İsim Fiiller İle İlgili Örnekler


İsim Fiiller İle İlgili Örnekler

İsim fiiller fiil kök ya da gövdelerine gelerek onlardan isim üreten eklerdir. İsim fiil ekleri ve eklerle ilgili örnekler şunlardır:

1. “-ma/-me” : Aşağıdaki örneklerde koyu kırmızı ile yazılan kelimeler “-ma/-me” isim fiil eki almıştır.
- Ne kadar başarılı bir futbolcu olduğumu kanıtlamaya çalışıyorum.
- Karşısındakini susturma işini gayet iyi beceriyorsun.
- Dedemin o yaşına rağmen zevkle çalışması bizi şaşırtıyordu.
- Halatın kopması ile akrobatın yere çakılması bir oldu.
- Babam arkamızdan hızla gelen arabaya geçmesi için yol verdi.
- Annem ablamdan çamaşır sepetini tutmasını rica etti.
- Frikiği kullanacak oyuncu kaleyi süzmeye başladı.
- Domatesleri bir bir kovaya doldurmaya başladık.
- Artık defterimi karalamayı bırak.
- Küçük çocuk neşeyle zıplamaya başladı.
- Polisi gören hırsız kaçmaya başladı.
- Topunu kaybeden çocuk ağlamaya başladı.
- Kar yağarken dışarıyı izlemeye bayılırım.
- Gece olunca herkes uyumaya gitti.
- Bazılarının karşısında susmaya alıştım.

2. “-mak/-mek” :
- Kendisine doğru gelen topu tutmak için yoğun çaba harcadı.
- Seninle bir süre konuşmak istemiyorum.
- Çocukluğumdaki gibi kırlarda özgürce koşmak istiyorum.
- Bahçelerinin köşesinde köpek beslemek istiyormuş.
- Hafta sonu oynanacak derbiyi stadyumda izlemek istedi.
- Evi temizlemek için kardeşinden yardım istedi.
- Meyve toplamak için bahçeye gideceksiniz.
- Kapıları kapatmak için görevliden izin istedim.
- Okulu iyi bir derece ile bitirmek için çok ders çalışıyor.
- Arabasını iyi bir fiyata satmak için ilan verdi.
- İnsanlara lakap takmak çok kötü bir davranıştır.
- Bütün yiyecekleri tatmak gerekir.
- Susmak çoğu zaman sorunların büyümesini engeller.
- Gitmek hiçbir zaman çözüm olmamıştır.
- Yazmak içimizi dökmenin en güzel yollarından birisidir.
- Meyveleri tartmak için tezgaha doğru yürüdüm.

3. “-ış/-iş” :
- Çocukların ağlayışına dayanamıyorum.
- Bakışlarındaki kızgınlığı sezebiliyorum.
- Babamın gelişiyle evimizde bir şenlik havası oluşurdu.
- Bir insan oturuşu ile kişiliğini yansıtır.
- Arabanın geçişi hepimizi heyecanlandırdı.
- Küçük kardeşimin yatışı çok komiktir.
- Gülüşü ile içimizi ısıtan ender insanlardan birisidir.
- Hırsızın bulunduğu hapishaneden kaçışı şehirde tedirginlik oluşturdu.
- Dedemin bize şefkatle sarılışını hiç unutamıyorum.
- Bahçedeki çiçeğin soluşu hepimizi üzdü.
- Onun ders anlatışını çok beğeniyorum.
- Güneşin batışını seyretmeyi çok seviyorum.


Susuzluğa Dayanamayan Canlıları Kurtarmak İçin Neler Yapmak Gerekir?


Susuzluğa Dayanamayan Canlıları Kurtarmak İçin Neler Yapmak Gerekir?

Su insanoğlunun olduğu kadar tüm canlıların da yaşamını sürdürebilmesi için en gerekli en temel besin maddesidir. Suyun olmadığı bir ortamda hiçbir canlının uzun süre hayatta kalabilmesi mümkün değildir. Bu sebeple tüm canlıların suya gereksinim duyduğunu unutmamalıyız.

