Cengiz Aytmatov’un “ Beyaz Gemi” Kitabında Geçen Özlü Sözler

 

Cengiz Aytmatov’un    “ Beyaz Gemi” Kitabında Geçen Özlü Sözler


Beyaz Gemi kitabı anne ve babası tarafından terk edilen küçük bir çocuğun hüzünlü hikayesini anlatan muhteşem bir eserdir. Dedesi ile çocuğun hikayesi sizleri hem hüzünlendirecek hem de insanlık adına düşündürecektir. Her kötülüğe rağmen insan olarak kalmayı başaran ama yine de hak ettiği değeri göremeyen dedenin de nasıl bir insanlık örneği verdiğine şahitlik edeceksiniz.


Kitapta geçen özlü sözler şunlardır:

“İnsandaki çocuk vicdanı, tohumdaki öz gibidir. Ve o öz olmadan tohum filizlenmez, gelişmez. Yeryüzünde bizi neler beklerse beklesin, insanoğlu doğdukça ve öldükçe, insanoğlu yaşadıkça, hak ve doğruluk denen şey de var olacaktır.”

"Kendisini saydırmayı bilmeyeni saymazlar."

“Farklı olmak için değil mutlu olmak için yaşa.”

“İnsan yalnız olunca neler neler düşünür... Gerçekleşmemiş hayallerini, uçup giden yıllarını, ilk aşk maceralarını...”

“Kendi ayıbını örtmek isteyen, başkalarının yüzüne kara çalar.”

“Aptallar daima memnundur hayattan.”


“Yüzünde gülümseme hiç eksik olmaz, insanın yüzüne sevgiyle bakardı. “Nasıl, bir şey mi istiyorsun benden? Hadi çekinme! Ne istersen iste, hepsini yapmaya hazırım,” der gibiydi.

“Eğer yıldızlar insan olsa; gökyüzü onlara dar gelir, sığmazlardı.”

“Yalnızlık dinmeyen bir sızıdır.”

“Ee, hayat zordu işte! Tam bir işini bitirip hale yola koyuyorsun, "Tamam, artık rahat edeceğim," diyorsun, hemen başka bir dert çıkıyor.”

“Oğlum insan aklıyla değil, zenginliğiyle göz kamaştırmaya çalışırsa sonu kötüdür.”

“Oysa birçokları hastalıktan değil de, kendini büyük gösterme ihtirasından ölülerdi.”

“Kimse kimseye acımaz, insan insanı öldürürmüş.”

"Anne kızar, anne azarlar ama anne gülümser çocuğuna.."

“Yeryüzünde bizi ne beklerse beklesin, insanlar doğup öldükçe doğruluk ölmeyecektir.

“Bir kurdun köpek olduğunu nerede gördün sen?”

“Eğer herkese karşılıksız dağıtacak olsalar altının da değeri olmazdı zaten.”

 “Bulutlar hep aynıdır ama türlü hallere girer. Yeter ki sen bil, senin için nasıl görünmek istediklerini.”

“Kocası onu öldürürcesine dövüyordu da o yine affediyordu! Niçin affediyordu? Hiç affetmemek gerekirdi böylelerini.”

“İnsanın mutlu olması ve bu mutluluğu başkalarına da vermesi bazen ne kadar kolay oluyor! hep böyle, evet tam o anda olduğu gibi yaşamalıydı insan. ama gerçek hayat bu değildi. mutluluğun yanı sıra, peşini hiç bırakmayan, insanın ruhunu, bütün hayatını allak bullak eden felaketler, mutsuzluklar da vardı.”

“Paranın hüküm sürdüğü yerde, güzel söze ve güzelliğe yer kalmaz.”

“Sırtüstü uzanıp yatar, göğü seyrederdi onların arasında. Önce gözünü perdeleyen gözyaşlarından pek bir şey göremezdi. Sonra gözyaşları diner ve bulutları seyre dalardı. Neyi görmek istese gösterirdi bulutlar...”

“İnsanları tanımazsın, orman hayvanları şöyle dursun, birbirlerini öldürmekten bile çekinmez onlar.”

“Çocuk kalbinin, çocuk ruhunun bağdaşmadığı her şeyi reddettin. İşte beni teselli eden de budur. Bir şimşek gibi yaşadın sen. Bir defa çaktın ve söndün. Şimşeği çaktıran göktür. Ve gök ebedîdir.”


“Ozanlar böyle övgü, böyle dalkavukluk yarışında bulunurlarsa, ozan, ozan olmaktan çıkar, şarkının, şiirin düşmanı hâline gelir.”

“Keyifleri için başkasının canını çıkarırlar da sonra yine onlar haklı olurlar. Ah, hiç tükenmiyor böyleleri, hiç.”

“Bir eşeğe eşek olduğunu ispat edemezsin ki .”

“Bir yabancıyı ne kadar yedirip içirsen, ne kadar baksan, yine yabancı kalırdı.. bir yabancı!”

"Dedem diyor ki; atalarının adlarını, kim olduklarını unutanlar, kötülük yapmaktan utanmazlarmış. Çünkü o zaman insanın nasıl biri olduğunu ne çocukları bilirmiş, ne de çocuklarının çocukları."

“Görevi büyük olana, gösterilen saygı da büyük olur.”

 

“Torunlarınızın torunları buraya getirdiğiniz ana dilinizi de unutmasın, çünkü ana dilini konuşmak, ana dilinde türkü söylemek çok tatlı gelir insana.”

“Balık olacağım ben, duyuyor musun dede, balık olacağım ve yüzüp gideceğim buralardan. Kulubeg gelirse ona benim balık olduğumu söyle.”

“Çağrılan yere ar eyleme, çağrılmayan yeri dar eyleme.” ( Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere güvenme anlamında söylenmiştir.)

“İyi yürekli bir insandı ve böyle olduğunu, ama değerinin bilinmediğini yüzüne bakar bakmaz anlardınız.”

“Zaferi kim kazanırsa kazansın, yenilen kim olursa olsun, gerçek zafer, estetik ve fikirsel sonuçtadır.”

