Kompozisyon Örnekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kompozisyon Örnekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Birlik Ve Beraberliğin Önemini Kendi Cümlelerinizle Yazınız.

Birlik Ve Beraberliğin  Önemini Kendi Cümlelerinizle Yazınız.

Her insanın kendi vatanı çok değerlidir. Çünkü insanı vatanına bağlı kılan değerler vardır. Bunlardan biri de birlik ve beraberlik duygusudur. Birlik  ve beraberliğin olduğu yerde güç vardır, azim vardır, çalışkanlık ve ilerleme vardır. Ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti de geçmiş ve yakın tarihlerde çok zor günler yaşamıştır .

Yaşanılan onca zorluğa  rağmen Türk Milleti bir ve beraber olmayı başarmıştır. Buna örnek olarak Çanakkale Savaşı’nı verebiliriz. Çanakkale Savaşı’nda milletimiz yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmış ve fakat yine birlik içinde hareket etmekten asla vazgeçmemiştir. Çünkü bizim bir ve diri olmamızı sağlayan bunlardır.   Başka bir örnek ise şunu verebiliriz: Örneğin ailemizden biri  bir hastalığa yakalandığı zaman aile bireyleri o hasta için elinden gelen her türlü maddi ve manevi yardımı yaparak  , birlik içinde hareket eder. O hasta olan kişinin tedavi masrafları aile bireyleri tarafından sağlanır ve bu birlik, beraberlik sayesinde aile daha da güçlenir ve birbirine daha çok bağlanır. Ya da işten çıkarılmış bir  komşumuza  el birliği ile yardım eder ve onun başka bir işe girmesini sağlayabiliriz. Böylece komşumuzla da ilişkilerimiz daha iyi olur ve daha  mutlu insanlar oluruz. Millet olarak her zaman birbirimize yardımcı olmalıyız.

Bize muhtaç olan fakir milletlere de el uzatmalıyız ve birlik ve beraberliğimizden asla uzaklaşmamalıyız. Ülkemizi bölmek isteyen her türlü iç ve dış terör mensuplarına karşı da milletçe   hareket etmeliyiz ve bizi hiçbir gücün bölmesine izin vermemeliyiz.

‘’Bakarsan Bağ, Bakmazsan Dağ Olur.’’ Atasözü İle İlgili Bir Yazı Yazınız.


‘’Bakarsan Bağ, Bakmazsan Dağ Olur.’’ Atasözü İle İlgili Bir Yazı Yazınız.

Nasıl ki bir bahçeden, bir bağdan iyi ürünler  elde etmek için  çalışmak, emek etmek gerekiyorsa hayatta da başarılı olmak için aynı şeyi yapmak gerekir.  Kaliteli meyveler, sebzeler üretmek için  onların bakımı zamanında yapılmalıdır. Ağaçlar zamanında budanmalı, ilaçları zamanında sıkılmalı, toprak iyi bir şekilde  bellenmelidir.

İşte tüm bunları yaptığımız zaman , yani baktığımız zaman bağ olur, bahçe olur. Bakmadığımız zaman  ise arazimiz çorak olur ve oradan hiçbir gelir elde edemeyiz. Çünkü  gerekli olan emeği harcamamışızdır. İnsanoğlu da hayatta emek etmediği zaman, kişi kendini geliştirmek için en ufak bir çaba harcamadığı zaman  ne kendine   ne de içinde yaşadığı  topluma faydalı olacaktır. İnsan çalıştığı zaman, bir amacı olduğu zaman, alın teri döktüğü zaman yaşamın anlamını bulur ve bu yaşamdan iyi anlamda karşılık alabilir. Kişi emek ederse  bir mesleği olur, o mesleği yaparak  hem kendi gelir elde etmiş olur  hem de ailesini hiç  kimseye muhtaç  etmemiş olur. Çalışmayan insan  ise zamanla hayattan kopmaya başlar ve var olan bilgilerini de unutmaya başlar. Böylece  iyice köhneleşir ve  bilgisiz, faydasız bir insana dönüşür.

İşte tüm bunların olmaması için, çok çalışmalıyız  kendimizi iyi geliştirmeliyiz ki  bir yerlere gelelim ve mutlu olmayı hak edelim.





‘’Ceza İnsanı Eğitmez, Sadece Evcilleştirir.’’ Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

‘’Ceza İnsanı Eğitmez, Sadece Evcilleştirir.’’ Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Hayatta hepimizin yanlışları ve doğruları vardır. Elbette mükemmel olamayız fakat doğru davranışlar sergileyebiliriz. Çünkü bu bizim elimizde olan bir şeydir.  İnsanlara  ceza vererek, acı çektirerek hiçbir yere varamayız. Özellikle ceza küçük çocuklara verilmektedir. Ödevini yapmayan bir çocuğa babasının vurması ve ona ağır cezalar vermesi o çocuğu evcilleştirmekten, asosyal olmaktan başka bir şey yapmaz.

