Okullarda Forma Giyilmeli Konulu Münazara

 Okullarda Forma Giyilmeli Konulu Münazara

 

Okullarda her türlü kıyafetin giyilmesi anlamsızdır. Maddi durumu iyi olan çocuklar rengarenk kıyafetler ile okula gelirken maddi durumu iyi olmayan çocuklar ise kıyafetleri fazla olmadığı için birkaç çeşit kıyafetle okula gelmektedir. Bu durumda da çocuklar arasında kıyaslama başlamaktadır. Maddi durumu olmayan çocuklar güzel ve renkli kıyafetler giymediği için kendi kötü hissedecek ve içinden çok üzülecek  belki de  geceler boyunca ağlayacaktır.


Ben neden diğer arkadaşlarım gibi farklı kıyafetler giymiyorum, biz neden fakiriz gibi duygu ve düşüncelere sahip olarak kendini kötü hissedecek belki ailesini bile böyle biri durma düştüğü için içten içe suçlayacak ve onlara karşı kötü duygular besleyecektir. Bu durumda da çocukta psikolojik olarak sıkıntılara neden olacaktır. Özellikle de sınıf içindeki çocuklar arasında zengin fakir ayrımı yapılmaya başlanacak. Zengin ve güzel giyinenler bir tarafa fakir ve fazla çeşit giyinmeyeneler bir tarafa olacaktır. Böyle bir  sorunda ayrışmaya neden olacak, sevgisizliğe ve ön yargıya neden olacaktır. İşte bu olumsuzlukların olmaması için, okulda forma giyilmeli ve her öğrenci de aynı renk ve aynı tip formayı giymelidir. Böylece çocuklar arasında saçma sapan bir yarış başlamayacak ve hiçbir çocuk da kendini kötü hissetmeyecektir.


Dersler tıkırında gidecek, çocuklar arasında çocukça konuşmalar olacak ve çocukluklarını yaşamaya devam edecektir. Bunun için okul denilen ortam eşitliğin olduğu ortam olmalıdır ve çocuklarımız aynı kıyafetle okuluna gidip gelmeli ve isteyen istediğini okul çıkışı zaten giymeye devam edecektir.

“Keçiyi Yardan Uçuran Bir Tutam Ottur.” (Deveyi Yardan Uçuran Bir Tutam Ottur) Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 “Keçiyi Yardan Uçuran Bir Tutam Ottur.” (Deveyi Yardan Uçuran Bir Tutam Ottur) Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 

İnsan ne kadar fazla varlığa sahip olursa olsun gözü bir türlü doymayan tek canlıdır. Diğer canlılarda böyle bir şey yoktur. Mesela bir aslan avını avladığı zaman bir köşeye çekilir ve yediklerini sindirmeye başlar ve dinlenir. Çünkü o günkü avını avlamıştır ve o gün karnı doymuştur. Aslan yine gezmeye, hareket etmeye devam eder ama başka bir canlıya zarar verme girişiminde bulunmaz. Oysa insan hırslı olduğu için gözü bir türlü doymaz.

 

 Özellikle de açgözlü insanların gözü hiç doymaz. Onların gözünü doyuran tek şey kara topraktır. Gözü doymayan insanlar daha çok para kazanmak için, daha fazla zengin olmak için küçücük çıkarları için kendi yaşamlarını ve sahip olduğu varlıkları tehlikeye atarlar. Böyle insanlar küçük hesapların peşinde koşan kimselerdir. Günümüzde açgözlülük daha da artmıştır. İnsanlar daha fazla kazanmak, en iyisine sahip olmak, hep benim olsun demek düşüncesi ile açgözlülüğünü artırmışlardır. Bu kadar fazla  açgözlülüğün sonu ise hüsranla biter. Daha çok kazanma arzusu ile kendi yaşamlarını bile tehlikeye atan aç gözlü, bilinçsiz kimseler en büyük zararı da yine kendilerine verirler.

 

 Bundan dolayı bize yetecek kadarını istemeliyiz. Daha fazlasını istemek yerine ihtiyacı olanlara yardım etmek daha doğrudur. Küçücük menfaatler için büyük tehlikelere girmeye gerek yoktur. Kendimizi değiştirmeliyiz ve küçük hesaplar peşinde koşmak yerine daha insancıl hedefler peşinde koşmalıyız. Böylece başımıza büyük belalar da açmamış oluruz.

İmam-ı Gazali’den Özlü Sözler

 İmam-ı Gazali’den Özlü Sözler


İmam Gazali, 1058 yılında Horasan'ın Tus şehrinde dünyaya geldi. Tasavvuf alanında güzel eserler yazmıştır. İnsanın iyi insan olmasını, Allah yolunda çalışmasını, nefsine yenik düşmemesini istemiştir. Gıybetten uzak durulması gerektiğini söylemiş ve aklımızın her şeye gücü yetemeyeceğini ifade etmiştir. Çünkü Allah bize belirli sınırda bir akıl vermiştir ve o sınırın dışındakileri algılayamayız. Onun için Allah’a inanmak ve onun yap dediklerine uymak en güzel olanıdır. Yapma dediklerini ise yapmamak en güzel olanıdır. İmam-ı Gazali’nin özlü sözleri şunlardır:


“Ey Oğul! Nasihat etmek kolaydır. Mühim olan onu tutup gereğince amel etmektir. Bu ise çok zordur.”

“Bil ki, kalble gıybet etmek, dille etmek gibi haramdır. Bir kimsenin noksanını, kusurunu başkasına söylemek doğru olmadığı gibi, kendi kendine söylemek de caiz değildir.”

“Sabır insana mahsustur. Hayvanlarda sabır yoktur. Meleklerin ise sabra ihtiyacı yoktur.”

