Kompozisyon Örnekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kompozisyon Örnekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Kent Yaşamının Olumsuzlukları Ve Çözümleri Nelerdir?


Kent  Yaşamının  Olumsuzlukları Ve Çözümleri Nelerdir?

Köyde iş imkanları , sağlık hizmetler i, eğitim hizmetleri , kültürel faaliyetler vb. sınırlı olduğu için insanlar da kente göç etmek zorunda kalmışlardır . Kente göçler artınca bu durumda kentlerin de doğal yapısını bozmuş ve kentlerde hızla nüfus artışı olmuştur . Hızlı nüfus artışına karşılık her türlü hizmeti  vermek de güç hale gelmeye başlamıştır . Daha çok insan olunca daha çok bina dikilmeye başlamış ve bu da daha çok ağacın kesilmesine neden olmuştur . Yeşil alanlara apartmanlar yapıldığı için bu durum da doğamıza  olumsuz etki etmeye başlamıştır .

Şehir hayatında gün  çabuk geçmekte ve sıkıcı geçmektedir . Çünkü insanlar işinden  başını kaldıramamakta ,  doğa ile iç içe kalamamaktadır .  Çünkü şehir yaşamında temiz bir hava da yoktur . Sanayiden çıkan , motorlu taşıtlardan çıkan  gazlar havayı da kirletmiş ve bu da insan sağlığını olumsuz etkilemeye başlamıştır .  Şehir yaşamında gecekondulaşma olduğu için bu da şehrin güzel görünümünü olumsuz etkiler . İnsanlar arasındaki ilişki mesafelidir . İnsanlar  arasında güven kavramı fazla yoktur . Herkes ben düşüncesi ile hareket eder . Köy yaşamındaki biz düşüncesi yoktur . Şehir yaşamındaki sorunları çözmek için insanlar önceden bir plan doğrultusunda hareket etmeli ve sorunlarını çözmeye çalışmalıdır . Örneğin; kontrolsüz yapılaşmaya gidilmemelidir . Bunun yerine şu şekilde yapılmalıdır .  Yeni bir göçle gelenler , orada bulunan kent sakinleriyle gelişkin bir sistem içinde kolay uyum sağlamalı diye düşünülüyorsa, bunun altyapısı mutlaka inşa edilmiş olmalıdır. Bunun için gerekli mekanizmalar kurulmalı ve işletilmelidir . Kontrolsüz bir yapıdan asla söz edilmemelidir. Gelenlerin konut edinme ve iş yapma süreçleri incelenmeli , kolaylaştırılmalı ve hatta güvence altına alınmalıdır . Yani  şehri yöneten  liderler ve yöneticiler  bu durumda üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir .

Şehir yaşamının daha güzel olması için , insanların mutlu olması için  kalıcı ve kapsamlı çevre planlamaları yapılmalıdır . Hava, toprak, su kirletilmemelidir . Birilerine çıkarına faydalı olmak için şehirlerimiz yok edilmemeli, kirletilmemelidir .

‘’ Kötümserlik Kanserden Daha Tehlikeli Bir Hastalıktır. ‘’ Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

‘’Kötümserlik Kanserden Daha Tehlikeli  Bir Hastalıktır. ‘’ Sözü İle  İlgili  Kompozisyon Yazınız.

İnsan hayatta her zaman neşeli ,  mutlu olamaz .  Elbette yaşamda acılar da vardır,  mutluluklarda .   Çünkü hayatın  doğal akışı böyle devam eder .   Ama bazı insanlar  vardır ki devamlı kötümser düşünürler ,  yakınlarını bile  bu kötümser duyguları ve düşünceleri ile olumsuz etkilerler .  Çünkü böyle insanlar hiçbir şeyden mutlu   olamazlar .  Hep  hayatlarından şikayet ederler .  Olumlu bir duyguya sahip  olmazlar .

 Kötümserlik gerçekten de kanser hastalığından daha kötü bir hastalıktır .  Çünkü kötümser olan insanlar hep bir kaygı halindedirler ve hayatlarını da hep böyle devam ettirirler .  Böyle olduğu zaman da hayattaki güzelliklerin tadına varmazlar ve hastalıklı bir ruh hali içinde hayatlarına devam  ederler .  İşte bu ruh hali içinde olmamamız gerekir .  Bu ruh hali içinde olan insanlar varsa da onların yanında fazla durmamalıyız   ya da onlara bu yaptıklarının kendisine ve çevresine zarar verdiğini belirtmeliyiz . Çünkü böyle insanlar  bize negatif elektrik  verir ve kişiyi hayattan soğutur .  Çünkü kötümserlik çok  kötü biri alışkanlık  ve hastalıktır . 

Hayatta mutlu olmanın yolunu bulmalıyız ve yaşadığımızdan ve sağlıklı olduğumuza şükretmeliyiz .  Hayat ile ilgili mücadelemize devam etmeliyiz ve bu hayattan umudumuzu asla kesmemeliyiz .  Her zaman olamasa bile çoğu zaman iyimser ruh hali içinde olmalıyız ve yaşadığımız anın tadını çıkarmalıyız.

