Konu, Ana fikir ve Yardımcı Fikir Nasıl Belirlenir ?

Konu ve Anafikir Nedir ?

Birbirine çok karıştırılan kavramlar arasında konu ve ana fikir en başlarda gelmektedir. Öğretmen tarafından bir metnin konu ve ana fikri sorulduğunda öğrencilerin birçoğu konu yerine ana fikri, ana fikir yerine de konuyu söylerler. Bu iki kavramı iyi anlayabilmek için şu örneği dikkatle inceleyelim.

     Diyelim ki Ali Ankara'dan İstanbul'a gitmek istiyor.

Soru 1 : Ali'nin amacı nedir ?
Cevap : İstanbul'a gitmek
Soru 2 : Ali İstanbul'a gitmek için hangi araçları kullanabilir ?
Cevap : Otobüs, tren, otomobil vb.

     Örneğe dikkat edecek olursak bir tane amaç vardır ve bizi bu amaca ulaştırabilecek birden fazla araç bulunmaktadır. İşte bir metinde de bir amaç vardır (ana fikir ) ve bizi bu amaca ulaştıracak araçlar ( konu ) vardır. Kısacası yazılan her metin bize bir mesaj vermek ister ve bu mesajı verirken de farklı farklı senaryolar kullanır. Anlattıklarımızı bir örnek üzerinde somutlaştırmaya çalışalım.

- Ben bir yazarım ve insanlara yalan söylemenin kötü olduğunu anlatmak istiyorum. ( amacım yani ana fikrim yalan söylemek kötüdür. )

- Bu amacımı anlatırken annesine yalan söyleyen bir çocuğu ve yalanı ortaya çıktığında yaşadığı sıkıntıyı anlatabilirim. ( konu yani araç )

- Bir iş yerinde çalışan elemanın patronuna yalan söylemesi ve yalanı ortaya çıkınca işten atılmasını anlatabilirim. ( konu-araç )

- Sürekli yalan söyleyen bir adamı ve artık doğru sözlerine bile kimsenin inanmamasını kullanabilirim. ( konu- araç )

- Ya da hayvanları konuşturarak bir fabl yazabilirim. ( konu - araç )

     DİKKAT ETTİYSENİZ BİR TANE AMACIM VAR AMA BU AMACA ULAŞMAK İÇİN ONLARCA FARKLI ARAÇ KULLANABİLİRİM.



Konu ve ana fikir soruları nasıl sorulur ?

- Bu paragrafın ya da metnin konusu/ana fikri nedir ?
- Okuduğunuz metinde asıl anlatılmak istenen nedir ?
- Okuduğunuz metinde verilmek istenen mesaj nedir ?
- Okuduğunuz metinden çıkarılabilecek en kapsamlı yargı nedir ?

Yardımcı Fikir Nedir ?

Bir metinde bizi ana fikre ulaştırmak isteyen ancak ana fikir olmayan diğer düşüncelere yardımcı fikir denilmektedir. Kısacası yardımcı fikir ya da diğer adıyla yardımcı düşünce bir metinde ana fikir dışındaki düşüncelere denilmektedir. Bir metinde ana fikir bir tane olur ama yardımcı fikir birden fazla olabilir.

Yardımcı Fikir Soruları Nasıl Sorulur ?

- Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmiştir/değinilmemiştir ?
- Okuduğunuz metinden aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir/ çıkarılamaz ?

- Bu sözleri kullanan birisi için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir/ söylenemez ? 

Anlatıcı Bakış Açıları

ANLATICI BAKIŞ AÇILARI İLE İLGİLİ TEST İÇİN TIKLAYIN...

Edebi metinler olaya ve düşünceye dayalı olabilir. Olaya dayalı metinlerde çeşitli bakış açıları kullanılır. Bu bakış açılarını ve özelliklerini şu şekilde açıklayabiliriz :

1. Birinci Şahsın Ağzından Anlatım (Kahraman Bakış Açısı )

Olayları anlatan kişi ile olayları yaşayan kişinin aynı olduğu anlatıcı bakış açısıdır. Kahraman bakış açısında genellikle 1. Tekil şahıs ve 1. Çoğul şahıs kullanılır. Kahraman bakış açısı daha samimi bir dil olması sebebiyle okuyucuyu daha fazla etkileyebilir. Kahraman bakış açısı bir kahramanın yaşadıkları üzerinden metnin oluşturulmasına dayandığı için bazı kısıtlılıkları vardır. Kahraman bakış açısında "ben" ön planda tutulur.

