Konuşma Yanlışları - 1


     Güzel konuşmayı " konuşma yanlışları yapmadan yapılan konuşma olarak " olarak tanımlayabiliriz . Konuşma yanlışları üç ana başlık altında incelenebilir :

- Davranışlarla İlgili Konuşma Yanlışları
- Söyleyişle İlgili Konuşma Yanlışları
- Bilmemekle İlgili Konuşma Yanlışları 

1. Davranışla İlgili Konuşma Yanlışları

Bir kimse ya da olay karşısında takınılan tutuma davranış adı verilir . Davranışlar sözlerle , eylemlerle ya da hem sözlerle hem eylemlerrle gerçekleşir . Yanlış davranışların konuşma ile ilgili olanları şunlardır :

Kendini Beğenmek

    Kişinin kendisi dışındakilere göre kendini daha üstün görmesine kendine beğenme denir . Kendini beğenme konuşmalarda karşıdaki kişileri dinlememe, dinlese bile onların sözlerin sözlerine değer vermeme şeklinde gerçekleşir . Bu tür insanlarla kimse konuşmak istemez . Bu kişiler başkalarına dilleri ile saldırdıkları için konuşmaları da son derece kırıcı olur . İnsan yaptığı güzel şeyleri elbette beğenebilir ancak bu başkalarını küçük görme şeklinde olmamalıdır .

Kendini Yetersiz Bulmak

Kişinin kendisini değersiz ve eksik görmesi durumu da bir konuşma yanlışıdır . Böylesi insanlar kendini beğenme de olduğu gibi karşısındakini değil bizzat kendini küçük görür . Bu tr insanlar konuşmalarında kendine güvenden uzak ve ezik bir tutum sergilerler

Bencillik

Bencilik kendisini ve çıkarlarını aşırı derecede düşünmek demektir . Bu tür insanlar hep " BEN" kavramını ön plana çıkarır . Bir ortamda sürekli kendisinden bahsedilmesini ister . Bu tutum ise konuşmalarının başkaları tarafından dinlenilmemesine ve sıkıcı olmasına sebep olur .

Çok Konuşmak ( Gevezelik )

Sürekli konuşan , başkalarının konuşmasına fırsat vermeyen , yerli yersiz , gerekli gereksiz devamlı konuşmak isteyen insanlara geveze denir . Her insan kendi konuşma süresi kadar karşısındakine de konuşma hakkı tanımalıdır . gevezelik bu kurala aykırı davranılması sebebiyle bir konuşma yanlışıdır . Böyle insanlar sürekli konuştuğu için karşısındaki insanları sıkar .

Alaycılık

Karşısındaki insanların konuşmalarıyla dalga geçme huyuna alaycılık denir . Konuşmalarında alaycı davranış sergileyen insanlar karşısındakini küçük düşürür ve insanları kendinden uzaklaştırır .

Eleştiriler , Yersiz Çıkışlar

Beklenmedik bir anda , çoğu zaman da kişinin kendisi ile alakalı olmamasına rağmen bir anda yaptığı sert, kırıcı konuşmalara " yersiz çıkışlar " denir . Bir düşüncenin yanlışlığını düşünerek yapılan ama eleştiri kurallarına uymayan kaba, sert çıkışlara eleştiri denir . Bu tutumlar üslup sorunu oluşturduğu için ve karşıdaki insanı kırıcı nitelikte olduğu için konuşma yanlışlarıdır .

Boşboğazlık

     Sır olarak söylenen şeyleri bile bir anda söyleyiveren , yerli yersiz konuşan insanlara " boşboğaz " denir . Bu tip insanların niyetleri kötü olmasa bile yanlış bir konuşma tutumu içerisinde oldukları için insanlar tarafından dışlanırlar .

Kırıcılık

Kaba ve sert konuşmalara kırıcı konuşma denir . Kırılan bir cam nasıl ki eski haline getirilemezse kırılan bir insan da eskisi gibi olamaz . Bu sebeple kırıcı konuşmamak gerekir .