Dünya Ahiretin Tarlasıdır İle İlgili Kompozisyon

Dünya Ahiretin Tarlasıdır İle İlgili Kompozisyon

İslam dininde ölümden sonra ebedi bir hayata olan inanç vardır . Yani insanlar bu dünyada yapmış olduğu amellere göre ebedi alemde cennete ya da cehenneme gideceklerdir . Herkesin yanı başında Münker ve Nekir adı verilen melekler vardır ve herkesin tüm davranışlarını kaydetmektedir .

Dünya ahiretin tarlasıdır sözü de herkes bu dünyada yaptıklarının karşılığını alacaktır demektir . Nasıl ki bir tarlaya ne ekersek o ürünün kat kat fazlasını alırız , dünyada yaptıklarımızın karşılığını da ahirette aynı şekilde alacağız . Bu gerçeği anlatan Zilzal Suresi 7. Ve 8. Ayetlerinde de rabbimiz mealen “ Kim zerre miktarı hayır işlemişse karşılığını görür kim de zerre miktarı şer işlemişse onun karşılığını görür .” buyurmuştur . Bu sebeple bu dünyadan kazanarak ayrılanlardan olmak istiyorsak devamlı iyi ve güzel işler yapmalıyız . Allah’ın yasakladığı davranışlardan uzak durmalıyız . Bu şekilde yaşamayı başarabilirsek Allah’ın rızasını kazananlardan olmuş oluruz .

Dünya hayatında yaptıklarımız , ahiret alemindeki yerimizi belirleyecektir . Kim iyilik yapar, Allah’ın emir ve yasaklarına uyarsa cennete, kim de kötülük yapar ve Allah’ın rızasından uzaklaşırsa cehenneme gidecektir . Atalarımız da bu konuyu “ Ne ekersen onu biçersin “ atasözü ile veciz bir şekilde özetlemişlerdir .

Tasarruf Etmenin Önemi İle İlgili Kompozisyon

Tasarruf Etmenin Önemi İle İlgili Kompozisyon

Tasarruf ihtiyaçlarımız kadar harcamak, tüketmek ; ihtiyaçlarımızdan fazlasını biriktirmek demektir . Dünyanın nüfusu her geçen gün daha da artıyor ve bu artış karşısında kaynaklarımızın büyük çoğunluğu azalıyor . İşte bu sebeple tasarrufun önemi de gittikçe daha da artmakta .

Su, yer altı kaynakları vb. doğal kaynakların büyük bir kısmı kendisini yenileyememektedir . Bu sebeple gelecek kuşakların da bu imkanlardan faydalanabilmesi için mutlaka tasarruf bilinci ile hareket etmeliyiz . Suların kirlenmemesi , elektriğin gereksiz kullanılmaması , yakıtların hem nitelik hem de nicelik olarak en verimli şekilde kullanılması son derece önemlidir . Dini inançlarımız da zaten bizlere tasarrufu öğütlemektedir . Sevgili peygamberimiz bir ırmak kenarında bile olsa abdest alırken suyun boşa harcanmaması gerektiğini söylemiştir . Bu söz aslında tasarrufun ne kadar önemli olduğunun en veciz ifadesidir . Yine bir Kızılderili atasözü de doğal kaynakların bize ait olmadığını aslında gelecek kuşakların bize emaneti olduğunu dile getirmektedir . 

İşte tüm bu nedenlerden ötürü elimizden geldiği kadar tasarruf etmeliyiz . Gelecek nesillerin de dünyanın nimetlerinden en iyi şekilde yararlanabilmesi bizim bugünlerde bilinçli tüketim yapabilmemizle yakından ilgilidir .

Kitap Okumanın İnsana Kazandırdığı Özellikler Nelerdir ?


Kitap Okumanın İnsana Kazandırdığı Özellikler Nelerdir ?

Kitap okumak insanın ufkunu geliştiren müthiş bir eylemdir .  Çünkü kitap okuyan insana hayata farklı pencereden bakabilir .  Kitap okuyan insanın  boş işlere ayıracak zaman bulamaz . Kötülük düşünmez, başkalarının dedikodularını yapacak zaman bulmaz , ufak sorunları büyütmez . Çünkü kitap okuyan insan aydın insan olur ve cahil kalmaz .

Bunun için insan her zaman çok okumalı ve kendini geliştirmelidir . İnsanlar kitaplar sayesinde  farklı ülkelere gider ve oraları gezmiş ve görmüş gibi olur . Kitap okunduğu zaman hafızamız gelişir ve dolayısı ile fazla unutkan bir insan olmayız , dinç insan oluruz , pozitif insan oluruz .  Kelime dağarcığının gelişmesini isteyen , genel kültürünün yüksek olmasını isteyen kişi mutlaka kitap okumalıdır . Dilimizi güzel konuşmak için , dilimizi etkin konuşmak için , anlamak ve başka insanlar tarafından daha iyi anlaşılmak için kitap okumalıyız . Kitap okumanın bir  diğer faydası ise insana empati kurma becerisi sağlamaktır . Çünkü kitap okuyan insan  yaşanan olaylar karşısında bencil biri olmaz, kendisini başka birinin yerine koyabilir ve böylece ben değil , biz düşüncesi ile hareket etmeye başlar .

