Elden Gelen Öğün Olmaz O da Vaktinde Bulunmaz Atasözü İle İlgili Kompozisyon

Elden Gelen Öğün Olmaz O da Vaktinde Bulunmaz Atasözü İle İlgili Kompozisyon

İnsan geçimini sağlamak konusunda kendi emeğine güvenmelidir . Başkalarının yapacağı yardımlara bel bağlamak insanı zor durumlara sürekler . Sürekli birilerinin eline bakarsak ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanırız, başkaları yardım yapsa bile bu yardımlar en çok ihtiyaç duyduğumuz zamanlar da olmayabilir .

Başkalarına muhtaç olmamak ve kendi ayaklarımız üzerinde durabilmek için çalışmalı ve üretmeliyiz. Her insanın mutlaka yapabileceği işler vardır . Öyle ev hanımları vardır ki başkalarına muhtaç olmamak, kimseye el açmamak için el işleri yapıp onları satarak ailesine katkıda bulunur . Ya da yaşını başını almış dedeler içinde bile başkalarına yük olmamak için simit satanlar, hayvancılık yapanlar ve daha birçok farklı işle uğraşanlar vardır . Birilerine muhtaç olmak kadar zor bir durum yoktur . Birilerine muhtaç olmak bir bebeğin annesine muhtaç olması gibi şefkat ve merhamet taşımaz her zaman . Bu durum çoğu zaman sırtımızda taşıdığımız ağır bir yük misali bizi ezer de ezer . Bu yüzden “azıcık aşım kaygısız başım” atasözünde de olduğu gibi kendi kazancımıza güvenmeliyiz .

Elbette toplumumuz yardımseverdir, muhtaçlara kol kanat gerer ama yapabileceğimiz işler varsa eğer başkalarından bir şeyler beklemek yerine kendimiz kazanmaya gayret etmeliyiz .


Tarihlerin Yazılışı İle İlgili Test Soruları

Tarihlerin Yazılışı İle İlgili Test Soruları

Tarihlerin yazılışı ile ilgili hazırlamış olduğumuz test soruları . Hepinize başarılar 
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tarihlerin yazılışı ile ilgili bir yanlışlık yapılmıştır?
A) Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım 14 Ocak 1923’te vefat etmiştir.
B) 20. yy.ın en acıklı olaylarından olan Vietnam savaşı 23 Ocak 1973’te yapılan antlaşma ile sona erdi.
C) Günümüzün vazgeçilmez eğlencelerinden olan sinema 1 Şubat 1985’de icat edildi.
D) Gelecek nesilleri yetiştirmek için 16.03.1948’de öğretmen okulları kurulmaya başladı.

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tarihlerin yazımı ile ilgili bir yanlışlık yapılmıştır .
A) Bu yıl okullar 18 Ocak’ta tatil oldu.
B) 29/10/1923 Türk tarihi için önemli dönüm noktalarından birisi olmuştur.
C) Atatürk 19 Mayıs 1919’da Samsun’a varmıştır.
D) Haftaya Pazar sınıfça pikniğe gitmeyi düşünüyoruz.

3. Aşağıdaki verilen tarih yazım şekillerinden hanisi hatalıdır?
A) 9 Şubat 1986
B) 09-02-1986
C) 09/02/1896
D) 09.02.1986

4. “Tarihlerden sonra gelen ekler tarihin okunuşuna göre getirilir.”
Yukarıdaki bilgiye göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde tarihlerin yazımı ile ilgili bir yanlışlık yapılmıştır?
A) 23 Nisan 1923’de cumhuriyet ilan edildi.
B) Büyük padişah Fatih Sultan Mehmet 30 Mart 1430’da doğdu.
C) 17 Nisan 1954’te Çanakkale Anıtı’nın temelleri atıldı.
D) Tarihin en kanlı savaşlarından olan 2. Dünya Savaşı 8 Mayıs 1945’te sona erdi.

