Vatan Sevgisi Konulu Hikaye Yazınız.

 Vatan Sevgisi Konulu Hikaye Yazınız.


Ülkemizin doğu ve güney bölgelerinde yaşanan terörle çatışmada altı askerimiz hayatını kaybetmişti. O gün okuldan geldiğimde bu haberi duyunca çok üzüldüm. O kahraman şehit abilerimizin de eşleri, çocukları vardı. Onları bekleyen ana ve babaları şimdi büyük acı yaşıyorlardı. Bunları düşündükçe daha çok içim yandı ve ağlamaya başladım. Annem ve babam benim ağladığımı gördüğü zaman çok duygulandılar ve onlar da benim gibi ağladılar. Evde bir sessizlik oldu. Daha sonra herkes odasına çekildi. Benim ise gözüme bir türlü uyku girmiyordu. O kahraman vatan sevdalılarının aileleri için, askerlerimiz için bir şey yapmayı düşünüyordum. Bir kaç saat düşündükten sonra ne yapacağımı buldum ve daha sonra uykuya dalmışım.

 

Sabah uyandığımda gözlerim şişmişti. Hemen elimi yüzümü yıkadım ve kahvaltı canım istemediği için okula koşar adımlarla gittim. Okula vardığımda zil çalmıştı. Hemen sınıfıma girdim. Öğretmen henüz gelmemişti. Ben ise askerlerimiz ile, askerlerimizin aileleri ile ilgili düşüncemi sınıftaki arkadaşlarıma açıkladım. Onlar da bu önerimi kabul ettiler. Öğretmen sınıfa girince ona da anlatmaya başladım düşüncemi: Öğretmenim biz sınıf olarak şehit ailelerinin çocukları için her ay kumbaramızdaki paraların yarısını onlara bırakacağız. Diğer kalan yarısını ise Türk Silahlı Kuvvetlerinde askerlik yapan kahraman askerlerimiz için bağışlayacağız dedim. Öğretmen bu önerimizi duyunca göz yaşlarına boğuldu ve bize bakarak “İşte sizin gibi güzel yürekli vatan evlatları olduğu sürece bu vatanı kimse yıkamaz.” dedi ve hepimize sarıldı. Okuldan çıktıktan sonra annem ve babamın da bana bir sürprizi vardı. Onlar da iş yerlerinde çalışan arkadaşları ile karar vermiş, şehit çocukları için aylık belli bir miktar Türk Silahlı Kuvvetlerine yardım edeceklermiş.

 

 Ayrıca annemin iş yerindeki teyzeler  görevini yapmakta olan kahraman askerlerimiz için kalın çoraplar örecek, yelekler örecek ve onlara en kaliteli kıyafetlerden alarak nöbet tutarken üşümemesini sağlayacaklardı. Bunu duyunca çok mutlu oldum. Daha sonra hepimiz askerlerimiz için, kahraman şehitlerimizin emanetleri için üzerimize düşeni yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. Bu vatan var olduğu sürece, askerlerimiz var olduğu sürece içimizdeki  bu vatan sevgisi  asla bitmeyecektir. Bizler yeter ki vatana aşk ile bağlı olalım, onu koruyalım, ona sahip çıkalım. Kahraman şehitlerin emanetini ise vatan sevgisi  gibi sevelim ve onların her zaman yanında olalım.

Süleyman Nazif’in “Vatan Sıhhate Benzer Değeri Kaybedilince Anlaşılır” Sözü İle İlgili Bilgilendirici Metin Yazınız.

 Süleyman Nazif’in “Vatan Sıhhate Benzer Değeri Kaybedilince Anlaşılır” Sözü İle İlgili Bilgilendirici Metin Yazınız.

 

Vatan topraklarını kazanmak nasıl bir zorlu süreci gerektiriyorsa vatan topraklarını kaybetmek de büyük bir acıyı doğurur. Bu vatan toprakları, vatan kahramanlarının her türlü fedakarlığı sayesinde kazanılmıştır. Gencecik körpe kuzular bu vatan uğruna canlarını feda etmişlerdir. Kadınlarımız, erkeklerimiz bir olmuşlar bu güzel toprakları düşmana asla vermemişlerdir. Vatan sıhhate benzer, değeri kaybedilince anlaşılır sözü ile anlatılmak istenen de şudur: Her insan için sağlığı çok önemlidir.

 

Sağlığımızı kaybettiğimiz zaman hayattan zevk almayız ve gözümüz ne para görür, ne pul. İster yatımız katımız olsun, ister saraylarımız olsun. Bunların sağlık olmadığı sürece zerre kadar değeri olmaz. İşte içinde doğup büyüdüğümüz vatanımız da sağlığımız kadar hassas ve önemli bir konudur. Vatanı da kaybedince anlarız nasıl bir hata yaptığımız ve ve başımıza ne gibi kötülüklerin geleceğini. Çünkü vatan kaybedilince onurumuz kırılır ve onurumuzu da kaybederiz. Vatan kaybedilince dilimizi kaybederiz, dinimizi istediğimiz şekilde yaşayamayız.