“Çocuk kalbinin, çocuk ruhunun bağdaşamayacağı her şeyi reddettim. İşte beni teselli eden de budur.”

Victor Hugo’nun “Sefiller” Kitabında Anlamlı Sözler

 Victor Hugo’nun “Sefiller” Kitabında  Anlamlı Sözler

Basit bir hatadan dolayı bir kaçak hayatı süren Jean Valjean'ın yaşamı çevresinde 19. yüzyıl Fransası'ın toplumsal ve politik kargaşasını gözler önüne sererek mücadelenin, hayatta kalmanın romanıdır. İçinde ayrılık, hasret, acı ve hayata dair her şey olan bir romandır.

Sefiller kitabı Jan  okunması gereken bir kitaptır.

Kitapta geçen özlü sözler şunlardır:


“Sadece bedenleri, şekilleri, görüntüleri sevenlere ne yazık! Ölüm her şeyi yok edecek. Ruhları sevmeyi deneyin, onlara yeniden kavuşursunuz.”

“Bazı kişiler sadece konuşma ihtiyaçlarını tatmin etmek için kötülük yaparlar. Konuşmaları, salonlardaki sohbetleri, bekleme odalarındaki gevezelikleri odunu çabuk tüketen sobalara benzer; onlara çok yakacak gerekir ve yakacak malzemeleri de çevrelerindeki insanlardır.”

"Zalimlerin çarkı, cahillerin çalışmayan kafalarıyla döner."

“Her meziyet sonunda bir kusura varır; tutumlu cimriyle el ele verir, cömert müsrifle komşudur, Cesur kabadayıyla dirsek dirseğedir, çok dindar demek biraz ikiyüzlü demektir.”


“Yaratılışın bir kanunudur ki; yüksek ruhlar, yüksek ruhlardan, alçak ruhlar da alçak ruhlardan hoşlanır.”

"Çoğu insan ısırganotuna benzer!"

“Başkalarına verdiğimiz sevincin güzel yanı şudur ki, her akis gibi zayıflamak söyle dursun, ışığı büsbütün parlaklaşmış olarak bize döner.”

“Taşsanız mıknatıs olun, bitkiyseniz küstümotu olun, insansanız âşık olun.”

“Acının sınırı aşıldığında en sarsılmaz erdem bile allak bullak olur.”

“Demek insanlar alçalınca, vahşi hayvandan daha tehlikeli olabiliyor.”

“Ucuz olan ne kaldı ki? Her şey ateş pahası. Ucuz olan tek şey dünyanın kahrı; dünyanın kahrını çekmek bedava!”

“İki sorunu çözün, zengini teşvik edip yoksulu koruyun, sefaleti ortadan kaldırın, zayıfın güçlü tarafından adaletsizce sömürülmesine son verin, başarmaya çalışanın başaranı haksız yere kıskanmasını dizginleyin, emeğin ücretini matematiksel olarak ve kardeşçe hesaplayın, çocuklara ücretsiz ve zorunlu eğitim sağlayın ve erkekliğin temelini bilime dayandırın, hem kasları hem zihni geliştirin, hem güçlü bir ülkeniz hem de mutlu bir aileniz olsun, mülkiyeti yok edeceğinize, onu hiç de sanıldığı kadar zor olmayacak şekilde, istisnasız her yurttaşın mülk sahibi olmasına izin verecek biçimde evrenselleştirip halka mal edin, nihayet zenginliği üretmeyi ve onu nasıl bölüştüreceğinizi bilin.”


“İyi olduğumuz için mi mutluyuz? Yoksa mutlu olduğumuz için mi iyiyiz?”

“Bazı yaratılıştakiler, nefret etmeden sevemezler.”

“Geleceğinizin üzerinin karalanmasına izin vermeyin.”

“Hurafeler, ham sofuluklar, yobazlıklar, peşin hükümler yaşayanlara eziyet etmek için ortalıkta dolaşan ölü hayaletlerdir.”

“Tatmin olmamış vicdan kederlidir.”

“Utanma kızım dedi kalabalıklar daima tehlikelidir!... içinde mutlaka ruhlarını ucuza satan alçaklar bulunur.”

"Bilgilendiğinizde ve sevdiğinizde daha fazla acı çekersiniz."

"Bilgilendiğinizde ve sevdiğinizde daha fazla acı çekersiniz."

“Babaların hataları yüzünden çocuklar suçlanamaz.”

“Yazık. Allah, insanlara yaşamak için hava verir. İnsanlar ise bunu birbirine yasaklamakta.”

Cengiz Aytmatov’un "Dişi Kurdun Rüyaları" Kitabında Geçen Özlü Sözler

 Cengiz Aytmatov’un "Dişi Kurdun  Rüyaları" Kitabında Geçen Özlü Sözler


 Kitapta geçen özlü sözler şunlardır:

“Yaşantımız boyunca karşılaştığımız bazı olayların, bizim için Tanrı’nın bir lütfu olduğunu düşünürüz. Ne var ki insan, bazı olayların olumlu veya olumsuz etkilerini zamanla öğrenir. Lütuf Tanrı’dandır ama onu değerlendirmek, ondan sonuç almak, insanların kendilerine aittir.”

“İnsanın varoluş sebebi ruhunu olgunlaştırmak, mükemmel hale getirmektir. Hayatta bundan daha yüce bir amaç olamaz.”

"Büyük dâvalar kayıp vermeden kazanılmıyor."

"Korkunun mantığı yoktur."

"Oysa insanlar kendi çıkarlarına, kendi hırslarına, kendi kusur ve erdemlerine göre hareket ederler."

“Tabii eğerler ve keşkeler ile bir yere varılmaz… Geleceğin ne getireceğini kim bilebilir ki? Kaderi bilmek asla mümkün değildir.”

“İyi niyetle yaklaştığı bütün insanlar devamlı şekilde acı veriyorlardı ona."

“İnsan için en güç olan, her gün insan olarak kalmasıdır.”



