10 Tane Atasözü Bularak Bunlar İle İlgili Örnek Cümleler Yazınız.

 10 Tane Atasözü Bularak Bunlar İle İlgili Örnek Cümleler Yazınız.


 

1.Adam olan iki kez aldanmaz: İş arkadaşının babama yalan söylemesi ile ortaya çıkan gerçekler sonucu babaannem babama  “adam olan iki kez aldanmaz.” dedi.


2. Ayşe teyze kötü komşusunun yaptığı eziyetlerden o kadar çok bıkmıştı ki ağlatan gülmez Allah’ın da bir planı vardır dedi.






3. Yaz boyu çalışıp çorak araziyi verimli bir nohut tarlasına dönüştüren Galip Amca alın terinin hakkını alınca bize bakarak sevinçle şunu söyledi: Sevgili torunlarım! Gördüğünüz gibi bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ  olur dedi.


4. Çocuğunu trafik kazasında yıllar önce kaybeden Fatma nine komşuları ile dertleşirken ne yapalım kadermiş başa gelen çekilir dedi.


5. Çok ağır bir diyet yapıp hasta olan ablama anneannem şunu söyledi: “can boğazdan gelir” yavrum kendini ne neden bu kadar yordun dedi.


6. Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur: Yıllar sonra üniveriste arkadaşını gören abim çok mutlu olmuş ve vay be dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşurmuş dedi.


7. Maddi durumu çok iyi olan Feride sınıfın en çalışkanı olan Elif’in ayakkabısının yırtık olduğunu görüp gülünce öğretmenimiz ona sert bir şekilde bakıp fakirlik ayıp değil; tembellik ayıp dedi.


8) Gönül kimi severse güzel oldur: Komşumuzun gelini beğenmeyen anneme komşumuzun cevabı şu oldu: Oğlan sevmiş beğenmiş, gönül kimi severse güzel olur Necla Hanım dedi.


9 . Her işin başı sağlık: Evde bir anda yere yığılan annem kendine gelince ev işleri daha bitmedi diye hemen yerinden kalkıp iş görmeye başlayınca babam hızla elinden tutup bırak işi şimdi kıymetlim her işin başı sağlık deyince biz de babamı daha çok sevdik.


10) Yakın zamanda eşini kaybeden Meliha Teyzeyi çok  yıpranmış olarak gördüğümde bunu anneme söyledim annem ise ot içinden tutuşur kızım dedi.

Yardımlaşma İle İlgili Özlü Sözler

 Yardımlaşma İle İlgili Özlü Sözler


Canlılara yardım edene Allah da yardım eder. Yardımlaşmak, paylaşmak ve dayanışma içinde hareket etmek insanların birbirine olan samimiyetini ve güvenini artar. Muhtaç olan her kim olursa olsun ona el uzatmalı ve yardım etmeliyiz.

 

Yardımlaşma  ile ilgili sözler şunlardır:

* “İnsanlar birbirlerine yardım etmeyi çoktan bırakmış. Herkesin tek derdi vicdanını rahatlatmak. Sokakta mendil satan çocuğa para vermek bile zor gelir, onun yerine sosyal medyada mendil satan çocuğun fotoğrafını paylaşmak yeter onlara. “ Burak Aksak.


* “Yardım etmek ve iyilik insanın doğasında olan bir değerdir. Onun için de çocuklar bunu iç motivasyonla yapar. Yani, sadece yardım etmiş olmak için yardım eder. Ama çocuklara yardım ettikten sonra ödül verilirse veya onlar övülürse, iç motivasyonun yerini dış motivasyon alır. Çocuklar dış motivasyon için yardım etmeye başlar. Dış motivasyon ortadan kalkınca (yani ikinci deneyde ödül veya övgü verilmeyince), yardım etme davranışı da ortadan kalkar. Ödül ya da övgü alan çocuklar, bunlar ortadan kalkınca yardım etmeyi bırakıyor. Daha önce söylediği gibi iç motivasyonu ve tutumu öldüren ödül, burada da değerleri öldürüyor.”  Özgür Bolat







* “Mutluluğa gerçekten ulaşılacak şeyler için yardımlaşma kastıyla toplanan şehir, üstün şehirdir. Mutluluğa ulaşmak için kendisi sayesinde yardımlaşılan topluluk da, üstün topluluktur.” Farabi.



* “Yaşamın en güzel özelliklerinden biri, kişinin önce kendisine yardımcı olmadan, bir başkasına yardımcı olamayacağıdır.”  Ralph Waldo Emerson

* “Her varlığa; yeteneğini, yapısını ve yazgısını gerçekleştirmesine yardım etmek, iyilik değil midir?” Frederic Amiel.


* “Dostuna da düşmanına da yardım et; çünkü o zaman dostunla daha yakın dost, düşmanınla daha dost olursun.”  Cledbul.