Hatta çocuğun  psikolojinin bozulmasına neden olur ve çocuk içine kapanık biri olur. Çünkü dayak ile eğitilmiştir. Eğitim asla ve asla dayak ile olmamalıdır. Eğitim insanca verilmelidir çocuklarımıza. Küçücük bir çocuğa işkence ederek verilen ceza acizlikten ve zavallılıktan öte bir şey değildir. Çocuğu iyi yetiştirmek isteyen anne ve babalar onun yaşına uygun sorumluluklar vermelidir.  Çocuklara asla ve asla fiziksel şiddet uygulanmamalıdır. Çünkü insan eğitimle şekil alır, ceza ile değil. Verilen cezaların niteliği de çok önemlidir. Kesinlikle fiziksel ve psikolojik ceza verilmemelidir. Bu kişiyi  daha da kötü eder ve kişinin ruh halinde çeşitli sorunlara neden olur. İnsanca yaşamak için, insanca eğitim vermeliyiz. Bağırarak, çağırarak, döverek verilen ceza kişiyi ancak  belli bir süreliğine susturur ve fakat ileride onun içinde ne yaralar açacağını hiç bilemezsiniz.

Onun için çevremizdeki sevdiklerimizin değerini bilmeliyiz ve onlara ceza vererek onları hayata küstürmemeliyiz.

Tarih Bilinci Konulu Kompozisyon Yazınız.

Tarih Bilinci Konulu Kompozisyon Yazınız.

Toplumlar geçmişleri ile yüzleşmek ve  geçmişlerini tanımak zorundadır . Tarihini bilmeyen bir  gençlik,  neler yaptığını bilmeyen bir nesil gelecek kuşaklara da ışık  tutamaz.  Tarihimizi bilirsek  atalarımızın  bu topraklar için ne türlü fedakarlıklar ve cefakarlıklar çektiğini de çok iyi biliriz.

Tarihini bilmeyen bir toplum bilinçsiz ve  zavallı bir toplum olur.  Daha küçük yaşlardayken çocuklarımıza tarih bilinci aşılamalıyız.   Atalarımızın  geçmişte yaptığı yanlışların  neler olduğunu bilirsek geleceğe daha farklı gözle bakabiliriz. Atalarımızın geçmişte  yapmış olduğu savaşlardaki  başarılarını da bilirsek daha bilinçli bir toplum oluruz ve daha akıllıca kararlar veririz. Bunun için her gencin hatta her  yaştan insanın mutlaka tarih bilincine sahip olması gerekir. Çünkü tarih bize geçmişimizden  ders çıkarmayı öğretir ve geleceğimize ışık tutar. Bunun için tarih öğrenmeliyiz, çocuklarımıza tarih dersini sevdirmeliyiz.  Okullarda çocuklarımızı tarihi alanlara götürmeliyiz ve tarihi yerler geziler düzenlemeliyiz. Böylece çocuk  daha fazla bilgi sahibi olmuş olur ve tarihi yaşıyor gibi olur.

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihin önemi ile  ilgili şu sözünü de unutmamalıyız: ‘’ Dünyanın bize saygı göstermesini istiyorsak, ilk önce biz kendi benliğimize ve milletimize bu saygıyı, hissi, fikri ve fiili olarak bütün davranış ve hareketlerimizle gösterelim.’’

‘’Kol Kırılır, Yen İçinde Kalır.’’ Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


‘’Kol Kırılır, Yen İçinde Kalır.’’ Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Her ailenin içinde zaman zaman  tartışmalar, kavgalar , kalp kırmalar olabilir . Bu sadece ailemiz ile kalmaz. Yakın arkadaşlarımız, akrabalarımız, dostlarımız arasında da olabilir.  İnsan olduğumuz için her zaman mükemmel  davranışlar sergileyemeyiz ve  yer yer ufak hatalar da yapabiliriz.

Yakınlarımızla tartıştığımız konuları gidip de yabancı kişiler ile paylaşmamalıyız. Sorunlarımız varsa bunu kendi yakınlarımız ile yüz yüze konuşarak halletmeye çalışmalıyız. Çünkü en sağlıklı ve doğru olan davranış da bu olur.  Aramızdaki özel tartışmaları başka birine söylemek çok yersiz olur. Çünkü o kişinin bizim her şeyimizi bilmeye  hakkı yoktur. Bunun için kişi biraz aklını kullanmalıdır. Ufak bir tartışmada bir anlık şiddetle  yakınları arasındaki sorunu hemen gidip bir başkası ya da başkaları ile paylaşmamalıdır. Biraz sabırlı olmalı ve anlık hareketlerde bulunmamalıdır. Kişi düşünmeli,  sağlıklı karar vermelidir.  Ailemizin içindeki sırlar başkaları ile  paylaşılmamalıdır.

Gün gelir o tartıştığımız kişiler ile aramız çok iyi olur ve  keşke aramızdaki tartışmayı başkalarına söylemeseydim diye pişman oluruz. İşte bu pişmanlığı yaşamamak için birazcık sabırlı  ve  güçlü olmalıyız. Hemen  laf taşımamalıyız.

Kültür Konulu Kompozisyon Yazınız Ve Kompozisyonunuza Uygun Bir Başlık Yazınız.

Kültür Konulu Kompozisyon Yazınız Ve  Kompozisyonunuza Uygun Bir Başlık Yazınız.