Biz insanlar konuşabilme yeteneğimiz sayesinde ihtiyaçlarımızı giderebilmekteyiz. Ancak hayvanlar ve bitkiler dertlerini kimseye anlatamamaktadır. Hele ki sokak hayvanları... Onların ne bir sahiplenebileni ne de şehir ortamında ulaşabileceği su kaynakları var. Bu hayvanlar doğada olsalar belki bir akarsu ya da göl bulup susuzluklarını giderebilirler ancak şehirlerde böyle bir şansları da yok. Biz insanlara düşen görev özellikle sıcak yaz günlerinde onları da düşünmek. Belli noktalara koyacağımız pet şişeleri keserek yapılan su kapları onlar için hayati öneme sahip olacaktır. Bu sayede onların susuzluklarını giderebileceğiz. Bunu yapmak çok da zor değil aslında. Herkesin kendi kapısının önüne bir kap koyması yeterli. Bunun dışında sokak hayvanlarına sahip çıkan derneklere üye olarak onların faaliyetlerine katılabilir ve özellikle yaz aylarında tüm canlıları suya kavuşturmayı amaçlayan projelerde görev alabiliriz.

İnsanoğlu bencil olmamalı ve bu dünyayı paylaştığı diğer canlıların ihtiyaçlarına da kulak vermelidir. Özellikle yaz aylarında kedi, köpek gibi canlılara yardımcı olmalıyız. Susuzluğun ne kadar zor olduğunu anlamalı ve onların susuzluğuna da derman olmalıyız.

Kurban Bayramının Anlam Ve Önemi İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


Kurban Bayramının Anlam Ve Önemi İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Dini bayramlarımız Ramazan Bayramı ve Kurban  Bayramı  olmak üzere ikiye ayrılır. Ramazan Bayramını geride bırakan müslümanlar yakın zamanda Kurban Bayramını kutlayacaklar.  İslam  dininde kurban kesmek vacip olduğu için, maddi imkanı olan her kişi Yüce Allah için kurban keser. Kesilen kurbanların etinden  ev sahibi bir kısmını kendine ayırmalı, bir kısmını misafirlerine ayırmalı, kalan kısmını ise yoksul olana, kurban kesmeyen komşularına, akrabalarına dağıtmalıdır.

Yardımlaşma, dayanışma ve empati kurma olunca bayram daha anlamlı geçer ve Kurban Bayramının önemi daha da  iyi anlaşılır. Bu günde sabah erkenden bayram namazı kılınır.  Herkes  birbiri ile bayramlaşır , büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpülür.  Kabir ziyareti yapılır ve  kabirdekilere kuran okunulur, dualar edilir.  Küçük çocuklara  harçlık verilerek mutlu edilir. Bayramın ilk günü herkes kurban eti ile uğraşır. Etler pay edilir ve  verilecek yerlere verilir. Bayramın ikinci gününde ziyaretler başlar ve eve gelen misafirlere  kurban etinden ikram edilir. Annelerimiz etin yanına ayrıca yeşil fasülye yemeği, hoşaf, sütlü tatlılar yaprak sarması, ayran,  baklava,  salatalar  vb. yaparak gelen  misafirlere ikram edilir ve misafirler en iyi şekilde ağırlanmaya çalışılır. Küs oanlar barıştırılır ve  insanların arasını düzelten kimse de Allah katında sevaba girer. Uzakta olup da gelemeyenler telefon aracılığı ile  birbirlerinin bayramını kutlarlar. Böylece Kurban Bayramı güzel bir şekilde geçirilmiş olur.

Bayramda yetim ve öksüz çocuklar da gözetilmeli ve hayırsever insanlar o yavrularımıza maddi ve manevi açıdan daha çok destek olmalıdır. Böylece Kurban Bayramı daha da bir önem kazanır ve insanların için daha çok iyi olur ve daha mutlu oluruz.