“Çünkü, hayalden doğan umutlar, genellikle zaman içinde kırılıp giderler, temelleri yoktur. Tıpkı köksüz bazı ağaçlar ve çiçekler gibi.”

"Bu dünyada karşılıksız bedelsiz bir şey var mı? Hayatın da bedeli var. Yaşayan bunu ölümle öder."

“Dünyada çok çeken, çok bilir.”

“İnsanlar da çok tuhaf, kimse kimsenin derdiyle ilgilenmiyor. Ne boşluktur bu! Hiçbir bağlılık, hiçbir dayanışma yok insanlarda.”

“İnsanın hayatını yönlendiren yasalar hesap kabul etmez. Uzay boşluğundan dönüp duran dünyamız da kanlı dramların sahnelendiği bir yerdir sadece… Bu dünya güneşin etrafında döndüğü sürece, kıyamete kadar kan akması mı gerekir?’’

“İnsanlar her zaman yaptıkları gibi kendilerini haklı çıkarmak için mazeret uydurmayacaklar mıydı?”

‘‘Yaşam ve ölüm, aşk, merhamet, hasret; müziğin birbirine yoğurduğu kavramlardır. Nitekim müzik bize, var olduğumuz günden beri elde etmek ve asla ayrılmak istemediğimiz özgürlüğü tanır. Müziğin verdiği özgürlük, başka hiçbir şeyin veremeyeceği değerde bir duygudur.’’

"İman" ve "şüphe"nin ikisine de teşekkür etmeli; çünkü bunlar hayatın akışını sağlayan asıl kuvvetlerin mayasıdır.”

"Kader" boş bir kelime değildir: İyi olsun, kötü olsun, bütün olayları o belirler.”

“Bugünküler, dün olanları yaşıyor, eğer yarınkiler bugün olanları unutur, hatırlamazlarsa bu, herkes için büyük bir felaket olacaktır.’’

‘‘ İnişli çıkışlı varlığımızda sahip olduğumuz hiçbir şey, daimî değildir.’’

“Hayat bütün yokluklardan daha kuvvetlidir ve dünyada ondan daha mukaddes bir şey yoktu.”

"Sevmek, bu dünyada sahip olunacak en büyük servet, en büyük amaç değil miydi?"

“Bütün mücadelelerimize ve çelişkilerimize rağmen bir evrensel uzlaşmayı sağlayabiliriz. Çünkü selamete, kurtuluşa açılan tek kapımız budur.”

" İnsan başkalarıyla beraber olmaktan vazgeçemiyor, aynı zamanda, birlikte yaşamak da pek zor geliyor ona."



“İnsanoğlu çıkarları uğruna yerküreyi bir limon gibi sıkabilirdi.”

“Dünyanın herhangi bir noktasında işlenen her suç, her kötülük, hepimizi ilgilendirir. O kötülüğün işlendiğini bilmesek ve çok uzağında olsak bile ilgilendirir.”

“İnsan, babasına borçlu olduğu saygıyı, ancak baba olunca duyar, demişti sevdiği yazar Goethe.”

'Kötü, hemen hemen her defasında, niçin 'iyi” den daha güçlü olarak ortaya çıkıyor?”

“Yeni bir şeyler yapanı değil, yapabilecekken yapmayanları cezalandırmak gerekir. Oysa bizde bunun tam tersi...”

“Öyle görünüyordu ki, yönetim sisteminde bir bozukluk olduğunu bildirecek alarm zilini çalmak için, insanın birçok meziyetleri yanında, kendi aleyhine olacak şeylerden de korkmaması gerekirdi.”

Cengiz Aymatov’un "Toprak Ana" Adlı Kitabında Geçen Özlü Sözler

 Cengiz Aymatov’un "Toprak Ana" Adlı Kitabında Geçen Özlü Sözler


İkinci Dünya Savaşı yıllarında savaşın sadece savaşanlar değil, kalanlar için de yıkıcı etkisi olduğunu iliklerinize kadar hissedebileceğiniz  muhteşem bir eserdir. Savaşın duygusunu, eşinden, oğullarından ayrı kalan ananın duygularını o kadar derinden hissedeceksiniz ki. Onun için bu kitabı mutlaka okumak gerekir. Sovyet döneminde güçlü iki Kırgız kadın; Tolgonay ve Aliman. Biri hem eşini hem çocuklarını, diğeri kocasını savaşa kurban veriyor. Kitap mutlu bir ailenin gündelik yaşamı ile başlamaktadır. Sonunu ise okumayı sizlere bırakıyorum.


Kitapta geçen özlü sözler şunlardır:

“İki insan birbiriyle tam bir uyum içinde yaşarsa, konuşmadan ya da yarım sözcüklerle bile anlarlar birbirlerini.”

“Bu dünyadan insanlar göçüp gider ama yaptıkları iyi şeyler kalır.”

“Benim şimdi söyleyebileceğim şundan ibaret: Savaşı biz istemedik ve biz başlatmadık. Bu savaş, herkesi can evinden vuran çok büyük bir felakettir. Bu canavarı devirip etkisiz hale getirmek için kanımızı dökmemiz, canımızı feda etmemiz gerekiyor. Aksi halde insanlığa layık olmayız. Benim idealim savaş kahramanı olmak değildi, ben daha mütevazi bir amaç seçmiştim: Bir öğretmen olmak istiyordum. Candan istediğim şey öğretmen olmaktı. Ama beyaz tebeşir ve cetvel yerine, elime asker tüfeği almak zorunda kaldım. Bunun sorumlusu da ben değilim. Yaşadığımız devir böyle istedi. Çocuklara bir defa bile ders vermek nasip olmadı bana. Bir saat kadar sonra, vatan için görevimi yapmak üzere buradan gideceğim. Bu gidişin dönüşü olmayacak. Sağ olarak dönmeyeceğim. Hücum başladığı zaman birçok arkadaşımın hayatını kurtarmak için gidiyorum. Halk adına, zafer adına, insan için güzel olan her şey adına gidiyorum.”


