7.Sınıf Konu Anlatımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
7.Sınıf Konu Anlatımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Yazımı Karıştırılan Sözcükler

Türkçede bazı nedenler ile birtakım sözcüklerin yazımında karıştırmalar ve hatalar yapılmaktadır. Bu karıştırmaların sebeplerini üç ana başlık etrafında toplayabiliriz.

1. Bitişik olarak yazılması gereken sözcüklerin ayrı yazılması. Bu durum yazım yanlışlıklarına sebep olur ve yazım hatası olarak kabul edilir.

Örnekler :

Aşağıda yanlış yazılan kelimelerin parantez içerisinde doğru yazılışları verilmiştir.
- Hiç bir (hiçbir)
- Bir kaç (birkaç)
- Bir çok (birçok)
- His etmek (hissetmek)
- Her hangi (herhangi)

2. Ayrı yazılması gereken sözcüklerin bitişik yazılması. Bu durum yazım yanlışlarına sebep olur ve yazım hatası olarak kabul edilir.

Örnekler :

Aşağıda yanlış yazılan kelimeler ve parantez içerisinde doğru yazılışları verilmiştir.
- Herşey (her şey)
- Pekçok (pek çok)
-Pekaz (pekaz)
- Hergün (her gün)
- Hiçkimse (hiç kimse)

3.  Sözcüklerde harflerin yanlış kullanılması ya da yanlış yerde kullanılması yazım hatalarına sebep olan diğer bir faktördür.

Örnekler :

Aşağıda yanlış yazılan kelimeler ve parantez içerisinde doğru yazılışları verilmiştir.
- Kiprik (kirpik)
- Traş (tıraş)
- Kirpit (kibrit)
- Filim (film)
- Herkez (herkes)


Etkinlik :

Aşağıdaki cümlelerde yer alan yanlış yazılmış kelimeleri bulun. ( cevaplar etkinliğin altında verilmiştir. )
1.  Bu şehrin görüntüsünü gök delenlerle bozdular.
2. Her akşam mutlaka meyva yemek gerekir.
3. Maçtan önce sıkı bir antreman yaptılar.
4. Bu hafta müzik dersinde fülüt çaldık.
5. Bazı insanlar doğuştan şevkatli oluyor.
6. Yemeklere katılan sarmısağı hiç sevmem.
7. Bundan sonra hergün iki saat ders çalışacağım.
8.  Bu adam bizim için bulunmaz bir klavuz olacak.
9. Yağmurun ardından harika bir gök kuşağı göründü.
10. Araçlardan yayılan ekzos dumanı şehri mahvediyor.

Cevaplar : 1. Gökdelen 2. Meyve 3. Antrenman 4. Flüt 5. Şefkatli 6. Sarımsak 7. Her gün 8. Kılavuz 9. Gökkuşağı 10. Egzoz

YAZIMI KARIŞTIRILAN SÖZCÜKLER İLE İLGİLİ TEST

Zarflar


Fiilleri, fiilimsileri ya da başka zarfları durum, zaman, yön ve miktar bakımından niteleyen ya da sıfatları derecelendiren kelimelere zarf adı verilmektedir. Zarfların diğer adına belirteç denir.



- Bağırışları duyar duymaz yanıma koşarak geldi. ( Bu cümlede koşarak kelimesi gelmek fiilinin durumunu bildirmektedir. )

- Bu okulda en başarılı öğrenci kim acaba? (Bu cümlede en sözcüğü başarılı sıfatını derecelendirmiştir. )

- Çoğu zaman çok hızlı koşuyorsun. ( Bu cümlede çok sözcüğü hızlı zarfını derecelendirmiştir. )



Not : Bir sözcüğün  zarf olabilmesi için fiil, sıfat, fiilimsi ya da zarfları etkilemesi gerekir. Bu kelimeleri anlam olarak etkiledikten sonra kelimenin önüne gelmeseler bile zarf olurlar.

- Tüm sırlar döküldü birer birer. ( "birer birer" sözcük  grubu dökülme fiilini durum yönünden etkilediği için dökülmek fiilinin önünde yer almamasına rağmen  zarftır.)