 

Başka bir ülkenin esiri oluruz ve özgürlüğümüzden alı konarız. Her türlü zorbalığa sessiz kalırız ve güç bir gücümüz kalmadığı için de yaşayan ölülere dönüşürüz. Kültürümüzü unutmaya başlarız zamanla, gelenek ve göreneklerimiz yok olmaya başlar. Egemenliği altında olduğumuz milletin her türlü kötülüğüne maruz kalırız ve her türlü özgürlükten yoksun kalırız. Bunların olmaması için vatana en başta sahip çıkmak gerekir. Baştan işleri sıkı tuttuğumu zaman, vatan için çalışıp, emek ettiğimiz zaman o vatan başka toprakların egemenliği altına girmeyecek ve kimse bizi tutsak edemeyecektir. Bizler yeter ki birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu içinde bu vatana sahip çıkalım.

 

 Bu vatanı her türlü alanda geliştirelim ve örnek bir vatan ortaya çıkaralım. Mehmet Akif Ersoy’un vatan ile ilgili şu sözü de vatanın ne değerli önemli olduğunu gösterir: “ Sahipsiz vatanın batması haktır. Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.” Anlayana en güzel sözdür aslında bu anlamlı söz. İş işten geçtikten sonra çok ahlar ederiz ama vatan gitmiştir bir kere. İşte bunun olmaması için vatan için her türlü fedakarlığı yapalım ve çok çalışalım.

Beyaz Gemi Kitabı İle İlgili Test Soruları

 Beyaz Gemi Kitabı İle İlgili Test Soruları


1) Kitapta geçen çocuk kaç ailenin tek erkek çocuğudur?

A) 1

B) 2

C) 3

D) 4

 

2) Dedesi ona gezgin bir satıcıdan (maşin- mağaza) ne almıştır?

A) Çanta

B) Önlük

C) Kağıt Helva

D) Siyah pantolon

 

3) Aşağıdakilerden hangisi çocuğun isim koyduğu kayalardan biri değildir?

A) Eyer

B)Kurt

C) Tank

D) Ulu

 

4) Sabah güneşini en iyi karşılayan çiçekler hangisiydi?

A) Deve dikeni

B) Kır sarmaşıkları

C) Mor çiçekler

D) Şıralcınlar

 

5) Aşağıda  hangisi kitapta geçen kişi adlarından biri değildir?

A) Bekey

B) Orozkul

C) Seydahmet

D) Gülsarı

 

6) Çocuğu olmadığı için dünyanın en mutsuz kadını olan kimdir

A) Çocuğun teyzesi

B) Çocuğun halası

C) Çocuğun yengesi

D) Çocuğun komşusu

 

7)  Çocuğu olmadığı için her defasında eşini döven, çocuğun dedesine her türlü kötülükleri yapan, ormandaki tomrukları birilerine peşkeş çekerek onlardan rüşvet alan, kendine muıhtaç olan insanlara her türlü zalimliği yapan kişinin adı nedir?

A) Orozkul

B) Seydahmet

C) Ahmet

D) Mahmut

 

8) Aşağıdakilerden hangisi çocuğun fiziksel özelliklerinden biri değildir?

A) Yaba gibi kulaklara sahiptir.

B) Başı kocamandır.

C) Boynu inceciktir.

D) Gözleri masmavidir.

 

9) Çocuğun köpeğinin adı nedir?

 

A) Baltek

B) Tekbal

C) Delikurt

D) Bozo

 

10)  Çocuğun dedesi olan Kıvrak Mümin ile ilgili hangi bilgi yanlıştır?

A) Aşırı iyi niyetli olduğu için kimse onu adam yerine koymamaktadır.

B) Herkesin en zor anında yanında olan, merhametli bir kişidir.

C) En zor işlerde bile yaşlı olmasına rağmen çalışmakta ve bundan şikayetçi olmamaktadır.

D)  Damadının işkencelerine dayanamayıp en sonunda  sinirlenip damadını vurmuştur.

 

11) Kıvrak Mümin dede gibilerine eskiler ne söylermiş?

A) Hep iyi, iyi olmayı asla elden bırakma.

B) İyi olma, kötü ol. Dişlerini göster! Bak sana bu da azdır! Kötü ol, kötü!

C) İnsanların hayatını kabusa çevir.

D) İyilikten ne gördük ki onu yapmaya devam edelim.

 

12)  Mümin Dedenin tek üstünlüğü neydi?