Örnekler :

- Sabah erkenden kalktım, hazırlıklarımı tamamlayıp okula gitmek için evden ayrıldım.
- Yaşadığım sıkıntılar üzerimde bir yük oluşturmuştu. Hayata olan inancımın yavaş yavaş azaldığını hissediyordum.
- Günlerce aç susuz dur durak bilmeden yürüdükten sonra aradığımız yeri bulabildik. O an hepimiz adeta çocuklar gibi sevinmiştik.
- Yıllardır cevabını aradığım soruyu çözmüştüm. Üzerimden büyük bir yük kalkmış gibi hissediyordum kendimi.



2. Üçüncü Şahsın Ağzından Anlatım ( Gözlemci Bakış Açısı ) :

Olayları yaşayan kahraman ile anlatan farklı kişilerdir. Adeta anlatan kişi yüksekçe bir yerden olup biten her şeyi görüyormuş gibi anlatır. Hatta kahramanların iç dünyasına kadar her şeyi biliyormuşçasına bir anlatım vardır. Genellikle üçüncü tekil şahıs ve üçüncü çoğul şahıs kullanılır.

Örnekler :

- Dün annesinin hastalandığını öğrenince çok perişan olmuştu.
- Adam kalabalığın arasından sağa sola çarparak hızla ayrılıyordu.
- Yıllarca bu hale gelmek için verdiği emeğin boşa gittiğini görünce ne yapacağını şaşırmıştı.

- Annesini bir anda karşısında görünce şaşkınlığını gizleyememişti. 

Örtülü Anlam

Örtülü Anlam Nedir ?

Bir cümleden ilk anda çıkarılamayan ancak cümlenin içerisine gizlenmiş olan manaya örtülü anlam denir. Genellikle "de/da" bağlacı, mecaz anlamlı kelimeler kullanılarak örtük anlam oluşturulur. Örtülü anlamı bir cümleden çıkarılabilecek diğer anlamlar olarak da tanımlayabiliriz. Örtülü anlam olan cümlelerde sözcüklerin bir kısmı mecaz ya da yan anlamlarıyla kullanılır. Örtülü anlamı doğrudan söylenmeyen ya da ima edilen yargılar olarak düşünebiliriz.

Örnekler :

- Bugünkü yarışmaya bizim takım da katılacak. ( Bu cümlede "de" bağlacı toplantıya başka takımların da katılacağı anlamını gizlemiştir. Ancak bu anlam direkt olarak görülmemektedir. )

- Yoğun bir şekilde saatlerce yağan yağmur dere kenarına kurulan mahallelere zarar veriyor. ( Bu cümleden dere kenarına kurulmayan mahallelerin zarar görmediği anlamı çıkmaktadır. )


- Yarın yapacağımız pikniğe seni de bekliyoruz. ( Bu cümleden pikniğe başkalarının da beklendiği anlamı çıkmaktadır. )

- Bizim çocuk yine okula geç kalmış. ( Bu cümleden çocuğun daha öncede geç kaldığı anlamı çıkmaktadır. )

- Hayattan tat almanın yollarından biri de zaman zaman tatil yapmaktır. ( Bu cümleden hayattan tat almanın başka yolları da olduğu anlamı çıkar. )

- Öğrenciler artık daha fazla ders çalışıyor. ( Bu cümlede önceki dönemlerde şimdiki kadar ders çalışmadıkları anlamı çıkarılabilir. )

- En sevimli çocuk sensin. ( Diğerleri senin kadar sevimli değil anlamı çıkar. )

- Öğretmenimiz artık sinirlenmiyor. ( Bu cümleden öğretmenin önceden sinirlendiği anlamı çıkar. )

Peyami Safa gibi önemli hikayecilerimiz var. ( Peyami Safa gibi önemli başka hikayecilerimiz de var .)

