"Sol Ayağım " Kitabı İle İlgili Test Soruları

 Sol Ayağım Kitabı İle İlgili Test Soruları


1) Christy’in yazdığı ilk harf aşağıdakilerden hangisidir?

A) A

B) B

C) C

D) D

 

2)  “Onun  geri zekalı olmadığını biliyorum. Onun sorunu vücudunda, beyninde değil.” diyen kişi kimdir?

A) Çocuğun babası

B) Çocuğun annesi

C) Çocuğun ablası

D) Çocuğun dayısı

 

3) Christy  başlarda canının çok sıkılmasının sebebi nedir?

A) Annesinin hayatını kaybetmiş olması

B) Babasının hayatını kaybetmesi

C) Kardeşlerinin onunla dalga geçmesi

D)  Engelli olduğu için kendini dış dünyadan soyutlayıp içe kapanması

 

4) Aşağıdakilerden hangisi Christy’in kendi tanıtırken söylediği sözlerden biri değildir?

a) Çarpık ağızlı olması

b) Homurdanarak konuşması

c) Ellerinin düzgün olmayışı

d) Kulağının duymaması

 

5) Aşağıdakilerden hangisi çocuğun kardeşlerinden biri değildir?

A) David

 

B) Peter

C) Tony

D) Lily


 

6) Christy’in harfleri öğrenmeye başladıktan sonra yazdığı ilk sözcük aşağıdakilerden hangisidir?

A) Abi

B) Anne

C) Baba

D) Doktor

 

7) Christy kaç yaşında kendi akranları ile kardeşlerinin de sayesi ile arkadaş olmuştur?

A) 7

B) 8

C) 9

D) 10

 

8) Aşağıdakilerden hangisi Christy’in kendi duyguları ile ilgili bir şey değildir?

A) Kendini beğenmemektedir.

B) Çarpık ağzım var kimse beni elbette beğenmez demektedir.

C) Arada sırada kardeşlerinin normal olmasını kıskanmaktadır.

D) Aşık olduğu kızların kendisine acımadığını bilmektedir.


 

9)  Çocuğun evlerindeki en önemli şey nedir?

Kitap okuma saatleri

Baba ile oyun oynama saati

Yemek yeme saati

Meyve yeme saati


10) Christy kendi bindiği engelli arabasına hangi adı vermiştir?

A) Henry

B ) Kırmızı canavar

C) Aslan parçası

D) Benim dünyam

 

11) Christy’in canını acıtan ve düşünmeye çalıştığı şey nedir?

A) Kardeşlerinin ona yediği meyvelerden vermemesi

B) Dışarı çıktığında insanların ona tuhaf gözlerle komik bir şekilde bakmaları

C) Babasının ona karşı acımasız olması

D) Annesinin ona bazı günler dayak atması

 

12) Christy’in abisinin arkadaşı abisine dönerek Christy için şunu demiştir: “Ona acıyorum.” Bunun üzerine Christy’ın abisi o çocuğa ne yapmıştır?

A) Ona tokat atmıştır.

B)  Onu yola doğru sertçe itmiştir.

C) Bende kardeşime acıyorum demiştir.

D) Gülmeye başlamıştır.

 

13) Christy’in yeni arabasının adı nedir?

A) Sylvester

B) Mike

c) Michail

D) Kuzgun

 

14) Christy hangi alanda çok becerikli bir çocuktur?

A) Müzik aleti çalmada

B) Resim yapmada

D) Geometri alanında

D) Matematik alanında

 

15) Christy’in hayatında gördüğü ve hayatını değiştirecek olan en güzel kız kimdir?

A) Delahunt

B) Lily

C) Komşu kızı

D) Jenyy

 

16) Engelli insanların en sevmediği şey aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yardım istediklerinde insanların ona yardım etmesi

B) İnsanların onlara a kendisi olduğu için değil  engelli olduğu için acıması ve sevmeye çalışması

C) Çevrenin onlara göre düzenlenmiş olması

D) Devletin onlar için aylık para vermesi

 

17) Christy için küçük bir ev yapılmasına öncü olan ve onun o evde daha rahat fizik tedavi hareketlerini yapması için elinden gelen her türlü fedakarlığı yapan kişi kimdir?

