Doğan Cüceloğlu Hakkında Bilgi Veriniz.

Doğan Cüceloğlu Hakkında Bilgi Veriniz.


Prof. Doktor Psikolog yazar Doğan Bey, çocuklara olan sevgisi  ile tanınan, içinde insan sevgisini derinden hisseden ve hissettiren büyük bir yazardır. “ En büyük ibadet çocuklara yapılan hizmettir.” diyen yazarımız bilindiği gibi yakın bir zamanda hayata gözlerini yumdu ve ülkemizin her bir insanını vefatı ile yasa boğdu. Çünkü o gönüllere taht kurmuş muhteşem bir insandı.


Yüzündeki o tebessümünü ve  “ah canımmm” deyişini asla unutmayacağız. Mekanın cennet olsun büyük ve değerli insan.

Doğan Cüceloğlu hakkında bilgi:

·         *Doğan Cüceloğlu 1938 yılında Mersin’in Silifke ilçesinde dünyaya gözlerini açmıştır.

·         * 11 kardeş olan Cüceloğlu ailenin en küçüğü olarak dünyaya gelmiştir.

·         * Küçük yaşta (10yaşında)  annesini kaybeden değerli yazarımız daha o yıllarda “ Annen yoksa kimsen yok” diyerek annesinin vefatına çok üzülmüş ve yoluna devam etmiştir. Abileri subay olduğu için onların yaşadığı şehre gitmiş ve orada eğitimini devam ettirmiştir.

·         * İstanbul Üniversitesi’nde okumuş ve psikoloji bölümünden mezun olmuştur. Mezun olduktan sonra kendini geliştirmek ve alanında daha iyi olmak için  Amerika Birleşik Devletleri’ne gitmiş ve  Illinois Üniversitesi’nde doktora yapmıştır. Doktorasını algılama, düşünme ve iletişim alanlarında yapmıştır.

·         * Amerika’da kendisi gibi doktora öğrencisi olan Emily ile tanışmış ve evlenmiştir. Bu evliliğinden  üç çocuğu dünyaya gelmiştir. Ayşen, Timur ve Elif.

·         * Daha sonra Türkiye’de Hacettepe ve Boğaziçi Üniversitesinde görev yapmıştır. Fulbright bursu ile  bir yıl kadar  Berkeley’deki Kaliforniya Üniversitesi’nde  ziyaretçi öğretim üyesi olarak  çalışmalar yapmıştır.

·         * Yazarın kırkı aşkın  Türkçe ve İngilizce  bilimsel makalesi yayınlanmıştır.


·         * 1996 yılından bu yana ülkemizde üniversite öğrencilerine, ana babalara, öğretmenlere, iş adamlarına vb. seminerler vermiş, konferanslar vermiş, ve atölye çalışmalarına ağırlık vermiştir.

·         * İlk kitabının adı “İnsan İnsana” adlı olan eseridir.

·         * Kıymetli  yazar Doğan Cüceloğlu 1990 yılından bu yana  Türk insanının  duygu, düşünce ve davranışlarını bilimsel psikoloji kavramları içinde inceleyen kitaplar yazmıştır.


·         * Hayatının son anına kadar çalışmaktan ve insanına faydalı olmaktan bıkmayan bu büyük ilim insanına Allah’tan rahmet dileriz. Nurlar içinde uyu gülen adam.

·          

·         * Yazarın eserleri şunlardır:

·         * Başarıya Götüren Aile

·         * Bir Kadın Bir Ses

·         * Mış Gibi Yaşamlar

·         * Damdan Düşen Psikolog

·         * Derviş’in Aklı

·         * İçimizdeki Biz

·         * İçimizdeki Çocuk

·         * Gerçek Özgürlük

·         * Mış Gibi Yetişkinler

·         * Geliştiren Anne Baba

·         * Savaşçı

·         * İnsan İnsana

·         * İnsan ve Davranışı

·         * Korku Kültürü

·         *Onlar Benim Kahramanım

·         * İletişim Donanımları

·         *Evlenmeden Önce

·         * Var mısın? ( Güçlü Bir Yaşam İçin Öneriler)

·         * Öğretmenim Bir Bakar mısın?