Zarflar beşe ayrılır. Şimdi her bir zarf türünü  açıklayabiliriz :



1. Durum (Hal) Zarfları : Durum zarfları iş, oluş ve hareketin nasıl yapıldığı ile alakalı bilgi verir ve fiile sorulan "nasıl?" sorusuna cevap verir.



- Yanımdan ağlayarak uzaklaştı. ( -nasıl uzaklaştı? -ağlayarak)

- Tartışan grubu gizlice izlemiş. ( -nasıl izlemiş? -gizlice.)

- Şuna bak! Utanmadan  konuşuyor. (-nasıl konuşuyor? -utanmadan)



Not : Bu konuda öğrencilerin şaşırtığı en önemli noktalardan biri durum zarfları ile niteleme sıfatlarını karıştırmaktır. Niteleme sıfatları isme sorulan nasıl sorusuna cevap verirken durum zarfları fiile sorulan nasıl sorusuna yanıt verir.

- Kederli insan her sözünden belli olur. (-nasıl insan? -kederli insan -İsme nasıl sorulduğundan dolayı niteleme sıfatıdır.)

- Arabaya yavaşça bin. (-nasıl bin? -yavaşça bin. - Fiile nasıl sorusu sorulduğu için durum zarfıdır.)



2. Zaman Zarfları : İşin, oluşun, hareketin zamanı hakkında bilgi veren zaman zarfları fiillere sorulan "ne zaman?" sorusu ile bulunur.


- Beklediğim araç birazdan gelir. ( -ne zaman gelir? -birazdan.)

- Divriği gezisine  yarın gideceğiz. ( ne zaman gideceğiz? -yarın)

- Ben sorduğunuz adamı dün akşam gördüm. ( ne zaman gördüm? - dün akşam )



3. Yer-yön Zarfları : İşin, oluşun, hareketin yönü ile ilgili bilgi veren zarflardır. Yer-yön zarflarını bulmak için fiillere "nereye, ne yöne" soruları sorulur.



- Birinci kattan aşağı düştü. ( nereye düştü? -aşağı)

- Gidebildiğin kadar ileri git.  ( nereye git? -ileri)



Not : "İleri, geri, yukarı, aşağı, dışarı, içeri" gibi kelimeler yalın halde kullanıldıklarında zarf olurlar. Bu kelimelere ismin hal ekleri getirildiği zaman artık zarf değil isim olurlar.

-  geri gel ( zarf)

- geriye gel (isim)



4. Miktar (Azlık-çokluk) Zarfları : fiil, sıfat, fiilimsi ya da başka bir zarfın anlamını miktar yönünden etkileyen zarflara miktar zarfları denir. Miktar zarfları fiil, fiilimsi, sıfat ya da zarflara sorulan "ne kadar" sorusu ile bulunur.

- Akşamları çok geziyor. ( ne kadar geziyor? -çok)

- Yarın biraz dinlenelim. ( ne kadar dinlenelim? -biraz)

- Çok sıkılgan bir çocuktu. ( ne kadar sıkılgan? -çok)



Not : "Biraz, az, çok, daha, pek,  en vb." kullanılan azlık-çokluk  zarflarından bazılarıdır.



5. Soru Zarfları : Fiilleri soru bakımından niteleyen zarflara soru zarfları denilir.  "nasıl, niçin, ne zaman, ne kadar, neden" sözcükleri soru zarfı olarak kullanılır.

Not : Bir cümledeki soru bildiren kelimenin soru zarfı olup olmadığını anlayabilmek için cümledeki soruya cevap veririz. Verdiğimiz cevap herhengi bir zarf oluyorsa soru bildiren kelime soru zarfı demektir.

- Devlet kurumları  niçin kapatılmış ?

- Bizim mahalleyi nasıl buldun?

- Yemeklerden ne kadar aldın?

Fiillerde Kip (Anlam, Zaman) Kayması

Bir kipin başka bir kip ya da zaman anlamında kullanılmasına kip kayması adı verilir. Kip kayması çoğu zaman haber kiplerinde görülmektedir. Kip kaymasına anlam kayması ya da zaman kayması da denilmektedir.

Örnek 1 :

Babam yurt dışından yarın geliyor.