A) Dilbaz olması

B) Üstün zekalı olması

C) Becerikli olması

D) Çok kitap okuması

 

13) “Yok’un yüzü kararsın.” demektir?

A) Her zaman zenginlik iyidir.

B)Zenginler her zaman iyidir.

C) Yokluğun yüzü kararsın anlamına gelir.

D) Vermeyince Mabud neylesin Sultan Mahmut


 

14) Çocuğun en sevdiği oyuncak aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kalem

B) Çanta

C)Boya

D)Resim defteri

 

15) Çocuğun babasının mesleği neymiş?

A) Gemicilik

B) Öğretmen

C) Duvar ustası

D)İnşaat mühendisi

 

16) Çocuğun annesi nerde çalışıyormuş?

A) Ev temizliği işinde

B) Büyük bir dokuma fabrikasında

C) Bir mağazada

D) Bir markette

 

17) Çocuğun anne ve babası çocuğu bırakıp gitmiş ve çocuk anne ve babasını hatırlamaktadır. Anne ve babası ayrıldığı için başka kişiler evlenmiştir. Aşağıdakilerden hangisi bu duruma düşen çocuğun hissettiği duygulardan biri değildir?

A) İçine kapanık olmuştur.

B)Ailesini sorduklarında dedem var, dedemi çok seviyorum demiştir.

C) Umurunda bile olmamıştır.

D) Bazı zanlar hıçkırarak ağlamıştır.

 

18) Çocuğun en çok olmak istediği hayvan nedir?

A) Balık

B) Aslan

C) Martı

D) Ceylan

 

19) Çocuğun yaşadığı yerdeki gölün adı nedir?

A) Issık Gölü

B) Çatır Gölü

C) Alagöl

D) Sarı-Çelek Gölü

 

20) Çocuğun en sevdiği masal hangisidir?

A) Altınkuş Masalı

B) Maral Ana Masalı

C) Şahmaran Masalı

D)  Çiçekli Kız Masalı

 

21) Çocuğun yüksek bir yamaca çıkıp dürbünü ile izlediği şey nedir?

A) Çok güzel bir okul

B) Çok güzel bir ev

C) Beyaz bir gemi

D) Mavi bir kamyon

 

22) Enesay Nehrinin bugünkü adı nedir?

A) Yenisey

B) Kızılırmak

C) Yeşilırmak

D) Hazar Denizi

 

23) Aşağıdakilerden hangisi çocuğun yaşadığı ülkenin iklimi hakkında doğru bir bilgi değildir?

A) Yazları sıcak ve kuraktır.

B) Kışları ılık ve yağışlıdır.

C) Kışları soğuk ve kar yağışlıdır.

D) Yazları serin ve yağışlıdır.


 

24) Kendi ayıbını örtmek isteyen  başkalarının yüzüne ……….. çalar?

Yukarıda kitapta geçen sözün devamı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yoğurt çalar

B) Peynir çalar.

C) Ak çalar.

D) Kara çalar.

 

25) Çocuğun gittiği okulun adı nedir?

A) Cüce Okul

B) Dev Okul

C) Aynalı Okul

D) Martılar Okulu

 

26)  Çocuğun dedesi ilk defa ne için gerçek anlamda sinirlenmiştir?

A) Damadının torununu  okuldan almasına izin vermediği zaman

B) Damadı parasını çaldığı zaman

C) Damadı evden gittiği zaman

D) Damadı  dedenin eşini terslediği zaman

 

27)  Dedenin çocuğu almak için bindiği atın adı nedir?

A) Karadut

B) Karamel

C) Sancak

D) Alabaş

 

28) ” Maaşı kesilen adam, adam değildir, insan değildir.” diyen kişi kimdir?

A) Dedenin ikinci karısı

B) Dedenin damadı

C) Dedenin torunu

D) Dedenin yeğeni

 

29) Kitapta geçen “Çağrılan yere ar eyleme, çağrılmayan yeri dar eyleme.” atasözü ile anlatılmak istenen nedir?

A) Her yere gitmek iyidir.

B) Çağrılan yere de git, çağrılmayan yere de git kıymetin olur.

C) Çağrılan yere nezaket gösterip git, çağrılmayan yere de adımını atma yani  insanları daraltma

D) İstediğin yere git ama en çok da çağrılmayan git ki insanların rahatını kaçırasın

 

30)  Maral Ana adındaki ceylanı kime zorla öldürtmüşlerdir?

A) Çocuk

B) Çocuğun dedesi

C) Çocuğun ninesi

D) Çocuğun babası

 

31)  Kulubeg kimdir?

A)  Çocuğun evlerine misafir gelen bir genç bir delikanlı

B) Çocuğun dayısı

C) Çocuğun amcası

D) Çocuğun kuzeni

 

32) Çocuk çok sevdiği hayvanın öldürülmesinden sonra ne yapmıştır?