 

Not: Doğan Cüceloğlu babası hakkında şunları söylemiştir:



 Babamın 11. Ve en son çocuğuyum. Her evladı için siyah kaplı bir okul defteri almış ve bu defterlere, her bir çocuğunun  doğumundan itibaren hastalıklarını, okula başlamalarını ve onlarla yaşadığı gülünç olayları kaydetmiş. Evlenen her çocuğuna kendi defterini verir ve “ Artık sen kendi çocukların için  defter tut” derdi.  Benim siyah kaplı defterimin üzerine kırmızı bir etiket yapıştırmış ve üstüne “11Doğan Cüceloğlu” yazmış. Defterimin ancak on sayfası dolu. En küçük olmanın  kaderi bu olsa gerek. Doğum tarihim yazılmış. Babası Doğan Cüceloğlu için şunları yazmıştır:


“ Yürür, gezer, kendi kendine oynar. Kimseye yük olmaz. Ben hatırasını yazarken defteri okşar. Hiç darılmaya gelmez. Kötülükten almaz. İyiliği sever. Anne anne deyişi pek sevimlidir. Ben hatırasını yazarken bana  üzüm veriyor. Uğurlu evlat.”

 

 

Koronavirüs Sürecinde Zarar Gören ve Fayda Sağlayan İş Kolları İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Koronavirüs  Sürecinde Zarar Gören ve  Fayda Sağlayan  İş Kolları  İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


Dünyada ilk olarak Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs  kısa zaman içinde dünyanın hemen hemen her  yerine yayılmıştır.  Başta fazla dikkate alınmayan bu virüsün ne kadar önemli, ve aynı zamanda can alan bir virüs olduğu zaman içinde anlaşılmıştır. Virüs henüz bitmemiştir,  mutasyona uğramış ve yeni mutasyona uğramış virüs türleri ortaya çıkmıştır. Bu süreçte insanlar eve kapandığı için, sosyal mesafe  olması gerektiği için çoğu insan işinden ayrı kalmak zorunda kalmış,  bundan dolayı da maddi sorunlar olmaya başlamıştır. Koronavirüs  küresel ekonomiyi de olumsuz yönde etkilemiştir.


 Hava yolu şirketleri durma noktasına gelmiş, turizm sektöründe sıkıntılar yaşanmış, fuarlar bir bir iptal olmuş, eğlence sektörü (konser, tiyatro, sinema)  durma noktasına gelmiş, lokantalar kapatılmış, maçlar ertelenmiş, tribünler boş kalmış, kredi çeken insanlar kredilerini ödeyememiş ve  çekler karşılıksız çıkmıştır. Virüsün etkisi ile petrol şirketleri  de büyük zarara uğramıştır.


Ham petrol fiyatları hızla gerilemiştir. Uçaklar hava alanlarında kalmış, gemiler ise  limanlarda demirlenmiştir. Küresel ölçekte ticaret gerçekleştiren şirketler de bu durumdan olumsuz etkilenmiştir. Tekstilden otomotive kadar çoğu iş sektörü bu durumdan ciddi anlamda olumsuz etkilenmiştir.  Tüm bunlar olunca da insanlar işsiz kalmak zorunda kalmış ve insanların ekonomik geliri düşmüş hatta hiç gelir elde edemeyecek duruma düşen çok sayıda aileler olmuştur. Maddi ve manevi anlamda boşluğa düşen işsiz insanlar psikolojik anlamda da zorluklar yaşamaya başlamışlardır.


Koronavirüs sürecinde fayda sağlayan iş kolları ise şunlar olmuştur:

Virüs nedeniyle en fazla maddi gelir elde eden fayda sağlayan iş sektörü dezenfektan üreticileri ve hijyen üreticileri olmuştur. Şirketler siparişlere yetişemez duruma gelmiştir.  Çünkü sabuna, kolonyaya, dezenfektanlara talep patlaması yaşanmıştır. Kimi ülkelerde ise bu ürünler karaborsaya düşmüştür. Eczane ve ilaç şirketleri fayda sağlamıştır. Virüse çözüm olacak ilacı geliştirmek isteyen ilaç şirketleri birbirleri ile kıyasıya rekabet içine girmiştir. Eczanelere de talep fazla olmuştur. Bağışıklığını güçlü tutmak isteyen insanlar vitamin hapı almak için, çeşitli ilaçlar almak için  ve   virüsün olumsuz etkilerinden korunmak için  eczanelere talep fazla olmuştur. Maske alımı, dezenfektan alımı da eczanelerin fayda görmesini sağlamıştır.