“Aklı olan kimse nefsine demelidir ki: Benim sermayem, yalnız ömrümdür. Başka bir şeyim yoktur. Bu sermaye, o kadar kıymetlidir ki, her çıkan nefes hiçbir şeyle tekrar ele geçmez ve nefesler sayılıdır, azalmaktadır. O halde bu günü elden kaçırmamak bunu saadete kavuşmak için kullanmamaktan daha büyük ziyan olur mu? Yarın ölecekmiş gibi bütün âzâlarını haramdan koru.”



“İlmi ile amel etmeyen alim; başkalarını giydirdiği halde kendisi çıplak olan iğne gibidir.”

“Tamahkar, aç gözlü olma, kalbin katı ve kara olur. Çok mal artırmak için hasislik yapma.”

“Bedenine değil kendine değer ver, ve gönlünü olgunlaştır ! Çünkü kişi; bedeni kadar değil, ruhu kadar insandır.”

“İlimlerin içinde en şerefli olanı Allah’ın sıfat ve fiillerini bildiren ilimdir. İnsan bu ilimle kemâle ulaşır. Kâmil olmanın saadetini duyar. İnsanoğlu, Allah’ın celâl ve kemâl sıfatlarının komşuluğuna ulaştığı zaman, bu komşuluğun ona büyük saadetler kazandıracağı muhakkaktır.”

“Allah-ü teâlânın, her yaptığımızı her düşündüğümüzü bildiğini unutmamalıyız. İnsanlar birbirinin dışını görür. Allahü teâlâ ise, hem dışını, hem içini görür. Bunu bilen bir kimsenin işleri ve düşünceleri edepli olur.”



“Belaya şükretmek lazımdır. Çünkü küfür ve günahlardan başka bela yoktur ki, içinde senin bilmediğin bir iyilik olmasın! Allah, senin iyiliğini senden iyi bilir.”

“Ne kadar kibirli dursa da bardağın önünde eğilir çaydanlık. Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir, bu gurur niçin?”

“Sana Allah’ı hatırlatacak bir arkadaş bulunca ona sımsıkı sarıl, ondan ayrılma, onu küçümseme. Onu kendin için bir devlet bil.”

“Bil ki, kalple gıybet etmek, dille etmek gibi haramdır. Bir kimsenin noksanını, kusurunu başkasına söylemek doğru olmadığı gibi, kendi kendine söylemek de caiz değildir.”

“Akıl sınırlıdır. Onunla erilmez. Her şey Resûlullah’ın (s.a.v) ruh feyzine tutunmaktan ibarettir. Ben ona yapıştım ve kurtuldum.”

“Dünyada kimi sever ve kim ile düşüp kalkarsan kıyamette onunla haşrolursun. O halde ilmi ile amel eden alimlerin ve salihlerin sohbetine devam et..!”

“Çocuktaki utanma hali ondaki akıl nurunun alametidir.”


“Bir sözü söyleyeceğin zaman düşün! Eğer o sözü söylemediğin zaman mesul olacaksan söyle. Yoksa sus.”

“Cevizin kabuğunu kırıp özüne inmeyen cevizin hepsini kabuk zanneder.”

“Say ki öldün; yalvardın, yakardın, sana bir gün daha verildi. Bugünü o gün bil, öyle yaşa.”

“Helal yemek lazımdır. İslâm’a uygun kazanmak lazımdır. Çünkü din, hakikat ancak helâl yemekle meydana gelir.”

 

Fiiller İle İlgili Etkinlikler

 Fiiller İle İlgili Etkinlikler

Aşağıdaki Fiillerin Zamanlarını Örnekteki Gibi Karşılarına Yazınız.  

Yaparız: Geniş  Zaman

Yapıyoruz: Şimdiki Zaman

Tanımış: Öğrenilen Geçmiş Zaman

Öğrendin: Görülen Geçmiş Zaman

Okuyorum: Şimdiki Zaman

Gittiniz:  Görülen Geçmiş Zaman

Çıktınız: Görülen Geçmiş Zaman

Olacak:  Gelecek Zaman

Ederler: Geniş Zaman


Aşağıdaki Fillerin Kiplerini Örnekteki Gibi Karşılarındaki Kutucuklara Yazınız.

İnesin: İstek Kipi

Unutun: Emir Kipi

Gelmeliyim: Gereklilik Kipi

Buluşalım: İstek Kipi

Bitirsen: Şart Kipi

Koşsak: Şart Kipi

Yapasınız: İstek Gibi

Gelesiniz: İstek Kipi

Gitmeliyim: Gereklilik Kipi

Uyu: Emir Kipi


 

Aşağıdaki Cümledeki Fiillerin  Hangi Kiple Çekimlendiğini Karşılarına Yazınız.

 

Hayatınıza yük olmak istemiyorum: Şimdiki Zaman

Geçmek bilmek bu günlerde hep seni ararım: Geniş Zaman

Sabah erkenden yola çıktı:  Görülen Geçmiş Zaman

Yazdığınız eserleri arkadaşlarınızla okuyacaksınız: Gelecek Zaman

Artık ayakta duracak hali kalmamış: Öğrenilen Geçmiş Zaman

Hepinizi gelecek ayki tura çıkaracağım: Gelecek Zaman

Kediler sokakta üşümüşler: Öğrenilen Geçmiş Zaman

 

 

Aşağıda Mastar Olarak Verilen Fiilleri Verilen Kiplere Göre Çekimleyip Cümlede Kullanınız.

Yapmak:  (İstek Kipi) Bu yemeği birlikte yapalım

Oturmak ( Şart Kipi)  Bulduğu yere otursa daha iyi ederdi.