* “Yapılan bir araştırmada iyilik yapmanın beyinde mutluluk hormonunun salgılanmasına neden olduğu tespit edilmiştir. İyilik yapan kişi kendini mutlu ve güvende hisseder, insanlar arasında güven duygusu, kendisinde ise yardımlaşma duygusu artar.”  Nevzat Tarhan


 

* “Her yardım, cennete doğru bir basamaktır. “ H . Ward Beecher

* “Mucize olsun diye dua edeceğimize yardım etmek için ne yapabiliriz diye sormalıyız.”  Yuval Noah Harari


* “Dostlara acılarını paylaştığını göstermek; birlikte yas tutmakla değil, onlara yardım etmekle olur.”

* “Yardımlaşma ve dayanışma, bir toplumun gelişmesi için güzel vesiledir.”  Arthur Kesler

* “Başkasına yararı dokunan insan en kusursuz insandır.”  Sophokles

* “Eğer hür bir toplum sayıca daha çok olan fakirlere yardım edemezse, sayıca az olan zenginleri de kurtaramaz.”  John Kennedy



* “Arkadaş el uzatıp seni yerden kaldırandır. Dost ise onu da aşağı çekeceğini bildiği halde sen daha düşerken el uzatandır.”  Goethe


* “Bazen yardım için uzanan bir ele karşılık vermelisin ve bazen her şeyi kendi başına yapamayacağını kabul etmek zorundasın.”  Tess Gerritsen


* “Tanrı, size istediğiniz insanları değil, ihtiyacınız olan insanları verir. Öyle ki bu insanlar size yardım edecek, sizi incitecek, size acı verecek, sizi terk edecek, sizi sevecek ve olmanız gereken insan olabilmenizi sağlayacaktır.”  Lao Tzu





* “İnsanın en iyi yardımı kendi kendisine yaptığı yardımdır”. Goethe


* “Yalnız olan rahat görmez, yardımlaşan, yorulma bilmez.”  Tatar Atasözü


* “Bir başkasının yaşamasına yardım etmeyen yaşadığını bilemez.”  Jackson Brown


* “Gerçek yardımsever insan parasını değil, kendisini adayan insandır. Parasını bağışlayan insan gösterişten kaçınmamışsa, zamanla unutulur; ancak zamanını, gücünü ve gönlünü bağışlayan bir insan, insanlığın sevgi ve saygısını kazanır unutulmaz.”  Samuel Smiles


* “İnsan başkalarına yardım ettiği, başkalarını sevdiği kadar yükselir.”  Sabahattin Ali


Yardımlaşma İle İlgili Konuşma Hazırlayınız.

 Yardımlaşma İle İlgili Konuşma Hazırlayınız.


İnsanı insan yapan önemli değerlerden biri de onun şefkat ve merhamete sahip olmasıdır. Merhametli olan insanlar nerede zor durumda olan biri varsa ona yardım eder ve bundan da büyük mutluluk duyar. İnsan sadece kendini düşünmemeli, başka insanların da yardıma ihtiyaç duyabileceğini bilerek onlara da elinden gelen desteği sağlamalıdır.

 

Sevgili öğretmenim ve değerli sınıf arkadaşlarım!

Sizler zor durumda kaldığınız zaman birinden yardım aldınız mı? Aldıysanız kendinizi nasıl hissettiniz? Ya da maddi ve manevi problemleri olan birinin yanında olup ona destek verdiniz mi? Tüm bunları yaptığınız zaman kendinizi nasıl hissettiniz. Bence çok iyi hissetmişsinizdir. Çünkü kendinize yapılan bir iyilik kişiyi daha mutlu eder ve arkasında ona güveneceği insanların olması da kişiyi mutlu eder öyle değil mi?

 

Kıymetli dinleyiciler!

Yardımlaşma demek aynı zamanda  bir başka kişi için verilen emek, dökülen alın teri demektir. Başkalarına yardım eden ve kendi de zor durumda olduğu zaman başkalarından yardım alan kimseler hayatta mutlu olur. Yardımlaşmak kişilerin birbirleri ile iletişimini daha da güçlendirir. İnsanlar arası sevgi, saygı ve dayanışma ortaya çıkar. Yardımlaşmanın olduğu toplumlarda merhametli çocuklar çıkar, merhametli gençler ortaya çıkar.  

 

Paylaşmanın olduğu yerde toplumsal birlik de sağlandığı için devlete büyük kolaylık sağlanmış olur. Yardımlaşmanın olduğu yerde çok olumlu gelişmeler de sağlanmış olur. Örneğin; zor zamanlar geçiren bir kişiye yardım edildiği zaman o da kendine geldiği zaman, o kötü günleri atlattığı zaman başka birisine yardım eder. Yani yardımlaşmak kişinin aynı zamanda empati kurma becerisini de geliştirir ve böylece topluma bir katkı daha sağlanmış olur. Güven ortamı ortaya çıkar. Böyle olduğu zaman da millet ya da millet daha güçlü olur ve o milleti kimse kolay kolay yıkamaz.


