Bir Gününüzü Nasıl Geçirdiğinizi Anlatınız .

 

Bir Gününüzü Nasıl Geçirdiğinizi Anlatınız. 


Okulun olduğu günler sabah yedi gibi kalkıyor, elimi, yüzümü yıkıyorum. Daha sonra annemin hazırladığı kahvaltı sofrasına oturuyor ve kahvaltımı yapıyorum. Kahvaltımı bitirdikten sonra çantama her şeyimi  koyduğuma emin olduktan sonra okul kıyafetlerimi giyiniyorum. Daha sonra okula hazır oluyorum ve komşumuzun çocuğu ile birlikte okula doğru yol alıyorum. Okula varınca derslerimi dinliyor, arada haylazlık yapıyor, arkadaşlarımı güldürüyorum, onlar da beni güldürüyor. Öğretmenlerime asla saygısızlık yapmıyorum ve seviyesizce hareketlerde bulunmuyorum. Öğretmen söz hakkı verdiği zaman derslerime katılıyorum vermediği zaman derslerimiz etkili bir şekilde dinlemeye çalışıyorum. 


Öğle arası yemeğinde Ahmet, Mete, Kamil ve ben Erdem bir olup yemeklerimizi masaya koyuyoruz ve herkes getirdiği yemeği paylaşıp kardeşçe yemeye başlıyoruz. Böyle yemek çok güzel oluyor. Çünkü herkes farklı bir şey getiriyor ve zengin bir soframız oluyor. Daha sonra masayı ıslak mendille temizleyip sıramıza geçiyoruz. Sonra dersler bitip eve geliyor ve hemen üstümdeki okul kıyafetlerinden kurtuluyorum. Dinlenmek için yatağa uzanıyorum ama önce ellerimi yıkıyorum tabi ki. Sonra ayrım saat kadar televizyon izleyip dışarıya çıkıyorum. Bir saat kadar arkadaşlarımla güvenli mahallemizde oynayıp eve geliyorum. Sonra yemek yiyorum ve ödevlerimi açıyorum. 


Gün içinde yaptığımız dersleri tekrar edip kaynak kitaplarımdan sorular çözüyorum. Arada mola veriyorum. Sonra ailemle çay keyfi yapıyoruz, anneme ve babama gün içinde okulda neler yaptığımı anlatıyorum, bazen gülüyoruz, bazen anlattığım olaylar karşısında duygulanıyoruz. Daha sonra biraz kardeşimle oyun oynuyorum. Sonra kitapları alıp yataklara geçiyoruz. Okuyup dişlerimizi fırçalayıp ertesi güne güzel bir uykuyla hayata devam ediyoruz.

Okuduğunuz Bir Kitabı Tanıtınız.

 Okuduğunuz Bir Kitabı Tanıtınız.


Enrico isimli bir ilkokul öğrencisinin okul ve sosyal yaşamını, ailesiyle ve arkadaşlarıyla olan ilişkilerini ve bir okul yılını kendi ağzından anlattığı Çocuk Kalbi, İtalyan yazar Edmondo De Amicis tarafından 1886 yılında yazılmış eskimeyen bir  muhteşem çocuk romanıdır.  Kitabı okuduğunuz zaman  bir solukta bitireceksiniz ve uzun yıllar unutamayacaksınız. Edmondo De Amicis’in kendi oğlunun günlüklerinden yardım alarak   yazdığı ve birçok dile çevrilen bu roman, dünya çocuk edebiyatının başyapıtları arasında yer alıyor. 

Çocuk Kalbi yalnızca küçük okurlara değil, büyüklere de iyiliğin, eşitliğin ve arkadaşlığın önemini etkileyici bir dille anlatıyor. İtalyalı olan Enrico adlı bir çocuk okulundaki olayları, yaşamındaki olayları anlatmaktadır. Kitapta  anne, baba ve ablasının çocuğa yazdığı mektuplar vardır. O mektupta çocuğa dürüst, güvenilir ve iyi insan olması gerektiği anlatılır. Kimseye kötülük etmemesi, insanların başarılarını kıskanmaması, iyi kalpli olması gerektiğine yer veriliyor.

 Yoksul insanların yoksulluğunu yüzüne vurmamak gerektiği, onlara iyiliği gösteriş yapmadan yapmak gerektiği her şeye rağmen iyi bir insan olarak kalmanın önemine değiniliyor. Kıskançlık, dedikodu, kötü niyet, şiddet iyi bir şey değildir. İnsanın kalbi altın gibi olmalıdır ve içinde arkadaşlarına ve çevresindeki kişilere kötülük beslememelidir. Engelli olan arkadaşların engeli ile dalga geçmenin bir alçaklık olduğuna değiniliyor. 

Öğretmenlere karşı saygılı olunması söyleniyor. Anne, baba ve çevremizdeki herkese saygılı olmalıyız. Askerlerimize karşı saygılı olmalıyız. Vatanımızı ve milletimiz çok sevmeli ve onu geliştirmek için çok çalışmalıyız gibi birçok konuya değinilmiştir. Muhakkak okunması gereken bir kitaptır.

İnsanları Nasıl Mutlu Edebiliriz?

 

İnsanları Nasıl Mutlu Edebiliriz?


İnsanları mutlu etmenin yolu önce tatlı bir dile sahip olmaktır. Yani dilin ile kalbinin bir olması, sinsilik düşünmemektir. İnsanı mutlu eden şeyler merhamet, vicdan, güzel ahlaklı olmak, dürüst ve güvenilir olmaktır. Sevdiğimiz insanlara küçük hediyeler alarak onlara hiç beklemediği zaman sürprizler yaparak onları mutlu edebiliriz. Yoksul insanlara, yaşlı insanlara ailemizle birlikte yiyecek alıp onları mutlu edebiliriz. Saygısızlık yapmayarak, nezaketli olarak, bizden yardım istedikleri zaman hemen yardımlarına koşarak insanları mutlu edebiliriz.


 Vatana ve millete bağlı olursak, bayrağımıza saygılı olursak, bağırarak konuşmazsak, seviyeli bir şekilde konuşursak insanları mutlu ederiz ve onlar da bizi mutlu eder. Empati kurma becerisine sahip olursak, bencil olmazsak, birlik, beraberlik ve dayanışma içinde bir insanın sorunlarını çözmeye çalışırsak insanlar tarafından sevilen ve sayılan bir kimse oluruz. Sana yapılmasını istemediğin bir şeyi onlara yapmayarak insanları mutlu edebiliriz. Cömert olursak, yardımsever olursak, kibar olursak, insan olursak insanları mutlu ederiz. Dedikodu etmezsek, insanların fiziksel kusurlar ile alay etmezsek, onları olduğu gibi kabul eder ve onlara saygı duyarsak onlar da bizi sever ve bizi mutlu eder. 