A) Kendini suya atıp ölmüştür.

B) Kötü insanlardan intikam almıştır.

C) Beyaz Geminin yanına gitmiştir ve babasına kavuşmuştur.

D) Hayvanın intikamını alarak dedesi ile mutlu bir yaşam sürmüş ve genç bir delikanlı olmuştur.

 

33)  “İnsandaki çocuk vicdanı tohumdaki öz gibidir. Ve o öz olmadan tohum filizlenmez, gelişmez. Yeryüzünde bizi neler beklerse beklesin, insanoğlu doğdukça ve öldükçe, insan yaşadıkça  ……… ve ………  denen şey de var olacaktır.

Yukarıda boş bırakılan ifadelere aşağıdaki sözcüklerden hangisi gelirse cümle kitapta yazıldığı gibi olur?

A) Yalan ve riya

B)İyilik ve kötülük

C) Kudret ve zayıflık

D) Hak ve doğruluk

 

34. Beyaz Gemi adlı kitabın yazarı kimdir?

A) Ayşe Kulin

B) Doğan Cüceloğlu

C) Emile Zola

D)Cengiz Aytmatov

 

35) Aşağıdakilerden hangisi kitap hakkında yanlış bir bilgidir?

A) Çocuğu olmayacak bir kadına yapılan şiddet cahilliğin ta kendisidir.

B) İyi niyetli insanlara yapılan zalimlik insan onuruna yakışmayan bir davranıştır.

C) Çocuk kalbi, çocuk masumiyeti her şeyden daha değerlidir.

D) Çocuklar hiçbir şeyden anlamayan masum yavrulardır.

 

 

 

 

 

CEVAPLAR:

1. c  2. a  3. d  4. b  5. d  6. b 7. a  8. d  9. a  10.  d   11. b   12. c  13.c  14. b  15. a  16. b  17.c   18. a  19. a  20.  b   21. c  22. a  23.d  24. d  25. a   26. a   27. d  28. a  29. c   30. b  31. a  32. a   33. d   34. d  35.d

İnsan Yüreğinin Bir Kapısı Olsaydı Siz O Kapıyı Nasıl Açardınız?

 İnsan Yüreğinin Bir Kapısı Olsaydı Siz O Kapıyı Nasıl Açardınız?

 

İnsan farklı duygulara sahip olan akıllı bir varlıktır. Yeri gelir mutlu olur, yeri gelir acı çeker, yeri gelir şaşkınlık içinde olur vb. İnsan sevme ve sevilme gibi sosyal ihtiyaçları olan değerli bir canlıdır. İnsan ilişkilerinde önemli olan değerler vardır. Sevmek, yardım etmek, vicdanlı olmak, empati kurabilmek vb. İnsan ilişkilerinde en önemli dil ise  sevgi dilidir. 


Sevgi dilinin olduğu her şey her zaman olmasa da çoğu zaman kapıları açar ve insanlar arasındaki sevgi, saygı ve muhabbet bağları da güçlendir. İnsan yüreğinin bir kapısı olsaydı o kapıyı tatlı söz ile, sevgi ile  açardım. Bunu gerçek ve içten yapardım. O insanın beni sevmesi için ona gerekli olan her türlü iyiliği ve fedakarlığı yapardım. Yaptığım iyilikleri ise asla yüzüne vurmaz ve onu incitmeden yapmaya çalışırdım. Elimden geldiği kadar gülümser, tebessüm ederdim. Suratı asık olmazdım. İtici davranışlarda bulunmazdım. İnsan yüreğinin kapısını ona güven vererek, ona güvenerek açmaya çalışırdım. Mümkün olduğu kadar bağırmadan  tane tane konuşurdum. 


Onun duygu ve düşüncelerini saygı ile dinler sonra kendi duygu ve düşüncelerimi anlatmaya başlardım. Ona yalan söylemezdim, verdiği emanete asla hıyanet etmezdim. Hırsızlık yapmazdım. Güzel ahlaklı, kendisine ve çevresindeki kimselere saygılı olan biri olarak insan yüreğinin kapısını açmaya çalışırdım ve bunun için de her zaman sevmek ile ama gönülden sevmek ile başlardım o kapıyı açmaya.

Kış, Rüya, Soba, Kavanoz, Battaniye, Tatil Kelimeleri İle İlgili Hikaye Yazınız.

 Kış, Rüya, Soba, Kavanoz, Battaniye, Tatil Kelimeleri İle İlgili Hikaye Yazınız.