Yardımlaşmanın önemi ile ilgili şu hadisi şerif çok anlamlıdır:


*“Resûlullah(s.a.v.) şöyle buyurdu: "Zalim de olsa mazlum da olsa kardeşine yardım et." Bunun üzerine birisi, "Ey Allah'ın Resûlü! Eğer mazlum ise yardım ederim, ancak zalimse ona nasıl yardım edeceğim?" dedi.


 Bunun üzerine Resûlullah şöyle buyurdu: "Onu zulümden uzaklaştırırsın veya onun zulmüne engel olursun. İşte bu ona yapacağın yardımdır."


Yardımlaşmak ile ilgili atasözlerimiz de vardır:


Bunlardan bir kaçı ise şöyledir:


* “ Bir elin nesi var; iki elin sesi var.”

* “ Birlikten kuvvet doğar.”

* “El el ile, değirmen yel ile. “

 

Sevgili dinleyiciler!

Yardımlaşma ile ilgili şu özdeyiş  de çok güzeldir. Bunu da sizlerle paylaşmak istiyorum:


 * “Minnet sahibinin ihtiyacını görmek dostluk kapısının anahtarıdır. Abdullah el Basri.


İşte tüm bunlarda dolayı her zaman iyilik yapmalıyız, kalbimizi temiz tutmalıyız ve yardımlaşmadan asla kaçınmamalıyız. Beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür eder, saygılarımı sunarım.

 



 

 

Sonbaharın Gelişi İle İlgili Kompozisyon

 Sonbaharın Gelişi İle İlgili Kompozisyon


Havaların hafiften hafiften soğuması ile, yaz güneşinin  artık eğik açılarla gelmeye başlaması, doğadaki rengarenk ağaç   görüntülerinin yerini  yeşilden  kahverengi ve sarı renge bırakması ile sonbaharın gelişi de başlar. Sonbahar her insanda farklı duygular ve izlenimler uyandırır. Bir çiftçi için verimli geçen bir yıl sonunda alacağı gelirin sevinci, toprağın son kez sürülmeye başlaması ve gelecek yıla hazır hale getirilmesi, bir şairin gözünden hüzün mevsimi,  bir başkası tarafından ayrılık mevsimi, solma, canlılığını yitirme mevsimidir diye daha çok sayıda örnek verebiliriz.


Bir öğretmenin ilk atama yerinde görevine umutla, mutlulukla başlaması, bir öğrencinin uzun bir tatilden sonra ilk zil sesine hasret kalması ve hasretinin sonbahar ile sona ermesi, toprağın suya olan özleminin giderilmeye çalışılması, toprak ananın yağmurlarla birlikte gelecek yıla daha bereketli olacağım demesi vb.dir.

 

Hareketliliğin, toparlanmanın farklı bir canlılık ve telaşın olduğu mevsimdir güz mevsimi. Son işler, son hazırlıklar yavaş yavaş sona ermeye başlar. Önümüz kıştır artık onun için eli çabuk tutmak gerek. Anneler son bir hızla ve iştahla kışa hazırlık yapar. Turşular kurulur, tarhanalar kurutulur, menemenler yapılır, kışlık bamya ve yeşil fasulyeler haşlanarak buzluğa ya da kurutularak çatıya konulur. Kuş burunu reçeli yapılır, salçalar  kaynatılır, üzüm bağlarındaki üzümler toplanarak koca bir tenekede ezilerek suyu çıkarılır ve kışın tahinle yiyeceğimiz o lezzetli mi  lezzetli pekmezler kaynatılır …vb.

 

Sonbahar ağaçların yapraklarını dökmeye , yaprakların rüzgar ve yağmurlar ile yere düşmeyi beklediği aydır. Kişinin kendine yeni hedefler, yeni umutlar koyduğu aydır. Yeniden hareketlenmenin,

 Yeniden dirilişin ve azmin ayıdır aslında sonbahar.