Çalışmamanın İnsan Yaşamına Etkileri Konulu Kompozisyon Yazınız.


 Çalışmamanın  İnsan Yaşamına Etkileri Konulu Kompozisyon Yazınız.

Çalışmak Yüce Allah’ın bize verdiği en önemli sorumluluklardan  biridir. İnsan ancak çalışınca hayata daha umutla tutunur ve  hayatın içinde olur.  Çalışan insan zinde olur,  boş durmadığı için sıkılmaya vakti olmaz. Çalışmayan insan  için ise hayat çok zor geçer.  Çalışmayan insan dünyanın maddi ve manevi zevklerinden de mahrum kalır. Başkalarına muhtaç olur ve zor bir süreç onu bekler.

Çalışmayan  insan, boş duran insan ne yapacağını bilmez ve  yaşamdan da zevk almaz. Çalışmadığı için herhangi bir amacı yoktur ve sadece düşünür.  Sadece düşünmek ise kişide bir zaman sonra farklı psikolojik sorunlara yol açar.  Çünkü çalışmayan kişi bir süre sonra da mutsuz olur ve yaşamdan da zevk almamaya başlar. Okumayan, üretmeyen, herhangi bir planı olmayan bir kişi de zamanla unutkanlıklar başlar. Çünkü okumamak, çalışmamak kişinin beynine de zarar verir ve kişi daha fazla unutkan olmaya başlar. Bunun için her zaman bir işimiz olmalıdır .  Tembel insanın çalışmaya alışmadığı için  canı sıkılır ve ona buna saldırmaya başlar ve çalışan kimselere  dili ile zarar verir. Çünkü kendi mutlu  değildir ve başkalarının da mutluluğunu istemez böyle kimseler. İşte bu olumsuz durumlara düşmemek için   çok çalışmalıyız.Çünkü çalışırsak mutlu oluruz ve boş  bir insan olmalıyız.

Dinimizde de çalışmaya çok önem verilmiştir ve çalışmanın önemi ile ilgili şu söz söylenmiştir:  ‘’ İki günü birbirine eşit olan ziyandadır, aldanmıştır. (  Sevgili Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa).


Yaz Mevsimi İle İlgili Kompozisyon


Yaz Mevsimi İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Yaz mevsimi denince denize gitmek, taze taze meyveleri dalından koparmak, bol bol  yürüyüş yapmak, dinlenmek, güneş vb . akla gelir. Yaz mevsimi insanı içine çeken, içimizi ısıtan bir  mevsimdir. Çünkü güneşin sıcaklığını  kemiklerimize kadar hissederiz ve güneşten bol bol D vitamini alırız.

Kış boyunca çalışan, yorulan insanlar yaz mevsiminde  dinlenir ve kışın yorgunluğu az da olsa atmış olur.  Yaz mevsimi  çok güzel bir aydır fakat sıcaklıkların da çok yükselmesi  kişiyi bazen  bunaltabilir. Bu durumda hemen denize girilir ya da evlerde klimalar sürekli çalışır.  Yaz mevsiminde akrabalar birbirine gider gelir, daha fazla piknik yapılır, daha fazla mangallar yapılır. Mangaldaki etlerin kokusu mis gibi havaya yayılır. Yapılan yemeklerden eşe dosta, komşuya ikram edilir. Yaz mevsimi aynı zamanda hasat mevsimidir. Çünkü kışa hazırlık olarak vişneler toplanır, kirazlar toplanır, erikler toplanır. Bunlardan reçeller yapılır, kompostolar yapılır. Kışa hazırlık olarak tarhanalar yapılır ve güneşte bekletilir.

Yani yaz mevsimi aynı zamanda tıpkı karınca gibi çalışma mevsimidir.  Yazın çalışan, emek den insan kışın aç kalmaz ve yazdan yaptığı yiyecekleri kışın güzel güzel tüketir ve hazır yiyecekler tüketmezler.

Sözcükte Anlam-1 (Gerçek, Mecaz, Terim Anlam) İle İlgili Test Soruları


1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ders” kelimesi mecaz anlamda kullanılmıştır?