A) Annesi

B) Dedesi

C) Büyük annesi

D) Babası


 

18) Christy her şeyini sol ayağı ile yaparken  ve bu ayağı onun her şeyi iken doktor ona tedavinin iyi geçmesi için “Sol ayağını kesinlikle bu süreçte kullanmayacaksın demiştir? Doktor neden böyle bir şey demiştir?

A) Christy’in daha kötüye gitmesi için

B) Christy’i hiç sevmediği için

C)  Christy sol ayağını kullanmaya devam ederse yürüyemez, konuşamaz ve ellerini kullanamazdı.

D) Sol ayağı çok şekilsiz olduğu için.

 

19) Christy’in en sevdiği ve kitaplarını çokça okuduğu yazar kimdir?

A) Dickens

B) Tolstoy

C) Ömer Zülfü Livaneli

D) Shakespeara

 

20) Engeline rağmen bir kitap yazmayı başaran, her şeye rağmen hayata küsmeyen ve başarıları ile kendisini ve çevresini mutlu eden Chrısty2e bu yolda en çok yardım eden ve kırmızı gülleri en çok hak eden değerli kişi kimdir?

A) Babası

B) Dedesi

C) Doktor

D) Annesi

 

21) Doğuştan beyin felci ile sakat kalmış olan kimdir?

A) Paddy

B) Tony

C) Chrısty

D) Peggy

 

22) Bu kitaptan çıkaracağımız sonuç aşağıdakilerden hangisidir?

A) Engelli insanlar hiçbir şeyi başaramazlar.

B) Asıl engel paranın olmayışıdır.

C) Sevgi, fedakarlık, sabır ve kararlılık olan bir evde engelli olsa bile o engeller aşılabilir.

D) Engelli olmak kişinin hayatının hep kötü geçeceği demektir.

 

23) Bizleri koşulsuz seven ve bizim için her türlü fedakarlığı en çok yapan kişi genelde kimdir?

A) Anne

B) Baba

c) Öğretmen

D) Doktor

 

24)  Aşağıdakilerden hangisi Sol ayağım kitabı ile ilgili bir çıkarım olamaz?

A) Büyüleyici ve eğlenceli

B) Kötümser ve sonu hiç iyi bitmeyen bir kitaptır.

C) Okuyucuya ilham veren bir kitaptır.

D) Bir cesaret hikayesidir.

 

25)  İnsanı başarıya götüren şey nedir?

A) Zeka ve cesaret

B) Yerinde yatmaya devam etmek

C) Başkalarını kopya etmek

D) Kendini başkaları ile kıyaslamak

 

 

 

Cevaplar:

1. a   2. b   3. d  4. d  5. a 6.b  7. a  8. d  9. c  10. a  11. b  12. b  13. a   14. b   15. a  16. b   17.a   18. c   19. a   20. d  21. c   22. c   23. a  24.b  25. a

“Ağaç Kapı Kapandıysa Altın Kapı Açılır.” Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 

“Ağaç Kapı Kapandıysa Altın Kapı Açılır.” Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


Kapılar temelli kapanmaz. Allah bir kapıyı kapatırsa bir gün gelir başka bir kapıyı açar. Fırsatlardan biri kaçarsa başka fırsatlarda önümüze çıkabilir. Onun için hayattan umudumuzu kaybetmemek gerekir. Hayatımızda bazen iyi günler olabilir bazen kötü günler. İnsan olduğumuz için her şey bizim içindir.


Bazen işlerimiz rast gitmeyebilir. İstediğimiz şeyler için çok emek etmiş olsak bile elimize geçmeyebilir. O zamanki işlerimizi çözüme kavuşmadı diye, yüzümüze kapılar kapandı diye hayata küsmek de doğru bir şey değildir. Çünkü o kapanan kapının belli bir nedeni vardır. Bazen kötü gibi görünen şeyler bizim için hayır da olabilir. Onun mutlaka sabırla işlerimize devam etmeliyiz. İnsanı hayata bağlayan en güzel şey umuttur. O umutlara dört elle sarılmalıyız ve kimi umutlarımız gerçekleşmese bile yeni hayaller kurmaya devam etmeliyiz. İşte bunları yaptığımız zaman karşımıza aydınlık yollar, altın kapılar açılacaktır.


