafındaki (uymaz çünkü ünlüler ince-kalın-kalın-kalın-ince şeklinde sıralanmıştır ) böylesi insanları ezmek yerine onlara merhametle yaklaşırsa toplum içerisinde saygı ve sevgi duyguları yükselir.

- Hepimize düşen insani bir görev var ki o da zengin olsun fakir ( uymaz çünkü ünlüler kalın-ince şeklindedir )  olsun, güçlü olsun zayıf olsun her insan kendinden düşkün durumdakilere ( uymaz çünkü "-ki" eki kalınlık-incelik uyumunu bozar )  merhametle bakmalı ve onlara elinden gelen yardımı esirgememeli. 


Not  : Arkadaşlar metindeki tüm kelimeler tek tek incelenmemiştir. Çünkü böyle yapılması sıkar diye düşünüldü. Her cümleden bir-iki kelime seçilerek inceleme yapıldı. İnşaallah faydalı olur.