( Bu cümlede fiilin kipi şimdiki zaman eki olan "-yor"dur. Ancak yarın kelimesi kullanıldığı için gelecek zaman anlamı katılmıştır. Yani kip olarak şimdiki zaman ancak anlam olarak gelecek zaman vardır. )

Örnek 2 :

Kadın evden çıkar, markete gider ve aylık alışverişini yapıp evine döner.
( Bu cümlede altı çizili fiillerde geniş zaman eki (-ar) kullanılmıştır. Ancak anlam olarak "çıkmış, gitmiş, dönmüş" anlamları vardır. Yani kip olarak geniş zaman kullanılmış ancak anlam olarak geçmiş zaman anlamı vardır. )

Örnek 3 :

Bir gün bu diyara da barış gelir biz de mutlu yaşarız.

( Bu cümlede altı çizili fiillerde geniş zaman kipi kullanılmıştır. Fakat anlam olarak "gelecek, yaşayacağız" anlamları vardır. Yani kip olarak geniş zaman , anlam olarak gelecek zaman anlamı vardır. )

Örnek 4 :

Karnın acıktıysa mutfağa gidersin yemeği hazırlarsın.

( Bu cümlede altı çizili fiillerde geniş zaman kipi kullanılmıştır. Ama anlam olarak "git, hazırla" anlamları vardır. Yani kip olarak geniş zaman kullanılmış anlam olarak emir kipi kastedilmiştir. )

Örnek 5 :

Beni arayan Ahmet olacak.

( Bu cümlede altı çizili fiilde gelecek zaman kipi kullanılmıştır. Ancak anlam olarak "olmalı" anlamı vardır. Yani gelecek zaman kipi gereklilik kipi kastedecek biçimde kullanılmıştır.

Etkinlik :

Etkinliğin cevabı altta verilecektir.

Aşağıdaki cümlelerde yer alan fiillerdeki kiplerin hangi kipin yerine kullanıldığını yanındaki boşluğa yazın.

- Okulu bitirir bitirmez hemen işe girer. (.......................)
- Bizim takım her sene şampiyon oluyor. (......................)
- Evdeki misafirler amcamlar olacak. (.......................)
- Hiç kimseye soru sormayacaksın. (........................)
- Her cuma bu kahvehanede buluşuyoruz. (........................)

Cevaplar :

Düşüncenin Yönünü Değiştiren İfadeler

         "Düşüncenin yönünü değiştiren ifadeler" Türkçe dersi müfredatı içerisinde yer alan konulardan biridir.  Cümlede düşüncenin yönünü değiştiren ifadeleri belirlerken dikkat etmemiz gereken bazı noktalar vardır. Düşüncenin yönünü değiştiren ifadeler ile ilgili en önemli noktalardan biri bağlaçlardır. Düşüncenin yönünü değiştirmek için kullanılan ifadelerin birçoğu bağlaçlarla ilgilidir. Bağlaçlarla düşüncenin yönü değiştirilirken cümlenin birinci bölümü olumluysa ikinci bölümü olumsuz olur ya da birinci bölüm ile ikinci bölüm arasında zıtlıklar oluşturulur. Düşüncenin yönünü değiştiren ifadeler şunlardır: fakat, oysa,  ancak, ne var ki, öte yandan, halbuki, ama,  lakin



Örnekler :

1. Çok gayret gösterdi ama inandıramadı. ( ama bağlacı ile bağlanan bu cümlelerden birinci bölümde olumlu bir durum söz konusu iken ikinci bölümde olumsuz bir durum vardır)



2. Hemen buradan git ama biran önce gel. ( birinci cümlede git- fiili kullanılmıştır. İkinci cümlede git- fiilinin zıttı olan gel- fiili kullanılmıştır. "ama" bağlacı bu cümlede zıtlık oluşturma şeklinde düşüncenin yönünü değiştirmiştir. )



3. Ona bakarken güldüm oysa hiç susmadan ağlamak istiyordum. ( Bu cümlede "oysa" gül- ve ağla- fiilleri arasında zıtlık oluşturarak cümlenin yönü değiştirmiştir. )



4. Konuyu anlamadı oysa anlaması gerekiyordu. ( bu cümlede "oysa" olumsuz ifadeyi olumlu ifadeye dönüşmüş ve düşüncenin yönünü değiştirmiştir.)