Kalıplaşmış, batıl , hurafe bilgilere saplanıp kalmaz . Bunun için okumak, araştırmak şarttır . Bilgi birikimimizin derinleşmesi  için , hayatımızda neyi istediğimizi ya da neyi istemediğimizin farkında olmak için kitap okumalıyız ve hayatın tadını kitap okuyarak çıkartmalıyız .

5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı ‘’ Kadın Hakları Devrimi’’ dünyanın diğer ülkelerinden önce  ülkemizde ortaya çıkmıştır . 5 Aralık 1934 yılında çıkan bir yasa ile  kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmiştir . Ülkemizde kadınlarımız Cumhuriyet’ten sonra aynı okullarda okumaya başladılar , hayatın farklı alanlarına girdiler ve farklı  alanlarda hizmet vermeye başladılar . Milletvekili olabildiler , onlara birey olarak  daha çok değer verilmeye başlandı . 

Çünkü kadınlarımız bizim  kıymetlilerimizdir . Kadınlarımızın değerini bilmeliyiz ve onlara karşı yapılan her türlü şiddetin karşısında durmalıyız .  Kadınlar birlik içinde olup haklarına sahip çıkmalıdırlar .  Mustafa Kemal Atatürk de kadınlara çok önem vermiş ve kadınlarımız hakkında şu sözü söylemiştir :

‘’ “Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir . Yaşamak demek faaliyet demektir . Bundan dolayı bir sosyal toplumun bir organı faaliyette bulunurken diğer bir organı işlemezse o sosyal toplum felçlidir. ’’
‘’ Anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye , eski devirlerdeki gibi basit değildir . Gerekli özellikleri taşıyan evlat yetiştirmek , pek çok özelliği şahıslarında taşımalarına bağlıdır . Bu sebeple kadınlarımız , hatta erkeklerden daha çok aydın , daha çok feyizli , daha fazla bilgin olmaya mecburdurlar!”

İşte tüm bunlardan dolayı kadınlarımıza gereken önemi vermeliyiz . Onlar hayatımızın her alanında iş yapmalıdır . Kadın erkek ayrımı diye bir şey olmamalıdır .  Kadınlar bir toplumu yücelten  en önemli varlıklarımızdır . Bunun için kadınlarımızı sevelim, onlara saygı duyalım .

Barış Manço ‘’ İnsanın Hayatta Öğrenmesi Gereken Tek Dil Tatlı Dildir.’’ Sözü İle İlgili Ne Anlatmak İstemiştir? Açıklayınız.


Barış Manço ‘’ İnsanın Hayatta Öğrenmesi Gereken  Tek Dil Tatlı Dildir.’’ Sözü İle İlgili Ne Anlatmak İstemiştir? Açıklayınız.

Değerli sanatçımız Barış Manço içinde insan sevgisi , hayvan sevgisi , bitki sevgisi  kısacası “sevgi” olan evrensel bir sanatçıdır . Ona göre insanın hayatta öğrenmesi gereken en önemli dil tatlı dildir . Çünkü tatlı dil olduğu zaman  insanlar arasında iletişim daha sağlıklı , daha içten ve daha güzel olur .

Tatlı dil olmadığı zaman  insanlar arasında sağlıklı bir iletişim kurulamaz .  Oysa tatlı dilin olduğu yerde insanlık olur, sevgi olur, barış ve kardeşlik olur, huzur olur . Tatlı dil her şeyin üstesinden gelir . Bunun için her zaman iyi bir ahlaka sahip olmalıyız , tatlı dile sahip olmalıyız , insanı ve insanlığı sevmeliyiz . Tatlı dilin olduğu yerde  herkes barış içinde yaşamaya devam eder. Barış Manço kendisi  de tatlı dilli bir insan olduğu için dünyadaki insanlar tarafından sevilmiştir . Örneğin; bundan yıllar önce Japonya’ya konser için gittiğinde binlerce Japon onun şarkısına eşlik etmiş , onu alkışlamış ve çok sevmiştir .

Çünkü o tatlı dili ile, gerçek sanatçılığı ile kendini sevdirmiş ve ülkemizi de başka ülkelere tanıtmıştır. İşte tüm bunları yapan da tatlı dil ve güler yüzdür .

Aziz Sancar İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


Aziz Sancar İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

1946 yılında Mardin’in Savur ilçesinde dünyaya gelen Aziz Sancar ülkemizi dünyaya tanıtan , 2015 yılında Nobel Kimya  Ödülü layık büyük bir bilim insanı , aydın ,  cumhuriyetçi , emekçi bir insandır . O yaptığı deney ve gözlemler sonucunda , yılların verdiği birikim sonucunda büyük bir iş başarmıştır .