İçimizde kin olmazsa, tebessüm edersek, fedakar olursak insanlar da mutlu olur. İnsana insan olduğu için değer verirsek, makamı için kimseye yaranmaya çalışmazsak insanların gözünde de sevilen kimseler oluruz. Başkalarının acısına ortak olursak, onları anlar ve dinlersek insanlar da mutlu olur…

Çevre Sevgisi Hakkındaki Düşüncelerinizi Belirtiniz.

 Çevre Sevgisi Hakkındaki Düşüncelerinizi Belirtiniz.


 Doğanın bize sunduğu onca armağana rağmen, onca güzelliğe rağmen biz doğaya ısrarla kötülük etmeye devam ediyoruz. Hani bir söz vardır ya “Doğa ile savaş halindeyiz, kazanırsak kaybedeceğiz.” diye. Umarım kazanan insan olmaz. Çünkü insan kazanırsa doğa yok olur, doğa yok olursa insan diye bir şey kalmaz. Çünkü yiyecek ve içecek hiçbir şey bulamayız, salgın hastalıklar artar, açlık olur ve insanlık sonunu kendi eli  kendi sonunu hazırlar. İşte bunların olmaması için doğayı, çevreyi korumalı ve temiz tutmalıyız.

 

Çevreyi temiz tutmalıyız, yeşili korumalıyız, her yeri ağaçlandırmalıyız. Havayı, suyu, toprağı kimyasallar ile zehirlememeliyiz. Atıklarımızı geri dönüşüm kutularının içine atarak doğaya  verdiğimiz zararı az da olsa engellemeye çalışmalıyız. Bu yaşadığımız çevre hepimizin çevresidir. Hepimize düşen bu çevreyi iyi korumak, değerini bilmek ve onu kirletmemektir. İnsan nedense hep çevreye kötülük ediyor ve onu kirli bırakıyor, ormanlara zarar veriyor ve umursamıyor.

 

Oysa her insan kendi evinin önünü süpürse, kendi çevresini temiz tutsa hiçbir yer kirli kalmayacak ve doğamızla uyumlu halde yaşamaya mutlu bir şekilde devam edeceğiz. Yeter ki çevreyi temizleme konusunda gönüllü olalım ve bize eşsiz armağanlar veren bu doğayı, bu çevreyi yok etmeyelim. Seçim sizin ister kirletir yok eder ve yok olursunuz, ister temiz tutar ve var olursunuz.

Gezip Gördüğünüz Bir Yerin Sizde Uyandırdığı İzlenimleri Anlatınız.

 Gezip Gördüğünüz Bir Yerin Sizde Uyandırdığı İzlenimleri Anlatınız.

 

İnsanlar farklı yerleri gezip görmek için seyahat ederler. Seyahat etmek kişinin yeni maceralara girmesini sağlar. Yeni yerler görmek, yeni insanlarla tanışmak, farklı tarihi ve doğal güzellikleri gezmek, görmek insanı mutlu eder, dinç tutar ve kültürel olarak da zenginleştirir.Mart ayında Karadeniz gezimiz olmuştu ve  okulca oraya gitmiştik. Gezdiğimiz şehirler  Trabzon, Rize, Ordu, Giresun’du. Gezip gördüğüm yerler arasında en çok ilgimi Trabzon ve Rize çekmişti. Her bir şehrin kendine göre güzellikleri vardı ama ben Trabzon ve Rize’yi çok beğenmiştim. İnsanların dağın başına evlerini yapmaları, dağdan yürüyerek inip çarşıda alışverişlerini halledip tekrar o dağın başına gitmeleri beni çok şaşırtmıştı. Farklı insanları, farklı kültürleri görmek acayip heyecanlandırmıştı.

 

Trabzon’da Sümela Manastır’ını gezmiştik ve manastırın geçmişi hakkında bilgiler edinmiştik. İnsanların sanata verdiği önem manastırın içine çizdiği resimler ve yazılar ile belli oluyordu. Oradan manastırın tarihi hakkında bilgi edinmiştim. Daha sonra Uzungöl'e gitmiştik. Muhteşem bir güzellikte olan Uzungöl daha tepeden izlemek için merdivenlerden yukarı çıkmıştık. O merdivenlerden yukarı çıkıp doğayı, gölü izlemek muhteşem bir duyguydu. Temiz havayı bahar ayında içimize doya doya çekmiştik. Merdivenleri çıkarken nefes nefese kalmıştık ama gördüğümüz manzara karşısında bu zorluklara değmişti. Daha sonra Rize’ye gitmiştik. Çay bahçelerini görmüştük. Çayların görüntüsü  ve muhteşem kokusu harika duygular hissettirdi. Karadeniz’in hamsi tavası, mıhlama, levrek, Karadeniz pidesi, ekmeği, fındığı, sütlacı ve diğer yöresel yemeklerinin tadı çok lezzetliydi. Bir çok yer gezip gördüm ve ruhum açıldı. 

 

Rize’deki  Ayder Yaylası’na gittik ama yayla o kadar övüldüğü gibi bir yer değildi ama yine de idare ederdi. Ordu’da teleferik maceramız oldu. Çok korktum ama yine de cesaret ettim ve teleferikle Ordu’yu tepeden izledim. Hem korku, hem heyecan hem de mutluluk vardı bende. Çok güzel yerler gezdim ve gördüm. Bu şehirleri mutlaka gezin ve görün derim. Çünkü oraya gidip geldikten sonar tekrar gidip gelmek isteyeceksiniz. Ben bayıldım bu güzel ve yeşilin bol olduğu muhteşem şehirlere.

Bir Kitap Yazacak Olsaydınız Bu Kitap Ne Hakkında Olurdu Gerekçeleriyle Anlatınız

 Bir Kitap Yazacak Olsaydınız Bu Kitap  Ne Hakkında Olurdu? Gerekçeleriyle Anlatınız


Kitap yazabilme kabiliyetine sahip olunması için kişinin çok okuması gerekir. İyi bir muhakeme yeteneğine sahip olması gerekir. Bir kitap yazacak olsaydım Savaşa Hayır adlı bir kitap yazardım. Çünkü nerede savaş varsa orada çocuklar ölmekte, yetim ya da öksüz kalmaktadır. Savaş çocukları ailesinden, ailesini ise çocuklardan ayrılmaktadır. Savaşın dünyaya zarardan başka bir etkisi yoktur. Kan, gözyaşı ve ayrılıklara neden olan savaşlar dünyanın bulaşıcı hastalığı olmamalıdır. Savaş olunca insanlarda korku oluyor.


