Nitel Anlam ve Nicel Anlam Arasındaki Fark Nedir ?

Nitel Anlam ve Nicel Anlam Arasındaki Fark Nedir ?

Nitel Anlamlı Sözcükler

Varlıkların renk , biçim vb. sayılamayan , ölçülemeyen özelliklerini belirten sözcüklere nitel anlamlı sözcükler denir . Nitel anlamlı sözcükler varlıkların nasıl olduğunu gösterir . Niteleme sıfatı adı verdiğimiz sözcükler de nitel anlamlı sözcüklere örnek olarak gösterilebilir .

Nitel Anlamlı Sözcükler İle İlgili Örnekler
Aşağıdaki cümlelerde altı çizili olarak yazılmış olan kelimeler nitel anlamlıdır .
- Duvarda iki yıldan beri bozuk bir saat asılıydı .
- Bahçedeki acı biberlerin hepsini topladık .
- Kırmızı elbisesi ile dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştı .
- Şehrin dışında güzel bir evleri vardı .
- Balık tutmak istediğimiz göle varmak için çamurlu yollardan geçtik .
- Kapının girişindeki kırık sandalye hepimizin dikkatini çekti .
- Karanlık sokaklar her zaman beni tedirgin etmiştir .
- Tepeyi aşınca karşımıza sarı bir okul çıktı .
- Gölün etrafı yeşil otlarla çevriliydi .
- Bu şehirde çok fazla yabancı insan yaşıyor .


Nicel Anlamlı Sözcükler

Varlıkların sayılabilen ya da ölçülebilen özelliklerini belirten sözcüklere nicel anlamlı kelimeler denir . Nicel anlam bildiren özellikler artıp azalma vasfına sahiptir . Kısacası nicel anlamlı sözcükler miktar ile ilgilidir .

Nicel Anlamlı Sözcükler İle İlgili Örnekler

Aşağıdaki cümlelerde altı çizili olarak yazılan kelimeler nicel anlamlıdır .
- Mahalleye girince büyük bir cami ile karşılaşıyorsunuz .
- Yıllardır biriktirdiğimiz paralarla küçük bir ev aldık .
- Yeni hastanenin çok geniş koridorları var .
- Baraj yapımı için bölgeye ağır taşlar getirildi .
- Hava çok soğuk olmaması rağmen üzerinde kalın bir elbise vardı .
- Son zamanlarda çok para kazanmaya başladı .
- Arkadaşımızın tayini uzak bir okula çıktı .
- Artık avlanmak için yakın göllere gidiyoruz .
- Bu bölgeye yüksek binalar yapılmaya başladı .

Birlik ve Beraberlik ile İlgili Atasözleri ve Özdeyişler

Birlik ve Beraberlik ile İlgili Atasözleri ve Özdeyişler

Yardımlaşma ve dayanışma toplumsal yaşamın en önemli ve vazgeçilmez niteliklerinden birisidir . Birlik beraberlik içerisinde hareket ettiğimiz zaman aşılmaz denilen zorlukların kolaylıkla üstesinden gelinebileceğini görürüz . Bu yazımızda sizler için birlik ve beraberliğin önemini anlatan atasözleri ve özdeyişleri derlemeye çalıştık .

Birlik ve Beraberlik İle İlgili Atasözleri
-Yalnız taş duvar olmaz.
-Bir elin nesi var iki elin sesi var .
-Birlikten kuvvet doğar .
-Nerede birlik orada dirlik
-Baş başa vermeyince taş yerinden oynamaz .
-El eli yıkar, iki el birleşir yüzü yıkar .
-Adam adama gerek olmasa her biri bir dağ başında olurdu.
-Ekmeğini yalnız yiyen yükünü dişiyle kaldırır .