“Ey besleyici Toprak Ana, hepimizi bağrına basan sensin. Onlarla sen konuş, insanlara sen anlat! Hayır Tolganay, onlarla sen konuşmalısın. Sen kadınsın. Sen her şeyin üstündesin, daha bilgesin. Bir insansın sen. Onlara sen anlat.”

"Gerçek mutluluk, yavaş yavaş, azar azar gelir ve bu bizim hayata bakış açımızla, çevremizle, çevremizdekilere karşı davranışımızla doğrudan doğruya ilgili ve orantılıdır. Mutluluk, birbirini tamamlayan ufak tefek şeylerin birikmesinden doğuyor.”

“Zaman akıp gidiyor ve hiçbir saat bir öncekine benzemiyor.”

“Geleceğin ne getireceğini kimse bilemezdi ve şimdi olanları düşünüp üzülmenin de hiçbir yararı yoktu.”

"Hayat bizim hepimizi aynı teknede yoğurmuş, aynı yumağa sarmıştır. Ama yine de bu olayları anlamak için o olayların içinde yaşamış olmak ve onları ruhunda duymak gerek."

“İnsanların insan olarak kalmalarıydı senin en büyük dileğin. Savaşın onları insanlıktan çıkarmamalarını, ruhlarından iyilik ve acıma duygusunu çıkarıp atmamasını istiyordun. Sen hep böyle olmaya çalıştın.”

“İyilik, yola düşen, yoldan toplanan bir şey değildir. Tesadüfen ele geçen bir şey değildir. İnsan iyiliği ancak başka insandan öğrenir.”


“Benim en büyük düşmanım savaş başlatandır.”

"Çektiğim bütün acılara, hayatın bana indirdiği korkunç darbelere rağmen bugün de bu düşüncedeyim. Ne olursa olsun, milletim yaşıyor, ben de yaşıyorum."

"Nerede olduğu değil, sağlıklı olması önemli" diye düşünüyorum.”

"Bir insanın kaderi, dağdaki patika gibidir: Bazen çıkar, bazen iner, bazen de dibi görünmeyen bir uçurumun başına gelip durur. İnsan tek başına böyle bir yolda ilerleyemez ama birleşenler, birbirlerine omuz verenler her engeli aşarlar."

“Ey Güneş, bak, bu benim karımdır! Ne kadar güzel değil mi? Yüzgörümlüğü olsun diye ışınlarını gönder, sıcaklığını, aydınlığını ver!”

“İnsanın eli ayağı tutuyorsa, sağlığı yerindeyse, çalışmaktan daha iyi ne vardır onun için?”

 

“Can dostları böyledir işte, birbirlerinin düşüncelerini tek sözden, ufak bir imadan hemen anlarlar.”

“Gerçek mutluluk yaz yağmuru gibi birdenbire boşanmaz insanın başına. Davranışımıza, çevremizdeki insanlarla ilişkilerimize her gün azar azar çekidüzen vererek eksiklerimizi tamamlarız. Yavaş yavaş biriken bir şeydir mutluluk.”

“İnsanın canı çıkmadıkça umudu da yok olmazmış.”

“Öyleyse, dünyada oğlunu böylesine bekleyen son ana ben olayım. Bundan böyle hiçbir ana oğlu yerine soğuk raylara sarılmasın.”

Doğan Cüceloğlu'nun "Mış Gibi Yetişkinler" Kitabında Geçen Anlamlı Sözler

 

 Doğan Cüceloğlu'nun "Mış Gibi Yetişkinler" Kitabında Geçen Anlamlı Sözler

 

Mış Gibi Yetişkinler kitabı her yetişkinin okuması gereken bir kitaptır. İçinde aile, amme baba, çocuk, aile büyükleri ile ilgili harika bilgiler vardır. Bu kitabı okudukça çok şey öğreneceksiniz.


Kitapta geçen anlamlı sözler şunlardır:

 

Sağlıksız aile çocuğu utanca boğar. Böylece kalıplanmış insanlar yetişerek ailenin sağlıksız düzenini sürdürürler, kuşaktan kuşağa aktarırlar. Medya ve giyim-kozmetik sanayi utanca boğulmuş insanların bu psikolojik durumundan faydalanarak para kazanmaya bakar.

“Yaşamın temel amacını öğrenmek, bilinçlenmek olduğuna inandığım için başıma gelenlere bir öğrenme fırsatı olarak bakardım.”

"Utanç ile mahcubiyet arasındaki en önemli fark şudur: Mahcubiyet duygusunun kaynağı kişinin kendi özü, kendi algılaması, kendi değerlendirmesidir. Bunun temelinde vicdan vardır. Utanç duygusunun temelinde başkalarının beklentilerini yerine getirememe korkusu vardır.”

"Sağlıklı aile düzeni, ailenin gereksinmelerini doğal olarak karşılar ve her bir aile üyesi, o aileye ait olmaktan mutludur. Sağlıksız aile düzeninde gereksinmeler karşılanamaz ve aile üyeleri, mutsuz ve doyumsuz oldukları halde, bu hastalıklı durumu devam ettirebilmek için çaba gösterirler."


Yobaz, hem cahil hem de okumuş olabilir.”

“Mutlu aile ortamında yetişen insanlar, başlarına gelen olayların çoğunluğunda mutlu olunacak bir yön bulurlar. Mutsuzluk içinde yetişmiş insanları mutlu edecek olayların sayısı ise yok denecek kadar azdır.”

“Beni olduğum gibi sevecek, beni de kendisi gibi insan olarak değerli görecek bir eş olmadıkça evliliğin ne anlamı var?”

“Sağlıklı ailede çocuk yemek yemeye zorlanmaz.”

"Sağlıklı aile kendi üyelerini değerli bulur ve aile üyeleri, benlik değerlerini olumlu yönde geliştirir. Aile, toplumla ilişkisini dengelemiştir; ne toplumdan kopar; ne de toplumun baskısına tümüyle boyun eğer. Kısacası, sağlıklı aile, insanların psikososyal yönden olgunlaşmasını temin eden temel sosyal bağlamı oluşturur."