 Acı kayıplar yaşanıyor. Kendi ana vatanlarını terk etmek zorunda kalan masum- sivil insanlar başka bir yere göç etmek zorunda kalıyor. Mülteci olarak geldiği ülkede ise çeşitli sorunlar ile karşı karşıya kalıyor ve vatanına olan özlem hiçbir zaman bitmiyor. Ana dilini  bilmeyen insanların ortamında yaşamak onları çok üzüyor. Savaş insanlar psikolojik ve sosyolojik travmalara neden olmaktadır. Özellikle de olan hep çocuklara oluyor. Onlar korkuyor, onlar üzülüyor, onlar ağlıyor ve bu benim yüreğime sancı veriyor. Onların üzüldüğüne şahit olmak, onların öldüğünü, yaralandığını haberlerde görmek beni çok sarsıyor ve kahrolsun savaş diyorum. 


Savaş beladır. En kötü barış savaştan iyidir sözü gerçekten savaşın ne denli anlamsız olduğunu gösteriyor. İşte tüm bunlar için Savaşa Hayır adlı bir kitap yazar ve bu kitapta da özellikle savaşın çocuklara olan etkisini ayrıntıları ile yazmak isterdim.

Tarkan’ın Cumhuriyetin 100. Yılı İçin Hazırlanan Sen Rahat Uyu Adlı Şarkının Sözleri

 Tarkan’ın Cumhuriyetin 100. Yılı İçin Hazırlanan Sen Rahat Uyu Adlı Şarkının Sözleri


Cumhuriyet’in 100. yılı için sanatçı şarkı Sen Rahat Uyu diye güzel bir şarkı yazmıştır. 100 Yılımız kutlu olsun, cumhuriyetimiz var olsun. Şarkının sözleri şunlardır:


Sen rahat uyu
Yüreğimizdesin her an
Sen rahat uyu
Biz hep izindeyiz atam

 

Sana olan bu aşk
Ebediyete kadar
Bizdeki bu yangın
Hiç sönmez hep yanar

 

Sen ne karanlıkları
Işığına boğdun
O puslu ufuklardan
Umut olup da doğdun

 

Sana olan bu aşk
Ebediyete kadar
Bizdeki bu yangın
Hiç sönmez hep yanar

 

Sende buldu bu ulus
Sende buldu uygarlığın anahtarını
Cumhuriyetle bu vatana
Sen açtın aydınlığın kapılarını

 

Sen rahat uyu
Rehberiyiz biz yolunun
Sen rahat uyu
Bekçisiyiz doğrunun

 

Sana olan bu aşk
Ebediyete kadar
Bizdeki bu yangın
Hiç sönmez hep yanar

 

Sende buldu bu ulus
Sende buldu uygarlığın anahtarını
Cumhuriyetle bu vatana
Sen açtın aydınlığın kapılarını

 

Sen rahat uyu
Sırtın yere gelmez atam
Adına toz kondurmayız
Tetikteyiz her an
Sen rahat uyu
Hiç merak etme atam
Gönüllerdeki yerin
Baki olacak her zaman

 

Sana olan bu aşk
Ebediyete kadar
Bizdeki bu yangın
Hiç sönmez hep yanar

Cumhuriyet’in Türk İnsanı İçin Değeri ve Türk Halkına Kazandırdıkları

 Cumhuriyet’in Türk İnsanı İçin Değeri ve  Türk Halkına Kazandırdıkları


29 Ekim 1923 yılında Mustafa Kemal Atatürk tarafından ilan edilmiş olan cumhuriyet Türk insanı için büyük bir kazanım, büyük bir değer ve özgürlüklerdir. Cumhuriyetle birlikte insana verilen önem, kadına verilen değer daha çok artmıştır. Her şeyden önce seçme ve seçilme hakkına sahip olan Türk Milleti egemenliği kendi iradesi altına almış ve kendi istediği yöneticileri seçip yine kendi isteği ile görevini hakkı ile yapamayan yöneticileri bulunduğu konumdan geri almasını bilmiştir. 

Cumhuriyet hürriyettir, cumhuriyet, aydınlık, cumhuriyet bilimdir. Cumhuriyetin en önemli kazanımlarından biri de akıl ve bilimi rehber edinmek olmuştur. Çünkü milletimizin kurucusu büyük insan Mustafa Kemal Atatürk akıl ve bilimi her şeyin üstünde tutmuş, cumhuriyet akıl ve bilim sayesinde daha iyi yerlere gelmiş ve gelmeye de devam edecektir. Cumhuriyet sayesinde milletimiz yenilikler ile karşılaşmış Mustafa Kemal milletine verdiği değeri cumhuriyetin kazanımları ile artırmıştır. 

Cumhuriyet ile birlikte yaşadığımız bu topraklarda Anadolu’yu özgürleştiren en büyük adım atılmıştır. Cumhuriyet sayesinde eğitim ve öğretime verilen önem artmış, Türk eğitim sistemi laik bir yapıya kavuşturulmuştur, Bundan dolayı bilim insanlarımızla , üniversitelerimizle ve üniversitelerimizin yetiştirdiği değerlerle dünyada söz sahibi olmaya başlamışızdır.

 Cumhuriyet sayesinde sanat ve sanatçıya gerekli önem verilmiştir. Halkımız ve Devletimiz Sanatçılarımızı desteklemiş, başarılarıyla gurur duymuştur. Cumhuriyet kadınlarımıza, çağdaş ve gelişmiş ülkelerden önce, seçme ve seçilme hakkı verildi. Bizi örnek alan ülkeler de kadınlarına yıllar sonra bu hakkı verdiler. Kadına verilen değer artmıştır. Sağlık alnında, spor alnında, kültürel anlamda çok sayıda yenilikler yapılmıştır. 

Halkın üstüne yük olan Aşar vergisi kaldırılmış ve köylü rahat bir nefes almıştır. Sanayi alanında, ulaşım alanında ilerlemeler sağlanmış, ülkemiz daha modern ve daha medeni bir seviyeye çıkarılmaya çalışılmıştır. Ana dile verilen önem artmış, Türk Dil Kurumu, Dil Tarif ve Coğrafya Fakültesi açılmıştır. Siyasi, sosyal, idari, ekonomik, kültürel alanda birçok yenilikler yapılmış ve cumhuriyet sayesinde bugünlere gelinmiştir.