Birlik ve Beraberlik İle İlgili Özdeyişler
-”Büyük işler, önemli atılımlar; ancak birlikte çalışma ile elde edebiliriz.” (Mustafa Kemal Atatürk)
- ”Siz birbirinizden ayrılırsanız,hepinizi ok gibi birer birer kırıp parçalarlar:Oysa birlik olursanız,hiçbir kuvvet sizi kıramaz.” (Oğuz Kağan)
”Girmeden tefrika bir millete düşman giremez, Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez. (Mehmet Akif Ersoy)
- ”İnsanlar birbirine yardımdan el geçtikleri gün insanlık yok olur Karşılıklı dayanışma olmazsa toplumlar olmaz.” (Walter Scott)
-”Kötüler birleştiği zaman iyiler de bir araya gelmelidirler, yoksa teker teker giderler.” (Edmund Burke)
- ”Biz hepimiz tek kanatlı melekleriz, ancak birbirimize sarılırsak uçabiliriz.” (Luciano de Crescenzo)

Birlikten Kuvvet Doğar Konulu Kompozisyon


Güçlükler Başarının Değerini Artıran Süslerdir Sözü İle İlgili Kompozisyon


Güçlükler Başarının Değerini Artıran Süslerdir Sözü İle İlgili Kompozisyon

Kolay ulaşılan şeylerin hayatta kıymeti yoktur . Mesela insanın kendi tırnakları ile kazıyarak geldiği bir noktada elde ettiği kazancı harcarken duyduğu haz ile hiç uğraşmadan elde ettiği bir kazancı harcaması arasında fark vardır .

Başarıya ulaşmak için çıktığımız yolda karşımıza mutlaka engeller , dikenler çıkacaktır . Bu engelleri aşmak için çalışmamız ve gayret göstermemiz gerekiyor . Pes eder ve çalışmayı bırakırsak başarısız olmamız kaçınılmazdır . Ancak zorlukların üzerine gidip de başarıyı yakaladığımızda yaşamış olduğumuz zorluklar adeta başarımızın süsü olacaktır . Zaman geçtikten sonra yaşadığımız bu zorluklar tatlı bir anı olarak hatırımıza gelecektir . Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda hayatımızdaki en önemli ve değerli anların bazı zorluklar çektikten sonra elde ettiğimiz başarılardır .

Kısacası zorluklar biz vazgeçmediğimiz sürece bizi yavaşlatabilir ama asla engelleyemez . Hedefi olan insanlar için zorluklar ne kadar büyük olursa olsun asla engel değildir . Bu zorluklar başarımızın kıymetini artırır ve kazandıklarımıza daha fazla sahip çıkmamıza vesile olur .

Aleyna Tilki – Dipsiz Kuyu Şarkısındaki Fiilimsiler


Aleyna Tilki – Dipsiz Kuyu Şarkısındaki Fiilimsiler

Misafir çocuğu gibiydin
Geldin dağıttın gittin
Ben her gün kokunu öperdim
Yazıp sustuğum sendin

Yazıp : zarf-fiil
Sustuğum : sıfat fiil

Gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmez
Kaderin izin vermediğine şansın gücü yetmez


Almayı : isim fiil
Bilmeyene : sıfat-fiil
Vermediğine : sıfat fiil

Düşmeye doyamadığım dipsiz kuyumdun
Kırılan hayallerimin başrolü oldun
Seni affedecek yollar bulmaktan yoruldum
Seni ben gibi kim sever sanıyorsun?

Düşmeye : isim-fiil
Doyamadığım : sıfat-fiil
Kırılan : sıfat-fiil
Affedecek : sıfat-fiil
Bulmaktan : isim-fiil

Not : Fiilimsiler fiil kök ya da gövdelerine gelerek onlardan isim , sıfat ya da zarf türeten kelimelerdir . Bazı fiilimsi ekleri zamanla kalıplaşarak kalıcı isim oluşturur . Bu tür kelimeleri artık fiilimsi sayamayız . Mesela “ kazma , çakmak ve dolmuş “ sözcükleri bu tür kelimelere örnek olarak verilebilir .


İstiklal Marşı’nı Okurken Neler Hissediyorsunuz ?