A) Bugünkü ders biraz geç başlayacakmış.
B) Ders çıkışında vaktimiz olursa bir çay içeriz.
C) Yaptığı bu hareketten sonra ona iyi bir ders vermek gerekiyor.
D) Sayısal derslerde sözel derslere göre daha başarılı olabiliyorum.

2. “Bir sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak kazandığı yeni anlama ‘mecaz anlam’ denir.”
Yukarıdaki açıklamaya göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük mecaz anlamda kullanılmamıştır?
A) Bu proje ülkemizin aydınlık geleceğine katkı sağlayacak.
B) Karanlık işler çeviren insanlardan uzak durmaya çalışırım.
C) Yeni gelen arkadaşına çok kısa sürede ısındı.
D) Temmuz ayı son yirmi yılın en sıcak ayı oldu.

3. “Sanat, spor, siyaset vb. alanlarda o alana özgü olarak kullanılan kelimelere ‘terim’ anlamlı kelimeler denir.”

Yukarıdaki açıklamaya göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim anlamlı bir kelime kullanılmamıştır?

A) Attığımız gol ofsayt gerekçesi ile geçersiz sayıldı.
B) Matematik ödevimiz tamamlayabilmem için senin yardımına ihtiyacım var.
C) Oyunda kullanılan dekor çok ilgi çekici olmuştu.
D) Ameliyat esnasında hastanın acı çekmemesi için narkoz verildi.

4.   – Usta boş kutuları depoya taşımamı istedi.
       Boş vaatlerle bizi kandırmaya çalışıyordu.

Yukarıdaki cümlelerde altı çizili sözcükler arasındaki anlam ilişkisi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Gerçek – mecaz ilişkisi
B) Yakın anlamlılık ilişkisi
C) Terim anlamlılık ilişkisi
D) Zıt anlamlılık ilişkisi
5. “İnsanların bize karşı göstermiş olduğu ilgi yaşadığımız acıların hafiflemesini sağlıyor.” cümlesinde aşağıdaki kelimelerden hangisi mecaz anlamlıdır?

A) karşı
B) ilgi
C) hafiflemesini
D) sağlıyor
6. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde “kök” kelimesi terim anlamıyla kullanılmamıştır?

A) On iki kök dışına tam sayı olarak çıkmaz.
B) İsim köklerinin sonuna “-mak/-mek” eki getirdiğimizde anlamlı olmaz.
C) Kanserin önlenmesinde kök hücre tedavisi önemli katkı sağlıyor.
D) Futbolda şiddetin önlenebilmesi için köklü değişikliklere ihtiyaç var.
7. “İnsan ya da başka canlılar arasında benzetme yoluyla kurulan anlamlar da gerçek anlama dahildir. Mesela “Tarağın dişleri kırıldı.” cümlesinde “diş” kelimesi benzetme yoluyla kullanıldığı için gerçek anlamlı olur.

Yukarıdaki açıklamaya benzer bir durum aşağıdaki cümlelerin hangisinde vardır?

A) O kadar kötü sıkışmış ki kapağın ağzını açamıyorum.
B) Bu işten nasıl sıyrılacağını düşünmeye başlamıştı.
C) Voleybol oynamaktan kollarım ağrıdı.
D) Boğazımdaki yara yavaş yavaş iyileşmeye başladı.
8. “Eğri” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim anlamlı olarak kullanılmıştır?

A) Meyvelerin ağırlığından dal eğriliyordu.
B) Eğri cisimler konusu ile ilgili sorular çözmeye başladık.
C) Çocuk, mimara “Bu bina eğri duruyor.” demiş.
D) Çarpmanın etkisi ile direk yana doğru eğrilmiş.
9. Bir sözcüğün gerçek, mecaz, terim anlam gibi kullanımları sözcüğe çok anlamlılık katar. Aşağıdaki numaralandırılmış cümlelerde “çıkmak” kelimesi kaç farklı anlamda kullanılmıştır?

