Empati Duygusu Gelişmiş İnsanların Özellikleri Nelerdir?

 

Empati Duygusu Gelişmiş İnsanların Özellikleri Nelerdir?


“Kendi iyiliğimizi ve çıkarımızı istediğimiz gibi başkalarının da  iyiliğini ister, çıkarlarını gözetirsek ortada fenalık kalmaz der alemlere rahmet olarak gönderilmiş olan Hz Muhammed Mustafa. Aslında bu anlamlı sözü ile empatinin tanımını ne de güzel yapmıştır Efendimiz.

Empati duygusu gelişmiş insanların yüreğinde insan sevgisi vardır, hayvan sevgisi sevgisi vardır, doğa sevgisi vardır. İçinde merhamet olan, kendini başka insanların yerine koyarak olaylara o insanların bakış açısı ile bakan kimseler empati becerisi gelişmiş kimselerdir.

Empati duygusu gelişmiş bireylerin özellikleri şunlardır:

* Sadece kendini değil diğer insanları da düşünen, kibar  insanlardır. Kendilerini başkalarının yerine koymasını bilip ona göre davranırlar ve insan olmanın en güzel örneğini empati kurarak gösterirler.

* Empati kurma becerisine sahip insanlar iyi bir dinleyicidirler. Yani konuşmak için dinleyenlerden değildirler. Dinlemek için dinleyenlerdendirler.

* İlişkileri iyi yönetirler. Kendi duygularına da başka insanların duygularına da oldukça fazla yer verirler. Bu yönden dolayı her zaman sevilen ve sayılan kimse olurlar.


* Hayvanlar ile aralarında özel bir bağ vardır. Nerede yardıma muhtaç bir hayvan görseler hemen o hayvana yardım ederler ve  iç içe çok üzülürler. Onların gereksinimlerini gidermek için ellerinden gelen fedakarlığı hiç üşenmeden gösterirler.

*Olumsuz konuşmaların insanlar üzerindeki etkisini bilirler ve tam da bu yüzden olumluya odaklanıp, karşılarında kendisinden moral bekleyen insanları motive ederler. Böylece hem kendilerini hemd e başka insanları mutlu ederler.

* Kin tutmazlar, vara yoğa alınganlık göstermezler. Hoşgörülüdürler.

* Onlara göre her insan değerlidir ama insan ilişkilerinde her şeye rağmen bir sınırın olmalıdır. Yeri geldiği zaman sınır koyabilmek onların en belirgin özelliklerinden biridir. Ne kendi alanının  ihmal edilmesini severler, ne de  başkalarının alanını işgal ederler. Yani özel yaşama saygı duyarlar.

* Hata yapmaktan çekinmezler. Yapılan hataların onlara yeni fırsatlar sunacağını bilirler ve bu yüzden daha tecrübeli olarak daha başarılı işlere doğru yol alırlar.


* Duygularını çok iyi bir şekilde kontrol altına alabilirler. Bu yüzden kaos ortamı yaratmazlar. Çünkü duygusal zekaları yüksek olan kimselerdir empati kurma becerisine sahip olan insanlar.

* Pozitif ruhlu insanlardır. Genelde barıştan, sevgiden, dostluktan, vefadan yanadırlar.

* Her ortama kolayca uyum sağlayan kimselerdir.

Dürüst Olan Bir Arkadaşınıza Veya Olmayan Arkadaşınıza Yaklaşımınız Nasıl Olur, Neden Konulu Konuşma

 

Dürüst Olan Bir Arkadaşınıza Veya Olmayan Arkadaşınıza Yaklaşımınız Nasıl Olur, Neden Konulu Konuşma


Dürüstlük insan ilişkilerinde olduğu gibi arkadaşlık ilişkilerinde de aranan çok önemli bir erdemdir. Çünkü böyle insanlar yalan söylemeyen, özü sözü bir, güvenilir kimselerdir. Arkadaşlarımızın da dürüst olmasını ve bize candan bağlanmasını isteriz ki arkadaşlık ilişkileri uzun ömürlü olabilsin.

