Karşılaştırma Bildiren Cümle Örnekleri

 Karşılaştırma Bildiren Cümle Örnekleri

 

* Kedi, köpeğe göre daha hırçın bir hayvandır.

* Bugüne kadar gördüğüm en güzel kızdı.

* Zürafaların boyu fillerin  boyundan uzundur.

* Yılan köpeğe göre daha tehlikeli bir hayvandır.

* Mustafa derslerine Erdem’den daha çok çalıştığı için sınavdan 100 aldı.

* Sivas’ın soğuğu diğer şehirlerin soğuğuna benzemez.



* Sivas’ın yiğidoları en yürekli gençlerdir.

* En az yanındaki kadar kaliteli bir insandı.

* Kitap okumak, televizyon izlemekten daha çok fayda sağlar.

* Kardeşi ile aşağı yukarı aynı boydaydılar.

* Şimdiye kadar gördüğüm en ilginç insanlardan biriydi.







* Kayseri’nin mantısı diğer illerin mantısına göre daha lezzetlidir.

* At, eşeğe göre daha güçlü bir hayvandır.

* Çok kiloluyken yaptığı spor sayesinde daha zayıf ve daha sağlıklı bir birey oldu.

* İstanbul ülkemizin en kalabalık ve en gelişmiş şehridir.

* Kış aylarında İzmir Ankara’dan daha sıcaktır.

* Tavşanlar, kediler kadar sevimli hayvanlardır.



* Kaplumbağa tazıya göre daha yavaş ilerler.

* Şimdiki misafirperverlikler eski misafirperverliğin yerini tutmuyor.

* En kötü ev, sokaklardan daha da yaşanılır bir yerdir.

* Sevgi ve saygının olduğu aileler daha mutlu olur.

* Kendimi eskisi kadar güçsüz hissetmiyorum.

* Boynumdaki ağrı iki gün öncesine göre daha iyi durumda.

* Törende eğitimcilerden çok veliler vardı.

* Gerçek arkadaş hazineden daha kıymetlidir.



* Akıllı insan ailesini her şeyden üstün tutar.

* Akıllı erkek eşini herkesten daha çok seven kimsedir.

* Barış, Zeynep’ten daha yaramaz biridir.

* Nedense ona eskisi kadar güvenmiyorum.

* Şimdiki diziler eski dizilerin yerini tutmuyor.

* Günümüzde boşanmalar daha çok artmıştır.

* Şimdiki komşuluk ilişkilerinde samimiyet ve güven yoktur.

* Geçmişine sahip çıkamayanlar hayatta daha dik duruşlu olamaz.

Öznel Cümle Ve Nesnel Cümle İlgili Örnekler

 Öznel  Cümle Ve Nesnel Cümle İlgili  Örnekler


1. Öznel Cümle İle İlgili Örnekler


* Revanin lezzeti  komşular ile yendiğinde artar.

* Zülfü Livaneli Mutluluk adlı kitabında ne kadar usta bir yazar olduğunu bir kere daha göstermiştir.

* Doğan Cüceloğlu’nun Savaşçı adlı kişisel gelişim kitabı ülkemizdeki en iyi gelişim kitabıdır.

* Horozlar, güzel ötüşleri ile çocukların ilgisini çeker.

* Spor yapmak kişinin mutlu olmasını sağlar.

* En güzel yemek mumbar dolmasıdır.

* En faydalı icat bilgisayarın bulunmasıdır.

* Kedinin mavi gözleri kediye asil bir görünüm katmıştı.



*  Çabuk sinirlenen insanlar çabuk da yorulur.

* Irmaktan akan suyun sesi insana huzur verir.

* Mangal yapılan yerde mangalın kokusu çevredeki insanlarda açlık hissi uyandırır.

* Sarı renk renkler içinde en parlak ve en dikkat çekici olandır.

* En iyi tatil dağlık alanlarda yapılan tatildir.

*Yeni aldığı elbisenin rengi çok çirkindi.

* Şımarık insanlar aynı zamanda da tembeldir.

* Arkadaşlık en önemli değerlerden biridir.

* Her insan evlenmek ister.

* En sıkıcı günler evde  olunan anlardır.