Hücrelerin hasar gören DNA’ları nasıl onardığını ve genetik bilgisini koruduğunu haritalandıran araştırmalarından dolayı Nobel Kimya  Ödülü’ne layık görülmüştür .  Ödülünü de ülkesine ve  Cumhuriyet’in kurucusu Ulu  Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e adamıştır . İşte değerli bilim insanımız , değerli  hocamız Aziz Sancar ülkesi için , dünyası için çalışmaya ve araştırmalarına devam etmektedir .  Farklı diller bilen Aziz Sancar aynı zamanda, Amerika Birleşik Devletleri Bilimler Akademisi’ne seçilen  ilk ABD’li  Türk olduğu için büyük önem taşır. Sevgili Aziz Sancar eşi ile birlikte Türk Amerikan  dostluğunu geliştirmek için  orada Türk Evi adında bir kurum açmıştır . Yani Türk Evi’nin kurucuları da değerli bilim adamı , Aziz Sancar ve değerli eşi Gwen Sancar’dır.

Onun gibi bir aydın olmak için , onun gibi iyi bir bilim adamı olmak için biz gençler de çok  çalışmalıyız ve ülkemizi dünyaya  buluşlarımızla ,  başarılarımızla  tanıtmalıyız .

Engelliler İle İlgili Deneme Yazınız.


Engelliler İle İlgili Deneme Yazınız.

Engelli insanlar bu dünyada bizim en değerlilerimiz olmalıdır . Çünkü onlar da normal bir insandır fakat sadece bazı şeyleri biraz daha zor yaparlar ve biraz engellerle karşılaşabilirler . Bizlere düşen de onların hayatta karşılaştığı engelleri ortadan kaldırabilmektir .

Bu hayatta aslında her insan bir engelli adayıdır . Çünkü hiç kimseye nerede, ne zaman, ne olacağı belli olmaz . Onun için kendimizi engelli  insanların yerine koymalıyız ve hayata bir de onların baktığı pencereden bakmalıyız. Onları iyi anlamalıyız . Acılarını, ıstıraplarını dindirmeye çalışmalıyız . Onları topluma kazandırmalıyız . Toplum içinde onlara sosyal aktiviteler düzenlemeliyiz ve onların da hayattan zevk almasını sağlamalıyız . Devlet de engelliler için  üzerine düşen sorumlulukları en iyi şekilde yerine getirmelidir. Kaldırımlar,  bankamatikler, yollar onlara göre yapılmalıdır . Dünya onların yaşamına uygun inşa edilerek yapılmalıdır . Engelliler  bizden bir yardım istediği zaman hemen yerine getirmeliyiz . Onların engeli ile dalga geçilmemeli , onlar küçümsenmemelidir .

Onlara asla  kırıcı sözler söylememeliyiz . Onları çok sevmeli ve saymalıyız .  Engelli insanlar için söylenmiş olan şu sözü iyi anlamalıyız ve özümsemeliyiz: ‘’ Tohum toprağa, engelli topluma aittir.’’

Hiçbir Suçlu Kendi Yargıçlığından Kurtulamaz Sözü İle İlgili Kompozisyon


Hiçbir Suçlu Kendi Yargıçlığından Kurtulamaz Sözü İle İlgili Kompozisyon

İnsanoğlu diğer varlıklardan farklı özelliklere sahiptir . Bu özellikler içerisinde konuşma , düşünme ve bana kalırsa en önemlisi de davranışlarını değerlendirme ve yorumlama becerisidir . Bu özellikler insanlara çeşitli sorumluluklar getirirken aynı zamanda davranışlarını değerlendirme zorunluluğu da getirmektedir .

Kanunlar , yasalar ve toplum hayatını düzenleyen daha birçok kurallar vardır. Kötü niyetli insanlar bu kuralları önemsemeden suç işleyebiliyorlar . Masum bir cana kıyma , üç beş kuruş para almak için yaşlı insanlara işkence etme ve korkutma gibi daha akla hayale gelmedik kötülükler yapabiliyorlar . Bu suçları işleyen insanlar belki öyle kusursuz planlar kurarlar ki polise yakalanmamayı başarabilirler ama polisten kurtulsalar bile vicdanları onları rahat bırakmaz . Hatta öyle suç hikayeleri vardır ki işledikleri suçlardan ötürü 20-30 yıl sonra bile vicdan azabından yaşayamadığını itiraf edenler çoktur . Yani insanın en büyük hakimi kendi vicdanıdır . İçimizden gelen ve bizi uyaran ya da suçlayan o sesi kısmamız imkansızdır .

Suçları ne kadar gizlersek gizleyelim , nereye kaçarsak kaçalım vicdanımız her zaman bizim peşimizde olacaktır . Bu yüzden insanın en büyük yargıcı kendi vicdanıdır ve ondan kurtuluş yoktur .