Sabah uyandığımda dışarısı buz kesiyordu. Dışarıda göz gözü görmüyordu. Her yer sisle kaplıydı. Babam arabayı çalıştırmaya çalışıyor, annem beslenmemizi hazırlayarak kardeşim ve benim bir an önce okula yetişmesi  için canla başla çalışıyordu. Sobadan çıkardığı böreklerden hem Kemal’e hem de bana iki dilim koydu. Kemal peynirli börek sevmezdi onun için ona kıymalı olanından yapmıştı. Bana ise peynirli olanından. Ben altıncı sınıfa gidiyorum. Adım Erdem. Kardeşim ise dördüncü sınıfa gidiyor. İkimiz de birbirimizi çok severiz ama bazı zamanlar anlaşamayız. İkimiz hem yaramaz hem de tatlı çocuklarız. Çünkü ailem böyle diyor.

 

 O arada annem küçük kavanozların içine karışık kuru yemiş koyarak öğle arası okulda kalmamızı söyledi. Çünkü bugün onunda çarşıda işleri vardı. Babam öğretmen olduğu için okulda çok yoruluyor market alışverişi, diğer alışverişler anneme kalıyordu. Babam arabayı çalıştırdıktan sonra hemen arabaya bindik ve okula gittik. Babam ile aynı okulda değildik. Bizi kendi mahallemizin okulunda okuyor babam ise yaşadığım şehir olan Sivas merkezde görev alıyordu. Babam bizi okula bıraktı. Kardeşimle dersimize girdik ve son der öğretmenler ve öğrenciler kar topu oynamaya başladı. Dışarıdaki sis dağılmış, lapa lapa kar yağmıştı biz dersteyken. O gün muhteşem bir gündü. Doya doya kar yağmıştı. Günlerden Cuma olduğu için ertesi gün de tatil olacaktı.

 

Tatilde de doya doya kardeşimle, arkadaşım Muhammed, Hamza, Eymen ve Arda ile oynamaya devam edecektik. O gün okul çıkışı eve geldim ve sobanın karşısına geçip ısındım. Annem sobada mis gibi patates ve kestane yapmıştı. Yemeği yedik ve çayla birlikte onları yedik. Daha sonra sıcacık yatağıma gittim ve uyumuşum. Rüyamda denizde yüzüyordum. Hava sıcacıktı ve dışarı yaz mevsimi havasıydı.


Tam suyun içinde yüzerken karşıma büyük bir köpek balığı çıktı. Korku ile uyandım yatağımdan. Pencereden dışarı baktım. Hava karanlıktı ve dışarıda kar ar gücü ile yağmaya devam ediyordu. Oh be dedim gördüklerim rüyaydı. Hemen sıcacık yatağıma sokuldum ve uykuya devam ettim. Ne de olsa bugün geç  kalkabilirdim. Çünkü günlerden cumartesiydi. Yaşasın tatil, yaşasın kış mevsimi dedim kendi kendime.

Emek Hırsızlığı İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 Emek Hırsızlığı İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


İnsanlar para kazanmak için çalışıp alın teri dökerler. Kazandığı para ile de kendilerine güzel bir gelecek hazırlamak için alın teri dökmeye devam ederler. Namuslu ve dürüst insanlar kendi bileğinin gücü ile, zihin gücü ile kazandıkları çalışmalara kimsenin haksız yere göz koymasına da müsaade etmezler. Başkalarının malının üzerine konarak onların sahip olduğu şeyi çalmak hırsızlığın en vicdansızca olanıdır.


Yıllarca emek etmiş, alın teri dökmüş kimselerin sahip olduğu şeyi tek bir alın teri dahi dökmeden elde eden insanlarda zerre kadar vicdan ve merhamet yoktur. Bu insanlara insan demek de yanlış olur. Emek hırsızlığına çok sayıda örnek verebiliriz:  Hiçbir hakkı olmadığı halde başkasının arsasından toprak çalan,  kardeşinin kendisine güvenerek sakla dediği parayı bir anda har vurup harman savurarak harcayan kimse, bir kimsenin düşündüğü projeyi kendi düşünmüş gibi yapmaya çalışan kişi, korsan kitap satmak, korsan kitap yazmak, korsan kitap almak vb bunların hepsi birden emek hırsızlığıdır. 


Emek hırsızı olan insan emek edene saygı duymayan insandır. Örneğin; Bir yazar yıllarca emek etmiş ve büyük bir eser ortaya koymuştur. O eseri ortaya koyarken günlerce uyumamış, aç kalmış, maddi sorunlar yaşamış ama yine de çalışmaya devam etmiştir.  Emek hırsızı olan kişi bir gece ansızın o yazarın evine girip o serini çalarsa ya da  onun yazdığı eserin korsanını yazarsa ve satarsa burada büyük oyun olur ve bunun adı emek hırsızlığı olur.


Bir başkasının alın terine ihanet etmek, hakkın olmadığı bir şeyde hak iddia etmek insan olmadığının da  göstergesidir aynı zamanda. Bunun için emek hırsızı olmamalıyız. Emek hırsızlığı yapan kimseleri toplum olarak kınamalıyız ve devlet böyle kimselere hak ettiği cezayı vermelidir.