Beni Ben Yapan Değerlerim
Bir toplumun maddi ve manevi değerlerinin toplamına birden kültür denir. Kültür bir milletin özüdür, benliğidir, diğer milletlerden farkıdır.  Kültür  demek beni ben yapan değerlerim, gelenek ve göreneklerimiz demektir.  Yaşayış tarzım, dilim, yaşama benliğim, milli benliğimdir kültür denen kavram. Bunun için kültürümüzün değerini bilmeliyiz. 

Kültürel değerlerimize sahip çıkmalıyız. Kültürel değerlerimizin yaşaması için,  canlı kalabilmesi için bir an önce özümüze dönmeliyiz.  Başkalarına benzemeye çalışmak yerine kendimiz olmalıyız.   Biz Türk Milleti olarak köklü bir kültüre sahip olan bir milletiz.  Bu köklü kültürel değerlerimize  şunları örnek verebilirim: Evimize gelen  her kişiye sofra açarız, o kişiyi asla aç bırakmayız. Çünkü bizim kültürümüzde misafirperverlik çok önemli bir yere sahiptir. Yine her yöremizin kendine özgü oyunları da bizim kültürümüzün bir parçasıdır. Örneğin Karadeniz Bölgesi’nde horon oyunu, İç Anadolu’da halay oyunu gibi çeşitli kültürel oyunlarımız vardır. İşte tüm bunlar bizi biz yapan değerlerdir. Yöresel kıyafetlerimiz, kahve  geleneğimiz, askere gideni uğurlama geleneğimiz gibi daha çok sayıda kültürel zenginliklerimiz vardır. 

Halk türkülerimiz, şarkılarımız hepsi bizim kültürümüzün bir parçasıdır. Çünkü bunlar bizi diğer milletlerden farklı kılar. Bunun için kültürümüzü  korumalıyız ve ona sahip çıkmalıyız. Kültürel değerlerimizi gelecek nesillere de aktarmaya gayret etmeliyiz.

‘’ Hayatta Hiç Hata Yapmamış Birisi Zaten Hiçbir İşe Başlamamıştır.’’ Sözünü Açıklayınız.

‘’ Hayatta Hiç Hata Yapmamış Birisi  Zaten Hiçbir İşe Başlamamıştır.’’ Sözünü Açıklayınız.

Hata yapmak insana özgü bir davranıştır. Her insan  hataları ile bir bütündür ve hataları ile vardır. Çünkü hatasız kul olmaz sözü boşa söylenmemiştir. İnsan hata yaptıkça daha fazla deneyim sahibi olur, yaptığı yanlışların ne olduğunun farkına  varır ve yapacağı işlerde daha bilinçli ve daha bilgili olur.

Hayatta hata yapmamış kişi risk almamış kişi demektir. Çünkü böyle kimseler  hayatın anlamını, hayatı  yaşamanın tadını  tam anlamı ile kavrayamamış kişilerdir. Çünkü hayat  yanlışlar ile doğrular ile  anlam bulur.  Hata yapacağız ki doğruya ulaşabilelim. Hata yapmak hayatın doğasında olan bir şeydir. Hata yapmanın aslında bizi başarıya götüreceğinin  örneğini de şöyle verelim: Örneğin; iki, üç yıldır üniversite sınavına hazırlanan bir öğrenciye düşünelim. Bu öğrenci derslerine çok iyi çalışıyor fakat istediği bölümü kazanamıyor. Çünkü çalışma sisteminde bozukluklar var. Daha sonra yaptığı hatanın farkına varıyor ve kendine daha sistemli bir program yaparak amacına ulaşıyor. Eğer bu kişi yaptığı hataların farkında olmasaydı belki de istediği bölümü  uzun yıllar yine kazanamayacaktı. Onun için hata yapmaktan, risk almaktan korkmayalım. Başarılı olacağımıza inanalım fakat başarısız olunca da hayata küsmeyelim. Tekrar deneyelim ve amacımıza ulaşıncaya kadar çalışmaya ve başarıya ulaşmaya devam edelim.

Hayatı çalışmadan, emek etmeden,mücadele etmeden geçirmek isteyenler ancak ve ancak kendilerini kandırırlar. Başarılı olmak için,  iyi işler çıkarmak için  girişimci olalım ve yeniliklerden korkmadan yolumuza devam edelim.

İnsanların Bitmek Bilmeyen Maddi İhtiyaçları Dini Yaşantılarını Nasıl Etkiler?


İnsanların  Bitmek Bilmeyen  Maddi İhtiyaçları Dini Yaşantılarını Nasıl Etkiler?

İnsan olarak ne yazık ki gözümüz bir türlü doymaz. Çünkü devamlı fazlasını isteriz ve bu isteklerimiz de hiç bitmez. Önce iyi bir işimiz olsun, iyi bir kazancımız olsun isteriz. Evimiz, arabamız olsun isteriz. Onlara sahip olunca da daha yenisini ve daha  iyilerini istemeye başlarız. Var olanla yetinmeyi bilmeyiz. Çünkü gözümüz doymaz. Sevgili Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’da bu konu ile ilgili şunu söylemiştir:  İnsanoğluna bir dünya dolusu altın veriniz,  bir ikincisini de ister.’’