İstiklal Marşı’nı  Okurken  Neler  Hissediyorsunuz ?

Mili Marşımız olan İstiklal Marşı  asil Türk Milleti için gurur verici bir marştır . İstiklal Marşı okunurken çok duygulanıyorum . Aklıma Kurtuluş Savaşı esnasında bebeğini evde bırakan kahraman  kadınlarımız geliyor , ayağında  çarığı bile olmadan askere giden ve vatan nöbeti tutan Mehmetçiklerimiz geliyor.  

Vatanı için her  türlü zorluğa göğüs geren  Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk,  üstadımız Mehmet Akif Ersoy’un  bu marşı karşılıksız yazması geliyor, düşmanın el birliği ile yurttan kovulduğu vb. geliyor . Bunları düşündükçe çok üzülüyorum ve duygulanıyorum fakat bir o kadar da asil bir milletin evladı olduğum için  gururlanıyorum . İsitklal Marşı okunurken  uzaklara dalıyorum , aklıma o savaşın karmaşası , hayatını kaybeden  insanlarımız , elİ öpülesi analarımız, babalarımız, dedelerimiz, ağabeylerimiz geliyor . İçime bir huzur doluyor . Özgür olduğum için, başka bir ülkenin manda ve himayesi altında olmadığım için  çok mutlu oluyorum . Şu anda  bir milli marşımız olmasaydı nasıl bir yaşam sürerdik diye düşünüyorum .

Milli Marşımız olan İsitiklal Marşı’nın bir daha yazılmaması için , vatanım için daha çok çalışacağım ve sorumluluk sahibi olacağım diyorum kendi kendime .

Pırıl Pırıl Gökkuşağını Görmek İçin Önce Yağmuru Yaşamak Gerek Sözü İle İlgili Kompozisyon

Pırıl Pırıl Gökkuşağını Görmek İçin Önce Yağmuru Yaşamak Gerek Sözü İle İlgili Kompozisyon

Göz alıcı renkleri ile içimizi ısıtan , yüzümüze bir gülümseme gelmesine vesile olan gökkuşağının görünmesi için yağmurun yağması gerektiğini hepimiz biliriz . Hayatın güzelliklerine de kavuşmak için zaman zaman yaşadığımız zorluklara katlanmamız gerekir .

Fransızların bu atasözü mutluluğa kavuşmanın sıkıntılar sonucu mümkün olabileceğini anlatır . Bizim de “ her nimetin bir külfeti vardır “ vb. sözlerimizde de bu gerçek dile getirilmiştir . Başarılı olmak çoğu zaman dikenli yolları aşmakla mümkün olabiliyor . Başarı merdivenleri eller ceplerde tırmanılamıyor . Yokuşu tırmanırken ter akıtmazsak inişte göz yaşlarımızı tutamıyoruz . Bu yüzden mutluluğa ulaşmak için de zaman zaman sıkıntılar ve zorluklar yaşamak zorunda kalabileceğimizi unutmamak gerekir . Bazen hayal kırıklıkları ve üzüntüler yaşadığımızda hayata küser ve kendimizi yiyip bitiririz . Ama umudumuzu kesmeden hayata tutunursak kötü günlerin geçeceğini ve yağmurun ardından çıkan gökkuşağı gibi güzel günlerin de kötü günleri kapatacağını unutmayalım .

Hayat zaman zaman bize kötü yüzünü de gösterebilir . Böylesi zamanlarda bize düşün yılmamak , yıkılmamak ve güneşli günlerin hayalini kurmaktır . Bunu başardığımızda mutlu günler mutlaka gelecektir .



Sporun Faydaları İle ilgili Kompozisyon

Sporun Faydaları İle ilgili Kompozisyon

Spor insanın hem bedenen hem de ruhen sağlıklı kalabilmesi amacıyla yapılan faaliyetlere verilen genel addır . Birçok çeşidi olmasına rağmen hangi spor dalı olursa olsun mutlaka insanlara fiziksel ve psikolojik birtakım faydalar sağlamaktadır .