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlar,

 

Dürüst olan bir arkadaşıma karşı tavrım net olurdu. Yani o bana nasıl bir örnek kişilik özelliği gösteriyorsa ben de ona öyle davranırdım, onu sever ve sayardım. Onunla yaptığım hiçbir işten pişmanlık duymaz ve ona hayran kalırdım. Onunla vakit geçirmek, onunla ders çalışmak, oyun oynama isterdim.  Yiyecek bir şeyim olduğu zaman bile hemen dürüst olan arkadaşımla paylaşmak isterdim. Onun sözüne itimat ederdim ve onun yolundan giderdim. Çünkü o örnek davranışlar sergileyen biri olduğu için ona saygı duyardım.

 

Sevgili öğretmenim, değerli dinleyiciler

 

Dürüst olmayan bir arkadaşıma karşı tavrım ise mesafeli olurdu. Onun hiçbir sözüne bir daha güvenmezdim. Onunla yakınlık kurmaz, onunla birlikte olmak istemezdim. Dürüst olmayan insanlardan her türlü kötülüğü ve sinsiliği beklerim. Yüzüme gülüp içinden bana karşı düşmanlıklar besleyen, güvenilir olmayan böyle kimselerden önce yavaş yavaş sonra ise hızlıca net bir şekilde uzaklaşır ve bir daha eski samimi günlere asla dönmezdim. Dürüstlük ile ilgili şu söz çok önemlidir: “Dürüstlüğü kanıtlamanın en önemli yollarından biri, o sırada yanınızda olmayan kişilere sadakat göstermektir. (Stephen R. Covey).

 

 Gerçekten de dürüst olan kimseler bizim arkadaşımız ise biz yokken bizi de savunan, bizim hakkımızda kötü söylemelerine fırsat vermeyendir. Dürüstlük erdemdir, değerdir ve altın gibi kıymetlidir. Bunun için her zaman arkadaşlarımıza karşı dürüst olmalıyız, onları sevmeli ve saymalıyız. Kimsenin bize olan güvenini yıkarak onları hayal kırıklığına uğratmamalıyız. Yoksa çevremizde kimsemiz kalmaz ve yalnızlığa mahkum oluruz.

Çalışkan Olan İnsanlar Hayatta Nelere Ulaşırlar?

 

Çalışkan Olan İnsanlar Hayatta Nelere Ulaşırlar?


Çalışkan olan insanlar ilk olarak kimseye muhtaç olmazlar ve kendi ayakları üzerinde sağlam bir şekilde dururlar. Kendi alın teri ile çalışıp başarılı oldukları için kendi geçimlerini sağlayabilir ve yakınındaki muhtaç olan insanlara da yardım ederler. Örneğin; Annesi, babası kardeşleri gibi.


Çalışkan insanlar hayatın amacının çalışmak olduğunu bilirler ve hayat boyu öğrenmeye ve kendilerini geliştirmeye devam ederler. İnsan çok kitap okudukça daha çok bilgeleşmeye başlar ve cahil kalmaktan kendini kurtarır. Daha olgun insan olur. Çok konuşmazlar ve genelde çok dinlemeyi tercih ederler. Kibirden uzak dururlar ve bencil olmazlar. Her zaman aranan kimse olurlar. Çünkü çalışkan ve becerikli insanlar toplumun faydasına iş yapan kimselerdir. Bunun için hem sevilip hem sayılırlar. Kendilerini toplum içinde rahat bir şekilde ifade ederler. Mutlu ve pozitif olurlar. 