- Dedem bu anısını da çok defalar anlatmıştır. ( Diğer anılarını da sürekli anlattığı anlamı vardır .)

- Hasan bu konuyu da anlamamış. ( Anlamadığı başka konular da olduğu anlamı çıkar. )

Örtülü Anlam İle İlgili Slayt

Örtülü Anlam İle İlgili Test Çözmeden Geçmeyin...

Anlamına Göre Fiiller

Anlamına Göre Fiiller İle İlgili Online Test Çöz 

Kelimeler genel olarak isim soylu sözcükler ve fiiller olmak üzere ikiye ayrılır. İsim soylu sözcükler somut ya da soyut varlıkların adı nitelindeyken fiiller iş, oluş ya da hareket bildiren kelimelerdir. İsimlere örnek olarak "tarla, adam, çorap, kuzu" gibi kelimeleri verebiliriz. Fiillere örnek olarak da "bırak-, sor-, ağla-, tanı-" gibi örnekleri verebiliriz. Şimdi fiilleri anlam özelliklerine göre inceleyelim.

Anlamına Göre Fiiller

Anlamına göre fiiller üçe ayrılır.

1. İş ( Kılış ) Fiilleri :

Bir işi anlatan fiillerdir. Bu fiillerde işi yapan bir özne ve yapılan işten etkilenen bir nesne vardır. İş fiilleri nesne alabildikleri için bu fiillerin başına "onu" kelimesi getirdiğimizde anlamlı olurlar. İş fiilleri "neyi ve kimi" sorularına da cevap verirler. Etrafımıza baktığımızda insanların yaptığı işeri tanımlayan fiillere iş fiilleri deriz.

İş Fiilleri


Örnekler :

- Çocuk elindeki misketi attı.
( Bu cümlede işi yapan kişi çocuktur. Çocuğun yaptığı işten etkilenen varlık miskettir. Bu cümledeki "attı" fiilinin iş fiili olduğunu yukarıda da söylediğimiz gibi "attı" fiilinin önüne "onu" getirerek ya da "neyi-kimi" sorularını sorarak anlayabiliriz. )
- Bütün pencereleri teker teker sildi.
- Dertlerini bize bir bir anlattı.
- Kirlenen duvarları iki günde temizledik.
- Bahçede ne kadar meyve varsa topladık.

2. Oluş Fiilleri :

Herhangi bir etki olmaksızın varlıkta kendiliğinden ve zamanla meydana gelen değişiklikleri anlatan fiillere oluş fiilleri denir. Oluş fiillerinde aşamalı olarak bir değişim anlatılmaktadır. Neyi ve kimi sorularına cevap vermezler, oluş fiillerinin başına "onu" getiremeyiz.

Oluş Fiilleri


Örnekler :

- Yıllar onu yavaş yavaş yaşlandırdı.
( Bu cümledeki fiil yaşlanmaktır. Yaşlanmak yıllar içerisinde yavaş yavaş gerçekleşen bir eylem olduğu için oluş fiilidir. )
- Sonbaharın gelişi ile birlikte yapraklar sarardı.
- Hava gittikçe kararıyordu.
- Dolapta unuttuğumuz ekmek küflenmişti.
- Meyveler iyiden iyiye olgunlaşmıştı.

3. Durum Fiilleri :

İş fiillerinin aksine öznenin yaptığı işten etkilenen bir varlık yoktur. Nesne almadıkları için "neyi-kimi" sorularına cevap vermezler. Bu fiiller öznenin içinde olduğu durumu ifade ederler.

Durum Fiilleri


Örnekler :

- Yıllar sonra babam bana ilk kez böyle güldü.
( Bu cümlede gülmek fiili işi yapan kişinin içinde bulunduğu durumu ifade etmektedir. Gülme işini yapan bir özne vardır ama gülme işi herhangi bir nesne ile ilgili değildir. Nesne alamadığı için güldü fiilinin önüne "onu" kelimesi getirirsek anlamsız olur. )
- Sabaha kadar hiç aralıksız uyudum.
- Haftalarca çalışmanın ardından bir güzel dinlendim.
- Bana yapılanlar karşısında saatlerce ağladım.
- Nereye gideceğimi bilmeden öylece yürüdüm.