I. Hava aydınlanırken otelden çıktık.
II. Bu girişimlerimizden bir sonuç çıkmadı.
III. Ayakkabısı bir anda çıktı.
IV. Yıkanınca gömleğin boyası çıktı.

A) 1
B) 2
C) 3
D) 4
10.
I. Tatilimizi burnumuzdan getirdi.
II. Evdekilerden izin alıp geliyorum.
III. Kapının dili bozulmaya başlamış.
IV. Piyasalarda sessizlik hakim

Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerin hangilerinde mecaz anlamlı sözcükler kullanılmıştır?

A) I-II
B) II-III
C) I-IV
D) II-IV

11. “Kulak” kelimesi aşağıdaki cümlelerin hangisinde mecaz anlamlı olarak kullanılmamıştır?

A) Etrafta olup biten her şeyi bilir, kulağı deliktir.
B) Kulağındaki küpe canını yakmaya başlamıştı.
C) Kulaktan dolma bilgilerle insanları yönlendiriyorsun.
D) Söylediklerim bir kulağından girip diğer kulağından çıkıyor.
12. Aşağıda “tutmak” kelimesinin bazı anlamları verilmiştir.
- Beklenen sonucu vermek
- Bir kişinin yerini almak
- Takım oyunlarında karşı takımdan bir oyuncuyu yakından izlemek
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “tutmak” kelimesi yukarıdaki anlamlardan herhangi biri ile ilgili kullanılmamıştır?

A) Adam balkondan düşen çocuğu tuttu.
B) Teknik direktör yeni giren oyuncuyu tutmak için beni görevlendirdi.
C) Hiç kimse yerini tutamaz.
D) Çocukları okula ısındırmak için hazırladığımız plan tuttu.
13. “Dağın eteğindeki karlar erimeye başlamıştı.” cümlesindeki altı çizili sözcüğün anlam özelliği aşağıdakilerden hangisidir?

A) Gerçek anlam
B) Mecaz anlam
C) Terim anlam
D) Yakın anlam
14. “İnsanlar tarafından sevilen, saygı gören ve renkli kişiliği olan bir insandı.” cümlesinde hangi sözcük mecaz anlamda kullanılmıştır?

A) sevilen
B) saygı
C) renkli
D) kişilik
15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim anlamlı bir sözcük kullanılmıştır?

A) Türkçe dersini diğer derslere göre daha fazla seviyordu.
B) İletken maddeler ısıyı ve ışığı yüklenebilir.
C) Koridorlarda yürürken ses yapmamak gerekir.
D) Masanın üzerindeki eşyaları yerlerine yerleştirdik.


16. “Bazı sözcükler kullanıldığı cümleye göre gerçek, mecaz ya da terim anlamda kullanılabilir.”
Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde “köprü” kelimesi terim anlamında kullanılmıştır?

A) İki ülke arasında sevgi köprüleri kurmak için çeşitli etkinlikler düzenleniyor.
B) Atalarımız birçok ülkede halkın ulaşımını kolaylaştırmak için köprüler yapmıştır.
C) Dişlerimi muayene eden doktor bazı dişlerime köprü yapılması gerektiğini söyledi.
D) Boğaziçi Köprüsü’nün tek taraflı olarak trafiğe kapatılacağı yetkililer tarafından söylendi.
17.  Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcüğün anlam özelliği diğerlerinden farklıdır?

A) Yaptığımız her işe bir kulp bulmaktan vazgeçmelisin.
B) Yeni nesil teknolojik gelişmeleri çok çabuk benimsiyor.
C) Onunla anlaşamıyoruz, aramızdaki duvarlar gittikçe yükseliyor.
D) Nazik bir dille uyarmama rağmen sözlerime çok bozuldu.
18. “Yeşermek” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı bir anlam özelliği taşımaktadır?