5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tarihlerin yazımı ile ilgili bir yanlışlık yapılmıştır?
A) 1 Temmuz 1683’te Türk orduları Viyana’ya taarruzda bulunmuştur.
B) Fransız komutan Napolyon 1798’de Mısır’ı işgal etmiştir.
C) 1.Temmuz.1932’de Türk Dil Kurumu kurulmuştur.
D) 20.08.1974’te Kıbrıs Barış Harekatı başlamıştır .


6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tarihlerin yazımı ile ilgili bir yanlışlık yapılmıştır?
A) 21 Temmuz 1969’da insanoğlu ilk kez Ay’a ayak basmıştır.
B) 23.08.1908’de Meşrutiyet ilan edilmiştir.
C) Türk milletini yok etme belgesi olan Sevr Antlaşması 10 Ağustos 1920’de imzalanmıştır.
D) Milli Kütüphane 16 ağustos 1948’de hizmete açıldı.

7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tarihlerin yazılışı ile ilgili bir kural yanlış verilmiştir?
A) Kesin tarih bildiren gün ve ay adları büyük harfle başlar.
B) Tarihlere getirilen ekler kesme işareti ile ayrılır.
C) Tarihler yazılırken gün, ay ve yıl bildiren sayıların arasına kısa çizgi konabilir.
D) Tarihler yazılırken ay adı yazı ile de yazılabilir sayı ile de yazılabilir.

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tarihlerin yazımı ile ilgili bir yanlışlık yapılmıştır?
A) 26 Ağustos 1071’de Türk ordusu Malazgirt Meydan Muharebesi’ni kazanmıştır.
B) Sivas Kongresi 4 eylül 1919’da toplanmıştır.
C) Osmanlı tarihinin önemli vezirlerinden Sokullu Mehmet Paşa 30.09.1579’da vefat etmiştir.
D) 1 Kasım 1928’de yeni Türk harfleri kabul edilmiştir.

9. Tarihlerin yazımında gün, ay, yıl sıralaması takip edilir. Buna göre aşağıdaki tarihlerin hangisinin yazımı yanlıştır?
A) 11/22/2017
B) 22.01.2019
C) 10/12/1963
D) 15/08/2000

10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tarihlerin yazımı ile ilgili bir yanlışlık yapılmıştır?
A) Atatürk’ün naaşı 10 Kasım 1953’te Anıtkabir’e nakledilmiştir.
B) 24 Kasım 1934’te Mustafa Kemal’e Atatürk soyadı verilmiştir.
C) Geçen ayın son Pazar günü bize gelmişlerdir .
D) Sana verdiğim süre 15 Ocak’ta sona erecek.

Cevap Anahtarı
1
C
2
D
3
B
4
A
5
C
6
D
7
C
8
B
9
A
10
C






Aile İçi İletişimin Önemi Hakkında Neler Söyleyebilirsiniz ?


Aile İçi İletişimin  Önemi Hakkında Neler Söyleyebilirsiniz ?

Aile içi iletişimde sevgi , saygı, birlik ve beraberlik , yardımlaşma ve dayanışma çok önemli bir yere sahiptir . Aile bireyleri birbirleri ile her zaman güzel bir diyalog içinde olmalıdırlar . Karşılıklı anlayış daim olmalıdır . Aile  içinde anne ve babalar çocuklarına iyi bir örnek olmalıdır . Aile bireyleri güzel ahlaklı olmalıdır . Aile içinde asla ve asla şiddet olmamalıdır .

Çocuklara fiziksel  ve  psikolojik ceza verilmemelidir.  Aile içinde bağırmalar, kavgalar olmamalıdır . İnsanca yaşamak için, kavgaların olmaması için her zaman  karşılıklı sevgi, saygı ve sadakat olmalıdır. Aile bireyleri içinde yalan olmamalıdır . Aile ortamında güven daim olmalıdır . Çocukların huzur bulduğu , sıcacık  yuvalar olmalıdır . Anne ve babalar çocuklarının derslerine yardımcı olmalıdır . Onları bu yolda yalnız bırakmamalıdırlar . Çocuklarımız koşulsuz sevilmelidir . Onlara asla kötülük yapılmamalıdır . Baba anneye, anne de babaya iyi davranmalıdır .  Kararlar birlikte alınmalıdır . Demokratik  bir aile ortamı oluşturulmalıdır.  Yani sadece bir kişinin istekleri değil, herkesin istekleri yerine getirilmelidir . Her bireyin bir kişiliği olduğu kabul  edilmelidir. Her bireyin farklı özellikleri vardır. Bu özelliklere saygı duyulmalıdır. Örneğin;  ders çalışırken gürültülü ortamda dersini anlamayan abimize bu konuda yardımcı olmalıyız ve sesi yüksek olan müziği ya da her ne ise onu kapatmalıyız ya da sesini kısmalıyız .

