Ebeveynler Çocuğun En İyi Arkadaşı Olmalı Mıdır Konulu Konuşma

 

Ebeveynler Çocuğun En İyi Arkadaşı Olmalı Mıdır Konulu Konuşma


Anne ve baba çocuğun en değerli hazinesidir. Çocukların en önemli gereksinimi sevgidir, ait olmadır, güvendir. Bunu sağlayan ebeveynlerin çocukları da daha mutlu ve daha sağlıklı olurlar.

Sevgili öğretmenim,

Ebeveynler çocukların arkadaşı olamaz, olmamalıdır da. Çünkü çocukların kendi akranları, arkadaşları vardır zaten. Onlar kendi aşıtları ile oynamalı ve vakit geçirmeyi daha çok severler. Çocuklar anne ve babaya ihtiyaç duyarlar. Onun için anne ve baba çocuğa arkadaş olamaz olsa olsa rol model olur, iyi bir anne, iyi bir baba, iyi bir eğitici olabilir. Çocukların güven duygusu geliştirebilmeleri için onlara anne, baba figürü gerekir. Çocuklar ebeveynlerinin sınırlarını test ederler ve sınır da iyi bir şeydir. Yani anne ve baba yeri geldiği zaman çocuğuna sınır koymasını bilmeli, onunla arkadaş olmamalı, onunla iyi bir iletişim kuran, çocuğu yargılamadan önce dinlemeyi tercih eden, onu başkaları ile kıyaslamayan ve olduğu gibi kabul eden kişiler olmalıdır.


 İşte böyle olduğu zaman daha sağlıklı ilişki kurulmuş olur ve daha sağlıklı bir aile ortamı yaratılmış olur. Çocuklara sınır koymak hem kendi sınırlarını da öğretir, hem de başka insanların yaşamına saygı duymayı da öğrenir. Ayrıca sınır koymak bir de güven duygusu verir. Çocuklar gelişmekte olan varlıklardır. Onların anne ve babanın yönlendirmesine ihtiyacı vardır fakat bu yönlendirmeyi sevgi ve şefkat çerçevesinde yapmak gerekir. Yani emir vererek, kaba davranarak çocuk yönlendirilmez. Çocukların kesinlikle anne, babaya ihtiyaç vardır. Sevgi içerisinde onlara sınır koymak en mantıklı olanıdır. Çocuğa baskı kurmadan onunla güzel iletişim kurulmalı, onu sevdiğimizi ona hissettirmeliyiz. Ebeveynler çocuğa en iyi arkadaş olamaz. Çocuğa en iyi arkadaş kendi yaş grubunda olan çocuklardır anne, baba değildir. Anlatacaklarım bu kadardı. Beni dinlediğiniz için çok teşekkür ederim.

İnsanların Farklı Kültürlere Sahip Olmasının Nedenleri Nelerdir?

 

İnsanların Farklı Kültürlere Sahip Olmasının Nedenleri Nelerdir?


Bir toplumun maddi ve manevi değerlerinin hepsine birden kültür denilir. Her toplumun kültürü kendi yaşayış tarzına göre farklı hale gelmiştir. Bunu süreç  yani kültürler zaman içerisinde insanların kendi yaşayış tarzı ile de belirlenmiş, coğrafi konum belirlemiş, tarih belirlemiş, din, dil, ekonomi, sosyal yapı belirlemiştir. Coğrafi konum şu şekilde kültürlerin farklı olmasını sağlamıştır. Dünyanın farklı gölgelerinde yaşanan iklim koşulları, ulaşım koşulları, toprağı, bitki örtüsü farklıdır. Bu toplumların farklı kültürde olmasını sağlamıştır. Örneğin soğuk iklimlerde yaşayan insanlar daha soğukkanlıdır, sert bir mizaç yapısına sahip  ve daha  dışa kapalıdır. 