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal “ Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. “ diyerek spor yapmanın yalnızca fiziksel değil zihinsel olarak da önemli faydaları olduğuna işaret etmiştir . Spor yapmak bu tür faydalarının yanı sıra sosyal olarak da bireye büyük katkı sağlar . Spor yapan insanlar kötü alışkanlıklardan ve kötü karakterli insanlardan uzaklaşır . Toplum içerisinde saygın bir yer edinir . Özellikle öğrenciler arasında spor ile uğraşanlar daha dikkat çeken kişiler olur . Spor ile uğraştıkça boş işlere zaman ayırmaktan kendimizi kurtarmış oluruz . Spor vücudumuzun genç ve diri kalmasına katkı sağlar . Hastalıklara yakalanma riskini azaltır .

Bazı insanlar sporun eğitim vb. alanlardaki çalışmalara engel olduğunu düşünse de durum hiç de öyle değildir . İnsanlar zamanı doğru kullanmayı bildiği sürece spor bırakın eğitime zarar vermeyi , yoğun çalışmalar arasında bir rahatlama sağlayarak önemli faydalar bile sağlar . Bu yüzden hem bedenen hem de ruhen sağlıklı kalabilmek için her daim spor yapmalıyız .

‘’Çevremizdeki Canlılara Nasıl Davranmalıyız.’’ Sorusundan Yola Çıkarak Öğretmeninizin Rehberliğinde Bir Konuşma Yapınız.

‘’Çevremizdeki Canlılara  Nasıl Davranmalıyız.’’ Sorusundan Yola Çıkarak Öğretmeninizin Rehberliğinde  Bir Konuşma Yapınız.

Burada beni dinlemek için gelmiş olan ve bana değer veren tüm arkadaşlarımı ve öğretmeni en içten duygu ve düşüncelerimle selamlıyorum .
Değerli Arkadaşlar !
Biliyorsunuz ki çevremizdeki canlılar korunmaya muhtaçtır . Çünkü onların da canı vardır. İnsanlar nasıl sevgiye ihtiyaç duyarsa , bitkiler ve hayvanlar da ilgiye  ve sevgiye gereksinim duyar . Çünkü bu duygular onların en doğal hakkıdır . Onlara asla eziyet etmemeliyiz . Kendimizi onların yerine koyarak empati kurma becerisine sahip olmalıyız . Hayvanların da yavruları olduğunu unutmamalıyız . Çünkü onlar da  bir anne ve babadır . Canlılara sevgi ile yaklaşmalıyız . Bu konuda  merhametli ve vicdan sahibi olmalıyız .

Sevgili arkadaşlar!
Unutmayın  ki onlar  da bu doğada yaşıyor . Çünkü bu doğanın dengesini onlar sağlıyor . Onlar olmasa hayatın tadı olmaz . Onlar olmasa doğanın ekolojik dengesi bozulur . Çevremizdeki canlıları öldürmemeliyiz . Bunu yapan canileri gördüğümüz zaman ilgili kurumlara  onarı şikayet etmeliyiz . Unutmayın ki Yüce Allah’ın yarattığı her can biriciktir ve değerlidir . Bunun için çevremizde gördüğümüz her canlıyı sevmeliyiz , onları korumalıyız . Örneğin bir ağacın dalını kırmamalıyız ,  yaş bir ağacı kesmemeliyiz , ağaçların dibine çöp atmamalıyız . Canlı olan hiçbir şeye işkence yapılmamalıdır . Bu doğada özgürce yaşamak için , hiçbir canlıya zarar vermemek için bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi insanca yaşamalıyız, canlılara asla zarar vermemeliyiz .

Konuşmamı dinleyen değerli arkadaşlarıma ve öğretmenime teşekkür  ediyorum. Esenlikler dilerim .

İçinde 10 Tane Belirtili İsim Tamlaması Geçen Cümle Yazınız.

İçinde 10 Tane Belirtili İsim Tamlaması Geçen Cümle Yazınız.