Yormak ( Emir Kipi):  Kendini bu kadar yorma

Olmak ( Gereklilik Kipi):   Dostlar zor zamanlarında birbirinin yanında olmalıdır.

Girmek ( Şart Kipi):  Eve girsem bile öfkem geçmez artık.

Geçmek ( İstek Kipi): Buradan karşı tarafa geçelim

Görmek (Gereklilik Kipi):  Bu arabayı sabah olunca görmelisin.

Yaşadığımız Olaylara Bakış Açısı İle İlgili Özlü Sözler

 Yaşadığımız Olaylara Bakış Açısı İle İlgili Özlü Sözler


Her insanın olaylara bakış açısı farklıdır. Çünkü her insanın dünyaya geldiği ortam yani yaşadığı çevre farklıdır. Hoşgörülü bir çevrede yetişen insan da hoşgörülü olur ve insanlara karşı katı bir tutum sergilemez. Hoşgörü olmayan bir toplumda yetişen insan ise olaylara daha hoşgörüsüz bakar ve ön yargılı olur. Herkesin olaylara bakış açısı niyetleri ile de ilgilidir. Olaya iyi açıdan bakarsak iyi olur kötü açıdan bakarsak kötü olur.


Yaşadığımız olaylara bakış açısı ile ilgili özlü sözler şunlardır:


“Birine perdeler harika görünürken, diğerine harikalar perde görünür”. Rasim Özdenören.

“Koyunu, kurt saldırısından kurtaran çoban, koyuna göre kurtarıcı, kurda göre ise özgürlüğüne engel olunan insandır. Demek ki koyun ile kurt arasında, özgürlük tanımı açısından farklar vardır.” Abraham Lincoln

“Mutlu olduğunuz zamanlarda dünyanın çok daha güzel göründüğünü hiç hissettiniz mi? Oysa sizin bakış açınız dışında gerçekte hiçbir şey değişmemiştir. Judi James.

“Bir insan bir kaplanı öldürürse spor, bir kaplan bir insanı öldürürse yırtıcılık olur”. Bernard Shaw.


“Bir karıncaya göre; arslan, kaplan ve çıngıraklı yılan şefkatli ve iyi huylu hayvandır. Ördekler ve kazlar ise yırtıcı hayvanlardır, her şey sizin görüşünüze bağlıdır”. Jimm M. Power

“Her doğrunun iki yüzü vardır, birini kabullenmeden önce, iki taraftan da bakmış olmak her zaman daha iyidir.” A. Claudius

“Başarılı olanlarla başarısız olanlar arasındaki fark, yaşam deneyimleriyle sahip oldukları kaynaklara, bakış açılarından kaynaklanmaktadır. Anthony Robbins


“Doğru bir kürek suda eğri görünür, önemli olan bir şeyin görülmesi değildir, yalnız nasıl görüldüğü de önemlidir.” Montaigne

“Teleskobun son bulduğu yerde mikroskop başlar, hangisinin görüşü daha büyüktür.” Victor Hugo

“Bazı insanlar, güllerin dikeni olduğundan yakınırlar, ben ise dikenlerin gülü olduğuna şükrederim.” Alphonse Kari

“Her çağda dünyayı yepyeni bir bakış açısıyla değerlendiren, bir dönüm noktası vardır.” Jacob Bronowski


“Senin dünyaya bakan penceren kirli ise, benim çiçeklerim sana çamur görünür.” Mevlana.

“Herkes aynı şeyi düşünüyorsa, hiç kimse fazla bir şey düşünmüyor demektir.” Walter Lipmann

“Bazı insanlar, güllerin dikeni olduğundan yakınırlar, ben ise dikenlerin gülü olduğuna şükrederim.” Alphonse Kari.

Fatih Kısaparmak’ın Kilim İle İlgili Söylediği Türküyü ve Bu Türküden Neler Anladığınızı Defterinize Yazınız.

 Fatih Kısaparmak’ın Kilim İle İlgili Söylediği Türküyü  ve Bu Türküden Neler Anladığınızı Defterinize Yazınız.


Sevdiğine Sözü Olan Bir Kilim Dokur
Kilimin Dilinden Ancak Anlayan Okur
Sırlarımı Verdim Sana Sevgimi Verdim
Şu Gönlümü Kilim Yaptım Yoluna Serdim



Ayıptır Günahtır Diye Kilit Vurdular Dilime
Aşkı Dokudum Kilime Anlıyor Musun
Yetinmedim Türkü Yaptım
Gayri Bu Canımdan Bıktım
Hani Senin Olacaktım Dinliyor Musun



Kilim Kalbin Aynasıdır Gönül Sesidir
Her nakışı Bir Duygunun ifadesidir
Kilim Sevgiliye Çağrı Aşka Davettir
Kimi Renkler Şikayettir Kimi Hasrettir



Ben Şu Gönül Tezgahında Kilim Dokudum
Erenlerin Dergahında Aşkı Okudum
Töremizde Kilim Demek ilim Demek
Kilim Sevdadır Özlemdir Derttir istektir.

 

Eskiden   sevdiğine aşık olan,  onu çok seven  genç kızlar sevdiğine hemen açılamazlardır. Genç kızlarımız sevgisini kilime nakış nakış dokurdu. Sevdiğinize sözü olan bunu renkli desenleri ve motifleri ile kilime aktarırdı. Kilimde neler anlatıldığını da ancak o genç kızı seven kişi anlar. Yani  kilimin anlatacakları vardır ve bunu sadece aşıklar anlar.