Anlamına Göre Fiiller İle İlgili Online Test Çöz 

Gerçek Anlam-Mecaz Anlam-Yan Anlam-Terim Anlam

Gerçek Anlam

"Mahallemize yeni bir market açıldı."
Bu cümlede kullanılan açmak kelimesi ilk aklımıza gelen manası ile yani "açma işi" anlamıyla kullanılmıştır. Bu örnekte de olduğu gibi bir sözcüğün duyduğumuzda ya da okuduğumuzda ilk aklımıza gelen manasına gerçek anlam denir. Gerçek anlam kaynaklarda ya da sorularda temel anlam ve ya sözlükteki anlam olarak da ifade edilmektedir.

Aşağıda gerçek anlam ile ilgili örnekler verilmiştir.

1. Yeni alınan oyuncağı daha ilk günden kırmıştı.
( Bu cümlede kırmak kelimesi ilk akla gelen anlamında yani bir şeyi parçalamak anlamında kullanılmıştır. )
2. Maçta aldığı sert darbe burnunun kırılmasına sebep oldu.
( Burun sözcüğü akla gelen ilk anlam olan insana ait bir organ olarak kullanılmıştır. )
3. Konuşurken kollarını aşırı germemelisin.
( Kol sözcüğü akla gelen ilk anlamıyla kullanılmıştır. )
4. Hava çok sıcak akşam üzeri çıkalım dışarıya.
5. Bıçak çok keskin eline dikkat et.
6. Yeni aldığımız koltuk çok sertti.
7. Şekeri fazla galiba bu limonata çok tatlı olmuş.
8. Çiğ köfte ne kadar da acı olmuş.
9. Elbiseleri kuruması için balkona astım.
10. Yemekten sonra ağzını mutlaka silmelisin.
11. Gözleri insanı etkileyici bir güzellikteydi.
12. Havalar soğudukça boğazımda bir ağrı hissediyorum.

Mecaz Anlam

"Acı dolu yılları geride bırakmak istiyordum artık."
Bir sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak yeni bir anlam kazanmasına mecaz anlam denir. Mecaz anlamlı kelimeler temel anlamlarından tamamen uzaklaşmış olurlar.

Aşağıda mecaz anlam ile ilgili örnekler verilmiştir.

1. Senin bu boş sözlerini dinlemekten sıkıldım.
( Boş sözcüğü gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak "gereksiz" anlamını verecek şekilde kullanılmıştır. )
2. Bize birkaç gündür çok sert davranıyor.
( Bu cümlede sert sözcüğü gerçek anlamının dışına çıkarak "kaba" anlamında kullanılmıştır. )
3. Bu yaşadıklarım artık çok ağır gelmeye başladı.
4. Nerede nasıl davranması gerektiğini bilen ince bir insandı.
5. Sıcak kanlı davranışları ile herkesi etkilemeyi becerebiliyordu.
6. Bize tatlı tatlı gülümsüyordu.
7. Bulunduğu ortama uyum sağlayan geniş bir adamdı.
8. Etrafındaki insanlarla sıcak ilişkiler kurabiliyordu.
9. Soğuk tavırları herkesin kendinden uzak olmasına sebep olmuştu.
10. Acı bir gülümseme yüzünde belirivermişti.

Not : Hiçbir kelime tek başına mecaz anlamlı değildir. Kullanıldığı cümledeki anlamına göre mecaz anlamlı olabilir.




Yan Anlam

"Saatlerdir kapının ağzında bizi bekliyordu."
Yukarıdaki cümlede ağız kelimesi ilk aklımıza gelen anlamı olan bir organ adı şeklinde kullanılmamıştır. Ancak dikkat edersek mecaz anlamda olduğu gibi gerçek anlamından tamamen uzaklaşacak şekilde de kullanılmamıştır. Bu cümlede ağız kelimesi gerçek anlama benzetilecek şekilde kullanılmıştır.
Bu örnekte de olduğu gibi kelimelerin gerçek anlama benzetme yolu ile kazandıkları yeni anlama yan anlam denir. Yani yan anlam da kelime gerçek anlamından tamamen kopmaz.