Gerçekten de böyledir. Çünkü insanoğlunun gözü doymaz. Bitmek bilmeyen bu maddi ihtiyaçlar dini yaşantılarımızı da  olumsuz etkiler. Dünya malına kanmaktan, dünya malı ile meşgul olmaktan ibadetlerimizi yapamayız, dini görevlerimizi hakkı ile yerine getiremeyiz. Böyle olunca da manevi  değerlerden uzaklaşmaya  başlarız ve sadece maddi gereksinimler bizim gözümü doyurmaya başlar. Bunların olmaması için de dinimizi, dini vazifelerimizi asla ihmal etmemeliyiz.  Gerektiği kadar dünya için çalışmalıyız, daima  da ahiret için çalışmaya gayret etmeliyiz. Yine Peygamber Efendimiz’in dediği gibi ‘’ Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi de ahiret için çalışmalıyız.’’ Dünyevi zevkler bizi Allah sevgisinden, Peygamber sevgisinden uzaklaştırmamalıdır.

Tam aksine dünyanın geçici olduğunu düşünüp daha çok inançlarımıza yönelmeliyiz ve inancımızı hakkı ile yerine getirerek huzuru bulmalıyız. Çünkü huzur İslamdır, huzur  insanca yaşamaktır, huzur merhametli ve sevgi dolu olmaktır.

Ülkemiz Hakkındaki Duygu Ve Düşüncelerinizi Anlatan Bir Kompozisyon Yazınız.

Ülkemiz Hakkındaki Duygu Ve Düşüncelerinizi Anlatan Bir Kompozisyon Yazınız.

Tarihi ve doğal güzellikleri ile zengin olan ülkemiz  Türkiye Cumhuriyeti  çok güzel bir ülkedir. Dört mevsimin belirgin olarak yaşandığı, bir yerde kış sporları yapılırken, bir yerde denize girilen  renkli bir ülkedir bizimkisi.   Anadolu birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir ülkedir. Bundan dolayı da  ülkemizde birçok tarihi eser vardır.

Ülkemiz  her yönden güzel özelliklere sahip olan bir ülkedir. Meyvenin ve sebzenin bol olduğu,  insanlarının samimi ve içten olduğu bir yerdir burası.  Onun için ülkemizin kıymetini bilmeliyiz. Ülkemizi her alanda geliştirmek için ona sahip çıkmalıyız ve onu korumalıyız. Ülkemiz jeopolitik bakımdan da önemli bir yere sahip olduğu için başka ülkelerin de dikkatini çekmektedir.  İstanbul ve Çanakkale gibi önemli boğazlara sahiptir. Buralar ülke ekonomisine önemli katkı sağlar. Bu toprakları korumak için, bu vatanı korumak için çok sayıda insanımız hayatını kaybetmiştir. Örneğin; Kurtuluş Savaşı yıllarında  başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve milletimiz el ele verip düşmanı yurttan kovmuşlardır.

 Çok zorluklar yaşanmıştır o yıllarda. Fakat insanımız yine vatan aşkından vazgeçmemiş ve ülkemiz düşmanlardan temizlenmiştir. Bize  düşen görev de bu ülkeye sonuna kadar sahip çıkmak ve onun bir karış toprağını düşmana asla vermemektir. Bize düşen de ülkemizi tehdit eden her türlü iç ve dış terör mensuplarına karşı milletçe birlik, beraberlik ve dayanışma içinde hareket etmektir.

Çalışmayla İlgili 3 Tane Söz Araştırınız. Bu Sözlerden İstediğiniz Bir Tanesini Açıklayarak Yazınız.

Çalışmayla İlgili 3 Tane Söz  Araştırınız. Bu Sözlerden İstediğiniz Bir Tanesini Açıklayarak Yazınız.

Çalışmak ile ilgili sözler:
* ‘’ Ne kadar çok çalışırsan, o kadar mesut olursun.’’ Charles Dickens
*’’ En büyük makam en büyük hak çalışanlara ait olacaktır.’’ Gazi Mustafa Kemal  Atatürk
*’’ Bilginin efendisi olmak için çalışmanın uşağı, olmak şarttır. ‘’ Balzac

‘’ Ne Kadar  Çok  Çalışırsan , O Kadar Mesut Olursun.’’ Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.
İnsan ancak çalışınca hayata tutunur ve geçimini sağlar. Çalışmayan, tembellikten zevk alan insanlar bir süre sonra çürümeye başlar ve  var olan bilgi ve becerilerini de unutmaya başlar.

Kişi ne kadar çok çalışırsa o oranda mutlu olur . Çünkü çalışmak kişiyi amacına ulaştırır, çalışan kişi hem kendine fayda sağlar, hem de dünyaya fayda sağlamış olur. Çalışan insan  boş  olmadığı için kafasına olur olmaz her şeyi takmaz. Böylece stresli bir insan da olmadığı için mutlu bir insan olur.  İnsanın zihni çalıştıkça daha çok açılır ve kişi daha fazla başarıya ulaşır. Yeni başarılar kazanmak da kişiyi daha mutlu kılar ve  böylece  o kişi  insanlığa da fayda sağlamış olur. Mutlu olmak istiyorsak kendi alın terimizle iyi bir şekilde çalışmalıyız.

Gururlu, onurlu insan olmanın yolu çalışmaktan ve insanlığa faydalı olmaktan geçer. Böyle yapınca hem mutlu oluruz hem de vicdanen kendimizi rahatsız hissetmeyiz.