5. Bugün gelebilirim fakat uzun süre bekleyemem. (bu cümlede "fakat" bağlacı olumlu ifadeyi olumsuz ifadeye dönüştürmüştür.)



6. Konuşmamak istiyorum öte yandan içimden haykırmak geliyor. 




          Düşüncenin yönünü değiştiren ifadelerle alakalı soruları çözerken bağlaçlara çok dikkat etmek gerekir. Sınavlarda bu konuyla alakalı sorular hangi şıkta düşüncenin yönünü değiştiren ifadeler vardır vb.  soru kökleriyle karşımıza çıkar.

DÜŞÜNCENİN YÖNÜNÜ DEĞİŞTİREN İFADELER İLE İLGİLİ TEST
DÜŞÜNCENİN YÖNÜNÜ DEĞİŞTİREN İFADELER ÇALIŞMA KAĞIDI

Atatürk'ün Eğitim İle İlgili Sözleri

ATATÜRK'ÜN EĞİTİMLE İLGİLİ SÖZLERİ

-Ulusları kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir.

-Öğretmenler! Cumhuriyetin fedakar öğretmen ve terbiyecileri, yeni nesli sizler yetiştireceksiniz. Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.

-Öğretmenler! Ordularımızın kazandığı zafer, sizin ordularınız için yalnız zemin hazırladı. Gerçek zaferi siz kazanacak ve devam ettireceksiniz ve mutlaka başaracaksınız.

-Dünyanın her yanında Öğretmenler, insan topluluğunun en fedakar ve saygıdeğer kişileridir.

-Gerçek kurtuluş ancak cehaletin ortadan kaldırılmasıyla olur. Cehalet kaldırılmadıkça toplum yerinde kalıyor demektir, yerinde duran bir şey ise geriye gidiyor demektir.”

Eğitim bir toplumun mevcut zamanın ihtiyaçlarını karşılamak için olmazsa olmaz vazifesi olmalıdır. Çağdaş toplumlar mutlaka vatandaşlarının eğitimiyle yakından ilgilenerek zamanın gerisinde kalmalarına müsaade etmez. Yukarıdaki sözler M. Kemal'in eğitime verdiği önemi anlatması bakımından önemlidir. Atatürk aydın kişiliği, 4000 civarında okuduğu kitap ile insanların kafasındaki lider tipinden çok farklı olmayı başarabilmiştir. hemen hemen her konuşmasında eğitimin, bilimin öneminden bahseden Atatürk sürekli araştıran ve öğrenen bir kişilik olarak hayatı boyunca var olmuştur.

Anlamına Göre Fiiller

Anlamına Göre Fiiller İle İlgili Online Test Çöz 

Kelimeler genel olarak isim soylu sözcükler ve fiiller olmak üzere ikiye ayrılır. İsim soylu sözcükler somut ya da soyut varlıkların adı nitelindeyken fiiller iş, oluş ya da hareket bildiren kelimelerdir. İsimlere örnek olarak "tarla, adam, çorap, kuzu" gibi kelimeleri verebiliriz. Fiillere örnek olarak da "bırak-, sor-, ağla-, tanı-" gibi örnekleri verebiliriz. Şimdi fiilleri anlam özelliklerine göre inceleyelim.

Anlamına Göre Fiiller

Anlamına göre fiiller üçe ayrılır.

1. İş ( Kılış ) Fiilleri :

Bir işi anlatan fiillerdir. Bu fiillerde işi yapan bir özne ve yapılan işten etkilenen bir nesne vardır. İş fiilleri nesne alabildikleri için bu fiillerin başına "onu" kelimesi getirdiğimizde anlamlı olurlar. İş fiilleri "neyi ve kimi" sorularına da cevap verirler. Etrafımıza baktığımızda insanların yaptığı işeri tanımlayan fiillere iş fiilleri deriz.

İş Fiilleri


Örnekler :

- Çocuk elindeki misketi attı.
( Bu cümlede işi yapan kişi çocuktur. Çocuğun yaptığı işten etkilenen varlık miskettir. Bu cümledeki "attı" fiilinin iş fiili olduğunu yukarıda da söylediğimiz gibi "attı" fiilinin önüne "onu" getirerek ya da "neyi-kimi" sorularını sorarak anlayabiliriz. )
- Bütün pencereleri teker teker sildi.
- Dertlerini bize bir bir anlattı.
- Kirlenen duvarları iki günde temizledik.
- Bahçede ne kadar meyve varsa topladık.