Çocuğun Eğitiminde Aile Mi Okul Mu Daha Etkilidir Örneklerle Anlatınız Konulu 2. Kompozisyon Örneğimiz

 Çocuğun Eğitiminde  Aile Mi Okul Mu Daha Etkilidir Örneklerle Anlatınız Konulu 2. Kompozisyon Örneğimiz

Bir milleti diğerinden ayıran onun kültürel unsurlardaki kendine has farklılıkları ve özellikleridir. Buna bağlı olarak oluşan kültürel kimlik o milletin evrensel konumunu belirler. Ayrıca ulusal karakterini de temsil eder. Sağlıklı toplum yapısının geliştirilebilmesi   şahsiyet sahibi çocukların yetiştirilmesine bağlıdır. Şahsiyetli çocukların  yetiştirilmesinde en önemli sorumluluk ise aileye düşer. Çünkü aile çocuğun gözünü açtığı, dünyayı ve yaşamı tanıyıp, anlayıp yorumladığı, kişiliğinin şekillendiği ilk eğitim kurumudur. 


Bundan dolayı çocuğun eğitiminde aile önemlidir.  Çünkü çocuğun karakter gelişimi ailede şekillenir. Bir çocuğun en kritik dönemler 0- 6 yaş dönemidir. Bundan dolayı eğitimin ilk verildiği yer, ahlaki gelişimin ilk tamamlandığı yer ailedir. Bunun için elbette ki çocuğun eğitiminde etkili olan yer koşulsuz olarak ailedir. Çocuk ailede her şeyi öğrenir. Nasıl oturup kalkacağını, nasıl konuşacağını, ana dilini, jest ve mimiklerini, toplum içinde nasıl davranması gerektiğini önce ailede öğrenir ve bunu devam ettirecek olan ise okuldur.

Çocuğa aile iyi örnek olmuyorsa okulda ne kadar eğitim verilirse verilsin çocuğa fazla katkısı olmaz. Örneğin baba akşam işten çıkıp geldiğinde anne ile iletişim kurmuyor, anne ve çocukları ile ilgilenmiyor, onlara sevgisini göstermiyorsa çocuk da babayı model alacaktır. Baba anneye bağırıyor, anne babaya bağırıp karşılıklı hakaretler, küfürler, şiddetler uygulanıyorsa o çocuğun psikolojisini gelin de düşünün derim. Çocuk da onlar gibi şiddete meyilli iletişime kapalı biri olacaktır. Bunların olmaması için aile çocuğuna iyi eğitim, iyi terbiye vermeli ve kendi davranışları ile örnek olmalıdır. 


 Beslenme konusunda bir söz vardır: "Ne yerseniz osunuz." diye işte çocukların da ailesi ne ise çocuk o olur. Yani ailede ne öğrendiyse onu konuşur, onu yapar çocuklar da. Bazen çocukla küfrettiği zaman onlara kızıyoruz ve küçücük çocuğun ağzından ne laflar çıktı ne ayıp şeyler konuşuyor deriz ama suç çocukta değildir. Ailede o küfürler edilmese çocuk bunu asla söylemez. İşte bundan dolayıdır ki eğitim önce aile sonra okul şeklinde devam eder.

Gelecek İle İlgili Hedefleriniz Konulu Konuşma Örneği

 Gelecek İle İlgili Hedefleriniz Konulu Konuşma Örneği

 

Her çocuğun kendine göre hayalleri vardır, amaçları vardır. Geleceği ile ilgili düşünceleri vardır. Bu yaşa göre zaman içinde değişebilir. Mesela sekiz yaşında bir çocuk ileride öğretmen olmak ister, aynı çocuk 15 yaşına geldiği zaman mühendis olmak ister vb.

Sevgili öğretmenim, değerli sınıf arkadaşlarım!

Benimde gelecek ile ilgili hayallerim vardır.

Gelecekte büyümüş koca bir adam olacağım. Artık daha yetişkin olduğum için daha ince şeyleri de düşünmeye başlayacağım. Mesela yoksullara yardım etmek, bakımevindeki çocukları ziyaret etmek,  maddi durumu olmayan çocuklara kıyafet almak, onlara harçlık vermek ve ailelerine destek olmak gibi.


Ben ileride iyi bir mühendis olmayı istiyorum. İyi bir mühendis olarak ülkeme katkı sağlamak istiyorum. Yerli uçağımızı yapmayı ve o uçağın mucidi olmayı istiyorum. Mustafa Kemal Atatürk’ün “İstikbal göklerdedir.” sözünü çok önemsediğim için ileride uçak yapan bir bilim insanı olmak istiyorum ve ülkemi teknolojik açıdan daha gelişmiş bir ülke haline getirmeyi planlıyorum. Bilim ve fen yolunda ilerleyerek çevreme, devletime ve milletime hayırlı bir evlat olmak istiyorum. Kendi uçağımızı yaptıktan sonra onu milletimize ekip arkadaşlarımla sunmak istiyorum. Mesleğimden kazandığım para ile önce anneme ve babam rahat edecekleri bir ev almak istiyorum. Çünkü bizim evimiz yok ve kirada oturuyoruz. Onlara bu konuda yardımcı olmak ve onları çok ama çok mutlu etmek istiyorum.

 

Sevgili öğretmenim!

Komşularımızdan fakir olanlara da maddi olarak destek olacağım ve kibirli bir mühendis olmayacağım. İnsanlara asla tepeden bakmayacağım ve işimle meşgul olacağım. İş ahlakına sahip biri olarak kendimi yetiştireceğim. Vatansever bir mühendis olacağım ve tek umudum, tek derdim ülkemi nasıl daha iyi yerlere getirebilirim olacak.


Sevgili arkadaşlarım!


 Derslerime çok iyi çalışıp iyi bir meslek sahibi olduğum zaman sizlerle de görüşmeye devam edeceğim ve arkadaşlığımızın devam etmesi için nerede olursam olayım sizleri arayacağım ve irtibatımı asla kesmeyeceğim. Çünkü sizler benim canım arkadaşlarımsınız. İyi bir insan olacağım, meslek sahibi olunca kendini beğenmiş olmayacağım, kendini seven, kendine ve başka insanlara değer veren kimselerden olacağım. Kendi evimi, kendi arabamı alacağım. Sevdiğim bir kızla evlenip n-mutlu bir aile kurmaya çalışacağım. Eşime her zaman sadakatlı olacağım ve çocuklarıma iyi bir baba, komşularıma iyi bir komşu, arkadaşlarıma iyi bir arkadaş, devletime de iyi bir vatandaş olacağım Allah’ın izni ile.

Elinizde Bir Yetki Olsaydı İnsanların Mutlu ve Huzurlu Yaşamaları İçin Ne Yapardınız?

 Elinizde Bir Yetki Olsaydı İnsanların Mutlu ve Huzurlu Yaşamaları İçin Ne Yapardınız?