“Duygusal olgunluğunu tamamlayamamış kişinin içinde, kendinin de tam anlayamadığı doldurulamayacak bir boşluk vardır. Bu boşluk, mutsuzluk olarak kişinin yaşamına yansır. Kişi mutsuzdur. Bu mutsuzluğun sebebini ise dışarıda bir nesnede olayda ya da kişide bulur.”

“Dış dünyada olan bitenlerin kendi başına bir anlamı yok; olaylara, insanlara, nesnelere anlamı biz veriyoruz.”

 

“Her insanın içinde bir iç çocuk, bir de iç ana baba vardır. İç çocuk kişinin özünü, iç ana baba toplumun beklentilerini simgeler.”

“Oyun çocuğun hayatında çok önemlidir. Çocuğun oyun oynaması önlenirse o insan sağlıklı gelişemez.”

“Ben değerliyim duygusunu aile içerisinde elde eden bir birey ,kendini kanıtlamak için aşırı davranışlarda bulunmaya gerek duymaz.”

“Davranışlarından dolayı kişileri yargılamak, onlara kızmak kolay. … Ancak yüzde biri karşıdakine kızmadan önce onu anlamayı dener.”

‘Korku’, tehlikeli durumlardan sakınmamıza yol açar. Bu demektir ki, hiç korkmayan insanın ömrü de kısa olur. Kendisini tehlikelerden korumasını bilmeyen kişi, mezarlıktaki adresine erken kavuşur.”


“Her anne babanın, her eğitimcinin çocuk yetiştirirken en çok sahip olması gereken şey geleceğe olan umududur. Ancak o umut olduğu zaman bugün karşılaştığımız zorlukların aşılmaz bir engel olmadığını anlayabiliyoruz.”

“Çocuğa gülümseyen, hasta olduğu zaman ona ilacını veren ve sırtını ovan anne, onunla oynayan ve düştüğü zaman kucaklayan baba farkında olmadan çocuğa, "sen önemlisin, değerlisin, seni seviyorum, bana güven" mesajını verir. Bunlar ana babanın yansıtmalarıdır.”

“İnsanlara gerçekten içten saygı duymak bambaşka bir şeydir.”

“Karşılaştığı her zorlukta çocuğuna yardım eden ana-baba, sürekli başkalarından yardım bekleyen, kendi beceri ve yeteneklerine güvenemeyen bir insan yetiştirir.”

“Çocuk, koşullu sevgi ile büyümüş ve kalıplaşmışsa, duygusal bakımdan gelişemez.”

 

 

 

Doğan Cüceloğlu'nun "Geliştiren Anne ve Baba" Kitabında Geçen Özlü Sözler

 Geliştiren Anne ve Baba Kitabında Geçen Özlü Sözler

 

Kitap anne ve babalar için yazılmış, çocukları nasıl yetiştirmek gerektiği ile ilgili ayrıntılı bilgilerin verildiği muhteşem bir kitaptır. Bir solukta okudum ve çok şey öğrendim. Kitapta geçen özlü sözler şunlardır:

“Şunu bilmenizi istiyorum: Kendinizi geliştirmezseniz çocuğunuzu da geliştiremezsiniz. Önceliğiniz kendinizi keşfetme ve geliştirme olmalıdır. Çocuğunuzun hayatındaki en güçlü rol model, en güçlü tanıksınız. Güçlü bir tanık olarak siz çocuğunuza inanırsanız çocuğunuz kendisine inanır, çocuğunuz kendisine inanırsa zaman içinde herkes çocuğunuza inanır.”

“Gergin, kaygılı, depresyona giren öğrencilerin özellikleri araştırıldığında ortaya şöyle bir tablo çıkıyor: Bu sorunu en çok yaşayanlar korumacı ve mükemmelliyetçi anne-babalar tarafından yetiştirilen çocuklar.”

"Korkutularak büyütülen çocuk, sinsiliği ve kurnazca aldatmayı öğrenir."


 

"Kendi yaşamından sorumluluk alan biri yapmış olduğu seçimlerin altında yatan değerleri özümsemiştir. Onun için önemli olan başkasının gözüne girmek değil, kendi gözünde saygısını kaybetmemektir."

 “Çağdaş uygar bir aile olmadan çağdaş uygar bir ülke olunamaz; mümkün değil.”

"Anne baba çocuğuna inanırsa çocuk kendine inanır. Çocuk kendine inanırsa zamanla herkes ona inanır."

"Çocukların masumca soruları felsefenin, bilimin ve sanatın kaynağıdır."

"Güven dolu anne-baba, çocuğuyla sohbet kurar ve çocuğun davranışının temelinde yatanları öğrenir."

"Bilinçli anne-babalar demokrasinin gerçek mimarlarıdır."

"Niyetinde saflığa ulaşmış bir anne-baba, bir insanın anavatanının onun çocukluğu olduğunu bilir."

“Kendini ihmal etmek, kendini sevmekten daha büyük bir günahtır.”

“Bir insanın bir başkasıyla sağlıklı ilişki kurabilmesi için önce kendiyle sağlıklı bir ilişki içinde olması gerekir.”

“Büyükler bilen insanlar , küçükler ise öğrenen. Çocukların dünyayı keşfetmesine ilgi duyan ve onlara bu fırsatı veren bir ortam, çocuklar için en sağlıklı gelişim ortamıdır.”

“Kimin gözünde önemli , kabul edilebilir, değerli , güvenilir ,sevilmeye layık ve saygıya değer olmak istiyorsunuz? İşte sizin güçlü tanığınız o kişidir.”

"Korku-kaygı kültüründe çocuklar, asık suratlı, sevgisiz büyüklerinden bir aferin alabilmek için onların gözlerinin içine bakarak büyürler. Saygı-güven kültüründe ise çocuklar, kendi iç tanıklığında hakkaniyete saygı duyan, onurlu biri olarak büyürler, onlar için en büyük otorite anne veya baba değil, kendi vicdanlarıdır."


