Münazara Örnekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Münazara Örnekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Devlet Okulları Özel Okullardan Daha Yararlı ve Verimlidir Konulu Münazara

 

Devlet Okulları Özel Okullardan Daha Yararlı ve Verimlidir Konulu Münazara


Devlet okulları özel okullardan daha faydalıdır çünkü devlet okullarında öğrenciler arasında kaynaşma, birlik ve beraberlik daha fazladır. Özel okullara gelen öğrenciler arasında bile aşırı zengin ve normal zengin farkı olabilmektedir. Bu da maddi durumu özel okula ancak yeten ile maddi durumu çok iyi olan öğrenci arasında sorunlara neden olmaktadır. Örneğin; Özel okula gelen memur çocuğu ile iş adamının çocuğu arasında farklar görülebilir. İş adamının çocuğu ara tatili İtalya’da geçireceğim,  son model telefonu alacağım, son modeli bilgisayarı alacağım diye maddi durumu daha iyi durumda olmayan arkadaşına gösteriş yapabilir ve diğer çocuk da bu durumda kendini kötü hissedebilir, düşük hissedebilir ve benim neden durumum arkadaşlarım gibi değil diyerek okula daha az istekle gelebilir. 


Özel okullara giden çocukların notları çok iyi olmasa bile öğretmenleri tarafından şişirilebilir. Çünkü özel okula yüklü miktarda para verilir ve bu paranın karşılığı olarak da veliler çocuklarının notlarının iyi olmasını bekler  ve çok iyi olmayan öğrenciler çalışkanmış gibi gösterilebilir. Türkiye’deki devlet okullarının en önemli avantajlarından biri de ücretsiz olmasıdır. Bu, gelir düzeylerine bakılmaksızın tüm ailelerin erişebilmesini sağlar. Ek olarak, devlet okullarının genellikle iyi eğitimli öğretmenleri ve akademik mükemmelliğe odaklanan yüksek kaliteli okulları olduğu düşünülmektedir. Özel okula kimi çocuklar aileleri tarafından zorla gönderilebilir ve çocuklardan çok başarılı olmaları beklenilir ve çocuklar bu durumda kendi baskı altında hissedebilir ve daha başarısız olabilir. Kimi çocuklar gitmek istemediği, halde zorla özel okula gönderilir ve bu da çocuğun gelişimine olumsuz yönde etki edebilir. Bunun için devlet okulları daha verimli ve daha faydalıdır. Devlet okullarında ders saati uzmanlar tarafından belirlenmiştir  özel okullarda ise daha fazla ders görme, daha fazla etkinlik yapma öğrencileri sıkabilir. Bunun için devlet okulları daha özgür, daha eğlencelidir. 


Özel okulların spor ve sanat sanat yönünden daha fazla seçenek sunması kimi öğrencilerin zamanı verimli kullanmamasına ve temel derslerine gerekli çabayı göstermemesine neden olabilir. Ayrıca devlet okuluna giden  bir öğrenci okul çıkışı saatlerde istediği özel bir öğretmenden ders alabilir ve özel okula fazla miktarda para vermesine gerek kalmaz. Tüm bunlardan dolayı  devlet okulları daha verimli, daha faydalıdır. Bir de bir öğrenci gerçek anlamda zeki, öğrenmeye meraklı ve sürekli çalışan biriyse her yerde başarılı olur ve okulun neresi olduğu hiç de fark etmez.

Çocuklarda Zekaya Övgü Mü Çabaya Övgü Mü Başarı Getirir Konulu Münazara Hazırlayınız.

 

Çocuklarda Zekaya Övgü Mü Çabaya Övgü Mü Başarı Getirir Konulu Münazara Hazırlayınız.


Çocuklar anne ve babalarının en değerlisidir. Çocukların sevmeye, sevilmeye ihtiyacı olduğu gibi başarılı olmaya da ihtiyacı vardır. Çünkü başarılı bir yaşamda insan mutlu olur ve bunun için de çocuklara çalışma sorumluluğu öğretilmelidir. Çocuklarda zeka mı övgü mü başarı getirir sorusunun cevabı ise çabaya övgü olacaktır. Çünkü doğuştan zekalı olmak başarılı olmak için tek başına yeterli bir durum değildir. Örneğin; çocuk sınavdan iyi bir not aldığı zaman annesi aferin oğlum, çalıştın, gayret gösterdin ve sonunda başarılı oldun derse burada anne çocuğun çabasını takdir eder. Anne durumu  şu şekilde izah ederse olay değişir: Aferin benim zeki oğluma, zeki kızıma …


İşte bu durumda çocuk kendini  doğuştan zeki gördüğü için çalışmaya, gayret göstermeye gerek duymayabilir. Ben zaten zekiyim  der ve çalışmaz. Bu durumda da çocuğun başarısında düşüş gözlemlenir. Yapılan araştırmalara göre zekaları övülen değil, çabaları övülen çocukların daha başarılı oldukları gözlemlenmiştir. Çabaya övgü daha ön plana çıkar ve çocuğun daha istekli çalışmasını sağlar.


 Çabaya övgü yapıldığı için çocuk daha çok çalışmak, yeni bilgiler öğrenmek ister ve merakı daha çok artar. Zekaya övgü yapıldığı zaman zaten zekiyim diyen çocuk ise daha da gerilemeye başlayabiliyor. Bunun için çocukların gayretini tebrik etmeliyiz ve onların başarılı olmaları için elimizden gelen her türlü fedakarlığı yapmalıyız.

Savaşta Bilgi Mi Silah Mı Üstündür Konulu Münazara Örneği

 

Savaşta Bilgi Mi Silah Mı Üstündür Konulu Münazara Örneği

 

İnsanlığı yok eden, kan, gözyaşı ve ayrılıklara neden olan savaş dünyaya kötülükten başka bir şey getirmemiştir. Çünkü savaşlar yıkım demektir, ölen canlar, yaralanan canlar demektir. Bunun için savaşın her türlüsüne şiddetle karşı çıkıyorum.