Sorumluluklarını yerine getirmenin rahatlığı içinde olurlar. Başladıkları işi sonuna kadar götürecek kararlılıkta olurlar. Sabırlıdırlar ve  tutarlıdırlar. Korkularının üstesinden gelmeyi başaran insanlar olduğu için yeniliğe doğru adım atmaktan çekinmezler ve girişimci olurlar. Başarı başarıyı beraberinde getirir ve kişinin kendine olan saygısı ve güveni de artmaya başlar. İyi bir iş sahibi olurlar, iyi bir gelire sahip olurlar, iyi bir çevre oluştururlar, iyi bir aile kurarlar ve eğitimli insanlarla iç içe olup kendi gelişimine katkı sağlayacak arkadaşlar edinirler. Hayat boyu öğrenmeye devam ederler ve çalışmaktan asla pes etmezler.

Adaletle Yönetilen Bir Ülke İle Adaletsiz Bir Düzende Yaşayanlar Arasında Ne Gibi Fark Oluşur Konulu Konuşma

 

Adaletle Yönetilen Bir Ülke İle Adaletsiz Bir Düzende Yaşayanlar Arasında Ne Gibi Fark Oluşur?


Adalet yok olunca, yeryüzündeki insanların hayatına değer verecek hiçbir şey kalmaz der ünlü filozof Immanuel Kant.

Sevgili öğretmenim,


Sözüme ünlü bir düşünürün sözü ile başlamak istedim. Çünkü bu söz adaletin ne kadar değerli bir kavram olduğunu, insan yaşamında nasıl büyük  değişme neden olduğunu anlatmaktadır bize. Adalet olmadığı zaman insanların devlete olan güveni sarsılır ve yaşama sevinci kalmaz. Adaletle yönetilen ülkelerde ise insanların devlete güveni tamdır. Çünkü devlet vatandaşın haklarını güvence altına almıştır ve kimsenin kimseye hakkı geçmiyordu. Adaletle yönetilen ülkelerin insanlarında yaşama sevinci vardır. Çünkü hak edene hak ettiği verilmiştir ve insanların hak arama, haksızlığa uğrama gibi bir derdi yoktur.  


Adaletle yönetilen ülkelerde bilime önem veriliyor, eğitim ve kültüre önem veriliyordur. Dolayısıyla buradan çıkan insanlar da adaletli oluyor, bilinçli oluyordur. Adaletle yönetilen ülkelerin gelişip kalkınması da daha hızlı olmakta ve ülke ekonomik açıdan zengin bir hale gelmektedir. İnsanları huzur içindedir. Başka ülkelerden adaletle yönetilen ülkelere yatırım yapılır ve istikrarlı bir tutum izlenir.

 

Sevgili öğretmenim,

Adaletle yönetilmeyen ülkelerde ise vatandaş devlete güvenmez, devlet gerilemeye başlar ve ekonomik açıdan da çökmeye başlar. Halk mutlu değildir. Halkın içinde birikmiş bir öfke vardır. Toplumsal yapı bozulmaya başlamıştır. Toplumda hırsızlık, dolandırıcılık, rüşvet, kara para aklama gibi olaylar artmıştır ve toplumda kaos ortamı hakim olmaya başlamıştır. Kimsenin kimseye güveni kalmamıştır ve hak edene hak ettiği verilmediği için bireylerin gözlünde yaşama umut kalmamıştır. İşte adalet bu kadar önemli ve etkili olmuştur. Adaletin olmadığı ülkelere başka ülkeler de yatırım yapmazlar, her türlü yolsuzluklar artar ve bunlar önlenemez hale gelir.

İnsan İlişkilerinde Saygının Yeri ve Önemi Nedir Konulu Konuşma


İnsan İlişkilerinde Saygının Yeri ve Önemi Nedir Konulu Konuşma


İnsan ilişkilerinin temeli saygı ile başlar. Çünkü bir ortamda saygı görmüyorsanız oraya ait değilsiniz demektir. Bir ortamda saygı olmadığı zaman insan ilişkilerinin sağlıklı olmadığını, nezaketin orada bulunmadığını söyleyebiliriz.