Yine baktığımızda gıda üreticilerinin bu dönemde büyük fayda sağladığını görmekteyiz. İnsanlar virüsün başladığı ilk aylarda paniğe kapılmış ve kıtlık olacağı kaygısına kapılmışlardır. Bu da gıdaya olan talebi artırmıştır. İnsanlar akın akın marketlere koşmuşlar ve çoğu zaman akşam olmadan marketteki gıdalar kısa sürede tükenmeye başlamıştır.

Genellikle kuru gıdalara ve makarnaya talep fazla olmuştur. Hatta bazı sitelerde bir paket makarnanın fiyatı 300 TL olarak satılmaya çalışılmıştır. Yine gıda fiyatları da karaborsaya düşmüştür. Sinemalar, tiyatrolar kapatılınca televizyon izlemeye eğilim artmış ve bazı şirketlere talep artmıştır. Örneğin; Netflix gibi. Borsadaki aracı kurumlar da virüs sürecinde fayda sağlamıştır. Parasının değerinin düşmesini istemeyenler döviz ve borsa yerine altına yatırım yapmayı tercih etmişler ve bu durum da aracı kurumlara yaramıştır. Umarım bu virüs kısa zamanda sona erer ve dünyamız normal sürecine döner. İnsanlar bilinçli olursa ve maske, mesafe ve hijyene dikkat ederse normal hayata dönmemiz de de çabuk olur. Yeter ki bilinçli ve düşünceli  bireyler olalım.




 

En Büyük Hayalim Konulu Kompozisyon Yazınız.

 En Büyük Hayalim Konulu Kompozisyon Yazınız.


Hayal kurmak  beni çok mutlu eder. Çünkü hayallerle yaşar insanoğlu. Hayal kurarak istediğim şehirlere giderim, istediğim ülkeleri gezerim ve her şeyi yapabilme imkanına sahip olurum. Ama bazı hayaller vardır ki bunların hayatta gerçekleşmesi  gerekir . Gerçekleşmesi için de bizim çalışmamız ve kendimizi  yormamız gerekir.


İşte bu hayallerden biri de benim hayalimdir. Benim hayalim şudur:  Sorumluluklarımı yerime getirdikten sonra, istediğim mesleğe sahip olup emekliye ayrıldıktan sonra ülke ülke gezmek istiyorum. En çok gitmek istediğim ülkeler ise Finlandiya, Amerika Birleşik Devletleri, İtalya, İspanya  ve Rusya’dır. Ortadoğu ülkelerinden ise İran’a gitmeyi ve oradaki tarihi yerleri görmek istiyorum. Gittiğim yerlerde bir hafta tatil yapmak ve oranın kültürel özelliklerini öğrenmek istiyorum. Gittiğim ülkelerin eğitim sistemini, tarihi ve doğal güzelliklerini gezmek ve çeşitli bilgiler öğrenmek istiyorum. Doya doya gezmek, öğrenmek ve tatil yapmak istiyorum. Oralardan öğrendiğim bilgileri ülkeme dönünce insanlara anlatmak istiyorum.


 Hayalimin gerçekleşmesi beni çok mutlu eder. Diğer bir hayalim ise şudur: Yaptığım meslek alanında en iyisi olmayı istiyorum. Dünyada tanınmış alanında başarılı bir doktor olmak istiyorum.  Yaptığım ameliyatlar ile kurtardığım insanların yüzündeki mutluluğu görmek  istiyorum. Yaşamda bana mutluluk veren en  güzel duygu insanlığa faydalı işler yapmak ve arkamda koca bir iz bırakabilmektir. İşte benim en büyük hayallerim bunlardır.