 

“Ailenin sorumlulukları başka hiçbir kuruma devredilemez. Aile toplumsal varlığın hücresidir ;sağlıklı bir aileler toplum için sağlıklı geleceğin teminatıdır.”

“İnsanı yoran hayat değil, taşıdığı maskelerdir.”

“Hayaller kaybolduğunda umutlar kaybolur. Acı gerçek şudur ki, aile genellikle hayallerin öldürüldüğü yerdir.”

“Bebeklikten itibaren kolları sıvayıp babalık yapanların “babaya doymuş” çocukları, daha girişimci, daha güvenli, yabancılarla ilişkilerinde daha başarılı oluyorlar. Baba etkileşimiyle büyümüş çocuklar zorlukları görünce kaçmıyorlar, üzerine gidiyorlar. Geleceğe umutla bakıyorlar ve yaptıkları işlerde daha sebatlı oluyorlar.”

"Kendinizi çocuklarınızın davranışlarından sorumlu tutmayın; siz çocuklarınıza karşı kendi davranışlarınızdan sorumlusunuz; onların diğerleriyle ilişkileri içinde ne yaptığı çocuklarınızın sorumluluğudur."

“Doğup büyüdüğüm kasabada , kız çocuğu doğuran eşlerine küsen erkekleri hatırlıyorum... bebek bunu hisseder ve etkilenir.”

“Adil ortam ben değil, biz diyebilen bir ortamdır. Biz ortamında mevki, makam, cinsiyet, yaş ne olursa olsun her insan bir can olarak değerlidir ve yaşamın bir ekip işi olduğu anlaşılmıştır.”

"Anne ve baba çocuğunun arkadaşı veya dengi değildir; onlar anne ve babadır. Çocuğunun arkadaşı, dengi olmaya çalışan anne-babaların çocukları kazançlı değil, kayıpta olurlar."

“Çocuğunuza verebileceğiniz en anlamlı hediye, onun doğuştan getirdiği potansiyele güvenmenizdir.”

“Ellerinden gelenin en iyisini yapmaya gayret eden anne babalar... Sizler gerçek kahramanlarsınız.”

“Gönlünde seven ile sadece dilinde seven arasındaki farkı bebek "bilir." Nasıl bildiğini bilmez ama sezgileriyle bilir , böyle bir yetenekle doğar. Onu aldatmanız mümkün değildir.”

“Çocuk, aklının özgürlüğüne saygı duyulan bir ortamda büyüyorsa, sorgulamaktan hiç vazgeçmez; sürekli sormaya, sorunu didiklemeye devam eder. Ve daha da önemlisi sorup didiklemekten, araştırmaktan, keşfetmekten zevk alır. Keşfetmek, bir çocuğun en çok zevk aldığı şeydir.”

"Çocuğun karşılaştığı zorluklar onun için en iyi öğrenme fırsatıdır."


 

“Çocuklarımızın bize verdiği en büyük yaşam hediyelerinden biri de bizi eğitip geliştirmeleridir.”

“ABD'de yapılan bir çalışmada anne-babalara şu soru soruluyor; "Çocuğunuzun büyüdüğünü nasıl anlarsınız?" Verilen cevaplar şu dört başlık altında toplanıyor: 1. Davranışlarının sonuçlarından sorumluluk aldığında, 2. Anne ve babasıyla yetişkin tavrı içinde sohbet edebildiğinde, 3. Kendi parasını yönetebilecek bilgi ve becerilere sahip olduğunda, 4. Hayatına yön verecek inanç ve değerlere başkasının etkisi altında kalmadan kendisi karar verdiğinde. Nasıl, sizin de aklınıza yatıyor mu? Bana anlamlı geliyor. Tabii hemen akla şu soru geliyor; "Bu nitelikleri çocuğuma nasıl kazandıracağım?" Yanıtı basit: Önce anne-baba olarak kendiniz bu nitelikleri kazanın ve çocuklarınıza rol model olun. Örneğin siz zengin ve güzel bir dil konuşursanız, çocuğunuz da zengin ve güzel bir dil konuşur.”

“Çocukken dövülen, azarlanan ve utandırılan çocukların büyüyünce asık suratlı, bıkkın, kaygılı ve öfkeli yetişkinler olacağından şüpheniz olmasın.”

“Çözümün bir parçası değilsen, “sorunun bir parçası mıyım? ”diye sormak gerekir!”

Tess Gerritsen’in Kitabı “Gece Gelen” Kitabında Geçen Özlü Sözler

 Tess Gerritsen’in Kitabı “Gece Gelen”  Kitabında Geçen Özlü Sözler


Geçmişinde çok büyük bir pişmanlığı olan yemek kitabı yazarı Ava, Maine’de deniz kenarında çok güzel ve çok büyük bir geçmişi olan evi geçici süreliğine kiralamıştır. Eve adımını atar atmaz ise evin içindeki gizemli olay ile ya da ona anlatılanlardan etkilenip kendi duygularını da birleştirip etkilenmeye başlamıştır.  Evin ilk sahibi Kaptan Brodie 1875’de gemisinin alabora olmasıyla hayatını kaybederken geceleri Ava’nın karşısına çıkıyor ki Ava bundan korkacağına onun gelmesini dört gözle bekler oluyor.  Evin geçmişini öğrenmesiyle ise cinayet kısmı ortaya çıkıyor ve sonunu sizin okuyarak öğrenmenizi istiyorum.


Kitapta geçen özlü sözler şunlardır:

“Sessizlik bazen, sevgimizi ispat etmemizin tek gerçek yoluydu.”

“Kaçmanın her şeyi değiştireceği düşüncesine nereden kapılmıştım ki? İnsan nereye giderse gitsin kendi mutsuzluğunu çürümüş bir kadavra misali yanında sürüklüyordu.”

“Birini gerçek anlamda ne kadar tanıyabilirdik?”


“Bir olayın tetiklediği güçlü duygular, o olayın yaşandığı yerde kalır.”