2. Oluş Fiilleri :

Herhangi bir etki olmaksızın varlıkta kendiliğinden ve zamanla meydana gelen değişiklikleri anlatan fiillere oluş fiilleri denir. Oluş fiillerinde aşamalı olarak bir değişim anlatılmaktadır. Neyi ve kimi sorularına cevap vermezler, oluş fiillerinin başına "onu" getiremeyiz.

Oluş Fiilleri


Örnekler :

- Yıllar onu yavaş yavaş yaşlandırdı.
( Bu cümledeki fiil yaşlanmaktır. Yaşlanmak yıllar içerisinde yavaş yavaş gerçekleşen bir eylem olduğu için oluş fiilidir. )
- Sonbaharın gelişi ile birlikte yapraklar sarardı.
- Hava gittikçe kararıyordu.
- Dolapta unuttuğumuz ekmek küflenmişti.
- Meyveler iyiden iyiye olgunlaşmıştı.

3. Durum Fiilleri :

İş fiillerinin aksine öznenin yaptığı işten etkilenen bir varlık yoktur. Nesne almadıkları için "neyi-kimi" sorularına cevap vermezler. Bu fiiller öznenin içinde olduğu durumu ifade ederler.

Durum Fiilleri


Örnekler :

- Yıllar sonra babam bana ilk kez böyle güldü.
( Bu cümlede gülmek fiili işi yapan kişinin içinde bulunduğu durumu ifade etmektedir. Gülme işini yapan bir özne vardır ama gülme işi herhangi bir nesne ile ilgili değildir. Nesne alamadığı için güldü fiilinin önüne "onu" kelimesi getirirsek anlamsız olur. )
- Sabaha kadar hiç aralıksız uyudum.
- Haftalarca çalışmanın ardından bir güzel dinlendim.
- Bana yapılanlar karşısında saatlerce ağladım.
- Nereye gideceğimi bilmeden öylece yürüdüm.

Anlamına Göre Fiiller İle İlgili Online Test Çöz 

Gerçek Anlam-Mecaz Anlam-Yan Anlam-Terim Anlam

Gerçek Anlam

"Mahallemize yeni bir market açıldı."
Bu cümlede kullanılan açmak kelimesi ilk aklımıza gelen manası ile yani "açma işi" anlamıyla kullanılmıştır. Bu örnekte de olduğu gibi bir sözcüğün duyduğumuzda ya da okuduğumuzda ilk aklımıza gelen manasına gerçek anlam denir. Gerçek anlam kaynaklarda ya da sorularda temel anlam ve ya sözlükteki anlam olarak da ifade edilmektedir.

Aşağıda gerçek anlam ile ilgili örnekler verilmiştir.

1. Yeni alınan oyuncağı daha ilk günden kırmıştı.
( Bu cümlede kırmak kelimesi ilk akla gelen anlamında yani bir şeyi parçalamak anlamında kullanılmıştır. )
2. Maçta aldığı sert darbe burnunun kırılmasına sebep oldu.
( Burun sözcüğü akla gelen ilk anlam olan insana ait bir organ olarak kullanılmıştır. )
3. Konuşurken kollarını aşırı germemelisin.
( Kol sözcüğü akla gelen ilk anlamıyla kullanılmıştır. )
4. Hava çok sıcak akşam üzeri çıkalım dışarıya.
5. Bıçak çok keskin eline dikkat et.
6. Yeni aldığımız koltuk çok sertti.
7. Şekeri fazla galiba bu limonata çok tatlı olmuş.
8. Çiğ köfte ne kadar da acı olmuş.
9. Elbiseleri kuruması için balkona astım.
10. Yemekten sonra ağzını mutlaka silmelisin.
11. Gözleri insanı etkileyici bir güzellikteydi.
12. Havalar soğudukça boğazımda bir ağrı hissediyorum.

Mecaz Anlam

"Acı dolu yılları geride bırakmak istiyordum artık."
Bir sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak yeni bir anlam kazanmasına mecaz anlam denir. Mecaz anlamlı kelimeler temel anlamlarından tamamen uzaklaşmış olurlar.