Koronavirüs Sürecinde Yardımlaşma İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Koronavirüs  Sürecinde Yardımlaşma İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


Bilindiği gibi koronavirüs  henüz sona ermemiştir. Yeni yeni mutasyona uğramış virüs türleri de çıkmaya devam etmektedir. Virüs sürecinde işten çıkmak ve çıkartılmak zorunda kalanlar maddi ve manevi olarak boşluğa düşmüştür. Çevreme baktığımda evine ekmek alamayan babalar eve gelmek istememekte kendilerini çok kötü hissetmektedirler. Bu durumda  aileler zor duruma düşmüş ve bu durum henüz bitmiş de değildir.

Her ne kadar normalleşme sürecinde yeni adımlar atılacak olsa da virüs tamamen sona ermediğinde bu durum böyle devam edecektir. Çoğu sektördeki iş kolları iflas etmiştir. Her ne kadar büyük şirketler zarar etmiş durumda olsa da küçük esnaf, okul kantinlerindeki çalışanlar, temizlikçiler ve daha nice insanlar kaç aydır işsiz bir şekilde evlerine kapanmak zorunda kalmıştır.  İşte bu durumda birlik olmanın zamanı gelmiştir.  İşi olmayan insanlara  , işi olan ve maddi durumu iyi olan insanlar elinden gelen her türlü yardımı etmelidir. Çevremizde yakından tanıdığımız komşularımıza,  akrabalarımıza yardım etmeliyiz ve onların bu zor süreçte elinden tutmalıyız.  Yardım kutuları hazırlamalıyız, paraya ihtiyacı olanlara para yardımı yapmalıyız ve sevdiğimiz insanları mutlu etmeliyiz. İnsana yakışır hareketlerde bulunmalıyız ve bu süreçte bencil davranmamalıyız.



Yardımseverliğin, şefkat ve merhametin en çok bu dönemde işe yarayacağını unutmamalıyız. Zor durumda olanlara yardım etmek ve insanların bu süreçte psikolojilerinin bozulmaması için elimizden geleni yapmak en büyük insanlık olur . Bizler böyle yaptığımız zaman bu zor günlerden hep birlikte başarı ile çıkarız. Yeter ki el birliği ile yardımlaşalım, maske, mesafe ve hijyene dikkat ederek bu virüsün de yok olmasını sağlayalım.

 

“Anadolu’da Kilim Demek, Özlemi, İnancı Ve Sevgiyi İlmek İlmek Dokumak Demektir.” Sözünden Yola Çıkarak Kompozisyon Yazınız.

“Anadolu’da Kilim Demek, Özlemi, İnancı Ve Sevgiyi İlmek İlmek Dokumak Demektir.”  Sözünden Yola Çıkarak Kompozisyon Yazınız.


Kilim, Anadolu kültüründe çok  önemli bir yere sahiptir. Anadolu kadınlarının bin bir emekle işlediği, dokuduğu kilimler günümüze kadar gelebilmiştir. Her ne kadar kilim dokuması eskisi kadar olmasa da bazı yörelerimizde bu kültürün izleri  hala devam etmektedir. Kilim başta şu amaçla dokunmaya başlamıştır:  Göçebe bir yaşamdan gelen atalarımız çadırların içine sermek için soğuktan ve nemden korunmak için kilim dokumuşlardır.


Başta bu amaçla dokunan kilimler zamanla sanatsal bir anlayışa dönüşmüştür. Kilim dokuyan kadınlar; kilime sevgisini, özlemini, umudunu, dertlerini yansıtmıştır. Kısacası duyguların  resme dökülmesi, çeşitli motifler şeklinde karşımıza çıkmıştır. Sevdiğinden ayrılan bir geç kız kilime üzüntüsünün , duygularının ilmeklerini işlemiştir. Onun dokuduğu kilimlerde ayrılık acısı vardır, özlem vardır, sevdiğine kavuşamamanın hissettirdiği duygular vardır. O zamanki genç kızlar şikayetlerini doğrudan ailelerine söyleyemedikleri için, çekindikleri için bunu kilimlere yansıtmışlardır.