Sıcak bölgelerde yaşayan insanların daha sıcakkanlı ve iletişime açık olduğunu görebiliriz. İnsanoğlunun yerleşik hayata geçmesiyle birlikte artık kültür kavramı daha net bir şekilde kendini ortaya koymuş yaşadığımız coğrafya ile insanların geçim kaynağı, giyim tarzı, insani ilişkilerini etkilemiştir. Örneğin ülkemizde bile her yörenin kendine has tarzı ve kültürü vardır. Mesela Karadeniz Bölgesi ile Akdeniz Bölgesinde yaşayan insanlar farklıdır. Karadeniz’de yaşayanlar daha dışa kapalı, daha tutucu iken  Akdeniz’de yaşayanlar daha sıcakkanlıdırlar. Her yörenin kendine şivesi vardır. Her yörenin kendine göre yöresel lezzetleri vardır. Yöresel oyunları vardır, yemekleri, tatlıları farklıdır. Kültür karakterimizi,  yaşamımızı  ve düşünce kalıplarımızı etkiler. Mesela bizim ülkemizde sarılmak, el öpmek normaldir ama Japon kültüründe bu durum hoş karşılanmayabilir. Çünkü bu durum bizim kültürümüze özgüdür. Her ülkenin kendine özgü ana dili vardır ve ana dil, ana dilin özellikleri de her kültürün kendine özgü olduğunu gösterir.


 Her ülkenin dini, yaşayış tarzı ve inançları da yine kültürel farklılıkların olmasını sağlamıştır ama temelde bütün dinlerin de evrensel sözler söylediğiniz görebiliriz. Örneğin insan öldürmek, hırsızlık yapmak  her toplumda yanlış olarak kabul edilir  bu da kültürel benzerliklerin de olduğunu gösterir. Her toplumun tarihi de farklıdır. Her toplum farklı kültürlerle iletişim halinde olmuş ve bu da kültürel çeşitliliğin, kültürel farklılığın olmasını sağlamıştır. Zengin bir ekonomiye sahip olan ülkeler bilim ve kültüre daha çok önem veriri ve bu da yeni kültürlerin oluşmasını sağlayabilir. Farklı sosyal yapılar farklı kültürlerin oluşmasını sağlar.

Zorbalık İle İlgili Sözler

 

Zorbalık İle İlgili Sözler


Toplum olarak zorbalığın her türlüsüne karşı çıkmalıyız. Zorbayı eğitmeli, zorbalığa uğrayana ise yardım etmeliyiz. Her insanın insan gibi yaşamaya hakkı vardır. Kimse kimseye zorbalık etmemeli, sevginin, saygının ve merhametin temeli de önce ailede sonra da okulda atılmalıdır.

 

Zorbalık ile ilgili özlü sözler şunlardır:

“Sevgi zorbayı zarafetiyle devirir.” Paulo Coelho

“Zorbalar kendilerine tahammül edildikçe daha çok azarlar. ”Tolstoy

“Zorbalık karşısında duyarsız kalan bir toplum, zehirlenmiş demektir.” Dostoyevski.

“Ahlâkı zayıf, terbiyesi kıt toplum; içindeki zorbalara ve soygunculara hayranlık duyar.” A. Mauroi

“Zorbalar ve katiller hep vardır. Bir süre için yenilmez görünebilirler ama sonunda daima yenilirler.” Gandhi

 

“Doğruluk güçsüzdür, güce başvurmaz, doğruluktan yoksun güç zorbalıktır.” Blaise Pascal.

“Irmakların suyu taşları sürükler. Bir gün silinip yok olur zorbalar. Gece uzun da olsa. Güneş mutlak doğar.” Bertol Brecht

“Neden hoşgörü, düşünceye saygı gibi özelliklerin yerini saldırganlık, çılgınlık ve zorbalıklar almaktadır?” Cahit Zarifoğlu

“Zorbalık ve hile takva elbisesine büründüğü gün tarihin en büyük faciası gerçekleşmiş oldu.” Dr. Ali Şeriati

“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölmeye mahkûmdur.” Amie Kaufman

“Tanrı’nın insanlara niçin el verdiğini söyleyebilir misin bana? Ben sana söyleyeyim: zorbalara karşı kaldırsın diye.”  Nikos Kazancakis

Zorbalara fırsat verildi mi olacağı budur. Artık haksızlığın büyüklüğüne bakılmaz, kendilerini haklı gösterecek delillere bakılır. İskender

“Zorbalara direnmektir devrim. Bir çocuğun annesinin çantasından aldığı paraları altına gizlediğini söylememiştir dövülen hiçbir halı.” Sunay Akın

“Tek tek insanlar, zorbalık karşısında sinerler. Genel kuraldır bu.” Zülfü Livaneli.