İşte zaman da sabrımızın, kararlığımızın ve umudumuzun ekmeğini tadını çıkara çıkara yemeye, eğlenmeye başlayacağız. Bunun için de atalarımız “Ağaç kapı kapandıysa, altın kapı açılır.” diyerek yaşama sıkı sıkıya tutunmamız gerektiğini, sabredin, o sabrın karşılığını daha güzeli ile alacaksınız demek istemiştir. Umudu olmayan insan da yaşama sevincini kaybetmiştir zaten. Umut kaybetmek yok, aramaya ve çalışmaya devam etmek insana yakışır.

Kendinizi Engelli Bir Bireyin Yerine Koyarak Hikaye Yazınız.

 Kendinizi Engelli Bir Bireyin Yerine Koyarak Hikaye Yazınız.


O sabah yine can sıkıntısı ile kalkmıştım yerimden. Elim ayağım tutmuyor gibiydi. Gerçi gerçekten de ellerimde ve ayaklarımda doğuştan bir engelim vardı. Ellerim yamuk yumuk ayaklarım çarpıktı. Kendimi hiç beğenmiyordum. Diğer kardeşlerimin hiçbir engeli yoktu ama ben annemin karnından böyle doğmuştum. Bazen aynaya baktığımda kendimden nefret ediyordum. Çok düzgün yüz hatlarım vardı ama zihnim karmakarışık ve mutsuzdu. Kendimi ve hayatı sevmiyordum. Engelli olduğum için herkesin benden nefret ettiğini düşünüyor ve geceleri odama geçince yatağımın altında gizli gizli saatlerce ağlıyordum. Benim adım  Umut. Annem koymuş adımı. Engelli olduğumu görünce belki bir umut ileride iyileşirim diye düşünmüş bana hep sevgi ile bakmış, beni diğer kardeşlerimden ayırmamış.


 Sekiz kardeşiz. Beşi erkek üç kızı olmak üzere kalabalık bir ailede Kayseri’de dünyaya gelmişim.  Başlarda çok üzülmüş annem ama daha sonra alışmış benim böyle olmama.  Bu arada annemi ve babamı tanıtayım. Annemin adı Gül babamın adı i  Mustafa.  Annem ev hanımı babam ise boyacı. Gittiği yerlerdeki evleri boyar, kazandığı para ile de bize bakmaya çalışır benim kıymetli babam. Bazen çok yorgun gelir eve bana göz kırparak ve içten gülümseyerek geçer odasına. Annem hemen onun yemeğini koyar, diğer kardeşlerim ilgilenir ve sonra da benimle ilgilenirdi. Bazı günler canım çok sıkılıyor ve engelli olduğum için hayattı sevmiyorum ama yaşamak, nefes almak yine de güzel. 


Çünkü beni seven bir ailem var ve onar bana hep sevgi ile baktı. Annem bir gün olsun bile suratını asmadı bana. Hep sabırlı ve şefkatli biri annem. Farklı biriyim dedim ya.  Ben farklı olduğum için kardeşlerim bana yardımcı olmaya çalışırdı ama onların bana acıyan gözlerle bakmasını istemezdim. Çünkü ben acınacak biri değildim. Ben de onlar gibi insandım ama sadece farklı ve özeldim. Onların beni ben olduğum için sevmesini ve benimle ilgilenmelerini isterim. Annem onlar gibi değil o bana daha farklı gözle bakıyor ve benim her şeyi başaracağıma inandığı için çocukları yatırdıktan sonra bana da zaman ayırır ve bu sayede bana okuma yazmayı öğretti. Önceleri elimi kolumu hiç iyi kullanamıyordum ve annem internetten izlediği fizik tedavi egzersizlerini bana öğretti ve zamanla ben de yazı yazmaya başladım, annem okumayı da öğretti ve artık hayatım daha neşeli hale geldi. Her ne kadar normal insanlar gibi olmasam da okuyorum, yazıyorum, çiziyorum ve zihnim bir şeylerle meşgul. 