Aile bireyleri arasında sağlıklı bir iletişim ve diyalog olmalıdır . Çocuklar bir hata yaptığında o hatayı çocuklara anlatmalıyız, çocukların kişiliğini hedef alarak onlara hakaret etmemeliyiz. Onları yanlış olan düşüncelerinden güzel bir iletişim kurarak  kurtarmaya çalışmalıyız .

‘’Gülmek, Allah’ın İnsanlara Verdiği Hediyelerin En Kıymetlisi , En Latifidir. Her Aptal, Her Zalim İnsanları Ağlatabilir Fakat Onları Güldürmek Kolay Değildir.’’ Özdeyişi İle İlgili Kompozisyon

‘’Gülmek, Allah’ın  İnsanlara Verdiği  Hediyelerin  En Kıymetlisi , En  Latifidir. Her Aptal, Her Zalim İnsanları Ağlatabilir Fakat Onları Güldürmek Kolay Değildir.’’ Özdeyişi İle İlgili Duygu Ve Düşüncelerinizi Açıklayınız .

Gülmek Yüce Allah’ın biz insanlara verdiği en değerli , en güzel  hediyelerden biridir . Çünkü tebessüm etmek , gülümsemek insanlar arası iletişimde çok ama çok önemlidir . Gülen insan kendisini ve başkalarını seven, hayata daha farklı pencereden bakabilen insandır . Gülmek elbette güzel bir şeydir fakat güldürmek de çok önemlidir .

Zalimler, aptallar şuursuzca hareket ettiği için , insanların kalbini kırdığı için , karşı tarafı rencide ederler ve kalp  kırarlar . Kalbi kırılan , yıkılan insan da doğal olarak ağlar ve kendini kötü hisseder . Oysa güldürmek merhamet gerektirir . İçinde sevgi olan , merhamet olan, içtenlik olan kişiler güldürmeyi başarabilen,  kıvrak zekaya sahip olan insanlardır . Bunun için her zaman insanları mutlu etmeye çalışmalıyız , onları gülümsetmeye çalışmalıyız . Can yakmamalıyız, ah almamalıyız . Çünkü kötülük  kolayca yapılan bir erdemsizliktir . Oysa iyilik zor da olsa yapılan bir erdemli davranıştır .

Bunun için her zaman iyi olmalıyız, çevremizdeki insanlara gülümsemeliyiz ve onları  mutlu etmeye çalışmalıyız. Yani iyi bir mizah becerisine de  sahip olmayı unutmamalıyız.

‘’ Düşen Bir Çığda Hiçbir Kar Tanesi Kendisini Olup Bitenden Sorumlu Tutmaz.’’ Özdeyişi İle İlgili Duygu Ve Düşüncelerinizi Açıklayınız

‘’ Düşen  Bir Çığda Hiçbir Kar Tanesi Kendisini Olup Bitenden Sorumlu Tutmaz.’’ Özdeyişi İle İlgili  Duygu Ve Düşüncelerinizi Açıklayınız.

İnsan sosyal bir varlık olduğu için toplum ile birlikte yaşar . Bunun için de içinde yaşadığımız topluma karşı sorumluluklarımız vardır . Bu sorumlulukları da yerine getirmemiz gerekir . Başımıza  bir  kötü olay geldiğinde ,  toplum içinde bir yozlaşma gördüğümüzde hiç kimse bu durumda kendini suçlamaz .