Sevdiğine kavuşan bir geç kız mutluluğunun ilmeklerini kilime yansıtmıştır. Sevdiğine sözü olan, istekleri olan, şikayetleri olan bunu kilime aktarmıştır. O kilimlere bakılarak genç kızların nasıl bir duygu içinde olduğu da anlaşılmıştır. Kadınlarımız el becerilerini, estetik anlayışlarını, sabırlı olmanın ne derecede önemli olduğunu kilimlere ve halılara yansıtmışlardır. Onun için kilimin bizde çok ayrıdır.


Kilim dokumacılığı zamanla ticarete de dönüşmüştür. Maddi durumu olmayan kadınlarımız evlatlarına bakabilmek için, eşine yardımcı olmak için çeşitli kilimler dokumuş ve bunun geliri ile de ailesine destek olmuştur.


Daha sonra kilime olan ilgi zamanla artmış ve farklı ülkelerden  ülkemize gelen  turistler de  kadınlarımızın yaptığı kilimlere hayran kalmış, kilimin hikayesini esnaflardan dinleyerek etkilenmişler ve kilimlerimizden satın almışlardır. Böylece Türk kilimi dünya çapında tanınmaya başlamıştır. Buda hem kültürümüze katkı sağlamış hem de kadınlarımızın ne kadar yetenekli olduğunu gözler önüne sermiştir.

Başarı Ve Çalışmak İle İlgili Bilgilendirici Bir Metin Yazınız.

Başarı Ve Çalışmak İle İlgili Bilgilendirici Bir Metin Yazınız.


Yaşam bize  verilmiş  olan en büyük  armağandır. Ömür de bu süreç  içinde   hızlı bir şekilde akıp gider.  Bunun için de insanın kendine yapacağı en büyük iyilik çalışmak, hayata karşı mücadele etmek ve başarı merdivenlerinden  zor da olsa  tırmanabilmektir. Başarı ve çalışmanın koşulu ise kişinin kendine olan inancı ve güveni sayesinde gerçekleşir.  

 

İnsan  çalışarak başarılı olunca hem kendisine hem ailesine hem de içinde yaşadığı topluma faydalı olur. Başarılı olmak için de kişinin kendi kapasitesinin farkında olması gerekir. Hangi konularda iyi olduğumuz, hangi konularda kötü olduğumuzun farkında olmalıyız. Kapasitemizin farkında olmadığımız zaman ulaşılmayacak hayaller peşinde koşabiliriz. Buda zaman kaybından başka bir şey olmaz. Daha sonra ise düşünmeliyiz ve kendimize hedefler koymalıyız. Bu hedeflere ulaşmak içinde var gücümüzle emek  etmeliyiz. Amaçlarımızla ilgili araştırmalar yapmalıyız.  Bizim hedeflediğimiz işleri başaran insanların yaşam öykülerini okumalıyız ve o kişilerden bilgi, edinmeliyiz. Yani bizden bilgili ve deneyimli insanlara  her zaman danışmalıyız. Başarıya ulaşmak için bol bol kitap okumalıyız.



 
Okuduğumuz kitaplar da bizim kavrama gücümüzü geliştirir ve  hedeflerimiz ile ilgili bilgileri  o kitaplardan öğrenerek gerekli püf noktaları öğrenmiş oluruz. Hedeflerimizi ertelememeliyiz. Kendi amacımız ile ilgili konularda seminerlere katılmalıyız, kurslara kaydolmalıyız.  Gündemdeki ve dünyadaki olaylardan haberdar olmalıyız. Araştırmaktan ve merak etmekten vazgeçmemeliyiz. İşte tüm bunları yaptığımız zaman başarı da her zaman bizimle olur. Başarı ile ilgili şu sözü de unutmamalıyız:

“ Taşı delen  suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir.” Latin Atasözü.

 

“Bilim, Gerçeğe Giden Yolları Aydınlatan Işıktır.” Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

“Bilim,  Gerçeğe Giden Yolları Aydınlatan Işıktır.” Sözü  İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


Evrenin, evrendeki olayların ve olguların bir kısmını ele alıp birtakım deney ve yöntemler kullanarak gerçeğe ve gerçekliğe dayanarak birtakım yasalara ulaşan bilgi yoluna , tutarlı ve düzenli bilgiye bilim denir. Bilimin olduğu yerde merak vardır, öğrenme isteği vardır, deney ve gözlem vardır. Bilim sayesinde insanoğlu  dünyayı inceler, izler ve buna bağlı olarak da yeni bilimsel buluşlara imza atar. Çünkü insanlığı gerçeğe götüren tek yol bilimden geçer. Bilimin olduğu yerde gelişme ve ilerleme de kaçınılmaz olur.