A) Baharın gelmesi ile bahçedeki ağaçlar yeşermeye başladı.
B) Semih’in attığı son dakika golü ile ümitlerimiz yeniden yeşerdi.
C) Saksıya ektiğimiz tohum yavaş yavaş yeşeriyor.
D) Her gün düzenli suladığım için çiçeklerim çabucak yeşerdi.
19. 
- Yaptığım espriden sonra bana çok kırılmış.
- Işığın kırılması için bazı şartların oluşması lazım.
- Top çarpınca cam bir anda kırıldı.
Yukarıdaki cümlelerde “kırılmak” kelimesi sırasıyla hangi anlam özelliklerinde kullanılmıştır?

A) Gerçek anlam – mecaz anlam – terim anlam
B) Terim anlam – gerçek anlam – mecaz anlam
C) Mecaz anlam – terim anlam – gerçek anlam
D) Mecaz anlam – gerçek anlam – terim anlam
20. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “düşmek” sözcüğü gerçek anlamda kullanılmıştır?

A) Bir an önce varabilmek için erkenden yollara düştü.
B) Ona karşı bir muhabbet gönlüme düşüverdi.
C) Yaptığı hareketlerle kısa sürede herkesin gözünden düştü.
D) İyi sabitlenmeyen tablo duvardan düştü.
21. Aşağıda “dokunmak” kelimesinin bazı anlamları verilmiştir.
- Sağlığını bozmak
- İçine işlemek, duygulandırmak
- Karıştırmak, dağıtmak

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “dokunmak” kelimesi yukarıdaki anlamlardan herhangi biri ile ilgili kullanılmamıştır?

A) Dün yediğimiz çiğ köfte mideme dokundu.
B) Masadaki yazılı kağıtlarına kimse dokunmasın.
C) Dinlediğimiz türkü hepimize çok dokundu.
D) Halkın batıl inançlarına dokunan güzel bir yazıydı.
22. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim anlamlı bir sözcük kullanılmamıştır?

A) Kaptan “İskele alabanda” diye bağırdı.
B) Son saniyede yaptığı smaçla maçı takımına kazandırdı.
C) Yazar özellikle makale türünde verdiği eserlerle çok tanındı.
D) Biyoloji konularını diğer Fen konularına göre daha rahat anlıyorum.
23. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim anlamlı bir kelime kullanılmıştır?

A) O küçük lokantada yediğim yemeğin tadı damağımda kaldı.
B) Bu fabrikada bir daha çalışmam mümkün değil, dedi.
C) Öğretmen “Bu soruda pi sayısını 3 olarak alın.” dedi.
D) Çocukların her istediğini almak onlar iyilik değil kötülük etmektir.
24. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tiyatro ile ilgili bir terim kullanılmamıştır?

A) Repliklerini unutan oyuncu sahnede zor anlar yaşadı.
B) Bu işi bir an önce alabilmek için kulis çalışmalarını hızlandırdı.
C) Jest ve mimikleri ile izleyenleri kedisine hayran bıraktı.
D) Sözlerini unutan oyuncunun imdadına suflör yetişti.
25. “Bağlamak” kelimesi aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı bir anlamda kullanılmıştır?

A) Çocuğu kendisine bağlayabilmek için türlü şirinlikler yapıyordu.
B) Kuzuyu fazla uzaklaşmaması için iple ağaca bağladı.
C) Krılan parçaları birbirine bağlayarak yola devam etti.
D) Fidelerin dik durabilmesi için bir çubuğa bağlanması gerekiyordu.
26. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “sıcak” kelimesi mecaz anlamda kullanılmıştır?

A) Ülkeye gelen konuklar sıcak bir karşılama gördü.
B) Çorba çok sıcak olduğu için ağzımız yandı.
C) Göçmen kuşlar sıcak diyarlara doğru yola koyuldu.
D) Sıcak demire su vererek çelik elde ediliyor.
27. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “kara” sözcüğü mecaz anlamda kullanılmıştır?