Yetkiler benim elimde olsaydı öncelikle insanın insana kulluk etmesine son verirdim. Yani her insan benim gözümde eşittir ve saygıya değerdir. Birinin makamı çok yüksek, diğerinin makamı düşük diye makamı düşük olanın makamı yüksek olana boyun eğmesine son verirdim. Burada kast ettiğim saygısızlık ya da seviyesizlik değildir. Her insanın insan olarak değer gördüğü bir ortam olmasını sağlardım. Bir kişi karşısındaki kişiyi gerçekten sevdiği ve saydığı için saygı göstersin isterdim. Çıkarların değil insanlığın, insan olmanın önemli olduğu bir ortam oluşturur ve orada herkesin mutlu olmasını sağlardım. Her babanın evine ekmek götürmesini, her annenin çocuğuna yetebilmesi için onlara maddi olarak destek sağlardım.


Ailede huzursuzluk yaşayan insanların huzurlu olması için elimden geleni yapardım. Her ailenin mutlu olmasını, kimsenin maddi nedenlerden dolayı huzursuzluk yaşamasına müsaade etmezdim. Yoksullara, yolda kalmışlara yardım ederdim. Savaşları yok eder, hiçbir çocuğun tırnağının dahi zarar görmemesini sağlardım. Her çocuğun mutlu olmasını, ailesi ile oyunlar oynamasını ve gece yatağa aç girmemesini sağlardım. Her insanın bilinçli ve eğitimli olmasını, dürüst ve güvenilir olmasını sağlamak için onlara her türlü desteği sağlardım. Güzel ahlakın olduğu bir toplum ortaya çıkarmaya çalışırdım. Birlik, beraberlik ve dayanışmayı sağlardım. Adaletli olurdum ve bir kişinin bile hakkının yenmesine göz yummazdım. İnsan hakları benim için en hassas nokta olurdu. Bunun için her şeyden önce adaletli bir yönetici olurdum ve insanlara karşı hoşgörülü olur, ön yargılı davranmazdım. 


Benim aynı fikirde olmayan insanlara kötü gözle bakmaz  ve onlara içten içe kin tutmazdım. Herkesin kardeşçe bir dünyada yaşaması için hep birlikte çalışıp güzel bir dünya ortaya çıkmasını sağlardım. Herkesin işi olsun, herkesin geliri olsun isterdim. İnsanların beden ve ruh sağlığının iyi olması için güzel olan her işi yapardım. Dünya barışını sağlar, doğayı daha çok güzelleştirir, insanlığın daha iyi yerlere gelmesini sağlardım. Bencilliğe son verir biz anlayışı ile hareket eden insanların artmasını sağlardım. İnsanın, insana, insan olduğu için değer verdiği bir dünya oluştururdum. Böylece barış ve huzur içinde yaşayanların sayısı artmış olurdu.

Hayal İle İlgili Özdeyişler

 Hayal İle İlgili Özdeyişler

Hayal kurmak insanı hayata karşı daha dinç tutar ve insan kolay kolay yıkılmaz. Yeter ki hayallerimizin peşinden gidelim ve kendimizin neler yapacağını yine kendimiz keşfedelim. Çalışarak, alın teri dökerek hayaller gerçeğe dönüşebilir. Yeter ki kurulan hayallerin gerçekleşebilecek türden olsun.


 Hayal ile ilgili özdeyişler şunlardır:

“İnsan dünyada, hayal ettiği müddetçe yaşar.” Yahya Kemal Beyatlı

“Unutmayın; geleceğiniz, sadece sizin hayal gücünüzle sınırlı olacaktır.” Brian Tracy

“Hayatta hep mutlu olursam, hayalini kuracak neyim kalır.” Dostoyevski

“Büyük hayaller kurun ve başarısızlık riskini göze alın.” Norman Vaughan

“Hayallerinizin peşinden koşun. Bir gün mutlaka yorulacaklardır.” Paul Auster

“Her şeye sahip olabilirsin eğer onun için her şeyi feda etmeye hazırsan. “James Barrie


“Hayal bilimden daha önemlidir, çünkü bilim sınırlıdır.” Albert Einstein

“Hayallerinizi yitirdiğiniz an, yaşamınız sona ermiş sayılır.” Mark Twain

“Hayaller hayat baharının kelebekleridir.” Publilius Syrus

“Hayallerini yitirirsen, aklını da yitirebilirsin.” Mick Jagger

“Hayal gücü olmayan toplum yarınsızdır. Thomas More

“İnsanın hayatı, insanın hayalidir.” Andre Gide.


“Eğer hayal edebilirsen, yapabilirsin.” Walt Disney

“Önce hayaller ölür, sonra insanlar.” Shakespeare

“Yokluklar hayallere engel değildir.” Victor Hugo

“İnsanın hayatı, insanın hayalidir.” Andre Gide

“Önce hayaller ölür, sonra insanlar.” Shakespeare

“Hayal gücü olmayan insanın kanatları yoktur.” Muhammed Ali.

“Küçük hayaller bir insanın yüreğini harekete geçiremez.” Goethe

“Bir hayalin varsa onu başarma gücüne de sahipsin.” Richard Bach

“Hiç bir şey ele geçince, hayalde olduğu kadar güzel kalmaz.” Nash

“Hayatı ilginç kılan, hayallerin gerçekleşme ihtimalidir.” Paulo Coelho

“Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun.” William James

“Hiç düş kırıklığına uğramayanlar, hiç umut beslememiş olanlardır.” Bernard Shaw

“Hayal gücü, gerçekliğe karşı verilen savaştaki tek silahtır.” Jules de Gautier



“Neysek ve neredeysek oyuzdur; çünkü ilk önce onu hayal etmişizdir.” Donald Curtis

“Hep yıldızları hayal etmeliyim. Hayal etmezsem yakınına bile gidemem.” Henry Kalser.

“Bütün hayallerimiz gerçek olabilir, eğer onları ikna edecek cesaretimiz varsa.” Walt Disney

“İnsanları büyük yapan, hayalleridir. Hayalleri büyük yapan ise insanlardır. Tayfun Topaloğlu

“Bir gün kalkacaksınız ve hep hayal ettiğiniz şeyleri yapmaya vakit kalmamış olacak. Şimdi tam zamanı. Harekete geçin! Paulo Coelho

“Hayaller bedavadır. Zor olan onları gerçeğe çevirecek iradedir.” Sylvester Stallone

Hayallerim Var Benim Konulu Kompozisyon

 Hayallerim  Var Benim Konulu Kompozisyon


Hayal kurmak, kurduğun hayalin gerçekleşmesi için çalışmak, alın teri dökmek gerekir. İnsan hayalleri ile umutlu ve mutlu olur. Çünkü hayal kurmak kişiyi heyecanlandırır, amacına odaklandırır ve daha güçlü yapar. Hiçbir şey insanın hayal gücü kadar hür değildir der David Hume. Gerçekten de hayal kurarken istediğimiz yaşantıyı, istediğimiz güzellikleri umut edebiliriz, uzaklara dalabiliriz ve yüzümüzde bir rahatlama ve tebessüm olur.