Aslında burada suçlu olan tek bir kişi değildir, hepimiz suçluyuzdur . Çünkü hepimiz zamanında yerine getirmediğimiz sorumluluklardan dolayı bu dertleri yaşıyor olabiliriz . Örneğin;  yetişkinler yeni nesil için şunları söyler : Yeni nesil çok değişik , gençlik bozuluyor gibi birtakım sözler sarf edilir . Aslında burada suç sadece gençliğin değil, o gençliği bu hale getiren biz yetişkinlerin sorumsuzluğudur . Yani bir  olayda sadece bir kişi sorumlu değildir , hepimiz sorumluyuzdur . Örneğin; şu magazin programları izlenmesin, milletin ahlakını bozuyor gibi laflar söyleriz. Ama biz o magazin programlarını izlemesek onları takip etmesek, o programlar zaten reyting düşeceği için kendiliğinden ortadan kalkacaktır .

İşte biz kendi elimizle izlemeye devam ettiğimiz için  de önce hepimiz kendimizi sorumlu tutmalıyız . Yani  o programları izlememeliyiz . Gençlere de bu yönde olumsuz örnek olmamalıyız ve toplumu daha bilinçli kesim haline dönüştürmeliyiz .

Okumanın Faydaları Nelerdir ?

Okumanın Faydaları Nelerdir ?

Okumak hoşça vakit geçirmek ve öğrenmek için yapılan faaliyetlere verilen addır. Kitap , dergi ya da gazete gibi basıl yayınları okumak bize çok büyük katkılar sağlar . Kitap okumanın yararlarını şu şekilde sıralayabiliriz :

1. Tecrübe Kazanmamızı Sağlar : Hayatta o kadar çok durum vardır ki bunların tamamını öğrenmemiz için hepsini yaşamamız gerekir ancak bu pek de mümkün değildir . İşte kitaplar başımızdan geçmemiş birçok durum hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlayan eşsiz kaynaklardır . Kitaplar sayesinde insanların tecrübelerinden faydalanırız ve bu tecrübeler bize ışık olur .


2. Arkadaşlık : İnsanlar sıkıntılarını, dertlerini , mutluluklarını kısacası her şeyini paylaşabileceği arkadaşlar arar . Kitaplar bizim bu ihtiyaçlarımızı karşılayabilecek o kadar güzel arkadaştırlar ki hiç sıkılmazlar, ne zaman istersek yanımızda olurlar ve biz bıkana kadar yanımızdan ayrılmazlar . Yani kitaplar bizden hiçbir şey istemez ama bize sürekli verirler .

3. Dinlenme : İnsan kitap okurken günlük sıkıntılarından , dertlerinden uzaklaşır ve başka diyarlara bir yolculuğa çıkar . Bu durum bizim rahatlamamızı ve dinlenmemizi sağlar . Montesquie “ Çeyrek saatlik bir okumanın gideremediği bir üzüntüm olmamıştır.” sözü ile kitapların insanları dinlendirme ve rahatlatma yönünü çok güzel bir şekilde ifade etmiştir .

4. Zamanı Değerlendirme : İşlerimizden artan kalan zamanlarda neler yapabiliriz ? Televizyon seyretmek , yatmak ya da daha bir sürü şey . Ebette bunların da faydaları inkar edilemez ancak yine bize en çok katkı sağlayacak olanı kitap okumaktır .

İşte tüm bu nedenlerden dolayı kitap okumak hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olmalıdır . Dünyayı tanımak , hoş vakit geçirmek ya da kendimizi geliştirmek … Amacımız ne olursa olsun en büyük yardımcımızın kitaplar olduğunu unutmayalım .

Adalet İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

Adalet İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

Bir yerde adalet varsa orada huzur vardır , mutluluk vardır , insan hakları vardır . Adaletin olmadığı yerde ise büyük bir kaos  vardır . Çünkü insan haklarının olmadığı yerde mutluluk ve huzur asla olamaz .  İnsan olarak her zaman adaletten yana olmalıyız . Hiç kimsenin hakkının yenmesine göz göre göre müsaade etmemeliyiz . Acı da olsa gerçekten ve doğrudan yana olmalıyız her zaman .