“Dışarıdaki dünya anlaşmazlık ve kalp kırıklıklarıyla doluydu.”

İlişkimizin zamana yenik düşmesine izin vermeyecek ve beni mutlu edecek adamın o adam olduğuna inandırdığı diğer geceleri düşündüm.

"Güvendeyim. Kendimin saldırısı dışında yani."


“Gerçekten de istediğim şey sırtımı gerçek dünyaya dönmek miydi?”

“Merak bulaşıcıdır; gerçekte görmek istemediğimiz şeylere bakmaya zorlar bizi.”.

“İnsanlar karmakarışıktır...Görünüş aldatıcı olabilir.”

“Kendimle göz göze gelmekten çekiniyordum.”

Tess Gerritsen’in Kitabı “Gece Gelen” İle İlgili Test Soruları ve Cevapları

 Tess Gerritsen’in Kitabı “Gece Gelen” İle İlgili Test Soruları

 

1) Ava’nın mesleği nedir?

A) Yemek kitabı yazarı

B) Siyaset kitabı yazarı

C) Polisiye romanı yazarı

D) Deneme yazarı

 

2) Ava nereye geçici süreliğine taşınmıştır?

A) Boston

B) New York

C) Chicago

D)Los Angeles

 

3) Yaz tatili için taşındığı şehirde gece olduğu zaman Ava ne görmüştür?

A) Kocaman bir yılan

B) Kaptan Brodie’nin hayaleti

C) Eski sevgilisi

D)Kedisinin konuştuğunu

 

4) Ava’nın taşındığı evin ilk sahibi evi kaç yılında yaptırmıştır?

A) 1778

B) 1890

C) 1875

D) 1900

 

 

5)  Ava kimin ölümünden kendini sorumlu tutmaktadır?

A) Ablası

B) Babası

C) Erkek kardeşi

D) Ablasının eşi

 

6) Nick’in mesleği nedir?

A) Öğretmen

B) Mühendis

C) Doktor

D) Savcı


 

7) Yeni evde 20 yıl önce ölmül olan genç kızın adı nedir?

A) Jessie

B) Sophia

C) Olivia

D) Mia

 

8) Ava’dan önce oturup acil bir şekilde evden kurtulmaya çalışan genç kadının adı nedir?

A) Sophia

B) Charlotte

C) Emily

D) Abigail


 

 

9) Evdeki kiracıları öldüren kişi aslında kimmiş?

A) Nick

B) Ben

C) Ned

D) Simon

 

10) Ava katil tarafından öldürülmek üzereyken onu kim kurtarmıştır?

A) Ned

B) Ben

C) Nick

D) Simon

 

 Cevaplar:

1. a   2.a  3. b   4. c  5. d  6. c  7. a   8. b   9.b   10.a

Kontrol İle İlgili Özlü Sözler

 Kontrol İle İlgili Özlü Sözler


Öfkeyi kontrol edebilmek, düşünceler, duyguları kontrol edebilmek çok önemlidir. Her şeyin aşırı olanı insan için zarardır. Kontrol iyi bir şeydir ama düşüncelerimizin bizi kontrol etmesine izin vermemeliyiz ve biz fazla takıntılar yapmadan düşüncelerimizi kontrol altına almasını bilmeliyiz.

Kontrol ile ilgili özlü sözler şunlardır:

“İnsan ancak anladığını kontrol edebilir ve ancak kelimelere dökebildiğini anlayabilir. Bu açıdan ifade edilemeyen şey, bilinmeyendir. “ Stanislaw Lem.

“Hayatlarımızı kontrol edebileceğimizi düşünürüz ama aslında bizi kontrol eden hayattır. Hayatımıza dokunan her şey bizi kontrol eder. İnsanlar sandığından çok daha fazla zayıflar aslında. Kontrol edebildiğimiz tek şey tepkilerimiz.” Tarryn Fisher

“Başka insanların hayatını kontrol etme ihtiyacı kendi hayatlarının kontrolünü sağlayamayanların ihtiyacıdır.”  Nil Gün

Düşüncelerinizi disipline sokmak, davranışlarınızı kontrol altına almak! Düşünceleri ıslah etmek ve davranışlara biçim vermek! Bu yöntemler insan doğasına uygun değil! Ah, bizler hayvan terbiyecileri değiliz! Irvin D. Yalom

“Hayat kontrol edebileceğimiz bir şey değil, oysa ölüm farklı. Son seçenek olabilir, ama yine de bir seçenek.”  Jay Parini


“Eğer hummalı bir şekilde tüm tehlikeli olayları kontrol etmeniz gerektiğine inanırsanız, bunu yapamayacaksınız. Birazını kontrol ederim derseniz, özgürlüğünüzü ve hayatınızı kısıtlayacaksınız.” Albert Ellis.

“Önemli olan şu; her ne oluyorsa, ya da sen ne olduğunu sanıyorsan, yine de kontrol sende. Kim olduğunu ve hâlâ kendin olduğunu hatırlamaya çalış. Bununla başa çıkmaya çalış. Kendini güvenceye al, güvenli mekânlar seç, güvenebileceğin insanlarla birlikte ol. Yarattığın dünyada mantıklı kararlar vermeye çalış. Sonunda bir şekilde gerçeği buluyorsun, gerçekliğe dönüyorsun.”  Adam Fawer

“Ne isteyeceğinizi kontrol edemezsiniz. Her davranışınızı önceden belirleyen arzularınız ruhunuzun o kadar derinlerine işlemiştir ki, onlara dikkat bile etmezsiniz. Ve bu da sizi mükemmel bir köle yapar. Bu nedenle, hayatınızı yaşamaya devam edin. Ne isterseniz yapın. Sadece ‘isteklerinizin’ tümüyle sizin kontrolünüzde olmadığı gerçeği üzerine kafanızı çok fazla yormamaya çalışın.”  Adam Fawer.

“Bugünün ipleri kimin elindeyse, geçmişi de o kontrol eder ve geçmişi kontrol eden her kimse, geleceğin dizginleri de ondadır. “ Julian Assange.