Kurduğumuz hayalin gerçekçi de olması gerekir. hayatta gerçekleşmeyecek bir şeyin hayalini kurmak insana bir şey kazandırmaz. Oysa çalışarak üreterek bir şeylerin hayalini kurmak ve o hayallerin peşinden sonuna kadar disiplinli bir şekilde ilerlemek hayallerin gerçekleşmesini, hayata geçirilmesini sağlar .Kişi hayallerini gerçeğe döktüğü için daha güçlü ve daha mutlu olur. Hayal kuran insan hayaline daldığı zaman  güler, duygulanır, yanakları al al olur, heyecanlanır.


 Bazen hayal kurmak gerçeğinden neşeli eder insanı. İnsan hayal kurmaktan hiçbir zaman vazgeçmemelidir, hayallerinin peşinden koşmalı, azimli, sabırlı , çalışkan olmalıdır. Mustafa Kemal Atatürk cumhuriyeti ilan edeceğim, ülkeme yenilikler getireceğim dediğinde ona kimse inanmıyordu ama o bunları çok önceden hayal etmiş ve hayallerinin peşinden koşarak cumhuriyeti ilan etmiş, inkılapları gerçekleştirmiş ve ona inanmayanları şaşırtmıştır. İşte tüm bunlar bir hayalin ürünüdür. İnsan hayal kurmaktan vazgeçmemelidir. 


Yapamazsın, edemezsin diyenlere inat daha çok gayret gösterip  çalışılmalı ve hayallerinin peşinden koşulmalıdır. Hayal kurmanın önemi ile ilgili şu söz de unutulmamalıdır:” Hayaller bedavadır. Zor olan onları gerçeğe çevirecek iradedir. Sylvester Stallone. Yani her şey senin elindedir, yeter ki iste ve kendine inan. Sonra hayallerin belki hayatın olur kim bilir?

10 Yıl Sonra Kendimi Nerede Görüyorum Konulu Bir Yazı Yazınız.

 10 Yıl Sonra Kendimi Nerede Görüyorum Konulu Bir Yazı Yazınız.

 

Merhaba benim adım Kerem. 10 Yıl sonramı yazıyorum sizlere.  Ankara’dan Eskişehir'e geleli iki yıl oluyor. Ailemden ayrıyım ama okumam için bu gerekliydi.10 Yıl sonrama baktığım zaman kendimi üniversite okurken buluyorum.  Üniversite şehri Eskişehir’i kazanmış ve burada yaşamaya başlıyorum. Şehir çok güzel ve tam bir öğrenci şehri. İstediğim bölümü kazanmış ve mutlu bir şekilde üniversitemi okumaya devam ediyorum. Sınıf Öğretmenliğini okuyorum.


 Çocukları çok sevdiğim için, onları geleceğe hazırlamak ve onların aydın bir birey olmaları için iyi bir öğretmen olmak istiyordum ve onun için de sınıf öğretmenliğini severek okuyorum.

 Devlet yurdunda kalıyorum ve üniversite ikinci sınıf öğrencisiyim. Sabahları okuluma gidiyorum ve orada derslerimi dikkatlice dinleyip tekrar yurda dönüyorum. Akşam olduğu zaman yurtta yemeği yiyip odama çekiliyorum ve oda arkadaşlarımla güzel bir sohbete başlıyoruz. Gün içinde neler yaptığımız konuşuyoruz. Herkes farklı şehirlerden geldiği için daha zengin kültürel bir ortam oluyor. Akşam birlikte yurdun bahçesine çıkıp çay içiyoruz, çekirdek çitliyoruz ve basketbol oynuyoruz. 

Odaya döndüğümüz zaman herkes geleceği ile ilgili hayallerini konuşmaya başlıyor ve ben de nasıl bir öğretmen olacağımı onlara anlatıyorum ve hepimizi kahkahalar içinde gülüyorum. Mete iyi bir matematik öğretmeni olacağını, Aydın iyi bir mühendis olacağını söylüyor ve birbirimize güzel dilekler bulunuyoruz.

 

 Üniversiteyi derece ile bitirmek için çok çalışıyorum ve elimden geleni yapıyorum. Günler böyle geçip gidiyor. Bazen okul çıkışı sinemaya ve tiyatroya gidiyorum. Okulun düzenlediği konserlere katılıyorum ve sevdiğim sanatçıları dinlemeye ve doya doya eğlenmeme bakıyorum. Hem çalışıyor, hem geziyor hem de zevkli bir şekilde yaşamımı burada iadem ettirmeye çalışıyorum.

Disiplin İle İlgili Özdeyişler

 Disiplin İle İlgili Özdeyişler


Hayatta disiplinli olduğumuz sürece, planlı ve programlı hareket ettiğimiz sürece kayı içinde yaşamayız. Kaygılı insanlar zamanında işini yapamayan, sürekli stres içinde kendini mahvederler. Oysa disiplinli bir şekilde işlerimiziz zamanında yapmak bizi psikolojik olarak rahatlatır ve kendimizi güven içinde hissetmemizi sağlar.


Disiplinin önemi ile ilgili söylenmiş özlü sözler şunlardır:


“İnsanların disipline ihtiyacı var! Ülkelerin disipline ihtiyacı var! Dünyanın disipline ihtiyacı var! Başarılı olmak isteyen kişinin disipline ihtiyacı var! Disiplinli bir adam olun!”  Mehmet Murat İldan.

Disiplin, toplumun düzenleyicisi olarak bir zorunluluktur, böylece kurallarını çiğneyenlere onlara uymanın gerekliliği öğretilebilir.  Lockhart



“Disiplin, bağımlılık gibidir. Disiplinli olduğunuzda bundan kurtulmak zordur. Ama geliştirmemiz gereken bu bağımlılık. Yaşamın her zevki disiplinle yaşanabilir. Disiplinin kısıtlamaya neden olması ve neşeyi engellemesi tamamen yanlış bir kavramdır. Gerçek şu ki, neşeyi daha doğru bir şekilde deneyimlemeye yardımcı olur.”  Parikshit Deshmukh.

