İçimdeki Müzik Kitabında Geçen Özlü Sözler

 

İçimdeki Müzik Kitabında Geçen Özlü Sözler


Doğuştan spastik özürlü olan Melody’in hayat hikayesini anlatan, küçük kızın hayata inatla tutunmaya çalışması, gördüğü her şeyi unutmaması ve müthiş bir ezber yeteneğine sahip olduğu anlatılır. Küçük kızın da diğer insanlar gibi duyguları vardır ve her şeyi anlayan harika bir kızdır Melody. Melodi’ye yapılan duygusuzca davranışlar onu incitmiştir ama o her şeye rağmen hayata dört elle tutunmaya devam eder.

İçimdeki Müzik Kitabında geçen özlü sözler şunlardır:


“Onu sevdiğimi söyleyebilmeyi çok isterdim.”

“Sorunsuz yetilere sahip olan bizler, sadece bağışlanmış kişileriz.”

“Vücudunun nasıl göründüğü ile beyninin nasıl çalıştığı arasında bir bağlantı yoktur.. Aynaya baktığında bunu anlıyor olman lazım.”

“Bazen insanlar adımı bile sormuyor, hiç önemi yokmuş gibi ama adım önemli. Benim adım Melody.”

“Tüm çocuklar özeldir.”

“Sonsuza dek çocuk kalmak bazılarının sandığı kadar güzel değildir.”

" Mükemmel bir vücudunuz ve sağlam bacaklarınız var. Onları kullanın!"

 

“ Renkler bu çocuklara yaşam ve umut veriyor.”

“Herkes kendisini ifade etmek için kelimeleri kullanıyordu. Ben hariç. Ve eminim ki tüm bu insanlar kelimelerin gücünün farkında değildi. Oysa ben farkındaydım.”

“ -Kızınızda beyin felci var Bayan Brooks.’

- Kızımın rahatsızlığının adını biliyorum doktor.

- “Ama bir insan teşhis tablosundaki isimlerden çok daha fazlasıdır.”

“Birinin emniyet kemerini bağlamayı unuttuğunu fark et. Ne yapman gerektiğini bilsen iyi olur yoksa kafayı patlatırsın.”

“Şimdi kendine acıyormuş gibi yapmaktan vazgeç.”

 “ Melodi ile dalga geçen Calara’ya Bayan V şu cevabı verir: “Bazı insanlar dişlerine tel taktırır. Bazı insanlar bacaklarına tel taktırır. Bazıları için tel ,işe yaramaz bu yüzden renkli tekerlekli sandalye ve yürüteçlere ihtiyaç duyarlar. Sadece bozuk dişlere sahip olduğun için şanslı bir kızsın bunu unutma.”


“Bu arada bu kelimeden nefret ediyorum. Özürlü.”

 “Ama bazen kimsenin bilmediği sadece senin bildiğin bir şeyin olması güzeldir.”

“Hayatımda hiçbir öğretmen sınıfta biriyle konuşuyorum diye beni uyarmamıştı! Bu dünyadaki en güzel duygu olabilirdi! Diğer çocuklar gibi hissediyordum.”

"Sessizlik nasıl bu kadar gürültülü olabilirdi?"

“Kelimeleri daha önce kalbimle öğrenmiştim...”

“Müzik çok güçlüdür genç arkadaşlarım,” dedi. “Bizi anılarımıza götürür. Ruh halimizi etkiler ve karşılaştığımız problemlere karşı alacağımız tavrı belirler."

“Yapabilmeyi istediğin şeyleri bir bebeğin yaptığını izlemek berbat bir şey!”

İçimdeki Müzik Kitabı İle İlgili Test Soruları

 

İçimdeki Müzik Kitabı İle İlgili Test Soruları

Doğuştan spastik özürlü olan Melody’in hayat hikayesini anlatan, küçük kızın hayata inatla tutunmaya çalışması, gördüğü her şeyi unutmaması ve müthiş bir ezber yeteneğine sahip olduğu anlatılır. Küçük kızın da diğer insanlar gibi duyguları vardır ve her şeyi anlayan harika bir kızdır Melody.

Kitap ile ilgili test soruları ve cevapları

1) Melody kaç yaşına kadar tek kelime konuşamamıştır?

A) 6

B) 7

C) 9

D) 11

 

2) Aşağıdakilerden hangisi kitapta geçen kahramanımızın fiziksel özelliklerinden biri değildir?

A) Düz saçlıdır.

B) Gamzeleri  vardır.

C) Kahverengi gözleri vardır.

D) Kahverengi saçları vardır.

 

3) Küçük kızın annesi ……….. müzik babası ise ……………….. müzik sever. Boşluktaki yere ne gelmelidir?

A) Pop – Türk Sanat Müziği

B) Klasik Müzik- Caz Müzik

C) Slow Müzik- Arabesk

D) Metal Müzik- Pop Müzik

 

4) Kahramanımıza göre tüm insanlar neyin gücünün farkında değillerdir?

A) Nokta

B) Virgül

C) Kelime

D) Cümle

 

5) Doktorun küçük kızın hastalığı için teşhisi nedir?

A) Kanser

B) Beyin felci

C) Otizm

D) Zihinsel engelli

 

6)  Sınıfta kardan adamı gerçekten seven tek çocuk kimdir?

A) Freddy

B) Carll

C) Maria

D) Jill

 

7) Melody en çok hangi kelimeden nefret etmektedir?