 

 

“Yok etmek sadece zorbaların ve cahillerin işidir. Sizden olmayanları yok etmek yerine, bilginin ve fikrin gücüyle, sizin gibi düşünmesini sağlamalısınız.” George Orwell

“İnsan dünyaya önem vermez ve ölüme aldırmazsa yeryüzündeki zorbalara, krallara da önem vermez. Altına taş gibi, kılıca sopa gibi bakar.” Yusuf el-Karadavi

“Zorbalık, günün modası gereği, başı çekiyor. Kaşıkla göz oymaktan, ırza geçmeye, linçe kadar.” Tomris Uyar.

“Toplumumuz siber zorbalığın ne olduğunu fark etmedikçe, binlerce sessiz kurbanın çektiği acı devam edecektir.” Anna Maria Chavez.

Ben tam kudret sahibiyim emrederim, itaat ederler deme. Çünkü Allah, her zorbayı alçaltır, her kibirliyi hakir eder bırakır. Hz. Ali.

“Dünya böyledir: Sinsiler zorbaları yüceltir, üçkağıtçılar hırsızlara cömert davranır, yalancılar sapıklar için duygusal şarkılar söyler. Buna karşılık çulsuzlar garibanları dolandırır, dindarlar inançlıları lanetler, mazbutlar iffetlileri iğfal eder.” Murat Menteş

Zorbalık Nedir, Okullarda Zorbalık Nasıl Engellenir, Zorbalık Yaşayan İnsanlar Neler Hissederler?

 

Zorbalık Nedir,  Okullarda Zorbalık Nasıl Engellenir, Zorbalık Yaşayan İnsanlar Neler Hissederler?

Zorbalık; Daha üstün konumda ya da güçlü olanın karşısındakini genellikle istediklerini yaptırmak amacıyla etkilemesi, ezmesi ve gözünü korkutmasıdır. Güçlü olanın güçsüz olana uyguladığı her türlü şiddet türüdür aslında zorbalık. Zorbalığın en çok yaşandığı yerlerde ise okullardır ve okul içinde ise öğrenciler arasında yaşanır.

Okullarda zorbalığın engellenmesi ve ailelerin bilinçli ve merhametli, empati kurabilen çocuklar yetiştirmeleri gerekir. Okullarda zorbalık ile ilgili eğitimle verilmeli ve çocukların birlik, beraberlik ve dayanışma içinde yaşaması sağlanmalıdır. Zorbalığa maruz kalan çocukla zorbalığı yapan çocuk aynı anda konuşturulmamalı ikisi de ayrı ayrı odalara alınıp konuşturulmalıdır. İkisini aynı anda görüşmeye aldığımız zaman kurban olan çocuk zorbalığı yapan çocuktan korkabilir ve bu durumda gerçekleri söylemeyebilir. Bunun için öğretmen ve müdürün bu konuda hassas davranması gerekir. 


Zorbalığı yapan öğrenciye gereken yaptırım uygulanmalı ve aynı şeyleri bir daha yapmaması sağlanmalıdır. Bu konuda her iki çocuk da okul rehber öğretmeninden deste almalıdır. Öğrencilerin yapması gereken en önemli şey, neler olup bittiğini açık ve net bir şekilde ebeveynleri ve öğretmenleriyle paylaşmasıdır. Ebeveynler ve öğretmenler ise bu süreçte zorbalığa uğrayan çocuğa karşı anlayışlı ve ılımlı bir şekilde yaklaşarak zorbalıkla nasıl mücadele edebileceğini göstermelidirler. Yaşça daha büyük öğrenciler de kendilerinden küçük öğrencilere yol gösterici olmalıdır. Okullarda çocuklara zorbalıkla nasıl başa çıkılacağı öğretilmelidir. Çocuk eğitilmeli,  okullarda ve evlerde zorbalık engellenmelidir. Genellikle benlik saygısı düşük olan çocuklar kendilerini daha iyi hissetmek için zorbalık yaparlar. Popüler ve çok sevilen çocuklarda bile bu durumla karşılaşabilir. Bunun için okul ve aile bu konuda işbirliği içinde olmalıdır. 