“Disiplin şu anda küçümsediğimiz bir şey…. Hepimiz oyalanmak için bir bahane olarak kaçacak bir yer ararız. Kimse bundan hoşlanmıyor. Yine de buna katlananlarımız, onun ürettiği meyvenin ve nihayetinde bizi kurtardığı acının, onu ıstıraba değer kıldığını biliriz.”  Charles F. Stanley

“Disiplin, yeteneğin yetenek haline geldiği belirleyici ateştir. “ Roy Smith


“Bir numara olduğunuzda, kazanan olduğunuzda kendinize güvenmeniz ve disipline sahip olmanız kolaydır. Kazanmadığınızda sahip olmanız gereken şey inanç ve disiplindir.” -Vince Lombardi

“Bazı insanlar disiplini bir angarya olarak görür. Benim için bu beni uçmaya özgür kılan bir tür emir. “ Julie Andrews

“Disiplin yoksa, bir idealin gerçek anlamda gerçekleşmesi nasıl olabilir?”  Miyamoto Musashi

Başarılı Olmak İçin Disiplinli Olmak Gerekir Konulu Konuşma Örneği

 Başarılı Olmak İçin Disiplinli Olmak Gerekir Konulu Konuşma Örneği

Başarılı olmak için disiplin, sabır ve kararlılık şarttır.

Sevgili dinleyiciler!

İnsanı insan yapan en önemli özelliklerinden biri de çalışması, bir işle meşgul olmasıdır. Çalışmayan insanın zihni bir süre sonra işlememeye başlar. Sevgili Sinan Canan” Aşırı konfor zihni çürütür der”. çünkü konfora alışan insan bir süre sonra yerinden dahi kalkamayacak kadar tembel bir yaşamı benimsemeye başlar ve bunun sonunda da depresyon, stres gibi sıkıntılar ortaya çıkar.


Başarılı olmak için çalışmak gerekir. Çalışkan olmak içinde disiplinli, planlı ve programlı olmak gerekir. Yapılan işte disiplin ve düzen yoksa başarı sağlanamaz. Bir işi başarmaya niyet etmiş insanlar önce disiplinli olmayı başarmalıdır. Bir gün çalışıp ertesi gün çalışmamak insanı gevşetir ve insanda bir bütünlük sağlamaz. Bundan dolayı da başarı gelmez. İnanç, azim ve disiplin birleştiği zaman ortaya başarı dolu hikayeler çıkar. Herkesin kendine göre belirli zamanı vardır. Öenmli olan bu zamanı değerlendirmek ve dolu dolu geçirmektir. Zamanında başarılı olmuş büyük adamalar bunu disiplinli bir çalışmaya borçludur. Örneğin; Mustafa Kemal Atatürk, Edison, Aziz Sancar, Uğru Şahin vb. gibi.Sevgili dinleyiciler!

Disiplin insanı özgürleştirir ve işlerimizi zamanında yapmamızı sağlar. Böyle olduğu zaman da herhangi bir sıkıntıya düşmeyiz ve çalışmaya, kendimizi geliştirmeye devam ederiz. İnsan ne çalışıp başardıktan sonra maddi olarak bir refaha girer. Önemli olan sadece maddi açıdan zenginlik değil aynı zamanda ruh zenginliğidir de. Onun için her zaman disiplinli olmak ve hayat boyu öğrenmek kişiyi dinç yapar ve hayattan zevk almasını sağlar. Bunun için çalışmaya aynı hızda ve aynı kararlılıkta devam edilmeli, hayat boş geçirilmemelidir. Disiplinli çalışmanın önemi ile ilgili şu söz de unutulmamalıdır:

“Disiplin, başarılı ve mutlu bir yaşamın temelidir.” Dr TPChi. Beni dinlediğiniz için çok teşekkür ederim.

Şu An Bir Mesleği Yapıyor Olsaydınız Hangi Mesleği Yapmak İsterdiniz Nedenleriyle Açıklayınız.

 Şu An Bir Mesleği Yapıyor Olsaydınız Hangi Mesleği Yapmak İsterdiniz Nedenleriyle Açıklayınız.


Şu an bir meslek yapıyor olsaydım okul öncesi öğretmenliği yapmak isterdim.  Çocuklar geleceğin aydınları, geleceğin parlayan yıldızlarıdır. Onları eğitmek, onalar şekil vermek, onların mutlu olmasını sağlamak beni daha da mutlu kılar. Okul öncesi öğretmenliği yapmayı çok isterim çünkü küçük çocuklar ile ilgilenmeyi, onların seviyesine inmeyi ve onlarla göz teması kurmayı, onları anlamayı çok seviyorum. 


Küçük çocuklar sevmeye ve sevilmeye, ilgilenilmeye muhtaç olan minik meleklerdir. Onlarla ilgilenmeyi, onlara elimden geldiği kadar bir şeyler öğretmeyi istiyorum. Makası nasıl tutacaklarını, kağıttan çeşitli şekiller yapmalarını ve onların gelişimlerini, günden güne nasıl büyüyüp kendilerini geliştiklerine şahit olmak istiyorum. Okul öncesi öğretmen olarak, çocukların sosyal, duygusal, zihinsel ve fiziksel gelişimlerini destekleyen eğitim programları hazırlamak ve bu programları uygulamak  onlara daha çok katkı sağlar. Öğrencilerim ile etkileşimli ve oyun temelli öğrenme ortamları hazırlamak, öğrencilerimin ilgi ve ihtiyaçlarına göre ders planları oluşturmak, öğrencilerimin zihinsel ve fiziksel gelişimlerini izlemek ve değerlendirmek, ebeveynlerle iletişim kurmak ve toplantılar düzenlemek benim zevkle yapacağım işlerdir.


 Onların konuşmalarını dinlemek, onların küçücük elleri ile ne gibi etkinlikler yapacağına şahit olmak, masumca konuşmaları, birbirleri ile tartışmaları, dil becerilerinin dönem içinde ne kadar ilerlediğini görmek beni mutlu ediyor. Onun için şu anda okul öncesi öğretmenliğini yapmak isterdim.

Ağaç Yaprağı İle Gürler Atasözü İle İlgili Konuşma Örneği

 

Ağaç Yaprağı İle Gürler Atasözü İle İlgili Konuşma Örneği

 

Ağaç yaprağı ile gürler atasözünün anlamı şudur: İnsan önemli işleri akrabasında, yakınlarından ve yandaşlarından güç alarak daha kolay yapar ve onlar ile daha güçlü ve daha büyük bir çevre oluşturur.


Sevgili öğretmenim, değerli dinleyiciler!

 

Ailemiz, akrabalarımız, arkadaşlarımız, komşularımız bizim en yakınlarımız, sosyal bağ kurduğumuz, anılarımızı yaşadığımız yakınlarımızdır. Önemli ve zor işlerimizde onlardan destek alırız. Aldığımız destek bizi mutlu eder ve yalnız olmadığımız hissederek kendimizi ait olmanın verdiği mutluluğa bırakıveririz.

 

Mesela geçen yıl babam işten çıkarılmak zorunda kalmıştı. O yıllarda korona virüs vakası ortaya çıktığı için babamın patronu da zarara uğradığı için zorunlu olarak işçilerini işten çıkarmak zorunda kalmıştı. Bu duruma çok üzülmüştük. Babam işsiz kaldığı için ailece maddi olarak zorlanmaya başlamıştık ama imdadımıza dedem ve büyük annem yetişti. Onlar bize maddi olarak destek sağladılar ve babama kendi işini kurması için yatırım yaptılar. Babam da kendi işini kurdu ve küçük bir dükkan açarak mahallede kazancını sağlamaya başladı.