Adalet kavramını ilk olarak kendi benliğimize  yerleştirmeliyiz .  Yani adalet kavramını önce benimsemeli sonrada o kavramı hayatımızın temel bir  prensibi haline getirmeliyiz .  Adaletsizliğin olduğu bir yerde sesimizi çıkarmalıyız ve  adaletsizlik yapan her kim olursa olsun o kişiye dur demesini bilmeliyiz . Çünkü insan olan , erdemli olan bir kimseye yakışacak olan  da bu onurlu davranıştır . Milletlerin uzun süre ayakta kalması için  o milletlerde adaletin olması şarttır . Adalet olmadığı zaman insanlık olmaz, güçlü güçsüzü ezer . Zalim ve güçlü olanın dediği yapılır , mazlum ve haklı olanın  hakkı yenir . İşte tüm bunların olmaması için her zaman adalet ile yaşamalıyız ve adaletin yanında olmalıyız . 

Adaletin önemi ile ilgili Peygamber Efendimiz’in de şu sözü unutmamalıyız : ‘’ Adaleti çiğneyen devlet adamlarını cezalandırmayan milletler çökmek zorundadır. – Hadis-İ Şerif

E-Posta ( E-Mail ) Yazarken Nelere Dikkat Edilmelidir ?

E-Posta ( E-Mail ) Yazarken Nelere Dikkat Edilmelidir ?

Teknoloji geliştikçe birçok araç gereç ve gelenek unutulup gitti ve bunlardan bazılarının yerine başkaları girdi hayatımıza . Mektup da teknolojinin gelişmelerinden nasibini aldı ve artık pek kullanılmayan bir iletişim aracı haline geldi . E-posta ya da diğer adı ile E-mail günümüzün mektubu olarak adlandırılabilir .

E-posta yazarken amacımıza ulaşabilmek için dikkat etmemiz gereken bazı durumlar vardır . Bu durumları şu şekilde sıralayabiliriz :
1. Mutlaka bir e-posta adresimizin olması gerekir . E-posta adreslerini gmail , outlok vb. servisleri kullanarak birkaç kolay işlemin ardından alabiliriz . Örneğin e-posta adresleri “okanögrenci@gmail.com “ gibi olur .


2. E-postamızın gönderici kısmına e-postayı yazdığımız kişinin e-posta adresini yazmalıyız .
3. Konu kısmına e-postamızın ne ile ilgili olduğunu yazmalıyız . Boş bırakmak ya da “Acil, lütfen okuyun vb.” ifadeler yazmak yerine isteğimizin ya da e-postayı yazmamızın amacını açıklayan bir başlık yazmamız etkili olur .
4. Kompozisyon kurallarında olduğu gibi e-postamızı giriş, gelişme, sonuç şeklinde bölümlere ayırmalıyız . Hitap ifadesi ile başlayıp açıklamalarımızı yapıp iyi dileklerle e-postamızı bitirmeliyiz .
5. E-postayı yazarken Türkçemizin yazım ve noktalama kurallarına uymalıyız . Dili etkili kullanmalıyız .

Bu noktalara dikkat ettiğimizde etkili bir e-posta yazmış oluruz .

Çevremizde Veya Okulumuzda Gördüğümüz Bir Soruna Çözüm Bulmak İçin Nasıl Bir İcat Yapılabilir

Çevremizde Veya Okulumuzda Gördüğümüz Bir Soruna Çözüm Bulmak İçin Nasıl Bir İcat Yapılabilir

Çevremizde ve okulumuzda maalesef birçok sorun bulunmaktadır . Bu sorunlar hem maddi hem de manevi olarak bizlere zarar vermektedir . Benim okulumuzda gördüğüm önemli bir sorun var . Bu sorun gün içerisinde yüzlerce belki de binlerce kağıdın çöpe gitmesi . Bu kağıtların maddi olarak ülkemize verdiği zararı bir top kağıdın 17-20 Tl arasında fiyatlar ile satıldığını düşünürsek hesaplamamız hiç de zor olmaz .