Yurt Sevgisi Nasıl Olur ? Bu Konu İle İlgili Düşüncelerinizi Yazınız.

Yurt Sevgisi  Nasıl Olur ? Bu Konu İle İlgili Düşüncelerinizi Yazınız.

Yurt sevgisi yurdumuza sahip çıkmakla olur . Yurdunu seven insan onu canı pahasına olsa korur. Vatanını düşmana bırakmaz. Vatanının her bir zerresinin değerini bilir. Vatanına, yurduna göz diken her türlü iç ve dış terör örgütlerine karşı mücadele eder.

Yurdunu seven insanlar ona zarar vermezler. Havayı, toprağı, suyu kirletmezler. Yurdunu seven insan onun için çok çalışır. Vatanını geliştirmek için, ileriye götürmek için bilim ve fen yolunda ilerler. Yurdunu gerçek anlamda seven kişi çalışkan ve üretken kimsedir.  Ağaç diken, ormanları koruyan kişi yurdunu sever. Yurdunun bir hiçbir yerine zarar vermez.   Yurdunu seven insan çevresini temi tutar. Yere çöp atmaz. Yurdunu seven insan  vatani görevlerini yerine getirir. İşte tüm bunları gerçek anlamda yaptığımız zaman  yurdumuzu sevmiş oluruz. Yurt sevgisi ile ilgili şu sözleri de unutmamalıyız:
* Vatan sevgisi; ruhları, kirden kurtaran en kuvvetli rüzgardır. (M.K. Atatürk)
* Şahsınıza kötülük eden bir düşmanı affediniz lakin vatanınıza ve milletinize kötülük eden bir kimseyi asla affetmeyiniz. (Hz. Ali)


*Vatanseverlik şehitlerin alnında parlayan meşale gibidir. (Edward Martin)
* Vatan ve toprak sevgisi anne baba sevgisi kadar doğaldır. (Gabriel Harvey)


Özlem İle İlgili Kompozisyon

Özlem İle İlgili Kompozisyon 

Hayatımızın belli zamanlarında özlem duyduğumuz şeyler olur. Bu özlem duyduğumuz şeyler bir varlık olabilir, bir insan olabilir. Yani bu kişiden kişiye değişen bir durumdur. Bazen çocukluğumuza özlem duyarız, bazen  evimizin bahçesinde  kendi diktiğimiz elma fidanına özlem duyarız. Bazen de insanların eskisi gibi olmasını, bencilliğin son bulmasını isteriz.

Eskisi gibi komşuluk  ilişkilerinin olmasına özlem duyarız. Sevdiğimiz insanların yanımızda olmasını isteriz. Arkadaşlarımıza, akrabalarımıza özlem duyarız. İçinde yaşadığımız doğanın  eskisi gibi temiz olmasını isteriz. Çevremizde eskisi gibi yeşil alanların olmasını isteriz. Uzak bir yerdeysek memleketimize özlem duyarız. Oraların havasını, suyunu, toprağını özleriz. Daha  birçok şeye özlem duyarız. Çünkü  özlem aynı zamanda sevgidir, çünkü özlem aynı zamanda umuttur, hayaldir. Bunun için özlem kavramı  çok şey içeren bir kavramdır. Özlediğimiz şeye çabuk  kavuşmak isteriz. Eğer özlediğimiz şey  kavuşamayacağımız biri ise bu bizi üzer ve efkarlanırız. Örneğin;  annesini ya da babasını kaybetmiş bir çocuğun  özlemi gibi.  İşte özlem kavramının içeriği kişiden kişiye değişir. Kimine göre özlem de Allah’a kavuşma arzusudur.

Bu öyle bir özlemdir ki kişiye mutluluk verir. Allah’a kavuşmak isteyen bir kişi  bu dünyada üzerine düşen sorumlulukları yerine getirir, iyi bir insan olur, salih bir insan olur ve kavuşacağı günü  bekler.

Doğayı Koruyalım Konulu Kompozisyon Yazınız.

Doğayı Koruyalım Konulu Kompozisyon Yazınız.

İçinde yaşadığımız doğa bize çeşitli nimetler sunar . Doğanın bize verdiği bunca zenginliğe, bunca nimete rağmen biz ısrarla onu kirletmeye ve onu el birliği ile yok etmeye devam etmekteyiz. Oysa doğamız bunların hiç birini hak etmiyor . Doğa tüm canlıların yaşam alanı, barınma alanıdır . Doğa zarar gördüğü zaman  tüm canlılar da zarar görmeye başlar.