 Genç kızlar sırlarını kilime işlemişlerdir. Kilimin kalbin aynasıdır. Çünkü kalpteki güzel duygular, özlemler, ayrılıklar, acılar kilime yansır.  Eskiden bir genç kız babasının karşısına çıkıp şunu seviyorum beni onunla evlendirin diyemezdi, utanırdı ve bunun için de diline kilit vururdu ve susardı. Seven sevdiğine kimi zaman kavuşur, kimi zaman kavuşamazdı. Kilim sevgiliye çağrıdır. Sevgiliye gel demek, beni sev, benimle güzel bir ömür geçir demektir. 


Aslında kadim kültürümüzün çok güzel bir geleneğidir, çok güzel bir kültürüdür sevdiğimize olan aşkımızı kilime dokumak. Kilimdeki kimi renkler şikayet belirtisidir, kızgınlık belirtirdi. Kimi renkler ise hasrettir. Sevgiliye olan özlem, sevgiliye olan aşk ile bağlanmadır. Kilim dokumak aynı zamanda ilim demektir. Çünkü herkes kilim dokuyamaz ve güzel motifler ortaya çıkaramaz. Bunu başarmak için belli bir incelik ve belli bir zeka gereklidir. Yani kilim her şeydir aslında. Sevgidir, aşktır, özlemdir, istektir, kırılmadır, tatlı tatlı naz yapmadır vb.

 

 

Düşünmek ve Söylemek Kolay, Fakat Yaşamak, Hele Başarı İle Sonuçlandırmak Çok Zordur.” Sözünden Ne Anlıyorsunuz?

 “Düşünmek ve Söylemek Kolay, Fakat Yaşamak, Hele Başarı İle Sonuçlandırmak Çok Zordur.” Sözünden Ne Anlıyorsunuz?

 

Bir şeyi düşünmek kolaydır. Mesela aklımıza iyi bir çalışma ile kazanacağımız yerler gelir ve onun hayalini kurarız. Bunun için de çok çalışacağım ve istediğim meslek olan doktorluğu, öğretmenliği kazanacağım deriz. Yani hayalimiz her ne ise onu isteriz ve bunu dile dökeriz. Bunu hayal etmek, düşünmek, söylemek kolaydır. İşin asıl önemli yanı ise uygulamada başlar. Bir kişi hedefine ulaşmak için  elinden geleni yapmalıdır ve her türlü özveriyi göstermelidir.


 Düşünmek ve söylemek kolay, fakat yaşamak, hele başarı ile sonuçlandırmak çok zordur der Ziya Gökalp. Çünkü bir işi başarmak için lafa değil icraata bakmak gerekir. Bunun için de hemen harekete geçip çalışmak gerekir. Bu çalışmak da basit bir çalışma olmamalıdır. Gerekirse o hedefe ulaşmak için gece gündüz demeden uyumamalı ve amacımıza giden yollarda karşımıza çıkan zorluklara karşı göğüs germesini bilmeli ve sabırla yolumuza devam etmeliyiz. İşte başarılı olanlar lafla değil yaşayarak, çalışarak alın teri dökerek başarılı olmuşlar ve tarihe adını yazdırmışlardır.


 Başarı kolay gelmez. Onun için çok sabırlı olmak, iradeli olmak ve kararlı olmak gerekir. Aklımıza koyduğumuz işte başarılı olmak istiyorsak sonuna kadar gitmeli ve emeğimizi esirgemeliyiz. Sadece konuşmakla değiş uygulamaya başlamakla işe başlarsak en mantıklısını yapmış oluruz.

“Misafir Gelecekmiş Gibi Evini, Ölüm Gelecekmiş Gibi Kalbini Temiz Tut.” Sözü İle İlgili Kompozisyon

 “Misafir Gelecekmiş Gibi Evini, Ölüm Gelecekmiş Gibi Kalbini Temiz Tut.”  Sözü İle İlgili Kompozisyon

 

Temizlik imandandır der atalarımız. Gerçekten de temiz olan evlere gitmeyi, orada sohbet etmeyi, güzel anlar geçirmeyi ister insan. Özellikle de yakın akrabalarımızın, arkadaşlarımızın evlerine gittiğimiz zaman, onların evinin tertemiz olduğunu gördüğümüz zaman mutlu oluruz ve içimiz ferahlar. Eğer kendi evimiz onların evi kadar temiz değilse de hemen onları örnek alırız ve kendi evimizi de tertemiz hale getiririz. Çünkü temizlik temizliği çeker. Misafir gelecekmiş gibi evini, ölüm gelecekmiş gibi kalbini temiz tut der Mevlana.

 

Gerçekten de evimizi her zaman misafir gelecekmiş gibi temiz tutmalıyız. Çünkü temizlik kişinin hem kendine olan saygısı hem de eve gelecek olan misafire saygısıdır. Evini temiz tutmayan insan mutlu da olamaz. Her yerin pislik içinde olması kişiye huzursuzluk verir. Temizlik bir yerin en güzel süsü ve gösterişidir. Bunun için hem bedenimizi, hem yaşadığımız yeri temiz tutmaya çalışmalıyız. Ölüm gelecekmiş gibi de kalbimizi temiz tutmalıyız. Kalbimizi kötü hırstan, kibirden uzak tutmalıyız. İnsanlar hakkında ön yargılı olmamalıyız. Kıskançlığı kalbimizden söküp atmalıyız. Niyetimiz her zaman doğruluk ve dürüstlük üzerine olmalıdır.

 

Güvenilir ve iyi niyetli insanlar olduğumuz zaman kalbimizin ekmeğini yeriz. İyi niyetli insanın Cenabı Hak da her zaman yanında olur ve ona hak ettiğini hem bu dünyada hem de öte dünyada verir. Kalbimizi kirden arındırmalıyız. Temiz bir kalp ile Allah2ın ve insanların huzuruna çıkmalıyız. Böyle olduğu zaman hem mutlu oluruz hem de yaşamanın güzelliğinin farkına varırırız.