 





30 Tane Mecaz Anlam İle İlgili Örnek Cümleler

 30 Tane Mecaz Anlam İle İlgili Örnek Cümleler


1. Annem sekiz çocuğu yetiştirmekten dolayı çok yıpranmıştı.

2. Komşumuz Aysel Hanım yağlı kapı bulunca bize bir daha nasılsın diye sormadı.

3. Okulumuza yeni gelen öğretmen ağırbaşlı biriydi.

4. Hiçbir suçu olmayan kızcağıza leke sürmüştü o kötü insanlar.

5. Sınavı kazanamadı diye aile içindeki herkes ablama yüklenmişti.

6. Kardeşim babamın sözlerini dinlemediği için hayatın acı yönünü kendi deneyimleri ile görmüştü.



7. Yeni tanıştığım arkadaş çok cadı biriydi. ( huysuz, geçimsiz)

8. Ahmet Amca karanlık işler yaptığı için bir geze ansızın mafya tarafından kaçırılmıştı.

9. Yaşadığı kötü olaylar sonucunda yıkılan teyzem artık bir ölü gibiydi.

10. Hamuru iyi olan insanlar gerek bize ( Mayası,özü, kökeni, geçmişi anlamında kullanılmıştır.)

11. Çocuklar yaramazlık yaptığı için babam onları eve hapsetmişti.



12. Amcam eşinin boğazına iyi bakardı.

13. Gül ablamın gelinliğine bitmiştim.

14. Sınıf arkadaşım Betül’ün sesi bülbül gibiydi.

15. Ailedeki herkes yine yengemin büyüsüne kapılıp ona inanmıştı.

16. Asalakça yaşamak onun için sıradanlaşmıştı.

17. Adam gibi davranmayı bir türlü öğrenememişti.



18. Kendini alçaltıcı hareketler yapmayı bir türlü bırakamıyordu.

19) Dedemin komşu Ahmet Amcaya alerjisi vardı.

20.  Altın kalpli insanlar gerek bu devirde.

21. Akşama eve  sarhoş gelen babam sabaha doğru ayılmıştı.

22.  Çocuklar çok fazla şımarttığı  için onlar da azıtmıştı.

23)  Ömrümüzün baharı birlikte geçsin diyordu adam sevgilisine.

24. Halamın işleri gitgide büyümüştü ve halam artık varsıl kimse olmuştu.

25. Yengem abimin gözünü iyi boyamıştı.




26. Küçük Ayşe anneme başından geçenleri anlatarak içini  boşaltmıştı.

27. Bu çatlak kız da nerden çıktı dedi babaannem?

28. Ablam bu sabah yine çatacak kişi arıyordu.

29. Bu dağ adamı ile uğraşmanın bir faydası olmayacaktı.

30. Fırıldak insanlardan olmayın derdi dedem hep.

Kadına Şiddet İle İlgili Uygun Başlık Bularak Kompozisyon Yazınız.

 Kadına Şiddet İle İlgili Uygun Başlık Bularak Kompozisyon Yazınız.

 Kadın Şiddetinin  İnsanlığa Verdiği Zarar


Toplumda  en çok cefayı çeken, sevdikleri için her türlü fedakarlığa katlanan, yeri geldi mi erkeği ile savaşa bile katılmaya hazır olan kahraman ve kıymetli kadınlarımızdır. Sadece savaş anın da mı? Elbette hayır. Kadınlarımız her iş kolunda becerikli kimselerdir. Kadınlarımızın bunca emeğine , bunca alın terine rağmen  onlara işkence yapan, acı çektiren kimseler dışarıda elini kolunu sallayarak  gezmektedir.  


Şiddet adı üstünde kötü bir kavramdır. İnsana karanlığı, dinmek bilmeyen öfkeyi ve acıyı çağrıştırır. Şiddet ister psikolojik, ister sosyolojik isterse fiziksel olsun  bunların hiçbir anlamı yoktur. Çünkü hepsi de aynıdır ve hepsi de insanda tramva yaratır. Kadına şiddet, kadına kalkan el bir erkek tarafından yapılıyorsa bu son derece aşağılık bir davranıştır. 


Erkeğe yakışan kadını korumak, kollamak ve ona kibar davranmaktır. Kadınları dövün, vurun, yaralayın. Bizler de film seyreder gibi seyredelim. Yok öyle bir dünya. Şiddetin her türlüsüne açıkça tepki göstermeliyiz, susmamalıyız. Unutmayalım ki rahmetli gazeteci  Uğur Mumcu’nun şöyle bir sözü vardır: 

İnsan sadece konuştuklarından değil, sustuklarından da sorumludur.”  Kadına yapılan şiddete bugün susanlar , tarafsız kalmaya çalışanlar yarın aynı şey kendi başına geldiğinde halinden şikayet etmesin. İşte tüm bunlar için susmamak gerekir, şiddete hayır demek gerekir. Kadına şiddet hemcinsi tarafından yapılırsa işte bu kadınlar adına daha da utanç verici bir durumdur. Bu konuda çok önemli bir konuya değinmek istiyorum. Özellikle erkek çocuğu annelerine söyleyecek birkaç sözüm olacak. 

Sevgili Anneler!