‘’ İki Şey Dünyaya Hükmeder ; Biri Kılıç Diğeri Düşünce . Kılıç Eninde Sonunda Düşünceye Yenilir.’’ Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

‘’ İki Şey Dünyaya Hükmeder ; Biri Kılıç Diğeri Düşünce . Kılıç Eninde Sonunda Düşünceye  Yenilir.’’ Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Kılıç ile savaşlar yapılır . Çünkü kılıç  gövde gösterisidir , güç gösterisidir .  Her ne kadar kılıç savaş meydanlarında  zafer elde etse de zaferin daim olmasını sağlayan şey düşüncedir .  Yani bilgidir, bilimdir, ilimdir .  

Çünkü düşünce  her zaman kılıçtan üstün olur . Düşünce ile, bilgi  ile daha çok zafer kazanılır . Çünkü düşünce kılıçtan kat kat daha üstündür. Mesela  iki ülkeyi düşünelim. Bu ülkenin biri   her türlü malzemeye sahip olsun . Savaş sırasında bu malzemelerini kullanabilir fakat onlarda akıl yoksa, düşünebilme kabiliyeti yoksa o kılıçların hiçbir anlamı olmaz . Çünkü aklını kullanamayan bir millet eninde sonunda yok olmaya mahkum kalır . Bunun için de düşünce eninde sonunda dünyaya hükmeder . Yani zeki düşüncelere sahip olmak gerekir . Savaşlar kıvrak zekaların sayesinde kazanılmıştır , sadece kılıç ile , top, tüfek ile kazanılmamıştır .

Bunun için de ‘’iki şey dünyaya hükmeder; biri kılıç, diğeri düşünce. Kılıç eninde sonunda düşünceye yenilir ‘’ sözü söylenmiştir .

İnsan Hakları İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

İnsan Hakları İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

İnsanların vazgeçilmez hakları vardır. Yaşama hakkı , özgürlük hakkı , konut dokunulmazlığı hakkı , seçme ve seçilme  hakkı , özel yaşamın gizliliği vb. İnsanlar haklarını aramakta son derece özgürdürler . Çünkü kimsenin bir başkasının hakkına göz koyma hakkı yoktur . Yani adaletsizlik, eşitsizlik, yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet gibi şeylerin olduğu yerde insan haklarından söz edemez . 

İnsan haklarının olduğu bir ülkede adalet olmalıdır , liyakat olmalıdır . İnsanlar arasında ayrım olmamalıdır , kimse kimsenin yakını olduğu için işe alınmamalıdır . Gerçekten hak ediyorsa o işe alınmalıdır . Bir başkasının hakkını  yediğimiz zaman hem kul hakkına gireriz hem de orada insan hakkı diye bir kavramdan söz edemeyiz. Bunun için insan hakları gerçekten uygulanmalı ve yaşatılmalıdır . Hiçbir insan arasında dil, din, ırk, mezhep ayrımı yapılmamalıdır . İnsana insan olduğu için , yaratılmışların en değerlisi olduğu için değer verilmelidir . Haklarımızı arama yerleri vardır . Bunlardan biri bağımsız mahkemelerdir.

İnsanlar haksızlığa uğradığı zaman kendi ülkelerinde  haksız konuma düştükleri zaman Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurup haklarını arayabilirler.

‘’ Yaş Kesen Baş Keser.’’ Atasözü İle İlgili Kompozisyon


‘’  Yaş Kesen Baş Keser.’’ Atasözü İle İlgili Kompozisyon

Bize Yüce Allah tarafından verilmiş en büyük zenginlik doğal bir yaşam içinde hayatımızı yaşamaktır. Bu doğal yaşamdan en önemli paya sahip olan ise ağaçlarımız, ormanlarımızdır, kısacası yeşil olan her şeydir . Bizler yeşil alanları her zaman korumalıyız . Henüz yaşı çok küçük olan gencecik ağaçları kesen insanların  , insanlığa ve doğaya çok büyük zarar verdiği söylenmek istenmektedir .

Çünkü yaş ağaç kesen kimse  tıpkı bir insanı öldürmüş gibi olur. Çünkü ağaçlar bizim için yaşam demektir, oksijen almak demektir, temiz hava almak demektir, yiyecek demektir. Bunun için genç ağaçları asla kesmemeliyiz .  Kaçak yollarla gencecik ağaçları kesen kimseleri ilgili yerlere şikayet etmeliyiz, ormanlarımızı, doğamızı canlı tutmalıyız ve korumalıyız . Ağaçlar olmazsa , ormanlar olmazsa  canlıların yaşamı büyük tehlikeye girer . Doğanın ekolojik dengesi bozulur . Bunun için  ormanlarımızı, bağlarımızı, bahçelerimizi koruyalım, onların bakımını yapalım ve onları hayattan koparmayalım . Onlar yok olduğu zaman biz de yok oluruz ve açlıktan, sefaletten, salgın hastalıklardan bir türlü kurtulamayız . Bunun için lütfen ağaçlarımızı kesmeyelim, ormanlarımıza sahip çıkalım.