Artık hayatı seviyorum ve kardeşlerim de bana acır gibi değil gerçekten beni sevdiği için bana güzel gözlerle bakmaya başladılar ve benim azim ve kararlılığıma hayran kaldılar. Engelimizi ne olursa olsun yeter ki sizi sevenler olsun  ama sizi koşulsuz sevenler olsun ki hayatınızdaki büyük engeller aşılsın. Çünkü en büyük engel sevgisizliktir. İşte ben sevgi ile bugün okula gidiyorum, yazıyorum, arkadaşlarımla iyi iletişim kurabiliyorum ve mutluyum.

“Fakir Bebeğin İçemediği Sütü Zenginin Köpeği İçiyorsa; Bana Adaletten Bahsetmeyin.” Sözü İle İlgili Kompozisyon

 

“Fakir Bebeğin İçemediği Sütü Zenginin Köpeği İçiyorsa; Bana Adaletten Bahsetmeyin.” Sözü İle İlgili Kompozisyon

 

Günümüz dünya sorunlarından bir tanesi de açlık sorunudur. Ne yazık ki dünyada herkese yetecek kadar yiyecek, içecek varken hala bir yerlerde bazı çocuklar, gençler, yetişkinler açlıktan ölmekte ve dünyada buna seyirci kalmaya devam etmektedir. Özellikle de Afrika'daki ülkelerde açlık sorunları ile mücadele eden çocukların açlıktan karınları şişmiş, bedenleri bir iskelet gibi olmuştur. Yeterli ve dengeli beslenemeyen bu masum çocuklara dünya insanları olarak çok şey borçluyuz. Kimi gönüllü elçiler bu insanlar için, bu güzel çocuklar için ellerinden geleni yapmaya çalışsa da ne yazık ki bu yeterli olmamaktadır.


Herkesin bu konu üzerine kafa yorması gerekir. Bu işi sadece yetkililere bırakacak olursak sorun tamamen ortadan kalmaz. “Fakir bebeğin içemediği sütü zenginin köpeği içiyorsa; bana adaletten bahsetmeyin.” der  Paul Samuelson. Gerçekten de öyledir. Hayvanlar  öyle ya da böyle doğada insanlar ona bir zarar vermediği sürece karınlarını doyurmaya çalışır, çünkü hayvanların doğası arayış içinde olmak ve kendi ihtiyaçlarını doğanın ekolojik dengesi içinde giderebilmektir. Çünkü onların da kendilerine göre bir iç güdüsü vardır. Oysa küçük bir bebeğin ne dili vardır, ne de doğadan kendi başına bir şey elde edebilmesi. O küçük bebek, o insan olan bebek yine başka bir insana ihtiyaç duyacaktır. Onun için çocuklar aç kalmamalıdır, çocukluklar göz göre açlığa mahkum edilmemelidir. Önce yoksul çocuklar, önce aç olan çocuklar doyurulmalı, yeterli ve dengeli beslenebilmelidir. Daha sonra yine hayvan sevgisi olmaya devam edilmeli, yine sokak hayvanlarına kucak açılmalı ve elbette onlara da iyilik edilmeli ve onlarında aç kalmaması sağlanmaya çalışılmalıdır.

Eğer çocuklar açlıktan ölüyorsa ve zenginin köpeği süt içebiliyorsa burada adalet denen şeyden bahsedilemez. Çünkü adaletin olduğu yerde insanoğlu aç kalmaz, bebekler açlıktan hayatını kaybetmez ve insan onuruna yakışmayacak trajediler yaşanmaz. Önce insanı yaşatalım ki yaşayan insanlar da o masum hayvanları yaşatmaya ve sevmeye devam etsin.

 

“Evi Delikli Baca, Milleti Hacı İle Hoca Yıkar.” Atasözü İle İlgili Kompozisyon

 “Evi Delikli Baca, Milleti Hacı İle Hoca Yıkar.” Atasözü İle İlgili Kompozisyon


Evin bir yanında açılan delik zamanla büyür ve yıkılmasına neden olur. Hacı ile Hoca da tutucu ve bilgisiz olursa, insanları yanlış yönlendirir ve zarar görmelerine sebep olur. Onun için her Hoca sandığımız insanları aydın kimseler olarak görmemeliyiz ve böyle insanlara karşı dikkatli olmalıyız. Elbette toplum içinde mesleğini yapan her insan çok iyi değildir. Her meslek dalında kötü insanlar çıkacağı gibi Hocalık mesleğinde de cahil kimseler vardır. Böyle kimseler kafalarından uydurduğu bilgiler ve yöntemler ile insanları kandırır.