Sakın ola ki erkek çocuklarınızı kaba ve eğitimsiz yetiştirmeyin. Erkektir yapar, erkektir bir şey olmaz vb. gibi anlamsız ifadeleri bir kenara bırakın ve çocuklarınızı insan olmak için yetiştirin. Onlara sevgiyi, merhameti, küfürlü davranışlarda bulunmamayı öğretin. Burada bu görev sadece anneye düşmemektedir. Babaya da  çok büyük sorumluluklar düşmektedir.


 Baba çocuğuna model olmalı ve ona ilk olarak güzel ahlakı, insan ilişkilerini öğretmeli ve kendi davranışları ile ona model olmalıdır. Bugün kadına şiddet ile ilgili olaylara baktığımız zaman şiddet uygulayan  kişinin geçmişi incelendiğinde ailede büyük problemler olduğunu görmekteyiz. Tabi ki istisnai durumlar da olabilir. Ailesi iyi örnek olan çocuklar ve ailesi kötü örnek olan çocuklar arasında uçurum vardır. Bunu dışarıdan görmek bile mümkündür.


Kadınlar bir güldür, onlar sevgi ister, ilgi ister. Onları korkutarak, onlara zarar vererek ve onların canını yakarak hiçbir yere varılmaz. Kadına şiddet insanlığın en büyük ayıbıdır ve en büyük acizliğidir bana göre. Kadınlar nadide bir çiçektir. Onları kırmayın, üzmeyin. Anne ve babasından aldığınız zaman onlara verdiğiniz sözü unutmayın. Yazık değil mi kıydığınız canlara, geride bıraktığınız öksüz yavrulara?


 Bunların hesabını nasıl vereceksiniz? Yarın çocuğun sormayacak mı baba annem nerde, annemin gözü neden morarmış, annem neden  ağlıyor? Kim verecek tüm bunların hesabını. Tabi ki şiddet uygulayan sen! Yapılan yanlışlar olsa da zararın neresinden dönülürse kardır. Bunun için kendinize gelin şiddete meyilli kimseler lütfen! Bırakın kadınlarla uğraşmayı, onları göklere çıkarın, sevin ve hak ettikleri değeri verin. İşte o zaman son bulur insanlığa verilen zarar .  Lütfen kadınlarımıza el kalkmasın artık, onlara kalkılan her el kırılmalı ve gerektikleri her ceza da verilmelidir.




 

 

Fobi Kelimesinin Anlamını Ve Fobi Çeşitleriniz Arkadaşlarınızla Paylaşınız.

 Fobi Kelimesinin Anlamını Ve Fobi Çeşitleriniz Arkadaşlarınızla Paylaşınız.


Fobi kelimesinin anlamı şudur: Bireyin belirli nesneler veya durumlar karşısında  duyduğu, kaygılı, olağanüstü , hastalık boyutunda olan güçlü korkudur. İnsan öyle farklı bir dünyadır ki herkes de ayrı ayrı korkular vardır. Kiminin korkusu aşırı iken kiminin daha normal seyredebilir.


Fobi çeşitleri ve anlamları şunlardır:

 

 * mikrobiyofobi: mikroplardan korkma

* melanofobi: siyah tonundan korkma

*mikrobiyofobi: mikroplardan korkma

* kriyofobi: buzdan ya da donmaktan korkma

* mastigofobi: cezalandırılmaktan korkma

 

* nozokomefobi: hastanelerden korkma

* nekrofobi: cesetten korkma

* entomofobi: böceklerden korkma

* belonefobi: iğnelerden korkma

* epistaksiyofobi: burun kanamasından korkma

 

* fazmofobi: hayaletlerden korkma

* glossofobi: topluluk önünde konuşmaktan korkma

* febrifobi: yüksek ateşten korkma

* akrofobi:  yüksek yerden korkma

* brontofobi: gök gürültüsünden korkma

* eritrofobi: yüz kızarmasından duyulan korku

 

* aviofobi: uçuş korkusu

* anemofobi:  furtına korkusu

* bibliyofobi: kitaplardan korkma

*endofobi: kıyafetlerden, giyeceklerden korkma

* bromidrosifobi: insan kokusundan korkma

* lökofobi: beyaz renkten korkma

 

* lailofobi: konuşmaktan korkma

 

* hipofobi: atlardan korkma

 

* kainatetofobi: yenilik korkusu

 

* dentofobi: dişçiden korkma

haptofobi: dokunulmaktan korkma

* klimakofobi: merdivenden düşmekten ya da merdivenlerden korkma

* kremnofobi: yüksek yamaçlardan ya da uçurumlardan korkma

 

* Japonofobi: Japonlardan korkma

* ksilofobi: tahta şeylerden ya da ormanlardan korkma

 

 

* dekatriaparaskevifobi: ayın 13'ünün cuma gününe gelmesi korkusu

* hipnofobi: uyumaktan korkma

harpaksofobi: hırsızlardan ya da bir suçun kurbanı olmaktan korkma

 

higrofobi: nemden ya da yağmurdan korkma

* ornitofobi: kuşlardan korkma

politikofobi: politikacılardan korkma

 