"İşten Artmaz Dişten Artar." Atasözü İle İlgili Kompozisyon

 İşten Artmaz Dişten Artar Atasözü İle İlgili Kompozisyon


İnsanın kendini geçindirmesi için parasının olması gerekir. Para bulmak için de çalışıp alın teri dökmek gerekir. Çalışıp kazandığımız para ile de hayata tutunmaya çalışırız. Kazandığımız paranın hepsini ise bir anda çar çur etmemeliyiz. Bir insan ne kadar çok çalışırsa çalışsın tutumlu olmazsa, harcamasını bilmezse bir şey arttıramaz.


Para, kazanmakla değil, tutumlu olmakla artar. Bunun için de atalarımız İşten artmaz, dişten artar diyerek tutumlu olmanın insanın kendisine fayda sağlayacağını ifade etmiştir. Bazen yarınların neler getireceğini kestiremeden elimizdeki avucumuzdaki tüm parayı harcarız ve bunun bir miktarını da başkaları için yok yere bitiririz. Zor günler geldiğinde elimizde hiç paramız olmaz ve o zaman da pişmanlıklar yaşamaya başlarız. Keşke daha önce tutumlu olsaydım, bir yiyorsam bir de biriktirseydim diyerek kendi kendimizi yeriz ama iş işten geçmiş olur. İş işten geçmemesi için her zaman bir köşede küçük bir çıkımız olmalıdır. İsraf etmekten kaçınmalıyız.


Mecbur olduğumuz şeylere para vermeli, gereksiz harcamalar yapmamalıyız. Bunları yaparsak ileride zorluklar yaşamayız ve maddi açıdan kendi kendimize yeteriz. Böylece de insanlara boyun eğmek zorunda kalmadan mutlu bir şekilde hayata tutunmaya devam ederiz.

“Martın Eden” Kitabı İle İlgili Test Soruları

 “Martın Eden” Kitabı İle İlgili Test Soruları

 

1) Aşağıdakilerden hangisi Martın Eden’in özelliklerinden biri değildir?

A) Aşkı arayan biridir.

B) Yakışıklı bir gençtir.

C) Kendini geliştirmek için çok emen eden çalışkan biridir.

D) Kendisine gerçek anlamda aşık olmuş kızla evlenmiş biridir.

 

2) Aşağıdakilerden hangisi Martın Eden’in aşık olduğu kızın adıdır?

A) Ruth

B) Lizzie

C) Emma

D)Isabella

 

3) Martın Eden’in mesleği ilk başlarda neydi?

A) Denizci

B) Mimar

C) Mühendis

D) Öğretmen

 

4) Aşağıdakilerden hangisi Martın Eden’in sevdiği kızın ona anlattığı derstir?

A) Yunanca

B) Japonca

C) Çince

D) İngilizce

 

5) Aşağıdakilerden hangisi Martın Eden’in aşık olduğu kızın ailesinin özelliklerinden biri değildir?

A) Şana, şöhrete ve paraya çok önem veren insanlardır.

B) Eğitimin sadece diploma ve bir işte kadroya girme ile niteleyen kimselerdir.

C) Martın Eden’e çok değer veren ve onu her hali ile kabul eden kimselerdir.

D) Zengin iş adamları ile partiler düzenlemekten zevk alan kimselerdir.


 

6) Martın Eden neden kendini geliştirme ve seçkinlerin içine girmek için çok çalışıp yazar olmaya karar vermiştir?

A) Sevdiği kızı etkilemek ve onunla evlenmek için

B) Dünya çapında tanınmak için

C) Ablası ile aynı binada oturmak için

D) Yoksul öğrencilere yardım etmek için

 

7) Başlarda Martın Eden’in yazdığı eserleri beğenmeyen kimseler daha sonra onun eserlerini neden çok beğenmişlerdir?

A) Yıllar sonra eserlerinin tanınmış yayınevleri tarafından basıldığı  ve yazılarının değerinin anlaşılmaya başlandığı için

B) Onun gerçekten iyi bir yazar olduğunu kitaplarını okuyarak anladıkları için

C) Martın Eden’e zengin bir iş adamının sponsor olması

D) Martın Eden’e işçi sınıfının destek olması

 

8) Martın Eden’in sevgilisi neden onu terk etmiştir?

A) Başka birine aşık olmuştur.

B) Martın Eden’in bir işi olmadığı için

C) Ailesi ile başka şehre taşındığı için

D) Kızı amcası tehdit ettiği için


 

9) Martın Eden’i sadece Martın Eden olduğu için gerçek anlamda seven kişi kimdir?