Canlıların nesli tükenir, insanlar sağlıklı bir çevrede yaşayamadığı zaman çeşitli salgın hastalıklar ortaya çıkar. Onun için doğamızı korumalıyız. Havayı, suyu, toprağı temiz bırakmalıyız. Çevremize çöp bırakmamalıyız.  Kullanılabilir atıklarımızı geri dönüşüme yollamalıyız.   Temiz enerji kullanmaya çalışmalıyız.  mecbruri olmadığı sürece avlanmaya  gitmemeliyiz. Canlıları yok etmemeliyiz, canlılara zarar vermemeliyiz. Doğal yaşamın dengesi ile oynamamalıyız. Yeşil alanların çok olması için belirli aralıklar ile ağaçlandırma çalışmaları yapmalıyız, ormanlarımızı korumalıyız. Doğanın biz canlılar için ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlamak için şu sözleri de unutmamalıyız:


‘’ Doğa insan olmadan da yaşar; ama insan doğa yok olduktan sonra yaşayamaz.’’ Paul Ehrlich
* ‘’ Bir gün bakacaksınız; gökteki kartallar, dağlan örten ormanlar yok olmuş, atlar ehilleştirilmiş ve her yer insanoğlunun kokusuyla dolmuş. İşte o gün insanoğlu için yaşamın sonu ve varlığını sürdürebilme uğraşının başlangıcı başlamış olacak.’’ Kızılderili Reisi Seatl

Çanakkale Zaferi İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Çanakkale Zaferi İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Ümitlerin  tükenmek üzere olduğu, yoksulluğun, çaresizliğin her  yandan  vurduğu Anadolu insanı zor günler yaşıyordu.   İtilaf devletleri Osmanlı Devleti’ne son hamleyi de vurup Osmanlı’yı yok etmek, Rusya’ya yardım göndermek, İstanbul ve Boğazları ele geçirerek  amacına ulaşmak istiyordu. Osmanlı Devleti artık savaştan yorulmuştu. Yeterli silahımız, topumuz yoktu. 

Düşman kuvvetlerinin ise asker sayısı ve silah sayısı bizden kat kat fazlaydı.  Çanakkale’ye gencecik körpe kuzular gitmişti. Gittikleri zaman da bu yolda şehit olmuşlardı. O yıl Galatasaray Lisesi ne yazık ki hiç mezun verememişti.  Tükenmiştik ama henüz bitmemiştik. Çünkü ordumuzun müthiş bir iman gücü, Allah’a olan inancı ve cihat anlayışı vardı. Çanakkale’de çok çetrefilli bir savaş başlamıştı. Milletimizin ateş ile imtihan olunduğu, geçmişi ile hesaplaştığı ve kendi varoluş tarihini yazdığı  cepheydi Çanakkale Cephesi. Bu cephe birlik  ve beraberliğimizin göstergesi olan bir cephedir. Mustafa Kemal’in  ‘’ Size taarruzu  değil, ölmeyi  emrediyorum. ‘’ dediği bir cepheydi bu cephe. Seyit Çavuş’un 276 kiloluk  mermiyi sırtında  taşıdığı cephedir bu cephe. Onun için bu cephede çok savaşlar yaşanmış ve İtilaf Devletleri  büyük bir yenilgiye uğramışlardır. İstanbul ve Boğazlar ele geçirilememiş, Rusya’ya yardım gidememiş, Birinci Dünya Savaşı iki yıl daha uzamış, çok fazla insan hayatını kaybetmiş, özellikle de Osmanlı Devleti çok sayıda eğitilmiş insanını bu savaşta kaybetmiştir.  

Çanakkale bir devrin bittiği yerdir. Ordumuzun  imanı ile başarıya ulaştığı cephedir.  Bu savaşta birçok komutanlarımız, askerlerimiz hayatını kaybetmiştir. Bu savaş yolunda şehit olmuştur. Bu yolda şehit olan kumandanlarımıza minnet borçluyum. Yerlerinizde rahat uyuyun askerlerimiz , bu vatan bize emanet , bu vatanı her zaman korumaya devam edeceğiz.

Anadolu İnsanını Anlatan Bir Kompozisyon

Anadolu İnsanını Anlatan Bir Kompozisyon

Anadolu insanı , insanlığı ile, yardımseverliği ile ve merhameti ile her zaman diğer medeniyetlerin insanlarına örnek olmuş mert insanlardır. Çünkü Anadolu insanı içinde  insanlık duygusu olan, sevgi olan, vicdan olan , merhamet olandır. Anadolu insanı herkesi kendi gibi zanneden, kimseden kötülük bekleyemeyen, çıkarı için  hareket etmeyen yiğit insandır.

Anadolu insanı devletinin malına zarar vermeyen insandır. Çünkü bunu  şu hadiseden de anlayabiliriz. Daha yakın zamanda bir maden  işçisinin ambulansa binerken ‘’Çizmelerimi çıkarayım mı sedye kirlenmesin .’ sözü ile  ölüm kapanında insanlık dersi veren yiğitlerdir Anadolu insanı. Anadolu insanı önce vatanını, milletini düşünen,  bayrak için, vatan için can vermeye hazır olan insandır. Anadolu insanı kadını ile erkeği ile, çocuğu ve yaşlısı ile  savaştan korkmayan, savaşa koşarak giden   cesur insanlardır. Anadolu insanı samimiyettir, içtenliktir, paylaşımdır, sevgidir, saygıdır. Anadolu insanı Mevlana, Yunus Emre gibi erenlerdir.

Anadolu insanı vatanı için  ölümü göze alan Mehmetçiklerdir, Anadolu insanı Kurtuluş Savaşı’nı başlatan Mustafa Kemal Atatürk’tür. Anadolu insanı her şeydir, değerdir, özlemdir, sevgidir.