Sözü Kesme , İlgisizlik

Bir kişi ile konuşurken kafadan başka şeyler geçirmek ve sürekli "ne dediniz " gibi sorular sormak ilgisizliğin , birisi konuşurken devamlı araya girmek , onun sözünü bitirmesini engellemek de başkasının sözünü kesmenin belirtileridir .  Sebep ne olursa olsun birinin konuşmasına karşı ilgisizlik ve sözünü kesme gibi davranışlar son derece yanlıştır . Doğru olan sabır ve saygı ile dinlemek ve uygun yerde sorularımız varsa sormaktır .

Yapmacıklık

Tavır ve davranışlardaki sahteciliğe yapmacıklık denir . Yapmacık konuşmalar samimiyetten uzak olur .

Övünmek

Bir yönü ile kendini diğer insanlardan üstün görme ve bunu sürekli dillendirmeye övünmek denir . Bu gibi insanlar konuşurken genellikle " övünmek olmasın da ..." gibi ifadelerle söze başlarlar . Övünmek iyi bir davranış değildir . Bu yüzden konuşmalarımızda övünmekten kaçınmalıyız .

Dedikodu Yapmak

Ortamda bulunmayan biri hakkında konuşmaya dedikodo denir . Dedikodu yapılan insn eleştirilir , kınanır ve onun davranışları yargılanır . Bu durum hoş bir konuşma tutumu değildir .

Tehdit

Bir kişiye göz dağı vermek onu korkutmak gibi söz ve davranışlara tehdit adı verilir . Bu davranışlar ve konuşmalar kabalığa dayandığı için son derece yanlıştır .

Kişilik Yapmak

Konuşmayı " ben - sen " şekline sokmaya denir . Yani konu dışına çıkarak tarafların birbirlerinin kişiliğine yönelik sataşmalarda bulunmasına denir . Konuşmalarda konu dışına çıkılarak kişilik karıştırılmamalıdır .

Tartışmak

Tartışmayı iki boyutlu olarak düşünebiliriz . Panel , sempozyum vb. türlerde tartışma gerçeği ortaya çıkarıcı bir rol üstlenir ve faydalıdır . Bir de insanların birbirine saldırması şeklindeki tartışma vardır ki bu son derece yanlıştır .

Kesin Konuşmak

Hep benim dediğim doğrudur şeklindeki ya da insanları bir düşünceye inanmaya zorlamaya " kesin konuşma " denir . Hoşgörüden uzak ve kaba bir dil kullanıldığı için bu da yanlış bir konuşma tutumudur .

Konuşma Yanlışları - 1 Konuşma Yanlışları - 2
Konuşma Yanlışları -3 

Sıfatlar İle İlgili Konu Anlatımı

Sıfat Nedir ?

İsimleri renk, biçim, şekil, sayı vb. yönlerden tanıtan; önüne geldiği ismin özelliklerini belirten kelimelere sıfat denir.

Örnek :

-Yeşil yol            - kuru dal       - beş erik

Sıfatlar iki gruba ayrılır.

1.Niteleme Sıfatları

Önüne geldiği ismin renk, biçim, koku vb. niteliklerini tanıtmaya yarayan  sıfatlardır. İsme sorulan “nasıl” sorusu ile niteleme sıfatları bulunur.

Örnekler :

-Siyah kedi        -güzel oyun        -temiz su      -parlak renk       -kırık çerçeve         -solgun yüz

2. Belirtme Sıfatları

Önüne geldikleri isimleri sayı, soru, işaret ve belgisizlik yönleriyle tanıtan sıfatlara denir. Belirtme sıfatları dörde ayrılır.

a.Sayı Sıfatları :  önüne geldiği ismin sayısını belirten sıfatlara denir. ( bir elma, üçte iki ekmek, sekizinci sınıf, beşer gün)

Not : sayı sıfatları asıl sayı (iki,üç,beş…), sıra sayı ( dördüncü, ikinci), kesir sayı(üçte bir, dörtte iki) ve üleştirme sayı ( ikişer, ellişer ) sıfatları olmak üzere dörde ayrılır.

b. İşaret Sıfatları : İsimleri işaret yoluyla belirten  sıfatlardır. “bu, şu, o” sıfatları işaret sıfatı olarak kullanılmaktadır .