Zorbalığa zorbalıkla karşılık verilmemelidir. Çocuklar birbirine saygılı olmayı öğrenmeli ve birbirlerini olduğu gibi kabul etmeyi öğrenmelidir. Çocuklar arasında sevgi ve saygıya dayalı eğitici oyunlar oynatılmalıdır. Çocuklarda zorbalığı önleyecek türden kitaplar alınmalı ve bu kitaplar hakkında çocukların o kitapları anlatması sağlanmalı ve çocuklar konuşturulmalıdır. Öğretmenler, okul müdürü, hizmetliler, aile çocuklara örnek bir rol model olmalıdır. Zorbalık karşısında öğrencilerin nasıl tepki verileceği onlara öğretilmelidir. Çocuklara zorbalıkla ilgili tiyatrolar yaptırılmalı ve çocuklara rol verilerek zorbalığın nasıl kötü bir duygu olduğu onlara yaşatılmalıdır.  Böylece empati kuran çocuklar çok olur ve zorbalıktan uzak durulur. Çocuklara karşı iletişim kanalları açık olmalı ve onları sevgi ile ilgi ile dinlemelidir büyükler. Seslerini  yükseltilmesi için çocuklara cesaret verilmeli ve kendilerine güven duyması sağlanmalıdır. 


Zorbalığa uğrayan çocuklar kendilerini çaresiz hissederler ve yalnız hissederek  büyük bir yıkım yaşarlar. Çocuklarda fiziksel olarak karın ağrısı, baş ağrısı ve yorgunluk görülür. Bıkmış bir görünümde olurlar ve kimseyle fazla konuşmak istemezler. İçine kapanır ve asosyal bir kişilik olurlar. Çocuğun kendisine olan özsaygısı ve özgüveni azalır. Kendini yetersiz hissetmeye başlayan çocukta değişik psikolojik sorunlar ortaya çıkar. Böyle olunca çocuğun okul başarısında da düşüş gözlemlenir. Zorbalığa maruz kalan çocukta da zorba davranışlar görülmeye başlanabilir. Kimi çocuklarda ise saldırganlık olur, öfke nöbetleri olur. Bunların olmaması için okul ve aile işbirliği içinde hareket etmeli ve çocuklarımız çocukluğunu mutlu bir şekilde yaşamalı ve her çocuk tebessüm eden gözleri ile dünyaya yön vermelidir.

Kitap Daha Çok Gençlikte Mi Yaşlılıkta Mı Okunmalıdır?

 

Kitap Daha Çok Gençlikte Mi Yaşlılıkta Mı Okunmalıdır?


İnsan yaşamına olumlu yönde etki eden kitaplar vardır. Bazen okuduğunuz bir kitap en zor yanınızda en büyük dostunuz olabilir ve sizi hayata tekrar bağlayıp daha güçlü kılabilir. Çünkü kitaplar insanı harekete geçiren, ona motivasyon kaynağı olan değerli hazinelerdir. Kitap her yaşta okunmalıdır ama gençlikte okunduğu zaman yaşlılıkta daha kültürlü, daha deneyimli ve daha bilgili insanlar olursunuz. Çünkü gençlikte zihin daha aktiftir, daha üretkendir ve okuduğumuz her şeyi daha iyi kavrarız. Yaşlandıkça beyin zamanla küçülmeye başladığı için sadece yaşlanıldığı zaman okunulan kitap belli bir miktarda fayda sağlar.


 Oysa gençlikte okuyup, biriktirip kültür zengini insan olmak varken neden yaşlılığımıza kadar dünyamızı karanlık bir yere hapsedelim. Bunun için kitap her gün okunmalı, okuduğumuz kitaplar üzerine kitap arkadaşlarımız ile söyleşiler yapmalı ve okuduğumuz kitapları böylece daha iyi kavrayarak daha çok öğrenmiş, daha çok kitap okumanın hazzını da yaşamış oluruz. Kitap daha çok gençlikte okunmalı ve zaten bizde bağımlılık yapan kitaplar yaşlanıldığı zaman da vazgeçilmezimiz olacaktır. Kitap gençlikte okunmalıdır çünkü; Kişisel gelişimize katkı sağlar ve kendimizi daha iyi geliştirebiliriz. Hayal gücü ve yaratıcı özelliğimiz gelişir, sorgulama becerimiz gelişir, daha çok bilgili ve eğitimli oluruz. İnsanlar ile iletişimimiz daha iyi olur ve kendimizi toplum içinde daha iyi ifade ederiz. 