 

Tüm bunlar aile büyüklerinin desteği sayesinde oldu. Böylece ağaç yaprağı ile gürledi ve kimseye muhtaç olmadık. Babam dükkan ile ilgili aldığı önemli kararları dedeme sordu ve onlardan nasihat aldı, bilgi aldı ve bugün çok şükür ki kendi işi var ve biz de zor durumda olan yakınlarımıza yardım ediyoruz.  Böylece hem kocaman bir aile olduk hem  de sosyal çevremiz daha da genişledi. Bu çok özel ve güzel bir duygu. Allah kimseyi sahipsiz ve zor durumda bırakmasın inşallah.

Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.

Zaman İle İlgili Özdeyişler

 Zaman İle İlgili Özdeyişler


Zaman akıp gidiyor kal demek olmaz. Onun için zamanın değerini bilmek, dolu dolu çalışmak, alın teri dökmek gerekir. Zamanını iyi değerlendiren insanlar aynı zamanda mutlu da olurlar. Çünkü zaman gitti diye bir pişmanlık duygusu yaşamazlar.


Zamanın ile ilgili özdeyişler şunlardır:


“Yeterli zamanım yok deme… Pasteur, Michelangelo, Leonarda da Vinci’nin de 24 saati vardı.” A.Miller .

“Zaman aklı, olgunluğu ve hizmeti artırmak için bize verilmiş en değerli sermayedir.”  Thomas Mann.

“Zaman, bir daha gelmemek üzere geçiyor.” Lao-Tse 

Sadece zaman, zamanı kaybetmez. Julies Renard 


“Hayatın kısalığından en çok yakınanlar, zamanlarını en kötüye kullananlardır.” La Bruyére 

“Zaman ancak değerlendirildiği zaman kutsallık kazanır.” Thomas Brown .

“Zaman acıları unutturur, intikam duygusunu söndürür, öfkeleri yatıştırır, kinleri boğar ve geçmiş meydana gelmemiş gibi olur. İbn-i Sina.
Vakit altından da daha kıymetlidir. Kafkas Özdeyişi 

“Sefil olmanın sırrı, mutlu mu yoksa mutsuz mu olduğunuza, kafaya takacak kadar boş vaktinizin olmasıdır.” G.B.Shaw .

“İnsanın en büyük sanatı, zamandır. “Napoleon 

“Hepimiz hayatın kısalığından söz ederiz de boş geçen zamanımızı nasıl kullanacağımızı bilmeyiz. “Seneca 

 “Evvelce yaşadıkları zamanı kötü kullanmaları, insanları geri kalan zamanlarını daha iyi kullanmaya sevketmez.”La Bruyere 


“Hayata yeniden başlasaydım, saniyelerin nabzını tutardım.” Dostoyevski 

“Hayatı seviyorsanız, zamanınızı boş geçirmeyin, çünkü zaman, hayatın ta kendisidir.” B.Franklin 

“Aynı anda var olan ve aynı anda yok olan bir şey varsa, o da zamandır. Zaman, hem var hem yoktur; Varlığı ve yokluğu anlamsızlaştırandır.” Erol Anar 

“Alelâde bir insan; zamanını nasıl sarf edeceğini düşünür, akıllı bir insan nasıl tasarruf edeceğini.” Schopenhauer 

“Dün öldü, bugün can veriyor, yarın ise henüz doğmadı. Zamanınızı bu açıdan görün ve yararlı iş yapın. “Bişr-i Hafi.

“Ahmaklar zamanı nasıl öldüreceğini, akıllılar ise nasıl kazanacağını düşünür.” Emile Alain.

Zamanı Önemi İle İlgili Konuşma Örneği

 Zamanı Önemi İle İlgili Konuşma Örneği

 

Her insanın zamanı değerlendirme kalitesi, süresi kendine göre farklıdır. Giden zamanın ne yazık ki bir daha gelme gibi bir ihtimali yoktur. Belki sağlığınızda problem olur sağlıklı beslenirsiniz tekrar sağlığınıza kavuşursunuz. Ya da bir sınavdan çok düşüp not alırsınız tekrar o sınava girersiniz başarılı olabilirsiniz ama zamanı geri alma gibi şans bir daha geri gelmez. Çünkü giden zaman gitmiştir ve bir daha asla gelmeyecektir.


Sevgili  öğretmenim, değerli arkadaşlarım!


Zamanın değerini bilmek için o zamanı iyi değerlendirmek gerekir. Sorumlulukları zamanında yerine getirmek gerekir. Mesela bizler şimdi derslerimize iyi çalışmadığımız zaman belli bir yaşa geldiğimiz zaman çalışsak bile çok başarılı olmayabiliriz. Çünkü her dönemin kendine göre kritik anları vardır. O anları kaçırdığımız zaman iş işten geçmiştir. Gençken, güçlüyken, elimiz tutuyorken çok çalışmalıyız. Yaşlandığımız zaman pişman olmamak için, kimseye el açmamak için zamanında zamanın önemi bilmeli, zamanı boş yere heba etmemelidir insan.


 Boş yere giden zaman büyük kayıplara neden olur. Gözyaşı içinde ağlarsınız, lütfen zamanı geri versinler tekrar başarmak için mücadele edeceğim deseniz bile o zaman geri verilemeyecektir. Bundan dolayı anı iyi değerlendirmek gerekir. Mürşide Uysal’ın Hikayelerle Değer Eğitimi adlı kitabında zamanın ne kadar önemli olduğunu şu sözlerle de anlayabiliriz:


"Dakikanın değerini anlamak için uçak, tren ya da otobüsü kaçıran birine sorun. Saniyenin değerini anlamak için kaza geçirmiş bir insana sorun,  Milisaniyenin değerini anlamak için olimpiyatlarda gümüş madalya almış birine sorun.” İşte o zaman, zamanın ne kadar değerli olduğunu, kişiye göre zamanın süresinin ne denli önemli olduğunu kavrayabilirsiniz.


Sevgili öğretmenim!


Bugün zamanın değerini bilmezsek yarın pişmanlıktan başka elimize geçecek bir şey olmaz. Pişmanlık da ne yazık ki  karın doyurmaz. Sözlerimiz zamanın önemi ile ilgili şu özlü söz ile bitirip konuşmama burada son vereceğim.

“Zaman; akıp giden bir derecik, bir kaynak; mümkün değil, geri döndürmek ya da durdurmak. Geoffrey Chaucer .

Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.