Hedef Konulu Bir Kompozisyon Yazınız

Hedef  Konulu Bir Kompozisyon Yazınız

İnsanın hayatta her zaman bir amacı, bir hedefi olmalıdır. Çünkü insan ancak çalışınca, emek edince hayatın kıymetini bilir. Hayatta  hiçbir hedefi olmayan  kişi ömrünü boşa geçirmiş olur.  Hedefi olmayan kişi  hayattan umudunu kesmiş bir kişidir. Böyle kişilerin yaşayan ölüden farkı olmaz. Çünkü hayat ile ilgili bir etkinliği yoktur.

Oysa amacı olan kişi amaç uğruna çok çalışır, karşısına çıkan zorlu yollar karşısında hemen pes etmez ve istediğini alana kadar yoluna devam eder.  İnsan  umut ile yaşar, hedefi ile hayat bulur. Örneğin; sadece yiyip içip yatsak, başka hiçbir şey yapmasak hayat ne kadar da sıkıcı ve anlamsız olurdu. Çünkü hayat sadece yeme , içme ve eğlenmeden ibaret değildir. Hayat çalışmak, yeme, içme, eğlenme… Bunların hepsi ile bir bütün olur. Çünkü çalıştığımız zaman, yorulduğumuz zaman, hedefimize ulaşmak için alın ter döktüğümüz zaman  hayat daha güzel olur. İnsan çalışınca yemenin, eğlenmenin , dinlenmenin tadına varır .

Sürekli oturan için, sürekli boş duran için dinlenmenin, eğlenmenin bir tadı olmaz. Hedeflerimize ulaşmak  için yaşamalıyız. Hedefler ile ilgili şu sözü de unutmamalıyız:
* ‘’ Çoğu insan; gücü olmadığı için değil, hedefi olmadığı için yol alamaz. ‘’Cihan Akyol

Zararlı Alışkanlıklar Ve Sağlık Arasındaki İlişki İle İlgili Kompozisyon

Zararlı Alışkanlıklar Ve Sağlık Arasındaki İlişki İle İlgili Kompozisyon

Sigara, alkol,  uyuşturucu, internet bağımlılığı, kumar gibi alışkanlıklar zararlı alışkanlıklar arasında yer alır . Bunlara bağlı kalmak , bunlardan bir türlü vazgeçememek kişinin hayattan soğumasına neden olur ve kişiyi  bağımlı haline getirir . Örneğin; kumar oynayan kişi her şeyini kaybettiği için hiçbir zaman mutlu olmaz . Ruh sağlığı bozulur ve kendini kaybeder .

İnternet bağımlısı olan kişinin de sağlığı bozulur . Çünkü sürekli internete bakan kişi gözlerine zarar verir . Gözleri ağrır, boyun ve belde fiziksel sorunlar ortaya çıkmaya başlar. Elde uyuşukluklar olur. Omuz ağrıları olur vb. Kişi ruhen de bunalıma girebilir. Alkol alan kişi de yine bilinci yerinde olmadığı için  kötü şeyler yapabilir. Kendisine ya da sevdiği kişilere zarar verebilir. Sigara içen kişi akciğer kanserine  yakalanabilir, sürekli öksürür ve daha birçok hastalıklar olur. Uyuşturucu bağımlısı olan biri de kendinde olmadığı için   çok kötü şeyler yapabilir. Uyuşturucu kullanan kişi de sağlığına zarar verir. Görüldüğü gibi zararlı alışkanlıklar ile sağlık arasında doğrudan ilişki vardır. Zararlı alışkanlıklara devam edildiği sürece kişi yaşamdan zevk almamaya başlar. Kişi sağlığından olur ve iş işten geçer.

Bunun için  her zaman bilinçli insan olmalıyız. Hayatımızda bol bol spor yapmalıyız. Sağlığımızı düşünmeliyiz ve zararlı alışkanlıklar edinmemeliyiz. Zararlı alışkanlıklar ile  ilgili şu sözü de unutmamalıyız: ‘’ Kötü alışkanlıklar  mutluluğun önündeki en büyük engeldir.’’

Suçu Önlemede Eğitim Neden Önemlidir?

Suçu Önlemede Eğitim Neden Önemlidir?

Suçların önlenmesinde eğitimin önemi  çoktur . Çünkü eğitim gören , iyi bir eğitimden geçen bilinçli bir insan , başkalarının  hakkını yemez . Adalet, eşitlik, hürriyet, dürüstlük, güvenilirlik gibi kavramların ne olduğunu bilir ve bunu hayatında da uygulamaya çalışır .  Eğitimin niteliki olması gerekir ki suç işleme oranları azalsın.

Eğitim insana birey olmayı öğretir, insanlığı öğretir, kişinin kendini gerçekleştirmesine yardım eder. Eğitimden geçen bir kişi kendi alanı ile meşgul olur. Boş işler ile uğraşmaya vakit bile bulamaz. Böyle olunca da zaten suç işlememiş olur. Suçlar ancak ve ancak eğitim ile önlenebilir.   Suçu  azaltmanın yeri emniyet ya da cezaevleri değildir. Suçu  azaltmanın yeri eğitimden geçer. Burada önce aileye daha sonra da okula büyük görevler düşer.  Aile ve öğretmenler çocuklar ile iyi bir şekilde ilgilendiği zaman her çocuğun  becerisi de ortaya çıkmış olur. Örneğin; hareketli olan bir çocuğu, futbolu seven bir çocuğu  çeşitli kulüplere gönderebiliriz ve orada kendisini  geliştirme fırsatı verebiliriz. Yani böylece çocuklar boş durmamış olur ve  hem kendisine hem de içinde yaşadığı toplumuna katkı sağlar. Müzisyen olmak isteyen kişi müzisyen olur, öğretmen olmak isteyen öğretmen olur, besteci olmak isteyen besteci olur ve daha birçok şey. Yeter ki bizler çocuklara bu imkanı verelim ve sonucu hep birlikte görelim.