Yaşlılıkta okunan kitap ise bize huzur verir, stresimizi atarız ve geçmişimize dair pişmanlık çekmek yerine huzur dolu bir yaşlılık yaşarız ve kendimizi daha olgun ve daha genel kültürü yüksek insan olarak hissederiz. Yaşlılıkta okunan kitap da bireyin zihnini daha aktif tutar ve unutkan olmamasını sağlar. Böylece daha dolu dolu bir yaşam geçirilmiş olur.

Haritada Kaybolmak Kitabı İle İlgili Test Soruları ve Cevapları

 

Haritada Kaybolmak Kitabı İle İlgili Test Soruları ve Cevapları


1) Chris, CHAGRIN HOBİ VE TUHAFLIK ÇEŞİTLERİ dükkanının sahibinin hangi renge bayıldığını söylemiştir?

A) Kırmızı 

B) Sarı

C) Mavi

D) Yeşil

 

2) Francis, Hırçın Marvin hakkında nasıl bir söylemde bulunmuştur?

A) Dünyanın en kısa burunu

B) Dünyanın en düz kafası

C) Dünyanın en küçük kulağı

D) Dünyanın en uzun sakalı

 

3) Chagrin Hobi ve Tuhaflık Çeşitleri dükkanında kaç tane figür vardır?

A) 4

B) 3

C) 5

D) 2

 

4) Alt kardeşlerin yediği şekerin adı nedir?

A) Çikolatalı şeker

B) Seneduks

C) Marmelatlı şeker

D) Sütlü şeker

 

5) Alt kardeşler yaşlanmadan önce yaşları kaçtır?

A) Chris 11, Francis 12

B) Chris 13, Francis 14

C) Chris 12, Francis 11

D) Chris 10, Francis 9

 

6) Chagrin Hobi ve Tuhaflık Çeşitleri dükkanında hangi figürün baltası vardır?

A) Hırçın Marvin

B) Gezgin Tim

C) Sulugöz Teresa

D) Mutlu Joel

 

7) Francis’ in nasıl bir huyu vardır?

A) Her şeye dokunma huyu

B) Her şeyi kırma huyu

C) Hiçbir şeyi beğenmeme huyu

D) Her yeri temizleme huyu

 

8) Seneduks ilacının içinde hangi madde yoktur?

A) Sukeleri

B) Malta palamudu

C) Yağ

D) Glikoz

 

9) Alt kardeşler giderek yaşlanmalarından dolayı toprak rulosunu seçmişti. Buna göre toprak rulosundan ne çıkmıştı?

A) Dümdüz bir kum

B) Dünya Haritası

C) Ithaca ilçesinin haritası

D) Yaşadıkları ülkenin haritası


 

10) Babaanne Alt neresini kırarak ölmüştür?

A) Kalçasını

B) Kafasını

C) Burnunu

D) Ayağını

 

11) Alt kardeşler haritada hata yaptıkça ömürleri kaç yıl uzar?

A) 20

B) 15

C)5

D) 10

 

12) Alt kardeşlerin peşine takılan kişinin ismi nedir?

A) Michael

B) Antony

C) Bruce

D) Wrangel

 

13) Wrangel’in en gözde yardımcılarının isimleri nedir?

A) Max ve Nix

B) Henry ve Phil

C) Ted ve Ned

D) Paco ve Buddy

 

14) Mutlu Joel’in mesleği nedir?

A) Oduncu

B) Doktor

C) Rehber

D) Berber


 

15) Haritada ki ilk bilmecenin cevabı nedir?

A) Pakistan

B) İzlanda

C) Danimarka

D) Mali

 

 16) James T. Wrangel Alt kardeşlere sürekli nasıl hitap ediyordu?

A) Bayım

B) Beyler

C)Dostum

D) Çocuklar

 

17) James T. Wrangel Alt kardeşlere verdiği teklifi kabul ederlerse ikisine kaç TL vereceğini iddia etti?

A) 1 milyon TL

B) Bin TL

C) İki bin TL

D) 3 milyon TL

 

18) James T. Wrangel Alt kardeşlerin kaç haftada öleceğini söylemişti?

A) 4 haftada

B) 5 haftada

C) 6 haftada

D) 7 haftada

 

19) Chris beden eğitimi dersinde hangi alanda çok iyi performans göstermiştir?