* Uludağ kayak yapılacak en güzel turizm yeridir.

* Oltayla balık avlamak dünyanın en güzel hobisidir.

* Sadako kitabı çok etkileyici ve çok muhteşem bir kitaptır.





 

2. Nesnel Cümle Örnekleri

* Zürafanın boyu uzundur.

*  Yetişkin bir aslanın ısırığı, herhangi bir ev kedisinin ısırığından otuz kat daha güçlüdür.

* Aslanlar, püsküllü kuyruğa sahip olan tek kedi türüdür.

*İnsan bedeninin büyük bir kısmı sudur.

* Ekmeğin ham maddesi buğdaydır.

*” İstanbul Hatırası” adlı kitap Ahmet Ümit’in yazdığı en güzel polisiye romanıdır.

* Futbol, on birer oyuncudan oluşan iki takım arasında, kendine özgü küresel bir topla oynanan takım sporudur.

*  Havucu çok seven hayvan tavşandır.



* Bir yılda on iki ay vardır.

* Bir haftada yedi gün vardır.

* Üzüm, en çok Ege Bölgesi2nde yetişir.

* Yazarın ilk romanı 245 sayfadan oluşmaktadır.

*Tiyatro oyununda iki kadın, üç erkek oyuncu vardı.

* Bahçedeki çiçeklerin tomurcukları yeni yeni açıyordu.

* Bu eser yazarın ilk eseridir.

* “İstanbul Hatırası” adlı kitap Ahmet Ümit tarafından yazılmıştır.

* Galatasaray, Avrupa’da şampiyon olan tek Türk takımıdır.

* Bir saat altmış dakikadır.

* Yarım saat otuz dakikadır.

*Uludağ Bursa’da yer alır.

*En az bir heceden oluşan anlamlı söz veya söz gruplarına kelime denir. 

* Güneş, saniyede 1 trilyon megaton bombaya eşdeğer enerji salınımı yapmaktadır!

* Ülkemizde en uzun gece 21 Aralık tarihidir.

* Sadako kitabı küçük bir kızın hastalığını anlatan  anlatan bir kitaptır.

* Şiirlerinde hece ölçüsünü daha çok kullanan şairlerimiz de vardır.

Büyük Mimar Koca Sinan Metninde Geçen Aşağıdaki Sözcükleri Anlamlarının Başına Yazınız.

 Büyük Mimar Koca Sinan Metninde Geçen Aşağıdaki Sözcükleri Anlamlarının Başına Yazınız.


Dülger: Yapıların kaba ağaç işlerimi yapan kişiye dülger denilir.


Kervan:  Uzak yerlere yolcu ve ticaret eşyası taşıyan yük hayvanı katarı.


 Yeniçeri:  Osmanlılarda, devletten  ödenek alan, sürekli görev yapan askerlerden oluşan kapı kulu teşkilatının  yaya olarak savaşan askeri sınıfıdır.


Gurbet: Doğup yaşanılmış olan yerden uzak yer.


Künk: Pişmiş topraktan ya da çimentodan yapılmış, kalın su borusu.


Sadrazam:  Osmanlı Devleti’nde başbakan, veziriazam.


Vezir: Osmanlılarda devletin bakanlık, valilik gibi yüksek görevlerinde bulunan ve paşa sanını taşıyan kimselere verilen ad.


Irgat:  Tarım ya da yapı işçisi. Diğer bir anlamı ise şudur: Gemilerde ve yapılarda kullanılan, yatay kolları olan ve birkaç kişi tarafından çevrilen bocurgat.


Medrese: İslam ülkelerinde, genellikle İslam dini kurallarına uygun bilimlerin okutulduğu yerdir.





Ferman:  Osmanlı Devleti’nde padişahın  verdiği, uyulması gerekli hükümleri taşıyan yazılı buyruk.


 Sefer: Genellikle ülke dışına  yapılan  askeri harekât.


Bent: Su biriktirmek için  akan suyun önüne yapılan set.


Heybet: Büyüklük, ululuk; gösteriş, görkem.


Çırak: Zanaat öğrenmek için  bir ustanın yanında çalışan kimsedir.