Özellikle de bizim toplumda Hacı Hoca ayağından sapık kimselere giden ve hayatlarını mahveden cahil kimseler çoktur. Bunlar batıl inançlara inanan, hocanın kendine şifa bulacağını sanan ve Hocadan medet uman bu kimseler daha sonra büyük hayal kırıklığı yaşamaktadır. Böyle kimselere kanan kişiler de genelde cahil kimselerdir. Hacı ya da Hoca sandığımız kişilerin insanlıkla alakası olmadığı, ahlaksız işler peşinde koştuğu da görülebilir. Elbette çok iyi hocalarımız vardır ve bunlar her hareketi ile topluma önderlik eden örnek kimselerdir. Böyle Hocalarımız da insanlığa faydalı işler peşindedir ve Allah’ın kitabını elinden geldiğince bize anlatmaya çalışırlar ve kendi yaşamlarında da güzel ahlaklı kimselerdir böyleleri.


 Buradaki sözümüz aydın ve kendini geliştirmiş hocalara değildir. Kendini Hoca kılıfı altında her türlü pisliği yapan ve insanların yaşamını mahveden hocalar vardır. İşte böyle tehlikeli ve cahil insanlardan kendimizi, çocuklarımızı, sevdiklerimizi korumalıyız ve onların her sözüne inanmamalıyız. Merak ettiğimiz konuları kendimiz okumalı, araştırmalı ve sorgulayarak öğrenmeye devam etmeliyiz. Evimizi, çevremizi, toplumumuzu yıkıcı etmenlerden korumalıyız.


Hatta bu atasözü ile ilgili yakın anlamlı şu atasözü de vardır. “Hacı hacı olmaz gitmekle Mekke'ye, dede dede olmaz gitmekle tekkeye.” Yani önce iyi bir insan olmalıyız ve hayatımızla başka insanlara örnek olmalı, güzel ahlaki kendimize rehber edinmeliyiz, her gördüğümüz Hoca sanmamalı, yalancı hocalardan kaçınmalıyız.

Yine, Yeniden, Yeni Bir Yıla Merhaba Konulu Kompozisyon Yazınız.

 Yine, Yeniden, Yeni Bir Yıla Merhaba Konulu Kompozisyon Yazınız.


Bir yılı daha iyisi ile kötüsü ile, hayal kırıklıkları, hayat sürprizleri ile  geride bıraktık. Zamanın bize nerede, ne zaman, ne getireceği hiç belli olmaz. Onun için yeni yıla girerken daha bir umutlu olmalıdır, daha bir heyecanlı olmalıdır insan. Çünkü yeni yıl demek yeni umutlar, yeni kararlar, hayata yeniden tutunma demektir. Geride bıraktığımız iki buçuk yılımız korona virüs ile geçti. Bu zaman zarfında insanlar birbiri ile yüz yüze iletişim kurmaktan, sarılmaktan, birbirine gelip gitmekten kaçındılar. Çok canlar aldı bu virüs aynı zamanda.


Her şeye rağmen hayat devam ediyor ve her yıl ardında gelecek yeni bir yıla hazırlanıyor. İşte bu yıl da o yılda o yıllardan biri. Artık 2023 zamanı. Yeni bir yıl, yeni heyecan, yeni mutluluklar olsun umudumuz. Yeni yılda ailemle birlikte olacağım ve onlarla evimizde çok güzel bir zaman geçireceğim. Önce  onları güzel bir akşam yemeği için lokantaya götüreceğim. Çünkü artık işimi elime aldığım için, mesleğimden kazandığım para ile onlara güzel bir yemek ısmarlayacağım. Mesleğim mühendislik bu arada. Kimya mühendisiyim ve çok şükür ki bu yıl devlet kadrosunda kendime yer bulabildim. Çok çalıştım yıllarca ama en sonunda istediğime kavuştum.