A) Futbol

B) Beyzbol

C) Tenis

D) Basketbol

 

20) Alt kardeşlerin haritasının çalınmasıyla haritanın yerini kim gösterdi?

A) Sulugöz Teresa

B) Gezgin Tim

C) Mutlu Joel

D) Hırçın Marvin

 

21) Alt kardeşlerin kaçmak için bindiği kamyonun rengi nedir?

A) Beyaz

B) Kahverengi

C) Sarı

D) Mavi

 

 

22) Alt kardeşlerin bindiği kamyonda hangi malzemeler vardır?

A) Taş

B) Kereste

C) Demir

D) Tuğla

 

23) Chris balık tutarken kahvaltı hazır mı diye bakmaya gitmiştir. Chris gittikten sonra oltasına hangi figür takılmıştır?

A) Mutlu Joel

B) Hırçın Marvin

C)Sulugöz Teresa

D) Gezgin Tim

 

24) Chris yanlış seçeneğe dokununca on yılını yitirmişti. Dokunduğu yanlış ülke aşağıdakilerden hangisidir?

A)Çad

B) Alaska

C) Pakistan

D) Cezayir

 

25) Ted ve Ned’in aracının adı nedir?

A) Cip

B) Kamyon

C) Minibüs

D) Taksi

 

26) Chris kaç yaşında ölüme çok yaklaşmıştır?

A) 71

B) 82

C) 91

D) 89


 

27 Mutlu Joel’in Alt kardeşlerin minibüsten kurtulmaları için fırlattığı madde ne idi?

A) Kağıt fişek

B) Bomba

C) Silah

D) Havai fişek

 

28) Alt kardeşlerin tekrardan çocukluğuna dönüşmeleri için son bilmecede nereye gitmişti?

A) Timbuktu Seyehat Ofisi

B) Chagrin Hobi ve Tuhaflık Çeşitleri

C) Market

D) Lokanta

 

29) Gezgin Tim Wrangel, Ted ve Ned’i hangi adaya yollamıştır?

A) Heybeliada

B) Wrangelada

C) Bozcaada

D) Gökçeada

 

30) Kitabın yazarı kimdir?

A) La Fontaine

B) Vladimir Tumanov

C) David Stabler

D) Muzaffer İzgü

Not: Bu soruları hazırlayan beşinci sınıf öğrencisidir.

 

 

 Cevaplar:

1. b  2. d  3.a  4.b 5.c 6.d 7.a  8.c  9.b 10.a  11.d  12.d  13.c   14.a   15.b   16.b  17. a  18.c  19.d  20.d  21.c  22. B  23.b   24.a   25.c   26.c   27. A   28. A   29.b   30. b

Öğretmenliğin Önemi İle İlgili Kompozisyon

 

Öğretmenliğin Önemi İle İlgili Kompozisyon


Toplumların gelişip kalkınmasındaki en büyük etkenlerden biri de öğretmenlerdir. Çünkü toplumun her ferdini yetiştiren, onları geleceğe hazırlayan, onların iyi bir insan olmasını, adaletli ve ahlaklı bir insan olmasını sağlayan kişiler ilk olarak aileler daha sonra ise öğretmenlerdir. Öğretmendir bir çocuğa şefkat gösterip onun içindeki gizli hazineyi ortaya çıkaran ve onu topluma katan, öğretmendir hayatında hiç sevgi görmemiş, saygı duyulmamış bir çocuğa ana, baba merhametini gösteren ve ona kendisini değerli hissettiren. Öğretmendir geleceğin aydınlarını, geleceğin bilim insanlarını yetiştiren ve onları değerli kılan.


 Elbette her meslek biricik ve özeldir ama öğretmenlik tüm mesleklerin içinde bana göre en özel ve en kutsal olanıdır. Çünkü ortada insan yetiştirme, insanı topluma kazandırma, insana şahsiyet sahibi olmayı öğretme vardır. Yani insana insan olmayı öğreten, empati kurma becerisini öğreten, sorgulama becerisini kazandıran kişidir öğretmendir. Bunun için dünyada öğretmenlik mesleği çok ayrı ve özel bir yere sahiptir. Çünkü dünyayı değiştirecek olan, iyiye ve güzele götürecek olan kişiler öğretmenlerin ellerinden çıkan değerli hazinelerdir.