Aşağıda mecaz anlam ile ilgili örnekler verilmiştir.

1. Senin bu boş sözlerini dinlemekten sıkıldım.
( Boş sözcüğü gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak "gereksiz" anlamını verecek şekilde kullanılmıştır. )
2. Bize birkaç gündür çok sert davranıyor.
( Bu cümlede sert sözcüğü gerçek anlamının dışına çıkarak "kaba" anlamında kullanılmıştır. )
3. Bu yaşadıklarım artık çok ağır gelmeye başladı.
4. Nerede nasıl davranması gerektiğini bilen ince bir insandı.
5. Sıcak kanlı davranışları ile herkesi etkilemeyi becerebiliyordu.
6. Bize tatlı tatlı gülümsüyordu.
7. Bulunduğu ortama uyum sağlayan geniş bir adamdı.
8. Etrafındaki insanlarla sıcak ilişkiler kurabiliyordu.
9. Soğuk tavırları herkesin kendinden uzak olmasına sebep olmuştu.
10. Acı bir gülümseme yüzünde belirivermişti.

Not : Hiçbir kelime tek başına mecaz anlamlı değildir. Kullanıldığı cümledeki anlamına göre mecaz anlamlı olabilir.




Yan Anlam

"Saatlerdir kapının ağzında bizi bekliyordu."
Yukarıdaki cümlede ağız kelimesi ilk aklımıza gelen anlamı olan bir organ adı şeklinde kullanılmamıştır. Ancak dikkat edersek mecaz anlamda olduğu gibi gerçek anlamından tamamen uzaklaşacak şekilde de kullanılmamıştır. Bu cümlede ağız kelimesi gerçek anlama benzetilecek şekilde kullanılmıştır.
Bu örnekte de olduğu gibi kelimelerin gerçek anlama benzetme yolu ile kazandıkları yeni anlama yan anlam denir. Yani yan anlam da kelime gerçek anlamından tamamen kopmaz.

Aşağıda yan anlam ile ilgili örnekler verilmiştir.

1. Masanın ayağını tamir etmesi için mobilyacıya götürdük.
( Bu cümlede ayak kelimesi insandakine benzetilerek yeni bir anlam kazanmıştır.)
2. Geminin burnu karaya iyice yaklaştı.
( Bu cümlede burun kelimesi insanın bir organına benzetilerek yan anlam kazanmıştır. )
3. Kapının kolunu sert bir hareketle büktü.
4. Yolun ağzında durma diye annesi uyardı.
5. Evin tesisatını tamir etmek için birkaç dirsek almamız lazım.
6. İstanbul boğazında bugün trafik oldukça fazla.
7. Makinenin kolu uzun zamandır bozukmuş.

Terim Anlam

"Şiirin kafiyelerini göstermek için tahtaya yazdık."

Yukarıdaki cümlede kafiye kelimesi edebiyat ile ilgili, bu alana özgü kullanılan bir kelimedir.
Bu örnekte de olduğu gibi sanat, spor, edebiyat, siyaset, tarih, coğrafya vb. alanlarda o alana özgü kullanılan mesleki çağrışım yapan kelimelere terim anlamlı kelimeler denir.

Aşağıda terim anlam ile ilgili örnekler verilmiştir.

1. Bu metinde kinaye sanatına başvurulmuş.
( Bu cümlede kinaye kelimesi edebiyat ile ilgili bir terimdir. )
2. Karenin tüm iç açıları 90 derecedir.
( Kare bu cümlede bir matematik terimi olarak kullanılmıştır. )
3. Skeç seyirciden büyük alkış toplamayı başardı.
( Skeç bu cümlede tiyatro terimi olarak kullanılmıştır. )
4. Bugünkü derste fiilimsi konusunu işleyeceğiz.
5. Hastanın durumundan şüphelenen doktor steteskopla kalbini dinledi.
6. Hakim duruşma sonunda müebbet kararı verdi.

Cümleye Hakim Olan Duygular-2

İçerisinde sevinç, korku, üzüntü gibi farklı duyguları barındıran heyecan ifade eden cümlelerdir.