 

Dürüstlük İle İlgili Özlü Sözler

 Dürüstlük İle İlgili Özlü Sözler


Özü sözü bir olan, yalandan ve riyakarlıktan uzak insanlar dürüst insanlardır. Onlara bir şey emanet edildiği zaman hıyanet etmezler. Yani güvenilir insanlardır. Bunun için dürüst insanların kıymetini bilmek gerekir. Dürüst insanlara karşı nazik olmalıyız ve bizler de onları örnek almalıyız.


Dürüstlük ile ilgili özlü sözler şunlardır:


“Dürüstlüğü kanıtlamanın en önemli yollarından biri, o sırada yanınızda olmayan kişilere sadakat göstermektir.” (Stephen R. Covey)

''Dürüst olmak cesaretini gösteren kimse, hiçbir zaman yalan söylemek ihtiyacını duymaz.'' (George Herbert)

''Dürüstlük doğruluğu içerir ama ondan da öte bir şeydir. Doğruluk, gerçeği söylemek; yani sözlerimizi gerçeğe uydurmaktır, dürüstlük ise gerçeği sözlerimize uydurmak; yani sözümüze bağlı kalmak ve beklentileri gerçekleştirmektir.'' (Stephen R. Covey)

 "Biri size “dürüst insan” diye bir şey yoktur derse, o kişinin bir düzenbaz olduğuna inanın.” (George Berkelay)


''Yalan zeka işidir, dürüstlük ise cesaret. Eğer zekan yetmiyorsa yalan söylemeye, cesaretini kullan da dürüst olmayı dene.'' (Victor Hugo)

Diğerlerine karşı dürüst olmadan, kendine karşı dürüst ol. (William Shakespeare)

Dürüstlük taslayan insanlar, kusurlarını başkalarından ve kendilerinden gizleyenlerdir, gerçek dürüst insanlarsa bu kusurlarını iyi bilen ve itiraf edenlerdir. (François de La Rochefaucauld)


“Dürüstlük pahalı bir mülktür, her insanda bulunmaz.” (Hz. Ömer)

“Dürüstlük size fazla arkadaş kazandırmaz; ama her zaman iyi arkadaşlar kazandırır.” John Lennon

 “Eğer dürüst yaşamışsak, nasıl öleceğimizi düşünmemize hiç gerek kalmaz. “(Robert Burns)

”Dürüstlük, en iyi siyasettir.” (Japon Atasözü)

“Dürüstlük gizli bir hazineye benzer, ortaya çıktığında sevilir; yalan gizli bir ateşe benzer, ortaya çıktığında yakar.”  Nevzat Tarhan.

“Düşünceleriniz yenilse bile, dürüstlüğünüz zafer çığlığı atmalıdır.” Nietzsche

“Yükün dürüstlükse, gücün düşer belki; ama başın düşmez.” Kızılderili atasözü.

“Dürüstlük çok pahalı bir hediyedir, ucuz insanlardan beklemeyin.” Warren Buffett

 

 

 

 

“Ben Bilmediğimi Bildiğim İçin Öteki İnsanlardan Akıllıyım.” Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 “Ben Bilmediği Bildiğim İçin Öteki İnsanlardan Akıllıyım.” Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


Bir insan bir konu hakkında bilgi sahibi olmadığını söylüyorsa ve o konu hakkında da yorum yapmıyorsa bu insan kendini bilen insandır. Bilmediğimiz zaman susmasını bilmeliyiz. Özellikle de bir topluluk içine girdiğimiz zaman her şeyi biliyormuş gibi bilgiç tavırlara girmeye çalışmamalıyız.

 

 Ben bilmediğimi bildiğim için öteki insanlardan akıllıyım der Sokrates. Çünkü bilmediğini bildiği için öğrenmeye merak salar ve öğrendikçe daha çok bilgi sahibi olur ve aslında öğrenilecek ne kadar çok konunun olduğunun farkına varır. Dünyada bilmediğimiz o kadar çok konu vardır ki. Bunlar ancak okuyarak araştırarak öğrenilebilir ama buna da ömür yetmez. Tüm bunlara rağmen bilmediğimiz şeyleri öğrenmek için çaba göstermeliyiz ve bilmediğimiz konular hakkında da yorum yapmamalıyız. Yani haddimizi bilmeliyiz. Bunu yaptığımız zaman daha çok öğrenmeye açık oluruz ve daha çok öğrenmeye başlarız. Boş konuşmadığımız için kendimiz topluluk önünde rezil de etmemiş oluruz ve böylece diğer insanlardan akıllıca davranmış oluruz.

 

 Kendimizi hem boş yere yormamış oluruz hem de daha çok çalışmaya, okumaya, üretmeye devam ederek gerçek anlamda kendini bilen insan olma yolunda ilerleriz. Bu da bizi diğer insanlardan daha akıllı yapar ve böylece boş yapmamış oluruz.

Akraba Ziyaretlerinin Önemi Hakkındaki Duygu ve Düşüncelerinizi Anlatacağınız Bir Konuşma Yapınız.

 Akraba Ziyaretlerinin Önemi Hakkındaki Duygu ve Düşüncelerinizi Anlatacağınız Bir Konuşma Yapınız.

 

İnsanlar güzel ve kötü günlerinde en yakınlarına ihtiyaç duyarlar. Bu en yakınlarımız önce ailemiz daha sonra ise akrabalarımızdır. Hala, teyze, dayı , amca, yenge, kuzen, dede, büyük anne vb akraba olan kimselerdir. Şimdi sizlere akraba ziyaretlerinin önemi hakkındaki duygu ve düşüncelerimi aktarmaya çalışacağım.