Mahzen: Yapılarda bodrum bölümünde bulunan depo, yeraltı deposu.

Çocukların Şiddet Oyunları Oynamasına İzin Verilmeli Midir? Bu Konu İle İlgili Bir Tartışma Yazısı Yazınız.

 Çocukların Şiddet Oyunları  Oynamasına İzin Verilmeli Midir? Bu  Konu İle İlgili Bir Tartışma Yazısı Yazınız.


 

Geleceğimizi emanet ettiğimiz, hayatımıza neşe getiren ve biz yetişkinlerin mutluluk kaynağı olan çocuklarımız bu dünyadaki en değerli varlıklarımızdır. Çocuklar  elbette bizim mutluluğumuzdur ama zamanı gelince onlar da bir çocuk olmaktan çıkacak ve ileride yetişkin bir bireye dönüşecektir. Onun için çocukları daha küçük yaştayken iyi yetiştirmek ve ruh halinin sağlıklı olmasına özen göstermek gerekir. Çocuklar için olsun, yetişkinler için olsun şiddetin her türlüsü  tehlikeli ve insan için olumsuz bir olaydır.



 Çocuklar için hazırlanmış, şiddet içeren oyunların olması ise çocukların psikolojisine, bedenine,  büyük zarar verir. Oyun adında başlayan bu gizli ve sinsi plan bir zaman sonra çocukları içine çekmeye başlar ve çocuklar oynadıkları bu şiddet içerikli oyunları normal yaşamların da uygulamaya başlarlar. İşte sorun da burada çıkar. Gerçek olmayan bir şeyin gerçekmiş gibi yaşama aktarılması, çocukların bir zaman sonra ruh halinin bozulmasına ve insanlar arası iletişimlerinin de olumsuz şekilde olmasına neden olur. 








Çocukların şiddet içerikli oyunlar oynamasına izin verilmemelidir.  İzin verilmediği zaman da izlenmeyen o kötü oyunlar bir zaman sonra yok olur. Çünkü o oyunları hazırlayan kimseler bundan bir gelir elde edemeyeceği izin şiddet içerikli oyunlar da hazırlanmamaya başlar. Şiddet içerikli oyunların çocuklarımıza verdiği zararlar ise şunlardır. Bunlardan birincisi fiziksel zararlardır. Yüksek kan basıncı, gözlerde görme bozuklukları, yanlış oturuştan dolayı çıkan boyun ağrısı,  bel ağrısı ve tutulmaları, az oluşmuş kaslar vb.  gibi fiziksel zararlardır. 


Diğer bir zarar ise şudur:  Beyinde hasarlar ortaya çıkar. Sürekli şiddet içeren oyunları oynayan çocukta bir süre sonra sevgi yoksunluğu görülür. Empati yoksunluğu görülür. Dikkat eksikliği ortaya çıkar. Çocuklar sabırlı olmamaya başlar , çeşitli öğrenme bozuklukları ortaya çıkar. Çocuklarda sinirli bir ruh hali ortaya çıkar. Bağımlılık ile birlikte gelen bu ruh hali çocuğun kendisine ve çevresine karşı zarar vermesine neden olur. Bununla birlikte akademik başarıda düşüş olur, uyku problemleri ortaya çıkar,  sosyal ilişkilerde gerileme başlar, zihinsel sorunlar ortaya çıkar. Şiddet oyunlarının çoğunda kötü alışkanlıkların olduğu da bilinir.



 Alkol kullanımı, sigara kullanımı gibi çocukların sağlığını da tehlikeye atacak kötü alışkanlıkların çocuklarımızın daha da kötü olmalarına ve hayatlarının baharının kararmasına neden olur. İşte tüm bunlar için gerek ülkemizde gerekse dünyada çocuklar için yapılmış olan şiddet içerikli oyunlar kesinlikle yasaklanmalı ve  çocuklar bu kötü emeller için de kullanılmamalıdır. 