Örnekler :
- Uzun yıllar yaşadığı şehri tekrar görebilmek için can atıyordum.
- Takımımız hücum ettikçe yerimizde duramıyoruz.
- Bu tekliften sonra ne diyeceğimi bilemedim.

13. Kaygı ( Endişe ) Cümlesi :

Bir olayının sonucunun beklenildiği gibi sonuçlanmamasından duyulan endişeyi bildiren cümlelere denir.

Örnekler :
- Ona güvenmekle yanlış mı yaptık acaba ?
- Ameliyattan sonra sıkıntı yaşar mı diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
- Evden çıkalı beş saat olmasına rağmen hala dönmedi.

14. Alçakgönüllülük Cümlesi :

Kişinin kendini başkalarından üstün görmemesi, mütevazı davranışlar göstermesine alçakgönüllülük denir. Bu duyguyu yansıtan cümlelere de alçakgönüllülük cümlesi denir.

Örnekler :
- Yazdığım eserler çok beğenilse bile ben daha yolun başındayım.
- Öğretmenlik yolunda daha ilk adımı attık, öğreneceğimiz daha çok şey var.
- Tanınmış bir şair olabilirim ama henüz gerçek bir şair olmak için çok zaman var.

15. Kararlılık Cümlesi :

Verilen bir kararda direnme ve o karardan vazgeçmeme anlamı taşıyan cümlelere denir.

Örnekler :
- Bu yıl mutlaka Sivas'a gideceğim.
- Kim ne derse desin ben verdiğim sözü tutacağım
- Kimse beni bu yoldan alıkoymaya kalkmasın.

16. Bıkma ( Usanma ) Cümlesi :

Bir olay, durum ya da nesne karşısında duyulan bıkkınlığı ifade eden cümlelere denir.

Örnekler :
- Senin aynı bahanelerle sürekli karşıma çıkmandan sıkıldım artık.
- Sürekli hayattan şikayet etmen beni iyice bezdirdi.
- Her gün aynı yemekleri yemekten usandım artık.

17. Yergi Cümleleri :

Sakıncalı durumların ya da eksikliklerin olumsuz bir biçimde eleştirildiği cümlelere denir.

Örnekler :
- O sorumluluk almayan başına buyruk hareket eden bir adamdır.
- Olaylar karşısındaki umursamaz tavırları insanı çileden çıkaracak kadar fazla.
- Kendine ait bir yaşam kurmak istiyorsun ama bu yolda gayret göstermiyorsun.

18. Kanıksama Cümlesi :

Sürekli meydana gelen bir olayın artık kişinin üzerinde etki yaratmamasını yani alışmayı ifade eden cümlelere denir.

Örnekler :
- Benzine yapılan zamlar artık insanların tepkisini çekmiyordu.
- Bu yoğun trafik artık beni sinirlendirmiyor.
- Onun kırıcı sözlerine eskisi kadar aldırış etmiyorum.

19. Karamsarlık Cümlesi :

Yaşanan olaylara ya da hayata kötümser gözle bakmayı ifade eden cümlelere karamsarlık cümleleri denir.

Örnekler :
- Bundan sonra hayatın benim için bir manası kalmadı.
- Bu saatten sonra ben başarılı olamam.
- Mutluluk benim için imkansıza yakın bir bekleyişten ibaret.


20. Yadsıma ( İnkar ) Cümlesi :

Bir kişinin tanık olduğu ya da bizzat yaptığı ya da yaşadığı bir olayın gerçekleşmediğini söylemesine yadsıma denir. Bu tür cümlelere de yadsıma cümleleri denir.

Örnekler :
- Hakkımda söylenenlerin hiçbirini kabul etmiyorum.
- Bu sözlerin hiçbirini ben söylemedim.
- Tanıklar olay günü orada olduğumu söylüyor ama ben kesinlikle orada değildim.

21. Kararsızlık Cümlesi :

Herhangi bir konuda kişinin ne yapacağına net bir biçimde karar verememesini ifade eden cümlelere denir.

Örnekler :
- Siyah ayakkabıyı mı, mavi ayakkabıyı mı alsam ?
- Memlekete bu hafta mı gitsem yoksa haftaya mı gitsem ?

- Hangi şiirleri okuyacağımı bilemiyorum