A) Lizzie

B) Sophia

C) Emily

D) Ruth

 

10) Martın Eden iyi bir yazar olmak için aşağıdakilerden hangisini yapmamıştır?

A) Geceler boyunca uyumadan yazmaya, alın teri dökmeye devam etmiştir.

B) Bazı geceler uykusuz kalmıştır.

C) Bazı geceler aç yatmıştır.

D) Sürekli konfor halinde bir yaşam sürmüştür.

 

11) Joe Dawson kimdir?

A) Martın Eden’in eniştesi

B) Martın Eden’in patronu

C) Martın Eden’in sevdiği kızın babası

D) Martın Eden’in çok sevdiği arkadaşı

 

12) Russ Brissenden kimdir?

A) Eden’i şehir hayatı onu yutmadan önce yazmayı bırakıp  eski işine geri dönmesini isteyen eski bir yazardır.

B) Kahramanımıza başarılı olacağını söyleyen öğretmenidir.

C) Kahramanımıza zengin olacağını vadeden komşusudur.

D) Kahramanımıza destek olan bankacıdır.

 

13) Aşağıdakilerden hangisi Martın Eden’ ait bir özellik değildir?

A) Kızların aşık olduğu kaslı bir erkektir.

B) Kendini yazarlığa adamış, hayatını değiştirmeye çalışan bir gençtir.

C) Sevdiği kız için elinden gelen her türlü fedakarlığı yapan biridir.

D) Serserinin, işe yaramazın tekidir.


 

14) Martın Eden sevdiği kızın onu gerçek anlamda sevmediğini anlayınca ne yapmamıştır?

A) İnsanlara olan güveni büyük ölçüde sarsılmıştır.

B) Kendini denize atıp ciğerlerini su ile doldurarak intihar etmiştir.

C) Yeniden başka bir kıza aşık olmuş ve onunla mutlu bir yaşam sürmüştür.

D) Büyük bir boşluğa düşüp acı çekmiş ve hazin bir sonu olmuştur.

15) Jack Landon’un “Martin Eden” adlı romanıyla ilgili olarak verilen aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi yanlıştır?


A) Andy – Duvarcı

B) Harry – Cumhuriyetçi

C) Norton – Harward adamı, idealist

D) Parry – İstatistikçi

16) Martin Eden’in yazmış olduklarının en iyisi olduğuna inanarak kendi kendine övdüğü öykünün adı nedir?

 

A)Hayatın Şarabı

B) Deniz Lirikleri

C) Aşk Döngüsü

D) Güneşin Utancı

 

17) Martin’in yazdığı ilk makalesi aşağıdakilerden hangisidir?

A) İnci Mezarlığı

B) Deniz Lirikleri

C) Çömlek

D) Define Avcıları

 

 

18) Martin Eden’in çocukluktan beri kavga ettiği ve en sonunda yendiği çocuğun lakabı nedir?

A)Kara Kuri

B) Demir Kafa

C) Peynir Surat

D)Çöp Tenekesi

 

19) Martin, hangi siyaset ve toplum felsefesini savunmaktadır?

A) Cumhuriyet

B) Komünizm

C) Bireycilik

D) Sosyalizm

 

20) Martin’in boğazındaki yara izleri nasıl oluşmuştur?

 

A) Hırsızlık yaptığı sırada ev sahibi yaralamıştır.

B) Sevdiği kadının tırnak izleri geçmiştir.

C) Meksikalı bir adamın Martin’e saldırmasıyla

D) Kaldıkları evde yangın çıkması

 

21) Martın Eden kitabının yazarı kimdir?

A) Jack London

B) Emile Zola

C) Halit Hüseyin

D) Tolstoy


 Cevaplar:

1. d  . 2. a  3. a   4. d   5. c  6. a   7. a  8.b  9. a  10. d   11. b  12. a  13. d   14. c   15. b  16. a   17.d  18. c  19. c   20. c   21. a

Alın Teri Dökmek İle İlgili Kompozisyon

 Alın Teri Dökmek İle İlgili Kompozisyon

 

Başkasının kazancı ile geçinmek, kendin için bir uğraş içinde olmamak kişiyi bir süre sonra yaşamadan soğutmaya başlar. Hazır yiyici olmak kişiyi tembelliğe alıştırır ve kişi en ufak bir çaba harcamadığı için yaşamın da onun gözünde bir anlamı olmaz.  Oysa alın teri ile kazanılan para değerlidir ve kişi o parayı harcarken daha dikkatli olur ve bir anda har vurup harman savurmaz. Alın teri ile kazanılan işte hile yoktur, yetim ve öksüz hakkı yoktur. Çünkü alın terinde emek vardır, göz yaşı vardır, inanç ve sabır vardır. Çevremizde alın teri ile çalışıp bir yerlere gelmiş insanları gözlemlediğimizde o insanların kendi parasına sahip çıktığını, tutumlu insanlar olduğunu görürüz.