* Babamın yazlığı Bodrum’da olduğu için biz her zaman  gidebilirdik .
* Annemin ayakkabısı komuşları tarafından çok beğenilmişti.
* Abimin başarısı dillere düşmüş, herkes abime  saygı göstermeye başlamıştı.
* Kuşun kanadı  iyileştiren Betül Hanım  çocuklar tarafından çok seviliyordu.
* Gürültüsü şehrin bir türlü bitmiyordu.
* Köyün karanlık sokakları   ve köpeklerin sesleri bizi ürkütmeye başlamıştı
*  Annelerimizin süt kokar elleri


* Yaramaz kardeşim suçlarından birini anneme itiraf etmiş.
* Yolların arasından geçip köye vardık.
* Arkadaşlarımdan kimisi beni  öğretmene şikayet etmiş.
* Köyün yolları çok  virajlıydı.
* Öğretmenin güler yüzü  bizi çok mutlu etmişti.
* İnsanların vefasızlığıdır  beni hayata küstüren .
* Caddelerin, sokakların yalnızlığı  beni hayata döndürdü.
* Dağların arasından  Hatice’nin köyüne gittik.

Not: Belirtili isim tamlaması  , hem tamlayanın hem de tamlananın ek aldığı isim tamlamasıdır . Tamlayananın ’’ kime ve neye ‘’ait  olduğunu belirten isim tamlamasına Belirtili isim tamlaması denilir. Tamlanan ‘’ kimin, neyin’’ sorularından birine yanıt verir. Tamlayan ‘’- (n), -ın, -un, -ün,’’ eklerinden birini alır. Tamlanan ise  ‘’(s)ı,-i, -u, -ü, eklerinden birini alır.

Fiilimsiler İle İlgili Hikaye Yazınız.


Fiilimsiler İle İlgili Hikaye Yazınız.

Dışarıda yazdan kalma bir gün  vardı . İnsanlar  sıcak günün  son demlerini yaşıyordu .  Biraz yürümeye başladım ve parka geldim . Parkta çocuklarını eğlendiren anneler, kitap okuyan  babalar vardı. Galiba kitap okuma oranı ülkemizde artmaya başlıyordu. Ben bunları düşünürken karşımdaki yabancı biri ile  kısa süreliğine bakıştık . Bu kişiyi tanıyordum sanki .  Yabancı kişi bana  gülümseyerek merhaba beni tanıdın mı dedi . Ben  ise hayır dedim .  Daha sonra konuşmaya başladık.

O kişinin çocukluk arkadaşım olan Şeyma olduğunu anladım.  Ayıp etmiştim kıza ama geri gönlünü almayı başardım. Ona gülümsemek çok yakışıyordu. Oturup sohbet etmeye başladık. Sararan  yapraklar  rüzgarın da esmesi ile  yerlere dökülüyor ve hava akşama doğru soğumaya başlıyordu. Şeyma ile birlikte daha sonra yürüyüşe çıktık. İstanbul’u merak ediyordu Şeyma . Çünkü buraya okumaya gelmiş,  ailesi ise Kayseri’de kalmıştı. Ona İstanbul’un görülesi yerlerini gezdirdim. O da çok mutlu oldu. Daha sonra markete girdik ve marketten  yiyecek bir şeyler aldık. O sırada bir adam kasiyer kıza bu yazar kasada bir sorun var galiba dedi. Kız da hemen düzelteceğim diyerek cevap verdi. Adam bilmişlik yaparak  bana ver ben hemen düzeltirim dedi. Kız ise ona teşekkür etti ve kendisi yazar kasayı  düzeltti. Şeyma ile marketten çıktık. Şeyma  bana burada insanın  tanıdık dostunun olması çok güzel bir duygu dedi. Ben de gülümsemeye başladım. O da mutlu oldu.

Yürürken yanımızdan hızla bir araba geçti. Ne  bitmez, tükenmez bir trafiği vardı bu İstanbul’un. İnsandan  çok araba vardı sanki. Daha sonra Şeyma ile bir banka oturup marketten aldığımız yiyecekleri yedik. Akşama doğru oradan ayrıldık.