Bilim sayesinde insan , dünyadaki bilinmezlikleri ortaya çıkarır. Korku ve merak duygusu ile başlayan bu süreç bizi eninde sonunda  gerçeğe ve amacımıza ulaştırır. Bilim sayesinde insanlık ve dünyamız çağ atlamış ve  yeni bilimsel gelişmelerin olması da kaçınılmaz olmuştur. Eskiden çoğu hastalığın  tedavisi yokken günümüzde bilimin ilerlemesi ile çoğu hastalığın tedavisi bulunmaya başlanmıştır. 


Bilim sayesinde çareler tükenmemektedir. Bilime gözümüzü kapatıp yaşadığımız düşünelim. Mesela;  ben uçağa binmem, uçağın gerçek bir ulaşım aracı olduğuna inanmıyorum ya da internet üzerinden yakınımıza internet bankacılığı ile para göndermeye inanmıyorum, tüm bunlar gerçek değildir diyemeyiz. Çünkü tüm bu ve buna benzer birçok şey gerçektir. Çünkü bunlar bilim sayesinde, bilim ve teknolojinin ilerlemesi sayesinde gerçekleşmiştir. İşte bunun içindir ki bilim,  bizi gerçeğe ve aydınlığa çıkaracak olan tek yoldur.




 Bilimden yoksun olan milletler cahil kalmaya mahkum olur. Gerçeğe  ve doğruya hiçbir zaman ulaşamazlar.  Oysa bilimin olduğu yerde  her şey açık ve aydınlıktır. Örneğin;  bilim sayesinde kimi doğal afetlerin ne zaman  ve nasıl olacağı belli cihazlar ile az çok tahmin edilebilmektedir. Ya da arabaya atlayıp bir şehre gittiğimizde önceden birilerine adres sorardık oysa şimdi bilimin mucizeleri sayesinde navigasyondan gitmek istediğimiz yere kolayca ulaşabilmekteyiz.


 İşte tüm bunlar bilimin ışığı sayesindedir. Çünkü bilim bize doğruyu gösterecek ve bizi aydınlatmaya devam edecektir. Bizi gerçeğe ulaştıracak tek yol bilimin faydalarından yararlanmaktan geçer. Bilimin önemi ile ilgili Atatürk’ün şu sözünü de unutmamalıyız:

“ Bilim, gerçeği bilmektir.”


Ailede Huzur Ve Mutluluk İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Ailede Huzur Ve Mutluluk İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


İnsanı hayata bağlayan, onu yaşamda güçlü kılan ve hayata karşı dimdik durmasını sağlayan en önemli ve en kutsal kurumdur aile.  Anne, baba ve çocuklardan  oluşan mutlu yuvaya aile denir. Eğitimin ilk alındığı yer, sosyalleşmenin ilk olduğu yer ailedir. Aile  bir toplumun , bir ülkenin en önemli yapı taşıdır. Çünkü güçlü toplumlar, güçlü ülkeler sağlam aile yapıları sayesinde oluşur. Çocuğun  kendini model aldığı kişiler ise anne ve babasıdır.


Sağlıklı çocukların yetişmesi,  mutlu ve başarılı bireylerin olması ancak ve ancak sağlam temelli aileler sayesinde oluşur. Burada en önemli görev anne ve babalara düşmektedir.  Baba ve anne arasındaki sevgi ve saygının daim olması ailede mutluluğu ve huzuru da sürekli kılar.  Şiddetin görüldüğü, sevgi ve saygının olmadığı ailelerde yetişen çocuklarda ileride şiddet gösteren kimselere dönüşür.  İletişim kurulabildiği, karaların birlikte alınabildiği,  empati kurma becerisinin geliştiği aileler her zaman mutlu olur ve o aile içinde sorunlar yaşanmaz. Böyle mutlu aileler , sağlıklı nesiller yetiştirdiği için geleceğe de büyük katkı sağlamış olurlar.