 Bunun için öğretmene en büyük değer verilmeli, öğretmenlik mesleğinin kutsallığı çok iyi anlaşılmalı ve benimsenmelidir. “Bir öğretmen ebediyete hükmeden insandır Tesirlerinin nerede biteceği asla bilinemez.” Der Henry Adams. Çünkü öğretmenin elinden çıkan eserler yani öğrenciler çok iyi yerlere gelir ve dünyaya büyük katkı sağlayan bilim insanları olurlar, doktor olurlar, avukat olurlar, çiftçi olurlar ve bu kişiler alanlarında uzmanlaşıp dünyayı daha güzel bir hale getirebilirler. İşte bunu sağlayan da öğretmenlerdir. Öğretmenlik mesleğinin ne kadar önemli olduğunu bu sözlerde de anlayabiliriz.

Halil Cibran’ın Ermiş Kitabında Geçen Özlü Sözler

 

Halil Cibran’ın Ermiş Kitabında Geçen Özlü Sözler


Kitap okunması gereken ve içinde size ince mesajlar veren bir kitaptır.

Kitapta geçen özlü sözler şunlardır:

“Gerçekten de aynada kendini seyreden sevecenlik taşa döner ve kendine methiyeler düzen iyi bir edim, felaketlere gebedir.”

" Pişmanlık sınırsızca insanı uykusundan uyandırıp kendine bakmasına neden olur."



"Amacınıza doğru sağlam ve cesur adımlarla yürürken iyisinizdir. Ama bu yolda topalladınız diye kötü olmazsınız. Topallayanlar bile geriye doğru gitmezler.”

“Dostunuz ne içindir ki onu zaman öldürmek için arayasınız? Onu hep yaşanası zamanlarla arayın. Çünkü o sizin ihtiyacınızı karşılamak için vardır, boşluğunuzu doldurmak için değil.”

“Sizler şarkılar söylediniz bana yalnızlığımda ve ben özlemlerinizden bir kule yaptım gökyüzünde. Ama şimdi uykumuz kaçtı, düşümüz bitti ve artık şafak vakti değil. Öğle vakti yaklaştı ve mahmurluğumuz kemale ermiş güne döndü; ayrılmak zorundayız. Eğer belleğin alacakaranlığında bir kez daha buluşacak olursak, yine birlikte konuşacağız ve siz bana daha derin bir şarkı söyleyeceksiniz. Eğer ellerimiz bir başka düşte buluşacak olursa gökyüzünde bir başka kule yapacağız.”

“Kıyafetleriniz güzelliğinizin büyük kısmını kapatırken güzel olmayanı saklamaktan aciz. "

“Acılarınızın çoğu kendi seçiminizdir. Acı, içinizdeki hekimin hasta nefsinizi sağaltmakta kullandığı acı iksirdir.”



“Davulun sesini boğabilir, lirin tellerini gevşetebilirsiniz ama tarlakuşuna şakımamasını kim buyurabilir?

“Günleriniz dertsiz, geceleriniz eksiksiz ve hüzünsüz olduğu zaman değil. Tam tersine, bütün bunlar yaşamınızı kuşatmışken, çıplak ve tüm bağlardan kurtulmuş olarak hepsinin üzerine yükseldiğiniz zaman özgürsünüz gerçekten.”

“Dans ederseniz kimsenin prangalarına takılmadan, çekinmeniz gereken bir yasa olabilir mi? Giysinizi yırtıp atar ama kimsenin yolu üzerine bırakmazsanız kim yargılayabilir sizi?”

Öğretmen Konulu Konuşma

 

Öğretmen Konulu Konuşma


Şefkati ile insanları iyileştiren, şefkati ile öğrencileri kendine bağlayan, vatan ve milletinin çocukları için her türlü fedakarlığı yapan ve bunu yaparken de asla şikayet etmeyen kişidir öğretmendir. Öğretmen; öğrencileri arasında hiç bir ayrım yapmayan, onları olduğu gibi kabul eden ve sevendir.