A) Çirkin

B) Yaramaz

C) Dikkatsiz

D) Özürlü

 

8) Aşağıdakilerden hangisi kahramanımızın nefret ettiği müziklerden biri değildir?

A) Küçük Kurbağa

B) Ali Babanın Çiftliği

C) Elvira

D) Aydede Aydede Evin Nerede?

 

9) Grupta en küçük olan yaşı dokuz ama görüntüsü üç yaş gibi olan çocuk kimdir?

A) Carl

B) Ashley

C) Jill

D) Willy

 

10) Bayan Violet Valencia kimdir?

A) Melody’e bakan ve onun her türlü bakımını sağlayan ve ona her şeyde yardım eden bakıcıdır.

B) Teyzesidir.

C) Halasıdır.

D) Her şeyden çok sevdiği  öğretmenidir.

 

11) Melodi’nin balığının adı nedir?

A) Ollie

B) Badi

C)  Afacan

D) Badem


 

12)Melodi’nin kaynaştırma sınıfında aynı sırada oturduğu arkadaşının adı nedir?

A) Carl

B) Mary

C) Maria

D) Rose

 

13) Tırnaklarını yiyen ve sütten nefret eden öğrenci kimdir?

A) Rose

B) Carl

C) Andrea

D) Victor

 

14)  Clarire ve Molly kimdir?

A) Melodi’nin kuzenleri

B) Melodi’nin komşuları

C) Melodi’yi kıskanan arkadaşları

D) Melodi’yi çok seven ve ona yardımcı olan arkadaşları

 

15) Melodi’nin kardeşinin adı nedir?

A) Berry

B) Darla

C) Penny

D)  Annabel

 

16) Beşinci sınıflara verilen dönme ödevi nedir?

A) Biyografi ve otobiyografi hazırlamak

B) Karton kuyuya ülkedeki şehirleri tanıtan görsel hazırlamak

C) Bir spor dalı hakkında araştırma yapmak

D) Bir müzik dalında araştırma yapmak

 

17) Okulda Melodi ile ilgilenen ve Melodi’ye elinden gelen her türlü desteği veren kişinin adı nedir?

A) Laura

B) Catherine

C) Holly

D)  Gemma

 

18)  “Bazı insanlar dişlerine tel taktırır. Bazı insanlar bacaklarına tel taktırır. Bazıları için tel işe yaramaz bu yüzden tekerlekli sandalye ve yürüteçlere ihtiyaç duyarlar. Sadece bozuk dişlere sahip olduğun için şanslı bir kızsın. Bunu unutma.” Bu sözü Melodi'nin şımarık arkadaşına söyleyen ve ona haddini bildiren kişi kimdir?

A) Bayan V

B)  Bayan C

C) Bayan D

D) Bayan G

 

19) Aşağıdakilerden hangisi Melodi’nin annesinin özelliklerinden biri değildir?

A) Özverilidir

B) Fedakardır.

C) Mücadelecidir.

D) Sabırsızdır.


 

20) Melodi’ye alınan bilgisayarın adı nedir?

A) Medi- Talker

B) Med-i Halter

C) Medi- Kopter

D) Med-i Canter

 

21) Melodi kimin özgeçmişini araştırmak istiyor?

A) Aziz Sancar

B) Edison

C) Graham Bell

D) Stephan Hawking

 

22)  Melodi kendine alınan bilgisayara ne ad verdi?

A) Muhteşemcik

B) Özel

C) Elvira

D) Kara Kutum

 

23) Melodi’nin köpeğinin adı nedir?

A) Tom

B) Boby

C) Butterscoth

D) Chuck

 

24) Sınıfın daimi palyaçosu kimdir?

A) Connor

B) Maria

C) Marl

D) Willy

 

25)  “Eğer Melodi Brooks ilk turu geçebiliyorsa, sorularım demek ki çok zor değil “  ve Melodi’nin üzülmesine neden olan öğretmeninin adı nedir?

A) Dimming

B) Brendon

C) Boris

D) Austin

 

26) Çocukların katılacağı yarışmanın adı nedir?

A) Akıllı Çocuklar Bilgi Yarışması

B) Üstün Zekalılar Yarışması

C) Engelliler Yarışması

D) Muhteşem Yetenekler Yarışması

 

27) Yarışmayı kazananlar nereye gidecek?

A) Beyaz Saray

B) Topkapı Saraı

C) Ayasofya Camii

D) Uludağ

 

28) Öğretmeninin ve arkadaşlarının düşüncesizliği yüzünden ve hava şartlarından dolayı yarışmaya gidemeyen Melodi çok üzülmüştür. Arkadaşları yarışmada kaçıncı olmuştur?

A) 9

B) 8

C) 7

D) 6

 

 

29) Melodi kelimeleri neye benzetiyor?

A) Tatlı bir içecek

B) Kek

C) Kurabiye

D) Makarna

 

30) Grup neden yarışmayı kazanamamıştır?

A) Melodi yarışmaya katılmadığı için

B) Melodi her soruyu yanlış cevapladığı için

C) Arkadaşları iyi çalışmadığı için

D) Melodi bilerek sorulara yanlış cevap verdiği için

 

 Cevaplar:

1.d  2.a  3.b  4.c   5.b  6.c  7.d   8.c  9.b   10.a  11.a  12.d  13.a  14.c  15.c   16.a   17. b  18.a  19.d  20.a   21.d  22. c  23.c  24.a   25.a  26.a   27.a  28.a   29.a  30.a

Stres İle İlgili Özdeyişler

 

Stres İle İlgili Özdeyişler


İnsanda stres durumu orta düzeyde olmalıdır. Aşırı rahatlık da iyi bir şey değildir. Aşırı gerginlik de iyi bir şey değildir. Ortası normal olanıdır.

Stres ile ilgili özdeyişler şunlardır:

“Çalışmak değil, stres altında çalışmaktır insanı mahveden.” Mina Urgan.

“Stresten kurtulmak için hayatınızdaki fazlalıkları atın. Fazla kilo, fazla insan, fazla plan, fazla hayal, fazla hırs.” İbrahim Tenekeci.

“Zamanı kötü yönetmek stres ve kaygının önemli bir kaynağıdır.” Nigel Warburton

“Kendi kendinizin amigosu olun. Zor bir iş bitirdiğinizde heyecanlanın, zıplayın, şarkı söyleyin. Kendinizi aptal gibi hissetseniz bile kesinlikle yorgun, bıkkın ve stres altında hissetmezsiniz.” Ahmet Şerif İzgören

“Sadece kendimizi güçlü hissetmediğimiz zaman sorumluluk strese dönüşür.” Allen Carr.


“Stresimizin bir kısmı ”yapmalıyım, zorundayım” deyip durmaktan kaynaklanıyor.” Muhammed Bozdağ

“Dertli insanın boş boş oturması ancak derdini arttırır. Su içip yürümek en ağır stres zehirlerini bile yakmaya yeter. Hiçbir antidepresan doğal tuz, su ve yürüyüş üçlüsünün yaptığı rahatlamayı yapamaz.” Muhammed Bozdağ

“Alışkanlıklar önemlidir. Düzensiz yaşam, stres, uykusuzluk. Böyle şeyler insanı öldürür.” Haruki Murakami

“Zorunlulukları tercihlere dönüştürerek işlerimizin stresini azaltabilirsiniz.” Muhammed Bozdağ

“Pek çok stres ve sıkıntı bizi farklı yollara gitmeye zorlar.” Franz Kafka

“İç ve dış dünyası arasındaki mesafe, bireyin yaşamındaki en büyük stres kaynağıdır.” Doğan Cüceloğlu

“Kişinin iç dünyasında düşündüğü, hissettiğiyle dışarıya karşı gösterdiği, söylediği duygu ve düşünceler arasındaki fark, onun yaşamındaki önemli bir stres kaynağı oluşturur. “ Doğan Cüceloğlu

“Eğer sorunlar idare edilebilir haldeyse ve sorunlarla birlikte yaşayabilirsen aklın başında kalır. Çok fazla geldiğini gördüğünde aklını kaçırırsın. Aklını kaçırmak, sorunlardan, gerçekliklerden, endişelerden, stres hallerinden kaçınmanın insanda doğuştan var olan yöntemidir.” Osho

“Stres ne kadar büyükse hücreler üzerindeki yıpratıcı etkisi de o kadar büyüktür.” Francesc Miralles

“Hayatın getirdiği stresi kabullenmeyi ve bu kabullenişin içinde de huzur bulunabileceğini öğrendim.”Lee Lipsenthal.


“Bazen şiddetli depresyon, stres ya da travma insanı uçlara itebilir ve kişi başkalarının delilik gibi gördüğü çarpıtılmış bir zihinsel duruma kaçış yapabilir.” Gary Small.

“İnsanın kendini kandırırken kullandığı yöntemlerden biri, ki bu başlıca stres kaynaklarından biridir, hep kendisinin doğru olduğuna inanması, diğerlerinin hata yaptığını düşünmesidir.” Allan Percy

“Kendi kendine konuşmayı otomatikleştirmek, stres azaltıcı bir teknik olarak işe yarar. Sorunlarla dalga geçmeyi başarabilenler, kendi kendilerine terapi yapmış olurlar.” Nevzat Tarhan

“Önemli olan, yaşadığınız stresin büyüklüğünden ziyade onu ne kadar zihninizde tuttuğunuzdur.” Metin Hara.

Beş Tane Komik Öğrenci Fıkrası

 

 Beş  Tane Komik Öğrenci Fıkrası


 Fıkra; güldürücü ve güldürürken düşündürücü, şakalı öykücük. Fıkralar çocukların en çok sevdiği öykülerdir. Onun için çocukları mutlu etmek için ara ara onlara fıkra okumalıyız.

Komik öğrenci fıkralarından bazıları şunlardır:

1) Solucan: Öğretmen ders ırasında tüm öğrencilere  teker teker sorar: Önce  Mustafa’ya sorar:

- Ayakları olmayan bir hayvan biliyor musun?

Mustafa:

- Balık

Sonra Enes’e sorar:

- Sen bir tane daha biliyor musun?

Enes:

- Solucan

En son olarak da bizim Hüseyin’e sorar:

- Sen de bir tane daha söyle de, başka soruya geçeli,

Hüseyin,

- Bir tane daha solucan öğretmenim.

 

2)  Bu Kadar Yanlış: Öğretmen Hikmet’in evde yaptığı matematik ödevini kontrol ettikten sonra şunları söyledi:

- Hayret ne kadar çok yanlış var. İki üç probleme bu kadar yanlışı sığdırmak kolay değil. Hikmet rahat bir şekilde cevap verdi:

- Bunu tek başıma sığdırmadım ki öğretmenim. Annem, babam, ağabeyim ve ablam da yardım ettiler.

 

3) Geçmiş Zaman: Türkçe dersinde öğretmen sorar:

 “Ben güzelim, dediğim zaman bu hangi zamanı belli eder_

“ Geçmiş zaman öğretmenim.”

 

4) Salak ve Zeki:  Öğrenci, öğretmenine sorar:

- Salak ve zeki arasında nasıl bir fark vardır.

Öğretmen:

- Salaklar hep kesin düşünür ama zekiler her zaman şüphecidir.

Öğrenci:

- Emin misiniz hocam?

Öğretmen:

- Kesinlikle.

 

5) İnsaf:  Öğretmen sordu:

“ Oğlum, bir inek yaklaşık ne kadar süt verir?”

Sütçünün oğlu yanıt verdi:

“Belli olmaz ki efendim. Babamın insafına kalmış.”

Arkadaşıma Veda Kitabında Geçen Özlü Sözler

 

Arkadaşıma Veda Kitabında Geçen Özlü Sözler

 

Mustafa Kemal Atatürk’ün vatan için nasıl alın teri döktüğünü, halkına nasıl yol gösterdiğini anlatan harika bir kitaptır.

Arkadaşıma Veda adlı kitapta geçen özlü sözler şunlardır:

“Dershanemiz karanlık, ama bizim yüreğimiz aydınlık.”

“Bir gün Atatürk'ün doktorlarından biri bana "Arkadaşınızı hiç kıskanmadınız mı? diye sordu. Bir süre samimiyetle düşündüm ve ona şöyle cevap verdim: "Belki bir zamanlar ben niye onun kadar önemli olamıyorum diye düşünmüşümdür. ama sonra emin olun böyle bir duyguya kapılmadım. Bu duygu şuna benziyor: Ağrı Dağı'nı kıskanabilir misiniz? Ya da gökten geçen bir bulutu? Ya da denizi? Mustafa Kemal'i kıskanmak, İşte o kadar akıl dışı birşey benim için."

“Soru sorma, koçluk çalışmalarında farkındalık ve içgörüyü artırmanın en büyük anahtarıdır. Sorulara cevap verebilmek için danışan öncelikle düşüncelerine ulaşmaya, ardından onları organize etmeye ve en nihayetinde bunları telaffuz etmeye çalışır.”

"Eğer vatan savunması için zorunlu değilse her savaş bir cinayettir." Mustafa Kemal Atatürk.

"Ağaçlar sığındığım gölgeyi, soluduğum havayı, yediğim meyveyi sağlayan askerler gibidir, elbette selam vereceğim."


“Savaş kahrolmak demektir oğlum. Gece gündüz burnuna dolan ölüm kokusundan yıllar boyu kurtulamamak demektir.”

“Türkleri Orta Asya'ya sürmek lazım' diyen Lloyd George demiş ki, 'Birkaç yüzyılda bir dâhi yetişir, bu sefer maalesef Türklere nasip oldu.”

“Mustafa Kemal her zaman bir milletin sadece askeri birliklerle değil, bilimle, eğitimle, kültürle ve sanatla güçleneceğini söylerdi.”

“Mustafa kemal, 1934'te kabul edilen soyadı kanunu'ndan sonra, kendisine verilen soyadıyla anılmaya başladı.O halkının babasıydı, Atatürk'tü."Mustafa"olarak doğmuş, "Kemal'le" büyümüş , "Paşa" ile  tanınmış, " Gazi" ile lider olmuş ve sonunda "Atatürk" ile  halkın atası kabul edilmişti.”

“Mustafa Kemal görevini sürdürürken yeniçeri kostümü ile bir baloya katılmış ve ona “siz Türk tarihinden bir rehber seçtiniz mi kendinize? “ sorusuna, “Benim rehberim Plevne Zaferi’nin dâhi komutanı Osman Paşa’dır,” diye cevap vermiştir.”

"Subaylar ya orduyu ya siyaseti seçmelidir. Siyaset yapacak olan askerler üniformalarını çıkarmalıdırlar. Orduda kalanlar ise siyasetle ilişkisini kesmelidirler." Mustafa Kemal Atatürk.

“Mustafa Kemal kararlı adımlarla ortaya geldi, kollarını kaldırdı ve zeybek oynamaya başladı. Herkes susmuş onu izliyordu. Her dönüşünde, her diz vuruşunda koca imparatorluğu dize getiren güçlere tek başına kafa tutuyordu adeta. Çakır efemiz boyun eğmeyecekti.”

“Sonraki yıllarda cephede üzerimize mermiler yağarken bile gaz lambasının ışığında kitap okuduğunu hayretle görecektik.”


“Evini kaybetmek ne demektir, bilen bilir oğlum. Her şeyin kayıp gider, elinde bir tek gözünü yaşartan türküler kalır.”

“Mustafa Kemal, halkından uzak duran bir yönetici değildi, onlarla her fırsatta iç içe olmaya çalışırdı. Florya’da yüzerken özellikle gençler ve çocuklar hiç utanıp sıkılmadan yanına gelir, birlikte şakalaşır, saatlerce yüzerlerdi.”

“Unutma, zamanı gelen fikirler geri çevrilemez.”

Tuttuğu defterinden birkaç satır: “1.Egemen ve güçlü analar yetiştirmek. 2.kadınlara özgürce yaşama hakkı sağlamak. 3.karşılıklı sevginin gereği olarak, kadınlarla bir arada, ortak yaşamak.”

“Savaş kahrolmak demektir... Gece gündüz burnuna dolan ölüm kokusundan yıllar boyu kurtulamamak demektir.”

“Zaman , gençlerin yetiştirilme zamanıydı artık . Eğitimin iyileştirilmesi , okuma yazma oranının çoğalması gerekiyordu . Çağdaş okullar artmalıydı , öğretmenler yetişmeliydi ve bunlar hızla yapılmalıydı.”


“Sömürgeci devletler Osmanlı’yı parçalıyor, Mustafa ise hasta böbrekleriyle cepheden cepheye koşuyordu.”

Atatürk'ün , annesini ( Zübeyde hanım ) kaybettikten sonraki sözü ; " Annemi kaybettiğim için şüphesiz ki çok üzgünüm . Ancak bir tesellim var . En büyük anamız olan vatan kurtulmuştur ! "

“Belki de dünya üzerinde çocuklarla bu kadar ilgilenen tek liderdi.”

 

Tuhaflıklar Asansörü Kitabının Özeti

 

Tuhaflıklar Asansörü Kitabının Özeti

 

Şaban adında bir çocuk okul çıkışı servisi kaçırdığı için yürüyerek  otobüs durağının oraya  varacaktır. Şaban kalabalık insanların içinde yürürken başına katlanmış bir şekilde kağıt düşer ve bu kağıdın içinde şu söz yazmaktadır:

“ Lütfen yardım et, yukarıda tutsak kaldım. Bu kâğıdı bulan kişi beni kurtar.” yazılıdır. Bunun üzerine Şaban hemen yakınındaki otele girer ve otel lobisinde yetmiş yaşlarında bir teyze vardır. Şaban yaşlı bir kadının resepsiyonda çalışmasına şaşırır ve daha sonra kadınla konuşmaya başlar. Kağıdı kadına gösterir ve kadın onunla konuştuktan sonra kağıdı yırtar ve atar. Şaban neden yırttınız polise bunu gösterirdim belki der ama iş işten geçmiştir. Daha sonra yaşlı kadın elinde örgüsü vardır. Yaşlı kadın  Şaban’ın ne dediklerine kulak asmayarak işine devam eder. ve Şaban’ın adını da bilmektedir. Şaban bu duruma çok şaşırır. Daha sonra Şaban otelin asansörüne biner ve önce yukarı daha sonra ise aşağıya iner.

 

Aşağıya indiğinde kendini ıslak bir yerde bulur. Bir denizin içindedir.  Şaban birçok potkalların yüzünden denizin içinde yürümekte zorlanır. Daha sonra dev bir balık onunla konuşmaya başlar ve insanlar bize bu potkallar aracılığı ile yıllardır mektup gönderiyorlar,  insanlar gerçekten çok yalnız der dev yaratık olan balık. Şaban da başta korkar ve daha sonra onunla konuşmaya başlar. Evet bazen kendimizi çok yalnız hissedebiliyoruz der ve balıklar ile arkadaş olur. Daha sonra dev balık Şaban’ı ağzının içine alır ve onu süzgeçleri ile kurutur. Şaban beni yemeyeceksiniz değil mi dediğinde küçük balıklar seni neden yiyelim ki diyerek Şaban’a tuhaf tuhaf bakarlar. Şaban’ın korkusu geçer ve kendine gelir. Daha sonra dev balık Şaban’ı bir adaya götürür ve ona yiyecek bir şeyler ikram ederler.

 

Şaban adada Selman adında bir çocukla arkadaş olur. İnsanların deniz çok kirlendiği için burada zor nefes aldıklarını, ne zorluklar çektiğini görürü. Adada bir de dev ekran vardır. Ekranda genelde savaşlar, çevre kirliliği gösterilir. O sırada Şaban’ın bir akşam yemeğindeki aile hayatı da yansır ekrana. Annesi mercimek çorbası, patlıcan oturması ve pilav yapmıştır ama Şaban bunlara burun kıvırmaktadır. Adadakiler bunun Şaban olduğuna hayret ederler ama Selman’ın kardeşi o Şaban abim değil diyerek adadakilere bakar ama daha sonra hepsi Şaban’ı affederler ve onun bir daha buldukları ile yetineceğine inanırlar ve hepsi birbirine sarılır. Adadaki insanlar bir dilim elma bile bulduklarında şükrederken biz insanların nasıl bu kadar açgözlü olduğumuza, çevreyi nasıl kirlettiğimize değinilir kitapta. Daha sonra Şaban potkalların içinden çıkan mektubu okur ve mektupta Mabah adlı bir çocuktan bahsedilir.

 

Mabah aslında gerçeği arama peşinde olan bir çocuktur. Mabah aklı ve zekası ile sürekli arayış peşinde olur ve babası gibi ateşgede olmaz. Yani ateşe tapmaz.  Mabah; Peygamber Efendimizin peşine düşer. Bu süreçte çeşitli zorluklar ile karşı karşıya gelir ama en sonunda Hz Muhammed’i bulur, onun sırtındaki mührü görür ve daha sonra kelime-i şehadet getirerek Müslüman olur ve Mabah’ın adı Selman Farisi olarak değişir. Kitapta Selman Farisi hazretlerine de kısaca değinilmiştir. Daha sonra Şaban o adan gider ve Selman ile birlikte Selman-ı Farisi hazretlerinin okuduğu Fatiha suresini birlikte okuyarak herkes kendi yerine gider.  Daha sonra Şaban  gözleri çok korkunç olan cunlar ile bir araya gelir ve onlarla sohbet eder. Onlar evrenin Hz Muhammed yüzü hürmetine yaratıldığını söylerler. Daha sonra büyük bir fırtına kopar ve cunların içinde yaşadığı camların erimesini engelleyen şey ise yetmiş yaşındaki kadının ördüğü battaniye olur.

 

Bu tehlike de atlatıldıktan sonra Selman kendini Ayasofya Camiinde bulur. O sırada Şeyh efendi ile tanışır ve bir yaratık görünümünde veba görülür ve bundan çok korkulur. Daha sonra dualar edilir ve veba görünümlü yaratığın gitmesi için Şeyh Efendi kendi balıklarını feda eder ve vebaya burada yaşam sürmene izin vermeyeceğim der ve bu dorun da böyle halledilir. Daha sonra Şeyh Efendi Şaban’a şu sözleri söyler: Geçmişinizi unutmayın evladım. Hayvanları dedelerinin mezarını ziyaret etmez. Sizin de geçmişiniz Osmanlı’dır. Osmanlı Devleti’ni, tarihini unutma der. İsraf etmemelisiniz, çevreyi kirletmemelisiniz, gıybetten uzak durmalısınız der. 


Daha sonra Şaban bundan büyük ders çıkarır. Hani Şaban okula giderken başına bir kağıt düşmüştü ve o kağıtta Şaban’dan yardım isteniyordu ya. İşte yardıma muhtaç olan kişinin aslında Şaban'ın kendisi olduğunu söyler kitap.  Yani kişi ilk olarak kendine yönelmeli ve kendini geliştirmeli, yetinmeyi bilmeli ve açgözlü olmamalıdır. Kendimizi değiştirmeliyiz, çevreyi temiz tutmalıyız, ailemizin yaptığı yemeklere burun kıvırmamalıyız ve şükretmesini bilmeliyiz. Savaşlara son vermeli, insanlığı yaşatmalı ve doğada bizden başka canlıların da yaşadığını düşünerek empati kurma becerisine sahip olmalıyız.

Tuhaflıklar Asansörü Kitabında Geçen Özlü Sözler

 

Tuhaflıklar Asansörü Kitabında Geçen Özlü Sözler

 

Şaban  ile okul çıkışı servisi kaçırdığı için yürüyerek eve gitmeye karar veriyor kaçırıyor  yürürken  tepeden başına katlanmış bir kağıt düşer. Bana yardım edin diyen yazı var kağıdın içinde. Kitapta asıl yardım edilmesi gereken kişi Şaban’dır.  Yani insanlar önce kendilerini değiştirmelidir. Yemeklere burun kıvırmamak gerekir, denizleri, gölleri kirletmemek gerekir. Çünkü insanların denizi, havayı, suyu ve toprağı kirlettiğinden bahsediliyor kitapta. Halimize şükretmeliyiz ve çevremizi temiz tutmalıyız. Gıybet etmemeliyiz, birbirimizi sevmeli ve iyi insan olma yolunda ilerlemeliyiz. Ayrıca Selman-ı Farisi’nin (Mabah)  de yaşamından kısaca bahsediliyor ve nasıl Müslüman olduğuna değiniliyor.  Ayşe Sevim’in yazdığı okunması gereken güzel bir kitaptır.

 

Tuhaflıklar Asansörü kitabında geçen özlü sözler şunlardır:

“İnsanlar bu kadar yalnız mı gerçekten?”

“Eğer birine iyilik yapmak için yola çıkmışsan asla kaybolmazsın, bunu herkes bilir. Eğer iyiliği yapmasaydın asıl o zaman kaybolmuş olurdun.”

“İsraf ettik, kirlettik, düşünemedik.”

 

“ Evrendeki her şey sizden birinin hürmetine yaratıldı. O kişi eşsiz Peygamber Hz Muhammed’dir.”

“ Dünyayı kirletmemelisiniz, israf etmemelisiniz, gıybet yapmamalısınız, kelimeleriniz hep temiz olmalı.”

“Birbirinizin arkasından konuşursanız birbirinizi asla sevmezsiniz.”

“İman etmedikçe cennete giremezsiniz.”

“ İnsan olan geçmişine değer verir.”

 

“Bu konuştuğun söz denize atılsa onu kokutur. Siz insanlar bu kokuyu yeryüzünde almıyorsunuz. Biz denizin altında duyuyoruz. Bizi öldürüyor, fakat siz farkında değilsiniz. Siz birbirinizin hakkında konuştukça kalpleriniz ölüyor. Nefret ediyorsunuz. Birbirinizi sevmiyorsunuz. Fitne artıyor, sizin kötü kelimelerinizi, gıybetleriniz denize düşüyor ve fena bir kokuya dönüşüyor.” Hz Muhammed

10 Atasözü ve Anlamları

 

10 Atasözü ve Anlamları

 

1) Kaldır Kaşını, Yiyeyim Aşını : İnsan misafirlerine ikramda bulunurken, bir kimseye iyilik ve yardım yaparken davranışlarına dikkat etmelidir. Çatık kaşlı veya somurtkan bir şekilde davranmak karşı tarafı rahatsız eder. Güler yüzlü ve istekli davranmak herkesin gönül rahatlığı içinde olmasını, yapılan ikramdan mutlu olmasını sağlar. Bunun için surat asılmamalı, cana yakın davranılmalıdır.

2) İtin ahmağı baklavadan pay umar: İyi eğitilmemiş ve bayağı bir kimse eline geçmesi mümkün olmayan bir nimet bekler, durur. Yani boş hayal peşinde olur.

3) Ev dememişler, evran demişler: Ev deyip geçmemek lazım. Bir  ihtiyaçları çok olur ve bu gereksinimlerin karşılanması da kolay değildir.

 

4) Dilenci küsmüş, kısmetini kesmiş: Bir kimseden yardım bekleyen kişi ondan umudunu kesmemeli, yoksa olacak işi de olmaz.

5) Çakalsız köy olmaz: Her topluluk içinde sayıları az da olsa kötü insanlar bulunabilir.

6) Boş eşek yorga gider: Üzerinde bir sorumluluğu olmayan kimse istediği gibi rahat rahat yaşar.

7) Azan kurda kızan köpek: Kötü bir kişinin hakkından ancak daha kötüsü gelir.

8) Dünya Süleyman’a  bile kalmamış: İnsan ne kadar varlıklı olursa olsun, ne kadar kuvvetli olursa olsun yeri ve zamanı gelince ölür ve bu dünyadan göçer. Bundan dolayı dünyaya bel bağlamamak gerekir.

 

9) Öküz alırsan boyunduruk doldursun, karı alırsan evini doldursun: İnsanın iş arkadaşı,  veya evleneceği kimse güçlü olduğunda hata mücadelesi de o denli kolay ve verimli olur.

10) Suç samur kürk olsa kimse üstüne almaz: Hiç kimse suçlu olduğunu kabul etmez.

Menfaat İle İlgili Konuşma

 

Menfaat İle İlgili Konuşma

 

Menfaat kelimesi, bir kişinin veya bir grubun yararına veya çıkarına olan şeyi ifade eder. Menfaat; birinin ihtiyaçlarını karşılayan veya ona avantaj sağlayan bir şeyi tanımlamak için kullanılır. Menfaat, kişisel veya toplumsal olarak bir şeyden fayda sağlama anlamında kullanılabilir. İnsanın kendi sınırlarını belirlemesi, kendi çıkarlarını düşünmesi doğaldır  çünkü kendi menfaatini düşünmezsen hayatta kalamazsın. Bunun için birey elbette kendi çıkarlarını düşünmek zorundadır.


 Toplumda menfaat denilince sanki olumsuz bir şeymiş gibi algılanır ama durum böyle değildir. Menfaat sadece başkalarından çıkar sağlamak değil, kişinin kendisi ile ilgilenmemesi, aşırı fedakar olması ve güzel olan şeyler kendinden esirgemesi de kişinin kendi kul hakkına girmesidir ve kendi menfaatlerini düşünmemesidir.

 

Sevgili Öğretmenim,

İnsanın kendini düşünmesi  gerekir ama bunu yaparken başka insanların hakkını da yememelidir. Yani bencil bir şekilde kıskançlık içine girerek sadece kendi menfaatlerini düşünmesi, empati kurmadan yoksun olması güzel bir davranış örneği değildir. Kendimizi düşündüğümüz kadar başka insanların çıkarını da düşünmeliyiz ve başka insanların mutluluğu ve huzuru için de çalışmalıyız. Sadece kendi çıkarlarını düşünen, yüreğinde sevgi ve merhamet duygusu olmayan, menfaati bitince insanlığı da biten kimselerden olmamalıyız. Böyle olursak insani davranışları da kaybetmiş oluruz. Merhamet ile ilgili Balzac’ın şu sözü çok anlamlıdır:

“ Ne yaparsan yap, nasıl yaşarsan yaşa; ama gülebilmek için birini ağlatma ve çıkarların için hiç kimseyi satma.” İnsana yakışan davranışlarda bulunmalıyız. Kendimizi  düşünmeliyiz ama bencil olmamalıyız. Anlatacaklarım bu kadardı. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

 

Tuhaflıklar Asansörü Kitabı İle İlgili Test Soruları ve Cevapları

 

Tuhaflıklar Asansörü Kitabı İle İlgili Test Soruları ve Cevapları


1) Şaban okul çıkışı  eve doğru giderken başına ne düşmüştür?

A) Kalem

B) Kağıt parçası

C) Silgi parçası

D) Kitap

 

2) Şaban’ın girdiği oteldeki resepsiyon görevlisi kadın kaç yaşlarındaydı?

A) 50

B) 47

C) 70

D) 32

 

3) Şaban asansör ile nereye inmiştir?

A) Ada

B) Orman

C) Dağ

D) Ova

 

4) Resepsiyon görevlisi olan kadın ne örüyordu?

A) Çorap

B) Battaniye

C) Eldiven

D) Yelek

 

5) Şaban’ı ağzının içine alan hayvanın adı nedir?

A) Balık

B) Timsah

C) Yılan

D) Goril

 

6) Şaban’ı ağzının içine alan hayvan Şaban’ın insan olduğunu nereden anlamıştır?

A) Görüntüsünden

B) Sesinden

C) Mimiklerinden

D) Şişelerdeki mektup kokusundan

 

7)  Kitapta geçen “Eğer birine iyilik yapmak için yola çıkmışsan "……………." kaybolmazsın cümlesindeki boşluğa ne getirilmelidir?

A) Her zaman

B) Bazen

C) Zaten

D) Asla

 

8) Denizlere yüzyıllardır gelen şey neymiş?

A) İnsanların yazdığı mektup

B) İnsanların kullandığı kalem

C) İnsanların içtiği ayran kutuları

D) İnsanların kullanmadığı ayakkabılar

 

9) Şaban’ı ağzında taşıyan hayvanın adı nedir?

A) Nefes

B) Yutak

C) Pırıl

D) Parlak


 

10)  Mabah nerede dünyaya gelmiştir?

A) Tahran

B) İsfahan

C)  Horasan

D) Şiraz

 

11)  Mabah ne yolculuğuna çıkmıştır?

A) Hazine arama yolculuğuna

B) Gerçeği arama yolculuğuna

C) Babasını arama yolculuğuna

D) Sevdiği kızı arama yolculuğuna

 

12) Şaban’ın denizde tanıştığı çocuğun adı nedir?

A) Süleyman

B) Selim

C) Selman

D) Semih

 

13) Şaban’a yeni girdiği ortamda görev olarak be verilmiştir?

A) Kitap yazma

B) Yemek yapma

C) Çocukları oyun oynatma

D) Bahçedeki yabani otları temizleme.

 

14) Aşağıdakilerden hangisi Şaban2ın yeni tanıştığı ortamın özelliklerinden biri değildir?

A) Deniz zehirli ve kirliydi.

B) İnsanlar kas gücü ile çalışıyordu.

C) Bir elmayı başka zar zor bulup yiyorlardı ve şükrediyorlardı.

D) Buldukları ile yetinmeyen açgözlü kimselerdi.

 

15) Denizde ekrana yansıyan görüntü daha çok ne ile ilgiliydi?

A) Dünya savaşı ve kirlenme ile

B) Çocukların mutluluğu ile

C) Doğaya sağlanan katkılar

D) Herkesin barış içinde yaşaması

 

16) Dünya neden daha kötü bir hale gelmiştir*

A) İnsanların bencilliği yüzünden

B) İnsanların empati kurması yüzünden

C) Birlik ve beraberlik yüzünden

D) Yardımlaşma yüzünden


 

17) Şaban’ın kendi dünyası ile yeni dünyası arasındaki zaman nasıl geçiyormuş?

A) Şaban’ın yeni dünyasındaki zaman eski dünyasındaki zamana göre birkaç daika bile değilmiş.

B) Arada bin yıl varmış.

C) Arada yüz yıl varmış.

D) Arada on beş yıl varmış.

 

18) Şaban’ın ekrana yansıyan görüntüsünde Şaban’ın bir günlük aile yaşamı görüntülenmiş ve o akşam Şaban ve ailesi ile evde yemeğe oturmuşlar ama Şaban yemekleri beğenmiyormuş. Şaban’ın beğenmediği yemekler arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) Mercimek çorbası

B) Pizza

C) Patlıcan oturtması

D) Pilav

 

19) Selman ve Şaban’ın yola çıkmadan önce okudukları dua nedir?

A) Fatiha

B) İhlas

C) Kunut duları

D) Subhaneke

 

20) Yüce Allah evrendeki her şeyi kimin hürmetine yaratmıştır?

A) Hz Eyüp

B) Hz. İbrahim

C) Hz. Muhammed

D) Hz. Davud

 

21) Şaban’ın gözlerine bakarken korktuğu ama seslerinden fazla korkmadığı yaratıkların adı nedir?

A) Con

B) Cun

C) Yun

D) Zun

 

22) Şaban yaratıkların yaşadığı cam yerlerin erimesini ne ile önlemiştir?

A) Tabanca ile

B) Bomba ile

C) Battaniye ile

D) Balta ile

 

23) Mabah’ın Medine’ye girer girmez ilk gördüğü şey nedir?

A) Hurma ağaçları

B) Elma ağaçları

C) İncir ağaçları

D) Deve kervanları


 

24) Mabah neyden sonra sonra kelime şehadet getirdi ve Müslüman oldu?

A) Babasını ikna ettikten sonra

B) Kölesinden kurtulduktan sonra

C) Hz Muhammed’in sırtındaki Peygamberlik mührünü gördükten sonra

D) Rüyasından sonra

 

25) Mabah Müslüman olduktan sonra ismi ne olarak  değişmiştir?

 A) Talha Bin Ubeydullah

B) Selman-ı Farisi

C)  Zübeyr Bin Avvam

D) Said Bin Zeyd

 

26) Şaban bir anda kendini hangi camiide buldu?

A) Çamlıca Camii

B) Çamlıca Camii

C) Eyüp Sultan Camii

D) Ayasofya Camii

 

27) Şaban’ın yaratık olarak gördüğü hastalığın adı nedir?

A) Koronavirüs

B) Sars virüsü

C) Veba

D) Verem

 

28) Aşağıdakilerden hangisi kitaba göre  insanların yapmaması gereken şeylerden biridir?

A) Dünyayı kirletmemek

B) İsraf etmemek

C) Cimri olmak

D) Dedikodu yapmamak

 

29)  Şaban’ın yardımına muhtaç olan kişi kimmiş?

A) Annesi

B) Babası

C) Dedesi

D) Şaban’ın kendisi

 

30) Tuhaflıklar Asansörü adlı kitabın yazarı kimdir?

A) Ayşe Sevim

B) Miyase Sertbarut

C) Tarık Uslu

D) Şermin Yaşar

 

Cevaplar:

1. b  2. c  3.a  4.b  5.a  6.d  7.d  8.a  9.a  10.b  11.b  12.c  13.d   14.d  15.a  16.a  17.a  18.b  19.a  20.c  21.b  22.c   23.a   24.d  25.b  26.d  27.c  28.c  29.d  30.a