 

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım!

 

Akrabalarımız bizler için değerli insanlardır. Onlarla ağlar onlarla güleriz ve onlar olunca yaşam daha bir güzel olur. İyi akraban varsa iyi bir çevren vardır demektir. Bize değer veren, iyi ve kötü günlerimizde bizden desteğini esirgemeyen akrabalarımıza bizler de yakınlık göstermeliyiz ve belli aralıklarla bizden yaşça büyük olan akrabalarımızı ziyaret etmeliyiz. Onların ellerini öpmeliyiz, onlara bir hediye alarak gönüllerini almalıyız ve saygıda kusur etmemeliyiz.

 

Akrabalar ziyaret edildiği zaman insanlar arasındaki sevgi ve muhabbet bağı artmaya başlar. Akrabalar birbirlerini daha iyi tanımaya başlar ve aradaki soğukluklar bile zamanla yok olmaya başlar. Akraba ziyaretlerine devam ettiğimiz sürece kendimizi daha iyi hissederiz ve bize destek olacak kişilerin var olması insana güven verir.

 

Akrabalarımız ile aramızı soğutmamalıyız. Araya bir soğukluk girince bir daha eskisi gibi güzel anılar yaşanmaz ve yalnızlaşmaya başlarız. Yalnızlık da insanda can sıkıntısı yaratan bir durumdur. Ne kadar varlıklı olursanız olun yanınızda, arkanızda iyi bir akrabanız yoksa hayattan da zevk alamazsınız ve kendinizi çok kötü hissederseniz. Oysa akrabalar ile birlikte olunduğu zaman hayat daha neşeli geçer. Günler daha kısa kalır ve kendinizi de boş yere yalnızlığa mahkum etmemiş olursunuz.

 

Sevgili arkadaşlarım!

Hepimiz bizi seven, bize değer veren iyi insanların, kanımızdan, canımızdan olan akrabalarımızın kıymetini bilmeliyiz ve onlarla güzel günler geçirmeliyiz. Onlar zor duruma düştüğü zaman yanlarında olmalıyız. Hasta olduğu zaman ziyaret etmeli ve ihtiyaçları olan şeyleri onlara almalıyız ve onları mutlu etmeliyiz. Böylece biz de mutlu oluruz. Özellikle de büyüklerimizi ziyaret etmek onları çok mutlu etmektedir ve kendilerini ziyaret edenleri asla unutmamaktadırlar.

İyilik İle İlgili Özlü Sözler

 İyilik İle İlgili Özlü Sözler


İyilik yapan kişi yaptığı iyilikten hemen karşılık beklenmemelidir. Karşılık bekliyorsa bunun adına tefecilik denilir. Yapılan iyilik unutulmalıdır ve iyi bir insan olmaya devam edilmelidir.


İyilik ile ilgili özlü sözler şunlardır:

“Dünyada yapılacak en büyük iyilik, korku içinde yaşayan bir insanın güvenliğini sağlamaktır." Beydeba

 "Her türlü kötülüğü yapmaya muktedir iken kötü bir şey yapmamak, işte budur iyilik." Andre Gide.

 "İyilik zamanında herkes hoştur. Fakat derin sıkıntılar zamanı geldiğinde anlarsın ki Allahtan başka dost yoktur." Mevlana

“İyilik düşünmek, bizi cesaretle yaşatır." Wolfgang Van Goethe

 "İyilik karakterle ilgilidir. Bütünlük, dürüstlük, nezaket, cömertlik, ahlaki cesaret vb. Her şeyden çok, diğer insanlara nasıl davrandığımızla ilgili." Dennis Prager

"Küçük bir düşünce ve biraz iyilik, çoğu zaman çok fazla paradan daha değerlidir." John Ruskin.


iliğin kötülüğe zaferi, kötü insanların iyi insan olması demektir. Bu karanlığı aydınlığa çevirmekte, çarpık şeyleri düzeltmektedir." Erskine of Ellon

Birinden iyilik gören kimse bu iyiliği hiç unutmamalıdır, birisine iyilik yapan ise yaptığı iyiliği hiç hatırlamamalıdır." Charron

"İyi insan olacağınıza, öyle bir yere götürün ki dünyayı iyilik beklenmesin." Bertolt Brecht

"İyilik, insanın emniyet kemeridir." Lokman Hekim

"Güneş, ışık ve sıcağından yarar sağlamak için kendisine yalvarılmasını beklemez. Sen de güneş gibi ol, beklenilen iyiliği senden istenilmeden yap." Epictetos



"İyiliğin ilmine sahip olmayana, bütün diğer ilimler zarar verir." Montaigne

"Acıları kısa sürüp daha az duyulması için kötülükler toptan bir defada yapılmalı, iyilikler ise aksine daha uzun süre tadılabilmeleri için birbirini ağır ağır izlemelidir." Nicola Machiavelli.

"Bir iyiliği hiçbir zaman çok erken yapamazsın çünkü hiçbir zaman, ne vakit çok geç olduğunu bilemezsin."  Ralph Waldo Emerson.

"Yalnız iyilik yapmak yetmez, iyiliği zarafetle yapmak da lazımdır." Denis Diderot

Sahip Olduklarınız Mı Yoksa Sahip Olduklarınızla Yaptıklarınız Mı Önemlidir? Neden?

 Sahip Olduklarınız Mı Yoksa Sahip Olduklarınızla Yaptıklarınız Mı Önemlidir? Neden?