-bu ağaçlar      - şu kurabiyeler    -o zaman 

Not : “bu, şu, o” sözcükleri  hem işaret sıfatı hem işaret zamiri olarak görev yapabilmektedir . Karıştırmamak amacıyla şu noktaya dikkat etmemiz  gerekir: eğer “bu, şu, o” kelimesinden sonra bir isim geliyorsa sıfat, ismin yerine kullanılıyorsa zamir olur.

Örnek :

Bu yıl çok kurak geçti. ( yıl ismini işaret ettiği için sıfattır.)
Bunlar benim istediklerim değil. ( “bunlar” kelimesiyle kitap, oyuncak vb. herhangi bir şey kastedilmiş olabilir. Bu cümlede zamirdir. )

c. Soru Sıfatları : önüne geldiği isimleri soru yoluyla belirten sıfatlara denir.

-Hangi gün geleceksin?     - bitime kaç hafta kaldı?    - nasıl bir okul isterdiniz?

d. Belgisiz Sıfatlar : önüne geldiği ismi kesinlik kazandırmadan belirten sıfatlara denir.

-Bazı arkadaşlar gelmedi.           – birçok kişi koşuyordu.           –Bütün insanlar değerlidir.

SIFATLARDA PEKİŞTİRME

Sıfatlarda pekiştirme sıfatın ilk iki harfi alınıp m,p,r,s seslerinden uygun olanın getirilmesi ile yapılır.

Örnekler : kara kedi (  ka-p-kara kedi   )          mavi su  ( ma-s-mavi su ) 

SIFATLARDA KÜÇÜLTME

Sıfatlarda küçültme sıfata getirilen –cık, -cik ekleri ile yapılır.
-kısacık ip          - küçücük ayaklar       - minicik bebek        -ufacık mağara

SIFATLAR İLE İLGİLİ TEST SORULARI

Soru Sıfatı ve Soru Zamiri Nasıl Ayırt Edilir ?

 Soru sıfatı ve soru zamiri arasındaki farka geçmeden önce kısaca sıfat ve zamirin ne olduğunu hatırlamakta fayda var .

Sıfat : İsimlerin önlerine gelerek onları renk , biçim vb. yönlerden niteleyen ya da belirten kelimelerdir .

Zamir : İsimlerin yerini tutan kelimelere zamir denir . Zamirlerin olduğu yerde ismin kendisi kullanılmaz zamir o ismi kastedecek şekilde kullanılır .

     Soru Zamirleri İle Soru Sıfatları Arasındaki Farklar
  
     Soru zamşrlerinde soru anlamını katan kelime bir ismi soracak şekilde kullanılırken soru sıfatlarında soru kelimesi bir isim ile birlikte kullanılır ?

Örnekler :

Hangisini daha çok beğendin  ?  ( Soru zamiri )
Hangi elbiseyi daha çok beğendin ?  ( Soru sıfatı )

Kaçı bu sınavı kazandı ?  ( Soru zamiri )
Kaç öğrenci bu sınavı kazandı  ? ( Soru sıfatı )

Test Soruları

1 ) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru sıfatı kullanılmıştır ?

A) Hangimiz daha çok sevdik ?
B) Kim daha anlayışlıydı ?
C) Kaç yıl geçti üzerinden ?
D) Nerede unutmuştun eşyalarını ?

2 ) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "kaç " kelimesi farklı bir görevde kullanılmıştır ?

A ) Kaç hafta sonra geleceksiniz ?
B ) Kaç gün tatiliniz var ?
C ) Kaç gol kaçırdın bu hafta ?
D ) Kaça aldın elindeki kitabı ?

Cevaplar

1 ) C           2 )D




Cümle Türleri ( Cümle Çeşitleri ) Konu Anlatımı

Bir duygu ve düşünceyi anlatan kelime gruplarına cümle denir. Cümleler yüklemin yeri, türü ve oluşum biçimleri gibi özelliklere göre farklı gruplara ayrılır. Cümlelerin özelliklerini şu şekilde anlatmaya çalışalım.

1. Yüklemin Türüne Göre Cümleler :

Bir cümle yüklemin türüne göre iki şekilde özellik gösterir.