İlgisiz büyüyen, eğitimden geçmeyen çocuk ne yazık ki kendini boşlukta hissediyor ve  kötü davranışlara sürüklenebiliyor. İşte bunların olmaması için eğitim şarttır. Eğitim gerçekten kaliteli verilirse, çocuklar yaparak yaşayarak öğrenirse suç işleme gibi bir durum da söz konusu olmaz. Çünkü eğitimin gerçek anlamda verildiği yerde güzel ahlak vardır, erdemli olmak vardır, kimsenin  canını yakmamak vardır, hak yememek vardır.

Konuşma Adabına Uygun Davranan Biri Nelere Dikkat Etmelidir?


Konuşma Adabına Uygun Davranan Biri Nelere Dikkat Etmelidir?

Konuşmak insanoğlunun en önemli özelliklerinden birisidir ve toplumsal hayatta bizim diğer insanlarla iletişim kurmamızı sağlar. Bu sebeple konuşurken dikkat etmemiz gereken önemli noktalar vardır. Konuşurken dikkat etmemiz gereken noktaları şu şekilde sıralayabiliriz :

- Öncelikle konuşurken mutlaka kibar olmalıyız. Karşımızdakini incitecek sözlerden sakınmalıyız.
- Söylediklerimiz doğru olmalı. Çıkar için ya da başka sebeplerle konuşmalarımıza yalan karıştırmamalıyız.
- Karşımızdaki kişiye ismi ile hitap etmek konuşmalarda önemli bir husustur. Bunu yaptığımız zaman karşımızdaki insan önemsendiğini hisseder.


- Konuşurken karşımızdaki insan ile göz teması kurmaya özen göstermeliyiz. Eğer konuşurken muhatabımızı önemsemezsek karşımızdaki insan bu durumdan rahatsız olur.
- Ses tonumuzu bulunduğumuz ortama göre ayarlamalıyız. Ne çok bağırarak konuşmalı ne de çok kısık sesle konuşmalıyız.
- Konuşurken “ııııı, hııı, ımmmm vb.” gereksiz sesler kullanmamaya özen göstermeliyiz. Çünkü bu tür sesler konuşmamızın akıcılığını bozar.
- Konuşmalarımızın içeriğinin dolu olmasına özen göstermeliyiz. Gereksiz ve faydasız konularla konuşarak zamanı boşa harcamamaya özen göstermeliyiz.
- Konuşmalarımızda gıybet, iftira vb. sözlerden uzak durmalıyız. İnsanları küçük düşürücü ifadelerden uzak durmaya gayret göstermeliyiz.

Özetle konuşurken sabırlı ve nazik olmaya özen göstermeliyiz. Bunları başarabildiğimiz zaman hem etkili iletişim kurmuş oluruz hem de saygınlığımız artmış olur.

‘’Bir Şeyleri Değiştirmek İsteyen İnsan Önce Kendinden Başlamalıdır.’’ Sözü İle İlgili Kompoizsyon Yazınız.

‘’Bir Şeyleri Değiştirmek İsteyen İnsan Önce Kendinden  Başlamalıdır.’’ Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

İnsan yaşadığı anın tadını çıkarmalıdır. Bir şeyler yolunda gitmediği zaman hemen pes etmemelidir. Bir şeylerin değişmesi için kişi ilk olarak kendinden başlamalıdır. Kendimizi olumlu yönde değiştirmek için var gücümüzle çalışmalıyız. 

Başkalarını eleştirmeden önce kendimizi eleştirmeliyiz. İnsanların kusuruna odaklanmaktan çok onların iyi yanlarına odaklanmalıyız. İşte olaya buradan başlarsak hem kendimiz  değişmiş oluruz hem de  başkalarına da bu yönde olumlu örnek olmuş oluruz. Örneğin; başkalarının dedikodusunu yapmamalıyız, insanlar hakkında hemen ön yargılı olmamalıyız, insanlar arasında ayrım yapmamalıyız.  Gerçekten değişmek istiyorsak, mutlu olmak istiyorsak kendimize  çeki düzen vermeliyiz.  Kendini gerçekleştirmiş insan özelliklerine sahip olmalıyız. İşte bunları yaptığımız zaman da daha huzurlu ve daha mutlu bir insan oluruz.

Şunu unutmamak lazım ki bir ev, bir şehir ya da bir ülke kötü ise bu kötülüğün sebepleri bizleriz. Dünyanın kötü olduğunu, insanların çok fena olduğunu ve daha bir sürü eleştiriyi yapmak kolaydır. Önemli olan kendimizde eksikleri belirlemek ve bu eksikleri düzeltebilmektir.