 Ailede huzur ve mutluluğun olmasının  şartı,  aile bireylerinin birbirine karşı güvenmesi ve aralarındaki koşulsuz sevgidir. Güvenin ve sevginin olduğu yerde mutluluk da kaçınılmaz olur. Sevginin olduğu yerde güzel ahlak olur. Güzel ahlaklı  aile bireyleri ve ailede yetişen çocuklarda hem kendilerine, hem de içinde yaşadığı topluma katkı sağlayarak o toplumun huzurlu ve mutlu olmasını sağlar.  Ailede mutluluğun önemi ile ilgili şu söz çok önemlidir:

“ Aile hayatının güzelliği gibi hiçbir şey yoktur, bir memleketin yükselmesi;  ev ve aile muhabbetine bağlıdır.” Charles Dickens.




Aile içinde mutluluğun devam etmesi için şunlar da gereklidir: Bir sorun olduğunda aile bireyleri öncelikle telaşa kapılmamalı, sakin olunmalıdır. Aile bireyleri birbirini iyi bir şekilde dinlemelidir, duygu ve düşünceler içimize atılmamalı, açık bir şekilde karşı tarafa kibarca aktarılmalıdır. İletişimde ben diline önem verilmelidir. Kişi olduğundan farklı bir kimliğe bürünmemelidir. Herkes içten ve samimi olduğu zaman, sorunlar birlikte çözüldüğü zaman mutluluk  ve huzur da sonsuza kadar sürer.

Okumak Bir İnsana Neler Kazandırır? Bu Konuda Kompozisyon Yazınız.

Okumak Bir İnsana Neler Kazandırır? Bu Konuda Kompozisyon Yazınız.


Çalışmak, üretmek, merak etmek ve yeni bilgiler  öğrenmek  insanlara özgü bir davranıştır. Bütün bunların yapılması ise okuma sayesinde gerçekleşir.  Dünyada okumak kadar, öğrenmek kadar insanı geliştiren ve aydınlatan başka bir yol yoktur. Okuma sayesinde insan  çok farklı düşünme becerilerine sahip biri olur. Kafasındaki kalıp yargılardan kurtulur  ve hayata bakış açısı  değişir ve kişinin ufku açılır.  Bilgi sahibi olmak için, ülkemizdeki ve dünyadaki son gelişmelerden haberdar olmak için,  insan sürekli kendini geliştirmeli ve okumaktan asla vazgeçmemelidir.  Okuma sayesinde bilgi edinen kişi aynı zamanda güçlü olur ve kendini gerçekleştirme eğiliminde olur.  Kişi aynı zamanda ruhunu  yüceltir,  kendini mutlu ve huzurlu hisseder.


 Okumak,  insan için  en kolay ve en verimli öğrenme yoludur.  Kişi okuyarak bilgiye kolayca ulaşabilir. Gitmediğimiz,  gezip  görmediğimiz  yerleri  kitaplardan  okuyarak hayaller kurarak gezip görmüş gibi oluruz. Bu da kişinin hayal gücünü genişletir, bilgi düzeyini artırır. Okuyan insan farklı kültürler hakkında bilgi edinmiş olur böylece kendi kültür düzeyini de artırmış olur.  Okumayan  insanın  ise ne yaşadığı yerdeki gelişmelerden haberi  olur, ne de dünyadaki gelişmelerden haberi olur. Okumayan insan merak da etmez, merak etmediği için araştırma, yeni bilgiler edinme gibi derdi de olmaz. Durduğu yerde saymaya devam eder. Böyle insanların ne ailesine, ne yaşadığı çevreye, ülkesine  ve  dünyaya faydası olur. Böyle kimseler okuma yeteneğinden ve zevkinden mahrum kaldığı için yaşamın mutluluğuna da erişemez. Çünkü okumak, kişinin ruhunda güzel anılar biriktirir, yeni hedefler oluşturur ve kişiyi hayata daha da bağlı kılar.