 

Çünkü o insanlar o parayı bir anda kazanmamıştır. Yıllarını vermiştir o paraya , eve, arabaya, sahip olmak için. Mesela bir doktoru örnek verelim: Doktor olan kişi daha küçükken derslerini, sorumluluklarını yerine getirmek için çok çalışmaya başlamıştır. İlkokul, orta okul, lise derken üniversite bitmiştir. Yani bir doktorun yetişmesi için yılları gitmiştir. Bu doktor olan kişi yıllarca alın teri dökmüştür. Gece sabahlara kadar testler çözmüş, denemeler çözmüş ve yeri gelmiş uyumamıştır. Yeri gelmiş eğlencesini ertelemiş ve sadece amacına odaklanarak istediği yere gelmiştir. İşte tüm bunların nedeni çok çalışmak, alın teri dökmek ve sabırla yoluna devam etmektir. En güzel yemek alın teri ile kazanılan yemektir. İnsan alın teri ile kazandığı parasını da tadını çıkara çıkara harcar ve yoksul insanlara da faydalı olarak hem kendisine  hem de çevresine faydalı bir insan olur.

 

 Alın teri dökmek ile ilgili şu sözde  çok önemlidir: “En hayırlı ve tatlı kazanç insanın el emeği göz nuru alın teri ile kazandığı rızıktır der. Hz. Muhammed(s.a.v). Bundan dolayı var gücümüzle çalışıp kimseye el açmak zorunda kalmamalıyız ve ço çalışarak alın terimizin, helal kazancımızın emeğini yemeliyiz.

Alın Teri Dökmek İle İlgili Özdeyişler

 Alın Teri Dökmek İle İlgili Özdeyişler


Alın teri insan onurunu korur ve insanın başka bir insan karşısında dimdik durmasını sağlar. Kişinin kendi alın teri ile kazandığı para onu mutlu eder ve kişinin kendine olan güvenini artırır.

Alın teri dökmenin önemi ile ilgili özlü sözler şunlardır:

“Hiçbir şey kendi alın teri kadar bir insanı tatmin edemez. Çalışan insan kendi varlığında hüküm süren bir ahengi bütün kâinata nakleder. Hayatın biricik nizamı bu ahengin kendisi olmalıdır.” Ahmet Hamdi Tanpınar

“En çok bolluk getiren yağmur alın teridir.”  Cenap Şahabettin

“En hayırlı ve tatlı kazanç insanın el emeği göz nuru alın teri ile kazandığı rızıktır.” Hz. Muhammed(s.a.v)

“Alın teriyle kazanılan kutsal ekmek başı boşluğun getirdiği ekmekten daha tatlıdır.”  Crowquill

 

“Yakın geçmişin tarım toplumunda insanın can ve ter yoldaşı olan emektar atın öküzün kanını emerek geçinen at sinekleri günümüzde de insanın yakasına etine kanına yapışarak asalaklığını sürdürmektedir. “ Alper Akçam

“İşçi emek verendir. Alın teri dökendir. Faiz yerine bereketi tercih edendir. Kimseye boyun bükmeyen rızkını Allah’tan bilendir. Üç günlük dünyaya gereken dokuz öğünü helalinden isteyendir. İşine kattığı niyet ve besmele ile onu ibadete çevirip kaderine düşen rolü dürüst temiz örnek olarak yaşayıp bunları da ameli salihe çevirendir. Veren eldir. Minnet etmeyendir.”  Mehmet Deveci

 

“Büyük olmanın yolu da deha gibi çalışma ve alın terinden geçer.”  Albert Camus

“Devletin malı deniz yemeyen domuz” mantığı ile değil emeğin yüceliği değeriyle ülke bireyleri yetiştirilmelidir. Emek vermeden taş taş üstüne konamayacağı öğretilmelidir. Güzel bir gelecek için bedelinin ödenmesi gerçeği tüm ülke bireylerinin beyinlerine kazınmalıdır. Gündoğdu Yıldırım

“Emek çekilmiş her şey değerlidir.”  Mimar Sinan

 

Alın teriyle ıslanan toprak kurumaz. İbrahim Olcaytu.

“Kılıç ve saban. Bu iki fatihten birincisi ikincisine daima mağlup oldu. Tarihin bütün vakaları ve hadiseleri hayatın bütün mübahadeleri bunu teyit ediyor. Milletimiz çok büyük elemler mağlubiyetler facialar görmüştür. Bütün bu olanlardan sonra yine bu topraklarda bulunuyorsa bunun hikmeti aslisi şudur çünkü Türk çiftçisi bir eliyle kılıcını kullanıyorken öteki eliyle sabanla topraktan ayrılmadı.” Mustafa Kemal Atatürk