Sevgili öğretmenim,

Belki herkesi sevmek zorunda değiliz, herkes de bizi sevmek zorunda değildir lakin biz herkese saygı göstermek zorundayız, herkes de bize saygı göstermek zorundadır. Çünkü insan olmanın değeri saygı ile başlar. Saygının olduğu yerde hoşgörü vardır. İnsanların birbirine karşı ön yargısı yoktur, kardeşlik, birlik, beraberlik, dayanışma ve paylaşma vardır saygının olduğu yerlerde. 


Saygı, insanların farklı düşüncelere, inançlara, kültürlere ve yaşam tarzlarına sahip olabileceğini kabul etmeyi gerektirir. Saygılı insan aslında kendisine de saygılı olduğu için başkalarını hoş görür. Çünkü böyle insanlar iletişim becerisi gelişmiş, empati kurabilme yetisine ulaşmış insanlardır.

 

 Saygılı olduğunuz zaman toplum tarafından da saygı görürsünüz ve el üstünde tutulursunuz. Saygı varsa barış vardır, huzur vardır, anlayış vardır. Saygı yoksa şiddet vardır, cahillik vardır, nezaketsizlik vardır. Saygı insanların sınırıdır. Biz başkasına saygı göstermezsek başkası da bize göstermez ve sınırlar ihlal edilir. Böylece de sorunlar ortaya çıkmaya başlar. Sorunların çözülmesi ile saygı ile saygı ile bitmelidir. Anlatacaklarım  bu kadardı. Dinlediğiniz için teşekkür ederim.


Çok Sevdiğiniz Bir Arkadaşınız Sizi İncitecek Bir Şeyler Yaptı. Bu Durumda Tepkiniz Nasıl Olurdu Konulu Konuşma

 

Çok Sevdiğiniz Bir Arkadaşınız Sizi İncitecek  Bir Şeyler Yaptı. Bu Durumda  Tepkiniz Nasıl Olurdu Konulu Konuşma

 

İnsan sosyal bir yapıda olduğu için arkadaşları ve dostları olur, yakın çevresi olur. Çünkü insan ancak insanla birlikte olunca, konuşunca, dertlerini anlatınca, mutluluklarını paylaşınca daha mutlu ve daha iyi hisseder kendini.

Sevgili öğretmenim,

En çok sevdiğim arkadaşım beni incitecek bir davranış sergilediği zaman ya da arkamdan olur olmadık sözler etiği zaman ilk olarak büyük bir hayal kırıklığı yaşardım ve o anda dünyam başıma yıkılırdı. Çünkü insan en yakın dostum dediği kişiden asla kötülük beklemez ve bunu kalbinden bile geçiremez. Beni incittiği için önce oturur ve ağlardım. Ben duygusal bir insan olduğum için bu durumu kafaya takardım ve canım yanardı. Kendime gelmem uzun sürerdi ama kendime gelirdim ve bir daha asla eski ben olmazdım.

 

Sevgili Öğretmenim,

Beni inciten arkadaşıma karşı kesinlikle eski samimiyetimle davranmazdım ve ona aşırı anlamlar yüklemeyi bırakırdım. Gerçekten seven insan arkadaşını davranışları ve dili ile kırmaz. Onu incitirim diye çok korkar. Beni gerçekten inciten çok sevdiğim arkadaşımın gerçek bir arkadaş, gerçek bir dost olmadığını anlamış olurum. Bundan sonraki arkadaşlık ilişkilerimde insanlara fazla güvenmemeye başlarım ve kendimi onlara kaptıracak boyutlarda samimiyet kurmam.

 

Hani bir söz vardır ya; “İnsanlarla münasebetiniz ateşle münasebetiniz gibi olsun, çok yaklaşma yanarsın, çok uzaklaşma donarsın diye.” diye artık bu söz doğrultusunda hareket ederdim. Hemen affetmesem bile o arkadaş dediğim, canım bildiğim, kardeşim, dostum bildiğim kişiyi zaman içinde affederdim ama ona karşı bir daha asla aynı olmazdım ve uzak dururdum. Merhaba merhaba demekten ileriye gitmezdi ilişkim.

Kendinizde Sevdiğiniz ve Sevmediğiniz Özellikleriniz Nelerdir?

 

Kendinizde Sevdiğiniz ve Sevmediğiniz Özellikleriniz Nelerdir?


Her insanın kendisine ait özellikleri vardır. Bu özelliklerin kimisi huydur değiştirilmesi güçtür, kimisi ise eğitim yolu ile değiştirilebilen özelliklerdir.

Kendimde sevdiğim özelliklerim şunlardır: Bir kere insanlara kolay kolay kötülük düşünmeyen, ön yargılı olmayan biriyimdir. İnsanlara tebessüm etmeyi seven, selamlaşmaya önem veren, konuşmayı seven , dinlemeyi de çok seven biriyim. İnsanlara insan olduğu için değer veren, zengin yoksul ayrımı yapmayan, özellikle de yoksul insanlara elimden geldiğince yardım etmeyi seven biriyimdir. İçimdeki merhamet duygusu beni çok başka bir insana dönüştürebilmektedir. 


Örneğin; bazen kendi yakınlarım için yapmadığım bir şeyi muhtaç olan biri için hemen yapabilirim ve elimde ne kadar para varsa o muhtaç olanlara yardım ederim ve bundan da asla pişman olmam. Çünkü o yardıma muhtaç olan kişiyi Allah bana gönderdi diye düşünürüm. Hoşgörülü olduğum için, yardımsever ve samimi olduğum için kendimi seviyorum.


Sokak hayvanlarına karşı şefkatli bir insanımdır. Yolda aç bir sokak hayvanı görsem hemen annemden rica ederim ve annemin hazırladığı yemeklerden onlara da koyarım. Hayvanlara eziyet edenleri sevmem ve onların insani özelliklere sahip olmadığını bilirim. Paylaşmayı seven cömert biriyimdir. Empati kurabilirim ve insanları anlayabilirim. İletişime açık bir insanımdır. İnsanlara yeri geldiğinde hayır demesini bilirim ve kendimi de değerli bulurum. Küçük şeylerden mutlu olmasını ve şükretmesini bilen biri olduğum için seviyorum kendimi. Sesim güzeldir ve şarkı söylerim. Güzel bağlama çalarım. Bu yönümü çok seviyorum.


 Resim yeteneğim vardır ve kendimce güzel resimler çizerek sevdiğim insanları mutlu etmek kendimi daha da çok  sevmemi sağlar. Özel günleri asla unutmam. Bana değer veren insanlara değer veririm ama vefasız insanlardan uzak dururum. Kendimde sevmediğim özellikler ise yaşadığım olaylara ve ilişkilere fazla anlam yüklüyorum. Aşırı alıngan bir insanım. Aşırı hassas olduğum için başka insanlardan da aynı nezaketi bekliyorum ve bunu göremeyince büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorum. Bazı zamanlar aşırı fedakarlıklar yapabiliyorum ve bundan geri pişman oluyorum. Çabuk karar alıp çabuk değiştiren biriyim. Fazla sabırlı ve tutarlı olmadığım anlarda kendimi sevmiyorum. Bir işi sonuna kadar götüremediğim anlarda oluyor. 


Bazen risk almasını bilmiyorum ve hemen başarısız olacağımı düşünerek kendime ön yargılı oluyorum. Her şeye kafayı çok takıyorum ve bu da benim kendimde sevmediğim özelliklerdir. İnsanlara çok fazla anlam yüklememek ve kimseden beklenti içine girmemek gerektiğini düşünüyorum. Böyle olursam kendimi daha çok seveceğimi düşünüyorum.

Çocuk Eğitiminde Anne Mi Baba Mı Etkilidir Konulu Konuşma

 

 

Çocuk Eğitiminde Anne Mi Baba Mı Etkilidir Konulu Konuşma


Çocuğun fizyolojik ve psikolojik anlamda sağlıklı birer birey olarak yetişmesinde ve davranışlarının şekillenmesinde anne, babanın rolü çok büyüktür. Çocuklar anne ve babalarının gözbebeğidir. Her çocuk biriciktir ve değerlidir. Çocukların eğitiminde aileleri çok etkilidir. Eskiden kadınlar fazla iş yaşamında olmadığı için çocuklar ile daha fazla vakit geçiriyordu. Her ne kadar anne ve babası birlikte çocuğun gelişimine katkıda bulunsa da burada annelerin payının biraz daha fazla olduğun  görebiliyorduk. Çünkü çocuk ile anne arasındaki ilk bağ çocuk anne karnına düştüğünde başlar. Doğduğunda bile anne kokusunu isteyen, annesinden ayrılmayan bebekleri görürüz. 


Çocuk  daha çok annesi ile vakit geçirdiği için, annesi ile arasında daha farklı ve özel bağ olduğu için anne çocuğun eğitiminde daha etkilidir diyebilirim.  Günümüzde yaşam koşullarının değişmesi ile, annelerin de iş hayatına atılması ile çocuğun eğitiminde babanın rolü daha fazla olmaya başlamıştır. Bu durum, ailelerin geleneksel yapılarında bir değişimi zorunlu kılmış ve yeniden bir yapılanmayı gerektirmiştir. Bu da çocuğun duygusal ve sosyal gelişiminde babanın etkinliğini arttırmıştır. Çocuklar doğumdan itibaren anneyle olduğu gibi babalarıyla da bağlılık kurarlar ve bir güven duygusu geliştirirler. Araştırma sonuçları babalarıyla güvenli bir ilişki kuran çocukların daha sosyal, akademik olarak daha başarılı, kendilerine daha güvenli çocuklar olduklarını göstermektedir.


 Yani çocukların eğitiminde babalar da doğrudan etkili olmaya başlamışlardır. Genel olarak baktığımızda ise her ikisi de çocuğun eğitiminde etkilidir diyebiliriz ama bana göre anne bir tık fazla etkilidir. Anlatacaklarım bu kadardı. Dinlediğiniz için teşekkür ederim.

Hoşgörünün Kötü Alışkanlıkları Düzeltmede Etkili Olduğunu Düşünüyor Musunuz Konulu Konuşma

 

Hoşgörünün Kötü Alışkanlıkları Düzeltmede Etkili Olduğunu Düşünüyor Musunuz Konulu Konuşma


Hoşgörünün kötü alışkanlıkları düzeltmede etkili olduğunu düşünüyorum. Çünkü hoşgörünün olduğu yerde insan değer verme, şefkat gösterme vardır. İnsanı yargılamadan olduğu gibi kabul etme vardır. Yeter ki kafamızdaki ön yargılardan kurtulalım.

Sevgili öğretmenim, değerli dinleyiciler,

Bir toplumda hoşgörü olmadığı zaman, o toplumun içinde  kötü alışkanlıklar artmaya başlar. Çünkü bir şeyi baskı ile zorbalıkta yaptığımız zaman bu kişiyi cezalandırmaz aksine o kişinin daha da arsız olmasına neden olur. Oysa kötü alışkanlıklara sahip olan birini hoşgörümüz ile sevgimiz ile değiştirebiliriz. Mesela geçen gün okul müdürümüz Bülent Hoca bize hoşgörünün kötü alışkanlıkları nasıl değiştirdiğine dair çok güzel bir örnek vermişti. 