Not : İsim fiiller kırmızı ile , sıfat fiiller yeşil ile , zarf fiiller ise mavi ile gösterilmiştir .

İçinde Göz, Kulak, Ağız, Burun Ve Dil Geçen Beşer Tane Deyim Yazınız .


İçinde Göz, Kulak, Ağız, Burun Ve Dil Geçen  Beşer  Tane Deyim Yazınız .  

1) Göz ile ilgili deyimler:
* Göze  gelmek
* Göz  kamaştırmak
* Göz alıcı
* Göz aşinalığı
* Göz  boyamak
* Açlıktan gözleri dönmek
* Alıcı gözüyle bakmak
* Başım gözüm üstüne

2) Kulak ile ilgili deyimler:
* Kulak asmamak
* Kulak kabartmak
* Kulak misafiri olmak
* Kulaktan dolma
* Kulağına sokmak
* Kulağına küpe olmak
* Kulağı delik
* Kulaklarını dikmek


3) Ağız ile ilgili deyimler:
* Ağzının payını vermek
* Ağzına sakız olmak
* Ağzını  bağlamak
*Ağzından kapmak
* Ağzına bir bal parmak çalma
* Ağzından kaçırmak


4) Burun ile ilgili deyimler:
* Burun kıvırmak
* Burnu Kaf dağında
* Burun  buruna
* Burnundan solumak
* Burnu  kanamamak
* Burnundan kıl aldırmamak
* Burnunda tütmek
* Burun  şişirmek
* Burnunun ucunu görememek
* Burnunu sokmak
* Burnundan fitil fitil  getirmek


5) Dil ile ilgili deyimler şunlardır:
*  Dilinin ucuna gelmek
* Dilinin ucuyla
* Dili sürçmek
* Dili uzamak
* Dilinde tüy bitmek
* Dili açılmak
* Dili bir karış dışarı çıkmak
* Dili çözülmek

Yalan İle İlgili Düşünce Yazısı Yazınız .


Yalan İle İlgili Düşünce Yazısı Yazınız .

Yalan her türlü kötülüğün başıdır . Yalan söyleyen kişinin yalanı eninde sonunda ortaya çıkar . Çünkü “yalancının  mumu yatsıya kadar yanar.’’ diye bir söz vardır . Gerçekten de öyledir. Yalan söyleyen kişi  her şeyden önce kendisine olan saygısını kaybetmiş bir kişidir . Karakterli olan bir kimse başka bir kimseyi kandırmaz .

Yalanlar üzerine arkadaşlık, dostluk, aile,  komşuluk kurulmaz . Çünkü yalan söylemek daha sonra başa kötü işler açabilir . Özellikle de büyükler bu konuda çocuklarına iyi örnek olmalıdır . Anne baba eve gelince , bir konu hakkında yalan söylerse onu gören çocuk da  yalan söylemenin normal olduğunu görür ve  çocuk da yalancı biri olur . Böylece toplumun temel yapısı olan aile  de yalanlar üzerine kurulur ve daha sonra o aile yavaş yavaş dağılmaya başlar . Yalan söyleyen kişi başkasının hakkına girmiş olur .  Örneğin; iş yerinde çalışan bir kimse  patronu tarafından haksızlığa uğradığı zaman, o kişiye yalan yere iftira atıldığı halde diğer çalışanlar o dürüst olan kişiyi savunmuyorsa , onun hakkını aramıyorsa günaha girmiş olurlar  . Çünkü yalancının arkasına sığınmak günaha girmeye  neden olur. Bunun için  yalandan uzak durmalıyız .

Haksızlıklar karşısında susan , korkak bir kimse olmamalıyız . Yalanın her türlüsüne karşı olmalıyız ve her zaman doğru , dürüst ve güvenilir bir insan olmalıyız .