  Bu yılda yapacağım çok şeyler var. Mesleğimde iyi biri olmak için, vatana ve millete faydalı bir mühendis olmak için çok çalışacağım ve elimden gelen her türlü fedakarlığı yapacağım. Bu yılın bana huzur, mutluluk ve kazandığım helal para getirmesini umut ediyorum. Kardeşlerimle birlikte de güzel vakit geçirmek istiyorum. Onlara çok güzel zeka oyunları aldım. Mangala, Q- Bitz  satranç gibi oyunlar aldım ve yılbaşı akşamı onlarla birlikte doyasıya zeka oyunları oynayacağım. 


Babama ve anneme çok güzel hediye aldım. Babama altın saat, anneme ise altın küpe aldım ve bunları yılbaşı akşamında canlarıma hediye olarak vereceğim. Kardeşlerime ise oyuncaklar, şekerlemeler, ve kuruyemişler aldım. Ayrıca onlara okul harçlığı da vereceğim ki mutlu olsunlar. Yeni yılda yapacağım çok şeyler var. Yeni yılda ülkemizin her açıdan gelişmesini temenni ediyorum.


 Daha huzurlu, daha adil, daha gelişmiş bir ülke olsun ülkemiz. İnsan haklarının  her anlamda iyi uygulandığı eşitliğin daim olduğu, haksızlıklara karşı susulmaması gerektiği kanısındayım. Onun için ülkem için çok dua ediyorum ve çok çalışıyorum. Yeni yıl bana, aileme ve ülkemize huzur ve mutluluk getirsin. Hasta olanlar şifa bulsun, dertli olanların derdi çözülsün, ülkem bilim ve fen alanında daha iyi bir yere gelsin  ve daha çok sayıda umutlarım var. Herkesin yeni yılını tebrik eder, hayırlara vesile olmasını dilerim.

“Aslan Yattığı Yerden Belli Olur.” Atasözü İle İlgili Kompozisyon

 “Aslan Yattığı Yerden Belli Olur.” Atasözü İle İlgili Kompozisyon


Aslan, yiğit ve temiz bir hayvan olduğu için barındığı yeri de  kötü bırakmaz. Aslan, ormanların kralı bu büyük ve güçlü hayvan gücünü aynı zamanda temiz olarak da insanlara yansıtır. Aslan yattığı yerden belli olur diyen atalarımız bizlere ise şunu anlatmak istemiştir: İnsan kaldığı yerden belli olur. Yani kaldığı ortam temiz mi, dağınık mı yoksa pislik içinde mi işte bunlara bakılır.


Özellikle de bizim gibi toplumlarda (Türk toplumu) temizliğe çok önem verilir. Misafirliğe giderken, misafir gelirken, hayatın her anında bizler için temizlik ve düzen çok önemlidir. Evimizi kir pas içinde bıraktığımız zaman insanların gözünde pek bir değerimiz olmaz. Yüzümüze bir şey denmez ama arkamızdan o da çok pasaklı, evine hiç çeki düzen vermemiş diye arkamızdan atılır tutulur. Yani bizim toplum temizliğe meraklı toplumdur. Bundan dolayı da insanın barındığı yerin durumundan, niteliğinden o insan ile ilgili bilgi sahibi olabiliriz.


Çevremizi, barındığımız yeri tertemiz bırakmalıyız. Hem böylece kendi ruhumuzu iyileştirmiş oluruz , hem bedenimizi temiz tutmuş oluruz hem de içinde yaşadığımız topluma temiz olarak uyum sağlamış oluruz. Hem temizlik de iyi bir şeydir, Kir ve pasak her türlü mikrobun yayılmasını sağlar. Onun için kaldığımız yerin pırıl pırıl olmasına gayret  etmeliyiz.

Kendimizi Keşfetmek İçin Okumaya ve Düşünmeye İhtiyacımız Var Mıdır? Neden?

 Kendimizi Keşfetmek İçin Okumaya ve Düşünmeye İhtiyacımız Var Mıdır? Neden?