Ben bu soruna şöyle bir icat yaparak çözüm bulabileceği düşündüm . Koridorlara büyük konteynırlar koyup bu konteynırların altına da büyük borular takarak zemin kata indirmeyi ve atılan tüm kağıtların okulun alt katında toplanmasını sağlayabilirim . Bu sayede kağıtlar ekonomiye kazandırılır ve birçok ağaç da kesilmekten kurtarılabilir . Unutmayın çevremizde ya da okulumuzda onlarca sorunla karşı karşıyayız . Bu sorunları çözebilmek için hepimize büyük görevler düşüyor . Bu ülke hepimizin ve hepimizin geleceği için herkesin elini taşın altına koyması lazım .

Etrafımızdaki olaylara farklı bir gözle bakmayı başarabilirsek eminim ki birçok icat yapabiliriz . Siz de çevrenizde ya da okulunuzda gördüğünüz sorunlar ile ilgili bir icat düşünüyorsanız yorumlar kısmına yazarak bizimle paylaşabilirsiniz .


‘’Sokak Çocukları Diye Bir Şey Yoktur, Sokaklar Çocuk Doğurmaz.’’ Sözü İle İlgili Deneme Yazınız .

‘’Sokak Çocukları Diye Bir Şey Yoktur, Sokaklar Çocuk Doğurmaz.’’ Sözü  İle İlgili Deneme Yazınız .

Çocuklarımız , evlatlarımız  dünyanın en masum varlıklarıdır.  Hayatı en güzel şekilde ve çocukça yaşamak onların  en tabi hakkıdır. Hayata anlam katan , hayatımızın neşesi olan nadide çiçeklerimizdir onlar . Dünyaya genel olarak baktığımızda ne yazık ki  kimi çocuklarımız hak ettiği değeri çeşitli nedenlerden dolayı görememektedir .  Çünkü kimi çocuklar sokaklarda yaşamakta, karnını doyurmak için çeşitli zorlu işlerde çalışmaktadır .

Kimi çocuklarımız ise akılları ermediği için  , kötü insanların tuzaklarına  düşmekte ve böylece hayatları kararmaktadır . Dışarıdan bakan insanlar belki sokak çocuğu diye onlara lakap takabilir fakat yukarıdaki sözde de söylenildiği gibi sokak çocuğu diye bir şey yoktur,  çünkü sokaklar çocuk doğurmaz .  O çocukların, o yetim ve öksüz yavruların, o terk edilmiş  yavrularımızın nasıl sokaklarda yaşam mücadelesi verdiğini  ne acılar çektiğini anlayamayız belki . Çünkü bunu ancak yaşayan bilir .  Çocukların bunda hiçbir günahı yoktur . Çünkü onların  terk edilme nedenini, nasıl ve ne şekilde bu durumlara düştüğünü bilmeden onlara ön yargılı bir tutum içinde yaklaşmamalıyız  Onları sevmeliyiz, koşulsuz sevmeliyiz ki o canlarımızı da topluma katalım ve sağlıklı  bir birey olarak yaşamlarını sürdürmelerine yardımcı olalım  . Çünkü  tüm çocukların  iyi bir yaşama , iyi bir hayata sahip olma hakkı vardır . Onların neden sokaklarda yaşamak zorunda olduğunu, anne ve babaların neden onlara bakamadığı da iyi araştırılmalıdır. Çünkü istisnalar dışında hiç bir anne, hiç bir baba çocuğunu sokaklara bırakmaz ve onun zorluklar çekmesine, acılar çekmesine göz yummaz. Anne ve balara da bu durumda ön yargılı yaklaşılmamalıdır. O çaresiz annelerin , baların elinden tutulmalı, onlara kalacakları, barınacakları yerler verilmelidir.  İş verilmeli ve bir işte çalışılması sağlanmalıdır aile büyüklerinin. Çocukların da mutlu ve huzurlu bir şekilde okullarına, eğitim yuvalarına kavuşması ve çocukluğunu yaşaması sağlanmalıdır.

Lütfen onlara sahip çıkalım. Belki  o çocukların kimi  anasız kalmıştır kiminin de hiç kimsesi kalmamıştır.  Onun için öyle kolayca insanları etiketlemeyelim ve onlara yani canlarımıza sahip çıkalım.



 .