En iyi kitapların okunması , geçmiş yüzyılların en büyük insanlarıyla konuşmak gibidir Sözü İle İlgili Kompozisyon

En iyi kitapların okunması , geçmiş yüzyılların en büyük insanlarıyla konuşmak gibidir Sözü İle İlgili Kompozisyon

Kitaplar insanları dünyanın tüm güzellikleri ile buluşturan , büyük adamların fikirleri ile tanışmalarını sağlayan eşsiz hazinelerdir . Hele ki iyi kitaplar içerisindeki bilgileri , ufkumuzu açan düşünceleri ile bulunmaz birer nimet olur .

Geçmişin büyük insanları belki aramızda yok ama onların yazmış olduğu kitaplar bizlerle beraber . Bu kitapları açıp okumak büyük adamları göremesek bile adeta onlarla sohbet ediyormuşuz gibi bize lezzet verir . Tolstoy , Dostoyevski , Ömer Seyfettin , Mehmet Akif ve daha nice büyük yazarın kitaplarını okudukça adeta kendimizi onlarla konuşuyormuşuz gibi hissederiz . Şunu unutmamak gerekir ki insanlar ölür ama büyük insanların eserleri ölmez ve kendisinden sonra gelenlere rehber olur . Düşünsenize Kaşgarlı Mahmut’un “Divan-ı Lügatit Türk” eserini okuduğunuzu . İnsan bu eseri okurken kendisini Orta Asya’da yani ana vatanda gezerken Kaşgarlı Mahmut ile sohbet ediyormuş gibi hissediyor . Adeta Kaşgarlı Mahmut size Türklerin yaşamını , kültürünü ve inanışlarını anlatıyormuş gibi hissediyorsunuz .

İyi kitaplar bizlere çok şey katar . Onları yazan ustalar ile manevi olarak tanışmamızı ve onlardan istifade etmemizi sağlar .


“Dedikodu Basit Ruhlu İnsanların Eğlencesidir” Özdeyişi İle İlgili Kompozisyon

Dedikodu Basit Ruhlu İnsanların Eğlencesidir”  Özdeyişi İle İlgili Kompozisyon


Bir insanın arkasından duyduğu zaman rahatsız olacağı sözleri söylemeye dedikodu denir . Dedikodu insanlar arasında kıskançlık , çekememezlik gibi duyuların yayılmasına neden olur . Gıybet eden insanlar iki yüzlü ve korkak bir karaktere sahiptirler .

Dedikodu basit ruhlu insanların eğlencesidir çünkü kalitesiz insanlar , büyük hayalleri ve planları olmayan kişiler başkalarının gıybetini ederek vakitlerini öldürürler . Kendisini yetiştirmiş ve bir hayali olan insanların ise boş işlere harcayacak vakitleri yoktur . Bu gibi insanlar daima çalışmak , üretmek ve mevcut sorunlara çözüm bulmak derdindeler . Boş adamı şeytan doldurur misali boş insanlarda dedikodu yaparlar . Dedikodu yapmaya dinimiz de kesinlikle izin vermemiştir . Hatta peygamber efendimiz dedikodu yapanların halini  ölü kardeşinin etini yemeye benzetmiştir . Yine peygamberimiz Hz. Aişe bir dedikodu ettiğinde bu sözün denize karışsa bütün denizi kirletirdi demiştir . Bu sebeple dedikodu etmenin “  ama söylediklerim gerçek , yalanım yok , yüzüne de söylerim “ gibi kabul edilebilir hiçbir bahanesi yoktur .

Basit ruhlu insanlar dedikodu ederler ve başkalarının sorunlarını ya da başarılarını kurcalamaya çalışırlar . Kaliteli insanlar da kendi işlerine bakarlar ve kendilerini geliştirmek için çalışırlar .

Kitapların Olmadığı Bir Dünya Nasıl Olurdu ?


Kitapların Olmadığı Bir Dünya Nasıl Olurdu ?