A) Uzun süren deniz yolculuğunun ardından kara gözüktü.
B) Kara haber şehirde kulaktan kulağa dolaşmaya başladı.
C) Kara kedinin uğursuzluk getirdiği inancı eskiden beri vardır.
D) Arazide kara taşın arkasına saklanmış bir yılan gördük.
28. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük mecaz anlamda kullanılmamıştır?

A) Bu konuyu bir daha açmayacağına söz verdi.
B) Yüzsüzlüğün böylesine daha önce hiç rastlamadım.
C) Temiz kalpli bir insan olmanın mükafatını aldı.
D) İnsanların sırtından geçinmek hiç ahlaki değildir.
29. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “silmek” kelimesi mecaz anlamda kullanılmıştır?

A) Güneşin altında uzun zamandır çalışan adam boynundaki bez ile terini sildi.
B) Bayram yaklaşırken evin bütün pencerelerini sildi.
C) Son anda aksilik çıkınca gezi listesinden adını sildirdi.
D) Gösterdiği performansla tüm rakiplerini sahadan sildi.
30. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük mecaz anlamda kullanılmıştır?

A) Eve gelirken bir anda önüme fırlayan kedi beni çok korkuttu.
B) Başarısız olmak istemeyenler yaptığı her işe özen göstermelidir.
C) Yeni bir ortama giren çocuk birkaç gün geçince açılmaya başladı.
D) Aç kalan kurtlar sık sık köye inmeye başlamış.


Cevap Anahtarı: 1-C 2-D 3-B 4-A 5-C 6-D 7-A 8-B 9-D 10-D 11-B 12-A 13-A 14-C 15-B 16-C 17- C 18-B 19-C 20-D 21-D 22-D 23-C 24-B 25-A 26-A 27-B 28-D 29-D 30-C

Bilim İle Güzel Sanatlar Arasındaki Farklar Nedir?


Bilim İle Güzel Sanatlar Arasındaki Farklar Nedir?

Bu yazımızda sizler için bilim ve güzel sanatlar arasındaki farkları maddeler halinde açıklamaya çalışacağız. Bilim ve güzel sanatlar arasındaki farklar şunlardır:
- Güzel sanatlarda güzeli arama amacı varken bilimde doğruyu bulma amacı vardır.
- Bilim, sanata göre toplumsallık açısından daha geniştir.

- Bilim daha çok maddi yanımızla ilgiliyken sanat daha çok ruhumuza hitap eder.
- Bilim somut gerçeklikleri soyut yollarla ispat ederken, sanat soyut duygular ve düşünceleri somut eserlerle ifade etmeye çalışır.
- Bilimde deneysellik ön plandayken sanatta estetik ve sezgiler ön plandadır.
- Bilim varlıkların nedenleri anlamamıza yardımcı olurken sanat varlıkların biçimlerini görmemize yardımcı olur.
- Bilimde nesnellik ön plana çıkarken, sanatta öznellik ön plandadır.
- Sanat duygular, hayaller vb. soyut kavramlara yönelmişken bilim duyu organlarımızla algılayabildiğimiz somut gerçeklere yönelmiştir.


Güzel Sanatlar İçerisinde Edebiyatın Yeri


Güzel Sanatlar İçerisinde Edebiyatın Yeri

İnsanın doğa karşısındaki duygu ve düşüncelerini ritm, çizim, renk, söz vb. araçlarla güzel ve etkili bir biçimde ifade etme gayretinden doğan ruhsal faaliyetler güzel sanatlar olarak adlandırılmaktadır. Yani bir ressamın çizdiği resim, bir şairin yazdığı şiir ya da bir yazarın kaleme aldığı roman güzel sanatlar içerisinde değerlendirilmektedir.

Güzel sanatlar estetik kaygı ve haz uyandırması yönü ile diğer sanatlardan ayrılmaktadır. İnsanlar var olduğundan beri güzel sanatlar da var olmuştur ve insanlara güzel duygular kazandırmayı amaç edinmiştir. Edebiyat da güzel sanatların bir kolu olarak söz ve düşünceyi kullanarak insanlara güzel olanı ulaştırmayı amaç edinmiştir. Kısacası edebiyatı insanda haz uyandırmak amacı ile kaleme alınan bütün yazılı ve sözlü eserler olarak tanımlamamız doğru olur.