A. İsim Cümleleri : Bir cümlenin yüklemi isim soylu sözcüklerden oluşuyorsa bu cümleye yüklemin türüne göre isim cümlesi denir. Daha iyi kavrayabilmek adına şu örnekleri sıralayabiliriz:

Örnekler:
- Sınıfımızın en başarılı öğrencisi Ayşe'ydi. (Ayşe yüklem ve isimdir.)
- Deniz bugün her zamankinden daha sakindi.
- Yaşadığı sıkıntılar yüzünden çok dertliymiş.

Not: Tanımda söylediğimiz "isim soylu sözcükler" ifadesine dikkat etmek gerekir. Çünkü fiiller dışında kalan tüm kelimeler( sıfatlar, zamirler, edatlar, zarflar vb. ) isim soyludur ve yüklem oldukları cümleyi isim cümlesi yaparlar.

- Dün bize gelen sendin. (zamir)
- Bu kadar uzun süre beklemek ölüm gibidir. (edat)

B. Fiil Cümlesi : Bir cümlenin yüklemi fiil ise bu cümlelere fiil cümlesi denir. Fiil cümlelerine şu örnekler verilebilir:

- Yaşanan paniği görünce birden bire koştu.
- Olduğu yerde kaldı ve düşündü.
- Bana bilmediğim birçok şeyi öğretti.

Not : İsim cümlesi ve fiil cümlesi belirlenirken kelimenin son hali esas alınmalıdır. Yani kelimenin kökü isim iken aldığı ek ile fiil olmuş olabilir.

Örnek :
- Akşama kadar bahçeyi suladım.  ( suladım kelimesinin kökü isimdir am aldığı ek ile fiil olmuştur. )

2. Yüklemin Yerine Göre Cümleler :

Yüklemin yerine göre cümleler ikiye ayrılır.

A. Kurallı Cümleler : Türkçede öge dizilişi özne, diğer ögeler ve yüklem şeklinde sıralandığı için yüklem sonda bulunmalıdır. Yüklemi sonda bulunan cümlelere kuralları cümleler denilmektedir.

Örnekler :
- Dünya üzerinde hayat olan tek gezegendir.
- Arkadaşlık insanlar için vazgeçilmez bir değerdir.

B. Devrik Cümleler : Yüklemi sonda bulunmayan cümlelere devrik cümle denir. Bu cümlelerde yüklem başta ya da ortada olabilir.

Örnekler :
- Yine hüzünlendi gönlüm bu gece.
- Düşündüm günlerce bıkmadan seni.

Not : Bazı kaynaklar 3. bir madde olarak "eksiltili cümle"yi alırken bazı kaynaklar almamakta. Bunun sebebi ise yüklemsiz cümle olmayacağı mantığından ileri geliyor.

3. Yapısına Göre Cümleler

Cümleler yapılarına göre 4 farklı özellik gösterebilir.

A. Basit Cümle : İçerisinde tek bir  yargı bulunan cümlelere basit cümle denir. Basit cümlelerde fiilimsi bulunmaz.

- Size yarin geleceğiz. (Bu cümlede sadece bir yargı vardır.)
- Sınavı bu yıl mutlaka kazanacaksın. ( Bu cümlede "kazanmak" yargısı vardır.)

B.Birleşik Cümle : İçerisinde fiilimsi bulunan cümleler yapısı bakımından birleşiktir. Bir cümlede fiilimsi yan cümle oluşturur. Ne kadar fiilimsi varsa cümlede o kadar da yan cümle olur.

- İstediklerimize çalışarak ulaşabiliriz. (- arak zarf fiili eki yan cümle oluşturmuştur.)
Düşünmek bizlere yeni kapılar açar.
Konuşanlar ayağa kalksın.

C. Sıralı Cümle : Birden çok yargının virgül ya da noktalı virgül aracılığıyla ayrıldığı cümlelere denir.

- Eve geldi,üzerini değiştirdi,masaya oturdu.
- Sabah yola çıktık, akşam evdeydik.
- Hava soğudu, içeri girdi.

D. Bağlı Cümle : Birden fazla yargının bağlaçlar aracılığıyla birleşmesinden oluşan cümlelere bağlı cümle denir.

- İyi mücadele ettik ama istediğimiz sonucu alamadık.
- Yarın bize gel fakat arkadaşlarını getirme.

4. Anlamına Göre Cümleler :

Anlamına göre cümleler şu şekillerde sıralanabilir.

A. Olumlu Cümleler:  

Bir cümlede yüklemde belirtilen iş, oluş, hareket gerçekleşmiş ya da gerçekleşebilecekse bu tür cümleler olumludur.

- Bugün bize geldiler.
- Adam dün gece ölmüş. ( Bu cümlede ölüm olumsuz bir durum olabilir ama tanımda da belirttiğimiz gibi eylem gerçekleştiği için olumludur.)
- Seni bu mahallede herkes tanır.

B. Olumsuz Cümleler :

 Bir cümlede yüklemde belirtilen iş, oluş, hareket gerçekleşmemiş ise bu tür cümleler olumsuzdur. Yukarıdaki olumlu cümleleri şu şekilde olumsuz yapabiliriz.

- Bugün bize gelmediler.
- Adam dün gece ölmemiş.
- Seni bu mahallede kimse tanımaz.

C. Soru Cümleleri :

Ekler ya da kelimeler aracılığıyla bir duygu ve düşünceyi soru yoluyla anlatan cümlelere soru cümleleri denir.

- Türk edebiyatını derinlemesine araştırdın mı ?
- Destanlar ne zaman ortaya çıkmıştır ?
- Seni bunca zamandan sonra kim üzdü ?

D. Ünlem Cümleleri :

Sevinç, korku, özlem, heyecan vb. duyguların ifade edildiği cümlelere ünlem cümleleri denir.

- Aman dikkat et!
- Aaaa, ne kadar da güzel bir elbise!

F. Emir Cümleleri :

Yüklemi emir kipi olan ve buyurma anlamı taşıyan cümlelere emir cümleleri denir.

- Gelecek hafta yanıma gel.
- Çağır onları buraya gelsinler.

Bir Metindeki Söz Gruplarını Bulma

      Tecrübe insanın yaşadıklarından ( belirtili isim tamlaması )  arta kalandır diye tanımlanabilir . Hepimiz yaşadığımız süre ( fiilimsi grubu )  içerisinde acı ya da tatlı birçok olayla ( sıfat tamlaması ) karşılaşırız . Yaşadığımız her olay ( sıfat tamlaması ) bizim için bir ders olur .

     Tecrübeler insanların olgunlaşmasını ( belirtili ism tamlaması )  sağlar . Yaşadıklarımız bizim acılara yavaş yavaş ( ikileme grubu )  alışmamızı , benzer olayları yeniden  yaşadığımızda nasıl davranmamız gerektiğini bizlere öğretir  . Elbette tecrübelerin faydalı mı zararlı mı olduğu tartışılabilir ( birleşik fiil grubu )  . Bazen tecrübe ettikçe ( fiilimsi grubu )  hayatta iyilerin hep kenara atıldığını görebilir ( birleşik fiil grubu ) . Bazen de tecrübeler bize kötülerin kazanıyor gibi  ( edat grubu ) görünse de aslında yalnızca kendilerini kandırdıklarını öğretir .

     Tecrübe insanların iç dünyalarını ( belirtili isim tamlaması ) değiştirdiği gibi toplum hayatı ve bilim gibi ( edat grubu ) birçok alanda da gelişmeyi ve ilerlemeyi sağlamaktadır . Birçok buluş (sıfat tamlaması ) defalarca yapılan yanlışların ( fiilimsi grubu ) insanlara kattığı tecrübe sonucunda ortaya çıkmıştır . Bu sebeple tecrübe faydalı mı zararlı mı gibi bir tartışmadan ziyade tecrübeye bize bazen acı bazen de tatlı yüzünü gösteren bir öğretmen ( fiilimsi grubu ) olarak bakmak lazım .

     Tecrübeli insanlar ( sıfat tamlaması )  akılları ile yaşadıklarını birleştirebildikleri ( birleşik fiil grubu )  zaman çok doğru kararlar verebilirler . Ancak yalnızca çok şey yaşayıp ( fiilimsi grubu )  görmelerine güvenen insanlar hata yaparlar . Tecrübe akılla birleştiği zaman  ( fiilimsi grubu ) faydalı olabilir .