Kitapların olmadığı dünya boş , bilgisiz , duygusuz , heyecansız bir dünya olurdu .  Kitapların olmadığı dünyada yaşamak  yaşamak olmazdı . Çünkü kitaplar olmadığı zaman insanlar yeni bilgiler öğrenemezdi . Yeni bilgiler yazılmadığı için , yeni bilgiler öğrenilmezdi . Böylece bilim ve fen yolunda ilerleme olmazdı . İnsanlık  gelişmezdi .

İnsanlar kitaptan mahrum kaldığı için kör , sağır ve dilsiz gibi olurdu . Kitapların olmadığı dünyada farklı ülkeler hakkında bilgi sahibi olamazdık . Kitap okumadığımız için  hafızamız gelişmezdi , sorgulama yeteneğimiz , eleştirel düşünme becerimiz , empati kurma becerimiz gelişmezdi . Kitaplar olmasa güzel hayaller kuramazdık .  Hep aynı kalırdık ve cahil olmaktan kurtulamazdık . İlkel çağda yaşayan insanlar gibi yaşardık . Dünyada yaşanan olaylardan , gelişmelerden haberimiz olmazdı . Genel kültürümüz olmazdı . Aydın bir insan olamazdık .  Yazmanın, okumanın, kitapların olmadığı bir dünyada insanlık yeni bir çığır açamazdı . Yeni teknolojik ürünler ortaya çıkmazdı . İnsanlar duygu ve düşüncelerini  dökecek bir şey bulamadığı için kendilerini boş ve bir işe yaramaz hissederlerdi . Hayat anlamsız ve sıkıcı olurdu . Hayvanlardan farkımız kalmazdı . Sadece ye, iç ve yat başka bir gelişme olmazdı .

Kitaplar olmasaydı , kitapların içerdiği güzel bilgiler olmasaydı insanlar farklılıklara saygı göstermezdi .  Hoşgörü olmazdı , sevgi olmazdı , yardımlaşma ve dayanışma olmazdı . Çünkü tüm bunlar okuyarak gelişir insanda . Kitaplar olmasaydı susuz bir ağaç gibi olurduk .

Bir Şarkıdaki Çekimli Fiiller ve Fiilimsileri Bulma

Bir  Şarkıdaki Çekimli Fiiller ve Fiilimsileri Bulma

Bu yazımızda sizler için bir şarkıdaki çekimli fiiller ve fiilimsilerin incelemesi nasıl yapılır onu anlatmak istiyoruz . Çağatay Akman’ın “Gece Gölgenin Rahatına Bak”  ve Mustafa Ceceli’nin söylediği “Sultanım” adlı şarkılar üzerinde bu incelemeyi yapmaya çalışacağız .

Aldı dünya çantasını
Gidiyor bıraktı bize fazlasını
Dönüp bakmaz arkasına
Bir de gel tat kalbimin bombasını

Çekimli fiiller :
Aldı : görülen geçmiş zaman 3. Tekil şahıs
Gidiyor : şimdiki zaman, 3. Tekil şahıs
Bıraktı : görülen geçmiş zaman 3. Tekil şahıs
Bakmaz : geniş zaman 3. Tekil şahıs
Gel : emir kipi , 2. Tekil şahıs
Tat : emir kipi , 2. Tekil şahıs
Fiilimsiler :
Dönüp : zarf fiil

Can yakan gözlerini
Bak görmeye geldim
Abı hayat sözlerinde
Gül olup yeşermeye geldim


Çekimli Fiiller :
Geldim : görülen geçmiş zaman , 1. Tekil şahıs

Fiilimsiler :
Yakan : sıfat fiil
Görmeye : isim fiil
Olup : zarf fiil
Yeşermeye : isim fiil

Ben aciz ben yarım
Sana tamam olmaya geldim
Şeyda bülbüller gibi
Gül dalına konmaya geldim


Çekimli Fiiller :
Geldim : görülen geçmiş zaman 1. Tekil şahıs

Fiilimsiler :
Olmaya : isim fiil
Konmaya : isim fiil