Edebiyat malzemesi sözcükler olan ve insanlara estetik zevk kazandırmayı amaç edinmiş bir sanat dalıdır. Bu bakımından edebiyatta kazanç sağlamak her zaman ikinci planda olmalıdır. Kısacası edebiyat kullandığı malzemenin dil olması sebebiyle diğer güzel sanatlar dallarından ayrılmaktadır.

Güzel Sanatların Sınıflandırılması

Kullandığı malzemeye göre güzel sanatları şu şekilde sınıflandırabiliriz:
A. Fonetik (İşitsel Sanatlar) : Ses ve dilin malzeme olarak kullanıldığı sanatlardır. Edebiyat ve müzik bu gruba girer.
B. Plastik (Görsel ) Sanatlar : Görüntü ve maddenin malzeme olarak kullanıldığı sanatlardır. Resim, heykel, hat, ebru vb. sanatlar bu gruba girer.
C. Dramatik (Ritmik) Sanatlar: “Hareket” in malzeme olarak kullanıldığı bale, opera, tiyatro gibi sanatlar bu gruba girer.

Dostluk Üzerine (İki Kişilik Skeç)


Dostluk Üzerine

Ahmet : İnsanların teknoloji ile çepeçevre sarıldığı bu çağda, en iyi arkadaşlarımızın telefonlar ve şarj kablosu olduğu bir dönemde bana insanların birbiri ile neden iletişim kuramadıklarını mı soruyorsun?

Hilal : Elbette soruyorum. Bu durumu yaratanlar bizler olduğuna göre bu durumdan  kurtulmanın yollarını da bizim düşünmemiz gerekmiyor mu sence de?

Ahmet : Sen çok iyimser olabilirsin ama  her şeyin çıkarlar üzerine kurulduğu bir zamanda beni samimiyete, tertemiz duygularla kurulan dostluklara, insanların karşılık beklemeden birbirlerine yardımcı oldukları bir hayale inandıramazsın.


Hilal : Neden olmasın? Kışın ardından baharın gelmesi, çorak toprakların suya kavuşması ya da karların altından başını çıkaran bir kardelenin umudu varsa bizlerin de tertemiz dostlukları yeniden yaşamak ve yaşatmak için gereken gücümüz var.

Ahmet : Haklısın herkes gibi ben de böyle dostluklar isterim. Öyle dostlarım olsun ki en karanlık gecelerde bile yıldızlar misali bana yol göstersin, en umutsuz zamanlarımda gözlerindeki ışıkla bana güç versin hatta benimle ağlamasa bile güldüğüm anlarda yanımda olabilsin. Ama maalesef her şey kitaplardaki kadar güzel değil.

Hilal : Peki, bu söylediklerine inanabilirim ama sana bir şey sormak istiyorum.

Ahmet: Dinliyorum, sor’

Hilal : Hep insanların vefasızlığından, çıkarcılığından söz ediyorsun ama sen en son ne zaman bir arkadaşının gözlerinin içine sımsıcak bir gülümseme ile baktın, ne zaman bir arkadaşının kalbinden geçenleri anlamaya çalıştın, en son ne zaman bir arkadaşının mutluluğunu paylaştın. Acaba biz hep insanlardan ilk adımı beklediğimiz için mi yalnız kalıyoruz?

Ahmet : Haklısın galiba. İnsanlardan çok şey bekliyorum, insanları hep eleştiriyorum farkında olmadan. Aslında senin söylediklerini düşününce ben de etrafımdakilerin bir aynası olduğumu fark ettim. Yarından itibaren etrafıma farklı gözle bakacağım, ilk adımı atmaktan çekinmeyeceğim.

Hilal: Eminim bunu başardığın zaman telefonlara hapsolan, şarj kabloları ile hayata bağlanan insanlara hayat vereceksin.