Çocuklarımız  ne yazık ki eskisi kadar kitap okumamaktadır. Şimdiki çocuklara baktığımızda çoğunun elinde tablet, diz üstü bilgisayar  ve cep telefonu gibi teknolojik araçlar vardır. Çocuklar bunlarla sabahtan akşama kadar vakit geçirmekte ve kitap okumaya ise neredeyse zaman ayırmamaktadır. Oradaki  video oyunları, filmler, diziler çocuklara daha cazip gelmekte ve bu da çocukların kitap okumaktan soğumasına neden olmaktadır. Oysa kitapla okuyan nesillerin yetişmesi bir ülkeyi daha çok geliştirir ve muasır medeniyetler seviyesine çıkarır. Kitap okuyan çocukların sohbetleri bile ayrı bir güzel olur, kişi o ortamdan ayrılmak istemez. Kitap okumak kişinin gireceği sınavda bile başarılı olmasını sağlar. Çünkü çok okuyan kişi soruları daha hızlı okur ve daha iyi kavrar.


Kitap okumanın faydaları arasında şunları da unutmamalıyız:  Kişinin zihni gelişir, dil gelişimine büyük katkı sağlar, iletişim kapasitesinde artış görülür, kişi toplum içinde kendini daha iyi ifade eder, empati kurma becerisi eleştirel düşünme becerisi sağlanmış olur. Ayrıca  okumak stresi azaltır, kelime hazinesini geliştirir, yazı yazma becerileri gelişir, analitik düşünmeye katkı sağlar, hafızayı güçlendirir, odaklanmayı sağlar, ücretsiz bir eğlence kaynağıdır ve daha bir çok şeyi söyleyebiliriz. Bizler yeter ki okuyan insanlar olalım ve aydın kimselere dönüşelim. Ülkemizi seviyorsak ve ülkemize faydalı bir öğrenci, bir insan  olmak istiyorsak çok çalışmalıyız, okumalıyız ve  ilim yolunda ilerlemeliyiz. Okumanın faydası ile ilgili şu sözü de unutmamalıyız:

Ne kadar meşgul olduğunu düşünürsen düşün, okumak için zaman ayırmazsan, cahilliğe teslim olursun.”  Konfüçyus.



Yardımlaşma İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

 Yardımlaşma İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

İnsanların birbirine karşılıksız yardım etmesi , bir birlerine sevgi ile yaklaşması ve bir birilerine karşı  şefkatli olması toplumları bir birine daha çok yakınlaştırır ve toplumlar bu sayede kaynaşır. Yardımlaşmak , özellikle de muhtaç durumunda olan kimselere iyilik etmek en büyük erdemdir . Yardımlaşmak insanlar arasındaki ilişkileri daha iyi konuma getirir. Bunun için birey olarak her zaman yardımsever ve iyi insan olmalıyız.


Yardımlaşma insanlarda empati kurma becerisinin gelişmesine yardımcı olur .  İnsan her zaman yardımlaşmayı , paylaşmayı bilmelidir.  Zor durumda olan kimselere , düşen kimselere her zaman yardım etmeliyiz ve  bunu herhangi bir çıkar gözetmeden yapmalıyız. Bizim güzel yurdumuzun güzel insanları da bu konuda çok hassastır. Ne zaman biri ya da birileri  zor duruma düşse millet olarak bu duruma hemen el atarız ve kimseyi zor durumda bırakmaz , yardım elimizi uzatırız . Özellikle de savaşın olduğu, sömürülen, hakkı yenen, ezilen  masum insanlara ilk eli her zaman Yüce Türk milletinin muazzam insanları uzatır.Yardım etme bizim kanımızda vardır.



 Çünkü merhametli ve yardımsever bir milletizdir . Toplumların huzur ve güven içinde yaşaması için her zaman yardımlaşma olmalı , iyi konumda olan , zengin olan , varlıklı olanlar zor durumda olan kimselere yardım etmeli ve bu yardımseverlik dünyaya yayılmalıdır.


Yardımseverlik var olduğu sürece insanlık da vardır ve insanlık yaşamaya devam edecektir . Yardımseverlik yok olmuşsa insanlığın vicdanı da yok olmuş , yıkılmış , harap olmuş , ölmüş demektir.