“Herkesin içinde bastırılmış da olsa, derece derece bir suç işleme içgüdüsü vardır. İnsan da zaten bunu kontrol altına alabildiği ölçüde insandır.”  İskender Pala.

“Kontrol edemediğiniz bir dünyada, kontrol edebildiğiniz şeyler birer ilaçtır. “ Üstün Dökmen.

“Bir çocuk bir işi isteyerek (iç motivasyonla) yapıyorsa ve ona ödül verilirse, çocuk o işten soğur. Çünkü ödül, çocuğun davranışını kontrol eden bir mekanizmadır.” Özgür Bolat

“Her zaman için sevgiyi seçin, bir kere sevginin yolundan gittiniz mi göreceksiniz ki tüm dünyayı kontrol edebilirsiniz. Sevmekten, tevazu göstermekten daha güçlü bir şey yoktur.” Dostoyevski

Dünyaca Ünlü Psikolog Sözleri

 Dünyaca Ünlü Psikolog Sözleri


Psikolojimizin bozuk olduğu zamanlar vardır. O anlarda ne yapacağımızı bilemeyiz ve dünyaca ünlü psikologların ne dediği ile ilgili sözlere bakarak kendimizle ilgili ufak ipuçları alarak daha sağlam bir psikolojiye sahip olabiliriz. Bu sözler şunlardır:

“Gerçek şu ki, kötü şeyler bizi beklediğimiz kadar derinden etkilemez. Bu iyi şeyler için de geçerli. İkisine de çok çabuk adapte oluyoruz.” Daniel Gilbert

“Uçamıyorsan, koş. Koşamıyorsan, yürü. Yürüyemiyorsan emekle ama ne olursa olsun hareket etmeye devam et.”  Martin Luther King

“Sen bu dünyada her şeyden önce vazgeçmemen gereken tek şeysin. Ortaokuldayken şiddetli anksiyete ve depresyonla mücadele ediyordum ve ailemden ve bir terapistten aldığım yardım ve destek hayatımı kurtardı. Yardım istemek ilk adımdır. Bu dünya için bilemeyeceğin kadar değerlisin.” Lili Rhinehart

“Bu dünyadaki her insan hayal gücü, çaba ve azim yoluyla gerçekleştirilebilecek büyük olasılıklarla doludur.” –Scott Barry Kaufmann


“Biz neysek oyuz çünkü biz neysek o olduk. İnsan yaşamının ve güdülerinin sorunlarını çözmek için gereken şey ahlaki tahminler değil, daha fazla bilgidir.” Sigmund Freud

“Yaratıcı olmak istiyorsanız, çocukları yetişkin toplumu tarafından deforme olmadan önce karakterize eden yaratıcılık ve icatla, kısmen bir çocuk olarak kalın.” Jean Piaget.

“Hayatta kalmak için günde 4 sarılmaya ihtiyacımız var. Bakım için günde 8 sarılmaya ihtiyacımız var. Büyümek için günde 12 sarılmaya ihtiyacımız var.” –Virginia Satir

“Mutlu insanlar için zaman ‘dolu ve planlı’dır. Mutsuz insanlar için zaman doldurulmaz, açık ve taahhütsüzdür; şeyleri ertelerler ve verimsizdirler.” Michael Argyle

“Muhtemelen en büyük içgörü… mutluluğun sadece bir yer değil, aynı zamanda bir süreç olduğudur. Mutluluk, devam eden yeni zorluklarla dolu bir süreçtir ve mutlu olmaya devam etmek için doğru tutumları ve faaliyetleri gerektirir.” Ed Diener.

“Bilerek olabileceğinden daha az olmayı planlıyorsan, seni hayatının geri kalanında mutsuz olacağın konusunda uyarıyorum.” İbrahim Maslow.


“Birbirine bağlılık olmadan hayat hiçbir anlam ifade etmez. Birbirimize ihtiyacımız var ve bunu ne kadar çabuk öğrenirsek, hepimiz için o kadar iyi.” Erik Erikson.

“Beklenmedik bir tehdit tehdidiyle karşılaştığımızda, kendimizi kurtarmanın tek yolu etrafımızdaki insanlara sıkı sıkıya sarılmak ve bırakmamaktır.” Shawn Akor.

“Kırıldıysan, kırık kalmak zorunda değilsin.” – Selena Gomez.

“Duş alın, günü yıkayın. Bir bardak su iç. Odayı karanlık yap. Uzan ve gözlerini kapat. Sessizliğe dikkat edin. Kalbinizin farkına varın. Hala atıyor. Hala dövüşüyor. Sonuçta başardın. Başka bir gün başardın. Ve bir tane daha yapabilirsiniz. Gayet iyi gidiyorsun.” Charlotte Eriksson.


“Düşüncelerinizi kontrol etmek zorunda değilsiniz. Sadece seni kontrol etmelerine izin vermeyi bırakmalısın.”  Dan Millman.

“Ruh sağlığı sorunları kim olduğunuzu tanımlamaz. Onlar deneyimlediğiniz bir şeydir. Yağmurda yürüyorsun ve yağmuru hissediyorsun ama sen yağmur değilsin.” Matt Haig

““En büyük keşiflerimiz, kendimizi keşfetmekle başlar.” – William James

“Düşünceleriniz, duygularınızı belirler, duygularınız davranışlarınızı belirler, davranışlarınız alışkanlıklarınızı belirler, alışkanlıklarınız karakterinizi belirler, karakteriniz kaderinizi belirler.”  Gautama Buddha.

“En kötü düşmanınız size kendi korumasız düşünceleriniz kadar zarar veremez.”  Buda

“Psikoloji, insanın kendi dünyasını keşfetme sanatıdır.”  Abraham Maslow

“Her zaman pozitif olmak zorunda değilsiniz. Üzgün, kızgın, sinirli, sinirli, korkmuş ve endişeli hissetmek tamamen normaldir. Duygulara sahip olmak sizi olumsuz bir insan yapmaz. Seni insan yapar.”  Lori Deschene.