İnsan çalışarak bir yerlere gelir ve kendine bir iş edinir. Yaptığı işin sonucunda ise kazandığı gelir oranında neye sahip olmak istiyorsa onu alır. Bir şeye sahip olmak güzel bir şeydir ama önemli olan sahip olunan şeyin nasıl kullanıldığıdır. Yani sahip olduğumuz şeyin işlevidir önemli olan. Örneğin insan olarak diğer canlılardan akıl olarak farklı ve üstünüz. Bize verilmiş olan bu aklı yerinde kullanmadığımız zaman bir işe yaramayan, kendisine ve içinde yaşadığı çevreye faydası olmayan boş kimseler oluruz.


Oysa Allah tarafından bize verilmiş olan aklı yerinde kullanırsak, çalışırsak ve bir yerlere gelirsek insanlığa fayda sağlayan işler yaparız. İşte burada da sahip olunan şeyi yani aklı iyi kullanarak çok iyi iş çıkarmış oluruz. O zaman sahip olduklarımızla yaptıklarımızdır önemli olan. Başka örnek verecek olursak şunu verebiliriz: Çok varlıklı bir insan olabiliriz. O kadar varlık içinde bencil bir yaşam sürüyorsak ve kimseye faydalı olamıyorsak sahip olduğumuz varlığın da kıymeti olmaz. Oysa sahip olduğumuz  şeylerden başka insanlara da veriyorsak, maddi durumu olmayan çocuklara, yaşlılara yardım ediyorsak, evine ekmek götürmeyen bir babanın elinden tutup ona gönlümüzden geldiği kadar yardım ediyorsak işte burada da sahip olduklarımızla yaptığımız hayırdır önemli olan.


 Ya da çok zenginiz diye her şeyi yiyor ve sağlığımız düşünmüyorsak bunun sonunda çeşitli hastalıklar ile karşı karşıya kalabiliriz. Ne de olsa zenginim her istediğimi yerim dediğimizde o zenginliğin kıymeti kalmaz. Oysa zenginim ama sağlığımda dikkat etmeliyim ve sağlıklı yiyecekler yiyerek bedenimi ve ruhumu her zaman korumalıyım düşüncesi ile hareket edersek sahip olduklarımızın değerini biliriz ve ona göre uygulamaya geçeriz.

Yeni Yıl İle İlgili Hikaye Yazınız.

 Yeni Yıl İle İlgili Hikaye Yazınız.


Her yıl gibi bu yıla da veda ediyorduk. Her yeni yıl ile birlikte bir yıl daha büyüyorduk. Çocuk olmaktan çıkıp ergenliğe doğru adımlar da başlıyordu artık. Bir yıl iyi ve kötü günleri ile akıp gitti ve artık yeni yıla girme zamanı geldi. Yeni yıl geliyordu bunun içinde çok muyluydum. Çünkü yeni yıla ailemle birlikte girecektik. Ailem dediysem sadece annem ve babam değil anneannem, babaannem ve dedelerimde yeni yılda bizde olacaktı. Bu yıla böyle girelim dedik. Bundan dolayı da annem ve yengelerim büyük bir hazırlığa başladılar. Çünkü geniş aile güzel bir yeni yıl geçirmeyi planlıyorduk.



 Onun için hazırlıklar başladı. Önce evimiz bir güzel temizlendi. Evin her yeri pırıl pırıl oldu. Büyüklerimiz ise yaşadığımız şehir olan Malatya’nın bir köyünden geleceklerdi. Onlar geleceği için çok mutlu olmuştum.  Büyüklerimiz akşama doğru geldi. Dedelerim bize kayısı kurusu, üzüm kurusu, ceviz, elma, köy yumurtası, köy yoğurdu, köy sütü, ev yapımı sucuk ve daha çok sayıda güzel ve organik yiyecekler getirdi. O yiyecekleri görünce gözlerim parlamıştı sevinçten. Daha sonra akşam oldu ve yeni yıla girildi. Yeni yıla dedemin o güzel sesi ile girdik. Dedem çok güzel bir kuran okudu. Dedemin o kadar güzel sesi vardır ki onu dinleyenin gözünden bir iki damla yaş gelir. Biz yeni yıla kendi kültürümüz nasılsa o şekilde girmeyi istedik. Batıya özenip onların yaşam şekline özenmek ve onlar gibi şeyler yapmak bizim kültürümüzde yoktu. 


Bunun içinde yeni yılda kuranlar okundu, ilahiler söylendi. Büyük annem çok güzel sıcak bir helva yaptı. Yemekten sonra o güzel helvaları yedik, çayımızı içtik. Vefat edenleri andık ve onların ruhuna güzel dileklerde bulunduk. Daha sonra aramızda koyu bir sohbet başladı ve konu konuyu açarak zaman geçti. Artık yeni yıla girmiştik. Yeni yılın tüm İslam alemine ve insanlığa mutluluk, huzur ve esenlik getirmesini umut ediyorum. Benim için unutulmaz bir gece olmuştu bu yıl. Çünkü ailem gelmişti benim canım geniş ailem.

Vatan Sevgisi Konulu Hikaye Yazınız.

 Vatan Sevgisi Konulu Hikaye Yazınız.


Ülkemizin doğu ve güney bölgelerinde yaşanan terörle çatışmada altı askerimiz hayatını kaybetmişti. O gün okuldan geldiğimde bu haberi duyunca çok üzüldüm. O kahraman şehit abilerimizin de eşleri, çocukları vardı. Onları bekleyen ana ve babaları şimdi büyük acı yaşıyorlardı. Bunları düşündükçe daha çok içim yandı ve ağlamaya başladım. Annem ve babam benim ağladığımı gördüğü zaman çok duygulandılar ve onlar da benim gibi ağladılar. Evde bir sessizlik oldu. Daha sonra herkes odasına çekildi. Benim ise gözüme bir türlü uyku girmiyordu. O kahraman vatan sevdalılarının aileleri için, askerlerimiz için bir şey yapmayı düşünüyordum. Bir kaç saat düşündükten sonra ne yapacağımı buldum ve daha sonra uykuya dalmışım.