* peladofobi: kel insanlardan ya da kelleşmekten korkma

 

* pogonofobi: sakaldan ya da sakallı kişilerden korkma

 

* ranidafobi: kurbağalardan korkma

 

* teratofobi: gebe kadının, şekilsiz, çirkin bir çocuk doğurmaktan korkması

 

* tafefobi: diri diri gömülmekten korkma

 

* triskaidekafobi: 13 sayısından korkma

 

vermifobi: solucanlardan korkma

 

ürofobi: idrardan korkma

 

* zoofobi: hayvanlardan korkma

 

* testofobi: testlerden ya da sınavlardan korkma

 

* tripanofobi: aşı ya da iğne olmaktan korkma




trikopatofobi: saç hastalıklarından korkma

Cömertlik İle İlgili Kompozisyon

 Cömertlik İle İlgili Kompozisyon

 

Dünyada cömert olmak kadar , güzel gönüllü olmaktan başka güzel bir şey görmedim ben.  Eli bol, gönlü bol, yüreği temiz insanlar lazım hepimize. Cömertlik de işte bu kelimelerin hepsini içine alır. İnsanlara karşılıksız yardım eden,  nerede bir dara düşmüş varsa o kişinin arkasında duran, bir yetimin, bir öksüzün başını  okşayıp  rahmetli Barış Manço’nun şarkı sözünde geçtiği gibi onları ipekten giydiren, hali vakti yerinde olmayan bir yaşlıyı ziyaret eden, sohbet edecek kimsesi olmayanla sohbet eden ve insanların gönlünde taht kuran kişidir cömert insandır. Aslında adam gibi adam deriz ya.  İşte cömert insanlar için bu söz tam da yeridir.

 

Cömertlik sadece çok zengin olmak demek değildir. Bazen uzun süre görmediğin  anneni ziyaret edip  onun  elini öpüp ona onu sevdiğini söylemen, kimi zaman  yıllardır görmediğin ilkokul öğretmenini bulup onun halini , ne durumda olduğunu sorup ona küçük bir hediye alman, ya da iflas eden zengin bir iş adamının yanında olup onun bu en zor ve en kötü gününde yanında olup onu dinlemen , onu anlamandır cömertlik. Yani bir kişiye zaman ayırmandır, onunla dertleşmen de bir cömertliktir aslında.  Çünkü zaman ayırmak, birini sevgi ve saygı ile dinlemektir cömertlik. Değer vermedir, hor görmemedir, olduğu gibi kabul edebilmek, hoşgörü ile yaklaşmaktır aynı zamanda cömertlik.


 Cömertlik yalnız zengin kimseye de özgü bir durum değildir. Kimi yoksul insanlar kimi varsıl kimselerden daha yürekli ve daha cömerttir. Örneğin;  zengin bir kimsenin evine gittiğinizde yiyemediğiniz yemekleri hazırlar size o yoksul deyip belki de ondan hiç beklemediğiniz insan. Yolda kalmışa, yoldan gelmişe evindeki iki yumurtasını kırıp yanına çay , ekmek ve peynir koyup zorda olanın karnını doyurmaktır cömertlik.


İnsan Allah’ın kendisine verdiği nimetlere şükretmeli, kendine yetenin fazlasını yoksullara dağıtmalı, merhametten uzaklaşmamalıdır.  Kainatın sahibi, bizi yaratan, bize can veren Yüce Allah  da cömert olan kimseleri sever. Cömertlik ile ilgili Hz. Muhammed Mustafa ( Sevgili Peygamber Efendimiz) şu güzel sözü söylemiştir:


“Cömertlik, dalları dünyaya uzanan cennet ağaçlarından bir ağaçtır. Kim onun dallarından birine tutunursa, bu onu cennete götürür. Cimrilik ise, dalları dünyaya uzanmış cehennem ağaçlarından bir ağaçtır. Kim de, onun dallarından birine tutunursa, bu da onu cehenneme çekip sürükler."




Arkadaşlığın Önemini Anlatan Bir Kompozisyon Yazınız.

 Arkadaşlığın Önemini Anlatan Bir Kompozisyon Yazınız.


Hayatta insanın ailesinden sonra   ona destek olan, onunla güzel vakitler geçiren, her anında yanında  olan kişi,  arkadaştır.  Arkadaşlık öyle kuvvetli bir bağdır ki yeri gelir kardeşinize, annenize, babanıza anlatamadığınız duygularınızı sadece arkadaşlarınızla ya da arkadaşınızla paylaşmak istersiniz. Çünkü arkadaşlık kişilerin birbirine bağlılığıdır, sadakatidir, vefasıdır.

 

İnsanın iyi ve kötü günleri vardır ve elbette bu iyi ve kötü günler olmaya da devam edecektir. Çünkü yaşamın içinde ne mutluluk sonsuza kadar sürer,  ne de mutsuzluk.  İşte böyle zamanlar da en çok ihtiyaç duyacağımız, bize güven veren, bizi anlayan ve bizi yargılamadan dinleyen arkadaşlara ihtiyaç duyarız. Onlara anlatırız dertlerimizi, onlarla paylaşırız güzel ve en mutlu olduğumuz günlerimizi.

 

Arkadaş dediğin kişi her şeyden önce güvenilir ve sağlam kimse olmalıdır. Sır saklamayı bilmeli, kötü günlerinde yüzüstü  bırakıp gitmemelidir. Maddi ve manevi zor günler geçirdiğinde yanında olmalıdır, işi bitince eyvallah dememelidir ama bunu yapan sayısı  da çok azdır. Ne yazık ki günümüzün arkadaşlık dünyası o kadar çıkara dayalıdır ki ilişkiler iki dakika içinde başlamakta, iki dakika içinde de bitmektedir.

Hiç tanımadığımız biri ile hemen samimi olmaktayız, ya da hemen tartışmaya  başlamaktayız. Hal böyle olunca da insan ilişkileri de tuhaf bir görünüm almaktadır. Öncelikle arkadaşımızı iyi seçmeli, kim olduğunu, nasıl bir karakterde olduğunu zaman içinde onu gözlemleyerek öğrenmeliyiz. Yani arkadaşlık da sabır ister.

 

Zaman içinde kurulan arkadaşlıklar güvenin de sağlanmasıyla kalıcı olmaya başlar. Böyle olunca da arkadaşlık ilişkileri daha bir anlam kazanır ve  keyifli ve güzel günler başlar.  Arkadaşlar zorunlu sebeplerden dolayı şehir  ya da ülke değiştirseler bile aralarındaki bağı asla koparmazlar. Ben öyle arkadaşlar tanıyorum ki bir yıl hiç birbiri ile konuşmamış olsun bir araya gelince sevginin , saygının ve eskisi samimiyetin hiç kaybolmadığını gördüm. 




 

İşte böyle arkadaşlar lazım hepimize. Hemen her şeye darılan, alınganlık gösteren, sürekli beklenti içinde olan kişilerle arkadaşlık kurulmaz. Arkadaşlık karşılıklı sevgi, saygı ve muhabbete dayanır. İşte tüm bunlar olduğu zaman arkadaşlık ömür boyu ahirete kadar sürer. Siz yeter ki kalpten , iyi niyetli kimseler olun  ve arkadaş olarak da böyle kimseleri seçmeye çalışırsanız üzülmezsiniz.

Dil Yanlışı Ne Demektir? En Çok Yapılan Dil Yanlışları Nelerdir? Açıklayınız.

 

Dil Yanlışı Ne Demektir? En Çok Yapılan Dil Yanlışları Nelerdir? Açıklayınız.

 

Dil yanlışı demek; bir cümle içinde gereksiz kelimelerin olması yani anlatım bozukluğunun olması, yanlış kelimelerin yazılması, mantık hatalarının yapılması,  konuşulması, cümle içinde ögesi fazla olanlar, istenilenden farklı anlam içerenler, Türkçe söz dizimine uymamak gibi konuları içerir.

Örneğin; Feyza Hepçilingirler, öğretmenin görevi çocuğunu dövmek olmamalıdır diye bir cümle söylemektedir. Burada mantık hatası var. Çocuk dövmek diye bir görev ya da iş tanımı olamaz. İşte burada bir dil yanlışı, mantık hatası vardır. Öğretmenin  görevi değilse bir başkasının mı görevi oluyor diye saçma sapan bir anlam çıkıyor. İşte buradaki mantık hatasına dikkat etmek gerekiyor. Böyle bir görev varsa önce bu bir sorgulanmalıdır.

Dil yanlışı demek dili yanlış kullanmak, kelimeleri doğru söylememek, doğru konuşmamak demektir. Böyle yapmaya devam edince çocuklar sınav kağıtlarına bile konuştuğu kelimeyi yazmakta ve kelimenin doğrusunu değil gün içinde kullandığı yanlış olanını yazar.  Sevgili gençler! Dilimizi koruyacak  olan ve ona sahip çıkacak olan kimseler sizlersiniz. Dilimiz yok oluyor, eriyor diye yakınacağımıza dilimizi doğru kullanmaya dikkat etsek daha faydalı olmaz mı? Elbette olur Burada en büyük görev siz gençlere düşmektedir.