Toplum tarafından kötü alışkanlıkları olan bir grup çocuk dışlanmış ve bu çocuklara sahip çıkan öğretmenleri onlardan nasıl başarılı, zeki ve ahlaklı çocuklar yetiştirebiliriz diye oturup düşünmüşler ve o çocukları robotik kodlama kursuna yazdırmışlar. Orada müthiş bir eğitimden geçen çocuklar kısa zamanda kötü alışkanlıkları terk etmiş, sabahlara kadar laboratuvarda çalışmışlar, ders başarılarında artış olmuş ve daha güzel ahlaklı olup kendilerini daha iyi geliştirmeye başlamışlardı. Öğretmenleri de o çocuklara toplumdaki diğer fertler gibi arkasını dönmüş olsaydı, onlara hoşgörülü olmasaydı o çocuklar belki de daha da kötüye gidecek ve toplumun başına bela olacak, kendi yaşamını mahvedecekti. İşte bunların olmaması için her şeyden önce hoşgörülü olmayı bilmeliyiz ve hoşgörü ile her türlü kötü alışkanlığı yok etmek için çalışmalıyız,  işi zamana bırakmalıyız, sabırlı olmalıyız, kararlı ve tutarlı olmalıyız. 


Tüm bunları yaptığımız zaman kötü alışkanlıklar da yok olmaya başlayacaktır. Yeter ki içimizdeki sevgi ve merhamet duygusu eksik olmasın. Hoşgörünün  ne kadar güzel olduğu ile ilgili şu sözü de unutmamalıyız:

“ Sevgi varken nefret niye

Barış varken savaş niye

Kardeşlik varken didişmek niye

Dostluk varken düşmanlık niye

Hoşgörü varken bağnazlık niye

Özgürlük varken tutsaklık niye

Adalet varken haksızlık niye.” der Hacı Bekati Veli. İşte hoşgörü aslında bunların hepsini içine alan geniş bir kavramdır diyebiliriz. Anlatacaklarım bunlardı. Dinlediğiniz için teşekkür ederim.

Fedakarlık İle İlgili Özdeyişler

 

Fedakarlık İle İlgili Özdeyişler


Fedakar olmak özverili olmak, yeri geldiği zaman kendi zevklerinden, kendi enerjinden, kendi menfaatlerinden vazgeçebilmek demektir. Fedakarlık bir gönüllük, merhamet ve sevgi göstergesidir. Fedakar insanlar çıkar gözetmeden yardımlarını sessiz bir şekilde yaparlar ve gösteriş yapmazlar.


Fedakarlık ile ilgili özdeyişler şunlardır:

 “Güzel kelebek isteyen, çirkin tırtılı ezmemeli.” Cenap Şehabeddin

“ Başkaları için kendinizi unutun, o zaman sizi de hatırlayacaklardır.” Mihayloviç Dostoyevski.

“Dünyada her şeyin bir ölçüsü tartısı vardır Sevginin tartısı da fedakarlıktır Fedakarlık yapmayanın sevgisine inanılmaz.”  Abdülaziz Bekkine

“Başkaları için bir şeyler yapmak isteyen, kendini başkalarına kaptırmamaya bakmalı”. Wolfgang Van Goethe


 “Bu dünya düşmanlarını da gemisine alabilecek bir Nuh ister.” Arif Nihat Asya

“Efendi adam, kendisinden çok şey, başkalarından az şey bekler.” Konfüçyüs.

“Meyvelerin doğması için, bütün çiçekler solar.” Wolfgang Van Goethe

İnsanın kendi felaketine tahammül edebilmesi büyük hünerse, başkalarının felaketini paylaşabilmesi daha büyük hünerdir. Joseph Joubert.

“Aşk vazgeçebilmektir; Mecnun misali aydan, Musa gibi saraydan vazgeçebilmektir. “Atakan Korkmaz

“Tomurcuk derdinde olmayan ağaç odundur.”  Necip Fazıl Kısakürek.

“Bazen daha önemli bir şey için duygularını bir kenara bırakman gerekiyor.” Casablanca.


“Düşünceli ve fedakar bir avuç insanın, tüm dünyayı değiştireceğinden hiç bir zaman şüphe etme.” Margaret Mead

 “Uğruna fedakarlık yapmadığın sevgiyi, yüreğinde taşıyıp da kendine yük etme! “Uğur Yücel