Aşağıda yan anlam ile ilgili örnekler verilmiştir.

1. Masanın ayağını tamir etmesi için mobilyacıya götürdük.
( Bu cümlede ayak kelimesi insandakine benzetilerek yeni bir anlam kazanmıştır.)
2. Geminin burnu karaya iyice yaklaştı.
( Bu cümlede burun kelimesi insanın bir organına benzetilerek yan anlam kazanmıştır. )
3. Kapının kolunu sert bir hareketle büktü.
4. Yolun ağzında durma diye annesi uyardı.
5. Evin tesisatını tamir etmek için birkaç dirsek almamız lazım.
6. İstanbul boğazında bugün trafik oldukça fazla.
7. Makinenin kolu uzun zamandır bozukmuş.

Terim Anlam

"Şiirin kafiyelerini göstermek için tahtaya yazdık."

Yukarıdaki cümlede kafiye kelimesi edebiyat ile ilgili, bu alana özgü kullanılan bir kelimedir.
Bu örnekte de olduğu gibi sanat, spor, edebiyat, siyaset, tarih, coğrafya vb. alanlarda o alana özgü kullanılan mesleki çağrışım yapan kelimelere terim anlamlı kelimeler denir.

Aşağıda terim anlam ile ilgili örnekler verilmiştir.

1. Bu metinde kinaye sanatına başvurulmuş.
( Bu cümlede kinaye kelimesi edebiyat ile ilgili bir terimdir. )
2. Karenin tüm iç açıları 90 derecedir.
( Kare bu cümlede bir matematik terimi olarak kullanılmıştır. )
3. Skeç seyirciden büyük alkış toplamayı başardı.
( Skeç bu cümlede tiyatro terimi olarak kullanılmıştır. )
4. Bugünkü derste fiilimsi konusunu işleyeceğiz.
5. Hastanın durumundan şüphelenen doktor steteskopla kalbini dinledi.
6. Hakim duruşma sonunda müebbet kararı verdi.

Gerçek ve Hayal Ürünü Olan İfadeler

Gerçek ve Hayal Ürünü Olan İfadeler

"Bugün okulun bahçesinde ağaçlandırma çalışması yaptık."
Yukarıdaki cümle günlük yaşamda gerçekleşmesi mümkün olan mantığa aykırı bir durum bulunmayan, her insanın başından geçebilecek bir olayı anlatmaktadır. Bu örnekteki şekilde günlük hayatta karşılaşılabilecek durumları ifade eden cümlelere gerçek bir durumu ifade eden cümleler denir.

Örnekler :

1. Bahçemizde vişne ve kayısı ağaçları var.
2. Çocuklar okul çıkışı geze geze evlerine doğru gidiyordu.
3. Hayvanat bahçesindeki kuşları yemlemeyi çok seviyordu.
4. Çocuk annesinden izin alarak bahçede oynamaya çıktı.
5. Çarşıdaki iş yerleri bugün erkenden açılmıştı.

" Kuşlar gibi kanatlarım olsa da tüm dünyayı dolaşsaydım."
Yukarıdaki cümlede gerçek hayatta olması mümkün olmayan, düş gücüne dayanan, hayal edilen bir durumun ifadesi vardır. Bu örnekte de olduğu gibi günlük yaşamda gerçekleşmesi mümkün olmayan, olması hayal edilen, zihinde tasarlanan olay ya da durumları ifade eden sözlere hayal ürünü ifadeler denir.

Örnekler :

1. Kedi fareye olan öfkesinden etrafa bağırıyordu.
2. Karga tilkinin oyununa nasıl geldim diye üzülüyormuş.
3. Çocukla tavşan neşe içinde gülüşüyorlardı.
4. Unutkan balık ne yapacağını yine şaşırmıştı.
5. Güneş bugün bize bir türlü gülümsemiyordu.



Etkinlik :

Aşağıdaki şiirde yer alan gerçek ve hayal ürünü ifadeleri söyleyin. Etkinliğin cevabı etkinliğin altında verilecektir.

Zerdali Ağacı

Havalar güzel gidiyor
Sen de çiçek açtın erkenden
Küçük zerdali ağacım,
Aklın ermeden.