İnsan okuyarak kendini geliştirebilir ve keşfedebilir. Hiç okumadan kendimizi keşfedemeyiz ve hayata dair hiçbir şey öğrenemeyiz. İlgi duyduğumuz kitapları okuduğumuz zaman, yeteneklerimiz doğrultusunda işler yaptığımız zaman, bilime meraklı olduğumuz zaman kendimi keşfederiz ve okumaya zevkle devam ederiz. Okuyan insan merak eden, sorgulayan, eleştiren insandır. Okuyan insan yerinde durmayı sevmeyen devamlı yenilikleri takip eden kimsedir. Okuyarak kendimizde ne gibi özelliklerin olduğunun farkına varırız. 


Hayatın amacını anlamak için okumak gerekir. Bu dünyaya gelme amacımız yiyip içip yatmak değildir. Bunu hayvanlar da yapıyor. Bizim hayvanlardan farkımız olmalıdır o fark da aklımızı kullanarak bilime merak salmamız, okumaya merak salmamızdan gelir. İnsanlığa faydalı işler yapmaktır, ardımızda kalıcı izler bırakmaktır. Eğitim ve öğretime önem veren toplumlar gelişmiş toplumlardır. Bir millet kitap okumadan mahrumsa o milletin fertleri cahil kalmaya mahkumdur. Okumayan ve düşünmeyen insan ne kendisine faydalı olur ne de çevresine. İnsan okudukça sorgular, sorguladıkça düşünmeye başlar ve o düşünme kişiyi farklı şeyler öğrenmeye yönlendirir.


 Böylece kişi okuyarak kendini mutlu eder, güzel işler başarır ve hayatı boyunca okuma zevkinden mahrum kalmamak için var gücü ile çalışmaya ve zihnini aktif tutmaya çalışır. Düşünen ve okuyan insan kulaktan duyma bilgilere de inanmaz. Bizzat kendi okur, araştırır ve kendi okuduklarına, bilimsel kanıtlara inanır ve böylece daha güçlü ve daha kültürlü bir birey olur.

"Kardeşimin Hikayesi "Kitabı İle İlgili Test Soruları

 Kardeşimin Hikayesi Kitabı İle İlgili Test Soruları


1)Kitapta ikiz olan kardeşlerin adı nedir?

A)Ayşe ve Fatma

B) Ali ve Veli

C) Ahmet ve Mehmet

D) Zeynep ve Kasım

 

2) Davet verdiği gece öldürülen ve roman boyunca adı geçen kadının adı nedir?

A) Alev

B) Arzu

C) Asya

D) Aylin

 

3) Ahmet Beyin mesleği nedir?

A) Bilgisayar Mühendisi

B) İnşaat Mühendisi

C) Elektrik Elektronik Mühendisi

D) Kimya Mühendisi

 

4) Ahmet Arslan’ın köpeğinin adı nedir?

Kerberos

Surabaya

Bozu

Cookie


 

5) Kitapta adı geçen kadını kim öldürmüştür?

Bakıcı kadının oğlu

Kadının eski sevdalısı

Kadının eşi

Ahmet Bey

 

6) Ahmet Arslan diye kendini tanıtan ve roman boyunca Ahmet diye bildiğimiz kişi aslında kimdir?

A) Kendini ölmüş kardeşi Ahmet yerine koyan Mehmet’tir.

B) Kendini ölmüş kardeşi yerine koyan Ali’dir

C) Hayalinde Ahmet diye bir kardeşinin olmasını isteyen kişidir.

D) Anne ve babasını kaybeden bir adamın kendine Ahmet adını vermesidir.

 

7) Rusya’da acı deneyimler yaşayan aslında  kimdir?

A) Ahmet

B) Mehmet

C) Gazeteci kız

D) Cinayete kurban giden kadın


 

8) Kitabın yazarı kimdir?

A) Zülfü Livaneli

B) İclal Aydın

C) Jock London

D) Yaşar Kemal

 

9) Aşağıdakilerden hangisi Ahmet’in en önemli özelliğinden biridir?

A) Herkesle sarılmayı seven samimi biridir.

B) Kendisine dokunulmasından korkan ve bundan asla hoşlanmayan  biridir.