 

Savaşta bilgi mi kılıç mı üstündür konusunda ise savaşta silahın, kılıcın üstün olduğuna inanıyorum. Çünkü silah olmadan, kılıç olmadan boş boş eli kolu sallayarak savaşa çıkılmaz. Bu bir akılsızlık olur. Savaşta kılıç üstündür çünkü siz ne kadar taktik kullanırsanız kullanın, ne kadar bilgi ile savaşı yeneceğinize inanırsanız inanın bu sadece lafta kalır, uygulamada kesinlikle başarılı olamazsınız. İnsanlığı yok  eden şey atom bombasıdır. Elinde nükleer silahla olan, bombalar olan ülkeler dünyayı bilgi ile değil silah ile tehdit etmektedir. Çünkü atom bombasının vereceği zarar insanlığı yok edecektir. Bu durumda bilgi bir işe yaramayacaktır.

 

 Bunun için savaşta bana göre etkili olan, üstün olan şey elbette ki kılıçtır, silahtır. Bugün Amerika Birleşik Devletleri elindeki nükleer silahlar ile insanlığa meydan okumaktadır. Savaşta kılıç üstün olmasaydı bugün İsrail binlerce Filistinliyi öldüremezdi, binlerce çocuk yaşıyor oluyordu. İsrail’e destek olan Amerika Birleşik Devletleri bu desteği silah şeklinde, bomba şeklinde yapmaktadır. Neden hiçbir Müslüman ülkesi de çıkıp İsrail’e uygulamada dur diyemiyordur. Çünkü güç, kılıç, silah, adı her ne ise bunların hepsi Amerika ve destek verdiği  İsrail’dedir. Ondan dolayı da elbette ki savaşta kılıç üstündür, bilgi zayıftır. Unutmayalım ki silah bütçesi iyi olanlar daha güçlü olur ve dünyaya bu gücü ile meydan okur.

Toplumların İlerlemesinde Kadın Mı Erkek Mi Daha Önemlidir Konulu Münazara

 


Toplumların İlerlemesinde Kadın Mı Erkek Mi Daha Önemlidir Konulu Münazara


Toplum ilerlemesi için insanların çalışması, üretmesi, buluşlar yapması ve yaşadığı dünyaya bu şekilde fayda sağlaması gerekir. Toplumların ilerlemesinde erkeğin  ve kadının birlikte etkili olduğunu düşünüyorum. Yaratılış itibarı ile hem fiziksel hem de  ruhsal olarak  erkek daha güçlüdür ve ağır işleri daha iyi yapabilirler. Erkekler yaptıkları işe  duygusallığı fazla katmazlar, oysa kadınlar hem daha narin oldukları için hem de yaptıkları işe bazen duygularını kattıkları için bu durumda işlerde verimlilik olmayabilir ve gelişme daha yavaş seyreder. Genel anlamda baktığımızda ise her ikisinin payı ortaktır diye düşünüyorum. Çünkü erkeğin yapacağı işler  vardır, kadının yapacağı işler vardır. Erkekler kadınların yaptığı bazı işleri yapamazlar, kadınlar da erkeklerin yaptığı bazı işleri yapamazlar. Çünkü her ikisinin de yaratılışı farklıdır.

 

Erkeği dünyaya getiren, onun iyi bir insan, iyi bir aydın ya da önder olmasını sağlayan, onu topluma kazandıran ve dünyada büyük işler yapmasını sağlayan kişilerin ise kadınlar olduğunu düşünüyorum. Ülkemizin kurucusunu yetiştiren de bir kadın değil midir?  Mustafa Kemal Atatürk’ü yetiştire onun iyi bir lider olmasını sağlayan, vatansever olmasını sağlayan  ve ona güzel ahlakı öğreten kişi Zübeyde Hanımdır. Elbette babasının da katkısı çoktur ama babalar anne kadar etkili olamamaktadır diye düşünüyorum. İşte bunun içindir ki toplumların ilerlemesinde kadınların da rolü oldukça fazladır.


 Günümüzde kadının iş yaşamına girmesi ile girişimci ve başarılı kadınlarımız çoğu erkeğe göre daha iyi işler çıkarmıştır. Zekaları ve hünerleri ile dünyaya meydan okuyan kadınlarımız toplumların gelişmesinde her daim öncü olmuşlardır. Kadın ve erkek gücü birleşerek topluma daha iyi hizmet sağlanmış ve toplumlar daha çok gelişmeye ve ilerlemeye başlamıştır. Bugün ülkemizde çok sayıda kadın öğretmenimiz, polisimiz, savcımız, doktorumuz, hakimimiz vardır. Eskiden erkek daha çoktu ama kadınlarımızın sayısı da bir hayli fazladır ve toplum kadın ve erkeğin gücü ile iyi yerlere gelmeye başlamıştır.

Ailede Kadın Çalışmalı Mı Çalışmamalı Mı Konulu Kompozisyon Yazınız.

 

Ailede Kadın Çalışmalı Mı Çalışmamalı Mı Konulu Kompozisyon Yazınız.


Kadın aileyi çekip çeviren, aileye yuva sıcaklığı veren anne, öğretmen, hemşire, arkadaş, dost kısaca her şeydir. Yani aynı anda farklı rollere bürünür kadınlarımız. Kadın aile içinde üzerine düşen sorumluluklarını yerine getiriyorsa, eşine,  çocuklarına vakit ayırıp kalan zamanında da elbette çalışmalıdır. Çünkü sadece ev temizliği yapmak, yemek yapmak, çocuklarla ilgilenmek kadını mutlu etmez. Kadını mutlu eden en önemli şeylerden biri de kendi kazancını sağlaması, aileye maddi ve manevi olarak destek sağlayabilmesidir. Bunun için kadınlarımız her alanda iş hayatına atılmalı ve o parlak zekalarını, bilgi ve görgülerini topluma yansıtabilmelidir. 


Bir kadın ekonomik özgürlüğünü kazanmalıdır. Çünkü kimi şahsiyet sahibi olmayan erkekler canı sıkıldığı zaman  kadına istediği her türlü şiddeti ve baskıyı uygulayıp sonra da  ondan boşanarak ona beş kuruş vermeden kadını ortada bırakabilme hadsizliğini  gösterebilmektedirler ne yazık ki. Sadece bundan dolayı değil kadınının ülkesine, ülkesinin fertlerine faydalı olması gerekir. Bugün binlerce kadın öğretmenlerimiz, kadın polislerimiz, hakimlerimiz, savcılarımız, doktorlarımız, girişimcilerimiz büyük başarılara imza atmışlardır. Bunun için kadın kesinlikle çalışmalıdır. Bunun en güzel örneğini dinimizden de verebiliriz. Sevgili Peygamber Efendimiz Hz Muhammed’in eşi olan Hz Hatice annemiz de çalışan bir kadındı. Ticari zekası, ahlakı ile Peygamber Efendimize layık olmuştu. Burada önemli olan kadına çalışmak, üretmek adına kaliteli imkan ve ortamlar sunmaktır. Kadını evde yok saymak yahut eve hapsetmek çözüm değil, aksine sosyolojik ve psikolojik ciddi bir sorundur. Mustafa Kemal Atatürk de kadınlarımızın çalışması ile ilgili şu sözü söylemiştir: “Bizim dinimiz hiçbir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir. Allah’ın emrettiği şeyi kadın ve erkek beraber olarak ilim ve kültür edinmeleridir. 


Kadın ve erkek, bu ilim ve kültürü aramak ve nerede olursa oraya gitmek ve onunla dolu olma zorundadır. İslam ve Türk tarihi tetkik edilirse görülür ki bugün kendimizi bir türlü kayıtları bağlı zannettiğimiz şeyler yoktur. Türk sosyal hayatında kadınlar ilim, kültür ve diğer hususlarda erkeklerden katiyen geri kalmamışlardır. Belki daha ileriye gitmişlerdir. Kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamakların­dan geçeceklerdir. Kadınlar toplum yaşamında erkek­lerle birlikte yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır.” 


İşte tüm bunlar için kadın çalışmalı, okumalı, kendine yatırım yapmalı ve kendini değerli kılmalıdır. Devlet ev hanımlarına da kendi yapabilecekleri şekilde işler vermeli ve maaş bağlamalıdır. Böylece kimse kimseye üstünlük sağlayamaz.

Sizce Mutlu Olmak Mı Yoksa Çok Zengin Olmak Mı Hayatta Daha Önemlidir? Neden?

 Sizce  Mutlu Olmak Mı Yoksa Çok Zengin Olmak Mı Hayatta Daha Önemlidir? Neden?


Mutlu olmak, zengin olmak, hem mutlu olup hem zengin olmak, sadece zengin olmak, zengin olmayıp mutlu olmak gibi çok sayıda farklı durumlarda olan insanlar vardır. Mutlu olmak mı zengin olmak mı diye bir seçim yapmak zorunda kalsaydım elbette zenginliği değil mutluluğu tercih ederdim. Çünkü insanın mutlu olması zaten zengin olması demektir, zaten huzurlu olması demektir.


 Çok sayıda zengin insan vardır ama mutluluğu bir türlü yakalayamamıştır. Çünkü o kadar çok malı mülkü vardır ki bunların her birini düşünerek başını ağrıtır ve bir süre sonra kendini yorgun ve bitkin hissetmeye başlar. Oysa mutlu insanın çok fazla malı yoktur kendine yetecek kadar olanı vardır ve kafasını ağrıtan başka bir şey de yoktur. İşte bunun için her şeyden önce mutlu olmak çok ama çok önemlidir. Yeter ki sağlık olsun, yeter ki huzur olsun her şey güzel ve anlamlı olur ve insan yaşama daha da dört elle sarılarak yaşamdan zevk almaya devam eder.


 Mutluluk mu zenginlik mi diye seçim yapmak zorunda olmasaydık şunu söylerdim. Hem  zengin olmak, hem mutlu olmak hem de cömert olmak isterdim. Bu üçü bir arada olunca hem kendimi mutlu ederdim hem de muhtaç olan insanlara mutluluk saçardım ve onların da mutlu olmasını sağlardım.

İnternet Kullanımı Gençler İçin Yararlı mıdır, Zararlı mıdır? Bu Konu İle İlgili Münazara Çalışması Hazırlayınız.

 İnternet Kullanımı Gençler İçin Yararlı mıdır, Zararlı mıdır? Bu Konu İle İlgili Münazara Çalışması Hazırlayınız.



İnternet kullanımı hayatımızın vazgeçilmezi haline  gelmiştir. İnternet sayesinde hiç bilmediğimiz diyarlara gider olduk, hiç bilmediğimiz ülkelerden haberler alır olduk, ülkemizde olup biten,  dünyada olup biten her türlü bilgiye erişimimiz de internet sayesinde olmuştur. İnternet kullanımı gençler için yararlı mı zararlı mı konusuna geçecek olursak internet doğru kullanıldığı zaman, gençleri güzel ahlaka, iyiliğe ve doğruluğa yönlendirdiği zaman iyi bir şeydir. Eğitim ve öğretim amacı ile yararlanıldığı zaman, kültürel anlamda yararlanıldığı zaman , yeni bilgiler öğrenme isteği içinde olan gençler için elbette faydalıdır. 

Görüş ve bilgi paylaşımı açısından fayda sağlar,  internet zaman ve mekandan bağımsızdır, istediğimiz bilgileri istediğimiz zamanda ve mekanda öğrenebilme fırsatına sahip oluruz,  ekonomik ve hızlı haberleşmeye katkı sağlar,  görsel ve işitsel ögeler ile iletişim kalitesini artırır. Yeter ki interneti  güzel emeller için kullanılsın. İnternet  kötü amaçla kullanıldığı zaman, boş zamanı geçirme, ahlaki olmayan videolar izleme, filmler seyretme amaçlı olduğu zaman, kötü alışkanlıklar öğrenildiği zaman internet gençler için son derece zararlıdır. İnternet gençler için şu şekilde zararlar getirebilir. Bir kere yanlış ve zararlı bilgi edinilebilir. Çünkü internet ortamına aktarılan her bilgi doğru ve güvenilir değildir. 

Gençler bilgilerini internet ortamında paylaştıkları zaman başlarına çeşitli olumsuz olaylar gelebilir. Siber zorbalık olur,  sanal dolandırıcılıklar meydana gelir, gençler başlarına bela getirecek  bahis oyunları ile  hayatlarını mahvedebilirler, sağlık sorunları ortaya çıkabilir. İnternet bağımlılığı sonucunda gözde, boyunda, belde, kollarda ve ellerde fiziksel sorunlar ortaya çıkabilir. Bağımlılık gençlerde öfke patlamasına neden olabilir.  


Yabancı kimseler ile iletişim kurulabilir, tanımadığı insanların her sözüne inanarak başlarına olmadık işler açabilirler. Şiddet, nefret ve ırkçılık faaliyetleri olabilir. Bu da gençlerde hoşgörüsüzlüğe neden olur. İnternet doğru kullanılırsa çok sayıda fayda sağlar. Yanlış amaçlar için kullanılırsa internete girdiğinize bin pişman olursanız ve başınıza bin bir tülü belalar açabilirsiniz. Tercih gençlerin kendi iradesi ile olur.

Meslek Seçiminde Çocuğun Fikri Olmalıdır Konulu Münazara Örneği

 Meslek Seçiminde Çocuğun Fikri  Olmalıdır Konulu Münazara Örneği

Meslek seçiminde çocukların isteği, ilgi ve yetenekleri çok önemlidir. Meslek seçiminde çocukların kendi istediği mesleği seçmesi için önce çocuğumuzun kendi yeteneklerinin farkında olmasını sağlamalıyız. Çocuklar ailelerinin istediği mesleğe yönlendirilmemelidir. Çünkü her çocuk farklıdır ve özeldir. Her çocuğun ilgili olduğu, yetenekli olduğu bir alanda kendini geliştirmesi onun için daha faydalı olur. Çocuklar anne, babaların sigortalattığı canlılar değildir. Onlar her  şeyden  önce insandır ve kendi istekleri, hayalleri ve hedefleri vardır. Onun için meslek seçiminde çocuğun kendi düşünceleri, kendi tercihleri çok önemlidir. 

Elbette her aile büyüğü çocuğunun iyi bir yere gelmesini ister, iyi bir maaşı olsun ister ama kimi aileler sadece meslekten elde edilen  gelire ve mesleğin toplum içindeki statüsüne göre hareket eder ve çocuğun ne düşündüğünü, ne hayal ettiğini merak bile etmezler. Öyle baskıcı aileler vardır ki çocuklar istemediği mesleği yapmak zorunda kalmışlardır ve hayatları boyunca da tam anlamı ile o meslekte mutlu olamamışlardır. Elbette çocuklarımızın  hangi mesleği seçeceği konusunda yönlendirebiliriz ama  sadece fikir verebiliriz, onun dışında onlara şu mesleği yapacaksın diye bir zorlamada bulunmamalıyız.


Onların yaratıcılığını geliştirmeye çalışmalılar,  çocukların eleştirel düşünme becerisine sahip olmalarını katkıda bulunmalılardır ama onların tercihlerine saygı duymalıdırlar. İşte tüm bunlardan dolayı da  meslek  seçiminde çocuğun fikri ailenin fikrinden daha önemlidir.

Yüz Yüze Eğitim Daha Faydalıdır Konulu Münazara Örneği

 Yüz Yüze Eğitim Daha Faydalıdır Konulu Münazara Örneği

 


Eğitim insanları geliştirir  ve onların   daha iyi bir insan olması yönünde kişiye çok sayıda katkı sağlar. Eğitimin uzaktan mı yoksa yüz yüze mi eğitim olması gerektiği konusu da yıllardır tartışılmaktadır. Eğitimin her türlüsü çocuklar için elbette faydalıdır ama çocuklar için en etkili eğitim yüz yüze yapılan eğitimdir. Çocukların gençlerin ruh sağlığı için, mutlu olmaları için, sosyalleşmeleri için hiç kuşkusuz ki yüz yüze eğitim uzaktan eğitimden her zaman daha etkili sonuçlar vermiştir.


Mesela şöyle düşünelim: Uzaktan eğitimde çocuk  her konuyu öğrenebilir, zamandan, mekandan tasarruf sağlar ve amaçladığı bilgilere de ulaşır .Buraya kadar her şey iyi  fakat çocuk için bunlar yeterli olan bir şey değildir. Çocuklar,  gençler  hatta yetişkinler bile yüz yüze eğitimle daha mutlu olur ve işler daha  bir gayret ve azimle yapılmış olur.  Duyguların paylaşılması, aynı ortamda bulunmanın kişiye verdiği mutluluk ve sosyalleşme sevinci  vb insanları  daha mutlu eder. Yüz yüze eğitimde çocuk sınıf arkadaşları ile iletişim içinde olur. Onlarla oynar, güler,  sarılır ve daha birçok güzel etkinlikler yapılır.


 Çocuğun akranları ile kurduğu bu etkileşim onun benlik algısının gelişimine , özgüven gelişimine  katkı sağlar. Öğretmenin çocukla, çocuğun öğretmeni ile, öğretmenlerin kendi meslektaşları ile bile yüz yüze iletişim kurması onların ruhsal anlamda daha mutlu olmalarını sağlar ve kişi sosyal anlamda bir doyum sağlamış olur. Yüz yüze eğitimde insan olduğumuzu hissederiz ve robotlaşmaktan kurtuluruz. Yüz yüze eğitimin daha çok sayıda güzel ve etkili sonuçları vardır. Bunun için yüz yüze eğitim her zaman daha etkili sonuçlar verir.

Uzaktan Eğitim Daha Avantajlıdır Konulu Münazara Yazınız.

Uzaktan Eğitim Daha Avantajlıdır Konulu Münazara Yazınız.

 



Uzaktan eğitim; geleneksel öğrenme-öğretme yöntemlerindeki sınırlılıklar nedeniyle sınıf içi etkinliklerin yapılamadığı  durumlarda eğitim çalışmalarını planlayanlar ve uygulayanlar ile öğrenenler arasında iletişim ve etkileşimin özel olarak hazırlanmış öğretim üniteleri ve çeşitli ortamlar yoluyla belli bir merkezden sağlandığı bir öğretim yöntemidir. Yüz yüze eğitimin gerçekleşmediği zamanlarda uzaktan eğitim yapılmaktadır ama uzaktan eğitim yüzü yüze eğitimden daha etkilidir. Çünkü  uzaktan eğitimde zaman kaybı olmaz, gereksiz bilgiler öğrenilmez. 


Yüz yüze eğitimde çok zaman kaybı olurken uzaktan eğitimde doğrudan hedefe odaklanılır ve kişi sadece yapacağı işleri yapar ve böylece boş yere zaman kaybı da yaşanmamış olur. ( Ulaşım, barınma,  beslenme, konaklama vb gibi)  Uzaktan eğitimin çok sayıda faydaları vardır. Yaşam boyu öğrenmeyi sağlar, uzaktan eğitim sayesinde çok geniş kitlelere bilgiler aktarılır. Her öğrenci kendi hızında ilerler. Kişinin bilgi ve becerisinin artmasını sağlar. Kişi teknolojiyi ve teknolojik gelişmeleri daha yakından takip eder. Uzaktan eğitim daha öğrenci merkezlidir ve daha eşitlikçidir. Fiziksel engeli olan kişiler için de uzaktan eğitim son derece fayda sağlar ve kişi öğrenmeden mahrum kalmamış olur.


Coğrafi ve bölgesel engeller de ortadan kalkmış olur. Maddi olarak kişiye katkı sağlar ve kişi boşu boşuna fazladan para, zaman, emek harcamamış olur. Uzaktan eğitim etkili ve hedefine odaklı bir şekilde yapıldığı zaman büyük kazanımlar sağlar ve kişiye çok katkı sağlar. Bunun için uzaktan eğitim yüz yüze eğitimden daha avantajlıdır. Çocuklar için iyi bir öğrenme ortamı oluşturulduğu zaman, belirli bir plan ve program dahilinde çocuklar çalıştığı zaman, yeri geldiği zaman mola verilerek çocuğun sıkılmaması sağlandığı zaman uzaktan eğitim daha faydalıdır ve çocukların gelişmesine daha çok sayıda faydaları vardır.

‘’Şiir Hissedebilmek İçindir.’’ Sözü İle İlgili Münazara Yazınız.


‘’Şiir Hissedebilmek İçindir.’’ Sözü İle İlgili  Münazara Yazınız.

Şiir,  hayata daha farklı bir  pencereden bakmamızı sağlayan, duygularımızı dile getiren, ruhumuzu canlandıran , yaşama sevincimizi artıran, özlemleri dile getiren,  vuslatları  dile getiren ve daha birçok şeyi içinde barındıran kelimeler ve cümleler bütünüdür. Şiir elbette hissedebilmek  içindir. Çünkü  şairler de  şiirlerini  yazarken duygularını, yaşantılarını  dile getirmek için,  onları okuyucunun da hissetmesini sağlamak için yazmıştır. Örneğin;  vatan ile ilgili bir şiir okunduğunda, özellikle de şiiri okuyan kişi güzel bir ses tonuna sahipse  kişi bu ses tonundan etkilenir ve vatanına olan sevgisi ve bağlılığı bir kat daha artar. Çünkü insanların değerleri vardır.

Vatan sevgisi, aile sevgisi, Allah sevgisi, Peygamber sevgisi, insan sevgisi vb. Yani her konu ile ilgili yazılmış şiirler kişilerin yaşantılarına, hayat görüşlerine göre değişir. Kimisi  aşk şiirinde duygusallaşır, kimisi memleket şiiri duyunca ağlar, kimisi sevdiğinden ayrılmanın  acısı ile yazılan şiire ağlar ve daha birçok şey. Şiiri insan ruhunun taaa derinliklerinde hisseder. Onun için değil midir ki çoğu şiirler türküye, şarkıya, gazele, kaside şeklinde söylenmiş ve söylenmeye de devam edilmektedir.  Bunların musiki ile birleşmesi kişinin daha da duygusallaşmasını,  hissiyatının artmasını sağlamıştır. Şiir gerçekten hissetmek için yazılmıştır. Düşünsenize  yoksulluk çekmiş bir bireyin ilerde yoksulluk ile ilgili okuduğu, dinlediği bir şiir onu nasıl da derinden etkiler öyle değil mi? Ya da şiirin şarkıya dönüştüğü  yoksulluk ile ilgili türküler o kişinin hislerinin daha da coşmasını sağlamaz mı? Elbette sağlar. Çünkü şiir gerçekten hissedebilmek  ve insanın daha da iyi bir insan olmasını sağlamak için yazılmıştır. Şiir ruhun derinlerinde kalmış özlemleri, acıları, dertleri, umutları, aşkları ortaya çıkarmak için değil de ne için yazılmıştır.

Elbette  hissetmek için yazılmıştır ve yazılmaya da devam edecektir.  Şiiri içinde hisseden insan heyecanlanır ve şiirin de etkisi ile daha  sevgi dolu ve daha iyi yürekli bir insan olur. Daha çok empati kurar, daha çok olayları yaşamış gibi olur ve daha fazla duyarlı olur. Yeter ki şiir okuyalım, dinleyelim ve onu hissedebilelim.

Disiplin Olmadan Başarıya Ulaşılabilir Konulu Münazara Yazınız.


Disiplin Olmadan  Başarıya Ulaşılabilir Konulu Münazara Yazınız.

İnsan yaşamı boyunca, her zaman disiplinli bir hayat yaşayamaz. Yani başarı ile illa da disiplinle olmaz. İnsan kendine hayatta elbette hedefler koymalıdır ve bu hedeflere ulaşmak için de elinden gelen gayreti göstermelidir.  Bunu yaparken de şu saatte şu kadar çalışacağım, bu saatte böyle çalışacağım diye kendini dar kalıpların içine sokmamalıdır.

Ailesine, sevdiklerine zaman ayırmalı ondan sonra amacına odaklanmalıdır. Yani yaşadığı anın da keyfini çıkarmalı , kendine sıkı sıkıya kurallar koymamalıdır. Çünkü bunu yapmaya çalışırsak  hayat geçmez ve  sıkıcı olur. İnsan düzenli olma alışkanlığı hayat düzeni haline getirirse o zaman disiplinli olmaya gerek kalmaz. Yani sorumluluklarımızın ne olduğunu bilirsek ve bunları uygularsak illa da disiplinli olacağız, mükemmel olacağız  diye bir kurala da gereksinim kalmaz. İnsan yeri geldiği zaman esnek olmasını bilmelidir ve rahat olmalıdır. Disiplinli olmak hep kuralla yaşamayı gerektirir ve bu da çok zor ve sıkıcı bir iştir.

Rahat bir şekilde olursak mutlu oluruz. Kişi mutlu olduğu zaman  da başarılı olur ve başarıya ulaşmak için de elinden geleni yapar. Bunu yaparken de disipline gerek kalmaz.

Ormanların Korunmasında Yasalar Önemlidir Konulu Münazara Yazınız.


Ormanların Korunmasında Yasalar Önemlidir Konulu Münazara Yazınız.

Vatan savunmasında, vatanın daha güzel ve daha renkli görünmesinde, insan sağlığının daha iyi olmasında, canlıların güzel bir ortamda yaşamasında vb. ormanların çok ama çok önemi vardır. Çünkü ormanlar temiz havadır, oksijen kaynağıdır, yer altı sularının oluşmasında etkilidir, birçok canlıyı içinde bulunduran hayati  varlıklarımızdır. 

Bunun için ormanlarımızı  yakmamalıyız, yok  etmemeliyiz. Oradaki varlıkların hayatına zarar vermemeliyiz. Ormanların korunmasında  yasalar çevre bilincine  göre daha önemlidir.  Çünkü ne yazık ki her insan aile ortamında ya da başka bir ortamda çevre bilinci ile yetişmiyor. Bu çevre bilincine sahip olmayan kimseler de ormanlara her türlü zararı veriyor ve  kimilerinin menfaati için ormanları yok ediyorlar. Ormanları yakan kimse  ormanlara büyük zarar veriyor. Bunun için ormanlar ile ilgili mutlaka yasa olmalıdır.  Yasalardaki kurallar da ağır olmalı ve hiç kimse bir daha ormanlara zarar verecek cesareti kendinde bulmamalıdır.  Kanunlar olduğu zaman herkes o kanuna  uymak zorunda olur ve  kimse de keyfi hareket etmemiş olur.

Bunun için  ormanların korunmasında mutlaka yasalar önemlidir ve etkilidir. Kanunlar her zaman var olmalıdır ve hiç kimse ormanlara zarar vermemelidir.

Ormanların Korunmasında Çevre Bilinci Önemlidir Konulu Münazara Yazınız.


Ormanların Korunmasında Çevre Bilinci Önemlidir Konulu Münazara Yazınız.

Ormanların bir vatanın vatan olmasını sağlayan, vatanın süsü olan , vatanın daha güçlü olmasını sağlayan ve vatan korunmasında  çok önemli bir yere sahip olan doğal varlıklardır. Ormanlarımız canımız, ciğerimizdir. Ormanlar yok olduğu zaman tüm canlıların yaşamı da tehlikeye girer.  Bunun için ormanlara sahip çıkmalıyız.

Ormanların korunmasında çevre bilinci her zaman daha önemlidir. Çünkü doğayı, ormanları, havayı, suyu, toprağı sevme ve koruma bilinci ile yetişmiş bir kişi yasalara gerek olmadan  doğayı sever ve doğadaki hiçbir şeye  zarar vermez. Bu çocuk ilerde yetişkin olduğu zaman da aynı sorumluk ile ormanları korumaya ve sevmeye devam eder. Bunun için  ormanların korunmasında her zaman çevre bilinci önemlidir. Bir kişide çevre bilinci yoksa o kişi  ne kadar kural koyarsanız  koyun kimsenin olmadığı yerlerde ormana zarar verir ve doğaya zarar verir. Onun için çocuklarımız orman sevgisi  ile, ormanları koruma bilinci ile  yetiştirmeliyiz. Bunu da ne kadar  erken yaşta yaparsak doğaya  o kadar fazla katkı sağlamış oluruz ve ormanları yok etmemiş oluruz.

Böylece ormanlarımız korunmuş olur, doğamız da zarar görmemiş olur. Yeter ki çevre bilinci ile yetişelim, yetiştirelim ve çevremizdeki kimselere de bu yönde iyi örnekler olalım.

Para Mutluluk Getirir Konulu Münazara Yazınız.


Para  Mutluluk Getirir Konulu Münazara Yazınız.

İnsan yaşamının daha  iyi geçmesi için, maddi durumun iyi olması için, başkalarına muhtaç olmamak için para önemli bir araçtır.  Parası olmayan bir insan   evine yiyecek, içecek alamaz, çocuklarına kıyafet alamaz. İstediği, sevdiği sebze ve meyveleri alamaz,  istediği yere gidemez vb. 

Para insana  mutluluk getirir. Paranın mutluluk ve sağlık getirmesi için  insan  kazandığı  paranın kıymetini bilmeli ve parayı gerekli işlerinde kullanmalıdır. Paramız olduğu zaman  istediğimiz yerlere gezmeye gideriz, farklı ülkeleri görürüz, birçok kitap alır ve kültür hazinemizi geliştiririz. Maddi durumu olmayan insanlara yardım ederiz, maddi durumu olmayan öğrencilere paramız sayesinde burs sağlarız. Böyle olunca da   daha mutlu  oluruz ve paramızı paylaşmanın keyfi de olunca hayat daha güzel olur ve daha anlamlı olur. Para elbette mutluluk da getirir, sağlık da getirir. Yeter ki paramızı iyi amaçlar için   kullanalım ve onu çarçur  etmeyelim.  Paramız olduğu  zaman sağlıklı yiyecekler alırız, sağlıklı gıdalar tükettiğimiz zaman da  hasta olmayız ve ağrısız bir yaşam süreriz.

Para sayesinde   büyük bir şirket kurarız ve bu şirkete  bir çok işçi alarak o işçilerin de evlerine ekmek götürmesini sağlarız ve  böylece daha mutlu  oluruz ve  daha huzurlu bir yaşam süreriz.  Para mutluluk getirir, para sağlık getirir. Yeter ki parayı iyi işlerde kullanalım ve  gereksiz harcamalar yapmayalım ve hayatımızı hep iyi yönde değiştirmeye  uğraşalım.

Para Mutluluk Getirmez Konulu Münazara Yazınız.


Para Mutluluk Getirmez Konulu Münazara Yazınız.

Para insan yaşamı için gerekli olan bir araçtan öteye gidemez. Yani para asla bir amaç olmaz.  İnsanın mutlu olması için para değil huzur gerekir, güzel ahlak gerekir, erdemli olmak gerekir.  Para ile saadet olmaz demiş atalarımız  gerçekten de para ile saadet olmaz. Çünkü kişi sahip olduğu parayı kötü yollara harcarsa, ailesini dağıtırsa,  topluma kötü örnek olacak hareketler yaparsa onun sahip olduğu paranın hiçbir kıymeti olmaz ve o para da ne kişiye ne topluma fayda sağlar.

İnsanın bu hayatta sahip olması gereken en önemli değerler;  umut, mutluluk ve sağlık olmalıdır. Sağlık olmadan milyarlarınız olsun  hiçbir fayda sağlamaz.  Para ile mutluluk olmaz,  para ile gerçek huzur olmaz.  Huzur ve mutluluk paylaşma ile, tebessüm ile, şefkat ve merhamet ile,  sevgi ve saygı ile olur. Ancak bunlar olduğu zaman  mutluk olur.  Para insana  kalıcı bir  mutluluk sağlamaz. İnsan mutlu olmak isterse, iyi olmak isterse,  kimseye zarar vermemelidir, vicdan sahibi olmalıdır, hayatı boyunca iyilik ile yarışmalı ve kötülükten, kötü emellerden uzak durmalıdır. Yoksa insan nedir ki  yersin bir parça ekmek, koyarsın içine azcık bir katık işte bu da mutluluktur, bu da huzurdur. Yeter ki erdemli bir hayat yaşa, yeter ki dürüst ve namuslu ol. İşte o zaman mutluluk olur, işte o zaman güzel ve anlamlı bir hayat seni  bulur ve bu huzur hep daim olur.

Paranın mutluluk getirmeyeceği ile ilgili şu sözleri de unutmamalıyız:
‘’Para bir araçtır. Sizi istediği yere götürür ama hiçbir zaman sürücü koltuğuna oturtmaz. ‘’ Ayn  Rand,  

‘’ Para size arkadaş satın alamaz ama daha kaliteli düşmanlar getirebilir. ‘’Spike Milligan

Para gerçek zenginlik değildir. O sadece ihtiyaçların giderilmesine vasıta olduğu için değerlidir. Bir çölün ortasında hararetten yanan bir insan için birkaç damla soğuk su, bir torba altından daha değerlidir. – Seneca

Bilge bir kişi parayı kafasının içinde tutmalı, kalbinde değil. – Jonathan Swift

Bir Ülkenin Kalkınmasında O Ülkenin Zengin Olması Yeterlidir Konulu Münazara Yazınız.

Bir Ülkenin Kalkınmasında O Ülkenin  Zengin Olması Yeterlidir Konulu Münazara Yazınız.

Her ülkenin gelişmişlik düzeyi birbirinden farklılık gösterir. Kimi ülkeler kurulduğu yer bakımdan, jeopolitik bakımdan, yeryüzü şekilleri bakımından, iklim bakımından elverişli topraklarda kurulmuştur fakat bunlardan faydalanacak ekonomik gücü yoktur. Kimi ülkelerde elverişsiz topraklarda kurulmuştur. 

Bir ülke elverişsiz  topraklar üzerinde kurulmuş olsa bile parası ile  her şeyi yapabilir. Örneğin; ulaşımın güç olduğu yerlerde ulaşımı daha kolay hale getirmek için çaba gösterir, çalışır ve bunun için ulaşıma gerekli olan yatırımı yapar. Böylece elverişsiz olanı bile elverişsiz hale getirebilir. Yeter ki paran olsun, yeter ki ekonomik gücün yüksek olsun. Bir ülkenin kalkınmasında o ülkenin zengin olması yeterlidir. Çünkü bir ülke maddi açıdan zengin olduğu zaman  ülkesini dünyanın en süper gücü haline getirebilir.  Yeter ki sermayen olsun. Güçlü bir ekonomi olmadığı zaman o ülkede eğitim ve öğretim de güçlü olmaz. Çünkü verilen eğitim ve öğretim de niteliksiz olur. Paran varsa istediğin teknolojik aleti ülkene getirirsin. Ülkenin gelişmesi için  beyin göçü alırsın.

Ülkene gelen bilim insanları onlara verilen imkanlar sayesinde o ülkeyi daha da kalkındırır ve güçlendirir. Yani bir ülkenin kalkınmasında  zenginlik, maddi güç çok ama çok önemli bir yere sahiptir.

Bir Ülkenin Büyümesi İçin Bilim Önemlidir Konulu Münazara Yazınız.

Bir Ülkenin Büyümesi İçin Bilim Önemlidir Konulu Münazara Yazınız.

Bir ülkenin kalkınması için, dünya gücü haline gelmesi için o ülkenin bilim ve teknoloji alanında çok iyi olması gerekir. Bugünkü gelişmiş ülkelere baktığımızda da bunu görebiliriz. Bilim ve teknolojiye önem veren ülkeler her alanda gelişmeye  devam etmektedirler. Bilime ve teknolojiye önem vermeyen,  geri olan ülkeler ise  her alanda geri kalmaya mahkumdur.

Bilim ve teknolojide  ilerde olan ülkeler uzaya gitmekte, yeni teknolojik ürünler ortaya çıkarmakta ve hızla gelişmeye devam etmektedirler.Örneğin; ilerde savaşlarda robotlar kullanılacaktır. İnsan gücünün yerini robotlar alacaktır. Böyle olduğu zaman da geri kalmış ülkeler, gelişmiş ülkeler karşısında yıkılmaya başlayacak ve yok olacaklardır. İşte tüm bunların olmaması için geri kalmış ya da gelişmekte olan ülkelerin de kendilerine bir an önce çeki düzen vermeleri gerekir. Bilime, fenne  çok önem verilmelidir.  Eğitimin  iyi bir şekilde verilmesi gerekir.

Eğitim nitelikli olmadığı zaman  bilim ve teknoloji ile ilgilenen kişiler de  olmaz ve geri kalmış ülkeler hep geri kalmaya devam eder. Bir ülkenin büyümesi için kesinlikle bilim olmalıdır, bilim gelişmelidir.

‘’Kişilerin Başarısını Sağlayan Temel Etken Çalışmaktır.’’ Sözü İle İlgili Münazara Yazınız .


‘’Kişilerin Başarısını Sağlayan Temel Etken Çalışmaktır.’’ Sözü İle İlgili Münazara Yazınız .

Kişilerin başarısını sağlayan en önemli etken çalışmaktır .  Kişi doğuştan  ne kadar zeki olursa olsun, eğer bu zekasını çalışarak  ilerletmezse o zekanın  hiçbir anlamı olmaz . Çünkü insan ancak çalışarak, alın teri dökerek başarıya  ulaşabilir .

Çok zeki olmayan bir kişi bile çalışarak çok büyük başarılara imza atabilir . Çalışmayan insanın ne kendisine faydası olur ne de içinde yaşadığı topluma .  Çalışan kişi ise  hem kendine fayda sağlar  hem de içinde yaşadığı topluma .  Ben zekiyim , her şeyi başarabilirim diyerek  oturan, çalışmayan kimseler  ancak yerinde sayarlar .  Çünkü  çalışmadan, emek etmeden hiçbir zaman ilerleyemeyiz . Bunun için  kişilerin başarısındaki en önemli etken elbetteki çalışmaktır, emek etmektir, üretmektir, alın teri dökmektir.

Tek başına zeki olmak hiçbir zaman yeterli olmaz ve kişiyi ileriye götürmez . Atalarımız da başarı da çalışmanın önemli olduğunu anlatan birçok söz söylemiştir . Mesela “ emeksiz yemek olmaz “ sözü bunlardan birisidir .

Bir Ülkenin Gelişimi Eğitime Bağlıdır Konulu Münazara Yazınız .

Bir Ülkenin Gelişimi Eğitime Bağlıdır Konulu  Münazara Yazınız .

Yalnız  ülkelerin gelişimi  değil tüm dünyanın gelişimi eğitime  bağlıdır . Çünkü nitelikli bir eğitimin verildiği ülkede , iyi ahlakın eğitim olarak verildiği bir ülkede insanlar çalışır . Çalışan insan üretken , verimli bir insan olduğu için de  çeşitli buluşlar ve icatlar geliştirir . Bu çalışmalarını da gerçekleştirildiği zaman  işte o ülke ekonomik anlamda da gelişmeye başlar .


Çünkü eğitim , ekonomiyi içine alan büyük bir kavramdır . Ama sadece ekonomisi iyi olan, insanlarını okutmayan, eğitime yönlendirmeyen ülkeler sadece ekonomik anlamda zengin olur, ekonomisi  tükendiğinde ise  başka ülkelere muhtaç olmaya başlar. Bugün zengin olan  Suudi Arabistan zengin bir ülkedir fakat orada eğitime çok önem verilmemiştir . Sadece petrolü ile para kazanmakta , kazanılan paralar da baştakiler tarafından orada burada yenmektedir . İşte böyle ülkeleri yöneten akıllar da eğitim olarak çok gelişmiş akıllardır. Yani gelişmiş ülkeler  Örneğin;  ABD, gelişmişliği ile bu ülkeyi  geçmiştir. Çünkü ABD sadece ekonomisinin gelişmesine önem vermemiş, aynı zamanda ülkesinde nitelikli insanlar yetişsin diye o insanlara gerekli desteği vermiştir .


Bugün baktığımızda  çocuklarımız bile hep Amerika’da okumak istemektedir . Çünkü orası bilim ve teknolojinin son derece gelişmiş olduğu bir ülkedir . Çünkü orada eğitim ön plandadır . Eğitimin gelişmiş olduğu ülkede de ekonomi zaten  zirve yapar . Bunun için bir ülkenin gelişimi kesinlikle eğitime bağlıdır .