Bak kurt gibi kalın yapılı
Görmüş geçirmiş ağaçlara
Küçük zerdali ağacım,
Pişman olursun sonra.

Şimdi okşar da hafif hafif
Bir gün yerden yere çalar rüzgâr
Küçük zerdali ağacım,
Bakma güzel gitsin havalar.

Sallansın dalların çocuklar gibi
Bakma güneş ısıtsın varsın
Küçük zerdali ağacım,
Sonra donarsın.

Zemheride  bahar mı olur
Akşamları seyret anlarsın
Sakın erkenden çiçek açma
Küçük zerdali ağacım.

Cevap :

Gerçek İfadeler : Havaların güzel gitmesi, zerdali ağacının erkenden çiçek açması vb.

Hayal Ürünü İfadeler : Zerdali ağacının aklının ermemesi, pişman olması vb.



Duygusal ve Abartılı İfadeler

Duygusal ve Abartılı İfadeler

" Tatil o kadar uzun sürdü ki bütün sınıf arkadaşlarım gözümde tütüyor."

Yukarıdaki cümlede özlem duygusu ağır basmaktadır. Cümleye özlem duygusunu katan ifade ise "gözümde tütüyor" sözüdür. Bu söz insana ait bir duygunun ifadesi olduğu için duygusal bir ifadedir.
Örnekte de olduğu gibi duyguları ön plana çıkaran, duygularla ilgili olan ifadelere duygusal ifadeler denilmektedir. Duygusal ifadeler insanların neler hissettiğini, o anki duygularının neler olduğunu belirten sözlerdir.

Örnekler :

- Ağaçlardan düşen sararmış yaprakları izlerken hüzünlenirim.
- Saatlerdir haber alamayınca tüm aile telaşa kapıldı.
- Yılanlar oldum olası beni ürkütmüştür.
- Yıllardır tanıdığım o arkadaşımı görmek bile beni sevindirir.
- Sonuçlar açıklanmak üzereyken içimi müthiş bir heyecan kapladı.

" Aylardan sonra onu karşısında görünce gözyaşları sel oldu aktı."

Yukarıdaki cümlede bahsedilen olayın normal şartlarda gerçekleşmesi mümkün değildir. Bu cümlede mantığa aykırı olan ifade "göz yaşları sel oldu aktı" sözüdür.
Bir şeyin olduğundan çok fazla ya da çok az gösterilerek anlatılmasına abartma denir. Abartma bildiren ifadelerde bahsedilen şey imkansız olmayabilir ama doğal olanın çok üzerinde ya da altındadır.

Örnekler :

- İki gündür bekleyen bulaşıklar dağ gibi olmuştu.
- Saatlerdir bekleye bekleye ağaç oldum.
- Beni burada bekle göz açıp kapayıncaya kadar geleceğim.
- O kadar büyük bir kalabalık vardı ki iğne atsan yere düşmezdi.
- Yine derliydi ve "bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır" diyordu.



Etkinlik 1:

Aşağıdaki cümlelerden duygusal ifade içerenlerin numarasını söyleyin. Etkinliğin cevabı altında verilecektir.

1. Yarışmada elde ettiği derece hepimizi sevindirdi.
2. Adam karanlık çökerken işten çıktı.
3. Ortaokulda yaşadığımız o güzel anılar aklımdan çıkmıyor.
4. Onun umursamaz halleri beni çileden çıkarmaya yetiyordu.
5. Eve giderken çantasını da yanına almıştı.
6. Yavru kediyi o halde görünce hepimiz çok üzüldük.

Cevaplar : 1- 3- 4- 6

Etkinlik 2:

Aşağıdaki cümlelerden abartılı ifade içerenlerin numaralarını söyleyin. Etkinliğin cevabı altında verilecektir.

1. Adam işini çok iyi yapıyordu.
2. Çıkalı beş saat oldu ama daha dünya kadar yol var.
3. Okul bizim eve iki saat uzaklıktaydı.
4. İlkokul öğretmenimi karşımda görünce heyecandan kalbim durdu.
5. Köye gidince mutluluktan uçuyordum.
6. Haberleri izlerken göz yaşları sel olmuştu.