C) Düzenli bir hayatı vardır.

D) Kitaplardan haz almaz.

 

10) Cinayete kurban giden kadın neden devamlı Ahmet’in evine gelmektedir?

A) Ahmet ile gizli aşk yaşadığı için

B) Ahmet Bey’in evi geniş olduğu için

C) Kitaplardan konuşmayı sevdiği için

D) Ahmet Bey zengin olduğu için

 


Cevaplar:

1.c  2. b  3. b  4. a  5. a   6. a  7. b 8.a 9.b  10.c

"Körlük" Kitabı İle İlgili Test Soruları

 Körlük Kitabı İle İlgili Test Soruları


1) Kitap ilk olarak aşağıdakilerden hangisi ile başlıyor?

A) Kitap okuyan genç bir kızın bir anda kör olması ile

B) Kırmızı ışıkta arabasında duran bir adamın anında kör olması ile

C)Bir hırsızın banka soyarken kör olması ile

D) Bir annenin yıllardır görmediği çocuğuna kavuşamadan bir anda kör olması ile

 

2) Bir anda kör olan insanların yakalandığı rahatsızlık aşağıdakilerden hangisidir?

A) Siyah körlük

B) Beyaz körlük

C) Gri körlük

D) Mavi körlük


 

3)  Ülkede herkes kör olduğu halde kör olmayan tek kişi kimdir?

A)Eczacı kalfasının annesi

B) Göz doktorunun karısı

C) Kırımız ışıkta kör olan adamın arabasını çalan hırsız

D) Göz Doktoru

 

4) Aşağıdakilerden hangisi kitapta geçen olaylar ile ilgili doğru bir bildi değildir?

A) İnsanlar kör olduğu zaman temel gereksinimlerini bile gideremeyecek duruma gelmişlerdir.

B)İlk önce kör olan gruplar karantinaya alınmışlardı.

C) Karantinadaki körlerin hepsi birbirine karşı anlayış içinde olarak insanlığa örnek davranışlar sergilemişlerdir.

D)Hayatın gerçek ve acımasız yönü insanların zor duruma düştüklerinde ne gibi kötülükler yapabileceğini ortaya koymuştur.



5) Kitap nasıl bir kitaptır?

A) Ütopik bir  kitaptır.

B) Gerçek hayatta olmuş bir olayı anlatan kitaptır.

C) Sadece bir ülkede yaşanan engelli vatandaşların anlatıldığı bir kitaptır.

D) Dünyadaki herkesin kör olduğunu anlatan kitaptır.

 

6)Kör olmayan kişi kör olanlar için aşağıdakilerden hangisini yapmamıştır?

A)Kör olanlara yardım etmiştir.

B) Karantinada kaldığı zamanlarda bir kişiyi öldürmüştür.

C) Çocuklara ve yaşlılara merhametli davranmış, onları korumuş ve kollamıştır.

D) Sadece kendini düşünmüş ve hiçbir körü dikkate almamıştır.


 

7)Karantinada olanlar  kaldığı yerden nasıl kurtulmuşlardır?

A) Çıkan bir yangın esnasında

B) Devletin serbest bırakması sayesinde

C) Askerlerin onlara acıması

D) Bir körün askerlere kurşun yağdırması sonucunda

 

8) “Körlük” adlı kitabın yazarı kimdir?

A) Dostoyevski

B) Tolstoy

C) Balzac

D)  Jose Saramago

 

9) Kitabın sonunda gözü ilk gören kişi kim oluyor?

A) İlk körlüğe yakalanan kişi

B) İlk körün karısı

C) Doktor

D) Gözü bantlı yaşlı adam

 

10)  Kitabın sonunda ne oluyor?

A) Gözü kör olan herkesin gözü bir daha asla görmüyor.

B) Sadece çocuğun gözleri açılıyor.

C) Körlere yardım eden kadının gözü de kör oluyor

D) Kör olan herkesin gözü açılıyor ve insanlar kör olmaktan kurtulup sevinç çığlıkları içinde hayata tekrar tutunmaya başlıyor.

 

 

 

 

Cevaplar:

1. b   2. b  3. b  4.c  5. a   6. d  7. a   8. d  9. a  10. d