Çoğumuz her ne kadar dilimizi iyi konuştuğumuz söylesek de gün içinde konuştuğumuz kelimelerin ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğuna hiç dikkat etmeyiz. Bilerek ya da alışılarak yapılan bu duruma yani  yanlış kelime kullanmaya devam eder ve uzun cümleler, uzun kelimeler beni yoruyor diye de basit bir savunma yaparız kendimizce. Bu da dilimize o kadar zarar verir ki , gelecek kuşaklara Türkçeyi yanlış konuşmayı öğretmiş oluruz ve  bir zaman sonra doğru olan şeyler unutulur  yanlış kelime kullanma, kelimeyi yanlış söylemeyi benimsemiş oluruz. Biri düzeltmeye çalışsa yok benimki doğru olan , artık herkes böyle konuşuyor sen de böyle konuşsan , alışsan iyi olur diye de akıl vermeye çalışırız. Ya da söylemediği düşünmediğimiz sözler çıkar ağzımızdan. Yanlışımızı düzeltmek yerine yanlış anladınız beni diye suçu da başkasına atma cesaretini buluruz kendimizde. Bu çok yanlış ve savunulacak hiçbir yanı da yoktur. Çünkü burada dil yanlışı olan mantık hatasını yaparız.

Yine gündelik yaşamımızda da kelimeleri smöylerken çeşitli yanlışlara başvurulur.  Mesela geçen günlerde çocuklarımın arasında şöyle bir tartışma oldu. Büyük oğlum sekiz yaşında, küçük oğlum da 6 yaşınadır. Büyük olan oğlum kendisini merak eden kardeşi  ile telefonda konuşur. Küçük oğlum ağabeyine telefonda şu şekilde cümle kurar: “Ağabeyim hani gelecektin az sonra eve?  Abisi ise;  kardeşim biraz sonra geleceğim  dediğinde küçük bana bakarak güldü ve anne abim yanlış konuşuyor onun doğrusu gelcem olmalı deyince hiç şaşırmadım. Demek ki bizler büyük onlara gün içinde böyle konuşuyoruz ki çocuk da benim konuştuğum gibi yanlış kelime kullanıyor, burada önce kendimi sorguladım, hatamı anladım ve çocuğuma doğru olanın geleceğim demek olduğunu, abisinin kelimeyi doğru söylediğini kibar bir dille izah ettim ve o da kelimeleri bundan sonra doğru kullanmaya başladı ve elbette ben de.

En çok yapılan dil yanlışlarından bazıları şunlardır:

* Gelecem (yanlış):  Doğru olanı: (Geleceğim)

* Yapacam (yanlış): Doğru olanı: (Yapacağım)

* Eccik ( yanlış) : Doğru olanı  ( Azıcık)

* Arıyan (yanlış): Doğru olanı ( Arayan)

* Gapı (Yanlış): Doğru olanı ( Kapı)

* Gol  (Yanlış): Doğru olanı ( Kol)

* Yidik (Yanlış): Doğru olanı ( Yedik)

* Yaamur ( Yanlış): Doğru olanı ( Yağmur)

* Gezecem ( Yanlış): Doğru olanı ( Gezeceğim)

*Gış (Yanlış): Doğru olanı: ( Kış)

* Bekliyom (Yanlış) Doğru olanı: ( Bekliyorum)

* Gonuş (Yanlış) Doğru olanı ( Konuş)

*Nidiyon: (Yanlış): Doğru olanı ( Ne yapıyorsun?)

* Gidek ( Yanlış): Doğru olanı (Gidelim)

* Hamır: (Yanlış): Doğru olanı ( Hamur)

* Abi (yanlış): Doğru olanı (Ağabey)

* Diyer, diger ( yanlış): Doğru olanı ( Diğer)

* Herkes (yanlış): Doğru olanı (Herkes)

* Beyen (yanlış): Doğru olanı: (Beğen)

* Püsküğüt (yanlış): Doğru olanı (Bisküvi)

* Harfiyat (Yanlış):  Doğru olanı: (Hafriyat)

* Panaroma: (yanlış): Doğru olanı (Panorama)

* Bujuteri (yanlış): Doğru olanı ( Bijuteri)

* Biribirine (Yanlış): Doğru olanı : (Birbirine)

 * Çikilota: (yanlış): Doğru olanı ( Çikolata)

Diğer dil yanlışı örnekleri ; sabah günaydın yerine tünaydın demek, iyi öğleler yerine sabahı şeriflerin hayır olsun demek, iyi akşamlar yerine iyi geceler demek de dil yanlışlarından bir kaçıdır.

Ya da cümle içinde gereksiz kelime kullanımı da dil yanlışı örneğidir.

Örneğin:  Ben sadece ve yalnız seni seviyorum cümlesinde sadece ve yalnız kelimeleri aynı anlama gelen sözlerdir. Birinin kullanımı fazlalıktır ve dil yanlışıdır. Daha çok sayıda örnek çoğaltabiliriz.