Şiddet oyunlarına hep birlikte hayır demeli ve çocuklarımızı ilim yolunda, fen yolunda geliştirmek ve ilerletmek için daha yapıcı ve daha geliştirici oyunlar hazırlanmalıdır. Çocuklara sevgiyi öğreten, empati kurma becerisini kazandıran, çocukların sosyal yaşamdan kopmamasını sağlayan, çocuklara insan sevgisini, hayvan sevgisini öğreten oyunlar hazırlanmalı ve sevgi ve barış dolu bir dünyada çocuklarımızın çocukluğunu zedelemeyen güzel oyunlar hazırlanmalıdır.

Kar Yağdığında Oynadığınız Oyunlar Hakkında Sınıf Arkadaşlarınızla Konuşunuz.

 Kar Yağdığında Oynadığınız Oyunlar Hakkında Sınıf Arkadaşlarınızla Konuşunuz.


Kar yağdığı zaman çocukların en büyük amacı hemen dışarı çıkmaktır. Kar demek çocuklar için mutluluk demek, yeni maceralara atılmak demektir. Çocukların arkadaşları ile bir araya gelmeleri, sevinçlerini paylaşmaları demektir. Kar çocuklara eğlence getirir, mutluluk verir. Kar yağdığında oynanan oyunlar şunlardır: Kahvaltı bile yapmadan heyecanla dışarıya çıkmak isterler çocuklar. İlk işleri yağan karın üzerine boylu boyunca uzanmaktır. Karda izim çıkmış deyip bakarlar ve bundan büyük keyif alırlar. 





Daha sonra ise arkadaşları ile bir araya gelerek bir kar topu savaşı başlar ama bu savaş öyle kötü savaşlara benzemez. Burada mutluluk vardır, acı yoktur. Kar topu savaşına giren çocuklar elleri donana kadar, burunları akana kadar kar topu oynarlar. Kar topu oynadıktan hemen sonra evlerinin önüne kocaman bir kardan adam yaparlar. Evden getirdikleri zeytini, kömürü, havucu o anda evde ne varsa onu getirip kardan adamlarını tamamlarlar. Kardan adamları ile fotoğraf çekilip güzel bir an geçirmiş olurlar. Kardan büyük toplar oluşturulur ve ve o toplar çocukların değerli hazinesi gibi olurlar ve çocuklar çok mutlu olurlar.


Babalar, dedeler çocuklar ile ilgili güzel bir kızak keyfi yaparlar. Yokuştan aşağı kayan çocuklar bu anın tadını hayatları boyunca unutamazlar. Ağaçların üzerindeki kar sallayarak üzerlerine dökerek bundan da büyük zevk alırlar ve daha birçok güzel oyunlar oynarlar.

 

 

“Kişinin Kendi Nefsine Göstereceği Saygı, Saygıların En Büyüğüdür.” Beydeba’nın Bu Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 “Kişinin Kendi Nefsine Göstereceği Saygı, Saygıların En Büyüğüdür.”  Beydeba’nın Bu Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.



İnsanın en büyük düşmanı da en büyük dostu da nefsidir. Kişi nefsinin kötü isteklerine  uyduğu zaman, kötülük düşündüğü zaman, sabırsız olduğu zaman, hoşgörüsüz olduğu zaman en büyük zararı yine kendisine verir. Kişi nefsinin  iyi isteklerine uyduğu zaman da hem kendisine iyilik etmiş olur hem de çevresine. İnsan nefsine hakim olmasını bilmeli ve kendini kontrol edebilmelidir. Mesela  her canımızın istediğini yemek, karnımızı tıka basa doyurmak kısacası  nefsimize hakim olmamak kişinin sağlığına çok büyük zararlar verir. Kişide bir zaman sonra şeker hastalığı, kalp hastalığı, obezite gibi sağlık sorunları ortaya çıkmaya başlar.



 Kendisine, kendi bedenine kıymet veren kişi, kendisine de saygılı olmuş olur. İnsan önce kendini sevmeli ve kendine değer vermelidir. Sürekli başkalarını mutlu etmeye çalışmaktan çok kendimizi mutlu etmeyi başlamalıyız ilk önce. Bunun yolu da kendimize göstereceğimiz saygı ile olur. En ufak bir tartışmada öfkelenmeden, öfkelensek bile kendimize, çevreye zarar vermeden sorunlarımızı çözdüğümüz zaman, olaylara daha hoşgörülü yaklaştığımız zaman daha iyi bir insan olmuş oluruz. Kendimizi olduğumuz gibi kabul etmeli ve sevmeliyiz. Kendi eksikliklerimizin, fazlalıklarımızın farkında olarak yaşama tutunmalıyız.  Nerede ne konuşacağımızı bilmeli, insan ilişkilerinde nasıl davranılması gerektiğini öğrenmeliyiz.  



Zorluklar ile karşı karşıya kaldığımız zaman sebat etmesini bilmeliyiz ve durmadan, yorulmadan çalışmaya devam etmeliyiz. Kendisini sevmeyen, kendisine saygılı olmayan insan  aile yaşamında da , sosyal yaşamında da mutlu olamaz. İşte bunların olmaması için önce kendini sev, kendine inan ve kendine saygı göster . Gerisi her türlü gelir. Kendimize göstereceğimiz saygı, sabır, sevgi bizi daha da insan yapar ve olgun insan olma yolunda da ilerletir.

10 Tane Fazla Bilinmeyen Atasözü Ve Anlamları

 10 Tane   Fazla Bilinmeyen Atasözü Ve Anlamları


1. Yiğit arkasından vurulmaz:  İnsanı arkasından vurmak yiğitliğe yakışmaz. Kimsenin arkasından kötülük  düşünmemeliyiz.


2. Kurtla koyun, kılıçla oyun olmaz: Kurt ile koyun bir arada olamaz. Çünkü kurt koyunu gördüğü anda yok eder. Silah ile de oyun olmaz. Bundan dolayı da birbirlerine zararlı olacak nesneleri bir arada tutmamalıyız.


3. Elin iyisi, ormanın çalısından çoktur:  İçinde yaşadığımız toplumda iletişim kurabileceğimiz çok sayıda iyi insan vardır. Bunun için de herkesi kötü olarak görmemeli, iyi insanların da olacağını düşünmeliyiz ve iyi insanlar ile de iletişim kurmalıyız.






4.  Deveye burç gerekirse boynunu uzatır:  Devenin boynu uzundur. Boynu uzun olduğu için de canı istediği zaman  ağaç dallarına uzanır. İhtiyaçlarımız başkalarını kullanarak değil kendi emeğimiz ile karşılamalıyız.


5. Anamızı rüşvet ile işret ağlatır: Bir toplumu yıkan toplum içinde rüşvetin yayılması, aşırı eğlencelerin olmasıdır. Bunlar olduğu zaman o toplum yıkılmaya mahkum kalır ve dağılır. İşte bunların olmaması için rüşvete hayır demeliyiz, aşırı eğlencenin, zararlı alışkanlıkların olduğu yerden hızla uzaklaşmalıyız ve bunlara hayır demesini bilmeliyiz.


6. Görenedir görene, köre ne denir, köre ne?: Bir şeyi gördüğü halde görmezlikten gelen ve üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeyen  kimselere hoşgörülü olunmamalıdır. Gördüğümüz şey ile ilgilenmeli ve üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeliyiz.


7.  Sağ kuşun eti yenmez: Sağ kuş canlı olduğu için onun eti yenmez. Bu durum insanlar için de geçerlidir. Yaşayan insanın malı sağlığında paylaşılmaz.


8. Yılan sokan uyumuş, aç kalan uyumamış:  Yılan sokması kötü bir durumdur fakat aç kalmak yılanın sokmasından bile rahatsız edici bir durumdur. Bunların olmaması için de toplumsal adalet sağlanmalı ve hiç kimse açlık ile imtihan edilmemelidir.


9. Yetim malı ateşten gömlektir: Yetimin malını çalan, yiyen kişi başına büyük bir bela almış olur, ah almış olur. Bunların olmaması için de yetim malı yenmemeli, yetimin hakkı yetime verilmelidir.


10.  Taş ıraktan gelmez: Taş ağır olduğu için uzak bir yerden atılmaz. Yakın bir yerden atılır. Kötülük de uzak yerden gelemez . Kötülüğün geldiği yer de  yakınlarımızdır. Çünkü insan en büyük kötülüğü  yakınlarından görür.

 

Çocuk Yetiştirmek İle İlgili Özlü Sözler

 Çocuk Yetiştirmek İle İlgili Özlü Sözler


 

Çocuklarımız sevmeye, sevilmeye layık olan, aydınlık bir gelecek kurmayı hak eden en değerli hazinelerimizdir. Anne ve babalar çocuk yetiştirirken çok dikkatli olmalı ve çocuklarına iyi yönde örnek olmalıdır. Kendimizin yapmadığı olumlu davranışları çocuklarımızdan beklememeliyiz. Çünkü biz ne yaparsak çocuklarımız da onu yapacaktır. Çocuklara önce iyi bir insan olmayı öğretmeli ve daha sonra ise onların hayatta başarılı olmaları için, hayata karşı tutunmaları için özdenetimlerinin olmasını sağlamalıyız. Çünkü onlar  gelecekteki yeni nesillere yön verecek büyük kişilere dönüşecektir. 


Çocuklarımıza değer vermeliyiz, onları koşulsuz sevmeliyiz. Onları şiddetle eğitmek en büyük acizliktir. Onları şiddetle değil sevgi ile eğitmeliyiz ve onları o kadar çok sevmeliyiz ki onlar da kendi yaşamlarında başkalarını sevmeyi öğrensinler ve insanlığı yaşatsınlar.


Çocuk yetiştirmek ile ilgili özlü sözler şunlardır:


* “Çocuklar büyüklerin sözünü dinlemekte hiçbir zaman başarılı olmadılar, öte yandan, büyükleri taklit etmekte hiç başarısız olmadılar.”  James Baldwin.


* “Çocukların yarın neye dönüşeceklerinden korkuyoruz, ama onların bugün de birer birey olduklarını unutuyoruz.”  Stacia Tauscher.


* “Çocuklarımızı seviyorsak ve gelişmelerini istiyorsak, onlara daha az değil, daha çok zaman ve oyun oynama fırsatı tanımalıyız. Yine de politika yapıcılar ve güçlü hayırseverler bizi ters yöne doğru itmeye devam ediyor. Daha fazla eğitim, daha fazla test, çocuklara daha fazla yetişkin yönelim ve daha az serbest oyun fırsatı veriyoruz. Bizi ne bekliyor, farkında mıyız? “ Peter Gray.


* “Okul öncesi çocuklarımızın yapacağı işler muhtemelen henüz mevcut olmadığından, önceliğimiz onlara uyum sağlama, sorgulama, sorgulama ve işbirliği yapma becerilerini öğretmektir… yaşam becerileri. Alfabe gibi katı kavramlardan çok daha kullanışlı.”  Caroline Bellouse.


* “Çocuklarınıza özdenetim kazandırın. Kötü eğilimleri doğru ve mantıklı bir iradeye tabi tutma alışkanlığı edinsinler. Böylece kendi geleceklerini çok güzel şekillendirirler.” Benjamin Franklin.


* “Sevgi en yüce iletişim biçimidir. İhtiyaçlar hiyerarşisinde sevgi, kişinin insanlığının yüce geliştirici ajanı olarak durur. Bu nedenle, sevgi öğretimi tüm çocukluk müfredatının temelini oluşturmalıdır. Diğer tüm konular bu tür öğretimden doğal olarak gelişmelidir.”  Ashley Montagu.


* “Bir çocuğu cesaretlendirmek, aşağıdaki kritik yaşam mesajlarından bir veya daha fazlasının sözle veya eylem yoluyla geldiği anlamına gelir: Sana inanıyorum, sana güveniyorum, bunun üstesinden gelebileceğini biliyorum, Dinleniyorsun, İlgileniyorsun çünkü sen benim için çok önemlisin. “ Barbara Coloroso.


* ““Bir toplumun asıl ruhunu en iyi gösteren şey o toplumda çocuklara nasıl davranıldığıdır.”  Nelson Mandela, Eski Güney Afrika Başkanı.


* ““Çocukta ruh ve beden eğitimi ve gelişimi beraber yürütülmelidir.” İbni Sina


* “Bebeğin yaptığı şeyi gözlemlerken, takdir ederken ve eğlenirken her ebeveynin ve öğretmenin hissedebileceği zevki aktarmaya çalışıyorum. Bu tutum, eğitim ortamımızı endişeden neşeye dönüştürür. Yapabilecekleri ve doğal olarak yaptıkları için takdir edilen ve bundan zevk alan bir çocuğun faydaları hakkında kimse tartışabilir mi?  Bu konunun o kadar basit, o kadar önemli olduğuna ve abartılamayacak kadar önemli olduğuna inanıyorum.”  Magda Gerber.


* “Küçük bir çocuk için oynamak ve öğrenmek arasında bir ayrım yoktur; ‘sadece eğlence için’ yaptığı şeyler ile ‘eğitici’ olan şeyler arasında. Çocuk yaşarken öğrenir ve yaşamanın keyifli olan herhangi bir bölümü de oyundur. “ Penelope Leach.





*“Sağlam çocuklar yetiştirmek, arızalı insanları düzeltmekten kolaydır.” – Frederick Douglass.


*“Dünyadaki dürüst ve gerçek sözlerin neredeyse tamamı çocuklar tarafından söylenmektedir.”   Oliver Wendell Holmes.


* “Çocuklar size pek çok şey öğretebilir. Mesela sabrınızın sınırının ne olduğunu!” –Franklin P. Jones.


* “Oyunlardan sanki ciddi öğrenmenin yorgunluğunu atmak için yapılan faaliyetmiş gibi söz edilir. Oysa oyun, çocuklar için ciddi öğrenme demektir. Oynamak aslında çocukluk sırasında icra edilen bir meslektir.”  Fred Rogers.


* ““Çocuklarınıza verebileceğiniz en iyi hediyeler sorumluluğun temelleri ve özgürlüğün kanatlarıdır.”  Danis Waitley.


* “Her zaman çocuklarınıza iyi geceler öpücüğü verin, çoktan uyumuş olsalar bile.”  H. Jackson Brown.


* “Çocuklar yaş çimento gibidir, üzerlerine ne düşse iz bırakır.”  Haim Ginot.

“İncittiğiniz İnsanın Ve Kırdığınız Kalbin Ahından Korkun.” Hz. Muhammed’in Bu Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 “İncittiğiniz İnsanın Ve Kırdığınız Kalbin Ahından Korkun.” Hz. Muhammed’in Bu Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.



Bu dünyanın gelip geçici olduğunu her insan bilir. Kimse sonsuza kadar bir yaşam sürmeyecektir ve her canlı  elbette bir gün ölümü tadacaktır. Bu insanoğlu için kaçınılmaz bir durumdur. Yaşadığımız bu kısacık ömürde ise iyi insan olmak varken, merhametli insan olmak varken neden kötü oluyoruz, kıskanç oluyoruz ve sevgiden yoksun oluyoruz?  Bunları insan olan kişilerin düşünmesi gerekir. Ne kadar yaşayacağımızı bile bilmediğimiz bu hayatta  mal, mülk sevdasına düşmek yerine gönüller kazanmanın peşine düşsek daha iyi olur. 



Kalp kırmak, hele hele iyi insanın, mazlum insanın kalbini kırmak, ahını almak insanoğlunun kendine ettiği en büyük kötülük ve en büyük zulümdür.  Çünkü iyi insanların ahı er geç tutar ve işte o zaman da mutlu bir sonla yaşam sona ermez. Öldükten sonra  da o zalimlik yapılan kişinin hakkı Yüce Allah tarafından sorulur ve kimsenin hakkı kimsede kalmaz.



 Alemlere rahmet olarak gönderilen, Müslümanların  önderi olan, insanlığa her davranışı ile örnek olan Sevgili Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa insanları incitmemek gerektiğini, tatlı dilli, güler yüzlü insan olmak gerektiğini söylemiştir. Büyük insan, güvenilir insan Hz. Muhammed hayatı boyunca iyilik için, adalet için, merhamet için  ve  Müslümanlığın yayılması için uğraşmıştır. Her yönü ile dünyaya örnek olması gereken Peygamber Efendimiz kırdığımız kalbin ahından sakınmamız gerektiğini söylemiştir. Kırılan kalbin ahı  hemen olmasa da gün gelir tutar.  Ahı alınmayacak kişilere örnek vermek gerekirse; anne ve babaya iyi davranılmalı, onların ahı alınmamalıdır. Yetim ve öksüzlerin hakkı yenmemelidir. Bize iyilik eden insanların güveni boşa çıkarılmamalı ve onları incitecek her türlü  söz ve hareketlerden kaçınmalıyız. 





Özellikle de bir topluluk içinde iyi bir insanın gönlünü kırdığınız zaman, onlara tepeden baktığınız zaman ve öyle insanların hakkını yediğiniz zaman bunun hesabı elbette bu dünya ile sınırlı kalmaz.  Kimi insanlar vardır ki hayata hep tepeden bakarlar. Kendilerine iyilik eden insanların canını acıtıp ona kötü davranırlar. Böyle insanlarda acıma duygusu ve vefa duygusu yoktur ne yazık ki. İnsan olma kemaline ermiş bu kimseler kırdıkları kalplerin ahı ile nasıl yaşayacaklar acaba? Bunu da bir düşünmek gerekir. 



Hayatımız boyunca iyi insan olmak için çalışmalıyız. İnsanların liyakâtına göre değil insani davranışlarına göre onlara değer vermeliyiz. Mazlum ve temiz insanların gönlünü kırmamalıyız.  Bir kalp kırdığımız zaman da hemen utanmasını bilmeli ve özür dileyerek kırdığımız kalbi onarmaya çalışmalıyız. Gönül kırmak ile ilgili sevgili Yunus Emre’nin şu dörtlüğü bana hep yol gösterici göstermiştir:


“Bir kez gönül yıktın ise

Bu kıldığın namaz değil

Yetmiş iki millet dahi.

Elin yüzün yumaz değil.”

 

“Vicdanınız Rahatsa Özgürsünüz Demektir.” Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 “Vicdanınız Rahatsa Özgürsünüz Demektir.” Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.



Vicdan;  kişiyi kendi davranışlarıyla ilgili olarak bir yargıda bulunmaya yönelten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerinde dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan, kişiye doğruyu ve iyiyi yapma yükümünü de yükleyen içsel güç. Özgürlük; herhangi bir koşulla sınırlanmama, zorlamaya, kısıtlamaya bağlı olmaksızın düşünme ve davranma durumu. Huzur bulmanın, mutlu olmanın en önemli taraflarından biri de insanın vicdanında yara olmamasıdır.


 

Özgürlük  yalnız istediklerini yapabilmek değildir. Özgürlüğü  değerli kılan eylem başkalarına zarar vermemekten geçer. Bunun yolu da vicdan rahatlığıdır. Allah’ın yarattığı hiçbir canlıya zarar vermemek, doğayı korumak,  çevreyi korumak, insana, insanlığa kötülük etmemek  bireye yakışa en önemli erdemlerdendir. Örneğin;  yetim ve öksüz hakkı yemiyorsanız vicdanınız rahattır, kimsenin arkasından atıp tutmuyorsanız vicdanınız rahattır, içinizde yaşadığınız doğaya zarar vermiyorsanız gece yatağınıza huzur içinde gidersiniz. Bir insanın, bir masumun canını yaktıysanız, ah aldıysanız vicdanınız rahat değildir, zaten rahat da olmamalıdır. İnsan vicdanı rahat olduğu zaman gerçek mutluluğa ve gerçek özgürlüğe ulaşır. Çocukları mutlu etmek, bir yaşlının elinden tutup ihtiyaçlarını karşılamak, sokakta gördüğünüz bir hayvanı sevebilmek kişiyi değerli kılar ve kişinin gerçek özgür olmasını sağlar.







  Sevmek, sevilmek, saygı göstermek, saygı görebilmek,  kalp kırmamak, gönüllere girmek  ..vb işte bunlar olduğu zaman  özgür oluru ve özgürlüğü yaşamanın tadını da biliriz. Adalete önem veren, insan haklarına önem veren, her şeyden önce insana değer veren biriyseniz  vicdanınız rahattır ve özgürsünüzdür.  Yeter ki insan olarak kalmaya devam edebilelim ve insana yakışır tavırları asla elden bırakmayalım.