 

Sabah uyandığımda gözlerim şişmişti. Hemen elimi yüzümü yıkadım ve kahvaltı canım istemediği için okula koşar adımlarla gittim. Okula vardığımda zil çalmıştı. Hemen sınıfıma girdim. Öğretmen henüz gelmemişti. Ben ise askerlerimiz ile, askerlerimizin aileleri ile ilgili düşüncemi sınıftaki arkadaşlarıma açıkladım. Onlar da bu önerimi kabul ettiler. Öğretmen sınıfa girince ona da anlatmaya başladım düşüncemi: Öğretmenim biz sınıf olarak şehit ailelerinin çocukları için her ay kumbaramızdaki paraların yarısını onlara bırakacağız. Diğer kalan yarısını ise Türk Silahlı Kuvvetlerinde askerlik yapan kahraman askerlerimiz için bağışlayacağız dedim. Öğretmen bu önerimizi duyunca göz yaşlarına boğuldu ve bize bakarak “İşte sizin gibi güzel yürekli vatan evlatları olduğu sürece bu vatanı kimse yıkamaz.” dedi ve hepimize sarıldı. Okuldan çıktıktan sonra annem ve babamın da bana bir sürprizi vardı. Onlar da iş yerlerinde çalışan arkadaşları ile karar vermiş, şehit çocukları için aylık belli bir miktar Türk Silahlı Kuvvetlerine yardım edeceklermiş.

 

 Ayrıca annemin iş yerindeki teyzeler  görevini yapmakta olan kahraman askerlerimiz için kalın çoraplar örecek, yelekler örecek ve onlara en kaliteli kıyafetlerden alarak nöbet tutarken üşümemesini sağlayacaklardı. Bunu duyunca çok mutlu oldum. Daha sonra hepimiz askerlerimiz için, kahraman şehitlerimizin emanetleri için üzerimize düşeni yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. Bu vatan var olduğu sürece, askerlerimiz var olduğu sürece içimizdeki  bu vatan sevgisi  asla bitmeyecektir. Bizler yeter ki vatana aşk ile bağlı olalım, onu koruyalım, ona sahip çıkalım. Kahraman şehitlerin emanetini ise vatan sevgisi  gibi sevelim ve onların her zaman yanında olalım.

Süleyman Nazif’in “Vatan Sıhhate Benzer Değeri Kaybedilince Anlaşılır” Sözü İle İlgili Bilgilendirici Metin Yazınız.

 Süleyman Nazif’in “Vatan Sıhhate Benzer Değeri Kaybedilince Anlaşılır” Sözü İle İlgili Bilgilendirici Metin Yazınız.

 

Vatan topraklarını kazanmak nasıl bir zorlu süreci gerektiriyorsa vatan topraklarını kaybetmek de büyük bir acıyı doğurur. Bu vatan toprakları, vatan kahramanlarının her türlü fedakarlığı sayesinde kazanılmıştır. Gencecik körpe kuzular bu vatan uğruna canlarını feda etmişlerdir. Kadınlarımız, erkeklerimiz bir olmuşlar bu güzel toprakları düşmana asla vermemişlerdir. Vatan sıhhate benzer, değeri kaybedilince anlaşılır sözü ile anlatılmak istenen de şudur: Her insan için sağlığı çok önemlidir.

 

Sağlığımızı kaybettiğimiz zaman hayattan zevk almayız ve gözümüz ne para görür, ne pul. İster yatımız katımız olsun, ister saraylarımız olsun. Bunların sağlık olmadığı sürece zerre kadar değeri olmaz. İşte içinde doğup büyüdüğümüz vatanımız da sağlığımız kadar hassas ve önemli bir konudur. Vatanı da kaybedince anlarız nasıl bir hata yaptığımız ve ve başımıza ne gibi kötülüklerin geleceğini. Çünkü vatan kaybedilince onurumuz kırılır ve onurumuzu da kaybederiz. Vatan kaybedilince dilimizi kaybederiz, dinimizi istediğimiz şekilde yaşayamayız.

 

Başka bir ülkenin esiri oluruz ve özgürlüğümüzden alı konarız. Her türlü zorbalığa sessiz kalırız ve güç bir gücümüz kalmadığı için de yaşayan ölülere dönüşürüz. Kültürümüzü unutmaya başlarız zamanla, gelenek ve göreneklerimiz yok olmaya başlar. Egemenliği altında olduğumuz milletin her türlü kötülüğüne maruz kalırız ve her türlü özgürlükten yoksun kalırız. Bunların olmaması için vatana en başta sahip çıkmak gerekir. Baştan işleri sıkı tuttuğumu zaman, vatan için çalışıp, emek ettiğimiz zaman o vatan başka toprakların egemenliği altına girmeyecek ve kimse bizi tutsak edemeyecektir. Bizler yeter ki birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu içinde bu vatana sahip çıkalım.

 

 Bu vatanı her türlü alanda geliştirelim ve örnek bir vatan ortaya çıkaralım. Mehmet Akif Ersoy’un vatan ile ilgili şu sözü de vatanın ne değerli önemli olduğunu gösterir: “ Sahipsiz vatanın batması haktır. Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.” Anlayana en güzel sözdür aslında bu anlamlı söz. İş işten geçtikten sonra çok ahlar ederiz ama vatan gitmiştir bir kere. İşte bunun olmaması için vatan için her türlü fedakarlığı yapalım ve çok çalışalım.