Eğer ağaç  gerçekten kurumuşsa ve artık  hiçbir faydası olmuyorsa o ağaç kesilebilir fakat yaş ağaç asla ve asla kesilmemelidir. Ağaçları kesmeyelim, insanlığı yok etmeyelim.

Bir Öğretmen Hayatınıza Neler Katabilir ?


Bir Öğretmen Hayatınıza Neler Katabilir ?

Öğretmenler bir topluma yol gösteren , ışık tutan en önemli eğitimcilerdir . Öğretmenler bizi  ileriye götürür . Bize insanlığı öğretir , iyi insan olmayı öğretir . Bize bilgi öğretir . Bizim gelecekte bir meslek edinmemize yardımcı olur . Bir öğretmen hayatımıza  çok şey katar . Bizi eğitir, bize öğretir, bizi aydınlatır . Öğrenmeye isteksiz olan bir çocuğu öğrenmeye istekli hale getirmek için  yeni yöntem ve metotlar bularak o çocuğun çalışkan olmasına yardımcı olur .

Öğrenmeye meraklı çocuğu ise zirveye çıkarır . Çünkü öğretmen  toplum için vardır , toplumu eğitmek, yarınlara eğitimli nesiller bırakmak için vardır .  Bunun için öğretmenlerimizin değerini bilmeliyiz ve  onlara hak ettiği değeri vermeliyiz . Öğretmenler bizleri cahil kalmaktan  kurtarır . Devamlı kendilerini geliştirdikleri için bu gelişimin bize de katkısı olur . Öğretmenlik çok zor bir meslektir . Bu mesleği yerine getirmek fedakarlık ister , emek  ister sevgi ister . Çünkü öğretmen bize sevgiyi öğretir , saygıyı öğretir , toplum içinde nasıl  hareket edeceğimizi öğretir . Kısacası öğretmenlerimiz hayatımıza çok güzel şeyler katar ve bizi iyi önde etkilerler .

Bundan dolayı her öğretmen değerlidir , her öğretmen bizim  neferimizdir .  Öğretmen hayata güzellikler katar, ışık saçar, bilgi saçar, insanlık saçar .

Başarı İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


Başarı İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Başarı oturularak , sürekli zevk içinde yaşayarak ulaşılacak bir şey değildir . Başarı için çıkılan yolculukta yeri geldiği zaman  insan çok yorulacaktır, yeri geldiği zaman uykusuz kalacaktır, yeri geldiği zaman aç kalacaktır . Çünkü başarıya ulaşmak için karşımıza zorlu yollar çıkacaktır .

Bu yüzden bu zorlu yolları aşmak için de mücadeleci bir ruh yapısına sahip olmak gerekir. Başarıya ulaşılan yolda ilk denemede hemen pes eden  insanlar vardır . Ne yazık ki pes eden insanlar sabırlı olmadıkları için başladığı işi yarım bırakırlar ve başarının vereceği o müthiş duygudan mahrum kalırlar . Başarıya ulaşmak isteyen insan sabırlı olmalıdır, disiplinli olmalıdır, planlı ve programlı olmalıdır .  İşte o zaman başarı gelecektir . Başarmak için üzerimize düşen her sorumluluğu yerine getirmeliyiz . Fedakar olmalıyız, kimi isteklerimizden  bir süreliğine vazgeçmeliyiz ki yeri geldiği zaman o isteklerimizi ömrümüzün sonuna kadar rahat rahat gerçekleştirelim . Bunun için başarı kolay değildir, başarı zordur . Emek eden , alın teri döken, sabırlı olan ve çok çalışan kimse için başarı kolaydır ve başarmak zevktir .

Yeter ki başarıya ulaşmaya istekli olalım , başarılı olmaya ilgi gösterelim ve yolumuzdan dönmeyelim, kararlı, azimli olalım .

Atatürk’ün Eğitime Ve Öğretmenlere Verdiği Önem Hakkında Kompozisyon

Atatürk’ün Eğitime Ve Öğretmenlere Verdiği Önem Hakkında Kompozisyon

Eğitimden  yoksun olan bir millet gelişme imkanı bulamaz . Çünkü eğitimin olmadığı yerde yeni bilgiler olmaz, değişim olmaz, ilerleme olmaz . Bunun için milletlerin eğitime ve öğretime, öğretmene çok önem vermesi gerekir . Eğitimin nitelikli bir şekilde öğrencilere aktarılmasını sağlayan kişiler ise kıymetli öğretmenlerdir . Öğretmenlerimiz olmasa  hiçbir şey öğrenemezdik .

Bilim ve teknoloji alanında gelişemezdik . Cahil bir millet olmaktan kurtulamazdık.  Öğretmenler bize  ışık tutan , yol gösteren büyük kurtarıcılardır . Çünkü onlar bizi biz yapan, bize değer veren ve bizim gelişmemiz için , okumamız için , iyi bir insan olmamız içi ellerinden gelen her türlü fedakarlığı yapan insanlardır . Mustafa Kemal Atatürk de eğitime ve öğretmenlere çok önem vermiştir . Öğretmenler ile ilgili şu sözleri söylemiştir .
*’’ Yeni nesil en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmen topluluğundan ve onların yetiştireceği öğretmenlerden alacaktır.’’
* ‘’ Ordularımızın kazandığı zafer , sizin eğitim ordularınızın kazanacağı zafer için yol açtı. Gerçek zaferi siz, öğretmenler kazanacaksınız . Bunu başaracağınızdan kuşkum yok. Sarsılmaz bir inançla ben ve arkadaşlarım sizi gözeteceğiz. Sizin karşılaştığınız tüm engelleri kıracağız.’’

Bundan dolayı bir ülkenin gelişmesinde eğitimin nitelikli olası , öğretmenin belli bilgi ve beceriler ile donatılması çok önemlidir . Öğretmenlerimize değer verelim, onların kıymetini bilelim .

Aşağıdaki Kutucuklarda Verilen ‘’Mevlana’nın Yedi Öğüdü’’nü Okuyarak Anlamları Üzerine Düşününüz .


Aşağıdaki  Kutucuklarda Verilen  ‘’Mevlana’nın Yedi Öğüdü’’nü Okuyarak Anlamları Üzerine Düşününüz  .

1)  Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol:   Her zaman cömert olmalıyız. Zor durumda olanlara yardım etmeliyiz. Hiçbir zaman  pinti olmamalıyız. Tıpkı bir akarsuyun geçtiği her yere bolluk ve bereket götürdüğü gibi .
2) Şefkat Ve Merhamette Güneş Gibi Ol: Güneş nasıl aydınlığı ile dünyamızı aydınlatıyor, sıcaklığı ile de bize ve diğer canlılara fayda sağlıyorsa insan da şefkati ve merhameti ile insanlığa faydalı olabilir. Yani her zaman iyi olmalıyız, zalim olmamalıyız,  merhametli olmalıyız.


3) Başkalarının  Kusurunu Örtmede  Gece Gibi Ol: İnsanlar başkalarının kusurlarını her zaman kapatmalıdır . Açık aramamalıdır,  tıpkı gece gibi olmalıyız . Çünkü gece olduğu zaman hiçbir şey görünmezse insan da işte böyle olmalıdır . İnsanların  hatalarını yüzlerine vurmamalı,  o insan ile  ilgili dedikodu yapmamalıdır.


4) Hiddet ve Asabiyette Ölü Gibi: İnsan öfkeli anında nefsine hakim olmalı ve sakin olmalıdır. Bir anlık öfke ile olmadık şeyler başa gelebilir. Bunun için sakinliğimizi korumalıyız ve ölü gibi olmalıyız. Yani sinirlerimiz alınmış gibi olmalıyız.


5) Tevazu ve Alçakgönüllülükte Toprak Gibi Ol: İnsan toprak gibi olmalıdır. Tevazu sahibi olmalı, iyi insan olmalı, insanlara havadan bakmamalıdır . Tıpkı toprağın zengin, fakir ayrımı yapmadan tüm insanların ayağının altına serildiği gibi .
6) Hoşgörülülükte Deniz Gibi Ol: İnsan her zaman hoşgörülü olmalıdır. Bağnaz olmamalıdır. Başkalarına karşı ön yargılı olmamalıdır. Esnek olmalıdır.
7) Ya  Olduğun Gibi  Görün, Ya Göründüğün  Gibi Ol:  İnsan iki yüzlü olmamalıdır. Ne ise o olmalıdır. Toplum içinde iki yüzlü insan olmamalıdır. Hem kendine dürüst olmalıdır hem de diğer insanlara karşı dürüst  olmalıdır .

Atatürk’ün Gençlerde Görmek İstediği Özellikleri Ve Gençlere Verdiği Görevleri Dikkate Alarak Gençliğin Ata’ya Cevabı Başlıklı Bir Yazı Yazınız.


Atatürk’ün  Gençlerde Görmek İstediği Özellikleri Ve  Gençlere  Verdiği Görevleri Dikkate Alarak  Gençliğin Ata’ya Cevabı Başlıklı Bir Yazı Yazınız.

Vatanseverliği ile tanınan Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk çocuk , genç , yaşlı herkese değer vermiştir . Bilhassa gençlere daha çok  önem vermiştir . Çünkü o büyük insan geleceği gençlere emanet etmiştir . Gençler çalışmalıdır , üretmelidir , verimli olmalıdır . Çünkü gençlik yıllarındaki güç insanda başka hiçbir zaman olmaz .

Gençler olarak ilk olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin  varlığını , birliğini ve dirliğini bozmak isteyenlere fırsat vermemeliyiz . Her zaman ‘’ Ya istiklal, Ya ölüm’’ düşüncesi ile hareket etmeliyiz ve ülkemizin bağımsızlığını korumalıyız . Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet ettiği ve en büyük değeri olarak gördüğü Cumhuriyet’e sahip çıkmalıyız .  Cumhuriyet’i yok etmek isteyenlere fırsat vermemeliyiz . Her zaman demokrasiden yana olmalıyız . Atatürk’ün ilke ve inkılaplarına hayatımızda uygulamalıyız . Ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesine çıkarabilmek için var gücümüz ile çalışmalıyız . İlim ve fen yolunda ilerlemeliyiz . Ülkemizi çok sevmeliyiz , ülkemizin doğal kaynaklarını boş yere israf etmemeliyiz .  Vatanımız zor bir duruma düştüğü zaman her zaman dayanışma içinde hareket etmeliyiz .

 Ülkemizi tehdit eden her türlü iç ve dış tehditlere boyun eğmemeliyiz . Aklıcı olmalıyız , ileri görüşlü olmalıyız , gerçekçi olmalıyız , idealist olmalıyız ve çok okuyup çok çalışmalıyız .

‘’Komşusu Açken Tok Yatan Bizden Değildir.’’ Sözüyle İlgili Konuşma Metni Hazırlayınız .

‘’Komşusu Açken  Tok Yatan  Bizden Değildir.’’ Sözüyle İlgili Kompozisyon


Bir insana en yakışan özellik o kişinin yardımsever olması , iyiliksever olması ve iyi niyetli olmasıdır .  Çünkü insan ancak bu özellikleri ile bir bütün olur ve gerçek bir insan olur .  Hayatın getirdiği koşullar herkes için aynı değildir . Kiminin maddi durumu çok iyi olur , kiminin ki ise çok kötü olur .

Komşularımız da bunlardan biridir . Maddi durumu olmayan komşularımız olabilir . Onlara elimizden geldiği kadar maddi ve manevi destek olmalıyız . Onların yiyecek bir ekmeği yokken biz evde pişirdiğimiz eti tek başımıza yememeliyiz . O etten bir parça da komşumuza ikram etmeliyiz . Çünkü erdemli insana , müslüman insana yakışan en güzel davranış paylaşmak olmalıdır . Komşusu açken tok yatan bizden değildir . Çünkü o kişi bencildir , sadece kendi nefsini düşünüyordur .  Başkalarının  yoksul olup olmadığı umrunda bile değildir . Bizim kültürümüzde komşu hakkı diye bir şey vardır . Komşularımız da bir zaman sonra ailemiz olmaya başlar . Onun için onları da düşünmeliyiz ve yaptığımız güzel yiyeceklerden onlara ikramda bulunmalıyız . Onlar aç iken biz keyif içinde yaşamamalıyız .

Onların çocukları da mutlu olmalıdır, karınlarını doyurmalıdır . Çünkü böyle olunca insan oluruz ve insanlığı yaşatmış oluruz ve başka milletlere örnek bir toplum oluruz . 

Çevremizdeki Yaşlılara Nasıl Davranmalıyız ?

Çevremizdeki Yaşlılara Nasıl Davranmalıyız ?

Toplum içinde korunmaya muhtaç olan , tıpkı bir  bebek gibi yardıma gereksinimi olan yaşlılara her zaman  çok iyi davranmalıyız . Yaşlı insanlarımız toplumumuzun en büyük değerleridir . Çünkü onlar geçmişimiz , atalarımız , değerlerimizdir . Onlar yaşlandığı zaman eskisi gibi üçlü olamazlar . Örneğin; hızlı yürüyemezler , ağır şeyleri fazla kaldırmazlar, karşıdan karşıya geçemezler .

İşte burada bize büyük görevler düşer . Yaşlılar otobüse bindiği zaman hemen onlara yer vermeliyiz .  Onları görmezlikten gelmemeliyiz .  Yaşlı kimselere her zaman çok kibar davranmalıyız ve onlara asla bağırmamalıyız . Onları çok sevmeliyiz .  Onların bilgilerine ve tecrübelerine kulak asmalıyız . Bizler için verdiği nasihatleri dinlemeliyiz ve kulak ardı etmemeliyiz . Bizden bir şey istedikleri zaman elimizden geldiği kadar isteklerini yerine getirmeye çalışmalıyız . Onları kötü niyetli insanlardan korumalıyız .  Onları kandırmak isteyen, dolandırmak isteyen  insanlara karşı onları bu konuda uyarmalıyız .  Onların yanında ayak ayak üstüne atmamalıyız . Ses tonumuza dikkat etmeliyiz . Çünkü onlar yaşlı olduğu için çok narin ve kırılgan bir yapıya sahip olmaktadırlar . Buna son derece dikkat etmeliyiz . Evde bir yemek yaptığımız zaman  kimsesi olmayan yaşlılara da bir tabak yemek götürmeliyiz ve onların hayır dualarını almalıyız . Yaşlılara her zaman saygılı olmalıyız, vefalı olmalıyız.

Onlar bize geçmiş hakkında konuşurken onları dinlemeliyiz ve dinlermiş gibi yapmamalıyız . Onları sevdiğimiz ve onlara değer verdiğimizi her zaman  göstermeliyiz. Çünkü sevgi  ve saygı ancak yaşanarak ve yaşatılarak daha anlam kazanır.