Sevgili öğretmenim,


Dünyanın tüm öğretmenleri sevilmeye ve saygı duyulmaya layık kimselerdir. Her insan öğretmen olamaz. Öğretmen olmak için çocuk sevgisine sahip olan, çocuklara karşı hoşgörülü ve samimi olman gerekir. Ne yazık ki her insan öğretmen olamıyor. Geçen gün bir öğretmenin öğrencisine gösterdiği şiddet karşısında şok olmuştum. O kadar üzüldüm ki bunu anlatmak çok zor bir şey. Bence herkes öğretmen olmasın. Çünkü öğretmenlik kutsal bir meslektir. Bu görevi yerine hakkı ile yerine getiremeyenler görevden derhal alınsın ve gerçek öğretmenliği hak edenlere bu görev verilsin. Öğretmen örnek insandır. Toplum tarafından saygı duyulan, el üstünde tutlan kişidir. Bunun için öğretmenlerin davranışları ile öğrencilerine ve topluma örnek olması gerekir. Öğretmenler bir ulusun kurtarıcı neferlerdir, aydınlarıdır. Çünkü onlar insana şekil veren, insandan güzel aydın kafalar ortaya çıkaran ışıklardır. Bunun için öğretmenlere gereken değer verilmeli ve onlar çok sevilmelidir.

 

Sevgili öğretmenim,

Sizin ilk geldiğiniz günü hatılıyorum da sınıfta soba yanmamıştı da o gün o sobanın yanması için nasıl çalışmıştınız da sobayı yakıp sınıfı sımsıcak yapmıştınız. Hiç üşümemiştik o gün. Aslında siz gönüllerimize sıcaklık yaymıştınız o gün. Geldiğiniz günden beri canla, başla bizim için çalıştınız. Sadece öğretmen olmadınız bize. Yeri  geldi anne, yeri geldi baba, yeri geldi en yakın arkadaş oldunuz. Sizlerin hakkını ne yapsak ödeyemeyiz. Bizler de öğrenciler olarak üzerimize düşen her sorumluluğu yerine getirmeliyiz ve sizin bize gösterdiğiniz emeklerin karşılığını çalışarak, vatanımızı yükseltip iyi yerlere getirerek göstermeliyiz. Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün öğretmenler ile ilgili şu sözü de bana her zaman yol gösterici olmuştur:

 

“"Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır." İşte öğretmenler bu kadar değerli ve şimdinin umudu, geleceğin neferlerini yetiştiren büyük değerlerdir. Anlatacaklarım bu kadardı. Beni dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum sevgili öğretmenim...

Marifet İltifata Tabidir Sözü İle İlgili Konuşma

 

Marifet İltifata Tabidir Sözü İle İlgili Konuşma


Başarılı bir kimse, desteklenir, takdir edilir ve övülürse daha iyi işler yapar anlamında kullanılmış bir atasözüdür.

 

Sevgili öğretmenim,

Başarılı olmak için çalışmak gerekir. Çalışıp güzel işler yapan, kendine ve topluma faydalı olan insanlar el üstünde tutulur ve çok sevilirler. Başarılı insanlara hak ettikleri değer verilirse onlar çok daha başarılı işlere imza atabilirler. Başarılı insanlar takdir edilmezse, motive edilmezse onlar yalnız başına kalır ve daha güzel işler yapmak için içinden bir heyecan ve umut kalmaz.

 

Oysa onlara destek verilirse, onlar övülürse daha güzel şeyler ortaya çıkarabilir. Bu biz öğrenciler için de geçerli bir durumdur. Örneğin; Bizler öğrenci olarak ödevlerimizi yerine getiririz ve anne ve babamıza ödevlerimizi yaptığımız , şu kadar soru çözdüğümüzü, şu kadar ders çalıştığımızı söyleriz. Onlardan olumlu bir dönüş ve pekiştireç almadığımız zaman üzülürüz ve çalışma hevesimiz kırılır. Bu durumda üzülürüz ve kendi içimize kapanırız. Oysa ailelerimiz bize destek olursa, bize aferin oğlum, aferin kızım derlerse biz daha da gayretle çalışırız ve daha başarılı bir öğrenci olabiliriz.

 

 Böyle olunca da marifet iltifata tabi olur. Toplum içinde de yetenekli ve başarılı insanların arkasında durmalıyız ve onların daha güzel işler yapmaları için onlara gereken değeri vermeliyiz ve böyle kimselerin başımızın üzerinde yeri olmalıdır. Anlatacaklarım bu kadardı. Beni dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum.